Toksik Şok Sendromu

Toksik şok sendromu, bakteriyel kaynaklı enfeksiyonların yaşamı tehdit eden bir komplikasyonudur. Tedavide ilaç, hemodiyaliz veya periton diyalizi desteği gibi bir çok yöntem kullanılır.

Toksik Şok Sendromu Nedir?

Toksik şok sendromu, bakteriyel kaynaklı enfeksiyonların nadir olarak gelişen ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir komplikasyonudur. Genellikle genç kadınların kullandığı tamponlar ile ilişkilendirilse de erkek ve çocuklar dahil olmak üzere her yaştan insanı etkileyebilmektedir. Toksik şok sendromu geçiren kişiler çok çabuk bir şekilde kötüleşir ve hemen müdahale edilmezse ölümcül sonuçlar doğurabilir; ancak hastalık erken teşhis ve tedavi edilirse kişiler eski sağlıklarına kavuşabilmektedir. 

Toksik şok sendromunun gelişiminde büyük oranda Stafilokokkus Aureus adlı bakteri sorumlu tutulmuştur. Bakterinin vücuda girmesi ve aşırı çoğalması çok hızlı bir şekilde olur. Aşırı çoğalan bakteriler, vücutta toksinlerin (zehirlİ maddeleri) çok hızlı bir şekilde artmasına neden olur. Organları oksijensiz bırakan ve ölüm ile sonuçlanabilecek bu toksik zehirlenmeye karşı acil müdahale edilmesi gereklidir. 

Toksik şok sendromu tarihte ilk kez 1978’ de bir grup çocuk hastalı ile tanımlandı. 1980’lerin başında, adet dönemlerinde süper emici tampon kullanan kadınlar arasında toksik şok sendromu vakalarında artış bildirilmiştir. Tüm toksik şok sendromlu vakalarının %40’ı adet döneminde kullanılan tamponlardan kaynaklanmaktadır. Deri yaralanmaları, cerrahi kesikler, burun tamponları, yanıklar ve diğer jinekolojik prosedürler toksik şok sendromu riskini artıran diğer nedenlerdir. 

Toksik Şok Sendromu Belirtileri 

Toksik şok sendromu nadir gelişen bir komplikasyondur. Ancak yaşamı tehdit edebilen sağlık problemidir. Toksik şok sendromuna ait belirtiler çok hızlı bir şekilde kötüleşebilir ve çok kısa bir sürede ölüm ile sonuçlanabilir. Bu nedenle toksik şok sendromunu hızlıca tespit edebilmek için belirti ve bulguları bilmek çok önemlidir.  

Toksik şok sendromunun etkilediği insanlarda hastalığın etkin olmadığı ilk 2-3 gün hafif belirtiler gelişebilir. Bu hafif belirtiler arasında yüksek olmayan ateş, kas ağrıları, titreme ve halsizlik (genel bir rahatsızlık veya huzursuzluk hissi) yer alabilir.  

Toksik şok sendromu deri, akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas ve kan dolaşımı dahil olmak üzere çoğu organ ve sistemi olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Toksik şok sendromu, ateş ve kaşıntı yanında en az üç organı ve bu organların içinde bulunduğu sistemi etkileyerek ciddi belirtiler ortaya çıkartmaktadır. Bu belirti veya işaretler şunları içermektedir:

• 39 derecenin üzerinde ani gelişen ateş

Kas ağrısı veya sızlaması, mide krampları, baş ve boğaz ağrısı gibi grip veya soğuk algınlığına benzer belirtiler

Tansiyon düşüklüğü, kalp atım hızında artış (taşikardi), mide bulantısı, kusma, bayılma ve bilinç bozukluğu gibi şok belirtileri

• Böbrek fonksiyonlarında bozulma

• Akut solunum güçlüğü sendromu (ARDS)

• Yumuşak dokuların hasar görmesi ve ölmesi (nekrotizan fasiit veya gangren

• Ciltte güneş yanığına benzer döküntüler

• Kasık veya koltuk altı bölgesinde belirgin kızarıklıklar

• Enfekte olmuş kesik veya yara bölgesinde ciddi ağrı hissi

• Burun, ağız ve vajina mukozasında kızarıklık

• Gözün kırmızımsı ya da pembemsi olarak görünmesi (konjonktivit)

• Özellikle avuç içi ve ayak tabanında kabuklanma, soyulma ve pul pul dökülme

Toksik Şok Sendromu Nedenleri 

Toksik şok sendromuna neden olan bakteri sıklıkla A grubu Streptokoklar veya Stafilokokkus aureusdur. Bu bakteriler normalde ciltte, burun ve ağız mukozasında tehlike yaratmadan yaşarlar. Bu bakteriler, vücudun veya derinin daha derinlerine ilerlerseler (yara, kesik vb) doku ve organlara zarar veren toksinleri üretirler. 

Toksik şok sendromu riskini artıran durumlar şunlardır: 

• Uzun süre kullanılan tamponlar, özellikle süper emici olanların önerilenden daha uzun süre kullanılması

• Cilt üzerindeki kesik, yanık, böcek ısırığı, içi cerahat (irin) dolu lezyon ve ameliyat sonrasıdaki enfekte olmuş yaraların düzgün şekilde bakımının veya tedavisinin yapılmamış olması

Burun kanamasında tampon kullanımı

Boğaz enfeksiyonu, selülit veya impetigo gibi Streptokok veya Stafilokok enfeksiyonuna sahip olmak

• Doğumdan sonra gelişen rahim içi enfeksiyonlar

• Zatürre (Pnömoni), kemik iltihabı (Osteomyelit) ya da sinüzit gibi başka bir enfeksiyonun olması 

Toksik şok sendromu kişiden kişiye bulaş şeklinde yayılmaz. Kişiler, toksik şok sendromuna karşı bağışıklık geliştiremezler. Bu nedenle aynı kişiler ömürleri boyunca birden fazla kez toksik şok sendromu yaşayabilirler.  

Toksik Şok Sendromu Teşhisi  

2011 yılında Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) tarafından belirtilen toksik şok sendromunun tanı kriterleri şunlardır: 

• Vücut sıcaklığı 38.9 derece ve üstü 

• Sistolik kan basıncı (halk arasında büyük tansiyon) 90 mm Hg’nin altında olması

• Deride soyulma ( başlangıcından 1-2 hafta sonra suç ve ayak tabanlarında belirgin)

• Deriden kabarık yaygın eritematöz (kızarık) döküntü. 

Ek olarak aşağıdaki organ veya sistemlerden en az 3’ü tutulmalı: 

• Gastrointestinal sistem (bulantı, kusma, ishal)

• Kas ve iskelet sistemi (kas ağrısı, kas enzimlerinde yükselme)

• Renal sistem (böbrek fonksiyon testlerinde bozukluk)

• Karaciğer fonksiyonlarında bozukluk

• Hematolojik sistem [Trombosit (pıhtılaşma hücreleri) düzeyinin 100.000/ mm3’ten düşük olması]

• Merkezi sinir sitemi (uyum bozukluğu, bilinç değişiklikleri) 

Toksik şok sendromunun teşhisine yardımcı olacak spesifik bir test yoktur. Acil Serviste, doktorlar genellikle hastalara son birkaç gün boyunca varolan belirtiler hakkında sorular sorarak hasta öyküsü almaya çalışırlar. Özellikle kadın hastalara detaylı jinekolojik muayene (pelvik muayene) yapılır 

Hastanın hayati bulguları (beyin, kalp ve akciğer) değerlendirilir ve devamlı takip altında tutulur. Hastalar derhal hasta başı monitörüne bağlanır ve kişiye birden fazla damar yolu açılır.  

Toksik şok sendromundan şüphelenildiği durumlarda aşağıdaki testler hastalardan acil bir şekilde istenir: 

• Kan tahlilleriKandaki elektrolit değeri, kan hücreleri sayısı, karaciğer ve böbrek fonksiyon değerleri tahlil sonucunda anlaşılmaktadır. Beyaz kan hücresindeki artış, karaciğer enzimlerinde yükseliş, anormal elektrolit değeri ve böbrek fonksiyonlarındaki bozukluk toksik şok sendromu tanısını güçlendirir. 

Akciğer grafisiAkciğerlerdeki sıvı varlığı değerlendirilir. 

EKG (Elektrokardiyografi): Hastanın kalp atım sayısındaki ciddi değişiklileri değerlendirmede kullanılır. 

Kızamık ve kayalık dağlar benekli humması gibi diğer hastalıkların dışlanması için bu testler hastalardan istenir. 

Toksik Şok Sendromu Tedavisi 

Şiddetli toksik şok sendromu yaşayan kişiler tüm organ ve sistemleri monitöre bağlanarak vital bulguları (hayati belirteçleri) yoğun bir şekilde takip edilir. Hastada varsa tampon ve sütürlerin (dikişlerin) çıkarılması, enfekte olmuş yaranın temizlenmesi ve apse bölgesinde oluşan odağın uzaklaştırılması (apse drenajı) hızlı bir şekilde yapılır.  

Kan basıncı ve idrar çıkışının dikkatli bir şekilde izlenmesi ile birlikte etkin ve sistemli bir şekilde yüksek hacimli sıvı tedavisi uygulanır. Öncesinde alınan kan kültürüne uygun stafilokok ve streptokok karşıtı antibiyotik tedavisi hızlı bir şekilde hastanın yaşına göre en yüksek dozda damar yoluyla başlanır. Kan kültürü sonucu gelmese dahi veya kan kültürünün negatif olduğu gösterilinceye kadar antibiyotik tedavisi uygulanır.

Böbrek yetmezliği toksik şok sendromu yaşayan kişilerde görülebilen bir kliniktir. Bu nedenler hastalara hemodiyaliz veya periton diyalizi desteği verilmektedir.

İntravenöz İmmünglobulin (İVİG) tedavisi, inflamasyonu (iltihaplanma) bastırmak ve hastanın bağışıklık sistemini güçlendirmek için hastalara uygulanmaktadır. 

Toksik Şok Sendromu Tedavi Edilmezse  

Toksik şok sendromu, akciğerler, karaciğer ve böbrekler dahil olmak üzere bir çok organı etkileyerek organ yetmezliklerine neden olabilir. Toksik şok sendromlu hastalarının yaklaşık %60’ı entübasyon veya mekanik ventilasyon desteği gerektiren akut solunum sıkıntısı sendromu gelişebilir. Hastalarda akut böbrek yetmezliği gelişebilir. 

Hastalarda gelişen yumuşak doku enfeksiyonlarında (nekrotizan fasiit, gangren vb.) acil cerrahi debridman (yara temizlenmesi) gerekli olabilir. Toksik şok sendromuna neden olan enfeksiyon baş ve boyunda gelişmiş ise hastalara müdahale kısıtlı olabilmektedir. Ayrıca toksik şok sendromunda ölüm erken dönemde gelişebilecek komplikasyonlar arasındadır. 

Toksik Şok Sendromuna Ne İyi Gelir? 

• Yara ve yanıklara erken müdahale edilmeli; ayrıca şişme, kızarıklık ve ağrı gibi enfeksiyon belirtileri fark edildiğinde tıbbi yardım alınmalıdır.

• Yara bölgesi temiz ve kuru olmalı, sargı ile kapatılmalıdır

• Yara veya yanık bölgesinde bandajlar düzenli olarak değiştirilmelidir 

• Regl dönemlerinde mümkünse en düşük emiciliğe sahip tampon kullanılmalıdır

• Regl döneminde tampon yerine daha ince ped kullanımı tercih edilmelidir

• Tampon kullanımı öncesinde ve sonrasında ellerin yıkanması gereklidir

• Tamponların düzenli olarak değiştirilmesi önerilmektedir (genellikle en az 4 ila 8 saatte bir)

• Aynı anda birden fazla tampon kullanmayınız

• Gece uyumadan önce yeni bir tampon kullanılmalı ve uyanıldığında değiştirilmelidir

• Regl dönemi dışında tampon kullanmayınız

• Tampon kutularını serin ve kuru yerde saklayınız 

Toksik Şok Sendromuna Ne İyi Gelmez? 

• Deride üstü açık yara, kesik veya yanık bölgesinin olması

• Ameliyat sonrasında oluşan yaraların (özellikle ev bakımında) gerekli hijyen ve bakımdan uzak kalması

• Süper emici tamponların uzun süre kullanılması

• Kişilerde grip veya su çiçeği gibi enfeksiyon hastalıkların olması

• Regl döneminde kullanılan tamponların sık sık değiştirilmemesi

• Regl dönemi dışında tampon kullanılması

• Vajinit (vajinal enfeksiyon) olarak bilinen vajinanın tahrişi ve iltihabi durumunda gerekli tedavilerin zamanında yapılmaması 

• Sinüzit, farenjit, larenjit, bademcik iltihabı veya zatürre (pnömoni) gibi solunum yolu enfeksiyonlarının varlığı  

Toksik Şok Sendromu İlaçları 

Antibiyotikler, toksik şok sendromu tedavisinde kullanılan en yaygın tedavi şeklidir. Antibiyotikler, bakterilerin sistem içerisinde daha da büyümesini durdurmaya yardımcı olmaktadır. Ama vücutta önceden birikmiş olan toksinlere karşı etkili değildir.  

Antibiyotiğin türü, toksik şok sendromuna neden olan bakteriye göre değişmektedir.

Toksik şok sendromu tekrarlama eğiliminde olan bir enfeksiyondur. Bunun önüne geçebilmek için ilk atakta antibiyotik kullanılmalıdır. Vankomisin, Klindamisin ve Sefalosporin antibiyotik tedavisinde kullanılan ilaçlardır.  

Gebelikte Toksik Şok Sendromu 

Toksik şok sendromu gebelikte çok nadir gelişen bir enfeksiyondur. Ancak yaşamı tehdit eden bir hastalık olması nedeniyle erken tanı ve teşhis çok önemlidir. Özellike önceden toksik şok sendromu geçirmiş hamile kadınların bu durumu doktorları ile paylaşması gereklidir. Özellikle doğum sonrasında gelişebilecek yeni bir toksik şok sendromunu önlemede hasta doktor iletişimi çok önemlidir. 

Yeterli hamilelik bakımı alan kadınların hamilelik döneminde septisemi ve buna bağlı şok sendromu geçirme olasılığı çok düşüktür. Herhangi bir olağandışı bir belirti ile karşılaşılması halinde ilerde oluşabilecek ciddi problemleri önlemek için hamile kadınların derhal doktoru ile görüşmesi gereklidir. 

Çocuklarda Toksik Şok Sendromu 

Toksik şok sendromu, 10 yaşından küçük çocuklarda çok nadir görülmektedir. Toksik şok sendromunun en yaygın nedenlerinden biri, regl döneminde kullanılan tamponlardır. Çocukluk döneminde gelişen cilt yanıkları toksik şok sendromunun gelişme riskini artırmaktadır. Çocuklarda toksik şok sendromunun bir başka yaygın nedeni ise ameliyat sonrası gelişen komplikasyonlardır. Özellikle kulak, burun ve boğaz bölgesinden geçirİlen ameliyatlar toksik şok sendromuna neden olabilmektedir. 

Toksik şok sendromuna neden olan bakteriler eller vasıtasıyla çocuklar arasında taşınabilir. Bu nedenler ellerin iyi yıkanması son derece önemlidir. 

Genç kızlar, regl döneminde tampon kullanımını yerine daha ince hijyenik pedler kullanarak toksik şok sendromu riskini azaltabilirler. Sadece tampon kullananlar ise daha düşük emiciliğe sahip tampon kullanmalı ve tamponları sık sık değiştirmelidir. Regl dönemleri arasında tampon paketleri ısı ve nemden uzak bir şekilde saklanmalıdır. Doktor tavsiyesi dışında ağrı kesici veya ateş düşürücü ilaç kullanmak toksik şok sendromuna ait belirtileri bastırması ile tanının geçikmesine ve hastanın ciddi komplikasyonlar yaşamasına neden olabilmektedir. Bu nedenle doktor kontrolü dışında lütfen ilaç kullanmayınız. 

Çocuklarda aşağıdaki belirti veya bulgular var ise derhal Acil Servise başvurmalısınız: 

• Ateş, boğaz ağrısı ve kusma

• Ateş ve kusma ile birlikte iştah kaybı 

• Koltuk altında başlayan ve bütün vücuda yayılan kızarıklık

• Özellikle avuç içi ve ayak tabanı derisinde soyulma

• Tansiyon düşüklüğü ve kalp atım sayısında artış

Toksik Şok Sendromu için Hangi Doktora Gidilir?

Toksik şok sendromu acil müdahele gerektiren bir hastalıktır. Bu nedenle toksik şok sendromuna ait belirtileri gösteren kişilerin derhal Acil Servise başvurması gereklidir. Yapılan ilk müdahale sonrasında hastaların çoğu yoğun bakım servislerinde takip edilir. 

Uzun süre tampon kullanan ya da yakın zamanda ameliyat geçirmiş kişilerde aşağıdaki belirtiler geliştiğinde derhal 112 Acil Servisi aranmalı ya da Acil Servise başvurulması gereklidir.

• Yüksek ateş

• Ciddi tansiyon düşüklüğü

• Taşikardi

• Takipne (derin ve hızlı solunum)

• Bilinç bulanıklığı

• Döküntü (güneş yanığı şeklinde)

• Mide bulantısı, kusma ve ishal

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın