Regresyon Nedir?

Regresyon terapisi bir diğer ismi ile geçmiş yaşam terapisi, negatif haldeki duyguların nedenlerini belirleyip izole etmek ve daha kolay bir şekilde olumsuz duyguları kontrol altına alabilmek amacı ile yapılır.

Regresyon sözcüğü kelime anlamı açısından değerlendirildiğinde kaynağa inme, gerileme, geri gitme olarak nitelendirilebilir.

Regresyon terapisi bir diğer ismi ile geçmiş yaşam terapisi; negatif haldeki duyguların nedenlerini belirleyip izole etmek ve daha kolay bir şekilde olumsuz duyguları kontrol altına alabilmek amacı ile; danışan kişinin hayatındaki çatışma alanlarına ve de bu çatışma alanları ile birlikte muhtemel gelişim gösterecek olan diğer olumsuz şeylere odaklanmayı hedefleyen bir tür terapi yöntemidir.

Danışan kişinin farklılaştırılmış bir bilinç hali altında; mutsuz olduğu veya olumsuz bir tecrübe edindiği, şimdiki ya da önceki herhangi bir zaman dilimindeki bir anında, negatif şeylere sebebiyet veren duygu, düşünce, anı ya da eylem kayıtlarına ulaşılması ile elde edilen travma kaynaklarını bulup; bu problemlerin bilinç bazında çözüme ulaşmasını sağlamak amacı ile uygulanan teknikler bütünü şeklindedir.

Geçmiş yaşam regresyonu birey odaklı bir çalışma olarak nitelendirilir fakat evrensel boyutta etkisini gösterebilir.

Regresyon Terapisinin Uygulandığı Alanlar Nelerdir? 

Regresyon terapisi genellikle herhangi edinilmiş olumsuz bir tecrübeye bağlı olarak ortaya çıkan;

  • Değersizlik hissi
  • Başarısızlık korkusu
  • Özgüven eksikliği problemi
  • İlişki sorunları
  • Kontrol edilemeyen duyguların giderilmesi (öfke, kızgınlık, suçluluk, yalnızlık vesaire gibi) gibi durumlarda uygulanabilmektedir.

Regresyon Terapisi Nasıl Yapılır?

Regresyon terapisi genellikle 5 farklı aşamada gerçekleşir. Bunlar;

  1. Hazırlık aşaması
  2. Regresyon tekniklerinin yürütülmesi aşaması
  3. Daha önceki zamanlarda bastırılmış saklanmış haldeki şeylerin dışarı çıkarılması ve serbest bırakılması aşaması
  4. Bilinçaltının sağlıklı bir şekilde yeniden programlanması aşaması
  5. Oturum sonucu aşaması şeklinde listelenir.

Regresyon terapisi danışan kişilerin derinlerde bir yerlerde saklı kalmış, tamamlanmamış şeylerini tamamlayarak geçmişin izlerini silmesini kolaylaştır.

  • Depresyon durumu
  • Fobilerin varlığı
  • Kaygı - endişe hali
  • Nedeni belirlenemeyen ağrıların varlığı
  • Panik atak durumu
  • Yaşanılan travma sonrası edinilen stres hali
  • Takıntılı düşüncelere sahip olma
  • Karma temizliği
  • Enerji alanındaki gereksiz verilerin temizlenmesi durumlarında etkisi oldukça yüksek olan bir tür çalışmadır.

Regresyon terapisi esnasında danışan kişi;

  • Kendi sesini duyabilir,
  • Terapistinin sesini duyabilir,
  • Bedeninde kasılmalar görülebilir.

Regresyon terapisti ise bu noktada önemli bir rol oynamaktadır. Uzman kişi, danışan kişinin derin derin nefes alıp vermesi aracılığı ile rahat bir halde olmasına destek olur. Aynı zamanda durum ile ilgili olarak yüksek tonda bir ses ile konuşarak regresyon sürecinin daha kolay geçmesini sağlar. Elde edilebilecek bütün ayrıntılı bilgileri toplamaya çalışır.

Gereklilik halinde, olayı yeniden yaşama esnasında meydana gelen yeni bir durum olur ise; onunla ilgili de danışan kişiyi konuşmaya ve detaylı bilgiler vermeye teşvik eder. Böylelikle danışan kişinin bilinçaltına erişim sağlanır ve geçmişte bir zamanda yaşanmış olan olumsuz bir olay ile ilgili duyguların izolasyonu sağlanır. Bu duygular izole edildikten sonra ve danışan kişi bilinçli zihne geri getirildikten sonra, terapist ile danışan değerlendirmeyi birlikte yaparlar.

Regresyon Terapisinin Zararları Nelerdir? 

Regresyon terapisi oldukça etkili ve başarılı bir yöntemdir ve bilinen herhangi bir zararı bulunmamaktadır. Çok sık tercih edilmiyor olsa da güvenilirliği kanıtlanmış terapi yöntemlerinden bir tanesi olduğunu söylemek mümkündür. Danışanın, geçmişte karşılaştığı sorunlar ile tekrar yüzleşmesi sonucunda korku, kaygı ve endişe gibi tepkiler verebilmesi, olumsuz etkileri olarak görülebilir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Regresyon ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Regresyon terapisinde bir seans ne kadar sürer ve fiyatı nedir?

Bir seans ön görüşme ile birlikte yaklaşık olarak 90 dakika ile 120 dakika arasında sürmektedir. Danışan ile danışmanın ilk görüşmesinde işleyiş hakkında bilgilendirme yapılmaktadır. Bu ön görüşmede çalışmak istenen konu ile ilgili durum ve şu ana kadar yaşanan durumlar konuşulur. Çözülmesi istenen birden fazla sayıda konu mevcut ise; danışanın şahsi isteğine bağlı olarak öncelik sırası belirlenir. Regresyon terapisi fiyatı ise terapistin belirlediği fiyat politikasına, seans sayısına ve seans uzunluğuna bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.

Int. Dr. Sinem Köse

Regresyon terapisi sırasında danışan bilinçli bir durumda mıdır?

Evet, danışan terapi esnasında tamamen bilinçli bir durumdadır ve seans bitiminde her şeyi hatırlar haldedir. Kesinlikle bir hafıza kaybı, bellek silinmesi veya şuursuzluk söz konusu değildir. Regresyon terapisi hafif trans altında gerçekleştirilen bir yöntemdir ve hipnoza gerek duyulmamaktadır. Danışan kişi alfa frekansı ile teta frekansı arasında bir noktaya gelir. Alfa frekansı, kişilerin gözlerini kapatıp gevşemesi ile beyinde oluşan dalgalardır. Yaratıcılık artış gösterirken, bilinçsiz zihin kontrolü azalma gösterir. Teta frekansı ise beynin rüya görürken ki frekansıdır.

Int. Dr. Sinem Köse

Çocuklarda regresyon terapisi uygulaması mevcut mudur?

Evet, çocuklarda regresyon terapisi uygulaması mevcuttur ancak burada dikkat edilmesi gereken iki önemli husus vardır. Bunlardan birincisi; terapi uygulayacak danışmanın doğru seçilmesidir. Çünkü çocuklara regresyon terapisi uygulayacak olan kişi özel bir eğitim almış olmalıdır. İkincisi ise danışan konumundaki çocuğun kendini açık ve net bir şekilde ifade edebilir halde olmasının gerekliliğidir. Aksi takdirde verim alınması beklenemez ve başarılı olunamaz. Kaygı ve çekinme gibi durumlar mevcut ise daha öncesinde psikoterapi uzmanlarından destek alınmalıdır.

Int. Dr. Sinem Köse

Regresyon terapisi için tek bir seans yeterli midir?

Tek bir seans genellikle sadece tek bir konunun açığa çıkması ve çözümlenmesi için yararlıdır ancak danışan kişinin sorunun kaynağının ne kadar derinlerde bir yerde olduğu bazen tek seferde anlaşılamayabilir. Bu durum tamamen danışan kişinin üst benliğinin terapiye ne kadar açık olduğu ile ilgilidir. Danışan kişi ile uygulayıcı terapistin güven ilişkisi de oldukça önemlidir bu noktada. Yine kişinin ego direnci de oldukça önemlidir. Yani aslında danışan kişi düşüncelerinden kurtulması ve zihnini arındırmasının gerekliliğinin farkındadır, fakat korkuları bu duruma engel olabilir. Bunlar da seans sayısını artırabilecek faktörler olarak nitelendirilebilirler.

Int. Dr. Sinem Köse