Ölümcül Hastalıklar

Ölümcül hastalıklar kardiyovasküler, enfeksiyon hastalıklar, solunum, kanserler gibi oldukça tehlikeli hastalıkları kapsamaktadır. Medikal tedavi, kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi müdahaleler yapılmaktadır.

Ölümcül Hastalıklar Nedir?

Genellikle ölümcül hastalıklar dendiği zaman akılları çok hızlı gelişen ve önlemlerin yetersiz kalacağı kuduz, ebola veya Kırım-Kongo kanamalı ateşi gibi bazı hastalıklar gelebilir ancak bu tür hastalıkların çoğu, dünya çapındaki ölümlerin ilk 10 nedeni arasında yer almıyor. Toplam kaybedilen can sayısına göre en önemli küresel ölüm nedenleri incelendiği zaman genellikle beş geniş konu ile ilişkili olduğu görülmüştür. 

Bahsedilen beş konu kardiyovasküler (iskemik kalp hastalığı, inme), enfeksiyon hastalıklar, solunum (kronik obstrüktif akciğer hastalığı, alt solunum yolu enfeksiyonları), kanserler ve doğum dahil olmak üzere neonatal durumlar, asfiksi (dokuların oksijenden yoksun kalması) ve doğum ile ilişkili durumlardır. Doğum ile ilişkili ölümcül hastalıklara doğum travması, neonatal sepsis veya enfeksiyonlar ve erken doğum komplikasyonları örnek olarak gösterilebilir.   

Ölümcül olarak sonlanan hastalıkların seyri biraz da kişinin kendi sağlık durumu ile ilgilidir. Örneğin bir gribal enfeksiyon bazı kişilerin bağışıklık sistemi tarafından 7 ila 10 gün arasında savaşılarak kazanabilecekken kişide bulunan bazı bağışıklık sistemi bozuklukları bu hastalığın normal insanlardaki gibi atlatılmasını sağlayamayabilir. Bu duruma sebep olabilecek yani bağışıklık sistemini baskılayacak nedenler arasında diyabet, immunsüpresif ilaçlar, siroz, KOAH, HIV enfeksiyonu veya kanserler olabilir.  

Ölümcül Hastalıkların Tipleri Nelerdir?

Ölümcül hastalıkları beş genel başlık altında inceleyebiliriz. Bunlar arasında dünyada ilk sırada olarak kardiyovasküler hastalıklar kaydedilmiştir.  

Kardiyovasküler Hastalıklar

Koroner Arter HastalığıDünyadaki en ölümcül hastalık koroner arter hastalığıdır (KAH). İskemik kalp hastalığı olarak da adlandırılan bu hastalık kalbe kan sağlayan kan damarları daraldığında ortaya çıkar. Tedavi edilmeyen KAH, göğüs ağrısı, kalp yetmezliği ve aritmilere yol açabilir.  

İnme: Beyindeki bir arter tıkanıklağına bağlı olarak görülen klinik duruma inme denir. Bu tıkanıklık beyin hücrelerinin beslenmesine engel olarak kısa bir süre içerisinde beyin hücrelerinin ölümüne sebep olabilir. İnme kaydedilen istatistiklere göre en sık ölüm sebepleri arasında ikinci sırada yer alır. İnme kendi içerisinde embolik inme ve hemorajik inme olarak çeşitlendirilebilir.  

Konjenital Kalp HastalıklarıBazı konjenital (doğumsal) kalp hastalıkları da çok ciddi olarak yaşamı tehdit eder.             Bu hastalıkların temelinde yatan problem oksijen bakımından fakir ve zengin kanın birbirine karışmasıdır. Dokular bu sebeple yeteri kadar oksijeni alamaz. Bozulan doku perfüzyonu sonucu organ yetmezlikleri gelişebilir.   

Solunumsal Hastalıklar

Alt solunum yolu enfeksiyonlarıSolunum yollarında veya akciğerlerde meydana gelen enfeksiyon durumudur. Pnömoni (zatürre), bronşit, tüberküloz gibi rahatsızlıklara bağlı olarak ciddi komplikasyonlar meydana gelebilir. Bu hastalıklar genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı ve şiddetli öksürük gibi belirtiler ile kendilerini gösterirler. Kardiyovasküler hastalıklardan sonra en sık ölüm ile sonuçlanan hastalıklar olarak kaydedilmiştir.  

Kronik obstrüktif akciğer hastalığıBronşit (bronşların iltihabı) ve amfizem (hava keseciklerinin genişlemesi) adı verilen iki durum zemininde ortaya çıkan bu hastalık tedavisinin de olmaması sebebiyle oldukça ölümcül seyreden bir akciğer hastalığıdır. Geçmişte KOAH kesin tedavisi olmayan hastalıklar arasında geçse de ilaçlarla ilerlemesi yavaşlatılabilir ve hastaya nispeten konforlu bir yaşam sunulabilir.  

Tüberküloz: Mycobacterium tuberculosis adı verilen bakterinin neden olduğu bir akciğer rahatsızlığıdır . Bazı alt türleri geleneksel tedavilere dirençli olmasına rağmen, tedavi edilebilir ve hava yoluyla bulaşabilen bir bakteridir. Tüberküloz, HIV taşıyan kişilerde en önemli ölüm nedenlerinden biridir. Bu sebeple HIV ile enfekte kişilerde ekstra önlemler almak gerekir.  

Doğumla İlişkili Hastalıklar

Doğum ve gebelik ile ilişkili ölümcül hastalıklar, alınan önlemler ve periyodik gebe takipleri sebebiyle son yıllarda azalma gösterse de hala ciddi olarak yaşamı tehdit etmektedir.  

Doğum travmasıDoğum sırasında bebeğe fiziksel bir bası sonucunda meydana gelen hasar olarak bilinir. Bu hasarlar bir kemik kırığı gibi geçici ve iyileşebilecek bir durum olabilecekken uzun dönemde ciddi sekeller bırakabilir ve hatta bebek için ölümcül olabilir.  

Neonatal sepsis: Her 1000 canlı doğumdan 1 ila 5 arasında görülebilen neonatal sepsis viral, bakteriyel ya da mantarlara bağlı olarak görülen bir enfeksiyon acili olarak bilinmektedir. Doğumdan sonra gelişen kan enfeksiyonu olarak da tarif etmek mümkündür. Tedavi edilmediği takdirde ciddi problemlere ve ölüme yol açar.  

Erken Doğum Komplikasyonları: Doğumdan sonra meydana gelen ciddi ve hayatı tehdit edici durumlar meydana gelebilir. Bu durumlar arasında bebeğin rahat oksijen alımına engel olabilecek respiratuar distres sendromu ve bronkopulmoner displazi olabilir. Kardiyovasküler olarak patent duktus arteriyozus adı verilen ve doğum sırasında kapanması gereken bir damarın açık kalması da erken doğum komplikasyonları arasında sayılabilir.  

Kanserler

Tedavi edilmediği takdirde birçok kanser çok ciddi komplikasyonlara sebep olabilir ve bu sebeple öldürücü olabilir.  

Trakea, bronş ve akciğer kanserleriEn ölümcül kanserler arasında yer alan solunum yolları kanserleridir. Solunum kanserleri arasında trakea, gırtlak, bronş ve akciğer kanserleri yer alır . Ana nedenler arasında sigara, pasif içicilik ve çevresel zararlı toksinler yer alır ancak yakıtlar ve küf mantarları gibi etkenler de sebep olabilir.  

Safra yolu kanserleri: Safra yolu kanserlerinin karaciğere olumsuz etkisi sebebiyle ciddi mortalite oranları gösterilmiştir.  

Pankreas kanserleri: Tedavinin zorluğu açısından ölüm oranları en yüksek kanserlerden birisi de pankreas kanserleridir.  

Enfeksiyon Hastalıkları 

Enfeksiyon hastalıkları tedavi edilmediği takdirde son derece ölümcül olabilen rahatsızlıklardandır. Çok farklı klinik tablolara sebep olabilen birçok mikroorganizma vardır. Hastalık süreci ve mortalite oranları mikroorganizmanın özelliklerine göre değişebilirBununla birlikte olarak bazı enfeksiyonlarda tedavi yöntemlerinin gelişmesine bağlı olarak ölüm oranları gittikçe azalmaktadır.  

Deli Dana hastalığıCreutzfeldt-Jakob hastalığı olarak da bilinen bu hastalık mortailte oranlarının %100’ e yaklaştığı nadir görülen ve beyni tutan bir rahatsızlıktır.   

Kuduz: İnsanlık tarihinde, kuduz virüsünden kurtulan aşılanmamış insanlarla ilgili yalnızca bir avuç vaka olmuştur. Son zamanlarda vaka sayıları azalsa da hala tehlikeli bir hastalık olarak yerini korumaktadır. Bu rahatsızlığa sebep olan Rabies virüs yabani hayvanlar tarafından bir ısırık ile bulaşabilir.  

Naegleria fowleri EnfeksiyonuBeyin yiyen amip olarak da literatüre geçmiştir. Tatlı su birikintilerinden bulaşabilir. Hemen her zaman hızla ilerleyen bir tablo ile ölümcül olarak seyreder.  

Ebola: Hemorajik ateş adı verilen ve çok ölümcül seyredebilen bir tablo ile ilerleyen bir viral enfeksiyon hastalığıdır. Oldukça bulaşıcı olarak seyreder.  

Kuş gribiSalgınlar yapabilen bir virüsün meydana getirdiği ciddi bir enfeksiyondur. Tedavi edilmediği takdirde ölümcül olabilir.  

Afrika uyku hastalığı: Sineklerden bulaşan bir tür parazitin meydana getirdiği ölümcül bir enfeksiyondur.   

İnvazif aspergilloz: Esasen bir mantar enfeksiyonudur. Akciğerlerde ciddi tutulum yaparak ölüme sebep olabilir.  

HIV enfeksiyonu: AIDS adı verilen ve bağışıklık sistemini zayıflatan bir duruma yol açan HIV enfeksiyonu son zamanlarda geliştirilen tedaviler sayesinde ölüm oranlarının azaltıldığı bir diğer ölümcül hastalıktır. 

HepatitlerSiroza gidiş sebebiyle hepatitler yani karaciğerin iltihabı son derece önemlidir. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre siroz en ölümcül 10 hastalıklar listesinde yer almaktadır. Sirozun tek sebebi viral veya bakteriyel hastalıklar değildir. Uzun yıllar alkol gibi zararlı maddelerin kullanımı da siroza sebebiyet verebilir. Bununla birlikte otoimmun hepatite bağlı olarak da siroz gelişebilir.  

Veba: Günümüzde görülmese de tarihin en ölümcül hastalıklarından birisi de vebadır. Yersinia pestis adı verilen bakteri enfeksiyonu ile görülen çok şiddetli ve ölümle sonuçlanan bir enfeksiyondur. Dünyanın en ölümcül ve korkutucu hastalıkları listesinde uzun bir süre yerini almıştır.    

Ölümcül Hastalıkların Belirtileri Nelerdir?

Ölümcül hastalıklar birçok belirti ve şikayete sebep olabilir. Bazı hastalıklar hiçbir belirti ve şikayet olmadan aniden kötüleşen bir tablo ile seyrederken bazı kronik rahatsızlıklar ise uzun süre belirti ve şikayetlere yol açabilir. Bununla birlikte olarak bazı ölümcül hastalıklar sinsi olarak ilerler ve hastalığın başlangıcında spesifik bir semptom vermeden asemptomatik olarak da ilerleyebilir.  

Bu şikayet ve belirtiler aşağıdaki gibi olabilr: 

AteşEnfeksiyonların birçoğunda ateş   görülmektedir. Enfeksiyon çeşidine göre farklı paternlerde ateşler görülebilir. Bazı enfeksiyonlarda yüksek ateş oldukça ölümcül olabilir.  

Kilo kaybıKronik enfeksiyonlarda kilo kaybı çok sık görülen bir belirtidir. Kişilerin diyetlerinde herhangi bir değişim olmadan ilerleyici kilo kaybı görülmesi ise bazı kanserlerde kaşeksi olarak adlandırılabilir.

Göğüs ağrısıGenellikle kardiyovasküler rahatsızlıklar ile birlikte sıklıkla görülür. Kişilerde efor ile artan göğüs ağrısı tipiktir. Bununla birlikte kalp krizi yaşayan kişiler daha önce hiç karşılaşmadıkları  derecede şiddetli bir ağrı hissettiğini dile getirir.  

ÖksürükÖlümcül olabilen birçok enfeksiyon ve hastalık öksürük ile seyredebilir. Bazı tümörler solunum yollarını etkileyerek öksürük ve nefes darlığı yapabilir.   

LenfadenopatiBazı ölümcül enfeksiyon hastalıklarında lenf bezlerinde şişme görülür. Bu şişen lenf bezleri genellikle boyunda görülür. Bununla birlikte lenfomalar adı verilen lenf bezleri kanserlerinde de lenfadenopati görülebilir.   

Nefes darlığı: Akciğer hastalıkları ve kardiyovasküler sistem ile ilişkili birçok hastalıkta belirtilerden birisi de nefes darlığıdır. Kardiyovasküler sistem ile ilişkili nefes darlıklarında hastanın efor ile nefes darlığı artar. Bazı tümörler solunum yoluna bası yaparak nefes darlığına sebep olabilir.  

Aşırı terleme: Enfeksiyon hastalıklarında ateş ile ilişkili olarak aşırı terleme görülebilir.  

HemoptiziHalk arasında kan tükürmek veya kan öksürmek olarak da bilinen hemoptizi son derece ciddi bir belirti olarak bilinmektedir. Bazı solunumsal hastalıklar açısından uyarıcıdır.  

Mide bulantısı ve kusmaMide bulantısı ve kusma genellikle enfeksiyonlarda görülen belirtilerdendir. Bazı hastalıklarda aşırı kusmaya bağlı olarak meydana gelen elektrolit bozuklukları hastanın ölüme giden sürecini hızlandırabilir.  

DiplopiÇift görme olarak bilinen diplopi inme gibi bazı durumlarda meydana gelebilir. Genellikle ani gelişir.  

SenkopBayılma olarak da adlandırılan senkop bazı rahatsızlıklarda beynin ani kan akışının azalmasına bağlı olarak ortaya çıkabilir.  

Bilinç kaybı: Birçok ölümcül hastalığın ileri evresinde bilinç kaybı görülebilir. 

Ölümcül Hastalıkların Nedenleri (Risk Faktörleri) Nelerdir?

Kardiyovasküler Hastalıklar Risk Faktörleri

Kardiyovasküler hastalıkları risk faktörleri arasında birçok durum sayılabilir. Bunlar arasında kişinin yaşam stili son derece önemlidir. Yaşam stilinden bahsedilirken kişinin diyeti, egzersiz kapasitesi, alkol, sigara ve uyuşturucu kullanımı gibi sebepler söz konusudur. Bununla birlikte Aile öyküsü de son derece önemlidir. Ailede, anne veya babada benzer hastalıkların varlığı kişinin de risk faktörlerini bulundurması halinde ciddi uyarıcı olmalıdır.  

İlerleyen yaş, obezite ve yüksek kan basıncı kardiyovasküler rahatsızlıklar açısından en önemli risk faktörleri arasında sayılabilir. 

Solunumsal Hastalıklar Risk Faktörleri

Solunumsal hastalıklara en çok davetiye çıkaran risk faktörü sigaradır. Bununla birlikte mesleki maruziyete bağlı olarak toz ve kimyasallar da oldukça risklidir. Enfeksiyonlar ve genetik faktörler de risk faktörleri arasında gösterilebilir.

Hava kirliliği, kişinin hava yolu duyarlılığı, akciğer gelişimini etkileyen faktörler (erken doğum, düşük doğum ağırlığı) gibi faktörler de ciddi olarak solunumsal hastalık riskini arttırmaktadır.  

Doğumla İlişkili Hastalıklar Risk Faktörleri

Doğum ve gebelik ile ilişkili hastalıklarda risk faktörleri nispeten önlenebilmesi sebebiyle ciddi önem taşır. Bu duruma yüksek doğum ağırlığı ile doğacak bebekte doğum travmalarını önleyebilmek için koruyucu amaçla normal doğum yerine sezaryen doğumun tercih edilmesi örnek olarak verilebilir.  

Risk faktörleri arasında yüksek doğum ağırlığı, annede insülin direnci gelişimi ve gestasyonel diyabetin oluşması, annenin sigara ve alkol gibi zararlı madde kullanımı, preterm eylem (erken doğum) ve doğum sonrası bakımın yetersizliği gibi faktörler yer alabilir.  

Kanserler Risk faktörleri

Bazı kanserlerde aile öyküsüne bağlı olarak genetik faktörler son derece önemlidir. Bununla birlikte olarak bir kanserin gelişebilmesi için çevresel faktörler de son derece önemli olarak öne çıkabilir. Bu duruma örnek olarak ailesek yatkınlık gösteren prostat kanseri,akciğer kanseri ve kimyasal karsinojenler örnek olarak verilebilir. 

Yaşlanmaya bağlı olarak spontan gelişen rastgele genetik mutasyonlar da kanserler için ciddi risk faktörleri arasındadır. 

Bazı bakteri ve virüslerin de kansere giden süreçte risk faktörü olarak yer aldığı bilinmektedir. Buna örnek olarak HPV (human papilloma virüs) verilebilir. HPV, rahim ağzı kanserlerine sebep olabilir.  

Enfeksiyon Hastalıkları Risk Faktörleri

Enfeksiyon hastalıklarının altında birçok risk faktörü bulunur. Bu risk faktörlerini aşağıdaki gibi sınıflandırmak mümkün olabilir. 

Konakçıya ait risk faktörleri: Yaş, altta yatan hastalık varlığı ve bilinç değişikliği gibi durumlar konakçıya yani hastaya ait risk faktörlerini oluşturur. 

Cerrahi girişimler: Cerrahi girişim alanları ve girişim sonrası enfeksiyon gelişimi oldukça önemlidir. Enfeksiyonların önlenmesi için sıklıkla cerrahi öncesi koruyucu amacıyla antibiyotik başlanmasının sebebi de budur.  

İnvaziv işlemler ve solunum cihazlarının kullanımı: İdrar sondası kullanımı veya periferik katater kullanımı gibi girişimsel işlemler yapılırken ve kullanım sırasında birçok bakteriyel ve mantar enfeksiyonuna davetiye çıkarılmış olur. Bununla birlikte uzun süre solunum cihazı kullanımından kaynaklı solunumsal hastalıkların gelişme ihtimali oldukça fazladır.  

Enfekte ajanın virülansı ve miktarı: Çok fazla miktarda mikroorganizmaya maruziyet enfeksiyon ve hastalığın seyrini ciddi oranda etkiler. 

Çevresel faktörler: Bazı bölgelerde spesifik enfeksiyonların görülme sıklığı artmaktadır. Buna örnek olarak afrika uyku hastalığının sahra altı Afrikada görülmesi verilebilir.  

Ko-enfeksiyonlar: HIV ve hepatit B virüsünün bir arada görülmesi ko-enfeksiyonlara örnek olarak verilebilir. Bu durumda enfeksiyonların tek başına yaptığı etkiden daha büyük bir etki ortaya çıkar. 

Ölümcül Hastalıkların Teşhisi

Bazı ölümcül hastalıkların teşhisi zor olmakla birlikte en çok ölüm görülen hastalıklar olan kardiyovasküler sistem hastalıkları erken teşhis edilebilmesi ve önlenebilmesi sebebiyle teşhis edilme konusunda çok önemlidir. Erken teşhisin ölümcül hastalıkların azaltılmasında önemi son yıllarda yapılan çalışmalar ile hastalar anlatılmaktadır.  

Hastalıkların teşhisi için aşağıdaki yöntemler uygulanabilir. 

  • AnamnezHastaların şikayetlerinin dinlenmesiyle fiziksel muayeneye geçene kadar olan tüm değerlendirmeler anamnez alınması olarak tanımlanabilir. Hasta yaşadığı şikayetleri doktora anlattıkça doktorun kafasında risk faktörleri de göz önüne alınarak bazı rahatsızlıklar şekillenmeye başlar. Aslında anamnez hastalık teşhisinde en önemli basamaktır. Doktor, hasta için düşündüğü hastalıklardan ilgili hastalığı bulmak için anamnez sonrasında fizik muayene ve görüntü yöntemleri ile beraber laboratuvar yöntemlerinden destek alabilir. 
  • Fizik Muayene: Teşhis açısından en değerli yöntemlerden birisi fizik muayenedir. Hastaların kalbinin ve akciğerinin stetoskop ile dinlenmesi, lenfadenopati açısından elle muayene, dalak ve karaciğerde büyüme olup olmadığının araştırılması gibi bir sürü fizik muayene yöntemi ile bazı hastalıkların ayırıcı tanısı yapılabilir.  
  • Ultrasonografi(USG): Ultrasonografi son yıllarda gerek ucuzluk gerekse pratiklik açısından artık fizik muayenenin bir parçası olarak anılmaktadır. Karın içi organlardaki patolojileri gösterme konusunda en pratik yöntemlerden birisidir. Uzman ellerde son derece faydalı olarak teşhis için kullanabilir. Organ tutulumlarında abseleri, büyümeleri veya safra yolundaki genişlemeleri dahi gösterebilir.  
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT,CT): Acilde bazı travmalarda, inme olgularında veya beyin kanamalarında acil değerlendirme açısından son derece sık kullanılan bir radyolojik görüntüleme yöntemidir.  
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Organ tarama konusunda oldukça hassas bir radyolojik görüntüleme yöntemidir. Ultrasonografi ile görünemeyecek patolojileri gösterebilir. Çok küçük nodülleri dahi gösterebilir. Birçok kanserin evrelendirilmesinde ve teşhis edilmesinde son derece önemli konumdadır 
  • Ekokardiyografi: Kalpteki değişiklikleri ve patolojileri saptama açısından pratik, ucuz ve etkili bir yöntemdir. Ciddi kalp rahatsızlıklarının hemen hemen hepsinde başvurulur.  
  • Anjiyografi: Koroner kalp hastalıkları tanısı açısından son derece değerli bir yöntemdir.  
  • İdrar Tahlili: Enfeksiyonlar ve vücut atık değerlendirilmesi açısından son derece önemlidir. Birçok enfeksiyonda rutin olarak istenebilir. 
  • Kan Tahlili: Hemodinaminin kontrolü birçok hastalık açısından son derece kritik önem taşır. Ciddi hastalıkların hemen hemen hepsinde kan taraması ve tahlilleri ilk sırada yer alır.  
  • Kültür: Bazı vücut örnekleri ile laboratuvarda kültür oluşturmak gerekebilir. Enfeksiyon ajanının tespiti konusunda son derece önemlidir.  
  • Biyopsi: Patoloji düşünülen organ ya da dokudan örnek alınıp patolojik açıdan incelenmesi biyopsi açısından değerlendirilebilir. Siroz gibi bazı karaciğer hastalıkları için biyopsi yapılabilir. Bununla birlikte bazı kanserlerde lenf nodlarının biyopsisi söz konusu olabilir. Kanser cerrahilerinde cerrahi sınırı belirlemek için de önemlidir.

Ölümcül Hastalıkların Tedavisi

Ölümcül hastalıklarda tedaviler son derece spesifik olabilir. Tedavi ile birlikte hastalığın mortal olmadan önce gerilemesini sağlamak da son derece önemlidir. Kardiyovasküler rahatsızlıkların tedavisinde risk faktörlerinin önlenmesi ile mortalite oranlarının ciddi şekilde azaldığı son yıllarda çok ciddi olarak gündemde tutulmalıdır. Risk faktörlerinin önlenmesi konusunda koruyucu hekimlik hususunda çalışmalar hız kazanmıştır.  

Kardiyovasküler hastalıkların tedavisinde hastanın durumuna göre bazı tedaviler uygulanabilir. Yapılan değerlendirmelere göre koroner damar hastalıklarında anjitografi sırasında stent takılması gibi işlemler ile birlikte ilaç tedavisi yapılması mortaliteyi ciddi oranda azaltmaktadır.  

Bazı kardiyolojik hastalıklarda açık veya yarı-açık cerrahi operasyonlagerekebilir. Konjenital kalp rahatsızlıklarının tedavisinde de cerrahi yöntemlerden faydalanmak gerekebilir.  

Solunumsal hastalıkların tedavisinde bazı antibiyotiklerin kullanılması ile ölüm oranları ciddi şekilde azalırken, KOAH gibi hastalıkların kesin tedavisi hala bulunamamıştır. Solunumsal hastalıkların teşhis ve tedavisinin hemen yapılması halinde çok ciddi oranda sağkalım artar.  

Enfeksiyon hastalıkları için geliştirilen antibiyotik, antifungal antiviral ilaçlar son yıllarda ciddi oranda mortalitenin azaltılmasına katkı sağlamıştır.  

Doğum ve gebelik ile ilişkili ölümcül hastalıkların tedavisinden çok önlenmesi son derece önemlidir. Periyodik gebe takipleri yapılarak, doğum sırası ve doğum sonrasındaki bakımın kalitesi arttırılarak ölümcül hastalıkların önlenmesi konusunda son yıllarda başarı söz konusudur. Hastalıklar ve komplikasyonlar geliştikten sonra uygun cerrahi işlemler, medikal ilaç tedavileri ve medikal destek tedavileri ile tedaviye gidilebilir. 

Kanserlerin tedavisinde kemoterapiler, radyoterapiler ve doku koruyucu cerrahi işlemler yapılabilir. Mortalite oranlarını etkileyen en önemli faktör teşhisin ne zaman yapıldığıdır. Erken teşhis ile kanserin farklı dokulara yayılmadan önlenmesi sağlanabilir.    

Ölümcül Hastalıklar Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar?

Tedavi edilmediği takdirde ölümcül hastalıkların bazıları kısa sürede hastanın yaşam kalitesini düşürerek günlük işlerini yapmasını dahi engelleyebilir. Bununla birlikte kısa sürede ölümcül olabilir. Bu sebeple bu tarz hastalıklarda erken teşhis ve tedavinin öneminden bahsedilebilir.  

Bu komplikasyonlar aşağıdaki gibi olabilir:

  • Kardiyovasküler hastalıklara bağlı olarak kalp yetersizliği gelişebilir. Hastalar yeteri kadar oksijeni dokularına ulaştıramazlar. Bunun da birçok klinik sonucu olur. Hastalar miyokard infarktüsü (kalp krizi) geçirebilir. Kalp krizi sonucunda birçok ölümcül komplikasyon gelişebilir. 
  • İnmeye bağlı olarak da kalıcı beyin fonksiyon bozuklukları ve uzuv disfonksiyonları meydana gelebilir.  
  • Solunumsal hastalıklara bağlı olarak akciğerin oksijen ve karbondioksit değişim kapasitesi ciddi oranda azalabilir. Bu da ciddi organ hasarlarına giden süreci başlatan bir komplikasyondur.  
  • Enfeksiyon hastalıkları birçok organa zarar verebilir. Organların zarar görmesine bağlı olarak kalıcı organ disfonksiyonları gelişebilir. Buna örnek olarak karaciğer yetmezlikleri, böbrek yetmezlikleri ve akciğer yetmezliği verilebilir. 
  • Kanserlere bağlı olarak enfeksiyonlara yatkınlık meydana gelebilir. Hematolojik kanserlerde ciddi oranda enfeksiyona yatkınlık oluşur. Normalden daha şiddetli geçirilen bu enfeksiyonlar ölüme sebep olabilir.  

Ölümcül Hastalıklarda Kullanılan İlaçlar

 Kardiyovasküler Sistem hastalıklarında kullanılan ilaçlar genellikle kalbin pompa gücünü arttırmak, tansiyonu kontrol altında tutmak ve kalp üzerindeki yükü azaltmak için kullanılır.  

Bu sebeple kullanılan ilaç grupları:

Kalp glikozitleri: Kalp verimini arttırmak için kullanılan ilaçlardır.

Bu ilaçlar:

Digoksin 

Beta blokörler

Bu ilaçlar:

  • Bisoprolol
  • Karvedilol

Kalsiyum kanal blokerleri: Kalsiyum kanallarını engelleyerek kalbin güçlü kasılmasına yardımcı olur. 

Bu ilaçlar:

  • Nifedipin
  • Amlodipin 

Diüretikler: Kalp yetmezliğine bağlı olarak dokulara yüklenen ödemin tedavisinde oldukça etkilidirler. 

Bu ilaçlar:

  • Furosemid
  • Hidroklortiyazid 

Solunumsal ve Enfeksiyon Hastalıklarında Kullanılan ilaçlar:

Antibakteriyel, antiviral ve antifungal ilaçlar solunumsal hastalıkların tedavisinde kullanılabilir. 

Bu sebeple kullanılan ilaçlar genellikle kişinin enfekte olduğu etken ve hastalık tablosu ile ilişkili olarak seçilebilir. Hastanın enfeksiyonunun toplum kaynaklı veya hastane kaynaklı olması da ilaç seçimini değiştirebilir.   

Bu ilaçlar: 

  • Amoksisilin klavunat 
  • Ampisilin Sulbaktam 
  • Sefalosporinler
  • Llindamisin, 
  • İmipenem, 
  • Seftazidim,
  • Sefoperozon
  • Aztreonam
  • Siprofloksasin
  • Oflaksasin
  • Asiklovir 

Kemoterapi ilaçları:

Bazı kanser tedavilerinde kemoterapi protokolleri ile ciddi başarılı sonuçlar alınabilir ve hastanın sağkalımını arttırabilir. 

Bu ilaçlar: 

  • Paklitaksel
  • Doksorubisin
  • Bleomisin
  • Daktinomisin 

Gebelikte Ölümcül Hastalıklar

Gebelikte anne hayatını ve bebeğin hayatını tehlikeye sokan birçok hastalık ve acil durum söz konusudur. Bu hastalıkların önlenmesi için gebelerin periyodik takibinin yapılması son derece önemlidir.  

Bu hastalıklar aşağıdaki gibi olabilir. 

Abortuslar: Gebeliğin kaybedilmesi olarak adlandırılan abortus fazla miktarda kan kaybına, dokuların perfüzyonunu engelleyecek kadar düşük tansiyonlara ve şok tablosuna yol açarak annenin hayatını tehlikeye atabilir. Bir kadın doğum acilidir ve en kısa sürede tedavi edilmesi gerekir.  

Ektopik GebeliklerRahimde oluşmayan gebeliğe ektopik gebelik denebilir. Bazı gebelikler fallop tüpü adı verilen yerde meydana gelebilir. Burada aşırı derecede gerilmeye bağlı olarak rüptür (yırtılma) meydana gelebilir. Bu kişilerde hipotansiyondan şok ve ölüme kadar giden ilerleyici bir tablo görülebilir.  

Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar: Gebelikte meydana gelen bir anormal plasental gelişim sonucu görülen tümör olarak bilinir. Halk arasında görünüşü sebebiyle üzüm gebeliği olarak da bilinir ve hastaların hayatını ciddi derecede tehlikeye sokar.  

Preeklampsi: Halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak da bilinen preeklampsi gebelikte görülen hipertansiyona ek proteinüri (idrarda protein atılımı) ve ödem ile seyreden bir tablodur. Hem annenin hem de bebeğin yaşamını ciddi derecede tehlikeye sokabilir.  

Ölümcül Hastalıklarda Hangi Doktora Gidilir?

Bazı ölümcül hastalıklar oldukça sinsi başlayabilir. Herhangi bir hastalığa spesifik olmayan flu like sendrom adı verilen grip gibi belirtiler ile başlayıp klinik tablo zamanla ilerleyebilir. Bununla birlikte bazı ölümcül hastalıkların spesifik belirtisi de olabilir. Bu sebeple hastaların ne zaman sağlık kuruluşuna başvuracağı da son derece önemlidir. Bazı tedaviler ile ölümcül hastalıkların tedavi edilmesi mümkündür.  

Uyarıcı olması gereken belirti ve şikayetler:      

  • Efor ile artan bastırıcı, sıkıştırıcı  tarzda ağrılar ve nefes darlığı gibi belirtiler kardiyovasküler sistem hastalıkları açısından son derece önemli belirtilerdendir. Bu belirtilere sahip kişilerin bir kardiyoloji kliniğine başvurması mutlaka tavsiye edilir. Bu belirtilere sahip kişilerin ileri yaş, obezite ve hipertansiyona sahip olması durumunda en kısa sürede başvuru önerilmektedir.  
  • Bazı enfeksiyonlar için endemik bölgeye seyahat öyküsü olan kişilerin seyahat sonrasında yüksek ateş, karın ağrısı, bulantı, kusma ve halsizlik gibi enfeksiyon bulgularını yaşaması halinde en kısa sürede bir klinik mikrobiyoloji ve enfeksiyon hastalıkları uzmanı ile görüşmesi şiddetle tavsiye edilir. Endemik bölgelerdeki bazı enfeksiyonlar ciddi derecede öldürücü olabilir.  
  • Kanlı balgam, hemoptizi, nefes darlığı, göğüste batıcı tarzda ağrı ve şiddetli öksürük gibi şikayetlere sahip kişilerin bir göğüs hastalıkları uzmanı ile görüşmesi solunumsal hastalıklar açısından son derece önemlidir. Erken tedavi ile hastalıkların ölümcül olma oranları gittikçe azalmaktadır.
Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın