PFO

PFO kalpte doğumla birlikte kapanması gereken foramen ovale isimli deliğin kapanmayıp kalıcı olarak devam etmesidir. Kalp kateterizasyonu ve cerrahi tedavilerle kontrol altına alınmaya çalışılır.

PFO Nedir?

PFO (patent foramen ovale) kalpte doğumla birlikte kapanması gereken foramen ovale isimli deliğin kapanmayıp kalıcı olarak devam etmesidir.

Kalp normalde dört odacıktan oluşmakta ve bunların ikisi altta ikisi üstte bulunur. Anne karnındayken bebekte kalpteki sağ üst ve sol üst odacıklar arasında geçişi sağlayan bir açıklık bulunur. Bu açıklığın adı foramen ovaledir. Foramen ovale bebeğin kan dolaşımına yardım etmek için vardır. Normalde bebekler kanlarını temizlemek için diğer insanlar gibi akciğerlerini kullanamazlar, çünkü akciğerleri yeteri kadar gelişmemiştir. Annenin kanı ile plasentadan beslenirler ve kanlarına oksijen sağlarlar. Foramen ovale de akciğer dolaşımının olmadığı bu zaman diliminde bebeklerdeki kan dolaşımına destek olmaktadır. Bebek doğduktan ve akciğerleri çalışmaya başladıktan sonra kalpte artmaya başlayan basınç ile bu açıklık normalde ilk iki yılda kendiliğinden kapanır. Bu açıklığın doğumla birlikte ilk iki yıl içinde kendiliğinden kapanmaması patent foramen ovale olarak adlandırılır. 

Öksürme, hapşırma gibi göğüs içindeki basıncı arttıran durumlarda patent foramen ovale varsa kan kalpteki sağ ve sol üst odacıklar arasında delik olduğu için bu iki odacık arasında geçiş yapar ve bu nedenle kalpteki kirli ve temiz kan birbirine karışmış olur. Bunun sonucunda vücutta eğer varsa toplardamarlarda biriken pıhtılar doğrudan beyne ve diğer organlara giderek felç geçirilmesine neden olabilir.

Patent foramen ovale toplumun yaklaşık yüzde yirmi beşinde görülür ve buna sahip olan insanların çoğu bu durumun farkında bile olmayabilir. Patent foramen ovalenin teşhisi genellikle diğer sorunlar için yapılan testler esnasında tesadüfen olmaktadır. Bu durum çoğu zaman hastaya endişe verse de aslında çoğu hasta için tedaviye ihtiyaç bile duyulmamaktadır. Sadece %1 gibi küçük gruptaki hastalarda patent foramen ovale tedavisine ihtiyaç duyulur ve aslında toplumdaki çoğu hastada daha sonra yapılan otopsilerde varlığı fark edilip yaşam boyu farkına bile varılmaz.

PFO Belirtileri Nelerdir?

Patent foramen ovale genellikle hiçbir belirti vermeden gizlice devam etmektedir. Hastaların çoğu bu hastalığa sahip olduklarından habersiz bir şekilde yaşamlarına devam etmektedirler. Başka hastalıklar için yapılan testler ve görüntüleme yöntemleri ile çoğu zaman tesadüfen fark edilirler. Diğer bir durum ise hastanın ekstra başka kalp hastalıklarına sahip olması ve onun teşhisi sırasında patent foramen ovalenin de açığa çıkmasıdır.

Ancak nadir olarak bazı bebeklerde siyanoza yol açabilir. Siyanoz ile bebeğin ağlaması veya dışkılaması sırasında cildinde mavimsi renk değişimi gözlenir.

Bazı yetişkin yaş grubundaki PFO hastalarında migren tarzı baş ağrıları mevcut olabilmektedir.

Bunlar dışında tedaviye yanıt vermeyen ve sebebi bulunamayan sık tekrarlayan felç ataklarında incelendiğinde bazen altta yatan sebep patent foramen ovaledir.

PFO Nedenleri Nelerdir?

Genetik bazı sebeplerin rol oynadığı düşünülse de tam olarak neyin patent foramen ovaleye sebep olup açıklığın kapanmasını önlediği anlaşılamamıştır. Bu hastalık için bilinen hiçbir risk faktörü tespit edilememiştir.

PFO Teşhisi

PFO genellikle başka hastalıklar sırasında tesadüfen teşhisi konulan bir hastalıktır. Ancak bu teşhis için kullanılabilecek bazı yöntemler mevcuttur. Bunlara şu örnekler verilebilir:

Ekokardiyografi: Bu yöntem ile kalbin anatomisi ve yapıları ses dalgaları kullanılarak tespit edilir.

Transtorasik ekokardiyografi: Bir ekokardiyografi yöntemi olan transtorasik ekokardiyografi ile göğsün üzerine bir cisim konularak kalbe gönderilen ses dalgaları ile hareket eden kalbin videoları elde edilmiş olur. Bu yöntem ile patent foramen ovale ve diğer birçok kalp hastalıkları kolayca tespit edilebilmektedir.

Transözofageal ekokardiyografiTranstorasik ekokardiyografide kalp göğüs üzerine dışarıdan konulan bir cisim ile görüntülenmeye çalışılırken transözofageal ekokardiyografide kalp yemek borusu içine konulan cihazlar ile daha yakından gönderilen sinyallerle görüntülenmeye çalışılır. Bir tüpün ucuna küçük bir dönüştürücü takılır ve bu tüp ağızdan yemek borusuna doğru ilerletilir. Renkli doppler veya salin kontrast çalışması ile birlikte yapıldığında patent foramen ovale teşhisi için en doğru yöntemdir.

Renkli Doppler: Yine ses dalgalarıyla çalışan bir yöntemdir. Ses dalgaları kalpte hareket halinde olan kan hücrelerine vardığı zaman değişirler ve bu değişiklikler ile bilgisayarda renklendirilen sinyaller birleştirilince kalp içindeki kanın akış hızı ve yönü hakkında bilgiler elde edilmiş olur.

Salin Kontrast Çalışması: Steril olan bir tuzlu çözelti kabarcık oluşturana kadar bazı yöntemler ile çalkalanır. Sonrasında damara enjekte edilen bu çözelti içindeki kabarcıklar kalbe ulaşır. Patent bir foramen ovale yok ise kabarcık önce sağ kalbe ardından akciğerlere geçer ve filtre edilir. Fakat patent foramen ovale olması durumunda kalbin sol tarafında da bu kabarcıkların durduğu gözlenir.

Diğer testler: Patent foramen ovale teşhisi konulan hasta felç geçirdiği zaman ekstra bazı testler istenebilir. Ayrıca bu durumda hasta bazı koşulların değerlendirilmesi için nörologa sevk edilmelidir.

PFO Tedavisi

Patent foramen ovale hastaları ek kalp hastalığı ve kan pıhtılarına bağlı felç meydana gelme riski olmadığı sürece tedavi edilmeseler de herhangi bir problemle karşılaşmayabilirler. 

Hastada oksijen seviyelerinde düşme gibi bazı belirtiler ortaya çıktığında tedavi düşünülmeye başlanabilir. Migren önlemek amacıyla patent foramen ovale kapatılması şu an için düşünülmemektedir. Ayrıca inme tedavisi için de pfo tedavisinin düşünülmediği durumlar da mevcuttur. Ancak sıklaşan ve tekrarlayan, başka neden bulunamayan ve diğer tedavilere rağmen düzelmeyen inme ataklarında bu durumun patent foramen ovaleye bağlı olabileceği düşünüldüğü için artık patent foramen ovale tedavisi gündeme gelmektedir.

Patent foramen ovale tedavisi için farklı yöntemler kullanılabilmektedir.

  • Kalp kateterizasyonu: Bu yöntem ile kateter adı verilen uzun esnek bir tüpün ucuna yerleştirilen bir cihazla açık kalan foramen ovale tıkanarak kapatılır. Kateterin ucuna yerleştirilen cihaz ile ekokardiyografi yardımıyla kasıkta bulunan bir damardan girilip kalbe gelinir ve açıklık kapatılır. Bu yönteme bağlı ortaya çıkabilecek yan etkiler sınırlıdır. Ancak kalpte veya damarlardan birinde yırtılma, cihazın yerinden çıkması, kalp atışında meydana gelen düzensizlikler görülebilmektedir.
  • Cerrahi onarım: Cerrahi olarak onarılacak foramen ovale tedavisinde kalp açık ameliyatla tedavi edilir ve açılan kalpte açık duran foramen ovale dikilerek kapatılır.
  • İnme tedavisi için: Patent foramen ovalenin sebep olduğu kan pıhtıları beyne gelip felçlere yol açabilir. Bu nedenle bu pıhtı oluşumunu azaltan ilaçlar kullanılabilmektedir. Aspirin, klopidogrel gibi antiplatelet tedaviler veya warfarin, dabigatran, apixaban, rivaroxaban gibi antikoagülan tedaviler uygulanabilir. Bu ilaçlar dışında inmede patent foramen ovaleyi kapatma tedavileri kesin olmamakla birlikte hastanın durumuna bağlı olarak kateterizasyon veya açık cerrahilerle kapatılma yapılabilir.

PFO Tedavi Edilmezse

Çoğu durumda patent foramen ovale bir belirtiye yol açmaz ve tedavi edilmediği durumlarda bile sessiz seyredip bir komplikasyona ve yan etkiye yol açmaz. Bu nedenle hastaların endişe etmelerine gerek yoktur. 

  • İnme- Felç: Bazı çalışmalar sonucunda patent foramen ovale hastalarında daha sık felç görüldüğü ortaya çıkmıştır. Beynin kanlanmasının bozulması sonucunda inme ve felç meydana gelebilir. Bunu sebebi çoğu zaman beyni besleyen damarlara pıhtı sıkışmasıdır. Patent foramen ovale de pıhtı oluşumuna sebep olduğu için felç riskini arttırabilen bir durumdur. Ayrıca vücuttaki bazı küçük pıhtı oluşumları patent foramen ovale deliğinden geçip beyne gidebilir. Bu durumda da felç görülebilir. Fakat bulara rağmen bu hastalarda felç ihtimali düşüktür.
  • Migren: Migren; bulantı, kusma, bulanık görme, ışık çakmaları gibi ek belirtilerle seyredebilen bazen çok şiddetli olabilen baş ağrılarıdır. Patent foramen ovalesi olup cerrahi tedavi ile onarılan hastaların bir kısmında migren şikâyetlerinde azalma gözlendiğinden patent foramen ovalenin migren sıklığını arttırdığına yönelik çalışmalar vardır.

PFO'ya Ne İyi Gelir?

Patent foramen ovaleye sahip hastalar bu hastalığı biliyor fakat bunun dışında başka belirti göstermiyorlarsa bu durum için yapmaları gereken başka bir önlem olmayacak ve faaliyetleri kısıtlamaya ihtiyaç duyulmayacaktır. Ancak uzun yolcuklara çıkacak olan hastalarda kan pıhtısı ve ardından felç olumunu önlemek için bazı önerilere uymak gerekmektedir.

Araba ile yapılan uzun yolculuklarda mümkün olduğunca ara ara mola verilip kısa yürüyüşler yapılmalı ve bacaklar hareket ettirilmelidir.

Uçak yolculuklarında ise bol bol su içilmeli ve güvenli olduğu sürelerde uçak içinde eğer uzun seyahat edilecekse bazı yürüyüşler yapılmalıdır.

PFO'ya Ne İyi Gelmez?

Uzun yolculuklar özellikle de ileri yaş hastalarda pıhtı ihtimalini arttırmaktadır. Bu nedenle mümkün olduğunca çok uzun sürebilecek yolculuklardan kaçınılmalıdır.

Dalış sporları patent foramen ovale hastalarında vurguna sebep olabilir. Bu nedenle dalış yapmak bu hasta grubu için risk oluşturur. Dalış sonrası gerçekleşen vurgun belirtilerinin de bu hastalarda daha ağır olduğu düşünülmektedir.

PFO İlaçları

Patent foramen ovale tedavisinde var olan deliği kapatmak için kullanılan belli bir ilaç henüz yoktur. Ancak patent foramen ovalesi olan bazı hasta gruplarında pıhtı oluşumunu ve felci önlemeye katkı sağlayan bazı kan sulandırıcı ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlara örnek olarak: 

Antiplatelet tedaviler: Aspirin, klopidogrel gibi

Antikoagülan tedaviler: Warfarin, dabigatran, apixaban, rivaroxaban gibi 

PFO Ameliyatı

Patent foramen ovalenin iki şekilde kapatılması yapılmaktadır. Bunlar kapalı şekilde kalp kateterizasyonu yöntemi ve açık kalp ameliyatı olarak düşünülebilir.

Bunlardan ilki kapalı ameliyat denilen yöntemdir. Bu yöntemde kasıklardaki toplardamardan girilir ve oraya bir kılıf yerleştirilerek başlanır. Bu kılıfın içinden kateter denilen küçük borular ilerletilerek sağ kalbe ulaşılmaya çalışılır. Daha sonra foramen ovalenin oluşturduğu delikten geçilip sol kalbe ulaşılır ve deliğin olduğu yere bir balon yerleştirilip delik kapatılmaya çalışılır.

Bunun dışında hasta baka bir sebeple açık kalp ameliyatı geçirecekse doktor ikinci yöntem olarak aynı anda açık olan foramen ovale deliğini kapatabilir. Açık ameliyatlarda kalpteki delik dikilerek onarılır. Ancak diğer durumlarda açık kalp ameliyatı çok nadir olarak yapılmaktadır.

Hamilelikte PFO

Pıhtı riskinde artışa sebep olabilmesi sebebiyle patent foramen ovalesi olan gebelerde varis çorabı kullanımı önemlidir. Bu gebeler sırt üstü yatma pozisyonundan kaçınmalıdır, çünkü bu durumda da pıhtı oluşma ihtimali artmaktadır. Doğum sonrasında ise annenin erken yürümeye başlaması ve ayağa kalkması çok önemlidir. Sürekli hareketsiz kalan bacaklarda risk daha fazla olacağından hastanın erken ayaklanması sağlığı açısından oldukça önemlidir. Bu hastaların gebeliği için açık olan foramen ovalenin kapatılmasına gerek yoktur.

Normal doğum herhangi bir risk oluşturmamaktadır.

Bebeklerde ve Çocuklarda PFO

Yeni doğan bebeklerde ortaya çıkan foramen ovale genellikle belirti vermez, çünkü tüm bebekler zaten foramen ovale açık şekilde doğar ve bu delik yaşamlarının ilk iki yılı içinde kapanır. Eğer hastada pfo dışında başka bir kalp rahatsızlığı yoksa çoğu zaman tedavisiz olarak bile hastaların yaşam süreleri normal hastalarla aynı olabilmektedir. Bebeğin ten renginde maviye dönük değişiklikler, büyüme geriliği gibi durumlarda anne mutlaka doktora başvurmalıdır. 

PFO için Hangi Doktora Gidilir?

Bebekte ağlama veya dışkılama sırasında cilt renginde maviye dönme varsa, beslenmede güçlük varsa veya büyümede geri kalıyorsa hemen doktora başvurulması gerekir. Öncelikle çocuk doktorlarına başvurulması gerekir ve ardından ihtiyaç duyulursa çocuk cerrahisi bölümüne sevk edilip tedavi edilebilir. 

Yine yetişkinlerde sonradan fark edilmişse kalp damar hastalıkları ya da kardiyovasküler cerrahi bölümleri bu hastalarla ilgilenebilmektedir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

PFO ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

PFO kendiliğinden kapanır mı?

Foramen ovale normalde yeni doğanlarda ilk iki yıl içinde kendiliğinden kapanır ama kendiliğinden kapanmazsa patent foramen ovale olarak adlandırılır. Yani kendiliğinden daha sonra kapanmaz. Kapatılması için müdahalelere ihtiyaç duyulur.

Dr. Şinda Tunca

Patent foramen ovale ne zaman kapanır?

Foramen ovale normalde doğumdan sonra üç beş güne kadar genellikle kapanabilirken bu süreç iki yıla kadar uzayabilir. Ancak kapanmadığı durumlarda patent foramen ovale oluşur ve kendiliğinden kapanmaz. Kapatılması için cerrahi müdahaleler gerekmektedir. Açık ve kapalı şekilde iki tür müdahale ile patent foramen ovale her yaş grubunda uygulanabilir.

Dr. Şinda Tunca