Retina Hastalıkları

Retina hastalıklarında görüntünün oluşmaması durumunda hastada görme problemleri ortaya çıkacaktır. Hekimler lazer tedavisi, göz içi enjeksiyonlar, medikal tedavi, göz cerrahisi, lens ve gözlük gibi tedavi uygulayabilir.

Retina Hastalıkları Nedir?

Retina insanların gözünde bulunan oldukça önemli bir yapıdır. Gözde bulunan retina tabakası insanların beş duyu organından biri olan görme olayındaki görmeyi sağlamakla görevli yapılardan biri olup ışığa ve renge duyarlı hücre yapıları ve sinir liflerini barındıran bir yapıdan meydana gelmektedir. Retina adı verilen gözdeki bu ağ tabakası göz küresi olarak adlandırılan yapının iç tabakasını kaplamakta olan yarı saydam ve hafif pembemsi kırmızı renge sahip ince bir tabaka yapısıdır.

Retina tabakası içinde görme hücreleri ve bu hücrelerin bağlı olduğu sinir hücre yapıları bulunmaktadır. Retinada bulunan bu sinir hücrelerinin toplanıp bir araya gelmesi ile görme siniri dediğimiz sinir meydana gelmektedir. bu sinir hücrelerini de yine retina tabakasında yer alan damar yapıları beslemektedir. Retina tabakası küçük bir küre şeklindedir ve beyine sap kısmıyla bağlı olduğu düşünülebilir. Retinada asıl olarak merkezi görmemizi sağlayan makula (sarı nokta) adı verilen özelleşmiş bir bölge bulunmaktadır. Gözde kırılan ışınlar bu sarı nokta üzerine düşürülmeye çalışılır.

Retinada bir hastalık durumu meydana gelir ya da bozukluk oluşur ise kişilerin cisimleri görmesinde problemler ortaya çıkacaktır. Retina hastalıklarında görüntünün oluşmaması durumu meydana gelirken göz sinirlerinde meydana gelebilecek bozukluk halinde de görüntüler beyne ulaşmakta sorun yaşayacak ya da eksik ulaşma durumu gözlenecek böylece hastada görme problemleri ortaya çıkacaktır. Bu durumun gerçekleşmesi halinde hastalarda   görme yeteneklerinde kayıp gözlenebileceği gibi çeşitli başka semptomlarda oluşabilmektedir. Hekimler retina tabakasını en çok tehdit eden hastalıkların diyabet ve hipertansiyon olduğunu ifade etmektedir.

Retina Hastalıkları Tipleri (Çeşitleri) Nelerdir?

Retina tabakası içinde ışığa duyarlı hücre yapılarından oluşmaktadır. Görmeyi sağlayan bu tabaka göz küresinin arka duvarını kaplamaktadır. Retina tabakası damar ve sinir hücrelerinden oluşmasının yanında bu sinirler görüntüyü algılayarak beyne iletmede görevlidir. Retina hastalıkları sıklıkla göz küresinde yer alan ve göz küresinin içini dolduran hafif kıvamlı bir sıvı olan vitreus sıvısı hastalıklarıyla da yakından ilgilidir. Tüm bunlara göre retina hastalıkları şu şekilde sıralanabilir ;

  • Diyabetik Retinopati: Halk arasında şekerin göze vurması olarak bilinen diyabetik retinopati hastalığı diyabet hastalarında meydana gelen retinada hasarlanma ve hastalık gelişimidir. Diyabetik retinopati sonucunda hastalarda bulanık ve çift görme, gece görüşünde zayıflama ve uçuşan cisimler gibi semptomlar gözlenebilmektedir.
  • Retina Dekolmanı ( Retina Ayrılması): Retina dekolmanı, retina tabakasının arka tarafında bulunan ve temelde görme olayının sağlanmasını sağlayan hücre yapılarının bulundukları göz küresi iç tabakasından ayrılması haline verilen isimlendirilmedir. Retina dekolmanı gözlenen hastalarda ayrılmanın kısmi ayrılma ya da tam bir ayrılma olup olmadığı son derece önemlidir ve tedavi seçimini – gidişatı etkilemektedir.
  • Makula Dejenerasyonu (Sarı Nokta Hastalığı ): Makula dejenerasyonu olarak adlandırılan retina hastalığı hastaların görüşlerinin merkez kısmında görme kaybı gibi sonuçlar ortaya çıkaran ve sıklıkla yaşa bağlı olarak meydana gelen ciddir bir hastalık halidir. Görüş merkezinde ortaya çıkabilen bulanıklık, düz şekilde çizilmiş çizgilerin çarpık gözlenmesi ve hastalarda gözlenen ince detaylara zor odaklanma bu hastalarda ortaya çıkabilmektedir.
  • Retinal Arter Tıkanıklığı: Retinal arter tıkanıklığı retina tabakasına gidip amacı retinatı beslemek olan retinal arterin tıkanmasıdır. Retinal arterlerde tıkanıklık gelişmesi sonucunda gözün arka tarafındaki retinada yer alan sinir hücre yapılarına yeterince oksijen taşınamamaktadır. Retina tabakasına yeterince oksijen taşınamaması sonucunda hastalarda ani görme kaybı gibi semptomlar meydana gelebilmektedir.
  • Retinal Ven Tıkanıklığı: Retina tabakasında yer alan venlerde tıkanma gelişmesi durumuna retinal ven tıkanıklığı denmektedir. Retinal ven tıkanıklığı gelişmesi sonucunda hastaların retina tabakasında gerekli oksijen ve besin alışverişi ya da atık maddelerin toplanması hadiseleri yerine getirilememektedir. Retinada yer alan ana venlerden birinin tıkanması neticesinde retinaya kan ve aşırı sıvı sızmasına bağlı görmede bulanıklaşma ortaya çıkabilir.
  • Epiretinal Membran: Epiretinal Membran, hastaların makulala olarak adlandırılan bölge olan  sarı noktanın tam üzerinde oluşan zar yapısıdır. Makula yapısı üzerinde oluşan bu yeni zar yapısı makula bölgesinde çekintilere yol açarak temelde düzgün bir yüzeyi olan makula bölgesinde kırışık bir yüzeye neden olmasına neden olmaktadır. Epiretinal membran gözlenen hastalarda görmede çarpıklık ve azalma, yamuk görme gibi şikayetler olabilir.
  • Makula Deliği: Makula deliği, hastalarda göze gelen ışınların odaklandığı ve asıl görmenin gerçekleştiği alan olan makulanın (sarı nokta / cisim) tam orta kısmında meydana gelen delinme durumunu ifade etmektedir. hastalarda makula deliği ortaya çıkması sonucunda hastaların görme merkezinde siyah nokta şeklinde bir leke yapısı meydana gelmekte ve bu durum hastaların görmesini oldukça etkilemektedir. Makula deliği gözlenen hasta gruplarında retina tabakasının diğer bölgeleri normal oldukları için çevresel görme etkilenmemiştir.
  • Göz Travmaları: Hastalarda gözlenen göz travmaları sonucunda göz duvarının bütünlüğü bozulmamakta ise ve hastalarda travmaya bağlı olarak göz içi yapıları hasar almakta ise bu duruma kapalı göz travmaları adı verilerken kaza esnasında göz bütünlüğü bozulur ya da gözün herhangi bir bölgesinde yırtılma gözlenirse bu duruma açık göz travmaları adı verilir. Göz travmaları sonucunda retina ödemi gelişmesi halinde görme etkilenir.
  • Retinitis Pigmentoza ( Gece Körlüğü): Retinitis pigmentoza hastalığı halk arasındaa gece körlüğü ya da tavuk karası isimleri ile tanımlanabilmektedir. Retinitis pigmentoza hastalığında görme olayını yerine getirecek olan hücre yapılarından olan rod hücrelerinde kalıtsal olarak geçen genetik bir aksama söz konusudur. Retinitis pigmentozalı  hastalar ışığın yetersiz olduğu mekanlarda görmekte zorlanmaktadır ve objeleri rahatça görme ya da ayırt etmeden yoksun kalmaktadırlar.
  • Retina Tümörleri: Hastaların göz içlerinde tümör gözlenmesi göz retina tabakasından kaynaklanabilmektedir. Retina tabakası duyu epiteli (dokuyu oluşturan hücre yapıları) ve pigment epiteli olmak üzere birbirinden farklı iki katmandan oluşmaktadır. Retina duyu epitelinde yer alan sinir hücre yapılarından oluşan tümör yapıları retinayı etkileyebilmekte v e retina hastalıklarına neden olabilmektedir.

Retina Hastalıkları Belirtileri Nelerdir?

İnsan göz yapısında yer alan retina tabakası gözün arka kısmında yer alan ve göz merceğinde kırılan ışıkları algılayan hücre yapılarından oluşan bir tabakadır. Retina tabakasının temel görevi göze gelen ışıkların odaklanması sonucunda üzerine düşen görüntülerin algılanıp beyne iletilmesidir. Retina hastalıkları bulunan hastalarda retina tabakası gelen ışıkları algılamakta problem yaşamakta, ince ayrıntıları değerlendirememekte ve doğal görme işlevini yerine getirememektedir. Buna göre retina hastalıkları belirtileri şu şekilde sıralanabilir ;

  • Ani görme kaybı meydana gelmesi
  • Yavaş yavaş ilerleyen görme kaybı varlığı
  • Görmenin eğri olması
  • Görmenin kırık olması
  • Gözün ön kısmında sinek uçuşmaları varlığı
  • Gözün ön kısmında ışık çakmaları
  • Perdeli görme biçimi
  • Geçici ya da kısa süreli görme kaybı olması
  • Kalıcı görme kaybı olması
  • Görüş alanının karanlık olması
  • Görüş alanında lekeli kısımların bulunması
  • Renklerin canlılığında azalma
  • Cisimleri olduğundan küçük görme
  • Okumada güçleşme
  • Yüz tanımada güçleşme
  • İnce detayları ayırt etmede zorlanma
  • Yanıp sönen ışıklar varlığı
  • Gece görüşünde zayıflama

Retina Hastalıkları Başlıca Nedenleri (Risk Faktörleri) Nelerdir?

Retina tabakası içinde görme hücreleri ve bu hücrelerin bağlı olduğu sinir hücre yapıları bulunmaktadır. Retinada bulunan bu sinir hücrelerinin toplanıp bir araya gelmesi ile görme siniri dediğimiz sinir meydana gelmektedir. Bu sinir hücrelerini de yine retina tabakasında yer alan damar yapıları beslemektedir. Retina tabakası küçük bir küre şeklindedir. Retinada asıl olarak merkezi görmemizi sağlayan makula (sarı nokta) adı verilen özelleşmiş bir bölge bulunmaktadır. Retina hastalıkları bu bölgelerde oluşabilecek patolojik durumlar neticesinde ortaya çıkmaktadır. Buna göre retina hastalıkları şu şekilde sıralanabilir;

  • Yüksek MiyopiHastalarda bulunan miyop (uzağı görememe) göz kusurları retina hastalıklarına yol açabilmektedir. Yüksek miyopisi olan hastalarda eğer göz numarası 6 dereceden fazla ise retina dekolmanı gibi retina hastalıklarının ortaya çıkması kolaylaşmakta ve hastalarda görülebilmektedir.
  • Göz Travmaları: Retina hastalıklarının görülmesinde göz travmaları oldukça önemlidir. Retina hastalıklarının gelişiminde gözü travmaya uğratabilecek yaralanma ve ameliyatlar gibi durumlar göz travmalarına neden olabilmekte ve hastalarda retina hastalıklarına yol açabilmektedir.
  • Katarakt Ameliyatı Geçirmiş Olma: Retina hastalıklarının görülmesinde katarakt ameliyatı geçirmiş olma oldukça önemlidir. Retina hastalıklarının gelişiminde katarakt ameliyatı esnasında retinanın travmatize edilmesi sonucunda retina hastalıkları ortaya çıkabilmektedir.
  • Yaş: Retina hastalıkları gelişiminde yaş oldukça önemlidir. Retina hastalıkları gelişiminde hastaların yaşı arttıkça retina hastalıklarının görülme yüzdesinin artması yanında bazı yaş aralıklarında bazı hastalıkların ortaya çıkışının daha sık olduğu tespit edilmiştir.
  • Genetik Yatkınlık: Retina hastalıkları gelişiminde genetik yatkınlık oldukça önemlidir. Retina hastalıkları gelişiminde bazı genlerin ve kromozomların hastalığın oluşumunda direk etken olduğu yapılan çalışmalar neticesinde tespit edilmiştir. Hastaların ailelerinde retina hastalıklarının mevcudiyeti retina hastalıklarından birinin görülme olasılığını arttırmaktadır.
  • Irk: Retina hastalıkları gelişiminde ırk oldukça önemlidir. Retina hastalıkları gelişiminde hastaların hangi ırka mensup olduğu bazı hastalıkların bazı ırklarda daha sık görülmesi nedeniyle tanı ve tedavi açısından önem arz etmektedir.
  • Sigara Kullanımı: Sigara kullanımı birçok hastalıkta olduğu gibi retina hastalıklarının da ortaya çıkmasında nedenler arasında sayılabilmektedir. Yapılan çalışmalar sigara içimi ile retina hastalıklarının sıklığında bir alaka olduğunu ortaya koymuştur.
  • Cinsiyet ve Hormonlar: Retina hastalıkları gelişiminde cinsiyet ve hormon seviyeleri oldukça önemlidir. Retina hastalıkları gelişiminde hormon düzeylerindeki farklılık sebebiyle bazı hastalıklar kadın cinsiyette fazla miktarda gözlemlenebilmektedir.
  • Yüksek Kan Basıncı ve Yüksek Kolesterol: Retina hastalıklarının gelişiminde yüksek kan basıncı ve yüksek kolesterol değerleri oldukça önemlidir. Hastalarda yapılan çalışma ve takipler sonucunda yüksek kan basıncı ve yüksek kolesterol değerlerinin birçok hastalıkta risk faktörü olabildiği gibi retina hastalıklarının da oluşumuyla direk bağlantılı olabildiği ifade edilmiştir.
  • Açık Göz Rengi: Retina hastalıklarının gelişiminde açık göz renginin de payı bulunmaktadır. Açık göz rengi bazı retina hastalıklarının daha kolay meydana gelmesine neden olabilmektedir.
  • Güneşe Maruziyet: Retina hastalıklarının gelişiminde güneşe maruziyet oldukça önemlidir. Güneş gözlüksüz ya da korunmasız bir biçimde güneş ışınlarına sürekli maruz kalınması hastalarda bazı retina hastalıklarının ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.
  • Beslenme Dengesinin Düzgün Olmaması: Retina hastalıklarının gelişiminde beslenmenin tam ve dengeli olması oldukça önemlidir. Retina hastalıklarının ortaya çıkışında hastaların yetersiz a vitamini alması ya da düşük balık tüketimi gerekli dengeli ve düzenli beslenmeyi aksattığı için retina hastalıklarına yol açabilmektedir.
  • Kalp ve Damar Hastalıkları: Retina hastalıklarının gelişiminde kalp ve damar hastalıklarının kronikleşmesi (uzun süredir varlığını sürdüren ) oldukça önemlidir. Hastalarda gözlenen retina hastalıklarının risk faktörleri arasında hastaların kalpteki tümörleri, kalp kapak hastalıkları, karotid arter hastalığı ve ateroskleroz (arterlerde yağ birikimi) gibi kalp ve damar hastalıkları sayılabilmektedir.
  • Diyabet: Retina hastalıklarının gelişiminde hastalarda diyabet varlığı oldukça önemlidir. Hastalarda şeker hastalığı olarak bilinen diyabet hastalığı birçok organ yapısı ve sistemi etkilediği gibi gözü de etkileyerek retina hastalıklarına yol açabilmektedir.
  • Yüksek Tansiyon Varlığı: Retina hastalıklarının gelişiminde yüksek tanssiyonun kronikleşmesi oldukça önemlidir. Hastalarda kronikleşmiş bir yüksek tansiyonun varlığı gözde bulunan retina tabakasında yer alan damarlarda yüksek basınca neden olarak retina hastalıklarına neden olabilmektedir.
  • Hamilelik Süreci: Retina hastalıklarının ortaya çıkışında hamilelik sürecinin de varlığı etkili olabilmektedir. Hamilelik sürecinde gebeliğin getirdiği kilo artışı yanında artan hormanal değişimler retinayı da etkileyerek retina hastalıklarına yol açabilmektedir.

Retina Hastalıkları Teşhisi

Göz hastalıkları bölümü hekimi kişilerde ortaya çıkan retina hastalıkları teşhis ve tedavisini gerçekleştirmektedir. Hekim teşhis amacıyla şu yöntemlere başvuruda bulunabilmektedir ;

  • Anamnez: Anamnez hastanın şikayetlerini dile getirmesi durumudur. Hasta hekime başvuruda bulunduğunda hekim hastanın ani görme kaybı, ışıkları algılamakta problem yaşama, bir yere bakarken sinek uçuşmaları varlığı , görme kaybı ya da kalıcı görme kaybı varlığı, görüş alanında lekeli kısımların bulunması, renklerin canlılığında azalma, cisimleri olduğundan küçük görme, okumada güçleşme, yüz tanımada güçleşme, ince detayları ayırt etmede zorlanma, yanıp sönen ışıklar (ışık çakmaları ) ve gece görüşünde zayıflama gibi semptomları olup olmadığını dinleyip not ederek teşhis yöntemlerin ilk basamağını gerçekleştirmektedir. Ayrıca hekim hastanın aile öyküsünü, akraba evliliği mevcudiyetini ve ailede devamlı hastalık olup olamadığı gibi durumları da anamneze eklenir. Ardından hekim fizik muayeneye geçer.
  • Fizik Muayene: Fizik muayenede göz hekimleri öncelikle ilgilenmenin yanında retina hastalıklarından şüphelenmesi halinde gerekli genel fizik muayene işlemini de gerçekleştirebilir. Fizik muayenede hastanın ateşi, solunum sayısı, nabzı, tansiyonu, kanındaki oksijen saturasyonu (doygunluğu) değerleri not edilir. Ardından hekim hastanın boyu ve kilosu da ölçülerek not edilir. Bunun dışında hekim hastanın;
  • Genel duruma bakar ve ekstremite (el – ayak) muayenesi ile şişlik ve hassasiyet durumunu inceler,
  • Hastaların gözlerinde kızarıklık, akıntı gibi semptomların varlığı not edilir, 
  • Herhangi bir cilt döküntüsü ya da başka cilt bulgusu olup olmadığını, ödemini
  • Detaylı baş – boyun muayenesini yapar,
  • Akciğer seslerini ve solunumu dinler,
  • Kalp seslerini dinledikten sonra laboratuvar tetkiklerine geçer.
  • Laboratuvar Tetkikleri: Laboratuvar tetkiklerinde ise hastadan kan, idrar kültürleri istemi yapılabilir. Laboratuvarda hastanın kan hücresi değerleri, protein ve kan şekeri seviyesinin yanı sıra, böbrek fonksiyon göstergeleri, mineral düzeyleri, enfeksiyon varlığına dair antikor mevcudiyeti ya da yokluğu değerlendirilir. Yapılan diğer kültür testleri ile hastalık sebebi belirlenmeye çabalanır.
  • Biyomikroskop: Biyomikroskop göz hekimlerinin kullanıldığı üstünde özel olarak yerleştirilmiş mikroskop ve ışık kaynağı yer alan bir muayene aletidir. Hasta ve göz hekimi aletin iki tarafına karşılıklı oturmakta ve hasta biyomikroskobun çene ve alın kısmına kendi çenesini ve alnını yaslayarak pozisyon almaktadır. hekim karşı taraftan mercekler yardımıyla gözü ve göz yapılarını incelemektedir.
  • Otorefraktometre: Otorefraktometre cihazı hastaların gözünde bulunan kırma kusurlarını ölçen bir cihazdır. Retina hastalıklarının değerlendirilmesinde kullanılabilir.

Retina Hastalıkları ve Tedavi Yolları

Retina hastalıklarının tedavi edilebilmesi için öncelikle hastaların göz hastalıkları bölümüne muayene olarak hastalıklarının ne olduğuna dair teşhis yöntemlerinin gerçekleştirilmesi ve hastalığa tanı konması gerekmektedir.

Retina hastalıklarının tedavisinde öncelikle hastalığın ne olduğunun bulunması ve nedeninin saptanması oldukça önemlidir. Retina hastalıklarının nedeni teşhis edildiğinde öncelikle neden yönelik tedavi uygulanabilmektedir. Ardından hekimler lazer tedavisi, göz içi enjeksiyonlar, medikal tedavi, göz cerrahisi, lens ve gözlük gibi tedavi seçeneklerine başvuruda bulunabilir.

Retina Hastalıkları Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar?

Retina hastalıklarına sahip hastalarda hastalığın mutlaka tanısı konulmalı ve gereken tedavisi verilmelidir. Hastalarda çok şiddetli ve rahatsız edici semptomlar bulunabilmektedir. Eğer hastalara gerekli tedavi yöntemleri uygulanmaz ise hastaların semptomları şiddetlenmekte ve yaşam kalitesi düşmektedir. Ayrıca gerekli tedavilerin zamanında ve yeterince uygulanamaması durumunda hastalarda görme problemlerin ortaya çıkması ve görememe mümkündür.

Retina Hastalıkları Ameliyatı

Retina hastalıkları oldukça çeşitli hastalıklardır. Hekimler bu hastaların tedavisinde cerrahi tedavilere başvuruda bulunabilir. Retina hastalıkları cerrahi tedavisinde hastalara skleral (dıştan çökertme) tekniği ve pnömatik retinopeksi gibi çeşitli cerrahi yöntemler uygulanabilmektedir. Uygulanan bu cerrahi yöntemlerle hastaların hayat kalitesinin arttırılması amaçlanmaktadır.

Bebeklerde Retina Hastalıkları 

Bebek ve çocuklarda göz hastalıklarının gelişmesi durumlarında bu durumu ailelerin anlaması oldukça zordur. Bu sebeple bebeklerde doğumdan sonraki 3. Ayda ardından 1. yaş , 3. Yaş ve 6. Yaş aralıklarında mutlaka göz muayenesi için uzman bir göz hekimine başvuruda bulunulmalıdır. Bebeklerde retina hastalıklarının tespit edilmesi halinde göz hekimi yetişkinlerde olduğu gibi en uygun tedavi yöntemini bebeğe uygulayacaktır.

Retina Hastalıklarında Hangi Doktora Gidilir?

Retina hastalıkları ile asıl olarak ilgilenen, hastalığın teşhisini koyan ve hastalara gerekli tedavi seçeneklerini öneren bölüm Göz Hastalıkları bölümüdür. Ayrıca hastalar çeşitli semptomlar nedeniyle diyabet gibi şikayetler ile dahiliye gibi farklı bölümlere de başvuruda bulunabilmektedir ya da göz hastalıkları hekimi diyabetik retinopati gibi retina hastalıkları varlığında dahiliye bölümünden konsültasyon isteyebilir.

Hastalarda ani görme kaybı, ilerleyen görme kaybı, görmenin eğri olması,  görmenin kırık olması, ışık çakmaları , doğal görme işlevini yerine getirememe , ışıkları algılamakta problem yaşama, bir yere bakarken sinek uçuşmaları varlığı , perdeli görme biçimi, görme kaybı olması, kalıcı görme kaybı varlığı, görüş alanının karanlık olması, görüş alanında lekeli kısımların bulunması, renklerin canlılığında azalma, cisimleri olduğundan küçük görme, okumada güçleşme, yüz tanımada güçleşme, ince detayları ayırt etmede zorlanma, yanıp sönen ışıklar (ışık çakmaları ) ve gece görüşünde zayıflama gibi semptomlar varlığında mutlaka bir göz hekimine başvuru yapılmasında yarar vardır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın