Koprolali

Koprolali, kişinin istemsizce toplum içinde söylenmeyecek sözleri söylemesi hali olup ilaç tedavisi veya ilaç dışı yöntemler kullanılarak tedavi edilmektedir.

Koprolali Nedir?

Kişilerin, müstehcenlik ve toplum içerisinde uygunsuz düşecek sözleri, kendilerini kontrol edemeden söylemesine koprolali denmektedir.

Koprolali, tourette sendromu (turet okunur) başta olmak üzere çeşitli durumların bir belirtisi olarak ortaya çıkabilmektedir. Özellikle tourette sendromunun teşhis edildiği bireylerde, koprolaliye sıklıkla ekolalikelime ve kelime gruplarının tekrar edilmesi, eşlik etmektedir.

Tourette sendromu, toplumda yaklaşık %1 oranında görülmektedir. Erkeklerde tourette sendromuna kadınlardan daha sık rastlanmaktadır. Koprolali görülen kişilerin yaklaşık %30’unda tourette sendromu teşhis edilmektedir.

Tourette sendromu ve şizofreni durumları, koprolalinin en sık görüldüğü nörolojik bozukluklardır.

Koprolali durumu, kişinin sinirlenmesi veya kendini rahatsız hissetmesi ile tetiklenmektedir. Ancak bu, kişinin sinirlenmesi sonucunda küfürlü kelimeler kullandığı anlamına gelmemektedir.

Koprolali durumunu yaşayan kişiler konuşmalarına hakim olamazlar ve bu sözcüklerin söylenmesi için içlerinde güçlü bir dürtü hissederler. Toplum içerisinde bulundukları bilinci, insanların önünde küçük düşme ihtimali gibi durumlar ve cezalandırılmaları bu durumun önüne geçmeyeceği gibi kişiyi strese sokup belirtilerin artmasına sebep olabilmektedir.

Koprolali Nedenleri Nelerdir?

Koprolali nedenleri iki başlık altında incelenebilir. Koprolaliye sebep olan nörolojik bozukluklar ve bu bozukluklara sahip kişilerin anlık olarak bu davranışı göstermesine sebep olan itici güçler.

Koprolaliye sebep olan itici güçler kişinin fiziksel ve duygusal stres altında bulunduğu durumlardır. Aşırı sıcak ve soğuk havalar, topluluk önünde konuşmanın gerekmesi gibi durumlar koprolaliyi tetikleyebilmektedir.

Koprolalinin Görüldüğü Nörolojik Durumlar

  • Tourette Sendromu: Koprolali, tourette sendromunun sık rastlanan bir belirtisidir. Her ne kadar bu iki durum birbiriyle ilişkilendirilse de, koprolali gözlenen herkes touretteden muzdarip olmadığı gibi her tourette sendromu görülen kişide koprolaliye rastlanmamaktadır.
  • Şizofreni: Şizofreni hastalarının rahatsız edici sözleri tekrarlamaları olağan bir belirtidir.
  • Beyin Hasarı: Beyin hasarına sebep olan inme gibi durumların sonrasında koprolali ile karşılaşılabilmektedir. Kişinin beyninin bir bölümünün hasarlanması, kişinin çeşitli davranışları üzerindeki kontrolünün kaybolmasına sebep olabilir. Konuşma ile ilişkili alanların veya sosyal ilişkilerin düzenlenmesini ve kişinin psikolojide süperego olarak tanımlanan sosyal benliğini oluşturan alanların hasarlanması, koprolali davranışının oluşmasından sorumlu olabilmektedir.
  • BunamaBeynin yaşlanması ile beraber çeşitli zehirli maddeler beyin hücrelerinin içerisinde birikebilmekte ve beynin normal işlevlerinin görülmesine zarar verebilmektedir. Bu durumun farklı beyin alanlarında gerçekleşmesi farklı belirtilere sebep olurken bazı beyin alanları da koprolali davranışı ile ilişkili olabilmektedir.
  • Otoimmun Hastalıklar: Otoimmun sözcüğü, kişinin kendi bağışıklık sisteminin kendi hücrelerine zarar verecek işlemler yaptığı anlamına gelmektedir. Bu hastalıklarda kişinin kendi bağışıklık sistemi, kişinin beyin hücrelerinin zarar görmesine sebep olabilir. Bu zararın derecesine ve görüldüğü bölgelere göre kişide koprolali ortaya çıkabilmektedir.
  • Nöbet (kriz, tutarık): Nöbet geçiren kişiler nöbet sırasında ve hemen sonrasındaki dönemde koprolali davranışı gösterebilmektedirler. Nöbet, epilepsi hastalığı ve yüksek ateş gibi durumlarda görülebilen, kişinin bilincini kaybettiği bir durumdur.

Koprolali ile Beraber Görülen Durumlar

Koprolali, koprofenomen denen daha genel bir durumun bir parçasıdır. Kopros, yunanca dışkı ile ilişkili anlamına gelmektedir.

Dışkı ile ilişkili kontrol edilemeyen davranışlar koprofenomen tanımına girmektedir.

Koprofenomenin pek çok alt türü vardır:

  • Kopropraksi: Dışkıyla veya müstehcenlikle ilişkili uygunsuz davranışların kişinin kontrolü dışında ortaya çıkması. Kişinin uygunsuz ortamlarda kıyafetini çıkarma veya başkasının kıyafetine dokunması bu duruma örnek olarak verilebilir.
  • Mental Koprolali: Kişinin müstehcenlik ile ilişkili, isteğinin dışında düşüncelere sahip olup bu düşünceleri kontrol edememesi
  • Koprografi: Kişinin dışkı veya müstehcenlikle ilişkili şeyler yazmaktan veya bunları temsil eden çizimler yapmaktan kendini alıkoyamaması

Koprofenomen içine girmemekle birlikte koprolali ile birlikte görülen çeşitli durumlar bulunmaktadır.

En sık görülen durumlar aşağıdakilerdir:

  • Ekolali: Çeşitli anlamsız sözlerin tekrar edilmesi durumudur. Kişi karşısındaki kişinin sözlerini anlamsızlaştırarak tekrar eder. Bu durum nörolojik bozukluklardan kaynaklanmaktadır ve istemsizdir.
  • Palilali: Sözcüklerin veya söz gruplarının istemsizce tekrarlanmasıdır.
  • Klozomani: İstemsizce bağırma, yüksek ses çıkarma. Bağırma anlamsız olabilir.

Koprolali Teşhisi

Koprolali durumunun teşhisi için bu durumun kişinin istediği dışında ve çeşitli nörolojik sorunlarla ortaya çıktığı görülmelidir.

Koprolalinin sık rastlandığı durumlardan biri olan tourette sendromunun teşhisinde kullanılan kriterler şu şekildedir:

  • Çeşitli hareket ve sesli tiklerin varlığı
  • Tiklerin bir yıldan uzun sürmesi, günde birkaç kez ve neredeyse her gün görülmesi
  • Tiklerin ilaçlara ve diğer tedavilere bağlı gelişmemesi
  • Tiklerin on sekiz yaşından önce başlaması

Koprolalinin görüldüğü durumlardan biri olan şizofrenin tanısı için, aşağıdaki belirtilerden en az ikisinin görülmesi gerekmektedir:

  • Sanrı/ hezeyan: Belli bir toplum ve çağın gerçeklerine uymayan ve dayanaksız düşünceler
  • Halüsinasyon: Var olmayan durumların algılanması. Örneğin kişinin yandığını söylemesi, üzerinde ateşler görmesi ve canının acıdığını belirtmesi ancak kişinin o sırada herhangi bir ateşe maruz kalmaması
  • Konuşma bozuklukları: Koprolalinin görülmesi bu belirtinin pozitif olduğunu gösterir.
  • Hareket düzensizlikleri ve katatoni: Katatoni, kişinin istemsizce donup kalmasıdır. Balmumu katılığı ile ifade edilebilir. Katatoni durumunda kişinin kasları kasılı kalmakta ve ağrılara sebep olabilmektedir.
  • Duyguların ifade edilmesinin ve/ veya kişisel bakımın azalması: Kişide duygusallıkla ilişkili davranışlar gözlenmeyebilir veya kişi diş fırçalama ve saç tarama gibi sağlıkla ilişkili bakımlarını bile yapmamaya başlar.

Koprolali Tedavisi

Koprolaliye sebep olan şizofreni ve tourette sendromu, tedavisi olan durumlar değildir. Ancak bu durumların sebep olduğu koprolali gibi belirtilerin iyileştirilmesi mümkündür.

Uzmanlar koprolalinin derecesine ve kişinin hayatındaki önemine göre koprolali için tedavi uygulama veya uygulamama kararına varmaktadırlar. Koprolali durumunun kontrolünün sağlanmasında aile desteğinin rolü büyüktür.

Tedavi uygulamalarına başlanmasından önce önce kişinin ailesi ve yakın çevresine desteklerinin rolü anlatılmalı ve kişiye yardımcı olmaları sağlanmalıdır. Bu durum tedavinin başarısını önemli ölçüde artıracaktır.

Koprolalide tedavi seçenekleri ilaç dışı tedaviler ve ilaç tedavileri olarak ayrılmaktadır.

İlaç Dışı Tedavi Yaklaşımları

  • Davranış terapisi: Tiklerle seyreden hastalıklarda kullanılan önemli bir tedavi yaklaşımıdır ve koprolali belirtisinde de anlamlı değişimler sağlayabilmektedir.
  • Tersine alışkanlık kazandırma: Kişinin belirtiler başlamadan önce meydana gelen çeşitli değişimler yoluyla belirtilerin başlayacağını anlamasını sağlayan bir yöntemdir. İşe yararlılığı en kesin şekilde kanıtlanan yöntem, tersine alışkanlık kazandırma yöntemidir.
  • Tikler için kapsamlı davranışsal müdahale
  • Maruz bırakma- yanıt önleme

İlaç Tedavileri

İlaç tedavilerinin uygulanması, genellikle ilaç dışı yaklaşımlarla birlikte olmaktadır.

Yalnızca ilaç tedavisinin uygulanması çok nadir görülmektedir ve bu durumda sonuç alma ihtimali düşmektedir.

İlaç tedavileri belirtilere yönelik olabildiği gibi çeşitli hastalıklarla beraber görülen koprolalide hastalıklara yönelik ilaç tedavileri de uygulanabilmektedir.

Koprolali Tedavi Edilmezse

Koprolali, kişinin sosyal hayatını yüksek ölçüde etkileyebilen bir durumdur. Koprolali durumunda uygulanacak tedavi yaklaşımları da kişinin sosyal hayatının etkilenme derecesine göre belirlenmektedir.

Bazı durumlarda koprolaliye tedavi uygulanmasının gerekli olmadığına karar verilebilmektedir. Ancak koprolalinin ciddi boyutlara ulaşması durumunda kişinin hayatı bundan çok olumsuz etkilenebilmektedir.

Öğrenciler koprolali sergileme korkusuyla okula gitmemekte ve eğitim alamamaktadırlar. Kişilerin seçecekleri mesleklerde koprolali durumuyla toplum içinde karşılaşma olasılıklarının düşük olması büyük önem arz etmekte ve bu durum kişilerin seçeneklerini önemli ölçüde kısıtlamaktadır.

Koprolaliye yönelik tedavi vermenin yanı sıra halkın bu durum karşısında bilinçlenmesi ve koprolalisi olan insanlara daha çok iş imkanı yaratması koprolali belirtisi görülen hastaların topluma kazandırılması ve sosyal sorunlarının aşılmasında önemli bir adımdır.

Koprolaliye Ne İyi Gelir?

Kişinin müstehcen sözleri tekrar etmesi durumunda kişiye kızılmamalı ve kişi utandırılmamalıdır. Ortamın sakinleşmesi, kişinin stresten uzaklaşmasını ve bu belirtinin durmasını sağlayabilir.

Tourette sendromunda belirtiler fazla sıcak, fazla soğuk ortamlar gibi fiziksel stres durumlarında da artabilmektedir. Kişinin rahat etmesi sağlandığında koprolali davranışının azaldığı gözlenebilmektedir.

Koprolali davranışı sırasında kişinin üzerine gidilmemeli, kişi susturulmaya çalışmamalıdır. Bu davranışların sonrasında bu semptomun görüleceğinin kabul edildiği kişiye hissettirilmelidir.

Bu davranışının kabul edildiğini ve herhangi bir ceza veya kınamayla karşılaşmayacağını bilen kişi, kendine hakim olamadan müstehcen sözler tekrarlamaya başladığı zaman fazla strese girmeyecek ve durumdan daha kolay sıyrılabilecektir.

Koprolali İlaçları

  • Pimozid: Pimozid ile yapılan çalışmaların sonuçları pimozidin koprolali görülen hastaların %90’ında belirtinin geçmesine yardımcı olduğunu göstermiş olsa da, bu etken madde ile yapılan çalışmaların esas hedefi koprolali belirtisi olmadığı ve araştırılan grubun çok küçük bir bölümünde bu belirti görüldüğü için pimozidin %90’lara varan bir etkisinin olduğu net bir sonuç olarak ele alınmamalıdır. Psikoz (akıl ve ruh sağlığının bozulması) ataklarının geçirilmesinde kullanılan, özellikle şizofreni hastalarına reçete edilen bir ilaç etken maddesidir.
  • Haloperidol: Haloperidolün temel kullanım alanı tourette sendromu veya koprolali değildir. Haloperidol, psikozları önlemede kullanılır.

Pimozid ve haloperidol, merkezi sinir sisteminde ciddi yan etkilere sebep olabilecek etken maddelerdir, çok dikkatli ve mutlaka reçeteli kullanılmaları gerekmektedir. Dozlara dikkat edilmeli, kesinlikle doz aşımı yapılmamalıdır.

  • Klonidin: Klonidin, tourette sendromunda görülen davranışsal tiklere etki ettiği için koprolalinin tourette sendromuna bağlı görüldüğü durumlarda kullanılabilmektedir ancak koprolaliye doğrudan bir etkisi görülmemiştir.
  • Risperidon ve aripiprazol: Tiklerin giderilmesini sağlayabilmektedirler. Diğer ilaç etken maddelerinin yan etkileri daha yüksek seyrettiği için koprolali gözlenen hastalarda uygulanan ilk tercih olmaktadırlar.
  • Serotonin geri alım önleyicileri, nöronların birbiri ile etkileşim için salgıladığı serotonin maddesinin nöronlar arasındaki alanda daha uzun süre bulunmasını sağlayan ilaçlardır. Koprolalinin; obsesif kompulsif bozukluk, kaygı durum bozuklukları ve depresyonla beraber seyrettiği durumlarda kullanılmaktadır.
  • İstemsiz ses çıkarma davranışının önlenmesi için, kasların çalışmasını geçici olarak engelleyen ve bu yönüyle botoks uygulamasında da etken madde olarak kullanılan botulinium toksininin ses tellerine enjekte edilmesi uygulanabilmektedir. Ancak bu tedavi yöntemi hala araştırma aşamasındadır ve genel kabul görmemiştir.

Koprolali için Hangi Doktora Gidilir?

Koprolali, tedavi edilebilen bir durum değildir. Kişinin koprolaliye sebep olan tourette sendromunun olduğunun çevresince bilinmesi ve kişinin kendini buna iten çeşitli etkenleri fark edip hayatından çıkarmasıyla koprolali durumunun sık tekrar etmesi önlenebilmektedir.

Koprolali gibi, kişinin kontrol edemediği davranışlarda bulunması, tikler geliştirmesi, kompulsif (takıntılı) davranışlar sergilemesi nörolojik hastalıklara işaret edebilmektedir.

Bu belirtileri gösteren kişilerin Nöroloji bölümüne giderek  nörologlarca muayene edilmesi, durumların anlaşılması ve idaresinin sağlanmasında önemli olabilir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
6
0
Makeleyi Paylaşın

Koprolali ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Bir Kişinin Söylediği Müstehcen Sözlerin Koprolali Olduğuna Nasıl Karar Verilebilir?

Koprolali durumunda, kişi bu sözleri söylemesine engel olamamaktadır. Kişinin kendisi için önemli olabilecek mülakatlar gibi görüşmeleri sırasında müstehcen sözleri tekrar etmeye başlaması bu durumun koprolali olduğunu gösterebilmektedir. Çünkü kişinin bu sözleri söylemesi için herhangi bir sebep yoktur ve hatta bu durum ona zarar verebilecektir, bu sebeple bilinçli bir tercih yaptığı düşünülemez. Ayrıca, kişinin stres altında olduğu bir anda bu durumun görülmesi, koprolalinin tetiklenmiş olabileceğini düşündürmektedir.

Kişinin kendini kontrol edemediği farklı durumların da varlığı, söylediği müstehcen sözlerin koprolaliden kaynaklandığını düşündürebilir. Çünkü tourette sendromunda kişi sadece sözlerini değil, davranışlarını da kontrol edememektedir. Bu durumda belirtilerin uyurken kaybolması beklenmektedir. Uyku sırasında müstehcen sözlerin tekrarının devam etmesi durumun bilinçli yapıldığına işaret edebilir, çünkü tourette sendromunun belirtileri tipik olarak uyku sırasında kaybolmaktadır.

Int. Dr. Nehir Ünal

Koprolali Tedavisi Nasıl Mümkün Olabilir?

Koprolali bir hastalık değildir, tourette sendromunun belirtilerinden biridir. Tourette sendromu doğuştan gelir ve çok küçük yaşlardan itibaren belirtiler gösterir. Bu belirtilerin azaltılması ve kişinin hayatını en az düzeyde etkilemesi için uygulanabilecek yöntemler varsa da bu sendromun tedavisi mümkün değildir. 

Koprolalinin seyrekleşmesi için kişinin stresten uzak durması gerekmektedir. Çocukların küçük yaşlarda küfürlü kelimelerden uzak tutulması da, kişinin böyle bir durumda söyleyebileceği sözleri sınırlandırmakta yardımcı olacaktır.

Int. Dr. Nehir Ünal