Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu

Solunum yolunun zayıflaması hastalığa neden olmakta olup, tedavisi belirtileri hafifletmeye yönelik olarak yapılır.

Üst Solunum Enfeksiyonu Nedir?

Solunum yolu enfeksiyonları insanlarda en sık görülen hastalıklardan biridir. Çoğunlukla üst solunum yolları ve daha az sıklıkla alt solunum yolları etkilenmektedir.

Solunum yolunun açık bir sistem olmasından dolayı özellikle toz, duman, egzoz gazı, bakteriler, virüsler ve mantarlar gibi çevresel maddelere maruz kalmaktadır. Vücut normalde bağışıklık sistemi ve mukoza zarları yoluyla kendini solunum yollarında meydana gelebilecek enfeksiyonlarına karşı korumaktadır. Bununla birlikte bu doğal savunma mekanizması, yukarıda bahsedilen etkenler, önceden geçirilmiş veya var olan enfeksiyonlar nedeniyle zayıflayabilir.

Solunum yolu enfeksiyonlularının klinik tablosu basit bir soğuk algınlığından akut bronşite, orta kulak iltihabına, sinüzit ve bademcik iltihabına kadar değişkenlik gösterebilir. Solunum yolu enfeksiyonları akut, yani ani başlangıçlı veya kronik, yani uzun süreli veya kalıcı olarak gelişebilir. Akut solunum yolu enfeksiyonları genellikle iyi tedavi edilmekte veya bir süre sonra kendiliğinden iyileşmektedirler. Öte yandan kronik solunum yolu enfeksiyonları genellikle tedavi mümkün olmayıp, ömür boyu sürebilecek tıbbi tedavi gerektirmektedirler.

Hava yolları üst ve alt bölümlere ayrılabilir. Üst solunum yolları en sık etkilenen bölüm olup burun, sinüsler, boğaz ve gırtlaktan oluşmaktadır. Alt solunum yolları ise nefes borusu ve bronşları içermektedir. Alt solunum yollarının enfeksiyon olasılığı daha düşüktür, ancak belirtileri ve seyri genellikle bir üst solunum yolu enfeksiyonundan daha şiddetli olmaktadır.

Solunum yolu enfeksiyonları genellikle tek başına değil, diğer enfeksiyonlarla birlikte ortaya çıkmaktadır. Örneğin akut bronşit genellikle boğmaca veya kızamık hastalıklarına eşlik etmektedir. Veya bir orta kulak iltihabı, üst solunum yolu enfeksiyonunun bir sonucu olarak ortaya çıkabilir.

Burun akıntısı (rinit), sinüslerin iltihabı (sinüzit), orta kulak iltihabı (otisis media), boğaz iltihabı (farenjit) ve bademciklerin iltihabı (tonsillit) üst solunum yolunu etkileyen hastalıklardır.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyon Nedenleri

Solunum yolu enfeksiyonlarının nedenleri, solunum yolunu istila eden ve orada çoğalan virüsler veya bakteriler gibi patojenlerdir. Patojen hastalık yapma potansiyeli olan organizmalara veya maddelere denilmektedir.

Hava yolları bu patojenlerle her gün temas etmektedir. Bu durum insanlar için genellikle bir sorun yaratmamaktadır. Bunun nedeni hava yollarının, virüslerin veya bakterilerin vücuda girmesini önleyen koruyucu bir mukoza ile kaplanmış olmasıdır. Ek olarak, vücudun davetsiz misafirleri tehdit haline gelmeden önce ortadan kaldırabilecek güçlü bir bağışıklık sistemi vardır.

Ancak, özellikle sonbahar ve kış aylarında, çeşitli etkiler bu koruyucu mekanizmaların başarısız olmasına neden olabilir. Örneğin soğuk, bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Isıtılan evlerde bulunan kuru hava, solunum yollarının mukoza zarlarını tahriş edebilir. Grip patojenleri, düşük sıcaklıklarda ve kuru havada daha dirençli olmalarından dolayı, bu durum bu patojenler için bir avantaj haline gelmektedir. Örneğin uyku eksikliği veya yoğun fiziksel efor gibi durumlar da vücudun kendi bağışıklık sistemini geçici olarak zayıflatabilir ve böylece solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskini artırabilir.

Solunum yolu enfeksiyonlarının yol açtığı tipik şikayetleri, burun akıntısı, öksürük ve boğaz ağrısı veya yutma güçlüğü gibi, vücut enfeksiyonla savaşırken ortaya çıkmaktadır. Mukoza zarları patojenlerden kurtulmak için daha fazla mukus üretmektedir. Mukoza zarlarına göç eden bağışıklık sistemi hücreleri de burun mukozasının şişmesine neden olmaktadır.

Solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilecek birçok virüs ve bakteri türü vardır.

Burun akıntısı (Rinit) Nedenleri

  • Burun akıntısı aslında virüsler, bakteriler veya diğer maddeler burun mukozasını tahriş ettiğinde tetiklenmekte olan vücudun bir savunma mekanizmasıdır. Özellikle soğuk algınlığı ile birlikte ortaya çıkmaktadır, ancak alerjik tepki olarak da oldukça yaygın görülmektedir.
  • Rinovirüsler, Adenovirüsler, Ekovirüsleri ve Bokavirüsleri
  • Kronik burun akıntısı burun içi mukozanın kalıcı iltihaplanmasından kaynaklanmaktadır. Alerjiler, toz, çözücü maddeler veya sigara dumanı gibi tahriş edici maddeler, burun eğriliği veya nazal polip varlığı olabilir.
  • Kızamık, suçiçeği, grip ve kızıl gibi hastalıklar da burun akıntısına sebep olabilir.
  • Burun damlalarını veya spreylerini 10 ila 15 günden uzun süre kullanmak, belirli bir süre sonra kronik olarak burun tıkanıklığı yapabilir ve hatta burun spreyine bağımlılık gelişebilir.
  • Vazomotor rinit: Burun mukozasında genişlemiş kan damarlarının neden olduğu ve çoğunlukla yaşlılıkta ortaya çıkan burun akıntısı

Sinüzit Nedenleri

  • Akut sinüzit genellikle solunum yollarının virüslerle enfeksiyonundan kaynaklanmaktadır. Özellikle Haemophilus influenzae, pnömokok veya streptokok enfeksiyonları akut sinüzite sebep olan yaygın sebepler arasındadır.
  • Banyo yaparken buruna giren banyo suyundaki patojenler (banyo sinüziti)
  • Diş tedavileri sırasında gelişen, özellikle örneğin bir diş çekiminden sonra, maksiller sinüs boşluğu ile ağız boşluğu arasında mikropların nüfuz edebilmesi için bir bağlantı yapılmışsa
  • Dişlerden kaynaklanan enfeksiyonlar (örn. Diş kökü ucunun iltihabı)

İltihabın on iki haftadan fazla sürmesi kronik sinüzit olarak adlandırılmaktadır. Kronik sinüzitin tipik bir nedeni, sinüslerin kapalı veya daralmış olmasıdır. Böylece dışarıdan çok az temiz hava girmektedir.

Kronik sinüzit genellikle aşağıda verilen nedenlerden kaynaklanmaktadır:

  • Alerjik burun akıntısı
  • Anatomik özellikler (kavisli burun kemiği, büyümüş burun eti, daralmış sinüs girişleri)
  • Tıbbi durumlardan kaynaklanan burunda değişiklikler (burun polipleri veya tümörler)
  • Zayıflamış bağışıklık sistemi

Farenjit Nedenleri

  • Genellikle grip virüsleri veya grip benzeri parainfluenza virüslerinden kaynaklanmaktadır. (Bazen virüs enfeksiyonu müteakip bir bakteriyel enfeksiyona yol açabilir. Bakteriyel nedenler genellikle nadiren ortaya çıkmaktadır.)
  • Tozlu hava
  • Kuru hava (klima)
  • Tütün dumanı
  • Ağızdan sürekli nefes alma (burundan solunum tıkandığından)
  • Alkol
  • Çok baharatlı yemekler
  • Çok sıcak yemek
  • Gastrik asit reflü
  • Alerjiler
  • Metabolik bozukluklar (diabetes mellitus veya tiroid yetersizliği gibi tiroid bozuklukları)
  • Hormonal değişiklikler (örn. Menopoza bağlı)
  • A vitamini eksikliği
  • Kimyasallar / çalışma malzemeleri (örneğin çimento) ile temas
  • Tahriş edici gazlar
  • Çevresel toksinler
  • Radyasyon, ör. baş boyun bölgesinde radyasyon tedavisi ile

Bademcik İltihabı Nedenleri Nelerdir

Bademcik iltihabı genellikle belirli bakteri veya virüslerin neden olduğu enfeksiyonlardan kaynaklanmaktadır.

Bakteriler arasında çoğunlukla görülen nedenler A grubu streptokoklardır. Pnömokoklar, stafilokoklar veya Haemophilus influenzae daha az görülen bakteriyel nedenlerdir. Ayrıca zayıflamış bir genel durum veya zayıf bir bağışıklık sistemi bademcik iltihabına neden olabilir.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Belirtileri

Solunum yolu enfeksiyonunda belirtiler, genel olarak patojenin üst solunum yolunu veya alt solunum yolunu enfekte edip etmediğine bağlıdır. Bir üst solunum yolu enfeksiyonu genellikle alt solunum yolu enfeksiyonundan daha az şiddetli belirtilerle ilişkilidir.

Genelde solunum yollarının birkaç bölgesi birden enfeksiyondan etkilenmektedir. Örneğin soğuk algınlığı ve grip enfeksiyonları genellikle rinite, boğaz ağrısına ve akut bronşite yol açmaktadır. Bununla birlikte grip enfeksiyonları bazen neredeyse fark edilmeden geçirilebilir. Grip virüsü ile enfekte olan 100 kişiden yaklaşık 80'i yalnızca hafif belirtiler hissetmekte veya hiç belirti göstermediği bir araştırma sonucu bulunmuştur.

Burun Akıntısı (Rinit) Belirtileri

  • Sürekli bir burun akıntısına
  • Hapşırma: vücudun önemli bir savunma reaksiyonudur. Bu sayede burun salgılarının hapşırılmasıyla patojenler de dışarı atılmaktadır. Hastalık ilerledikçe burun mukozası iltihaplanmakta ve şişmektedir. Bu iltihaplanma burun akıntısı olarak kendini göstermekte olup, tıpta rinit olarak adlandırılır.
  • Baş ağrısı
  • Burundan nefes almada güçlük

Sinüzit Belirtileri

  • Burun akıntısı
  • Yüzde ve göz çevresinde ağrı sinüzitte görülen ana belirtilerdir. Öne doğru eğilmekle, ayağa kalkmakla ya da tek ayak üzerinde atlama ile ağrının artması akut sinüzitte tipiktir.
  • Burun tıkanıklığı
  • Bozulmuş koku ve tat algısı
  • Baş ağrısı
  • Sarı-yeşil renkli ve sert burun salgısı
  • Diş ağrısı, öksürük veya kulak ağrısı daha az görülen ek belirtiler

Sinüzitte tüm sinüsler tek tek veya aynı anda etkilenmiştir. Akut sinüzit ile ilişkili ağrılı belirtiler, özellikle enfekte sinüsün üzerinde hissedilmektedir. Sinüs üzerindeki deri bölgesi veya deri altındaki sinirler dokunmaya veya dışarıdan basına duyarlıdır. Ağrı elmacık kemikleri bölgesinde ise maksiller sinüsler etkilenmiştir. Alın üstünde oluşan ağrı ön sinüsleri, burun üzerinde ve gözlerin arasında oluşan ise etmoid sinüs etkilenmiştir.

Boğaz İltihabı (Farenjit) Belirtileri

Akut Farenjit

  • şiddetli boğaz ağrısı
  • Ağrılı yutma
  • Boğazda kaşınma, yanma ve kuruluk hissi
  • Boğazın mukoza zarı belirgin şekilde kızarmış
  • Ateş
  • Baş ağrısı görülebilir
  • Çene bölgesindeki lenf düğümleri sıklıkla şişmiştir

Kronik Farenjit

  • boğazda kuruluk hissi
  • Sürekli olarak boğazı temizlemek ve oluşan sert mukusu öksürmek zorunda kalma hissi
  • Kuru öksürüğe
  • Boğazda yabancı cisim hissine (globus sendromu)
  • Uyku problemlerine

Bademcik İltihabı (Tonsilit) Belirtileri

  • Boğaz ağrısı
  • Yutma güçlüğü: Hem yutkunma sırasında hem de ağzı açarken, örneğin esnerken, ağrı kulaklara yayılabilir.
  • Yorgunluk
  • Baş ağrısı
  • Ateş
  • Bademcikler genellikle kızarık, şiş ve sıklıkla iltihapla kaplıdır.
  • Bademcik iltihabı soğuk algınlığı veya gribe eşlik eden bir hastalık olarak ortaya çıkmış ise, yukarıda ki belirtilere ek olarak burun akıntısı, öksürük ve ses kısıklığı görülür.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Teşhisi

Muayene eden hekim genellikle hastanın şikayet ettiği tipik belirtiler eşliğinde hastanın akut solunum yolu enfeksiyonu olup olmadığını söyleyebilir.

Hastanın tıbbi durumunu sorguladıktan sonra hekim, fizik muayene ile solunum yolunun hangi bölgesinin etkilendiğini belirlemeye çalışır. Rinoskop olarak adlandırılan özel bir aletle hastanın burnuna içeriden bakar, ateşi ölçer ve boyundaki lenf düğümlerini şişlik açısından tarar. Ayrıca hastanın ağzı, boğazı ve kulakları da detaylı incelenir. Akciğerleri ve bronşlar dinlenir.

Hekim, fizik muayene yoluyla enfeksiyonu hangi patojenin tetiklediğini belirleyemez. Örneğin, grip genellikle soğuk algınlığına benzer belirtilerle ilişkilendirilir, ancak bu enfeksiyonlara farklı virüsler neden olmaktadır. Bununla birlikte, eğer ortada bir şüphe varsa, doktorunuz burundan bir pamuklu çubuk ile sürüntü alabilir ve numuneyi özel laboratuvar testleri kullanarak grip virüsleri açısından incelenmesini talep edebilir.

Doktorunuz ayrıca iltihaplanma seviyelerini kontrol etmek için bir kan testi yapabilir. İnfluenza virüsleri genellikle değerlerin yükselmesine yol açmamaktadır. İltihaplanma belirtileri önemli ölçüde artmakta ise, bu daha çok bakterilerle oluşan bir enfeksiyon lehinedir.

Pnömoniden şüpheleniliyorsa, akciğer röntgeni gerekli olabilir. Bilgisayarlı tomografi (BT) yalnızca nadir durumlarda gereklidir.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Tedavisi

Çoğu viral solunum yolu enfeksiyonu için tedavi belirtileri hafifletmeye yöneliktir. Örneğin soğuk algınlığı durumunda, burun tıkanıklığını giderici spreyler tıkalı bir burnu hafifletmeye yardımcı olabilir. Soğuk algınlığı durumunda, sıcak buhar banyoları da yardımcı olabilir. Kodein içeren ilaçlar kuru öksürüğü gidermeye yardımcı olabilir.

Bir grip durumunda bile, hekiminiz büyük bir ihtimalle sadece belirtileri hafifletmek için ilaç reçete edecektir. Örneğin öksürük şurupları ve burun damlaları faydalı olabilir. Ateş ve baş ağrısı için asetilsalisilik asit içeren ajanlar da yardımcı olabilir.

Önemli: Antibiyotikler yalnızca bakteriyel enfeksiyonlara yardımcı olur ve virüslere karşı etkili değildir. Bu nedenle, genellikle soğuk algınlığı veya grip durumunda kullanılmazlar, hekiminiz sonradan bir bakteriyel enfeksiyon geliştiğini belirlemediği sürece. Bakteriyel pnömoni durumunda ise antibiyotikler etkili ve nefes darlığı gibi yaşamı tehdit edici sonuçları önlemek için gereklidir.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Tedavi Edilmezse

Üst solunum yolu enfeksiyonlarının yaygın görülen komplikasyonlarından bazıları şunlardır:

  • Solunum yetmezliği
  • Bakterilerin ikincil enfeksiyonu: Viral enfeksiyonlar, solunum yollarındaki fiziksel bariyerin bozulmasına neden olarak bakterilerin istila etmesini kolaylaştırmaktadır. Bu durum bakteriyel sinüzit, bronşit, pnömoni ile sonuçlanabilir.
  • Bademciklerde apse oluşumu
  • Streptekok enfeksiyonlarında romatizmal ateş
  • Enfeksiyonun sinüslerden beyne yayılması (menenjit)
  • Kulakların tutulmasıyla sonuçlanan orta kulak enfeksiyonları (otitis media)
  • Altta yatan kronik akciğer hastalığının (astım, KOAH) kötüleşmesi
  • Enfeksiyonun kalbe yayılması (perikardit, miyokardit)
  • Enfeksiyonun beyne veya beyin çevresindeki sıvıya yayılması ensefalit veya menenjite neden olması
  • Kuvvetli öksürükten kaynaklanan kas ağrısı ve kaburga kırıkları

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonlarına Ne İyi Gelir?

Genel olarak yaşam tarzı solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma ve geçirme riskini önemli ölçüde etkilemektedir.

  • Temiz havada düzenli günlük ve kondisyonu artırıcı egzersizler ve yürüyüşler. Hareketin yoğunluğu kalp ve akciğer performansına göre ayarlanmalıdır. Çok ağır egzersizler enfeksiyonlara yatkınlığı ve kronik yorgunluğu artırabilir. Çalışmalarda haftada beş kez 45 dakikalık dayanıklılık egzersizinin yararlı ve etkili olduğu gösterilmiştir.
  • Dengeli, ağırlıklı olarak lakto-vejetaryen diyet
  • Her gün 1,5 ila 2 litre sıvı tüketimi
  • Günde en az yedi saat uyku
  • Stresten kaçınma
  • Ayak banyoları ve sauna gibi hidroterapi. Hidroterapi prosedürleri sırasında, ilgili kişinin reaktivitesi gözlemlenmelidir. Soğuk uygulamalar her zaman vücut tarafından karşılık gelen bir ısı üretimi ile cevaplanabilmelidir, aksi takdirde istenen etkiyi elde edemezler. Örneğin, vücudunuz ısı değişikliklerini başarılı bir şekilde tolere edebiliyorsa, soğuk ayak banyoları bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için kullanılabilir. Soğuğa karşı belirgin hassasiyet ve soğuk uyaranlara karşı ısı düzenlemesinin olmaması durumunda, ılık ayak banyoları tercih edilir.
  • Mümkünse sigara içilmemesi, nikotinden uzak durulması
  • Diyet Takviyeleri: C vitamini ve çinko takviyesi. C vitaminin belirtilerin süresinde azalma olduğu düşünülmektedir. Çinko ise, belirtilerin hem sıklığını hem de süresini muhtemelen azaltabildiği düşünülmektedir.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu İlaçları

Basit virüs kaynaklı solunum yolu enfeksiyonlarında genellikle ilaç tedavisine gerek yoktur. Ancak hasta enfeksiyon belirtilerinden hızlı bir şekilde kurtulmak istiyorsa ilaç tedavisi yardımcı olabilir. Bunun için farklı ilaçlar kullanılabilir:

  • Mukoza zarının şişmesini azaltmak için örneğin azelastin içeren burun spreyleri. Mukoza zarına kalıcı olarak zarar vermemek için bu tür ilaçları yalnızca sınırlı bir ölçüde kullanmalısınız.
  • Dekstrometorfan veya bromheksin gibi öksürük bastırıcılar. Kekik veya sarmaşık özü içeren ilaçlar da yardımcı olabilirler.
  • Solunumun güçlenmesi durumunda beklometazon, teofilin gibi bronşları genişleten veya sarmaşık özü içeren preparatlar.
  • Solunum yolu enfeksiyonunuzdan bakteriler sorumluysa, antibiyotik tedavisi etkilidir. Ancak bunlar virüslere karşı yardımcı olmamaktadır.

Solunum yolu enfeksiyonları kronik ise, tedavi daha uzun sürebilir. Kronik solunum yolu enfeksiyonları genellikle sigara dumanı gibi tetikleyicilerinden kaçınma gibi kolay yöntemlerle iyileşebilir. Ayrıca bronşları genişleten ilaçlar da kullanılabilir. Bununla birlikte, kronik tıkayıcı hava yolu hastalıkları tedavi edilememekle beraber en azından belirtileri hafifletmek için ömür boyu ilaç tedavisi gerektirebilir.

Ağrı kesiciler

2013 yılında 1.069 katılımcıyla dokuz çalışmanın değerlendirilmesi sonucu ibuprofen gibi NSAID'lerin yorgunluk veya baş ağrısı, boğaz, kulak, vücut ağrıları gibi belirtilerin giderilmesinde etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte örneğin ibuprofen maddesini, hapşırmayı önemli ölçüde hafiflettiği görülmüştür. Parasetamol ve ASA etken maddeleri için benzer sonuçlar bulunmuştur. Üst solunum yolu enfeksiyonu olan hastalarda yapılan bir klinik çalışmada, her iki aktif bileşenin iyi bir ateş düşürücü ve baş ve uzuv ağrılarına hafifletici etkisi kanıtlanmıştır. Bu çalışmada ayrıca parasetamolun, boğaz ağrısını hafifletmediği gözlemlenmiştir.

Çocuklarda Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu

Tüm çocuklar genel olarak soğuk algınlığı riski altındadır. Soğuk algınlığı olma olasılığı yetişkinlerden daha fazladır.

Bunun nedenlerinden bazıları:

  • Patojenlere karşı daha az direnç: Mikroplarla mücadele söz konusu olduğunda, bir çocuğun bağışıklık sistemi bir yetişkininki kadar güçlü değildir.
  • Kış sezonu: Solunum yolu hastalıklarının çoğu, sonbahar ve kış aylarında, çocuklar kapalı mekanda ve daha fazla mikrop etrafında olduğunda ortaya çıkmaktadır. Bu mevsimde nem oranı de düşmektedir. Böylece burundaki geçişler daha kuru hale gelememekte ve enfeksiyon riski daha yüksektir.
  • Okul veya kreş ortamı: Çocuklar yakın temas halinde olduklarında üst solunum yolu enfeksiyonları kolayca yayılmaktadır.
  • El-ağza temas: Çocukların ellerini yıkamadan gözlerine, burunlarına veya ağızlarına dokunmaları çok sıktır. Böylece mikropların yayılmasının en yaygın yoludur. Çocuklarının ellerini yıkamasını alışkanlık haline getirmesi bu yüzden oldukça önemlidir.

Soğuk algınlığının tedavisi yoktur. Çoğu çocuklar kendi kendine iyileşmektedirler. Antibiyotikler viral enfeksiyonlara karşı işe yaramadığı için reçete edilmezler. Bunun yerine tedavi, hastalık geçene kadar çocuğunuzun belirtilerini hafifletmeye odaklanır.

Çocuğunuza su, elektrolit solüsyonları, elma suyu ve ılık çorba gibi bol miktarda sıvı verin. Bu, sıvı kaybını önlemeye yardımcı olur. Burun tıkanıklığını hafifletmek için eczanelerde reçetesiz de temin edilebilen ve çocuklar için güvenli olan, deniz tuzu içeren burun spreylerini deneyin.

Çocuğunuzu tütün dumanından uzak tutun. Duman, burun ve boğazdaki tahrişi daha da kötüleştirecektir. Çocuğunuza ilaç vermeden önce mutlaka öncesinde hekiminize danışın. Soğuk algınlığı veya grip olan 18 yaşında veya daha küçük bir çocuğa asla aspirin vermeyin. Reye sendromu adı verilen nadir fakat ciddi bir duruma neden olabilir. Ayrıca 6 aylık veya daha küçük bir bebeğe ibuprofen asla verilmemesi gerekmektedir.

Nefes almayı kolaylaştırmak için geceleri çocuğunuzun odasında bir soğuk hava nemlendirici kullanabilirsiniz.

Hamilelikte Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu

Gebelikte üst solunum yolu enfeksiyon geçirilmesi oldukça sık görülen bir durumdur. Çoğu kadın için tehlikeli olmasa da oldukça can sıkıcı olabilirler.

Üst solunum yolu enfeksiyonuna müdahale edilmediğinde genellikle hamile olmayanlar ile aynı süre içinde iyileşme olmaktadır. Gebelik süresinde ilaçlardan mümkün olabildiğince kaçınılmalıdır. Ancak aşağıda verilmiş ilaçlar gerekli ve mutlaka doktor tavsiyesi ve takibi ile kullanılabilir:

  • Parasetamol / asetaminofen: Kas ağrılarını ve ateşi etkili bir şekilde giderecektir. Hamilelik sırasında güvenli kabul edilir. (Kategori B ilaç, doğum öncesi vitaminlerle aynı kategoridedir.)
  • Guaifenesin: Balgam söktürücü, hamilelik sırasında güvenli kabul edilir. Kodein ilavesi öksürüğün önemli ölçüde baskılanmasına neden olacaktır.
  • Psödoefedrin: Sempatomimetik, çok etkili bir burun açıcı ilaçtır. Hamileliğin ilk 3 ayında kullanımı, fetal malformasyon riskinin hafif arttığını gösteren dolaylı veriler nedeniyle bazen kısıtlanmaktadır. Üçüncü trimesterin sonlarında, biraz öngörülemeyen kardiyovasküler etkileri nedeniyle kullanımı sınırlandırılmıştır.

Bakteriyel sinüzit veya bronşit ile komplike olan ÜSYE'ler için antibiyotiklere ihtiyaç duyulabilir. Bu durumda penisilin, sefalosporin ve makrolid grubu antibiyotikler güvenli olarak kabul edilmiştir.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu için Hangi Doktora Gidilir?

Çoğu insan, profesyonel tıbbi yardım almadan belirtilerini evde teşhis ve tedavi etme eğilimindedir. Üst solunum yolu enfeksiyonu vakalarının büyük çoğunluğuna virüsler neden olmakta ve kendi kendini sınırlamakta, yani kendiliğinden düzelmektedirler.

Aşağıda verilen durumlarda bir doktora gitmek tavsiye edilebilir:

  • Belirtiler birkaç haftadan fazla sürmekte
  • Belirtiler şiddetli ve kötüleşiyor
  • Nefes almada zorluk var
  • Yutma güçlüğü
  • Üst solunum yolu enfeksiyonu tekrarlayıp bir türlü tam iyileşmiyor ise
  • Kronik akciğer ve kalp hastalığı varlığında (kronik obstrüktif akciğer hastalığı, konjestif kalp yetmezliği)
  • Hastaneye yatışlar 2 yaşın altındaki çocuklarda, yaşlılarda (özellikle demansı olanlar) ve bağışıklığı baskılanmış kişilerde çok daha yaygındır.

Üst solunum yolu enfeksiyonu şüphesi varsa ve hastanın durumu acil olmadığı sürece ilk başvurulacak tıbbi birim Aile Hekimliğidir. Aile hekiminiz sizi gerekli bulursa diğer bölümlere yönlendirecektir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın