Neonatal Tarama Nedir?

Yenidoğan bebeklerden topuk kanı alınarak hastalık kontrolü yapılmasına neonatal tarama denilmektedir.

Genel olarak taramalar, meydana çıkabilecek hastalıkların henüz belirti göstermeden tespit edilip teşhisinin konması ve tedavi sürecinin erken başlaması açısından yapılır. Ulusal olarak tavsiye edilen taramalar toplum sağlığının korunması açısından önemlidir. Bu çerçevede neonatal tarama genellikle yeni doğan bebeklerin topuk kanının alınarak birtakım hastalıklarının olup olmadığına dair araştırma yapılmasını sağlar.

Ulusal Neonatal Tarama

Yeni doğan tarama testleriyle henüz dünyaya yeni gözlerini açmış bebeklerin ilk aylarda belirti göstermeyen ancak ilerisi için tehlikeli olabilecek hastalıkları önceden tespit edilir. Neonatal tarama adı verilen bu testler sonucunda konulan tanılar uygun tedavi yöntemleriyle iyileştirilerek ilerisi için ciddi sağlık problemlerinin önüne geçilmiş olur. Tam iyileşme sağlanamayan durumlarda ise hastalığın şiddeti azaltılıp vücudun daha az etkilenmesi sağlanabilir. Bu çerçevede dünya genelinde ve ülkemizde her yeni doğan bebeğe kan testi ile tarama ve işitme testleri yapılır.

Ülkemizde uygulanan neonatal tarama programları farklı isimlerle farklı hastalıklar için yapılır. Her bir tarama ayrı hastalığı ilgilendirdiğinden bu taramalar farklı isimlerle anılır. Bu çerçevede ulusal olarak ülkemizde bütün toplumu kapsayan neonatal taramalar şunlardır:

Fenilketonüri tarama programı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Sağlık Bakanlığı işbirliği ile FKÜ tarama programı ilk defa 7 il merkezinde başlandı. Daha sonra ise 26 ilde daha uygulanmaya başlandı. Tarama işlemi 1994 yılında bütün ülkeyi kapsayacak şekilde genişletildi. 2006 yılından itibaren de neonatal tarama programı adıyla yürütülmeye başlandı.

Fenilketonüri belirtileri ise şu şekildedir: egzama benzeri cilt lezyonları, inatçı ağlama ve kusma, mikrosefali, açık ten ve sarı saç, idrar ve vücut sıvılarında küf kokusu.

Bu belirtiler görülen bebeklere diyet tedavisi uygulanır. Uygulanan diyet programlarında ise süt ve süt ürünleri, et, balık, tavuk, yumurta, baklagiller gibi besinlerin tüketilmesi tavsiye edilmez.

Yenidoğanlarda en sık rastlanan endokrinolojik problemlerden biridir. Bu çerçevede dünya üzerinde gerçekleşen üç bin ila dört bin doğumda bir yenidoğanda görüldüğü tespit edilmiştir. Ülkemizde ise yürütülen çalışmalarla konjenital hipotiroidi 3344 doğumda bir olarak tespit edilmiştir. Konjenital hipotiroidi 2006 yılından beri yenidoğanlarda topuk kanı alınarak tahlillerin yapılması sonucunda tespit edilebiliyor.

Konjenital hipotiroidi belirtileri ise kalın sesle ağlama, hipotermi, beslenme güçlüğü ve kabızlık, hipotoni, letarji, büyük dil ve zekâ geriliği olarak listelenebilir.

  • Biyotinidaz Eksikliği

Biyotinidaz eksikliği yapılan araştırmalara göre yaklaşık 60 bin canlı doğumda bir görülen kalıtsal bir rahatsızlıktır. Ulusal neonatal tarama programı çerçevesinde teşhisi konularak tedaviye başlanır. Dünya üzerinde biyotinidaz eksikliğinin en sık görüldüğü ülkelerden biri de Türkiye olarak belirtilmiştir.

Hastalığın belirtileri ise işitme ve görme kaybı, çeşitli deri rahatsızlıkları, metabolik asitlenme, nörolojik belirtiler gibi durumlardır. Biyotinidaz eksikliği rahatsızlığının tanı ve tedavisinde geç kalınması durumunda bu durum ne yazık ki koma ve ölümle sonuçlanabilir. Hastalığın tedavisinde kullanılan biotin ise oral yolla vücuda girer.

  • Kistik Fibrozis

Yeni doğan döneminde görülen akciğer enfeksiyonları, bol miktarda yağlı ve pis kokulu gaita, büyüme ve gelişmede gerilik, vitamin eksikliği ve tuz eksikliğine bağlı olan farklı rahatsızlıklarla ortaya çıkabilir.

Yeni doğanların haricinde daha büyük yaştaki çocuklarda da tekrarlayan bronşit, kronik sinüzit, solunum yetmezliği, pankreas yetersizliği gibi durumlarla da kendini gösterebilir. Bu çerçevede neonatal tarama programları ile tanı konulan hastaların çoğunun ilerleyen yıllarda tedavilere oldukça iyi cevap verdiği ve hastalıkta görülen semptomlardan daha çabuk kurtulduğu görülmüştür.

Kistik fibrozis hastalığı için yapılan birçok araştırma erken tanı ve tedavinin ortalama yaşam süresinin artmasında büyük rol oynadığını göstermiştir. Buna bağlı olarak kistik fibrozisli hastalarda tedavi sonrası ortalama yaşam süresinin kişiden kişiye değişebildiği kaydedilmiştir.

İşitme Taraması

Yeni doğanlarda işitme taraması 2000’li yılların başında Zübeyde Hanım Doğumevinde pilot uygulamayla başlamıştır. 2005 yılında işitme taraması 24 ile yayılmış, 2012 yılında ise 81 ilin tamamında yapılmaya başlanmıştır.

Uygulanan işitme taramaları neticesinde yeni doğanların yoğun bakımda tedavi grenleri arasında yüzde iki oranında her iki kulakta da işitme kaybı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Erken tanı ve tedavi ile tespit edilemeyen, tarama harici tanı konulan hastaların yaşı ise 18 ve 30 ay arasında değişmektedir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın

Neonatal Tarama ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Neonatal tarama programı nedir?

Neonatal tarama yenidoğan döneminde ve sonrasında sık görülmesi muhtemel olan hastalıkların erkenden teşhisinin konması ve tedavisinin uygulanmaya başlanması amacıyla yapılır. Klinik tanı koymanın güç olduğu zamanlarda ucuz ve kolay uygulanabilir yöntemlerle yapılan tarama testlerinin genel adıdır.

Dr. Ülkü Kılıç

Neonatal taramalar gerekli midir?

Neonatal tarama testleri doğar doğmaz ve hayatın ilk günlerinde belirti vermeyen ancak ileriki yıllar için ciddi tehditler oluşturacak hastalıkların erkenden tespit edilmesi amacıyla yapılır. Tespit edilen rahatsızlıkların erken tedavi ile daha kolay tedavi edilmesi mümkündür. Bu sebeple uygulanan neonatal tarama testlerini yaptırmak erken tanı ve tedavi için gereklidir.

Dr. Ülkü Kılıç

Neonatal tarama testleri hangileridir?

Neonatal tarama testleri günümüzde ülkemiz genelinde ve tüm gelişmiş ülkelerde belirli standartlarda uygulanıyor. Bu çerçevede neonatal tarama kapsamında yapılan testler fenilketonüri, biyotinidaz eksikliği, konjenital hipotiroidi, kistik fibrozis ve işitme taramalarından oluşur.

Dr. Ülkü Kılıç

Fenilketonüri nedir?

Yenidoğan bebeklerde görülen ve fenilalanin hidroksilaz enziminin eksikliği sonucu görülen kalıtsal metabolik bir rahatsızlıktır. Erkenden teşhis edilerek önüne geçilebilen bu hastalık zekâ geriliklerinin en sık karşılaşılan sebeplerindendir.

Dr. Ülkü Kılıç

Fenilketonüri testi nasıl yapılır?

Fenilketonüri testi bebeğin topuğundan alınan kan örnekleri ile yapılır. Alınan kanın tahlil edilmesi neticesinde beslenme programlarıyla vücuttaki fenilalanin enziminin normal seviyesine çıkarılması hedeflenir.

Dr. Ülkü Kılıç

Biotinidaz eksikliği nedir?

Biotinidaz enzimi vücudumuz için gerekli olan biotin enziminin salgılanmasında önemlidir. Kalıtsal metabolik bir rahatsızlık olan biyotinidaz eksikliği tarama testi ile erkenden teşhisi konularak tedavi işlemine başlanabilen bir hastalıktır.

Dr. Ülkü Kılıç

Biotinidaz testi nasıl yapılır?

Biotinidaz testi de yeni doğan bebeğin topuğundan kan alınması ile yapılır. Ülkemizde 2009 yılından itibaren uygulanan testler sonucu erkenden teşhisi konularak tedavisi uygulanabilmektedir.

Dr. Ülkü Kılıç

Konjenital hipotiroidi nedir?

Biotinidaz testi de yeni doğan bebeğin topuğundan kan alınması ile yapılır. Ülkemizde 2009 yılından itibaren uygulanan testler sonucu erkenden teşhisi konularak tedavisi uygulanabilmektedir.

Dr. Ülkü Kılıç

Konjenital hipotiroidi testi nasıl yapılır?

Konjenital hipotiroidi testi yeni doğan bebeğin topuğundan kan alınarak yapılır. Tanı kesinleşince tedavi süreci başlar ve tiroid hormonunun düzgün çalışması sağlanır.

Dr. Ülkü Kılıç

Kistik fibrozis nedir?

Kistik fibrozis akciğerleri ve sindirim sistemini etkileyen kalıtsal bir hastalıktır. Farklı yaşlarda da ortaya çıkabilen kistik fibrozis hastalığı akciğer enfeksiyonları, yağlı ve pis kokulu dışkılama, kilo alamama şeklinde kendini gösterebilir.

Dr. Ülkü Kılıç

Kistik fİbrozis testi nasıl yapılır?

Kistik fibrozis testi bebeğin topuğundan kan alınarak yapılır. Tedavisi için özel beslenme yöntemleri tercih edilir. Bunun yanında erken tanı ve tedavi bu hastalık için oldukça önemlidir.

Dr. Ülkü Kılıç

Yeni doğan işitme testi nedir?

Yapılan araştırmalar yeni doğan bebeklerde işitme kayıplarının olabileceğini gösterir. Bu çerçevede işitme kaybının erkenden teşhis edilerek tedavi edilmesi amaçlanır.

İşitme kaybı erken dönemde tedavi edilmediğinde ilerisi için dil gelişiminde ve konuşma yetisinde ciddi problemlere sebep olabiliyor.

Dr. Ülkü Kılıç

Yeni doğan işitme testi nasıl yapılır?

Yeni doğan işitme testi bebek uyurken basit bir cihazla verilen sese tepkisi neticesinde ölçülür. Sese normal tepki veren bebeklerde işitme kaybının olmadığı tepki vermeyen bebeklerde ise işitme kaybı olduğu kanısına varılır.

İşitme kaybı görülen bebekler için kulak burun boğaz uzmanları tarafından uygun tedavi planlanarak tedaviye başlanır.

Dr. Ülkü Kılıç

Topuk kanı nasıl alınır?

Topuk kanı neonatal taramalar açısından önemlidir. Bebeğin topuğundan alınan kan laboratuvarda tahlil edilerek bebekte herhangi bir problem olup olmadığı tespit edilir.

Topuk kanı örneği standart kan örneği kağıdına alınır. Küçük iğne yardımıyla kanın topuktan damla şeklinde çıkması sağlanır. Tam olarak yeterli miktarda alınamayan kan örnekleri de aynı şekilde alınır.

Kan örneğinin net sonuç vermesi için doğumdan sonra üç beş gün içinde kan örneğinin alınması gerekir. Bu durumda doğum yapılan hastanede kan örneği direkt olarak alınabilir. Taburcu olduktan sonra ise aile hekimlerince hastanın takibi yapılır.

Dr. Ülkü Kılıç