Lohusa Depresyonu

Lohusa depresyonu, gebelik sürecinin sonlanması ile annenin yaşadığı duygu durumu olup medikal, psikoterapi, elektrokonvülsif yöntemleri ile tedavi edilmektedir.

Lohusa Depresyonu (Postpartum Depresyon) Nedir?

Lohusa depresyonu (postpartum depresyon) annelerin yaklaşık 40 hafta süren gebelik sürecinin sonlanması ile bebek sahibi oldukları dönemi takip eden hormonal, psikolojik ve sosyal değişikliklelere bağlı olarak yaşadıkları duygu durumuna verilen addır. 

Gebelik döneminde bebeğin vücuda adaptasyonunu sağlayan hormonlar doğum esnasında yeni salgılanan hormonlar ve doğumdan sonra annenin ve rahminin toparlanmasını sağlayan süreçte salgısı artan hormonlar bu duruma fiziken temel hazırlamakta olan faktörlerdir. 

Bu gebeliğin sonlanması ve doğum esnasındaki hormona yüklenme genellikle doğumu takip eden 7-10 gün içinde gebelikten önceki haline kavuşmaktadır. Lohusalık sürecinin (yaklaşık 6 hafta) sonlanması ile de anne hormonal olarak eski döngüsüne dönmektedir.

Annenin üzerindeki sosyal ve psikolojik etkenler de bu doğum sonrası depresyon dönemini belirlemektedir. Pek çok yeni anne benzer duygu durumu hüzün, sinirlilik, mutsuzluk veya öfke olarak gösterebilmektedir. 

Anneler özellikle doğumdan sonraki ilk 7-10 gün içerisinde sebepsiz ağlayabilme, sabırsız, rahatsız ya da tedirgin hissetme gibi ani ve yüksek duygulanım şeklinde olmakta olan belirtiler gösterebilmektedir. 

Bu durum gayet doğal olan ve lohusa hüznü (bebek melankolisi) olarak da tabir edilebilen bir süreçtir. Lohusa depresyonu (postpartum depresyon) ise bir süre daha uzun ve daha negatif duygularla seyreden bir tablodur. 

Anneler lohusa depresyonunda lohusa hüznüne göre çok daha şiddetli şekilde bir çaresizlik, umutsuzluk yaşayabilmektedir. Çevredeki insanlara ve olaylara karşı görülmekte olan aşırı hassaslık ve ağlama krizleri tecrübe edebilmektedir. 

Annenin kendi öz bakımını, bebeğinin beslenme ve bakımını ihmal etmeye başlaması doktora gitmesi için gerekli zamanın geldiğini gösterebilmektedir. Lohusa depresyonu (postpartum depresyon) kendiliğinden sonlanabilen bir süreç olabilmektedir. 

Aynı zamanda hastalara psikolojik danışmanlıkla destek sağlanabilmektedir. Lohusa depresyonu (postpartum depresyon), terapi veya ilaç gibi yöntemlerle de tedavi edilebilen bir durumdur. 

Annelerin bu süreci , aynı durumda bulunan başka kadınlarla, aile veya yakınlarıyla konuşarak yardımlaşarak da atlatabilmeleri mümkündür. 

Lohusa Depresyonu Belirtileri Nelerdir?

Lohusa depresyonu (postpartum depresyon) belirtileri doğumdan sonraki süreçte annelerin pek çoğunun tecrübe ettiği belirtiler ve ruh haliyle benzerlik gösterebilmektedir.

Tanı koydurucu olan belirtiler ise bu ruh haline majör depresyon belirtilerinin de eşlik etmeye başlamasıdır.

  • Halsizlik, yorgun hissetme, uykusuzluk ve sürekli uyuma isteği, azalmış cinsel istek doğumdan sonra çoğu annede görülebilen belirtilerdir.
  • Hiç bir şeyden keyif alamama, değersiz hissetme, ölüm ve intihar düşünceleri ise majör depresyon belirtileridir ve bu belirtiler lohusa depresyonu (postpartum depresyon) yaşayan annelerde de diğer belirtilere ek olarak görülmektedir.
  • Aniden gülme, aniden ağlama gibi şiddetli duygu durum değişiklikleri lohusa depresyonu (postpartum depresyon) yaşamakta olan annelerde görülmektedir.
  • Bebekle bağ kurmakta zorlanma lohusa depresyonu (postpartum depresyon) annelerde görülen ve tanı koydurucu sayılabilecek bir belirtidir.
  • Kilo kaybı , iştah kaybına bağlı olarak lohusa depresyonu (postpartum depresyon) yaşayan annelerde görülebilen bir belirtidir.
  • Kilo alma da tıpkı iştah kaybı sonucu kilo verme gibi lohusa depresyonu (postpartum depresyon) yaşayan annenin kontrolsüzce yemek yemesi sonucu görülebilen bir belirtidir.
  • Bebeğe karşı endişeler nedeniyle hiç uyuyamamak ve bunun sonucunda görülen yoğun uykusuzluk lohusa depresyonu (postpartum depresyon) yaşayan annelerde görülebilmektedir.
  • Değersizlik, utanç ve suçluluk duyguları annenin bebeğin normal bakımını veremediği ve yetersiz olduğu hissi lohusa depresyonu (postpartum depresyon) sırasında annenin normal yaşamını etkileyecek boyutta yaşanırsa bir belirti olarak kabul edilebilmektedir.
  • Bebeğe ya da kendine zarar verme düşünceleri olması ve bu düşüncelerin tekrarlar şekilde seyrediyor olması lohusa depresyonu (postpartum depresyon) yaşayan annelerde görülebilen bir durumdur.
  • Öfke nöbetleri ve sinirlilik hali lohusa depresyonu (postpartum depresyon) yaşayan annelerde görülebilmektedir.

Lohusa Depresyonu Nedenleri Nelerdir?

Pek çok çevresel, hormonal, ve psikolojik faktör annelerin lohusalık hüznünü lohusa depresyonu (postpartum depresyon) hastalığına ilerleyecek şekilde yoğun yaşamasına neden olabilmektedir.

  • Genç yaşta gebelik yaşamak lohusa depresyonu (postpartum depresyon) geliştirme açısından önemli bir risk faktörüdür.
  • Gebelik öncesinde bebek istendiğinden emin olamama bebeğin doğmasından sonraki süreçte lohusa depresyonu (postpartum depresyon) gelişme riskini artırmaktadır.
  • Çok sayıda çocuk sahibi olmak her yeni bebekte lohusa depresyonu (postpartum depresyon) gelişme riskini artırmaktadır.
  • Yalnız yaşamak, eşini kaybetmek veya bekar anne olmak lohusa depresyonu (postpartum depresyon) yaşanması riskini artırmaktadır.
  • Evlilik sırasında yaşanan çatışmalar ve eşler arasında sorunlar olması lohusa depresyonu (postpartum depresyon) yaşanma riskini artırmaktadır.
  • Alkol, sigara kullanımı olması lohusa depresyonu (postpartum depresyon) yaşanması riskini artırmaktadır.
  • Gebelik öncesinde tanı konulmuş olan majör depresyon hastalığı olanlar veya eşlik eden başka tanı almış olan psikiyatrik hastalıklar veya duygu durum bozuklukları yaşayan annelerin lohusa depresyonu (postpartum depresyon) yaşama riski yüksektir.

Lohusa Depresyonu (Postpartum Depresyon) Teşhisi

Doğumdan sonraki süreçte kadınların yaşadığı duygu durum değişiklikleri güvenilir testler ile değerlendirilmekte ve yaşanılan sürecin gebelikle, doğumla olan ilişkisi veya lohusalık hüznünden (bebek melankolisi) farklı olup olmadığı araştırılmaktadır. 

Lohusa Depresyonu Testi

Lohusa depresyonu (postpartum depresyon) Psikiyatri Uzmanı Doktor veya Uzman Klinik Psikolog tarafından uygulanan ve soru cevap şeklinde ilerleyen testlerle teşhis konulabilen bir hastalıktır. 

En sık kullanılan testler Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği, Beck Depresyon Ölçeği, Doğum Sonrası Depresyon Tarama Ölçeği’dir. 

Bu testler doğum sonrası dönemdeki annede bulunabilecek normal duygu durum değişiklikleri ile depresyon tanısı almasını destekleyen belirtilerin detaylı karşılaştırılmasını sağlamaya yönelik sorular ve cevaplar içermektedir. 

Bu testlerin sonuçlarına göre hekimin muayene sonrasındaki düşünceleri ortak olarak değerlendirilmekte ve tedavi süreci planlanmaktadır.

  • Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği Testi: On maddeden oluşmakta olan Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği Testi on maddelik bir test olmakta olup hastanın kendini rahat hissedeceği bir ortamda kağıt kalem ile soru cevaplama tekniği ile yapılmaktadır veya karşılıklı konuşarak soru cevap şeklinde de uygulanabilmektedir. Yanıtlar sonucu alınabilecek minimum puan sıfır maksimum puan otuzdur. Test annenin lohusa depresyonu tanısı alması için gerekli olan şikayetlerin ne kadarını yaşamakta olduğunu objektif bir bakış açısıyla ortaya koymayı amaçlamaktadır.
  • Beck Depresyon Ölçeği Testi: Yirmi bir maddelik bir test olan Beck Depresyon Ölçeği Testi hastanın kendini rahat hissedeceği bir ortamda kağıt kalem ile soru cevaplama tekniği ile yapılmaktadır veya karşılıklı konuşarak soru cevap şeklinde de uygulanabilmektedir. Test sonucunda her maddeden üç puan olmak üzere 0-63 arası bir puan ile şikayetlerin dereceleri belirlenmektedir. Test anneye lohusa depresyonu veya depresyon tanısı koydurmamaktadır. Beck depresyon ölçeği testi sadece yeni doğum yapmış olan annenin şikayetleri doğrultusunda depresyon belirtilerinin derecesini objektif bir bakış açısıyla ortaya koymayı amaçlamaktadır.
  • Doğum Sonrası Depresyon Tanıma Ölçeği Testi : Otuz beş maddeden oluşmakta olan doğum sonrası depresyon tanıma ölçeği testi hastanın kendini rahat hissedeceği bir ortamda kağıt kalem ile soru cevaplama tekniği ile yapılmaktadır veya soru cevap şeklinde de uygulanabilmektedir. Test annenin doğumdan sonra içinde bulunmakta olduğu duygu durumunu tanımlamayı amaçlamaktadır.

Lohusa Depresyonu Tedavisi

Lohusa depresyonu tedavisinde annenin emzirme döneminde olduğu da göz önünde bulundurularak medikal tedavi, psikoterapi, elektrokonvulsif tedavi (EKT) gibi seçenekler mevcuttur. 

Yapılan testler sonucunda ve muayene ile belirlenen ihtiyaca yönelik olarak Psikiyatri Uzman Doktoru tarafından tedavi planlaması yapılmaktadır.

  • Medikal Tedavi (ilaç tedavisi): Lohusa depresyonunun medikal tedavisinde emzirmeyi etkilemeyen/az ya da seyrek yan etki gösteren antidepresan grubu ilaçların kullanımı mümkündür ve gerekli görüldüğü takdirde başlanan ilaç tedavisinden yüksek oranda olumlu sonuç alındığı ve şikayetlerin azalarak annenin ve bebeğin hayat kalitesinin yükseldiği bilinmektedir.
  • Psikoterapi: Lohusa depresyonu (postpartum depresyon) hastalığına sebep olduğu bilinen sosyal zorluklar, eşler arası problemler veya kişinin kendi içinde yaşadığı bazı konuların çözümü için birkaç haftadan birkaç aya uzanabilen bir süreyle uzman klinik psikolog eşliğinde psikoterapi tedavisi uygulanabilmektedir. Annelerin etkin terapi ile şikayetlerinden, çökkün duygu durumdan ve değersizlik hissinden kurtulması hedeflenmektedir. Devam edildiği takdirde psikoterapi lohusa depresyonu (postpartum depresyon) tedavisinde majör depresyonda olduğu gibi oldukça etkili bir yöntemdir.
  • Elektrokonvülsif tedavi (EKT): Medikal tedaviye yanıt vermeyen hastalarda, düzenli ilaç kullanmak istemeyen kişilerde veya bazı hastalarda hekimin tercihi ile önerilmekte olan bir tedavi şeklidir.
    • İşlem genel anestezi altında bir anestezi uzmanı eşliğinde hasta tamamen uyutularak psikiyatri uzman doktoru tarafından gerçekleştirilmektedir. Hastanın uyutulmasının ardından baş kısmına iki adet elektrod adı verilen kablo aracılığıyla birkaç saniye elektrik verilmektedir. Bu elektrik akımı beyinde bir elektrik yüklenmesi oluşturur ve bazı hormonları ve kimyasalları salgılamaya teşvik eder. İşlem yaklaşık otuz saniye sürmektedir. Hasta toplamda beş dakika boyunca anestezi altında uyumaktadır. Hastanın uyandırılması ile uyutulma, işlem ve uyandırılma işlemi toplamda yirmi dakika sürmektedir.
    • EKT sonucu salgılanan hormonların ve kimyasalların özellikle majör depresyon gibi duygu durum bozukluklarında diğer tedavilerle birlikte oldukça etkili olduğu bilinmektedir.

Lohusa Depresyonu Tedavi Edilmezse

Annedeki genetik ve geçmiş psikolojik yatkınlık ile birleşen tedavi edilmeyen lohusa depresyonu ender de olsa majör depresyona ilerleyebilmekte veya postpartum psikoz adı verilen ve depresyona oranla daha organik sebeplere bağlı seyreden bir tabloyla sonuçlanabilmektedir. 

Postpartum psikoz genellikle genetik yatkınlığı olan (ailesinde de benzer şekilde bu dönemde bu hastalığı geçirmiş kişiler olan) annelerde hayatı ciddi oranda etkileyebilen bir hastalıktır. 

Belirtileri başta lohusa depresyonuna (postpartum depresyon) benzese de daha kısa sürede hızla ilerlemesi ile ayrılabilmektedir. 

Aynı zamanda, hastada işitsel halüsinasyonlar (var olmayan sesler duyma), birinin kendine ya da bebeğine zarar vermeye çalıştığı gibi aşırı düşünceler ve gerçekliği olmayan inançlar gelişmesi gibi belirtiler görülmekte olup lohusa depresyonundan daha ciddi ve tedavi süreci de bu ciddiyete oranla farklı seyreden bir hastalıktır. 

Hastanın özellikle kendine, bebeğine ya da çevresine zarar verme riski varsa hastaneye yatırılarak tedavisinin düzenlenmesi gerekebilmektedir. 

Lohusa Depresyonuna Ne İyi Gelir?

Lohusa depresyonu (postpartum depresyon) yaşayan annelerin kendilerine zaman ayırarak ve fiziksel sağlıklarına dikkat ederek psikolojik sağlıklarını sağlamaları mümkündür. 

Bu yönde atılacak her adım annenin kendini daha iyi hissetmesine ve lohusa depresyonundan (postpartum depresyon) kurtulmasına yardımcı olacaktır.

  • Annenin öncelikle içinde bulunduğu durumu kendisinin fark edip yardım istemesi önemlidir. En yakınındaki kişilerle yapacağı hissettikleri ve duygu durumu hakkındaki konuşma ile neler yapılabileceği ve nasıl yardımcı olunabileceği hakkında adım atılmasını sağlayabilmektedir.
  • Annelerin lohusalık süresince hareketsiz şekilde yatakta ya da günlerce evde kalmaları ruh sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.
  • Bebekle geçirilecek kaliteli zamanı takip eden boş zamanlarda annenin fiziksel aktivitesini kısıtlamaması ve egzersiz yapması oldukça büyük önem taşımaktadır.
  • Annelerin yapacağı açık havada kısa yürüyüşler ve her gün temiz hava almak için dışarı çıkmak oldukça olumlu sonuçlar vermektedir.
  • Eşlerin bebeğin bakımı konusunda adil bir şekilde iş bölümü yapması, babaların anne üzerindeki sorumluluğu paylaşması anne açısından büyük önem taşımaktadır.
  • Bebek uyuduğunda annenin de uyuması ve dinlenmesi sağlanmaya çalışılmalıdır.
  • Doğumdan sonraki lohusalık süresince annelerin kendilerine zaman ayırıp dinlenmesi de sosyalleşmek adına diğer aile üyeleri ve arkadaşları ile görüşmesi de önemlidir. İkisi arasındaki dengeyi kurmakta zorlanan yeni anneler için yardımcı olunmalı ziyaret sınırlarına dikkat edilmelidir.
  • Annelerin kendilerine ayıracakları vakti tebrik amaçlı edilen telefonlara ayırması yorgunluğa ve uykusuzluğa neden olabileceğinden gereksiz ve uzun telefon konuşmalarının ertelenmesi önerilebilmektedir.
  • Bebeğin de annenin de güneş ışığını her gün 10-15 dk açık havada alacak şekilde vakit geçirmesi D vitamini alımını sağlamaktadır. D vitamininin depresyon belirtilerini azaltmada büyük etkisi olduğu bilinmektedir.

Lohusa Depresyonuna Ne İyi Gelmez?

Annenin fiziksel olarak kötü hissedeceği her türlü ortam ve durum lohusa depresyonu (postpartum depresyon) şikayetlerinde kötüleşmeye yol açmaktadır. 

  • Bebek görme ziyaretleri ve sık sık misafir ağırlamak gibi anneyi fiziksel ve zihinsel olarak yoracak aktiviteler lohusa depresyonu (postpartum depresyon) şikayetlerini artırmaktadır.
  • Uzun süren telefon konuşmaları lohusa depresyonu (postpartum depresyon) şikayetlerinin artmasına neden olmaktadır.
  • Annenin bebek üzerinde yetersiz hissettirilecek kadar eleştirilmesi ve hormonal sebeplerin başı çekmekte olduğu elinde olmayan çökkün duygu durumu için suçlanması lohusa depresyonu (postpartum depresyon) şikayetlerinin daha da artmasına yol açmaktadır.
  • Bebek üzerindeki tüm sorumluluğun anneye bırakılması lohusa depresyonu (postpartum depresyon) şikayetlerine iyi gelmemektedir.

Lohusa Depresyonu İlaçları

Lohusa depresyonu (postpartum depresyon) tedavisinde Psikiyatri Uzmanı doktor tarafından uygun görüldüğü ve reçete edildiği takdirde kontrollü şekilde emzirme üzerindeki etkileri göz önüne alınarak ilaç tedavisi uygulanabilmektedir.

Bu tedavide antidepresan ilaçlar kullanılmaktadır. Genellikle SSRI (serbest serotonin geri alım inhibitörleri) tercih edilmektedir. Doktorunuz tarafından reçete edildiği şekilde ve sürede kullanılması şikayetlerde büyük oranda gerilemeye ve duygu durumunun düzenlenmesine fayda sağlamaktadır.

Lohusa Depresyonu için Hangi Doktora Gidilmeli?

Annenin kendi öz bakımını, bebeğinin beslenme ve bakımını ihmal etmeye başlaması doktora gitmesi için gerekli zamanın geldiğini gösterebilmektedir. Bunun için hastanelerin Psikiyatri (Ruh Sağlığı ve Hastalıkları) bölümünde Psikiyatri Uzman Doktoruna muayene olması gerekmektedir. 

Doktor tarafından tanı konulduktan sonra eğer Psikoterapi önerilmişte Uzman Klinik Psikolog tarafından terapi seansları başlanabilmektedir. 

Annede tekrar eden kendine veya bebeğe zarar verme düşüncelerinin olması ACİL olarak psikiyatrik muayene edilmesi ve gerekli görülen  tedavi düzenlenerek destek alınması gerektiğini göstermektedir. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
3
0
Makeleyi Paylaşın

Lohusa depresyonu ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Lohusa Depresyonu Nasıl Atlatılır?

Lohusa depresyonu (postpartum depresyon) yaşayan annelerin kendilerine zaman ayırarak ve fiziksel sağlıklarına dikkat ederek psikolojik sağlıklarını sağlamaları mümkündür. Bu yönde atılacak her adım annenin kendini daha iyi hissetmesine ve lohusa depresyonundan (postpartum depresyon) kurtulmasına yardımcı olacaktır. Egzersiz yapmak, her gün dışarı hava almaya ve yürüyüş için çıkmak, güneşlenmek oldukça iyi gelmektedir. Hala geçmeyen ve artan şikâyetlerde bir psikiyatri uzman doktoruna muayene olunması ile tedavi düzenlenebilmektedir. Tedavi ile tamamen iyileşme sağlanabilmektedir.

Dr. Hande Erölmez

Lohusa Depresyonu Ne Zaman Geçer?

Lohusa depresyonu tedaviyle iyileşebildiği gibi doğumu takip eden üç ay içerisinde kendiliğinden de iyileşebilmektedir. Lohusalık süresi tıbben doğumu takip eden ilk 4-6 hafta olsa da psikolojik olarak annenin bu süreci atlatması ve alışması altı aya kadar uzayabilmektedir. Bu süreçte şikayetlerin artması veya annede kendine ya da bebeğe zarar verme düşünceleri olması halinde doktora başvurulması gerektiği unutulmamalıdır.

Dr. Hande Erölmez