Radyofrekans Ablasyon Nedir?

Radyofrekans ablasyon, sorunlu bölgeye yüksek ısı verilerek dokuları tahrip eden tedavi yöntemine denilmektedir

Sorunlu bölgeye yüksek ısı verilerek dokuları tahrip eden tedavi yöntemine radyofrekans ablasyon adı verilmektedir. Hastalıklı dokular radyofrekans ablasyon tedavisi ile yakılarak tekrar eski haline dönmesi engellenmektedir. Bu işlem uygun kateterler ve elektrotlar kullanılarak radyofrekans enerjinin verilmesi ile yapılmaktadır. Pek çok kanser hastalığının ve kalp ritim bozukluklarının tedavisinde kullanılmakta ve etkin bir tedavi yöntemi olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda cilt sıkılaştırma, varis tedavisinde, horlama tedavisine ve ilaçlara yanıt vermeyen şiddetli ağrılar görülmesi halinde uygulanmaktadır. Radyofrekans ablasyon tedavisinden başarılı sonuçlar elde edebilmek için hastanın multidisipliner olarak değerlendirilmiş ve kontrol altında olması gerekmektedir. 

Radyofrekans Ablasyon Tedavisinin Avantajları

Radyofrekans ablasyon tedavisinin pek çok avantajı bulunmaktadır. Öne çıkan avantajları aşağıdaki gibidir;

  • İşlem için büyük bir ameliyat kesisi atılmaz. Bu nedenle kozmetik açıdan da avantajlıdır.
  • Kısa süren bir işlemdir.
  • Uygulama sonrasında kişi günlük yaşamına dönebilir.
  • Hastanın şiddetli ağrı ya da acı hissettiği bir uygulama değildir.
  • Klasik ameliyatlara göre daha düşük maliyetli bir tedavi yöntemidir.
  • Komplikasyon oranı çok düşüktür.
  • Hastalığın nüksetmesi halinde tekrar uygulama yapılabilmektedir.
  • Çoğunlukla ameliyatlardan sonra oluşan ilaç kullanma gereksinimleri bu yöntemle ortadan kalkmaktadır.

Tiroid Radyofrekans Ablasyonu

Tiroid salgı bezleri ve çevresinde oluşan nodüller pek çok sorun teşkil etmektedir. Ses kısılması ve yutma – yutkunma hareketlerinde zorluğa sebep olan nodüller kanser riski de barındırmaktadır. Bu nedenle nodüllerin derhal incelenip değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi gerekmektedir. Günümüzde kullanılan en teknolojik ve konforlu tedavi yöntemlerinden biri olarak radyofrekans ablasyonu öne çıkmaktadır. Bu yöntem ameliyatsız bir tedavi sunması nedeniyle sıklıkla tercih edilmektedir. 

Tiroid Radyofrekans Ablasyonu Nasıl Yapılır?

Tiroid radyofrekans ablasyonunun uygulama aşamaları aşağıdaki gibidir;

  • İşlem öncesinde hastanın aç olması gerekmektedir.
  • Hasta steril bir masaya yatırılır.
  • Ultrasonografik bir değerlendirme ve tedaviye yönelik planlama yapılır.
  • İşlem sırasında yutkunmama, hareket etmeme ve öksürmeme gibi konularda kişiye gerekli bilgiler verilir.
  • Lokal anestezi kullanılarak boyun bölgesi uyuşturulur.
  • Uyuşturma işleminden sonra ultrasonografi veya bilgisayarlı tomografiye bağlı ince bir iğne kullanılarak tiroid ve çevresinde bulunan nodüllere ulaşılır.
  • İşlem sırasında doktor hastayla konuşarak olası ses kısıklığı durumları değerlendirilmektedir.
  • İğnenin ucundan kontrollü bir şekilde alternatif akım verilmesi ile ilgili dokuda yüksek ısı ve tahrip oluşması sağlanır.
  • Bu işlemden sonra nodül zaman içinde küçülmeye başlar. Ancak bu küçülme 6. aydan itibaren daha belirgin olmaktadır.
  • Nodülden kaynaklanan belirtiler ortadan kalkar.
  • İşlem sonrasında boyun bölgesine buz konularak ödemlerin çözülmesi sağlanır.
  • Uygulama sonrasında bazı hastalarda 2 saat kadar ses kısıklığı görülebilmektedir. Bunun nedeni ise bölgede oluşan ödemdir.
  • Radyofrekans Ablasyon uygulaması sonrasında 3 – 4 saat kadar hastanede müşahede altında tutulduktan sonra hasta taburcu olup günlük yaşantısına dönebilmektedir.

Tiroid Radyofrekans Ablasyonu Kimlere Yapılır?

  • Ağrı, nefes darlığı, yutkunma güçlüğü, öksürme ve hormon düzensizliği gibi belirtiler gösteren ve 2 cm’den daha büyük olan tiroid nodüllerinin tedavisi için kullanılır. 
  • Nükseden papiller kanser durumlarında ve lenf nodu tutulumlarının tedavisi için de uygun bir yöntemdir.
  • Özellikle küçük çaplı papiller tiroid kanserlerinin tedavisi için çok etkili bir yöntem olduğu bilinmektedir.

Kalp Ritim Bozukluklarında Radyofrekans Ablasyon Tedavisi

Kalbin normal ritminden farklı şekilde atmasına ritim bozukluğu adı verilmektedir. Çarpıntı, tekleme, halsizlik, baş dönmesi ve yorgunluk gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Bu durum pek çok kişide hayatı risk teşkil etmemektedir. Ancak bu, bozukluğun özelliklerine ve duruma göre değişiklik göstermektedir. Bazı hastalar için de hayati tehlike taşıyan bir durum olarak bilinmektedir. Kalp ritim bozukluklarının tedavisi için iki yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemlerden biri ilaç tedavisi, diğeri ise radyofrekans ablasyon tedavisidir. Ancak ilaç tedavisi kişinin ömür boyu ilaç kullanmasını gerektirdiği için günümüzde radyofrekans ablasyon tedavisi sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. 

Kalp Ritim Bozukluklarında Radyofrekans Ablasyon Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kalp ritim bozukluklarının tedavisi için iki çeşit radyofrekans ablasyon uygulama şekli bulunmaktadır. Bu yöntemler aşağıdaki gibidir;

  • İlk yöntemde öncelikle kasık toplar damarına girilerek kalbe ulaşılır.
  • Kalbin içiyle ilgili değerlendirmeler yapılarak ritim bozukluğuna neden olan bölüm belirlenir.
  • Ablasyon kateteri kullanılarak ilgili bölgeye ulaşılır.
  • Radyofrekans akımı verilerek bozukluğa neden olan bölge yakılarak tahrip edilir.
  • Diğer yöntem için ise öncelikle kalbin üç boyutlu bir görüntüsü çıkarılır.
  • Kalbin içinde kateter gezdirilerek temas edilen yerler bilgisayara aktarılır.
  • Kalbin alt veya üst odacıklarından kaynaklanan ritim bozukluklarının tedavisi için daha kesin sonuç veren bir yöntemdir.
  • Kalp ritim bozukluklarının radyofrekans ablasyon ile tedavi edilmesinden sonra hasta bir gece hastanede müşahede altında tutulduktan sonra taburcu edilir.

Karaciğer Tümörlerinde Radyofrekans Ablasyonu

Karaciğer tümörü, onkolojik cerrahi alanında çok rastlanan bir hastalık olarak bilinmektedir. Radyofrekans ablasyonu son yıllarda karaciğer kanserlerinin tedavisi için sık kullanılan bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Karaciğerdeki kanser hücrelerine yüksek ısı verilerek tahrip edilmesiyle yapılmaktadır. Tümörün ortasına iğne yerleştirilerek ısı verilmekte ve tümör buharlaşarak etkisiz hale gelmektedir. Hasta bir gece hastanede müşahede altında tutulduktan sonra taburcu olup günlük hayatına geri dönebilmektedir. Ancak çapı 3 cm’den büyük olan tümörlerin tedavisi için tercih edilen bir yöntem değildir. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Radyofrekans Ablasyon ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Radyofrekans ablasyon uygulamasının riskleri var mı?

Ulaşılmak istenen organ dışındaki dokularda gelişebilecek yüksek ısı önemli bir risk olarak öne çıkmaktadır. Özellikle karaciğer ve böbrek tümörleri ince bağırsak, kalın bağırsak ve mideye yakın bir konumda bulunduğu için bu bölgelerde yapılan uygulamalar risk teşkil edebilmektedir. İnce bağırsak hareketli bir organ olduğu için düşük risk taşımaktadır. Kalın bağırsak ise hareketli bir organ olmadığı için daha yüksek riske sahiptir.

Int. Dr. Sinem Köse

Tiroid radyofrekans ablasyon uygulamasının riskleri nelerdir?

Kanama riski çok nadir görülen bir durumdur. Ayrıca ses kısılması, sinir hasarı, kusma, hormon düşüklüğü, deri yanığı, hipertansiyon gibi sorunlar gelişebilmektedir. Ancak bu durumlarla karşılaşılması halinde gerekli müdahaleler yapılarak tedavi edilebilmektedir.

Int. Dr. Sinem Köse