Tüplerin Tıkalı Olması

Kadın üreme sisteminin bir parçası olan fallop tüplerinin bir nedene bağlı tıkanması durumuna fallop tüplerinin tıkalı olması durumu adı verilir. Enfeksiyon durumlarında kişiye Medikal Tedavi uygulamaları yapılır.

Tüplerin Tıkalı Olması Nedir?

Kadın üreme sisteminin bir parçası olan fallop tüpleri adı verilen yapıların birinin ya da her ikisinin herhangi bir nedene bağlı tıkanması durumuna fallop tüplerinin tıkalı olması durumu adı verilir.

Kadın iç genital (üreme) sistemi yumurtalıklar, rahim ve bu iki yapının arasında bulunan fallop tüpü adı verilen yapılardan oluşur. Adet döngüsüyle ve bu döngü sırasında salgılanan hormonlarla; yumurtalıklardan yumurta atılır, fallop tüpleri süpürme hareketi ile bu yumurtayı yakalar. Kadının yumurtlama döneminde cinsel birliktelik yaşanmışsa; bu birliktelik sonucu kadın genital sistemine gelen sperm hücresi; kadındaki yumurta hücresi ile fallop tüplerinde birleşir ve hücre bölünmesi gerçekleşmeye başlar. Bölünen hücreler belli bir büyüklüğe ulaştıklarında rahim dokusuna tutunur ve gebelik başlar. Kişide cinsel birliktelik gerçekleşmediyse; yumurtlamadan belli bir süre sonra hormon düzeyleri azalır. Bu azalan hormon düzeyleri rahmin iç dokusunun (endometriyum) ve yumurta hücresinin belli bir miktar kanla beraber atılmasına yol açar.

Kişide fallop tüplerinin en belirgin özelliği; döllenmenin (sperm ve yumurta hücresinin birleşmesi durumu) gerçekleştiği ortam olmasıdır. Bu yüzden fallop tüplerinde gelişen herhangi bir hastalıkta kişide döllenmenin gerçekleşmemesine bağlı infertilite (kısırlık) görülebilir. 

Kadınlarda tüp tıkanıklığı oldukça sık gözlemlenebilen bir durumdur. Kişide tüplerin tıkalı olması, başta infertilite olmak üzere pek çok semptoma neden olabilir. 

Tüp Tıkanıklığı Tipleri Nelerdir?

   Tüp tıkanıklığının tipleri; fallop tüpünde tıkanıklığın bulunduğu lokalizasyona göre üçe ayrılır. Bunlar;

  • Proksimal Kısım Tüp Tıkanıklığı: Proksimal kısım tüp tıkanıklığı; fallop tüpünün rahimle birleştiği bölgede gelişen tıkanıklıklardır. Bu tıkanıklıkta kişide akıntı, kanama ve ağrı çok sık rastlanılan semptomlar arasındadır.
  • Orta Kısım Tüp Tıkanıklığı: Orta kısım tüp tıkanıklığı; fallop tüpünün tam orta kısmında gelişen tıkanıklıklardır. Bu tıkanıklıklar; tedaviden en fazla fayda gören tıkanıklık tipidir.
  • Distal Kısım Tüp Tıkanıklığı: Distal kısım fallop tüpü tıkanıklığı; fallop tüpünün yumurtalıkla birleşme bölgesinde gelişen tıkanıklıklardır. Bu tıkanıklıklarda fallop tüpünün çalışmayıp bozulduğu için; hastada yumurtlama döneminde yumurta atılımı olsa da bu yumurta fallop tüpü tarafından yakalanamaz.

Tüplerin Tıkalı Olmasında Belirtiler Nelerdir?

Fallop tüplerinin tıkanıklığı; çoğunlukla kadın üreme sistemini ilgilendiren enfeksiyonlarda görüldüğü için, tüplerin tıkanıklığında enfeksiyona bağlı belirtiler görülebilir. Ayrıca kişide bulunan tıkanıklık yumurtlama problemlerine de yol açabilir. Tüplerin tıkanıklığında görülen belirtiler;

  • Karın AğrısıKarın ağrısı; tüplerde gelişen enfeksiyonun, bunun sonucunda da oluşacak tıkanıklığın en sık görülen belirtisidir. Hastalarda tıkanıklığın olduğu karnın alt bölgesinde ağrı ve hassasiyet hissedilir.
  • Karında Şişlik: Fallop tüpü tıkanıklığı; enfeksiyona bağlı gelişirse, bu durumda hastada karında şişlik yaşanabilir.
  • Vajinal AkıntıTüp tıkanıklığı oluşumuna yol açan enfeksiyonlar; hastada akıntı gelişmesine neden olur. Bu akıntı kişiyi oldukça rahatsız edici kötü kokulu ve sarı-yeşil renklidir.
  • Vajinal KaşıntıHastada tıkanıklık sonucu gelişen akıntı, akıntının dış genital organlarla temas etmesi sonucu vajinal kaşıntı gelişimine neden olur.
  • İnfertilite(Kısırlık): Fallop tüpleri cinsel birleşme sonucu kadın vücuduna giren spermin ve kadın üreme hücresi olan yumurtanın birleştiği yerdir. Bu bölgede bir tıkanıklık gelişmesi durumunda hastada bu üreme hücreleri birleşmez, birleşse bile hücreler bölünüp rahim duvarına tutunamaz. Kişide buna bağlı infertilite (kısırlık) gözlemlenir.
  • Adet Düzensizliği: Özellikle fallop tüpünün proksimal (rahime yakın olan) kısmında gelişen tıkanıklıklar bu bölgede kanama ve akıntı gelişmesine neden olur. Oluşan akıntı hastada adet düzensizliğine yol açar.
  • Tekrarlayan DüşüklerÖzellikle enfeksiyon etkenlerine bağlı gelişen fallop tüpü tıkanıklıklarında bu bölgede bulunan enfeksiyon sürekli akıntı oluşmasına neden olur. Kişide tüplerden biri sağlam olup döllenmeyi gerçekleştirebilse de; enfekte olmuş tüpten gelen akıntı, rahime tutunmuş olan sperm ve yumurta birleşiminin(zigotun) akıntıyla beraber atılmasına neden olur. Bu durum hastada tekrarlayan düşük semptomu olarak kliniğe yansır.

Tüplerin Tıkalı Olması Nedenleri Nelerdir?

Fallop tüpleri; kadında döllenmenin esas olarak gerçekleştiği bölge olması açısından büyük önem taşır. Kişide fallop tüpünün tıkanmasına yol açan etkenin bilinmesi; bu etkenin tedavi edilmesine olanak sunar. Fallop tüplerinde tıkanıklığa yol açan nedenler şöyle sıralanabilir:

  • Enfeksiyonlar: Fallop tüpünde tıkanıklığa yol açan en sık etken enfeksiyonlardır. Enfeksiyon etkeni fallop tüpünde enfeksiyon oluşturduğunda bağışıklık sistemi hücreleri bu bölgedeki enfeksiyonla savaşır. Bunun sonucunda doku yıkımı ve fibrozis(yapışıklık) gelişir.
  • Geçirilmiş Cerrahi Operasyonlar: Apandisit ameliyatı, rahim ameliyatları, karın operasyonları ve sezeryan gibi ameliyatlar kişide tüp tıkanıklığı gelişimine neden olabilir. Ameliyat bölgesinde belli bir süre sonra gelişen iyileşme dokusu; tüpleri de içine alıp yapışıklık meydana getirebilir.
  • Endometriyozis Hastalığı: Endometriyozis; rahmin en iç katmanı olan enfometriyum dokusunun rahmin iç kısmı dışında başka bir bölgede bulunması durumudur. Karın içi organlarda ya da rahmin dış kısmında bulunan endometriyum dokusu; adet döngüsüyle beraber atılmaya çalışıldığında bulunduğu bölgede enfeksiyon gelişmesine neden olur. Gelişen enfeksiyon hastada tüplerin tıkanmasına yol açar.
  • Genital Tüberküloz: Genital tüberküloz (verem) toplumda oldukça nadir görülen bir hastalıktır. Kişide vereme yol açan mycobacterium tuberculosis adlı bakterinin genital organlarda yarattığı enfeksiyon, tüplerde tıkanıklık oluşumuna neden olur. 
  • Ektopik(Dış) Gebelik: Ektopik gebelik; döllenme sonucu oluşan zigotun rahmin iç katmanı yerine başka bir bölgeye tutunması ve bu bölgede büyümesi durumudur. Bu durum en sık fallop tüplerinde gelişir. Kişide zigot büyüdükçe, fallop tüpü gerilir, belli bir süre sonra da yırtılır. Bu yırtılmadan belli bir süre sonra o bölgeyi iyileşme dokusu kaplar. İyileşme dokusunun oluşturduğu yeni yapı yapışıklıkla dolu bir fallop tüpüdür.
  • Hidrosalpinks: Hidrosalpinks; fallop tüplerinde sıvı birikmesi durumudur. Bu durum kişide fallop tüpü enfeksiyonuna bağlı gelişebileceği gibi rahim enfeksiyonu, yumurtalık kisti, myomlara bağlı da gelişebilir. Bu durum hastada pek çok semptomla birlikte tıkanıklık gelişmesine de neden olur.
  • Rahim Myomları: Rahim dokusu en içte endometriyum dokusu, endometriyum dokusunun etrafını saran myometriyum adlı kas dokusu ve bu dokuyu da saran perimetriyum adlı dokudan oluşur. Myometriyumdaki düz kas hücrelerinden kaynaklanan iyi huylu tümörlere rahim myomları denir. Rahim myomları, kişide tüplere baskı uygulayıp tıkanıklık gelişmesine neden olabilir.

Tüplerin Tıkalı Olması Teşhisi

Fallop tüplerinde oluşan tıkanıklığa enfeksiyonlar başta olmak üzere pek çok etken neden olabilir. Bu etkenlerin bulunması tedavi açısından oldukça önemlidir. Tüplerdeki tıkanıklığı teşhis eden yöntemler;

  • Anamnez: Anamnez; hastanın hastalığı hakkında yaşadığı şikayetleri dile getirmesi durumudur. Tüplerde tıkanıklık yaşayan hastalar özellikle düzenli cinsel ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamadığından, enfeksiyonu çağrıştıran akıntı, kaşıntı gibi semptomlardan ve adet düzensizliğinden yakınır. Hekim hastanın şikayetlerini dinler; bu şikayetlerin ne zamandır başladığını, hastanın daha önceden genital organ enfeksiyonu geçirip geçirmediğini, ne kadar sıklıkla cinsel ilişkiye girdiğini, adet düzenini sorgular. Ardından fizik muayeneye geçer.
  • Fizik Muayene: Fizik muayenede hekim hastanın karın bölgesini inceler. Kasık bölgelerine hafifçe bastırarak hastada bulunan ağrının şiddeti hakkında fikir edinir.
  • Kan TahliliÖzellikle ektopik(dış)  gebelik şüphesi olan hastalarda kan tahlilinde beta hcg adı verilen hormonun düzeyine bakılır. Bu hormonun düzeyi yüksek olup ultrasonografide gebelik kesesinin görülmediği durumlarda hastada ektopik gebelik düşünülür.
  • Ultrasonografi (USG): Ultrasonografi ses dalgalarının dokuya çarpması ve geri dönmesiyle görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntem hastanın rahmini ve yumurtalıklarını incelemede yardımcı olur. Ancak tüplerdeki tıkanıklığı net olarak göstermez. Tüplerde hidrosalpinkse bağlı gelişen sıvı birikmesi durumunda bu sıvı ultrasonografide görülür ve fallop tüpü tıkanıklığı hakkında fikir verir.
  • Histerosalpingografi(HSG): Halk arasında rahim filmi olarak bilinen histerosalpingografi; rahmin ve tüplerin detaylıca değerlendirilmesinde oldukça etkili bir yöntemdir. Bu yöntemde hastaya vajinal yolla konstrast madde (boyar madde) verilir. Ardından hastaya direkt grafi çekilir. Boyar maddenin rahimden tüplere doğru düzenli yayılmaması veya bir bölgede birikmesi durumunda hastada fallop tüpü tıkanıklığından şüphelenilir. Bu işlem sırasında hastada ince çaplı ufak bir boru ile tüplere doğru ilerletilip su fışkırtma işlemi yapılarak ufak düzeyde kapalı olan tüplerin açılımı yapılabilir.

Tüplerin Tıkalı Olması Tedavisi

Tüplerin tıkalı olması durumunda tedavi; fallop tüplerinde tıkanıklığa yol açan etkenin ortadan kaldırılması ile yapılır. Enfeksiyon etkenine bağlı ortaya çıkan ve henüz iyileşme göstermeyen enfeksiyon durumlarında kişiye Medikal Tedavi uygulamaları yapılır. Bu uygulama sonucu hastadaki semptomlar çoğunlukla geriler.

Hastada daha önceden gelişmiş bir enfeksiyona bağlı yapışıklık oluşmuşsa, hastada myom varsa, hastada ektopik gebelik varsa, hastada endometriyozis ya da hidrosalpinks gibi hastalıklar varsa bu durumda Cerrahi Tedavi ye başvurulur. Cerrahi tedavi sonucu hastada tıkanıklık geriler.

Tüplerin Tıkalı Olması Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar?

Fallop tüpleri kadında esas olarak yumurtanın yakalanması ve spermle birleşmesini sağlaması görevini üstlendiği için, tıkanıklık olduğu durumlarda hastada döllenme gerçekleştirilemez ve gebelik oluşamaz. Bu hastalar uzun süre düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebe kalamazlar. Bu durum fallop tüpü tıkanıklığının en belirgin komplikasyonudur.

Tüplerdeki tıkanıklık enfeksiyon, rahim myomu, geçirilmiş cerrahi operasyonlar, endometriyozis hastalığı, hidrosalpinks gibi hastalıklara bağlı olarak gelişebilir. Bu durum hastada vajinal akıntı, vajinal kaşıntı, vajinal kanama ve adet düzensizliği gibi sorunlara neden olur.

Hidrosalpinks tek tüpte olduğunda dahi rahime doğru sürekli sıvı salgılayacağı için; döllenme ürünü olan ve rahime tutunmuş olan zigotun tutunduğu yerden kopmasına ve atılmasına neden olur. Bu dudum hastada tekrarlayan düşüklerle kendini gösterir.

Tüplerin Tıkalı Olmasına Ne İyi Gelir? Ne İyi Gelmez?

Tüplerde tıkanıklık oluştuğunda bu tıkanıklığı geçirebilecek tıbbi uygulama dışı herhangi bir durum yoktur. Ancak hastada fallop tüpü tıkanıklığına yol açan etkenleri önlemeye yönelik uygulanacak birkaç uygulama, fallop tüpü tıkanıklığı gelişimini engeller. Bu uygulamalar;

  • Hastalar enfeksiyon gelişimine karşı kişisel bakımlarına özen göstermelidir. Özellikle adet döneminde hijyenik ped kullanılmalı ve bu pedler 2-3 saat arayla değiştirilmelidir.
  • Kişiler cinsel yolla bulaşan enfeksiyon ve bunun sonucunda gelişebilecek fallop tüpü tıkanıklığından korunmak için çok partnerli ilişkiden kaçınmalıdır. Partnerin prezervatif kullanması da cinsel yolla bulaşan hastalık riskini en aza indirir.
  • Hastalar genital bölge enfeksiyonlarından korunmak için genital bölgede bulunan ve bu bölgede enfeksiyon gelişmesini önleyen yararlı bakterileri korumalıdır. Bunun için hastalar pamuklu iç çamaşırı kullanmalı, vajinal duş ve vajinal parfüm kullanmamalıdır.
  • Endometriyozisi bulunan ve tedavi altına alınmış hastalarda, endometriyozisi tetikleyebilecek çay, kahve, kola, çikolata gibi besinlerin tüketimi azaltılmalıdır.

Tüplerin Tıkalı Olması Durumunda Kullanılan İlaçlar

Tüplerin tıkalı olması çoğunlukla enfeksiyonlara bağlı ortaya çıkan bir durumdur. Eğer kişide enfeksiyonun başlangıcı henüz erken dönemde ise; medikal tedavi uygulaması ile tıkanıklık oluşmadan iyileşme sağlanabilir. Ayrıca hastada tıkanıklığa bağlı gelişen diğer semptomlar için de bazı ilaçlar kullanılabilir. Tüplerin tıkalı olması durumunda kullanılan ilaçlar;

  • Antibiyotik İlaçlar: Bu ilaçlar hastada iç genital organlarda var olan enfeksiyonun tedavisinde kullanılır. İçerik olarak amoksisilin, klavulanik asit, siprofloksasin, ofloksasin, moksifloksasin, ampisilin, gentamisin gibi maddeleri barındıran bu ilaçların en sık görülen yan etkileri halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı, kusma ve ishal gibi semptomlardır. Hastalar bu semptomlardan ciddi derecede rahatsızlık duyduklarında ilaca ara verip hekimle iletişime geçmelidir.
  • Ağrı Kesici İlaçlar: Bu ilaçlar hastada çoğunlukla enfeksiyon anında gelişen ağrının hafifletilmesinde etkili olan ilaçlardır. İçerik olarak parasetamol, ibuprofen, naproksen, diklofenak gibi maddeleri barındıran bu ilaçların en sık görülen yan etkileri halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, kabızlık ve ishal gibi semptomlardır. Bu semptomlar hastayı rahatsız ediyorsa hekimle irtibata geçilmelidir.

Tüplerin Tıkalı Olması Ameliyatı

Tüplerin tıkalı olması durumunda; hastalar özellikle çocuk sahibi olamamaktan yakınırlar. Bu durumda hastanın tıkalı tüpünün açılması ve iç üreme organlarının eski haline döndürülmesi esastır.

Tüp tıkanıklığı ameliyatları çoğunlukla kapalı (laparoskopik) yöntemle yapılır. Bu sayede kişide büyük bir ameliyat izi bulunmaz, ameliyata bağlı komplikasyonlar da en aza indirilmiş olur.

Enfeksiyona bağlı gelişen tüp tıkanıklığında hastanın karnına ufak bir kesi atılıp laparoskopik cerrahi aletlerle karın içine girilir. Hastaya vajinal yoldan metilen mavisi adlı boyar madde verilir. Ardından hastada bu boyar maddenin tüplere doğru ilerleyip ilerlememesine göre tıkanıklık derecesi öğrenilebilir. Ameliyat esnasında tıkalı tüp çeşitli aletlerle açılmaya çalışılır. Hastalar bu ameliyattan sonra herhangi bir problem yaşanmazsa gebe kalabilir. 

Ektopik (dış) gebeliğe bağlı gelişen tüp tıkanıklığında hasta eğer ektopik gebeliğin erken evresinde ise; ameliyat esnasında sadece dış gebelik materyali çıkarılabilir. Ancak hastada dış gebelik büyümüşse; hastanın tüplerine zarar vermişse, fallop tüpünü yırtmışsa bu durumda cerrahi tedavi esnasında yırtılan tüp de çıkarılır. Bu sayede hastada gelecekte ortaya çıkacak bir yapışıklık önlenmiş olur. 

Endometriyozisi bağlı gelişen tüp tıkanıklığının tedavisinde tüpleri açmaya ek olarak endometriyozis odağı da çıkarılmalıdır. Endometriyozis odağı çoğunlukla rahmin arkası ile kalın bağırsakların son kısmı olan rektumun ön kısmının sınırlandırdığı Douglas Çukuru adlı bölgedir.

Myomlara bağlı gelişen tüp tıkanıklığı çoğunlukla myomları tüplere baskı uygulaması sonucu gelişen bir durumdur. Myomların çıkarılması durumunda hastadaki tüp tıkanıklığı da gerilemiş olur. Çocuk sahibi olmak isteyen ancak myomlara bağlı tüp tıkanıklığı yaşayan hastalarda myomlar semptom göstermese bile cerrahi olarak çıkarılmalıdır. Bu ameliyat kapalı veya açık cerrahi yöntemle yapılabilir. Çoğunlukla açık cerrahi tercih edilir.

Hidrosalpinkse bağlı tüp tıkanıklığı yaşayan hastalarda tek tüpte hidrosalpinks olup diğer tüp sağlam olsa bile cerrahi girişimle hidrosalpinks olan tüp çıkarılmalıdır. Çünkü hidrosalpinks bulunan tüpten rahime doğru akacak sıvılar, rahme tutunmuş olan zigotun düşükle atılmasına neden olur.

Geçirilmiş cerrahi operasyonlara bağlı tüp tıkanıklığı bulunan hastalarda; cerrahi tedavi ile yapışıklığın düzeltilmesi amaçlanır. Eğer yapışıklık çok fazla ise, tüpün dış yüzeyinin tamamını tutmuşsa; bu durumda yapışıklık olan tüp çıkarılabilir. Bu ameliyat genellikle açık cerrahi yöntemi ile yapılır.

Hastalar ameliyat sonrası 1-2 gün hastanede yatarlar. Herhangi bir komplikasyonun görülmediği durumlarda taburcu edilip takip altına alınırlar. Eğer hastalarda ameliyat sonrası düzenli cinsel birlikteliğe rağmen gebelik durumu yoksa, tüp bebek tedavisi düşünülür.

Tüplerin Tıkalı Olması Durumunda Hangi Doktora Gidilir?

Fallop tüplerinde oluşan tıkanıklık ile esas olarak ilgilenen, hastalığın tanısını koyup tedavisini uygulayan bölüm Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümüdür. Hastalar çoğunlukla infertilite başta olmak üzere vajinal akıntı ve kaşıntı gibi semptomlarla da hekime başvurabilir. Hekim gerekli incelemeleri yapıp hastaya tanı koyar ve tedaviyi planlar.

Özellikle ektopik gebelik yaşayan hastalar; çok şiddetli karın ağrısı ve kanama ile acil servise başvurabilirler. Acil servis hekimi hastayı muayene edip gerekli tetkikleri uygular. Hastada ektopik gebelikten şüphelendiği durumlarda hastayı kadın hastalıkları ve doğum bölümüne sevk eder.

Hastalar bir yılı aşkın düzenli cinsel ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamıyorsa, hastada kanama, karın ağrısı, vajinal akıntı, vajinal kaşıntı, adet düzensizliği ve tekrarlayan düşük gibi semptomlar varsa vakit kaybetmeden hekime başvurulmalıdır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın

Tüplerin Tıkalı Olması ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Tüplerin tıkalı olması adet düzensizliği yapar mı?

Tüplerin tıkalı olması durumunda kişide akıntı, kanama, kaşıntı gibi semptomlar oluşur. Bu semptomlar özellikle rahime yakın bölgede bulunan proksimal tüp yapışıklığında gelişir. Gelişen kanamalar hastaya adet düzensizliği olarak yansır.

Dr. Büşra Ular

Tüp tıkanıklığı nasıl açılır?

Tüp tıkanıklığının tedavisi çoğunlukla cerrahi girişimle olur. Ancak hastalarda ufak bir tüp tıkanıklığı varsa bu durum histerosalpingografi adı verilen işlem esnasında ufak bir boru yardımıyla açılabilir. Cerrahi tedavide ise tıkanıklık bulunan tüp açılmaya çalışılır, açılamadığı durumlarda tüp çıkarılabilir.

Dr. Büşra Ular

Tüplerin tıkalı olması ultrasonda belli olur mu?

Kadınlarda fallop tüpleri oldukça ince yapılardır. Bu yapılarda gelişen yapışıklıklar normal durumda ultrasonografide görüntülenemez. Ancak hastada tüp tıkanıklığına bağlı sıvı birikimi yada hidrosalpinks gibi durumlar varsa, bu durum ultrasonografiye yansır.

Dr. Büşra Ular