Klonus

Klonus, kasları kontrol eden sinir hücreleri hasar gördüğünde ortaya çıkan nörolojik bir belirti durumudur. Fizik tedavi, ortez ve soğuk uygulama gibi birçok tedavi seçeneği hastanın durumuna göre uygulanmaktadır.

Klonus Nedir?

Klonus, kasları kontrol eden sinir hücreleri hasar gördüğünde ortaya çıkan nörolojik bir belirti durumudur. Bu hasar, spastisite (istemsiz kas kasılmalarına) veya spazmlarına neden olur. Bu nedenle meydana gelen hasar varlığını değerlendirme amacıyla klonus, bir hastanın sinir sistem için nörolojik fiziksel muayenenin bir parçası olarak kullanılır. 

Klonus bir kası hızlı bir şekilde gerdiğinde ve daha sonra o kasa germe kuvveti uygulamaya devam ettiğinde indüklenen kendi kendine devam eden, salınımlı bir gerilme refleksi olarak da tanımlanabilir. Kas önceki refleks kasılmasından her gevşediğinde, uygulanan germe kuvveti refleksi yeniler ve gerginlik uygulandığı sürece devam eden ritmik bir kas kasılmaları dizisi oluşturur. Bu ritmik salınımlar ("klonus") en kolay şekilde ayakta ortaya çıkar. 

Klonus spazmları genellikle ritmik bir modelde ortaya çıkar. En kolay şekilde ayakta ortaya çıkması dışında birkaç farklı kasta, özellikle ekstremitelerde (kollar ve bacaklar) belirtiler yaygındır. 

Klonus görülen yerler:

  • Ayak bilekleri
  • Dizler
  • Alt bacak kasları
  • Bilekler
  • Çene
  • Kolun pazı kası 

Ayak bileğinde ortaya çıkan klonusa: Ayak bileği klonusu, dizde ortaya çıkan klonusa patellar klonu, el bileğinde olan klonusa da el bileği klonusu denmektedir.  

Klonus durumu genellikle nörolojik rahatsızlıklar ve hasarlarla birlikte görülür. Bu sebeple en sık görülen durumlar arasında kafa travmaları, inmeler, bazı aşırı ilaç kullanımları, omurilik yaralanmaları gibi durumlar görülür.  

Klonusun varlığının teşhisi fizik muayene ile rahatlıkla koyulabilir. Bununla birlikte klonusun farkına varılmasının yanında hangi sebeple oluştuğu da araştırılmalıdır çünkü tedavinin yapılması için altta yapan rahatsızlığın bilinmesi gerekir.  

Spastisite ve Klonus Arasındaki Fark Nedir?

Spastisite ve klonus, istemsiz kas kasılmalarına neden olan üst motor nöron (kasa kasılması emrini götüren sinir hücreleri) hasarının sonucudur ancak çok farklı iki tepkiyi tanımlarlar. Bazıları klonusu basitçe spastisitenin genişletilmiş bir sonucu olarak görmektedir. 

Spastisite, harekete direnç oluşturan kas tonusunda hıza bağlı artışlardır. Bir kas ne kadar hızlı gerilirse, o kadar şiddetli kasılır. Spastisite uzun süreli kas kasılmalarına neden olurken, klonus, sarsıntı veya ritmik titreme şeklinde dalgalı kasılmalara ve gevşemelere neden olur.  

Klonus ayrıca titreme ile karıştırılabilir. Aradaki fark, klonusa pasif kas gerilmesinden kaynaklanırken, titreme tipik olarak stres, yorgunluk, ilaç yan etkileri, aşırı aktif tiroid veya alkol kötüye kullanımından kaynaklanır. 

Klonus Nedenleri Nelerdir?

Bir dizi kronik durum veya ani gelişen travmalar klonus ile sonuçlanabilir. Bu koşullar özel  

Klonusa sebep olabilecek durumlar aşağıdaki gibi olabilir: 

Multipl skleroz (MS): Sinirlerin etrafındaki koruyucu kılıfa (miyelin) saldıran bir otoimmün (bağışıklık sisteminin kişinin kendi hücrelerine saldırdığı durum) bozukluktur. Ortaya çıkan hasar beyindeki sinir sinyallerini bozar. 

İnme: Bir beyin kanaması veya oksijenin yetersiz iletilmesi sebebiyle inmeler meydana gelebilir. Bu durum klonusa neden olabilir. Bunun sebebi ilgili beyin hücrelerinde kalıcı sorunların ve hasarın meydana gelmesidir.  

Menenjit veya ensefalit gibi enfeksiyonlar: Şiddetli hale gelen bu enfeksiyonlar beyin hücrelerine veya sinirlere zarar verebilir. Bunun sonucunda da klonus meydana gelebilir. 

Travma: Büyük bir kazadan kaynaklanan kafa travması gibi büyük yaralanmalar da beyindeki veya omurilikteki sinirlere zarar verebilir. Birçok anormal refleks, spastise ve klonus gibi durum travmalar sonucunda sıklıkla meydana gelir.  

Serotonin sendromu: Vücutta çok fazla serotonin birikmesi durumunda ortaya çıkan potansiyel olarak tehlikeli bir reaksiyondur . Bu birikim uyuşturucu kullanımından kaynaklanıyor olabilir ancak yüksek dozda ilaç almaktan veya bazı tıbbi ilaçları kombine olarak kullanmaktan da kaynaklanıyor olabilir.  

Aşırı ilaç kullanımı: Ağrı kesici olarak kullanılan tramadol adı verilen ilacını çok aşırı dozda alınımı sonucunda klonus meydana gelebilir.  

Beyin Tümörü: Beyindeki motor nöronlara karşı iten veya bu alanların şişmesine neden olan bir beyin tümörü klonusa yol açabilir. 

Omurilik Yaralanmasından Sonra Klonusa Ne Sebep Olur?

Klonus, tipik olarak bir kasın ani, pasif gerilmesinin neden olduğu bir reflekstir. Örneğin, bacağınızı kaldırıp ayağınızı yere koyduğunuzda, ayak bileğinin hafifçe yukarı doğru gerilmesi klonusu tetikleyebilir.

Klonus en çok ayak bileklerinde ve ayaklarda görülür. Bununla birlikte, yaralanma seviyenize bağlı olarak dizler, baldırlar, bilekler, triseps ve pazılarda da meydana gelebilir. 

Omurilik yaralanmasından sonra, yaralanma seviyenizin altındaki tüm reflekslerin geçici olarak kaybolmasına omurilik şoku sebep olabilir. Omurilik iltihabı gerilemeye başladığında ve şişlik azaldığında ise bazı refleksler yavaşça geri dönmeye başlayabilir. 

Omurilik beyinden bağımsız hareket edebilir. Omurilik hasarı nedeniyle beyinden gelen mesajlar kaslara ulaşamadığında, omuriliğiniz aşırı duyarlı hale gelebilir ve kendi başına kaslara sinir uyarıları gönderebilir. 

Klonus Teşhisi

Klonusun varlığı nörolojik fiziksel muayene ile klinik olarak rahatça konulabilir. Önemli olan ise altta yatan durumun ortaya çıkarılıp klonusa sebep olan asıl sebebin tedavi edilebilmesidir. Bu sebeple doktorlar fizik muayene ile klonus fark ettikleri zaman hastanın tıbbi öyküsü ve yakın zamanda başka şikayetlerinin olup olmadığı gibi durumları sorgulayarak tanı koymaya çalışır. 

Ayak bileği Klonusunun teşhisi: Hastanın bacağını hem diz hem de ayak bileği 90° fleksiyonda (içe bükülme) olacak şekilde doktor destekler. Hızla dorsifleksiyon (ayağın sırt tarafına doğru bükülme) ve ayağı kısmen ters çevirerek basıncı sürdürür. Klonus, tekrarlayan dorsifleksiyon ve plantar (ayak tabanı) fleksiyon atımları olarak doktor tarafından hissedilir. 

Patellar Klonus teşhisi: Muayene edilecek kişinin bacakları uzatılmalı ve hastanın gevşetilmesi için zaman tanınmalıdır. Muayene eden kişi patellayı işaret parmağı ile başparmağı arasında kavrar ve hareketin sonunda aşağı doğru basınç tutarak ani, keskin, aşağı doğru bir itme uygular. Klonus, patellanın tekrarlanan yukarı ve aşağı hareketi olarak muayene eden kişi tarafından hissedilir. 

Nörolojik fiziksel muayene ile klonus varlığının teşhisi yapıldıktan sonra doktorlar tıbbi öyküler ile altta yatan durumu ortaya çıkarmaya çalışırlar. Yakın zamanda herhangi bir kafa travması, bir trafik kazası, elde veya kolda güç kaybı, idrar kaçırma, fazla miktarda ilaç kullanma ve enfeksiyon varlığını gösteren sistemik belirtiler gibi durumların sorgusu yapılır. Eğer doktorlar gerekli görürse kan tahlili veya tıbbi görüntüleme yöntemleri ile ayırıcı tanıya gitmek isteyebilir.   

Klonus Tedavisi

Klonus tedavisinin nasıl planlanacağı konusunda durum hastanın klonusuna sebep olan altta yatan probleme göre değişir. Bu sebeple teşhis son derece önemlidir. Klonusa en sık sebep olan omurilik yaralanmaları ve inmeler gibi durumlarda fizik tedavi etkiliyken bazı ilaç kullanımlarıyla meydana gelen klonuslarda ilacın kullanımının durdurulması ve ek olarak klonusu geriletecek bazı yöntemler gerekir.  

Fizik Tedavi: Klonus yönetimi için fizik tedavi, öncelikle germe, hareket açıklığı ve güçlendirme egzersizlerinden oluşacaktır.

Germe, sıkı kasları uzatmaya yardımcı olur ve tekrar tekrar harekete maruz kalma, refleks uyarılabilirliğini azaltmaya yardımcı olur.

Omurilik, nöroplastisite yoluyla kendini yeniden bağlayabilir . Hareketleri ne kadar çok uygularsanız, omuriliğiniz bu işleve olan talebi o kadar çok tanır ve bu da nörolojik adaptasyonları teşvik etmeye yardımcı olur.

Soğuk Uygulama: Klonus sıklığını ve şiddetini azaltmanın bir başka yolu da soğuk uygulamalardır.

Bir çalışmada araştırmacılar , hassas kasların etrafına ıslak havlulara 10 dakika boyunca ezilmiş buzu sardıktan sonra hastaya bu kas gruplarını egzersiz yaptırarak sonuç almaya çalıştı. 12 saat gibi bir sürede klonusun azalması ile bu çalışmalar sonuçlanmıştır.  

Ek olarak, bu çalışma hastaları 10 seans boyunca kriyoterapi (soğuk terapisi) ve fizik tedavi kombinasyonunu kullandı. Diğer gruba kıyasla daha iyi sonuçlar elde edilmiştir.  

Ortez: Alçılar ve atel gibi ortez cihazları, omurilik yaralanması olan hastaların klonuslarını daha iyi yönetmelerine yardımcı olabilir. Bu ek yardımcı cihazlar istemsiz hareketlere hafifçe direnmek için ek yapı ve stabilite sağlarlar. Ortez ayrıca sıkı kasları uzatarak hareket ve dokunmaya karşı aşırı duyarlılığı azaltmaya yardımcı olur. 

İlaç Tedavisi: Omurilik yaralanmasından sonra klonusu geçici olarak rahatlatmaya yardımcı olacak ilaçlar yazılabilir. Tipik olarak, kas gevşetici maddeler ve antikonvülzanlar, kasların uyarılabilirliğini yaralanma seviyesinin altına düşürmek için alınır. Bununla birlikte, ağızdan alınan ilaçlar tüm vücudu etkileyebilir ve uyuşukluk, yönelim bozukluğu gibi istenmeyen yan etkilere neden olabilir.   

Klonus Tedavi Edilmezse

Klonus tedavi edilmediği takdirde aşağıdaki problemler ile karşılaşılabilir. 

  • Hastalar günlük hayatları sırasında yaptığı rutin işleri yapamayabilir. Herhangi bir yürüyüş anında yürümesinde problemler görülebilir. Dişlerini fırçalarken elleri titreyebilir. Otururken dizleri sürekli titreyebilir. Bu durumlar hastaların hayat kalitesini oldukça düşürür. 
  • Herhangi bir kişide görülen klonusun sebebi eğer bir travma ise hastaların etkilenen beyin veya omurilik bölümlerinde ciddi hasar söz konusu olabilir. Bu durumun teşhisi ve acil tedavisi gerekir. Bu sebeple klonus görülen kişiler yakından takip edilmelidir. 
  • İnme gibi bazı ciddi durumların belirtisi klonus ve spastisite olarak kendini gösterebilir. Bu belirtileri ciddiye almayıp inmenin teşhis ve tedavisi yapılmadığı takdirde hastalarda kalıcı felçlik gibi durumlar meydana gelebilir.  

Klonus İlaçları

İleri derecede klonus sebebiyle yaşam kalitesi olumsuz etkilenen hastalara doktorlar bazı ilaçları reçete edebilirler.  

Bu ilaçlar:  

  1. Kas Gevşetici İlaçlar 

Baklofen: Baklofen, spinal etki alanına sahip, etkili ve yaygın olarak kullanılan bir antispastik ajandır. Baklofen klonusun sıklığını azaltırken aynı zamanda ağrıya sahip kişilerde ağrı kesici bir etki gösterir. Beyindeki bazı yolaklar üzerinde etkili olarak bu etkisini gösterirler.  

Dantrolen: Bir hidantoin türevi ilaç olarak adlandırılır. Dantrolene, doğrudan etkili bir iskelet kası gevşetici olarak sınıflandırılır. Kas gevşeticiler arasında nöro-musküler (sinir-kas) etkisi olan tek ilaç olarak da geçer.  

Diğer kas gevşetici ilaçlar: 

  • Propandiol 
  • Benzoksazol 
  • Zoksazolamin  
  1. Antikonvülzanlar 

Benzodiazepinler: Bu grup ilaçlar antikonvülzan ilaçlar olarak bilinmektedir. Halk arasında sakinleştiriciler olarak da bilinirler. Diazepam gibi benzodiazepinler, beynin ve omuriliğin çeşitli bölgelerindeki reseptörlere bağlanır. Bu reseptörlere bağlanma sonucunda beyindeki yatıştırıcı etkiye sahip birleşiklerin etkilerini arttırırlar. 

Bu ilaçlar: 

  • Diazepam
  • Klonazepam  

Çocuklarda ve Bebeklerde Klonus

Yeni doğan bebeklerde uyku sırasında klonus durumu görülebilir. Genellikle bu durum fizyolojik olarak nitelendirilir. Yani herhangi bir patolojik durum olmadan klonus görülebilir. Bunun dışında çocuklarda ve bebeklerde bazı durumlarda patolojik olarak da klonus görülebilir.  

Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da klonusun gelişmesinden kaynaklı durumlar arasında fiziksel travmalar, yüksek bir yerden düşmeye bağlı olarak gelişen omurga hasarları ve menenjit gibi ağır enfeksiyonlar olabilir.  

Tedavi planlanırken teşhis son derece önem taşır. Hangi durumun klonusa sebep olduğu bilirse tedavi planı bu teşhise yönelik olarak yapılır.  

Klonus için Hangi Doktora Gidilir?

Klonus durumu genellikle nöroloji uzmanları tarafından değerlendirilmesi gereken sinir sisteminin etkilenmesi sonucunda meydana gelir. Bunun yanında travma sonrasında meydana gelen klonus durumlarında ilk olarak acil tıp uzmanı ile görüşmek gerekir. Eğer meydana gelen travma sonucunda sinir sisteminde acil cerrahi gerekirse bir beyin cerrahı ile de görüşmek gerekebilir.  

Aşağıdaki belirtiler varlığında gerekli tıbbi yardımı almak gereklidir.

  • İstemsiz bir şekilde ayaklarda, bileklerde ve dizlerde meydana gelen anormal kasılmaların varlığı
  • Herhangi bir kaza veya travma öyküsü sonrasında meydana gelen anormal kas kasılmaları ve yürüme problemlerinin oluşması 
  • Aşırı ilaç kullanımına bağlı olarak görülen ayaklarda ve bacaklarda görülen ritmik kasılma ve sallanma hareketlerinin varlığı 
Makaleyi faydalı buldun mu?
3
0
Makeleyi Paylaşın