Kolit

Kolit kalın bağırsak organının iltihabı anlamına gelen bir sindirim sistemi hastalığıdır.

Kolit Nedir?

Kalın bağırsak ince bağırsak ve anüs arasında olup sindirim sistemimizin yaklaşık 2 metrelik kısmını oluşturan sindirim sistemi organıdır. Çekum, çıkan kolon, transverse kolon, inen kolon ve sigmoid kolon adı verilen bölümlerden oluşur. Başlangıç kısmı daha geniş olmakla birlikte kıvrımlı yapının sonlarına geldikçe genişliği daralır. Bu yapısı sayesinde vitamin ve su emilimi yapması dışında sindirilemeyen besin artıkları ve bağırsakta yaşayan bakterilerden oluşan posayı dışkı haline getirir.

Kolit kalın bağırsak organının iltihabı (inflamasyonu) anlamına gelen bir sindirim sistemi hastalığıdır. Bağırsak anlamındaki ‘kolon’ kelimesi ve iltihap anlamına gelen ‘itis’ kelimesi birleşerek ‘kolit’ kelimesini oluşturur. Bakteriler, parazitler, genetik özellikler, stres, bazı ilaçlar, alkol, sigara gibi çevresel faktörler nedenlerle oluşan iltihap bağırsak yapısına zarar verir. Kalın bağırsakta ödem (şişlik), tahriş, kanama, polip denilen parmaksı çıkıntılar, ülser denilen yaralar, bağırsak damar yapısında bozulma gözlenir.

İltihabın kalın bağırsağın tamamını etkilenmesi pankolit, sol kısmında görülmesi sol kolit, rektum ve sigmoid kolon kısmında görülmesi proktosigmoid, sadece rektum kısmında görülmesine proktit denir.

Kolit çeşidine göre kadın ve erkekler arasında görülme sıklığı ve görülme yaşı değişir. Bazı çeşitleri ile hayat kalitesini düşüren bir hastalıktır. Tedaviler ile hastalığın ilerlemesi durdurulmaya hedeflenir.

Kolit Belirtileri Nelerdir?

Kolit belirtileri bağırsak bulguları ve bağırsak dışı bulgular ile ortaya çıkar. Belirtiler kolitin sebebi, çeşidi, iltihabın şiddeti ve iltihabın oluşma yerine göre farklılık gösterirler. 

  • Kalın bağırsağın son kısmı olan rektumun kanaması sonucu dışkıyı kanlı ve mukuslu görülür. Dışkıdaki kanama sonucu anemi denilen kansızlık tablosu görülebilir.
  • Karın ağrısı ve bıçak tarzı karında hissedilen kramplar oluşur. Karın ağrısının yeri iltihabın tuttuğu yere göre göbek çevresinde, karnın sağ veya sol bölgesinde oluşabilir.
  • Tenezm denilen sürekli dışkılama hissi ve ıkınmaya rağmen dışkılayamama durumu oluşur. Bunun sonucu hasta şişkinlik hissedebilir.
  • Ataklar halinde sulu veya katı ishal görülür. İshal atak sayıları günde 20’ye kadar çıkabilir. İshal sonucu hasta besleneme ve kilo kaybı yaşayabilir. Mide bulantısı, kusma gibi sindirim sistemi problemleri yaşanır. Halsizlik ve yorgunluk görülebilir.
  • İltihabı ve ölü hücreleri küçük keselerin çevrelemesi sonucu oluşan abse hastada yüksek ateş ve titreme olabilir.
  • Ağızda aft, atralji (eklem ağrıları), artrit (eklem iltihabı), karaciğer absesi, karaciğer fonksiyonlarında bozulma, safra taşı, böbrek taşı, bazı kemik hastalıkları, vücutta kızarık ağrılı şişlikler sonucu cilt bulguları, gözde yanma, kızarıklık gibi bağırsak dışı bulgular oluşur. 

Ülseratif KolitKalın bağırsağı farklı yerlerden tutarak iltihaba sebep olur. Kanlı mukus ve dışkılama hissi ön plandadır. Karın ağrısı daha az görülür. Otoimmünite denilen vücudun bağışıklık sisteminin aşırı duyarlı olup kendine saldırması denilen faktörün önemli yeri vardır. Uzun süreli yani kronik kolit grubundadır. Bulaşıcı değildir.

Crohn Hastalığı: Kalın bağırsak dışında sindirim sistemimizin diğer bütün bölümlerini de (yemek borusu, mide, ince bağırsak) tutarak iltihaba yol açabilir. Karın ağrısı ve ishal daha ön plandadır. Vücutta dışarıdan ele gelen kitle hissedilebilir. Bağırsak dışı bulgular görülür. Ülseratif kolit gibi otoimmünitenin önemli etkisi vardır. Kronik kolit grubundadır. Bulaşıcı değildir.

Psödomembranöz Kolit: Hastanın antibiyotik tedavisi (ampisilin, kilindamisin v.s.) alması sonucu clostridium iicile adı verilen bakterinin aşırı şekilde çoğalması sonucu kalın bağırsağı iltihaplandırır. Sulu ishal, kramp tarzı karın ağrısı, ateş, mide bulantısı bulguları öne çıkar. Bulaşıcı olduğu için dikkat edilmelidir.

Mikroskobik Kolit: Kalın bağırsakta kollajen (protein tabakası kalınlaşması) veya beyaz kan hücrelerinin artması sonucu oluşur. Kalıcı sulu ishal ve şiddetli karın ağrısı ile bulgu verir. Kollajen oluşumu varsa bulaşıcı olup beyaz kan hücresi artışı var ise bulaşıcı değildir.

İskemik Kolit: Kalın bağırsağa kan akımının azalması sonucu oluşur. Karında aniden veya şiddetlenen ağrı ile bulgu verir. Dışkısız kan çıkışı görülebilir. Mide bulantısı ve ishal eşlik edebilir. Bulaşıcı değildir.

Spastik Kolit (Sinirsel Kolit)Genelde yoğun stres veya aşırı duygusal yük sonucunda ortaya çıkar. Şişlik, gaz atakları, kabızlık veya ishal bulguları verebilir. Bulaşıcı değildir.

Eozinofilik Kolit: Eozinofil denilen kan hücrelerinin kalın bağırsakta artması ile oluşur. Kanlı veya kansız ishal görülebilir. Daha çok karın alt bölgesinde olmak üzere karın ağrısı görülür.

Kolit Nedenleri Nelerdir?

Kolit nedenleri çeşitlerine göre enfeksiyöz kolitler veya enfeksiyöz olmayan diğer kolitler olarak farklılık gösterir ve birçok nedeni vardır. 

  • Kalın bağırsakta toksin üretip zarar veren shigella, salmonella, yersinia, campylobacter gibi bakteriler,
  • İltihap oluşumunu hızlandıran virüsler,
  • Entamoeba histolytica başta olmak üzere çeşitli parazitler,
  • Kalın bağırsağın tahriş olmasına sebep olan ilaçlar,
  • Kişinin çölyak, sedef, romatoid artrit gibi otoimmün hastalıklara sahip olması,
  • Antibiyotik kullanımı,
  • Kemoterapi gibi kalın bağırsak bakteri dengesini bozan tedaviler,
  • Radyoterapi sonrası yan etki olarak kalın bağırsağın zarar görmesi,
  • Bağışıklık sisteminin zayıflaması,
  • Beslenmeye bağlı alerjik faktörler,
  • Düzensiz ve dengesiz beslenme, alkol, sigara kullanımı,
  • Kalın bağırsak kan akımının azalması,
  • Stres gibi faktörler nedenler arasında sayılabilir. 

Bu sebeplerin yanında genetik faktörler, yaş, cinsiyet kolit hastalıklarının ortaya çıkmasında önemli rol oynar.

Kolit Teşhisi

Hasta şikayetler sonucu başvurduğunda doktora hastalık geçmişini anlatır. Belirtilerin ne zaman, nasıl, ne şekilde başladığı teşhis için önemlidir. 

Doktor hastaya kapsamlı bir fizik muayene yapar. Kolit hastalığının bazı çeşitlerinde görülen cilt bulguları, göz bulguları gibi durumların tespiti önemlidir.

Daha sonra çeşitli tahlil ve görüntülüme yöntemlerine başvurulur.

Kan tahlili kansızlık, kanda herhangi bir bakteriyel enfeksiyon varlığı, beyaz kan hücrelerinin yükselmesi gibi enfeksiyon göstergeleri, otoimmün hastalıklar sonucu kanda oluşan antikorların tespiti için kullanılır.

Dışkı analizi bakteri, virüs, parazit gibi enfeksiyonların tespiti için kullanılır. Beyaz kan hücrelerinin olup olmadığına bakılır. Nötrofil adlı kan hücresinin bazı enzimlerinin yüksek olması ülseratif kolit ve crohn hastalığı hastalık aktivitelerinin değerlendirilmesinde yeri önemlidir.

Röntgen kalın bağırsakta oluşabilecek perforasyon (bağırsağın delinmesi), kalın bağırsak genişlemesi gibi durumları ayırt etmek için kullanılır.

Kolonoskopi doktorun bir kamera yardımıyla kalın bağırsağın tümünü görüntülemesini sağlar. Kalın bağırsakta damarlanma kaybı, ülser yaraları, polip denen parmaksı çıkıntılar oluşmuş ise görülür. Ayrıca bu yöntemle biyopsi denilen teşhis için patoloji bölümüne gönderilmek üzere doku örneği alınabilir.

Sigmoidoskopi kolonoskop yöntemine benzer ancak kalın bağırsağın tümünü değil anüs çıkışına daha yakın bir kısmını görüntüler. Bu yöntemle de doku örneği alınabilir.

Endoskopi özellikle kalın bağırsak dışı tutulumu olan crohn hastalığı teşhisi için yardımcı teknik olarak kullanılabilir.

Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans (MR) enterografi kolonoskopi veya endoskopi yapılamadığı durumlarda, kolitin şiddetine bağlı olarak hastada oluşan komplikasyonları belirlemek için bu teknikler kullanılabilir.

Kolit Tedavisi                   

Bir uzmana başvurulup kolit çeşidi sebepleriyle birlikte teşhis edilir. Hastanın cinsiyetine, yaşına, yaşam kalitesine, hastalığın şiddetine, hastalığın süresine göre hasta kliniğe yatırılarak veya belli aralıklarda poliklinik kontrolü şeklinde tedaviye başlanır. 

Kolitin oluşturduğu belirtiler tedavi edilmelidir. Hastalara sıvı, elektrolit ve besin desteği verilebilir. Genel bulgulardan olan ishali durdurmak, iltihabı azaltmak için ilaç tedavisi verilir. 

Pseudomembranöz kolit ve alerjik kolite neden olan ilaç veya gıda hemen kesilmelidir..

İskemik kolitte kalın bağırsağa kan akımının azalmasına neden olan sebep bulunduktan sonra o sebebe yönelik tedavi uygulanmalıdır. Kan damarlarını daraltan ilaçlar uzman kontrolünde  daha dikkatli kullanılabilir veya kesilebilir.

Ülseratif kolit ve crohn hastalığı uzun süreli kronik hastalıklardır. Tedavisi de ömür boyu devam eder. Verilen ilaçlar hastalığın hafiflediği veya atak gösterdiği zamanlarda değişir. 

Spastik koliti oluşturan stres veya emosyonel durumun ortadan kaldırılmasına yönelik tedavi uygulanır.

Bağırsak dışı bulgular kolit tedavisini yaparken düzelebilir. Düzelmeyenler için ise doktorunuz kontrolünde hedefe yönelik ilaç tedavisi takviyesi sağlanır. 

Kolit Tedavi Edilmezse

Kolit tedavi edilmez veya kontrol altında tutulmazsa hayatı tehdit eden  komplikasyonlara yol açabilir. Fistül (bağırsakta oluşmaması gereken yapılar), abse, perforasyon (kalın bağırsak delinmesi), kalın bağırsak hareketlerinin durması, kalın bağırsağın aşırı büyümesi, bağırsak tıkanması, kanama   gibi sorunlar çıkabilir. Ülseratif kolit ve crohn hastalıklarında ileride kanser gelişme riski vardır.

Kolite Ne İyi Gelir?

Düşük lifli, az yağlı, yüksek kalorili, laktozsuz, az tuzlu beslenme tarzı benimsenmelidir. Sindirimin kolay olması için küçük ve sık öğünler tercih edilmelidir. Bol sıvı ve mineral alımı ihmal edilmemelidir. Sindirime yardımcı yoğurt, kefir gibi probiyotikler takviye alınabilir. Bitkisel veya başka tür besin takviyeleri almadan önce mutlaka doktora danışılmalıdır. Ayrıca egzersiz yapmak stresi azaltıp bağırsak fonksiyonlarına olumlu etki ettiği için tavsiye edilir. Kişisel bakım ve gıda temizliğine önem verilmelidir.

Kolite Ne İyi Gelmez?

Kolit hastalıklarının yaşandığı süreçte tüketilen besinlere dikkat edilmelidir. 

Gereksiz antibiyotik kullanımı, kahve, çay, alkol gibi bağırsak hareketini çok artıran ve kafeinli içeceklerin aşırı tüketilmesi, aşırı baharatlı, yağlı yiyecekler, laktoz hassasiyeti var ise süt ürünleri, rafine şeker içeren gıdalar, bezelye, baklagil gibi yüksek lifli yiyecekler, çiğ meyve sebze gibi sindirilmesi zor posalı yiyecekler, gluten hassasiyeti var ise glutenli ürünler kolit tablosunu kötüleştirebilir. Ayrıca risk faktörleri arasında olan stres ve bazı ilaçlar kolit durumunu tetikleyebilir. 

Besinlerin alımından sonra şişkinlik, gaz, ishal gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu besinler tespit edildiğinde uzak durulmalıdır. Doktor ve diyetisyenle birlikte uygun diyet listesi bulunmalıdır.

Kolit İlaçları

Tedavi süresinde ishal tablosunun önüne geçmek için bizmut subsalisilat veya loperamid gibi ilaçlar, ishali artırdığı düşünülen safra asitlerini azaltan kolestiramin, kolon iltihabını önlemek amacıyla mesalamin gibi iltihap önleyici ilaçlar tercih edilebilir. 

Pseudomembranöz kolite sebep olan clostridium difficile bakterisine karşı metranidazol, vankomisin gibi antibiyotikler tek veya kombine seçilebilir.

Ülseratif kolit tedavisinde 5-aminosalisilik asit (5-ASA), kortikosteroidler, bağışıklık sitemini zayıflatarak iltihabı baskılayan azatiyopirin, siklosporin, tofacitinib gibi immünomodulatör ilaçlar, adalimumab, vedolizumab gibi biyolojik ajan olan ilaçlar kullanılabilir.

Crohn hastalığı tedavisinde budesonid, steroidler, azatiyopirin,biyolojik ajanlar, antibiyotikler kullanılabilir.

İlaç kullanımı kesinlikle uzman doktor kontrolünde olmalıdır. Hasta kendi düşüncesine göre ilacını kesmemeli, dozunu artırmamalı, tedaviyi bırakmamalıdır. Aksi halde yaşamı tehdit eden sonuçlar ile karşılaşılabilir.

Kolit Ameliyatı

Kronik kolit durumunda kalın bağırsakta bazı değişimler olur. Bağırsak delinmesi, kanama, bağırsakta anormal oluşumlar, abse, karın içi zarının iltihabı gibi komplikasyonların oluşması sonucu ilaç tedavisi yeterli değildir, cerrahi müdahale gerekir.

Ülseratif kolit ve crohn hastalarında kalın bağırsağın bir kısmı veya tamamını cerrahi işlemle çıkarmak gerekebilir. Bu ameliyat müdaheleleri gastroenterologlar ve genel cerrahi uzmanları arasında alınan karar sonucu gerekli görülür ise yapılır.

Çocuklarda Kolit

Çocuklarda da yetişkinlerde olduğu gibi kolit hastalığı olabilir ve belirtileri benzerdir. Kanlı mukuslu ishal, karın ağrısı, bulantı, kusma, halsizlik, yüksek ateş, kansızlık, kilo alamama görülebilir. Ayrıca uzun süre devam eden kolit belirtileri çocukta büyüme gelişme geriliğine sebep olabilir. Bu nedenle aksatılmadan çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. Okul çağı çocuklarında sınav öncesi stres nedeniyle spastik kolon görülebilir. Bu hastalıkların ayrımı yapıldıktan sonra uzman kontrolünde tedaviye başlanır. Çocuğun ailesi tedavide kullanılan ilaç ve dozlarını sıkı takip etmeli ve kontrollerini aksatmamalıdır.

Bebeklerde Kolit

Bebeklerde kolit genelde alerjik kolit tipiyle görülür. Alerjik kolit bebeğin inek sütünde bulunan bazı proteinlere aşırı tepki göstermesi sonucu kalın bağırsağın iltihaplanmasıdır. Alerji, astım gibi öyküsü olan ailelerden gelen bebeklerde alerjik kolit daha sık görülür. Bebeklerin süte duyarlılıkları farklılık gösterebilir. Bebekte huzursuz görünüm, kanlı veya mukuslu dışkı, gaz, emmeyi veya beslenmeyi reddetme, ishal, kusma, deride döküntüler gibi belirtiler görülebilir. Bu belirtiler görüldüğü zaman çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. Tedavisinde alerjen maddenin beslenmeden çıkarılması ile olur. Anne emziriyor ise sütsüz bir diyet ile beslenir. Bebeğe hipoalerjenik mama verilir. Genelde inek sütü alerjisine soya alerjisi eşlik ettiği için soya kullanımına da dikkat edilmelidir.

Kolit için Hangi Doktora Gidilir?

Bazı kolit tipleri belirtileri aniden ortaya çıkabildiği gibi bazıları yıllar içinde yavaş bir şekilde ortaya çıkar. Hasta da kanlı, mukuslu dışkı, geçmeyen ishal, şiddetli karın ağrıları, sürekli dışkılama hissi gibi semptomlar ortaya çıktığında doktora başvurmak ihmal edilmemelidir.

İç hastalıkları (Dahiliye)’ bölümünde ‘Gastroenteroloji’ alt bilim dalı doktorlarına başvurulmalıdır. Özellikle kronik seyir gösteren ülseratif kolit ve crohn hastalığı hastalarının takibini gastroenterologlar yapar. 

Değerlendirmeler sonucu veya hastalığın takibinde cerrahi işlem gerekiyor ise ‘Genel Cerrahi’ bölümü doktorlarına, uzun yıllar sonra hastada kanser gelişmiş ise tedavi düzenlenmesi için ‘İç Hastalıkları’ bölümünde ‘Onkoloji’ alt bilim dalı doktorlarına çocuk veya bebek kolit belirtileri görülmesi sonucu ‘Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları (Pediatri)’ bölümü doktorlarına başvurulmalıdır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın