Otoakustik Emisyon Nedir?

Otoakustik emisyon, bir ses uyarısına yanıt olarak iç kulakta üretilen çok yumuşak yapıdaki seslerdir.

Otoakustik emisyon (OAE), bir ses uyarısına yanıt olarak kokleada (iç kulak) üretilen çok yumuşak yapıdaki seslerdir. Koklea, iç kulağın mekanik enerjiyi beyne gönderilen sinir uyarılarına dönüştüren kısmıdır ve bu aynı zamanda işitme organı kulak salyangozu olarak da bilinir. Bu işitme organı salyangoz kabuğunu andıran küçük bir konik yapıdır. Sarmal bir tüp olan koklea, labirentin ön kısmını oluşturan merkezi bir kemik ekseni etrafında dönerek bu kemiğin iki veya üçte birini sarar. Aynı zamanda koklea, işitme reseptörü olan spiral yani korti organını içerir.

Kokleada ki kıl hücreleri, sesler duyulduğunda ve bu mekanik hareketler sinir sinyallerine dönüştürüldüğünde titreşime geçerler. Bu uyarıya yanıt olarak kıl hücreleri tarafından üretilen bir yankıdır ve bu titreşimler iç kulaktan orta kulak yoluyla dış kulağa yumuşak sesler olarak iletilir. Yapılan çalışmalar iç kulak 25-30 desibelden fazla hasar gördüğünde (işitme kaybı) otoakustik emisyon ortadan kalktığını kanıtlamıştır. Bu nedenle OAE‘ler genellikle iç kulağın sağlığını belirlemek için kullanılır. Otoakustik emisyon testi aynı zamanda iletim tipi işitme kaybını da tespit edebilir. Yani orta kulak tıkalı ise çok alçak sesler iç kulaktan dış kulağa geçemeyebilir.

Otoakustik Emisyon Türleri

Normal koklea sadece sesi almaz, aynı zamanda otoakustik emisyon olarak adlandırılan düşük yoğunluklu sesler de üretir. Bu sesler, özellikle kokleadaki dış tüylü hücreler tarafından üretilir. OAE testinde, bu tepkileri kaydetmek için son derece hassas, düşük gürültülü mikrofonlar kullanılır. Otoakustik emisyon temel olarak iki türe ayrılır ve bunlar şu şekildedir:

Spontan Otoakustik Emisyon (SOAE)

Spontan otoakustik emisyon herhangi bir uyarı olmadığında ortaya çıkan seslerdir. Bu uyarılmamış yanıt genellikle dış kulak kanalında kaydedilen frekansların dar bantlarında ölçülür. Tekrarlanabilirliği sağlamak ve yanıtı gürültü tabanından ayırmak için birden fazla kayıt alınması gerekir. Genel olarak, bu emisyon türü normal işitmeye sahip bireylerin yalnızca %40-50'sinde görülürken, yetişkinler için yaklaşık %0-60; yeni doğanlarda yaklaşık %25-80'dir.

Spontan otoakustik emisyon genellikle 30 dB HL'den daha kötü işitme eşikleri olan kişilerde bulunmaz. Bu nedenle, bu emisyon varlığı genellikle koklear sağlığın bir işareti olarak kabul edilir ancak yokluğu mutlaka bir anormallik olduğu anlama gelmez. Çünkü bazı kişiler, daha geniş bir frekans aralığında çok frekanslı spontan otoakustik emisyonu (SOAE) değerlerine sahiptirler.

Evoked Otoakustik Emisyon (EOAE) 

Evoked otoakustik emisyonu bir sese tepki olarak, kokleanın dış tüylü hücrelerinin aktif hareketleri ile üretilen bir akustik enerji biçimidir. Geçici otoakustik emisyonlar ve distorsiyon ürünü otoakustik emisyon olmak üzere iki alt gruba ayrılır. 

  • Geçici otoakustik emisyon (TOAE): Geçici otoakustik emisyon, genellikle bebek işitme taraması, davranışsal veya elektrofizyolojik işitsel eşikleri doğrulamak ve lezyon bölgesine göre koklear işlevi değerlendirmek için kullanılır. Tanım olarak, yalnızca çok kısa veya geçici uyaranlara yanıt olarak kaydedilir. Bu nedenle, uyaranın sınırlı frekans özgüllüğü vardır ve nispeten geniş bir koklear bölgeden yayılır. Bununla birlikte, mevcut analiz teknikleri, yanıtın analiz için çeşitli frekans bantlarına ayrılmasına izin vermektedir.
  • Distorsiyon ürünü otoakustik emisyon (DPOAE): Distorsiyon ürünü otoakustik emisyon, daha yüksek frekans özgüllüğüne izin verir ve daha yüksek frekanslarda kayıt yapmak için kullanılabilir. Bu nedenle, bu emisyon türü ototoksisite ve gürültü kaynaklı hasar için olduğu kadar koklear hasarın erken tespiti için de özellikle yararlı olabilir. Bununla birlikte bebek işitme taraması için her iki emisyon türü de kullanılır. Geçici otoakustik emisyon klinik olarak daha uzun bir süredir kullanılmaktadır ve davranışsal olarak incelendiğinde işitme ölçüm eşiği ile ilişkisi açısından daha yerleşik bir yere sahiptir.

Kullanılan metodolojiye bağlı olarak, distorsiyon ürünü otoakustik emisyon genellikle geçici otoakustik emisyondan olmadığı hafif ile orta derecede işitme kaybı olan kişilerde kaydedilebilir. Ancak, DPOAE (Distorsiyon ürünü otoakustik emisyon) gerçek işitme hassasiyetini tahmin etmedeki doğruluğu tam olarak bilinmemektedir ve bu alanda araştırmalar devam etmektedir. 

Otoakustik Emisyon Endikasyonları

Otoakustik emisyon, yeni doğan bebekler ve geleneksel işitme testleri uygulayamayacak kadar küçük çocuklarda işitme kusurları olanlar için basit, invazif olmayan bir test olmasıyla, kullanımı klinik olarak önemlidir. Verilen uyaranın frekansı dışında bulunan frekanslardaki yanıtları kaydetmeyi içerir ve yeni doğan taramasında kullanmanın yanı sıra, işitme bozuklukları testlerinde de kullanılır.

Otoakustik emisyon testinin güvenilirliği, yöntemin sınırlamalarına ve ölçüm koşullarına bağlıdır. Bunlardan biri orta kulağın doğru havalandırılması ve sesin iç kulağa ulaşmasını sağlayan bozuk iletim sistemidir. Timpanik boşluktaki (kulak zarı) ve dış işitme kanalındaki basınç bozukluğu OAE'nin yanıt parametrelerini etkileyebilir. OAE testleri dış tüylü hücrelerin durumunu değerlendirdiği için, gürültüye maruz kalmanın veya ototoksik ilaçların etkisini izlemek için yaygın olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte bu otoakustik emisyon testinin endikasyonları şu şekildedir:

  • İç kulağın değerlendirilmesinde,
  • Özellikle yeni doğanlar, bebekler veya gelişimsel engelli bireyler için yapılan işitme taramalarında
  • Kulak çınlaması teşhisinde
  • İşitme kaybının topodiagnostik (koklea lezyonları)değerlendirmesinde
  • Ototoksik (kulak için zehirli olan ) ilaçlar aldıktan sonra işitme değişikliklerinin izlenmesinde,
  • Sensörinöral işitme (duyusal kayıp) duyusal ve sinirsel bileşenleri arasında ayrım yapılmasında
  • Fonksiyonel (sahte) işitme kaybı tespitlerinde

Ayrıca uyuyan ve hatta komada olan hastalarda da uygulanarak yanıtlar izlenebilir,  çünkü verilen yanıtlar davranışsal bir yanıt gerektirmemektedir.

Otoakustik Emisyon Nasıl Yapılır?

Otoakustik emisyon testi yapılması için ön hazırlık ve sonrasında bir bakım süreci gerektirmez. Ancak doğru sonuçların elde edilebilmesi için bu testin yapılacağı kişinin sahip olması gereken bazı koşullar bulunmaktadır. Bu koşullar şu şekildedir;

  • Dış kulak kanalı yani kulak kepçesinin olması
  • Kulak kanalı yapısının prob ile kapatılabilecek pozisyonda olması yani herhangi bir sebepten dolayı probun doğru konumlandırılmasını etkileyecek bir sorunun bulunmaması
  • Orta kulakta sonucu etkileyecek bir koşul bulunmaması (mesela basınç eşitleme (kulak tüpü) tek başına sonucu etkileyecek bir durum olmamasının yanında bu problem ile birlikte ve orta kulakta emisyon problem varsa sonuçlar dikkatlice incelenmelidir)
  • Koklear dış kıl hücrelerinin işlevini devam ettiriyor olması
  • Hastanın test sırasında sessiz kalmasını önleyici zihinsel ve sinirsel bir hastalığının bulunmaması

Otoakustik emisyon testi gerçekleştirmek için, problu bir OAE ayırıcısı gereklidir. Test, kulak kanalına bir prob yerleştirmeyi içerir ve bu prob, sesleri yayan küçük bir hoparlörden ve otoakustik emisyonu kaydeden küçük, oldukça hassas bir mikrofondan oluşur. Hoparlörden gelen uyarıcı ses, kıl hücrelerini hareket ettirdiğinde, mikrofon tarafından alınan ikincil ses üretir.

Otoakustik emisyon testi öncesi için herhangi bir ön hazırlık yapmaya gerek olmadığından bu testin işlem basamakları şu şekilde sıralanabilir:

  • Testin yapılacağı ses geçirmez oda veya kabine gidilir. 
  • Yeni doğanlarda ve bebeklerde test tercihen uyku sırasında yapılır (bu muayene süresini kısaltır), ancak bu zorunlu değildir.
  • İçinde mikrofon ve hoparlör bulunan küçük bir prob kulak kanalına yerleştirilir
  • Hasta sessizce dinlenirken, probda sesler üretilir ve kokleadan geri gelen yanıtlar kaydedilir. 
  • Koklea tarafından işlenen ses beyin sapına bir elektriksel iletim gönderilir
  • Ek olarak, sinir boyunca ilerlemeyen fakat kulak kanalına geri dönmekte olan farklı bir ikinci ses vardır. İşte bu yan ses otoakustik emisyondur. 
  • Bu emisyon daha sonra bir mikrofon probu aracılığıyla kaydedilir.
  • Kaydedilen ses bir monitörde görüntüye dönüştürülür. Böylelikle işlem tamamlanmış olunur.
  • Sonuç, testten sonra bir açıklama ile birlikte bir grafik (DP-gram) şeklinde verilir.

Otoakustik Emisyon Kimlerde Yapılamaz?

Otoakulstik emisyon testi yeni doğanlar dahil yapılması güvenli ve ön hazırlık gerektirmeyen basit bir testtir. Yalnız bu test yapıldığında otoakustik emisyon değerlerin alınmasını engelleyen bazı durumlar vardır. Dolayısıyla bu testin bu kişilere yapılması bir anlam taşımaz.  Bu şartlar şu şekilde sıralanabilir;

  • Kulak yapısında darlık
  • Dış kulak iltihabı
  • Kulakta kist
  • Anormal orta kulak basıncı
  • Timpanik membran (Kulak zarının delinmesi, ancak PE tüpleri durumu engellemez.)
  • Orta kulak
  • Otoskleroz (orta ve iç kulakta anormal kemik)
  • Orta kulak dezartikülasyonu (orta kulak enfeksiyonu)
  • Kolesteatom (kulak zarı arkasında kansersiz cilt büyümesi)
  • Kist
  • Bilateral orta kulak iltihabı
  • Koklea (salyangoz yapı) sorunları
  • Merkezi işitme bozukluğu yaratan sorunlar

Otoakustik Emisyon Testi Sonuçları

Otoakustik emisyon testinde odyolog, hangi seslerin bir yanıt yani emisyon ürettiğini ve bu yanıtların gücünü belirleyebilir. Cihaz otoakustik emisyonu tespit ederse, sonuç başarılı olarak görüntülenir. Test sırasında otoakustik emisyon yoksa bu mutlaka işitme kaybı olduğu anlamına gelmez. Çünkü otoakustik eksikliğinin birkaç nedeni olabilir ve bunlar şu şekildedir: 

  • Muayene odasının ses geçirmezliği yeterli olmamış olabilir
  • Yeni doğanlarda, özellikle yaşamın ilk üç gününde, plasenta zarı veya amniyotik sıvı kulak kanalını tıkayabilir ve negatif test sonucuna neden olabilir. 
  • Orta kulak iltihabı veya sıradan soğuk algınlığı da ses iletiminde geçici kesintilere neden olabilir. 
  • Kötü prop ucu yerleşimi veya zayıf sızdırmazlık gibi sorunlar test sonucu olumsuz etkilemiş olabilir.
  • Kanalı tıkayan veya bir prob portunu tıkayan kulak kiri bulunması
  • Dış kulak kanalında birikinti ve yabancı cisimler bulunması
  • Yeni doğanlarda görülen vernix caseosa (cildi koruyan kremsi beyazımsı ilk savunma kalkanı) çok olması
  • Testi istemeden yaptıran kişilerin gereken koşulları sağlamadaki zorluklar yaratması

Özet olarak işitme kaybının olup olmadığını doğrulamak için daha fazla testin gerekli olduğu anlamına gelir. Ek olarak cihaz, test edilen frekansların sinyal ve gürültü ölçümleri hakkında bilgi sağlar.

Makaleyi faydalı buldun mu?
2
0
Makeleyi Paylaşın

Otoakustik Emisyon ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Otoakustik emisyon testi nedir?

Otoakustik emisyon testi, iç kulaktaki tüy hücrelerinin işlevini ölçer ve emisyon, uyarıya yanıt olarak kulağın normal kokleasında üretilen sesi ifade eder. OAE testi, bebeklerin veya gereken kişilerde kulağın taranması da dâhil olmak üzere çeşitli nedenlerle kullanılan bir testtir.

Dr. Deniz Gölgeli

Otoakustik emisyon testi nasıl yapılır?

Otoakustik emisyon testi esnasında dış kulağın içine, tekrar eden yumuşak bir klik sesi çıkaran küçük bir prob yerleştirilir. Bu sesler, kokleanın ince tüylü hücrelerine doğru iç kulağa gider. Bu hücreler genellikle titreşerek tepki verirler ve daha sonra titreşimler iç kulaktan ses dalgaları şeklinde dış kulağa taşınırlar. Orada, prob üzerindeki küçük bir mikrofon ses dalgalarını alır ve ne kadar güçlü olduklarını ölçer. Yanıt yoksa veya çok zayıfsa, koklea sesleri düzgün şekilde almıyor olabilir. Bunun yanında bu soruna genellikle kıl hücrelerinin gerektiği gibi çalışmaması neden olur.

Dr. Deniz Gölgeli

Otoakustik emisyon testi ne kadar sürer?

Otoakustik emisyon testi basittir ve normalde sadece birkaç dakika sürer. Sessiz bir ortamda ve mümkünse bebek tamamen rahatladığında veya uyurken yapılmalıdır. Bunun nedeni, örneğin bebeğin test sırasında emme sesleri gibi bir ses çıkarması durumunda sonuçların etkilenebilmesidir.

Dr. Deniz Gölgeli

Otoakustik emisyon testi ne kadar doğrudur?

Otoakustik emisyon testi diğer test çeşitlerine göre nispeten daha doğru olmasına rağmen, bazen işitme bozukluklarını tespit etmekte başarısız olabilir. Bu, yanlış negatif test sonucu olarak bilinir. Bazen normal işitmeleri normal olan yeni doğanlar, bu testi yaptıktan sonra yanlış tanı alırlar. Yani iyi duymalarına rağmen, yanlışlıkla işitme güçlüğü teşhisi konulur.

Dr. Deniz Gölgeli

Otoakustik emisyon testinin yapılmasının amacı nedir?

Otoakustik emisyon testi, iç kulaktaki kokleanın (salyangoz) işlevinin ne kadar iyi olduğunu belirlemek için kullanılan bir testtir. Koklea, bir sese yanıt olarak çok hassas bir ses yanıtı verir ve bunu iç kulakta sese titreşerek tepki veren saç hücreleri tarafından yapar. İşte bu test bunların fonksiyonlarını yerine getirip getirmediği amacıyla uygulanır.

Dr. Deniz Gölgeli