Rahim Ağzı Yarası

Rahim ağzı yarası, rahim ağzında bulunan salgı yapıcı hücrelerin çoğalmasından kaynaklı oluşmakta olup, birçok tedavi yöntemi mevcuttur.

Rahim Ağzı Yarası Nedir?

Rahim ağzı (serviks) kadında rahim ile vajina (döl yolu) arasında bulunan, ilişki sonrası ovumu (Kadın üreme hücresi) döllemek için yol alan spermlerin belli reaksiyonlara girerek olgunlaşmasını sağlayan organdır.

Serviks hücrelerinin rahime bakan üst tarafı salgı yapan silindirik epitel; vajinaya bakan alt kısmı ise enfeksiyonlara karşı koruyan yassı epitel hücreleri ile döşenmiştir. Bu iki hücre tipinin birleşim yerine “Transformasyon Zonu” denir. Bu bölgedeki hücreler sürekli hakimiyet mücadelesine girerler. Bu durum o bölgede sürekli yıkım ve yenilenmeye yol açar.

Rahim ağzı yarası; servikste salgı yapıcı hücrelerin çoğalmasından kaynaklı oluşan hücre topluluğudur. Yani vajinal yüze bakan yassı epitel hücrelerinin yerini salgı yapıcı hücreler almıştır. Bu durumda rahim ağzı kızarık ve kabarık görünür.

Rahim Ağzı Yarası Belirtileri Nelerdir?

Rahim ağzı yarası belirtilerinin çok spesifik olmaması ve rahim ağzının vücudun iç tarafında bulunması nedeniyle hastalar kendi kendine teşhis edemezler. Cinsel yönden aktif olan her kadın rahim ağzı yarası riski taşımaktadır.

Rahim ağzı yarası belirtileri;

  • Vajinal AkıntıBu akıntı genellikle adet dönemi bitiminde olur. Şeffaf renkli, kokusuz bir akıntıdır. Adet dönemi sonrası servikste yenilenme olurken salgı yapan hücreler artar. Bu hücreler salgı ürettikçe akıntı şiddetlenir.
  • Kanama: Servikste hakimiyet kuran salgı hücreleri genellikle diğer hücrelere göre hassas yapıdadır. Bu durumda kendiliğinden ya da cinsel ilişki sırasında, sonrasında kanama görülebilir.
  • Ağrılı Cinsel İlişki: Cinsel ilişki sırasında serviksin erozyona uğraması sonucu ağrı hissedilebilir. Bazen bu durum cinsel ilişkinin kesintiye uğramasına da neden olabilir.
  • Kaşıntı: Serviksten gelen aşırı akıntı; vajinayı sinirsel olarak uyarıp kaşıntı yaşanmasına sebep olabilir. Ayrıca yassı epitel hücrelerinin azalmış olması da enfeksiyonlara açık hale gelme sonucu kaşıntı yaratabilir.
  • İdrar Yaparken YanmaÜretranın vajina ile yakın yerde olmasından dolayı vajinadaki bir enfeksiyon üretraya sıçrayabilir ve bunun sonucunda yanma görülebilir.
  • Kötü Kokulu Akıntı: İlerlemiş rahim ağzı yarası olgularında enfeksiyon riski artar ve akıntının enfekte olması sonucu kokusu değişir. Bazen akıntının kıvamı da bu enfeksiyonun durumuna göre değişebilir.
  • Kısırlık: Serviks spermlerin olgunlaşmasına yardımcı olduğu için ilerlemiş olgularda görevini yerine getiremez ve bunun sonucunda kısırlık ortaya çıkabilir.

Rahim Ağzı Yarası Nedenleri Nelerdir?

Serviks ve vajina bölgesi dış ortama açık ve sürekli temas halinde bulunduğu için birçok neden bu hastalığın gelişiminde rol oynayabilir. 

Bunlar arasında en sık olanlar;

  • Enfeksiyonlar: Enfeksiyonlar hem rahim ağzı yarasının sebebi hem de sonucu olarak ortaya çıkabilir. Enfeksiyon sırasında hücre harabiyeti olduğu için doku kendimi korumak adına salgı hücresi yapımını arttırır. Bu durum rahim ağzı yarasına sebebiyet verebilir.
  • Travmalar: Travmalar da yine enfeksiyonlar gibi vücudun kendini koruması sonucu ürettiği salgı hücreleri ile yara oluşturabilir.
  • Kimyasallar: Bazı vajinal parfümler, kremler, pedler, tamponlar o bölgenin pH’ını bozarak salgı üretimi artışına ve yara oluşumuna neden olabilir. Ayrıca prezervatiflerde bulunan bazı kimyasallar da bu yaralara yol açabilir.
  • Sık doğum yapılması: Gebelik sırasında transformasyon zonu hormonlara bağlı sürekli değişir. Bu durum yara oluşumu için risk faktörü olabilir.
  • Vajinal Duş: Vajinal duşlar o bölgenin pH’ını bozarak enfeksiyonlara açık hale gelmesine; bunun sonucunda da yara oluşumuna neden olabilir.
  • Doğum Kontrol Hapları: Doğum kontrol hapları servikste salgı yapan hücreleri arttırır. Bu durumda rahim ağzı yarası bu kişilerde daha sık rastlanır.

Rahim Ağzı Yarası Teşhisi

Rahim ağzı yarası bazen hiçbir belirti yaratmaz. Dışarıdan bakıldığında normal durumda ya da hafif kızarık bir serviks görülür. Bu durum tecrübeli bir jinekolog tarafından fark edilebilir.

Bazen de çok şiddetli kızarıklık, kabarıktır ve kanamaya neden olabilir. Bu durumda teşhis için şu basamaklar izlenir:

Anamnez ve Fizik Muayene

Hasta kadın doğum uzmanına genellikle akıntı, kanama, ilişki sırasında ağrı şikayeti ile gelir. Bu durum birçok jinekolojik rahatsızlıkta görülebilir. Fizik muayenede hasta jinekolojik muayene masasına uzanır. Hekim bir spekulum yardımıyla serviksi dışardan gözlemler. Genellikle bu kişilerde serviks şiş ve kızarıktır. Enfekte olmuş servikste bol akıntı ve koku da anlaşılabilir.

Smear Testi

Rahim ağzı yarası serviks kanserine de benzerlik gösterebildiği için hekim oradan sürüntü örneği (pap smear) alır. Hekim bir fırça yardımıyla serviksi tümüyle dolaşır, sonrasında bu fırçayı bir lama (cam parçası) sürer ve patoloji bölümüne gönderir. Bu işlem normal muayenede de  tarama amaçlı her kadına  yılda 3 kez uygulanması gereken bir işlemdir. Oldukça basittir. Hasta ağrı duymaz.

Kolposkopi

Rahim ağzı yarasını diğer hastalıklardan ayırt eden bir diğer yöntem kolposkopidir. Burada hastanın rahim ağzını boyayan belli boyalar verilir ve bir büyüteç yardımıyla bu yaralar gözlemlenir. Biyopsi alınacak yerleri tespit eder. Burada rahim ağzının damarlanması da kontrol edilir. Eğer anormal derecede damarlanma varsa bu durum daha çok serviks kanserini çağrıştırır.

Biyopsi

Bazen rahim ağzı yaraları anormal büyüklüğe ulaşabilir. Bu durum serviks kanseri ile karışabileceği için mutlaka biyopsi yapılmalıdır. Biyopsi sırasında hastaya lokal (bölgesel) anestezi uygulanır. Bu durumda hasta ağrı duymaz. Eğer yaralar tüm serviksi kapladıysa kesin tanı için saat 3, 6, 9, 12 yönünde biyopsi alınır. 7-10 gün arasında sonuçlanır. Bu testin sonucuna göre tedavi planlanır.

Rahim Ağzı Yarası Tedavisi

Rahim ağzı yarası çoğunlukla akıntı ile kendini gösterir. Bu durumda hastalar sıklıkla çamaşırın akıntıdan dolayı kirlenmesi, akıntının enfeksiyonlara yol açması sonucu kaşıntı, enfeksiyon ve kaşıma sonucu oluşan vajinal yaralanmalar ve kötü kokudan şikayetçidirler.

Bu durumda hastanın iyi bir fizik muayeneden geçmesi ve bu rahatsızlıklara sebep olan diğer nedenlerin ekarte edilmesi gerekmektedir. 

Rahim ağzı yarasında tedavide uygulanan yöntemler;

  • Antibiyotikler ve ağrı kesiciler: Bu hastalık genellikle tekrarlayan vajinal enfeksiyonlarla (vajinit) kendini gösterir. Bu durumda hasta sıklıkla kaşıntı, kötü kokulu ve sarımsı, yeşilimsi akıntıdan şikayetçidir. Buna neden olan bakterilere yönelik antibiyotikler ve o bölgenin ağrısını hafifletmek için ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir.
  • Koter Tedavisi: Halk arasında yara yakma olarak bilinen koter tedavisinde; kalem şeklindeki bir cihaz yaralar elektrik akımının ısıya dönüşümü sayesinde (ısı yardımıyla) yakılır. Bu tedavi sırasında hafif ağrı duyulması normaldir. Bu işlem rahim ağzı yaralarında en sık kullanılan işlemdir. Ancak bazı komplikasyonları vardır. Yakılan yerin üzerinde doku oluşumu olabilir ve bu doku rahim ağzını kapatabilir. Bu durumda ilişki sırasında rahime spermler gidemez ve kısırlık görülebilir.
  • Kriyoterapi: Halk arasında yara dondurma denen kriyoterapide; yaralar karbondioksit ve azot gibi bazı gazların yardımıyla dondurulur. Bu işlemde ısı uygulanmadığı için koter tedavisine göre daha az ağrı duyulur. Ayrıca koter tedavisi sonucu görülen yara dokuları bu işlem sonrasında daha az görülür ve bu durumda kısırlığa daha az sebep olur. Yaklaşık 10 dk. süren bu işlemin sonuçları 2.haftadan itibaren görülmeye başlanır.
  • Lazer Tedavisi: Bu yöntemle yaraların lazer ışınları yardımıyla yakılması sağlanır. Ağrısız bir işlemdir. Tedavi sonucu çabuk alınır. (Günler içerisinde)

Rahim Ağzı Yarası Tedavi Edilmezse

Rahim ağzı yarası çoğunlukla akıntı şikayeti dışında belli bir semptom vermez. Bu durumda hasta bu şikayeti ertelerse aşırı akıntı enfeksiyona neden olabilir. Kişide kaşıntı ve yanma şikayetleri, ilişki sırasında kanama, ağrı gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Rahim ağzının iltihabı ilerler ise tüpler, yumurtalıklar, rahim içi gibi diğer organların da iltihaplanmasına sebep olabilir.

Rahim ağzı yarası; rahim ağzı kanseri ile benzerlik gösterir. Bu yüzden ayırıcı tanıda kanserin de düşünülmesi; gerekiyorsa biyopsi alınması sağlanmalıdır. Rahim ağzı kanseri ile ayırt edilmeyen olgularda kanserin ilerlemesi söz konusudur.

Rahim Ağzı Yarasına Ne İyi Gelir?

  • Rahim ağzı yarasında erken tanı ve tedavi uygulanması oluşabilecek komplikasyonlar açısından önemlidir.
  • Rahim ağzı yarasında akıntı, o bölgenin enfekte olmasına zemin hazırlar. Bu yüzden o bölgenin hijyenik tutulması enfeksiyonlara karşı koruyucu olabilir. Bunun için kıl mücadelesinin yapılması, hijyenik ped kullanılması, çamaşırların sık sık değiştirilmesi önemlidir.
  • Rahim ağzı yarasının tedavisinde uygulanan kriyoterapi ya da koter tedavisi sonrası ilk 2 hafta cinsel ilişkiye girmemek o bölgenin enfekte olmasını önler.
  • Bazı araştırmalara göre muz, elma, nar kabuğu, meşe ağacı kabuğunun da iyi geldiği gösterilmiştir. Ancak bunlar ilaç tedavisinin yanında yardımcı olarak kullanılabilir. Bunlar kullanıldığı için ilaçlar ve diğer tedavi yöntemleri bırakılmamalıdır.
  • Vajinal duşlar, kremler, bazı kimyasal içerikli prezervatifler o bölgedeki iltihabı tetikleyebilir. Böyle bi durumda bunlardan uzak durulmalıdır.

Rahim Ağzı Yarası İlaçları

Rahim ağzı yarasının esas ve en etkili tedavisi kriyoterapi ya da koterle yakma işlemidir. Bu işlemler genellikle hastalığı ilerlemiş kişilere ya da ilaçla tedaviye yanıt alınamayan kişilere uygulanır.

Rahim ağzı yarasında oluşan aşırı akıntı enfeksiyonları da beraberinde getirir. Bunun için tedavide antibiyotikler kullanılır. Aşırı kasık ağrısı duyan kişilere ağrı kesici ilaçlar da reçete edilebilir.

Antibiyotikler

Antibiyotikler; bakteriyel enfeksiyonlarla savaşta kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar düzenli kullanım sağlandığında 1-2 hafta içinde sonuç verir. Rahim ağzı yarasında en sık kullanılan antibiyotikler azol grubudur.

Bunlar içinde en sık metronidazol, mikonazol, klorilmazol kullanılır. Bunlar enfeksiyonla savaşta oldukça etkilidir ancak bazı yan etkileri vardır. Bu yan etkilerin en sık görülenleri; kusma, ishal gibi yan etkilerdir. Bunlar hastayı rahatsız edecek düzeye ulaştığında hekime danışılmalıdır.

Ağrı Kesiciler

Rahim ağzı yarası enfekte olup ilerlerse diğer kadın üreme organlarını (rahim tüpler, yumurtalık gibi) enfekte edebilir. Bu durumda hastalarda kasık ağrısı şikâyeti sık görülür.

Bu kişilere ağrı kesici olarak non steroid antiinflamatuar ilaçlar reçete edilebilir. Yan etkileri arasında en sık; dispepsi, hazımsızlık, mide yanması, bağırsak enfeksiyonu, baş dönmesi görülebilir. Bu etkiler hastayı rahatsız edecek düzeye ulaşırsa hekime danışılmalıdır.

Gebelikte Rahim Ağzı Yarası

Gebelik sırasında rahim ağzı yarası görülebilir. Bu kişilerde hem düşük riski hem de erken doğum riski artmıştır. (Enfeksiyonun kasılmayı arttırması neden olarak gösterilmektedir.)

Anne adayının rahim ağzı enfekte olmuş ise normal doğum sonucu dünyaya gelen bebekte doğum kanalından bulaş olma riski artmıştır. Bu bebeklerde akciğer ve göz enfeksiyonları görülebilir. Bu kişilere genellikle sezeryanla doğum önerilmektedir.

Bu kişilerde tedavi genellikle ilaç tedavisidir. İlaç tedavisine cevap alınamayan kişilerde ise doğum sonrası koterle yakma ya da kriyoterapi uygulanabilir.

Rahim Ağzı Yarası için Hangi Doktora Gidilir?

Rahim ağzı yarası akıntı şikayeti dışında pek problem yaratmayan bir durumdur. Bu yüzden rutin jinekolojik muayenede tesadüfen rastlanabilir.

Bazı kadınlarda rahim ağzı yarası ilişki esnasında ve sonrasında kanamalara, ağrıya, ilişkinin kesintiye uğramasına neden olabilir. Bu nedenlerden yakınan kişilerin bir Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanına muayene olmaları gerekmektedir.

Vajinanın normal pH’ı asidiktir. Bu durum vajinanın enfekte olmasını önler. Rahim ağzı yarasında salgı artışından dolayı bu pH bazik duruma gelir. Bu durumda enfeksiyon ihtimali artar.

Sık sık vajinit (vajina enfeksiyonu) geçiren kişilerin de bu nedenden ötürü jinekoloğa muayene olmasında ve bir rahim ağzı yarası olup olmadığının araştırılmasında fayda vardır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
3
0
Makeleyi Paylaşın

Rahim ağzı yarası ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Rahim Ağzı Yarası Yakıldıktan Sonra Ne Kadar Sürede İyileşir?

Rahim ağzı yarasında tedavi için antibiyotikler kullanılabilir. Ancak bu tedavide nüks yaşanabilir. Rahim ağzı yarasında esas tedavi kriyoterapi yada koterle yakma işlemidir. Koterle yakma işleminde hafif ağrı duyulabilir ancak bu durum lokal anestezi ile azaltılır. 

Bu işlem sonrası ara ara kanamalar, bol ve akışkan akıntı ve ağrı duyulabilir. Bu durum genellikle 1-2 hafta içinde düzelir. Tamamen düzelme 3-4 haftaya kadar uzayabilir. Bu süre zarfında cinsel ilişkide bulunmamak iyileşmeyi hızlandırır.

Dr. Büşra Ular

Rahim Ağzı Yarası Kendiliğinden Geçer Mi?

Rahim ağzı yarası bazen semptom vermez. Rutin muayenede hekim tarafından farkedilir; hastada bulgu yoksa tedavi edilmez. Ancak rahim ağzı yarası rahim ağzı kanseri ile karışabileceği için pap smear testi ile rahim ağzından sürüntü alınır. 

Rahim ağzı yarası eğer başlangıç seviyesinde ise, hijyene dikkat ediliyorsa, kimyasallar kullanılmıyorsa kendiliğinden iyileşebilir. Ancak hastada semptomlar varsa kendiliğinden iyileşmesini beklemeden hekim kontrolünden geçmesi gerekmektedir.

Dr. Büşra Ular

Rahim Ağzı Yarası Nasıl Yakılır?

Rahim ağzı yarasında tedavide uygulanan koterle yakma işleminde hastaya ağrı duymaması için lokal anestezik madde uygulanır. O bölge uyuşturulur. Uyuşan rahim ağzına kaleme benzeyen koter adlı cihazın elektrik akımını ısı enerjisine çevirmesi sonucu yaralar yakılır. Tedavi sonrası 2 hafta kadar bol sıvı akıntı ve ara kanama olması doğaldır.  Bu tedavi sonrası rahim ağzının enfekte olmasını engellemek için 2-3 hafta kadar cinsel ilişki yaşanmamalıdır. 

Dr. Büşra Ular

Rahim Ağzı Yarası Adet Düzensizliği Yapar Mı?

Rahim ağzı yarasında hasarlanmış rahim ağzı hücreleri herhangi bir travma sonucu yada kendiliğinden olarak kanayabilir. Bu durum hastalara adet kanaması gibi görünebilir. Bu durumdan kurtulmak için tedavi olunmalı ve tedavi süresince cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır.

Rahim ağzı yarası tedavisinde uygulanan kriyoterapi ya da koterle yakma işlemi sonucu da ara kanamalar görülebilir. Hastalar bu durumu da adet kanaması ile karıştırıp adet düzensizliği olarak düşünebilir. Ancak bu durum geçicidir. Bu kanamalar 1-2 hafta içinde geçmediyse hekime danışılmalıdır

Dr. Büşra Ular

Rahim Ağzı Yarası Yakıldıktan Sonra Tekrarlar Mı?

Rahim ağzı yarası tedavisinde uygulanan antibiyotik tedavisi enfekte olmuş rahim ağzını iyileştirir. Ancak bu durum geçici olabilir. Bir süre sonra tekrardan yaralar oluşabilir. Koterle yakma yada kriyoterapi işlemi sonucu da yaralar tekrarlayabilir. Ancak bunlar antibiyotik tedavisine göre daha nadirdir. Eğer sık sık akıntı oluşturan rahim ağzı yarası varsa mutlaka hekim tarafından detaylı muayene yapılmalıdır. 

Dr. Büşra Ular

Rahim Ağzı Yarası Kansere Dönüşür Mü?

Rahim ağzı yarası kanserini oluşturan esas etken Human Papilloma Virüs (HPV) dir. Bu virüs hasarlanmış rahim ağzı yarasına oturur, belli bir süre bekler. Sonradan tıpkı rahim ağzı yarasındaki gibi akıntı ve kanamalarla giden yaralar olarak kendini gösterir. 

Hastalar bunu tekrarlayan rahim ağzı yarası gibi görüp umursamayabilirler. Bunun için rahim ağzı yarası şikayeti olmasa bile yılda 3 kez pap smear testi ile rahim ağzı kanseri taraması yapılmalıdır. 

Dr. Büşra Ular

Rahim Ağzı Yarası Kanama Yapar Mı?

Rahim ağzı yarasında hasarlanan hücreler kanayabilir. Hastalar genellikle bunu adet düzensizliği olarak algılarlar. Bu şikayetle hekime başvuran hastalarda muayene sırasında rahim ağzı yarası tanısı konabilir. 

Rahim ağzı yarası tedavisinde uygulanan yakma ya da dondurma işlemi sonucu da kanama görülebilir. Ancak bu durum geçicidir. Genellikle 2 hafta içinde düzelir. 2 haftadan sonra kanamanın devam etmesi durumunda hekime danışılmalıdır.

Dr. Büşra Ular

Rahim Ağzı Yarası Tedavi Edildikten Sonra Kısırlık Olur Mu?

Rahim ağzı yarasında tedavide uygulanan koterle yakma işlemi sonrası rahim ağzında iyileşme dokusu oluşur. Bu doku eğer rahim ağzını tıkarsa spermler bu kanaldan geçemeyeceği için kısırlık yaratabilir. Gebelik düşünen kişilerde genellikle kriyoterapi ile dondurma işlemi uygulanır. Çünkü bu işlemde yara dokusu oluşumu minimaldir.

Dr. Büşra Ular