Uygunsuz ADH Sendromu

Uygunsuz ADH Sendromu normal bir fizyolojik uyarı olmadan, vücudun aşırı miktarda ADH adı verilen hormonu salgılaması sonucu oluşan hastalığa verilen isimdir. Tedavisinde “%3’ lük Hipertonik Sodyum” kullanılmaktadır.

Uygunsuz ADH Sendromu Nedir?

Uygunsuz ADH Sendromu normal bir fizyolojik uyarı olmadan, vücudun aşırı miktarda ADH adı verilen hormonu salgılaması sonucu oluşan hastalığa verilen isimdir. ADH veya diğer adıyla Vazopressin başta insan olmak üzere neredeyse diğer tüm memeli canlılarda da bulanabilen bir hormondur.

ADH hormonu protein bir yapıda olmakla beraber, arka hipofiz bölgesinden vücuda salınmaktadır. ADH hormonunun temel görevi ise böbreklerden su emilimini arttırmaktır. Dolayısıyla vücudun suya ihtiyacı olduğu durumlarda ADH hormonu devreye girerek, vücuttaki suyun dışarı atılmasını önlemektedir. 

Uygunsuz ADH Sendromuna neden olabilecek çeşitli hastalıklar bilinmektedir. Uygunsuz ADH Sendromuna en sık olarak kafa travması, santral sinir sistemini etkileyen enfeksiyonlar, akciğer enfeksiyonları ve bazı kanserlerin neden olduğu bilinmektedir. 

Uygunsuz ADH Sendromu Belirtiler Nelerdir?

Uygunsuz ADH Sendromu sonucunda vücutta aşırı derecede su toplanır. Bunun sebebi olarak artan ADH hormonu veya diğer adıyla Vazopressin sorumlu tutulmaktadır. Uygunsuz ADH Sendromunda ortaya çıkacak olan belirtiler de aşırı su tutulumuna bağlı oluşan iyon değişimlerine göre kendini göstermektedir.

  • Uygunsuz ADH Sendromu “beyin ödemi” tablosuna yol açabilmektedir. Bunun sebebi olarak aşırı derecede artan sıvıların, kandaki sodyum değerini oransal anlamda düşürmesi gösterilmektedir.
  • Uygunsuz ADH Sendromunun bir sonucu olarak ortaya çıkan sodyum düşüklüğünün bir sonucu olarak “bilinç değişiklikleri ve nöbetler” görülebilmektedir.
  • Halsizlik” gibi herhangi bir hastalığa ait olmayan belirtiler de görülebilmektedir.

Uygunsuz ADH Sendromu Nedenleri Nelerdir?

Uygunsuz ADH Sendromu çeşitli hastalıkların bir sonucu olarak görülebilmektedir. En sık nedenleri arasında kafa travması ve akciğer veya santral sinir sistemi hastalıkları gösterilebilmektedir. Bu nedenlerin dışında bazı ilaçlar ve bazı kanserlerin de Uygunsuz ADH Sendromuna neden olabileceği bilinmektedir. 

Uygunsuz ADH Sendromuna Neden Olan Kanserler

  • “Küçük Hücreli Akciğer Kanseri” Uygunsuz ADH Sendromuna neden olabilmektedir.
  • “Karsinoid tümörler” de Uygunsuz ADH Sendromuna neden olmaktadır. 

Uygunsuz ADH Sendromuna Neden Olan Enfeksiyonlar

  • Zatürre olarak da bilinen “pnömoni” hastalığı Uygunsuz ADH Sendromuna neden olabilmektedir.
  • Verem olarak bilinen “tüberküloz” hastalığı Uygunsuz ADH Sendromuna neden olabilmektedir.
  • Beyin zarları arasının enfekte olması olarak da bilinen “menenjit” hastalığı Uygunsuz ADH Sendromuna neden olabilmektedir.
  • “Tedavi edilmemiş HIV+” hastalarının bağışıklığının iyice düşmesi sonucu AIDS tablosuna ilerlemesinin bir sonucu olarak da Uygunsuz ADH Sendromu görülebilmektedir.

Uygunsuz ADH Sendromuna Neden Olan Nörolojik Hastalıklar

  • “Gullain – Barre Sendromunun” bir sonucu olarak Uygunsuz ADH Sendromu görülebilmektedir. Gullain – Barre Sendromunda vücudun kendi bağışıklığını sağlayan hücreler, vücudun kendi sağlıklı hücrelerine saldırmaktadır. Bu yüzden kol, bacak gibi bölgelerde his kaybı, uyuşma, karıncalanma ve refleks kaybı gibi durumlar oluşmaktadır.
  • Multipl Skleroz” veya MS olarak bilinen nörolojik hastalığın bir sonucu olarak da Uygunsuz ADH Sendromu görülebilmektedir.

Uygunsuz ADH Sendromuna Neden Olan İlaçlar 

  • Antidepresan ilaçlar grubunda yer alan “SSRI” veya “Selektif Serotonin Re – uptake İnhibitörü” ilaçlar Uygunsuz ADH Sendromuna neden olabilmektedir.
  • Bazı kanserlerin tedavisinde kullanılan “Vinkristin” etken maddeli ilaçlar Uygunsuz ADH Sendromuna neden olabilmektedir.
  • Bazı epilepsilerin tedavisinde kullanılan “Karbamazepin” etken maddeli ilaçlar Uygunsuz ADH Sendromuna neden olabilmektedir.
  • “Trisiklik Anti – Depresan” etken maddeli ilaçlar da Uygunsuz ADH Sendromuna neden olabilmektedir.

Uygunsuz ADH Sendromu Teşhisi

Uygunsuz ADH Sendromunun kesin tanısı için kanda sodyumu düşüren diğer nedenlerin ekarte edilmesiyle konulabilmektedir. Yapılacak olan idrar ve kan tahili sonucunda Uygunsuz ADH Sendromu teşhisi konulabilmektedir.

İdrar Tahliliİdrar tahlilinde, idrarın hacme göre yoğunluğu anlamına gelmekte olan “osmolalitesi” ölçülmektedir. Uygunsuz ADH Sendromlu hastalarda idrar osmolalitesi uygunsuz olarak artmıştır. Bu değer genellikle 100 mOsm / L’ den fazla olmaktadır. Aynı zamanda Uygunsuz ADH Sendromlu hastalarda idrardaki sodyum miktarı da artmış olarak görülmektedir. Bu değer genellikle 40mEq / L’ den fazla olmaktadır. 

Kan Tahlili: Uygunsuz ADH Sendromunda kanın veya plazmanın hacme göre yoğunluğuna ve kandaki sodyum değerlerine bakılmaktadır. Uygunsuz ADH Sendromunda kandaki sodyum değeri olması gerekenden düşük bulunmaktadır.  Aynı zamanda serum ozmolaritesi de sodyum düşüklüğüyle beraber olması gerekenden daha düşük bulunmaktadır.  

Uygunsuz ADH Sendromu Tedavisi

Akut yani aniden ortaya çıkan Uygunsuz ADH Sendromunun tedavisinde “%3’ lük Hipertonik Sodyum” kullanılmaktadır. %3’ lük hipertonik sodyuma ek olarak, Uygunsuz ADH Sendromu tedavisinde vazopressini bloke eden birtakım ilaçlar kullanılabilmektedir. Tolvaptan veya Konivaptan etken maddeli ilaçlar vazopressini bloke ederek, ani ortaya çıkan Uygunsuz ADH Sendromu tedavisinde kullanılmaktadır. 

Uzun süredir devam eden Uygunsuz ADH Sendromu tedavisinde veya minimal derecede belirti veren Uygunsuz ADH Sendromu tedavisinde hastaya su kısıtlaması önerilmektedir. Su kısıtlamasına ek olarak “demeklosiklin” etken maddeli ilaçlar verilebilmektedir. Demeklosikline ek olarak “Tolvaptan veya Konivaptan” etken maddeli ilaçlar da kullanılabilmektedir.  

Uygunsuz ADH Sendromu Tedavi Edilmezse

Uzun süredir var olan Uygunsuz ADH Sendromu durumunda eğer çok ciddi bir klinik belirti yoksa tedavisiz kalması durumunda, hayatı tehdit edebilecek olayların gelişme riski düşüktür. Fakat her ne olursa olsun akut yani ani krizlerde hayatı tehdit edebilme ihtimali unutulmamalıdır.  

Yeni gelişen Uygunsuz ADH Sendromunda ciddi iyon değişiklikleri görülebilmektedir. Kandaki sodyum düzeyinin azalması sonucu bilinç değişiklikleri ve beyin ödemi tablosu ortaya çıkabilmektedir. Beyin ödemi hayatı tehdit edebilecek bir durum olduğu için derhal müdahale edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla Uygunsuz ADH Sendromu tedavi edilmediği durumlar koma ve ölümle sonuçlanabilmektedir. 

Uygunsuz ADH Sendromuna Ne İyi Gelir?

Uygunsuz ADH sendromu çeşitli hastalıkların bir sonucu olarak görülebilmektedir. Bu hastalıkların başında küçük hücreli akciğer kanseri gelmektedir. Küçük hücreli akciğer kanserinin bilinen en önemli nedenleri arasında sigara içimi gösterilmektedir. Sigara içiyorsanız, sigarayı bırakmanız sizleri oluşabilecek çeşitli hastalıklardan koruyacaktır.

Uygunsuz ADH Sendromlu hastalarda vücutta aşırı derecede sıvı birikmektedir. Aşırı derecede sıvı birikmesiyle beraber vücuttaki sodyum seviyesi oransal anlamda azalacaktır. Bu durum da ciddi klinik belirtilere yol açabilmektedir. Bu durumun engellenmesi adına hastaların “sıvı kısıtlaması” yapması, klinik belirtileri düzeltecektir. Aynı zamanda günlük tuz alımının arttırılması da hastalık belirtileri ve vücuttaki iyon dengesi açısından hastalığa iyi gelecektir. 

Uygunsuz ADH Sendromuna Ne İyi Gelmez? 

Uygunsuz ADH Sendromu çeşitli hastalıkların bir sonucu olarak karşımıza çıkabilmektedir. Sigara içimi sonucunda ortaya çıkan Küçük Hücreli Akciğer Kanserinin bir sonucu olarak Uygunsuz ADH Sendromu görülebilmektedir. Bu yüzden sigara içmeye devam eden bireylerde başta akciğer kanseri olmak üzere çeşitli kanserler ve bu kanserlere bağlı bazı sendromlar görülebilmektedir.

Uygunsuz ADH Sendromunda vücutta aşırı derecede sıvı biriktiği için, bu bireyleri aşırı derecede sıvı tüketmemesi gerekmektedir. Bu bireylerde sıvı kısıtlaması yapılması gerekmektedir. Uygunsuz ADH Sendromlu hastaların aşırı derecede sıvı almasıyla beraber vücutlarındaki iyon dengesizliği daha da bozulacaktır. Bu durum sonucunda da istenmeyen klinik belirtiler ortaya çıkabilmektedir.

Uygunsuz ADH Sendromu İlaçları

Uygunsuz ADH Sendromunun etkin tedavisi için hastaların düzenli olarak sıvı kısıtlaması önerisine uyması gerekmektedir. Son zamanlarda vazopressinin etkilerini bloklayan birtakım ilaçlar piyasaya çıkmaktadır. Bu ilaçlar vazopressin hormonunun reseptörlerini bloke ederek etki göstermektedir. Tolvaptan, Konivaptan ve Demeklosiklin etken maddeli ilaçlar Uygunsuz ADH Sendromu tedavisinde kullanılmaktadır. 

Demeklosiklin: Demeklosiklin etken maddeli ilaçlar Uygunsuz ADH Sendromunda kullanılabilmektedir. Demeklosiklinler esasen tetrasiklin grubu antibiyotiklerdir. Akne tedavisinde ve bronşit tedavisinde de kullanılabilen bu ilaçlar; ADH hormonunun etkilerini tam tersine çevirmektedir. Demeklosiklin ilacının çocuklarda ve gebelerde kullanılması uygun olmamakla beraber, güneş gören deri bölgelerinde alerjik birtakım döküntülere neden olabilmektedir. 

Tolvaptan - Konivaptan: Uygunsuz ADH Sendromunun tedavisinde kullanılan bir diğer ilaç Tolvaptan veya Konivaptan etken maddeli ilaçlardır. Bu ilaçlar vazopressin reseptörlerini bloke ederek etki göstermektedirler. Tolvaptan etken maddeli ilaçların gebelerde ve küçük çocuklarda kullanımı sakıncalı olarak bilinmektedir. Aynı zamanda susuzluğa yeterli yanıt veremeyenlerde veya susama hissi yeterince iyi olmayan hastalarda kullanımı da önerilmemektedir. 

Tolvaptan etken maddeli ilaçların idrar çıkışı olmayan hastalarda kullanımı uygun değildir. Tolvaptanın istenmeyen yan etkileri arasında tansiyon düşüklüğü yer almaktadır. Tansiyon düşüklüğüne ek olarak iştahsızlık ve aşırı idrara çıkma görülebilmektedir. 

Hamilelikte Uygunsuz ADH Sendromu

Uygunsuz ADH Sendromu gebelik döneminde de görülebilmektedir. Diğer bireylerde olduğu gibi gebelerde de görülen Uygunsuz ADH Sendromunun tedavisinde sıvı kısıtlaması yapılmaktadır. Demeklosiklin veya tolvaptan gibi ilaçların gebelerde kullanımı önerilmemektedir. Bu yüzden bu hastaların günlük sıvı kısıtlaması gibi önerilere dikkat etmesi gerekmektedir.

Çocuklarda Uygunsuz ADH Sendromu

Çocuklarda ve bebeklerde görülen Uygunsuz ADH Sendromunun bilinen en sık nedenleri arasında vazopressinin aşırı tedavisi, zatürre ve beyin cerrahi operasyonları gösterilmektedir. Çocuklarda Uygunsuz ADH Sendromu tanısı koyabilmek için, kanda sodyum değerini düşüren diğer bütün hastalıkların ekarte edilmesi gerekmektedir. Nedeni bulunamayan sodyum düşüklüğüne ek olarak kandaki ürik asit seviyesi ve BUN seviyesinin düşük olması Uygunsuz ADH Sendromu lehine bir bulgudur. 

Uygunsuz ADH Sendromunun tedavisinde temel prensip sıvı kısıtlamasıdır. Küçük çocuklarda sıvı kısıtlaması kaloride ciddi derecede azlığa neden olabileceği için, sıvı kısıtlamasına ek olarak üre tedavide kullanılabilir. Çocuklarda ciddi derecede kalori azlığı, büyüme ve gelişme geriliğine neden olabileceği için, çocukların iyi bir şekilde takip edilmesi gerekmektedir.

Bebeklerde Uygunsuz ADH Sendromu

Uygunsuz ADH Sendromu çocuklarda ve bebeklerde de görülebilmektedir. Bu yaşlarda görülen Uygunsuz ADH Sendromunun sebepleri arasında zatürre, hipofiz cerrahisi ve birtakım ilaçlar yer almaktadır. Okskarbazepin, Karbamazepin, Klorpropamid etken maddeli ilaçların kullanımı sonucunda Uygunsuz ADH Sendromu görülebilmektedir. Bu nedenlere ek olarak AIDS, psikiyatrik hastalıklar, uzun süreli bulantı – kusma, verem, beyin zarlarının iltihabı olarak bilinen menenjit gibi hastalıklar da bebeklerde Uygunsuz ADH Sendromuna neden olabilmektedir. 

Bebeklerde görülen Uygunsuz ADH Sendromunun tedavisinde tıpkı erişkinlerde olduğu gibi sıvı kısıtlaması önerilmektedir. Bebeklerde sıvı kısıtlamasının takibi oldukça önemlidir. Sıvı kısıtlamasının yeterince takip edilmediği durumlarda, bebeklerde kalori azlığı gelişebilmektedir. Kalori azlığına bağlı olarak bu bebeklerde büyüme ve gelişme geriliği gelişebilmektedir. Demeklosiklin ve tolvaptan benzeri ilaçların bu yaş grubundaki çocuklarda kullanımı önerilmemektedir. 

Uygunsuz ADH Sendromu için Hangi Doktora Gidilir? 

Uygunsuz ADH Sendromu çeşitli rahatsızlıkların bir sonucu olarak görülebilmektedir. Uygunsuz ADH Sendromunda oluşan klinik belirtiler genellikle azalan sodyuma bağlı gelişmektedir. Dolayısıyla ani gelişen bilinç değişiklikleri durumlarında, sürekli bulantı – kusma durumlarında, bir anda ortaya çıkan nöbetlerin varlığında veya uzun süredir var olan halsizlik durumlarında dahiliye uzmanına başvurmak gerekmektedir. Uygunsuz ADH Sendromu düşünülen hastaların tedavisine Endrokrinoloji Uzmanları devam etmektedir.

 

Makaleyi faydalı buldun mu?
6
0
Makeleyi Paylaşın