Magnezyum

Magnezyum, vücudumuzdaki en önemli minerallerden biridir ve insan vücudunda 600’ün üzerinde reaksiyonun oluşmasında rol oynamaktadır.

Magnezyum Nedir?

Magnezyum, vücudumuzdaki en önemli minerallerden biridir. Yardımcı molekül görevi gören bu mineral, insan vücudunda 600’ün üzerinde reaksiyonun oluşmasında rol oynamaktadır. Üretimi yapılmadığı için besinler yolu ile dışarıdan alınması gerekir. Alınan magnezyumun %60’ı diş ile kemiklerde, %39’u kaslarda ve %1’i kanda bulunur. Kalp ve beyinde diğer organlara kıyasla daha fazla miktarda bulunur. Bu yüzden magnezyum eksikliği ve yüksekliği önemli sorunlara yol açabilmektedir. Magnezyum mineralinin vücuttaki işlevlerinden bazıları şunlardır:

  • Kasların kasılması ve gevşemesi için destek olur.
  • RNA ve DNA’nın onarımı ve oluşumunda görev alır.
  • Tüketilen besinlerin enerjiye dönüşmesine yardımcı olur.
  • Sinir sistemini düzenler.
  • Aminoasitleri yeni proteinlere dönüştürür.

Magnezyum Değeri Nasıl Olmalı?

Bir kişinin gün içerisinde tüketmesi gereken magnezyum miktarı 280 ile 350 miligram arasındadır. Bu değer yaş, genel sağlık durumu ve kullanılan ilaçlar gibi faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Sağlıklı bir insanın kan plazmasında bulunan magnezyum seviyesi erkekler için 1,8 ile 2,6 mg/dl, kadınlar için ise 1,9 ile 2,5 mg/dl aralığındadır. Bu değerler testin yapıldığı cihaza göre değişiklik göstermektedir. Bu yüzden değerlendirme sırasında laboratuvarın vermiş olduğu referans değerler göz önünde bulundurulmalıdır.

Magnezyum Nasıl Ölçülür?

Magnezyum tahlili ile kanda, idrarda ya da BOS’ta (beyin - omurilik sıvısı) ne kadar magnezyum olduğu belirlenmektedir. Bu sonuçlar bazı hastalıklar için ayırıcı tanı değeri taşımaktadır. Magnezyum testi için kullanılan yöntemler şu şekilde sıralanabilir:

  • Kan TahliliKanda magnezyum seviyesi ölçümü için toplardamarlardan alınan kan örneği yeterli olmaktadır. Sonuçlar laboratuvarın yoğunluğuna bağlı olarak 1 - 2 gün içerisinde çıkmaktadır. Bu testten önce hastaların aç olması önerilmektedir.
  • İdrar Tahlili: İdrardaki magnezyum miktarının ölçülmesi için hastadan 24 saatlik idrar toplaması istenmektedir. İdrar toplanan kap, buzdolabında saklanır ve 24 saat dolduktan sonra laboratuvara teslim edilir. İşlem öncesinde gerekli tüm detaylar hastaya ayrıntılı bir biçimde aktarılmaktadır.
  • Lomber Ponksiyon (Beyin Omurilik Sıvısından Örnek Alınması): Bu test standart magnezyum ölçümü için kullanılmamaktadır. Beyin omurilik sıvısındaki magnezyum değerinin ölçülmesindeki amaç, iskemik (kanlanma eksikliği) beyin hastalığı ve menenjit gibi hastalıkların teşhis edilmesidir. Steril ortamlarda uzmanlar tarafından uygulanmalıdır. Çok sık kullanılan bir yöntem değildir.

Hamilelikte Magnezyum Değerleri Nasıl Olmalı?

Hamilelik sürecinde, anne adaylarının magnezyum ihtiyacı artmaktadır. Bir gebe günlük ortalama olarak 350 miligram magnezyum almalıdır. Doğum sonrası dönemde ise ilk altı ay 320 ile 360 miligram magnezyum alınması tavsiye edilmektedir. 

Erken doğum tehlikesinde, idrarda protein kaçağı olmasında ve preeklampside hastaya damar yolu ile magnezyum tedavisi uygulanmaktadır. Fakat bu tedavi uzmanlar tarafından uygulanmadığı takdirde hayati tehlike oluşturabilir. Bunun sebebi magnezyum mineralinin aşırı kullanımı sonucunda nefes darlığı gibi yan etkilerin ortaya çıkmasıdır. Özellikle de kalp ve böbrek hastalığı olan gebeler, doktor reçetesi olmadığı sürece kesinlikle magnezyum takviyesi almamalıdır.

Bebeklikte Magnezyum Değerleri Nasıl Olmalı?

Magnezyum minerali, tıptı yetişkinlerde olduğu gibi bebeklerde ve çocuklarda da oldukça önemlidir. Birçok vücut fonksiyonunun gelişimi için gereken magnezyum, besinler aracılığı ile gerekli miktarlarda alınmalıdır. Yenidoğan bebeklerin kanındaki magnezyum miktarı için net olarak belirlenmiş bir referans değer henüz bulunmamaktadır. Bu mineral, rutin olarak kontrol edilen değerler arasında değildir. Magnezyum testi çoğunlukla erken doğan bebekler için uygulanır. Yenidoğan bir bebeğin vücudundaki magnezyum birikimi, anne karnındayken oluşur. Doğum sonrasında ise ihtiyaç anne sütünden karşılanır.

Magnezyum Eksikliği Nedenleri ve Hastalıkları Nelerdir?

Magnezyum değerinin olması gereken seviyenin çok daha altında olması durumuna hipomagnezemi (magnezyum eksikliği) adı verilir. Bu sorun erken dönemde belirti vermediği için teşhis edilmesi zor olabilmektedir. Hafif derecedeki eksiklikler çoğu zaman yetersiz beslenme ile alakalıdır ve ciddi sorunlara yol açmaz. Magnezyum eksikliğine sebep olan bazı hastalık ve durumlar şunlardır:

Magnezyum Eksikliği Belirtileri

Vücuttaki magnezyum miktarı tehlikeli seviyelere inmediği sürece birçok hasta herhangi bir belirti ile karşılaşmaz. Bu yüzden sorun çok ilerledikten sonra fark edilmektedir. Bazı kişiler hiçbir belirti yaşamazken, bazıları ise ciddi yan etkiler ile karşılaşabilmektedir. Ortaya çıkan belirtiler genellikle altta yatan hastalık ile ilişkilidir. Aşağıdaki belirtilerden bir ya da birkaçı görüldüğünde, bir uzmana başvurulması tavsiye edilmektedir.

Magnezyum Eksikliği Tedavisi

Hipomagnezemi (magnezyum eksikliği) tedavisi için çeşitli formlardaki (hap, iğne vb.) magnezyum ilaçları kullanılmaktadır. Bunlara ek olarak ilaç sayılmayan multivitaminler de kullanılabilmektedir. Tedavi yöntemi seçiminde, eksikliğin derecesi çok büyük bir önem taşımaktadır. İleri derecelerdeki magnezyum eksikliklerinde damar yolundan tedavi uygulanırken, hafif dereceli eksikliklerde takviye edici ilaçlar kullanılır. Ayrıca hastaların yaşam şekillerini düzenlemeleri ve beslenmelerini yeniden planlamaları gerekmektedir.

Magnezyum Eksikliğine Ne İyi Gelir?

Magnezyum eksikliği yaşayan kişilerin sigara ve alkol kullanımını bırakmaları tavsiye edilmektedir. Ayrıca günlük beslenmelerinde magnezyum içerikli gıdalar daha fazla yer almalıdır. Magnezyum mineralinden zengin besinlerden bazıları şunlardır:

  • Yeşil yapraklı sebzeler,
  • Fasulye,
  • Dil balığı,
  • Patlıcan,
  • Badem ve ceviz gibi kuruyemişler,
  • Bezelye,
  • Karpuz,
  • Süt ve yoğurt,
  • Bitter çikolata.

İlaç olarak sayılmayan bazı magnezyum takviyeleri kolaylıkla temin edilebilmektedir. Fakat bu takviyelerin doktor kontrolü dışında kullanılması son derece ciddi sonuçlar doğurabilir. Alınan takviye, sürekli kullanılan ilaçlar ile etkileşime girebilir. Bu durum özellikle de kalp, astım ve böbrek hastalarının hayatlarını tehlikeye atmaktadır. Magnezyum takviyesi alındıktan sonra anormal belirtiler görülürse vakit kaybetmeden doktora gidilmelidir.

Magnezyum Eksikliği Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Magnezyum eksikliğinin teşhis edilmesi uzun zaman alabilmektedir. Bu nedenle birçok vaka teşhis edildiğinde çoktan ilerlemiştir. İlerleyen magnezyum eksiklikleri astım gibi ciddi hastalıklara sebebiyet vereceği için, tedaviye vakit kaybetmeden başlanmalıdır. Tedavinin ihmal edilmesi halinde, ortaya çıkan belirtiler giderek şiddetlenir ve ciddileşir.

Magnezyum eksikliği ilerledikçe çeşitli hastalıkların ortaya çıkma ihtimali de artar. Bunun sebebi magnezyum mineralinin vücutta birçok görevi bulunmasıdır. Ortaya çıkan hastalıklar bazen geçici (akut) olurken, bazen de kalıcı (kronik) bir hal alabilirler. Bu nedenle herhangi bir belirti görülürse, muayene için vakit kaybedilmemelidir. Magnezyum eksikliğinin yol açtığı hastalıklardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:

Magnezyum Yüksekliği Nedenleri ve Hastalıkları Nelerdir?

Vücuttaki magnezyum seviyesinin olması gerekenin çok daha üzerinde olması durumu hipermagnezemi (magnezyum yüksekliği) olarak adlandırılır. Bu durumun temelde iki ana sebebi vardır. Bunlar; böbreklerden atılan magnezyumun yetersiz oluşu ve vücuttaki magnezyum yükünde artış olmasıdır. Besinler ile alınan magnezyum miktarı fazla olsa da vücuttan bir şekilde atılmaktadır. Fakat takviye gıdalarda durum aynı değildir. Bilinçsiz kullanımlar hipermagnezemiye sebep olabilmektedir. Magnezyum yüksekliğine yol açan durum ve hastalıklardan bazıları şunlardır:

  • Hipotiroidi (tiroit bezinin az çalışması),
  • Kalsiyum eksikliği,
  • Addison hastalığı (böbrek üstü bezi yetmezliği),
  • Diyabet (şeker hastalığı),
  • Böbrek yetmezliği.

Magnezyum Yüksekliği Belirtileri

Magnezyum yüksekliği, eksikliğine oranla daha ciddi belirtiler oluşturan bir sorundur. Ortaya çıkan belirtiler kesinlikle ihmal edilmemelidir. Bazı kişilerde tek belirti görülürken, bazılarında birden fazla görülmesi olağan bir durumdur. Hipermagnezemi (magnezyum yüksekliği) probleminden kaynaklanan belirtilerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  • Hipotansiyon (tansiyon düşüklüğü),
  • Mide bulantısı ve kusma,
  • Diyare (ishal),
  • Kalp ritim bozuklukları,
  • Nefes almada güçlük,
  • Şiddetli baş ağrısı,
  • Kalp durması,
  • Kas spazmı (kramp),
  • Bayılma,
  • Baş dönmesi.

Magnezyum Yüksekliği Tedavisi

Magnezyum yüksekliği tedavisi, altta yatan hastalığa yönelik olarak yapılmaktadır. Belirti görülmüyorsa ve değerdeki yükseklik hafif derecedeyse herhangi bir tedavi gerekmeyebilir. Kandaki magnezyum seviyesinin 10 mg/dl’nin üzerine çıktığı durumlarda acil müdahale gerekir. Tedavi için kullanılan yöntemler şunlardır:

  • Hemodiyaliz (özel bir cihaz ile kanın temizlendiği diyaliz çeşidi),
  • Magnezyumun şiddetli yan etkilerini gidermeye yönelik ilaç tedavileri,
  • Hastaya damar yolu ile bol sıvı verilmesi,
  • İdrar söktürücü (diüretik) ilaç tedavisi.

Bu tedaviler hastane ortamında, sağlık çalışanları tarafından uygulanmalıdır. Doktor reçetesinde olmayan hiçbir ilaç kullanılmamalıdır. Yanlış ilaç kullanımı hastaya faydadan çok zarar sağlar ve mevcut durumun kötüleşmesine yol açar.

Magnezyum Yüksekliği Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Magnezyum yüksekliği ciddi derecelere ulaşmışsa ya da altta yatan bir hastalık varsa kesinlikle tedavi gerektiren bir sorun olarak kabul edilmektedir. Tedavinin ihmal edilmesi halinde altta yatan hastalık ilerleyerek hastanın hayatını riske atar. Magnezyum seviyesinin 10 mg/dl’ye ulaşması halinde hastada akciğer ve kalp sorunları baş gösterir. 12 mg/dl’nin üzerine çıktığı durumlarda ise hastanın komaya girmesi riski vardır. Bu yüzden herhangi bir belirti fark edilirse, kısa süre içerisinde muayene olmak ve tedaviye başlamak gerekmektedir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın