Miksödem

Miksödem, tiroid bezinin az yada hiç çalışmaması sonucu buna bağlı olarak deri altı ve dokular arasında glikozaminoglikan adı verilen maddelerin birikmesiyle oluşan bir rahatsızlıktır. Destekleyici ve spesifik olmak üzere iki tür tedavi uygulanır.

Miksödem Nedir? 

Halk arasında su toplanması, şişkinlik gibi terimlerle anlatılan ‘miksödem’ diğer adı ile ‘ağır hipotiroidi’; tiroid bezinin az yada hiç çalışmaması sonucu tiroid hormonunun yetersizliğiyle seyreden ve buna bağlı olarak deri altı ve dokular arasında glikozaminoglikan adı verilen maddelerin birikmesiyle oluşan bir rahatsızlıktır. 

Miksödemin normal ödemden farkı; miksödemde bastırıldığında gode (deriye parmakla bastırıldığında oluşan çukurcuk) bırakmazken normal ödem gode bırakan tarzdadır. 

Miksödem tiroit bezinden farklı olarak hipofiz bezi kaynaklı da olabilir; buna seconder miksödem adı verilir. 

Kadınlarda ‘postpartum’ yani ‘doğum sonrası’ ortaya çıkan Sheehan Sendromu da mixödem ile seyreden bir başka hastalıktır. 

Sheehan sendromu: Hipofiz yetmezliği; ön, arka veya hem ön hem arka hipofiz hormonlarının salınmasında tam veya kısmi eksikliğin olduğu bir hastalıktır. Tiroit hormonlarına yeterli sinyalin ulaşamamasına bağlı olarak hipotiroiti (tiroit hormonlarının az ya da hiç üretilememesi durumu) gelişebilir. Hipotiroidinin ilerlemesi ile de bu sendroma miksödem eşlik eder. 

Miksödem ile miksödem koması karıştırılmaktadır. Miksödem komasında bilinçte azalma, hipotermi (vücut sıcaklığının 35 santigrat derece ve altına düşmesi durumudur.), hipotansiyon (düşük tansiyon) , hiponatremi ( sodyum azlığı veya sıvı fazlalığı ), hipoventilasyon (nefes alış verişinde azalma) gibi durumlara neden olan hipotiroidinin ( tiroit bezinin az çalışması veya hiç çalışamaması sonucu  tiroid hormonlarının az salgılanması veya üretilememesi durumudur.) sebep olduğu ciddi bir endokrinolojik acildir. Miksödem ise bir acil değildir, tedavi edilebilen bir hastalıktır.

Miksödem Belirtileri Nelerdir? 

Miksödemin belirtileri daha çok hipotiroidi (tiroit bezinin az ya da hiç çalışamaması sonucu hormon üretilememesi durumu) hastalığının belirtileriyle benzer ve ilişkilidir. 

  • Çabuk yorulma
  • Halsizlik  
  • Güçsüzlük
  • Cilt kuruluğu
  • Saç ve kaş dökülmesi
  • Üşüme
  • Seste değişiklikler
  • Kabızlık
  • Kramplar
  • Menoraji(Adet kanamasının fazla olması)
  • İştahta artış
  • Nabzın yavaşlaması
  • Terlemede azalma
  • Ten renginde solukluk sararma
  • Dil, dudak, eller, göz kapaklarında şişkinlik
  • Tırnakların çabuk kırılması
  • Vücutta şişkinlik

Gibi belirtileri vardır. 

Seconder miksödem için de bu belirtilere ek olarak depresyon da sıkça karşılaşılan bir klinik durumdur.

Miksödem Nedenleri Nelerdir?

Miksödem, tiroid bezinin az ya da hiç çalışamamasına bağlı ortaya çıkan bir hastalıktır. 

  • Tiroit bezinin küçülmesi / atrofisi (normal büyüklükteki bir organın sonradan küçülmesi, hacim kaybetmesi durumuna atrofi denir.) sonucu hormonlar üretilememeye başlar ve buna bağlı miködem meydana gelir. 
  • Tiroit bezinin iltihaplanması sonucu bez yeterli miktarda çalışamaz ve hormonları yeterince üretemeyip sağlıklı bir şekilde kana yeterli miktarda hormon veremez. Bu eksiklik sonucu miksödem gelişebilir. 
  • Tiroit bezinin normal konumundan başka bir konumda bulunması bir başka sebeptir. Bezin gelişememesi, kendine ait hormonları üretebilecek kadar özelleşememesi, yeterli kanlanamaması, çalışması için gerekli uyarı ve maddeleri alamaması gibi problemlerden dolayı bez hormon üretemez ve miksödem tablosu meydana gelir. Normal konumda olmayan tiroit bezi genellikle anne karnındayken meydana gelen bir durumdur, embriyolojik dönemde yani bebek gelişirken meydana gelen bir hastalıktır.   
  • Guatr sonucu miksödem gelişebilir, guatrın pek çok çeşiti vardır; ülkemizde en sık görülen çeşitlerinden biri iyot eksikliğine bağlı olan guatrdır ve iyot tiroit hormonlarının üretilmesi için en gerekli maddelerden biridir, İyotun eksikliğinde hormonlar yeterince üretilemez, kana verilemez ve buna bağlı miksödem tablosuyla karşı karşıya gelinir. 
  • Radyoaktif iyot tedavisi almış hastalarda ise tiroit bezinin harabiyeti sonucu bez fonksiyon göremez buna bağlı miksödem gelişir. 
  • Tiroid hormon sentez bozukluğu, enzim eksiklikleri sonucu hormonların üretim basamaklarında kesinti olur ve sonraki basamaklar yeterli maddeyi alamadığından fonksiyonunu yapabilen hormonlar üretilemez. Bu hastalıklar da genellikle genetik geçişlidir. 
  • İyot eksikliği yani yeterli miktarda iyot alınamaması veya iyot eksikliği yapan besinlerin sıkça tüketildiği yerlerde hormonlar iyotun vücutta bulunamasından ötürü yeterli miktarda üretilemez. Ükemizde iyot eksikliğini, tüketilen besinlerden ötürü (kara lahana gibi) en çok Karadeniz bölgesinde görüyoruz. 
  • Tiroit bezinin bir kısmı veya tamamı alınmış kişilerde yeterli hormon üretecek kadar bez olmaması yahut hormon üretecek bez dokusunun olmaması sonucu hormon eksikliği durumu doğar ve miksödem bu şekilde meydana gelir. Ömür boyu ilaç tedavisi ile normal /rutin hayata dönmek mümkündür. 
  • Amiadoron ve Lityum gibi ilaçları kullanan kişilerde; yan etki olarak hipotiroiti yapan ilaçlar olduklarından dolayı miksödem oluşabilir. 

Seconder miksödemde ise tiroit bezinde bir problem yoktur, bezin hipofiz tarafından kontrolünde problem vardır; gerekli / yeterli emri alamayan tiroit bezi yeterince çalışamaz, hormon üretimi aksar veya durur; buna bağlı miksödem gelişebilir.

Miksödem Teşhisi

Hastanın hikayesi ve şikayeti dinlendikten ve fizik muayenesi yapıldıktan sonra;

Laboratuvar testi olarak ;

TSH (Tiroit Stimülan Hormon)

sT4   (Serbest Tiroksin)

sT3   (Serbest Triiyodotironin)       

tT4   (total T4 – Gebe hastalarda tercih edilmelidir. ) hormonları bakılır . 

Bu testlere ek olarak, hekiminizin isteyebileceği diğer testler;

  • Glikoz Ölçümü testi; gizli şeker, diyabet gibi durumlar hastada oluşmuş mu görmek amaçlı,
  • Kan kültürü testi,
  • USG (Ultrasonografi) tiroit bezinde küçülme / büyüme gibi durumları tespit etmek amaçlı,
  • BT (Bilgisayarlı Tomografi) tiroit bezinde küçülme / büyüme gibi durumları tespit etmek amaçlı,
  • Tiroit Sintigrafisi; tiroit kanlanmasında bir problem olup olmadığını görmek ve tiroit bezinde küçülme / büyüme gibi durumları tespit etmek amaçlı,
  • Arteriyel kan gazı,
  • Kardiyak belirteçler; kalbin ne kadar etkilendiğini araştırmak amaçlı,
  • EKG, Akciğer grafisi gibi tetkikler de yine kalp ve solunum sisteminin ne kadar etkilendiğini görmek ve bu hasarları minimum seviyeye indirebilmek amaçlı ilaç ve diğer tedavileri planlamak için istenebilir.

Mixödem Tedavisi 

Miksödem hastalığı ile gelen hastalara acil serviste 2 tür tedavi yapılır. Bunlardan birincisi acil servise geldikten sonraki ilk saatler içerisinde hastayı rahatlatmak amaçlı yapılan destekleyici tedavidir. Bu tedavideki amaç hastayı rahatsız eden bulguları minimuma indirerek hastayı normal hayatına geri dönebilecek hale getirmektir. 

Destekleyici Tedavi

  • Hastanın solunum sıkıntısı varsa ventilasyonu yani sağlıklı nefes alışverişi çeşitli cihazlar yardımıyla sağlanır.
  • Tansiyonu düzenlemek amaçlı sıvı tedavisi verilir.
  • Pasif ısıtma yapılır.
  • Kan şekeri düşük hastalara iv. (intravenöz yani damar içi) dekstroz (şeker, yaygın ismi ile glikoz) verilir.
  • Antibiyotik tedavisi başlanır.  
  • Kalpte aritmiler olabileceğinden hasta moniterize edilir ve düzenli aralıklarla kontrol edilir. 

Tedavinin 2. Aşaması gibi de düşünebileceğimiz spesifik tedavi basamağında ise hastanın mevcut hastalığına (miksödem) en uygun ve mümkünse tekrar aynı rahatsızlıkları geçirmesini engellemeye yönelik tedavi verilen aşamadır. Kimi zaman 7 – 10 gün gibi periyotlarla kişi tamamen tedavi edilebilirken maalesef bazı rahatsızlıklarda hayat boyu ilaç kullanımı şeklinde de reçelendirilebilen tedavi aşamasıdır. 

Spesifik Tedavi

  • Levotiroksin sodyum ile ortalama günlük 50 – 100 µg (mikrogram) gibi dozlarla miksödem hastası ilgili hekim tarafından takip edilir.
  • Ülkemizde tiroit hormonlarının iv (damar içi) hali bulunmamaktadır bu sebeple iv dozun 1.5 katını oral (ağız) yolla vermek mantıklı görülmektedir.  

Miksödem Tedavi Edilmezse 

  • Ciddi iç organ problemleri ile karşı karşıya kalınabilir özellikle de damarlar bu durumdan en çok etkilenen iç organlardan biridir. Damar tıkanıklığı bulgusu en sık görülen bulgulardandır. 
  • Yağ metabolizması bozulması sonucu kilo alımı başlar, kişinin yeme düzeninde bir değişiklik olmamasına rağmen kilo almaya başlayabilir. 
  • Ca metabolizması bozulması sonucu özellikle bayanlarda daha hassas ve dikkat edilmesi gereken bir konu olan kemik erimesi, diş çürümeleri ve kas kaybı meydana gelmeye başlar. 
  • Üreme fonksiyonları bozulması sonucu kısırlık meydana gelir, genellikle tedavi ile tekrar düzelmesi beklenen geçici bir durumdur. 
  • Şeker metabolizması bozulması sonucu vücut kan şekerini dengeleyemez, yemek sonrası uyku basması, uyuklamalar gibi durumlarda artış ile başlayan bu tablo gizli şeker ve diabetes mellitus ile devam eder. Kişiyi obeziteye doğru bile sürükleyebilir. 
  • Beynin etkilenmesi sonucu depresyon, alzheimer gibi hastalıklar meydana gelebilir ve geç farkedildiği takdirde tedavi ile bile gerilemeyebilen tablolardandır. 
  • Kalp yetmezliği oluşabilir. 
  • Miksödem Koması dediğimiz miksödemin daha da ileri boyutu ve müdahale edilmesi gereken bir acili olan durum meydana gelebilir bu gibi durumlarda hasta en kısa süre içerisinde hastaneye kaldırılmalıdır.  Hastanın durumu yani hipotiroidisi, aldığı tedavileri, daha önce bu ve buna benzer geçirdiği atakları varsa; 112 ve acil servis ekipleri bilgilendirilmelidir.  

Miksödeme Ne İyi Gelir? 

Alınan medikal tedaviye ek olarak ödem attırıcı besinler ve bol su tüketmek, tuz alımını azaltmak, spor yapmak hastalığınıza iyi gelecektir.

Su, maydanoz, ananas, yeşil çay, yoğurt, zencefil, kereviz sapı, salatalık başlıca ödem attıran besinlerdendir. 

Miksödeme Ne İyi Gelmez? 

Bazı ilaçlar, takviyeler ve yiyecekler ‘levotiroksin sodyum’ tedavi ajanımızın vücudumuz tarafından emilme yeteneğinizi etkileyebilir. Soya ürünleri, yüksek lifli besinler, tuzlu yiyecekler, turşu ve konserveler, tuzlu peynirler, alkol alımı, ekmek, vücuda fazla miktarda kafein alımı ödemi artırır, fazla tüketilmesi önerilmeyen besinlerdendir veya aşağıdakileri kullanıyorsanız doktorunuzla konuşun:

  • Demir takviyeleri veya multivitaminler
  • Kolestramin
  • Alüminyum hidroksit (antiasit ilaçlarda bulunan maddedir.)
  • Kalsiyum takviyeleri

Mixödem İlaçları

Levotiroksin sodyum: Tiroit hormon preparatlarının etken maddesidir.

  • Sabah aç karnına alınmalıdır.
  • Günde tek seferde alınmalıdır.
  • Alındıktan sonra en az 30 dk bir şey yenilmemeli ve içilmemelidir.
  • Bu ilaçlar asit ortamda çözünen ilaçlardır. Bu sebeple etki edebilmesi için boş mideye, yanında bol su tüketerek alınmalıdır.

Vitaminler, sükralfat, kalsiyum, demir, kolestiraminle birlikte alınmamalıdır. Bu tür ilaç ve takviyeler etkileşim olmaması için levotiroksin kullanımından en az 4 saat sonra alınmalıdır. 

Bu ilacın kullanımından 6 hafta sonra tekrar TSH ölçümü yapılmalıdır, hedef TSH değerine ulaşılana kadar 6 haftalık periyotlarla TSH testi tekrarlanmalı ve hedefe ulaşıldıktan sonra aynı dozda devam edilmeli ve 6-12 ayda bir rutin kontrol yapılmalıdır. 

Tedaviye başladıktan sonra 2 hafta içerisinde, yorgunluk hissinde azalma fark edeceksiniz. İlaç hastalık nedeniyle yükselmiş olan kolesterol seviyelerini de düşürür ve kilo alımını oldukça azaltarak tersine çevirir. Levotiroksin sodyum ile tedavi çoğunlukla tüm yaşam boyu sürmektedir. 

Gebelerde TSH ölçümü 3 hafta gibi daha kısa ve daha sık aralıklarla tekrarlanmalıdır. 

Hastaneye test yaptırmak için gidildiği gün TSH testi yaptırmadan önce kişinin, midesinin boş ve günlük Levotiroksin dozunu ALMAMIŞ olmalıdır. Aksi takdirde tahlil sonuçlarınız hatalı çıkabilir. 

Amiodaron, Lityum gibi ilaçlar hipotiroidi yapabilir ve hipotiroidi miksödemin ana sebebidir ;  bu sebeple hekiminize danışılarak kullanılmalıdır. 

Hamilelikte Miksödem

Miksödem yani ileri derecede tiroid hormonlarının yetersizliği durumu gebelikte nadiren karşılaşılabilen fakat ortaya çıktığında hayatı tehdit edici olabilen bir durumdur. Klinik olarak düşük tansiyon, azalan solunum, vücut ısısının düşmesi, tepkisizlik ve hatta koma meydana gelebilir. Koma durumu meydana gelirse buna miksödem koması adı verilir. Aşırı durumlarda, miksödem ölümcül olabilir. 

Bazen gebelik sırasında veya sonrasında tiroid bezlerine karşı vücudun savaş açması sonucu bezler yeterince çalışamaz bu duruma bağlı hipotiroidi gelişebilir. Eğer antikor gelişimi yani vücudun tiroit bezine karşı savaş açması durumu doğumdan sonra olursa buna postpartum hipotiroidizm denir ve müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Eğer hipotiroidizm yani tiroit hormonun azlığı gebelik esnasında gelişir ve tedavi edilmezse hamileliğin son üç ayında kan basıncında önemli bir artış ve buna bağlı düşük yapma, erken doğum ve preeklampsi (gebelikte yüksek tansiyona bağlı bebek ve iç organların etkilenmesi durumudur.) gibi risklerle karşı karşıya kalınabilir. Karşı karşıya kalınabilen bu durumlar sonucu fetusu da ciddi şekilde etkilenebilir. 

Gebelikte çok nadirde olsa hayati tehdit eden bir hastalık olan miksödem koması oluşabilir. Vücut ısısında düşüş, kalp atış hızının oldukça azalması, vücutta sodyum seviyesinin azalması şeker seviyesinin azalması ve bilinç kaybı ile birlikte olan ciddi bir durumdur.

Çocuklarda Ve Bebeklerde Miksödem 

Miksödem çocuklarda doğumsal bir sıkıntı olmadığı takdirde nadiren rastlanan bir durumdur. Belirtileri 4 yaş üzeri çocuklarda erişkinlerle hemen hemen aynıdır. 

Yenidoğanlarda ve 4 yaşa kadar olan çocuklarda görülen hipotiroidizme (yani tiroit bezinin yeterli veya hiç çalışamaması durumuna) KRETİNİZM diğer adı ile KONJENİTAL HİPOTİROİDİZM adı verilir. 1/4000 doğumda ve kız çocuklarında daha sık görülür. 

Çocuk ve 0-4 yaş arası bebeklerde miksödem yapan hastalıklar arasında en ön sıralardadır. Tıpkı erişkinler görülen miksödem gibi çocuklarda da aynı durumdan yani tiroit bezinin çalışamaması sonucu hormon üretiminde azalma yahut hiç olmama prensibine bağlı oluşan bir hastalık olan kretinizm; çocuklarda miksödemi hızlı bir şekilde tetikleyebilir. Bu sebeple Konjenital Hipotiroidizm denilen Kretinizm tablosunun miksödemle birlikteliğine dikkat edilmeli ve gereken gözlem, tedavi yapılmalıdır. Aksi takdirde Konjenital Hipotiroidizm’li bebek ve çocukların miksödem atağı geçirmesi kaçınılmazdır. 

Tiroid hormonu, bebeklik döneminde somatik ve zihinsel gelişim için gereklidir. Bebeklik dönemindeki hipotiroidi tanısının konulması yani; tiroid hormon eksikliği durumunda, beyin fonksiyonlarındaki bozukluk tedavi edilemez bir hal alabilir.   

Tanısı için yeni doğan bebeğin topuk kanı örneğinden tahlil yapılır. Ayrıca tiroit ultrasonu ve tiroit sintigrafisi de hastalığın etiyolojisini belirlemede kullanılabilen diğer yöntemlerdir.   

Hastalık tedavi edilemezse kalıcı zeka gerilikleri ve IQ puanında düşüklükler meydana gelir. Bu duruma kalıcı konjentinal hipotiroidizm yani kalıcı doğumsal tiroit hormon eksikliği tablosu adı verilir.

Eğer tiroid bezi var olmasına rağmen çalışamıyor ve hormon üretimi sağlanamıyorsa bu hastalığa da endemik kretinizm denir. 

Geçici Konjenital Hipotiroidizm

Geçici bir durumdur. Doğumda bebeğin tiroid hormonlarında bir eksiklik saptanır. İlerleyen dönemlerde normal tiroid hormon salınımı gelişir. Geçici KH’nin nedenleri: İyot eksikliği, transplasental (plasenta aracılığı ile anneden bebeğe) geçen maternal antikorlar (annenin ürettiği bebeğe zararlı olabilecek antikorlar), antitiroid ilaçlara (tiroit bezinin çalışmasını engelleyen ilaçlar) maruz kalan fetüs, aşırı iyoda maruz kalma (annenin yanlış / hatalı beslenmesinden dolayı), geniş karaciğer hemanjiomları (Hemangioma ya da hemanjiom , kan damarlarının iyi huylu tümörleridirler . Hastaların çoğunlukla baş-boyun bölgesinde olmakla beraber 1/3’ü karaciğerdedir. Çocuklarda görülen iyi huylu tümörlerin yaklaşık %7’sini oluşturlar, puberteyle yani ergenlikle birlikte kendiliğinden gerilemekte ve kaybolmaktadırlar. 

Bu hastalık sebebiyle bebeklerde bulunan semptomlar;

  • Bebeğin sürekli uyuklaması   
  • Uzamış sarılık
  • Hipotoni
  • Kısık ve boğuk bir sesle ağlama
  • Kabızlık
  • Basık ve geniş bir burun varlığı  
  • Hızlı kilo alımı
  • Umbilikal herni
  • Kuru cilt  
  • Mental gerilik
  • Derin tendon reflekslerinde azalma

Konjenital hipotiroidizm yani kretinizm tanısı alan bebeklerde tedaviye hemen başlanmalıdır. Tedavisi miksödem tedavisinde de kullandığımız levotiroksin sodyum ilacıdır. 

Miksödem için Hangi Doktora Gidilir?

İç hastalıkları ana bilim dalında bir iç hastalıkları uzmanına veya Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları bölümünde bir endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanına başvurabilirsiniz. 

  • Çabuk yorulma, halsizlik, güçsüzlük gibi yaşam kalitesini etkileyen semptomlar
  • Saç ve kaş dökülmesi gibi bayanlarda daha sık yaşanan semptomlar
  • Üşüme
  • İştahta artış ve ani başlayan kilo alımı; bu semptom daha çok uzun süre fark edilmemiş veya tedavisini aksatmış kişilerde meydana gelir. Kişiler ilk başta farkında olmayabilir yahut bu duruma yeterli önemi göstermeyebilir. Özellikle üzerinde durulması ve atlanmaması gereken bir bulgudur.
  • Ten renginde solukluk sararma fark edilir edilmez acil servise başvurulması gereken bir semptomdur. Hastalığın seyrinin ilerlediğinin işaretidir.
  • Dil, dudak, eller, göz kapaklarında vücutta şişkinlik

Belirtilerinden bir ya da birkaçını fark ettikten hemen sonra ilgili hekime başvurmanız gerekir. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
6
0
Makeleyi Paylaşın