KLL

KLL hastalığı, B lenfositinin kontrolsüzce büyüyüp, kötü huylu hale dönüşmesiyle oluşan bir lösemi çeşidi olup, kemoterapi tedavisi uygulanmaktadır.

Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) Nedir?

Batı toplumlarında ve 60 yaşından büyük erkeklerde en sık görülen lösemi çeşidi olan kronik lenfositik lösemi, B lenfositlerinin kontrolsüzce çoğalıp, kötü huylu karakter kazanmasıyla karakterize bir hastalık.

Kötü huylu lenfosit kolonunun, kemik iliğinde ve dolaşıma çıkan kanda baskın hale gelmesiyle hastalık belirtilerini göstermeye başlar.

Kemik İliği Nedir ve Görevleri Nelerdir?

Yetişkinlerde, beyaz kan hücrelerinin büyük bir kısmının, kırmızı kan hücrelerinin ve trombositlerin üretildiği yere kemik iliği adı verilir.

Toplam miktar göz önüne alındığında, kemik iliği vücudumuzun en büyük organlarından biridir. Oldukça aktif bir dokudur.

B Lenfositi Nedir?

B lenfositleri vücudumuzun bağışıklık sisteminde rol alan beyaz kan hücrelerinden sadece bir tanesidir. Anne karnında olan yaşamımızda karaciğerden üretilirken, daha sonra yeni üretim yeri kemik iliği olur.

Bağışıklık sistemimizin iyi çalışması için gerekli immün-globülinlerin yapımında ve salgılanmasında rol oynarlar. Vücudumuzda dolaşan kanın ortalama %30’unu oluşturan B Lenfositlerinin laboratuvar ortamında tanınması için özel belirteçleri bulunmaktadır.

CD9, CD19, CD20, CD24 B Lenfositlerinin özel belirteçleridir. CD, farklılaşma kümeleri anlamına gelmektedir.

Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Kronik Lenfositik Lösemide vücudumuzun bağışıklık sistemi ciddi derecede etkilendiği için çeşitli derecede klinik tablo ile karşı karşıya kalınır. Hastalığın erken dönemlerin, hastalar genelde belirti vermezken, hastalığın ilerlemesiyle belirtilerin kendini göstermesi kaçınılmazdır.

Belirtileri:

  • En sık klinik yakınma yaygın bir şekilde lenf bezlerinin şişmesidir.
  • Solukluk
  • Halsizlik
  • Hareket esnasında nefes alıp vermekte güçlük
  • İştahsızlık
  • Kilo kaybı
  • Eklem ve kemik ağrıları
  • Ateş

Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) Nedenleri Nelerdir?

Kronik Lenfositik Löseminin bilinen az sayıda nedenleri vardır. Diğer kanserlerin aksine kronik lenfosittik lösemi hastalığının sebepleri arasında radyasyon maruziyetinin rolü yoktur.

  • Yaşın artması: Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, 10 KLL hastasının 9’u 50 yaş ve üzeridir.
  • Bazı kimyasallara maruziyet: Bitki ve böcekleri öldürmek için kullanılan ilaçların KLL ile ilişkisi bilinmektedir. Aynı zamanda radon gazına maruziyetin de kronik lenfositik lösemi yaptığına dair yayınlar mevcuttur.
  • 1. Dereceden akrabalarda KLL olması riski 2 kattan fazla arttırır.
  • Nedeni tam olarak bilinmese de erkeklerde kadınlara göre daha çok görülür.
  • Irk: Yapılan araştırmalar Kuzey Amerikalılar ve Avrupalılarda KLL’nin, Asyalılara göre daha sık görüldüğü yönündedir. Amerika’da yaşayan Asyalılarda ise Amerikalılardan daha az görüldüğü gösterilmiştir. Bu durum, genetiğimizin de KLL için bir sebep olabileceği yönündeki görüşleri kuvvetlendirmiştir.

Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) Teşhisi

Kronik Lenfositik Lösemi ilk dönemlerde semptom vermez. Rutin kan tetkiklerinde beyaz kan hücre sayısının artmasıyla dikkat çeker, ilerleyen dönemlerde lenf bezleri şişmeye başlar.

Laboratuvarda en önemli bulgu lenfosit sayısındaki yükselmedir. Hastadan alınan kan, periferik yayma ile incelenir. Periferik yayma, hastadan alınan kanın mikroskopta incelenmesi işlemidir.

Beyaz kan hücrelerinin normalde %30’unun lenfositler olması gerekirken, %80-%90‘lara varan lenfosit görülmesi KLL teşhisi için önemlidir. Lenfositler periferik yayma işlemi yapılırken mikroskobik olarak ezileceği için “basket hücreleri” gibi görünebilirler.

Alınan kanın, akım sitometrisi isimli yöntemle incelenmesi sonucu, CD5 ve CD23 başta olmak üzere CD19, CD20, CD21 pozitifliği KLL tanısını destekler.

Kemik iliğinden yapılan incelemede %40’tan fazla lenfosit olması tanıyı destekleyen bulgulardandır.

Kronik Lenfositik Lösemi hastalığında, trombosit sayısının azalması veya otoimmün hemolitik anemi diye adlandırılan yani kanın bağışıklık sisteminden dolayı yıkılmasıyla karakterize olaylar görülebilmektedir. Bu tarz durumların spesifik tedavileri mümkün olduğundan dolayı, evrelemeyi ve tedaviyi etkilemezler.

Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) Tedavisi

Kronik Lenfositik Lösemi hastalığının tedavisini yapmak için, hastalığın laboratuvar değerlerine göre evrelendirilmesi gerekmektedir. RAI ve Binet olmak üzere 2 evreleme sistemi vardır.

RAI Evrelemesine Göre

Evre 0: Hastanın herhangi bir semptomu olmadan kanda lenfosit sayısının yüksek olması

Evre 1: Kanda lenfosit sayısının yüksek olmasına ek lenf bezlerinde şişlik

Evre 2: Kanda lenfosit sayısının yüksek olmasına ek dalak veya karaciğerin büyümesi

Evre 3: Kanda lenfosit sayısının yüksek olmasına ek hemoglobinin 11 gr/dl’nin altında olması

Evre 4: Kanda lenfosit sayısının yüksek olmasına ek trombosit sayısının 100.000’ in altında olması

  • Evre 0’da 10 yıldan fazla yaşam beklenmektedir.
  • Evre 1’de ortalama 9 yıl yaşam beklenmektedir.
  • Evre 2’de ortalama 7 yıl yaşam beklenmektedir.
  • Evre 3-4‘te ise ortalama 1- 2 yıl yaşam beklenmektedir.

Yaşam beklentileri yayınlarda geçen ortalama yaşam değerleridir. Bahsedilen değerlerin üstünde bir yaşam süresi de olabilirken, beklenenin altında bir yaşam süresinin de olma ihtimali vardır.

BİNET Evrelemesine Göre

  • A: Hemoglobin değerinin 10 gr/dl’ den büyük olması, Trombosit sayısının 100.000’ in üstünde olması, tutulan bölge sayısının 3’ ten az olması
  • B: Hemoglobin değerinin 10 gr/dl’ den büyük olması, Trombosit sayısının 100.000’ in üstünde olması, tutulan bölge sayısının 3’ ten fazla olması
  • C: Hemoglobin değerinin 10 gr/dl’ den küçük olması, Trombosit sayısının 100.000’ in altında olması, tutulan bölge sayısının herhangi bir önemi yok.

Kronik Lenfositik Lösemide tedaviye başlamak için birtakım kriterler mevcuttur:

  • Hemoglobin sayısı 10 gr/dl’nin altına düştüyse,
  • Trombosit sayısı 100.000 milimetre küpün altına düştüyse,
  • Semptoma neden olan ciddi dalak büyümesi varsa,
  • Lenf bezinin boyu 10 cm’den fazla olursa
  • 2 aylık bir süre içerisinde kandaki lenfosit sayısında %50’den fazla bir artış olursa
  • 6 aylık bir sürede %10’dan fazla kilo kaybı, ciddi yorgunluk, enfeksiyon olmadan 2 haftadan uzun süren ateş olması, 1 aydan uzun süren ve sebebi enfeksiyon olmayan gece terlemesi

KLL hastalığının tedavisi kemoterapi ve hedef tedavisi olmak üzere 2’ye ayrılır. Kemoterapi tedavisi 3’lü ilaç kombinasyonu şeklindedir. Fludarabin, Siklofosfamid ve Rituximab isimli ilaçlarla tedaviye başlanır. Kemoterapi uzman onkolog veya hematolog eşliğinde verilirken, damar içi, ağızdan veya deri altı gibi uygulanma yöntemleri vardır.

Kullanılan ilaca göre uygulama yöntemi değişmektedir. Kemoterapi tedavisinin yan etkileri değişken olmakla beraber, en sık görülen yan etki saç dökülmesidir. Siklofosfamid ilacının en önemli yan etkisi kemik iliğinin fonksiyonunu bozmasıdır.

Aynı zamanda akciğerlerde kalıcı doku ölümüne sebep olabilir. Yorgunluk, enfeksiyona meyil, halsizlik, mide bulantısı gibi yan etkiler de görülebilir.

KLL’nin yeni tedavileri de mevcuttur. Bu tedavi rejimine hedef tedavisi adı verilir. Hedef tedavisinde kullanılan ilaçlara monoklonal ilaç ismi verilmektedir. Alemtuzumab, Ofatumumab, Obinutuzumab, İbrutinib, İdelalisib gibi ilaçlar 3’lü ilaç tedavisine ek veya alternatif olarak kullanılır.

Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) Tedavi Edilmezse

RAI evrelemesine göre, Evre 0, 1 ve 2’nin tedavisine gerek yoktur. Hastanın izlenmesi önerilmektedir. Fakat son evre kronik lenfositik lösemi hastalarının tedavi edilmesi gerekmektedir.

KLL bağışıklık sistemini zayıflattığı için, tedavi edilmemiş son evre hastalıkların ölümle sonuçlanma ihtimali bir hayli yüksektir.

KLL’nin tedavi edilmesine rağmen korkulan fakat bir o kadar da nadir görülen sonucu başka bir kansere dönüşmesidir. Bu dönüşüme Richter Sendromu adı verilir.

Kronik Lenfositik Lösemiye (KLL) Ne İyi Gelir?

Hastanın sigarayı bırakmasının veya tütün kullanımına son vermesinin, KLL hastalığını düzeltmesine dair herhangi bir kanıt olmamasına rağmen, bağışıklık sisteminin daha güçlü kalması için bu tarz alışkanlıkları bırakmak gerekmektedir.

KLL hastalığının önemli ve ciddi sonuçlarından bir tanesi depresyondur. Bu süreçte hastanın sosyal ilişkilerinin, aile ilişkilerinin ve buna benzer ruh durumunu etkileyen her türlü çevresel faktörün iyi yönetilmesi gerekmektedir. Araştırmalar göstermiştir ki, KLL hastalarında depresyon tedavisi oldukça faydalıdır.

Kronik Lenfositik Lösemiye (KLL) Ne İyi Gelmez?

KLL hastalarının en çok dikkat etmeleri gereken durum enfeksiyondur.

KLL tanısı alındıktan sonra bağışıklık sistemi çöktüğünden dolayı, hastaların enfeksiyon kapmamaları gerekmektedir. Hastalara temastan uzak, temiz olduğu bilinen ortamlarda bulunmaları tavsiye edilir.

Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) İlaçları

KLL tedavisinde üçlü kemoterapi ilaçları kullanılır. Fludarabin, Siklofosfamid ve Rituksimab, üçlü tedavinin ilaçlarıdır.

Ayrıca son zamanlarda hedefe yönelik tedaviler ön plana çıkmıştır. Alemtuzumab, Ofatumumab, Obinutuzumab, İbrutinib, İdelalisib gibi ilaçlar 3’lü ilaç tedavisine ek veya alternatif olarak kullanılır.

Alemtuzumab, lenfositleri saran ve şeker yapısında olan CD 52’ye bağlanarak etki gösterir. Yapılan araştırmalar sadece KLL’de değil, Multiple Skleroz (MS) hastalığının tedavisinde de kullanılabilen bir ilaç olduğunu göstermiştir.

Ofatumumab, B lenfositlerinde bulunan CD 20’ye bağlanarak etki gösterir. Bu ilacı kullanmadan önce, hastadan hepatit B için kan tahlili istenmelidir.

Obinutuzumabın etki mekanizması ofatumumaba oldukça benzer. Obinutuzumab ilacı da CD 20’ye bağlanır. Bu ilacı da kullanmadan önce mutlaka hepatit B değerlerine bakılması gerekmektedir.

İbrutinib ise B lenfositleri ile ilişkili enzim olan breton kinazı inaktif hale getirir. Kan sulandırıcı ilaçlarla kullanımı önerilmemektedir.

Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) Ameliyatı

KLL hastalığına spesifik bir ameliyat yoktur.

KLL’nin önemli sonuçlarından bir tanesi olan dalak büyümesi durumlarında, eğer ki dalak oldukça fazla büyümüşse ve ciddi sorunlara yol açıyorsa dalak alınması operasyonu ilgili hekimlerce yapılabilir.

Hamilelikte Kronik Lenfositik Lösemi (KLL)

KLL batı toplumlarında en sık görülen lösemi olmasına rağmen, gebelikte KLL oldukça nadirdir ve bu konuda oldukça az sayıda yayın bulunmaktadır. Oldukça az olmasından dolayı, teşhis, hastalığın yönetimi gibi konularda önemli ölçüde gözlemler yapmak bir hayli zordur.

Hamilelik sırasında KLL teşhisi konulduğunda veya teşhis konulduktan sonra KLL tanısı alınması gibi durumlarda, birçok sorun ortaya çıkar.

Hastalığın evresinden bağımsız, gebeye ve ailesine, tedaviler, doğacak bebeğe zararları, annenin kendisine zararları vb. gibi konularda kesinlikle bilgi verilmelidir.

Üçlü ilaç tedavisi içerisinde yer alan Rituximab ilacının kategorisi C’dir. C kategorisi, risk ardı göz edilemez anlamına gelmektedir. Dolayısıyla gebelik döneminde bu ilacın kullanılması önerilmez. Aynı zamanda etkisi 1 yıl süreceği için, son rituximab dozunu almış hastaların, 1 yıl içinde gebe kalmaması gerekmektedir.

Çocuklarda Kronik Lenfositik Lösemi (KLL)

Lösemiler, çocukluk döneminin en sık görülen kötü huylu kanserleridir. Çocukluk çağında görülen lösemilerin %97’sini Akut Lösemiler oluşturur. Kronik lösemiler oldukça nadirdir.

İleri anne yaşı, annenin gebelik sürecinde kullandığı ilaçlar, kardeşinde lösemi olması, doğum kilosunun 4 kg’dan fazla olması, benzene maruziyet gibi durumlarda lösemi görülme ihtimali artar. Aynı zamanda yapılan araştırmalar göstermiştir ki, down sendromlu bireylerde de lösemi olma ihtimali artar.

Soluk vücut, ateşin yükselmesi, çabuk yorulma, nefes alıp verirken zorlanma, deride noktalarda halinde kanama alanları, ağrı hissi olmadan şişen lenf bezleri, kemik ve eklem ağrıları, kafa içi basıncın artmasına bağlı gelişen sorunlar vb. gibi durumlar çocukluk çağındaki lösemilerin habercileridir.

Bebeklerde Kronik Lenfositik Lösemi (KLL)

Çocuklarda olduğu gibi bebeklerde de KLL görülme ihtimali oldukça düşüktür.

Bu konuda çok az sayıda yayın olmasına rağmen, gebelikte kullanılan ilaçlar, bebeğin doğumda 4 kg’dan fazla doğması, down sendromu gibi durumların KLL ihtimalini arttırdığı görülmüştür.

Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) için Hangi Doktora Gidilir?

Kronik Lenfositik Lösemi hastalığında hastada;

  • Boyun bölgesinde birden çok lenf bezinin şişmesi,
  • Ani kilo kaybı,
  • Gece terlemelerinin olması veya artması gibi durumlar gözlemlenirse hiç beklenilmeden Hematoloji bölümüne mutlaka gidilmelidir.
Makaleyi faydalı buldun mu?
5
0
Makeleyi Paylaşın

KLL ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

KLL Hastaları Ne Kadar Yaşar?

KLL hastalarının yaşam süresindeki önemli faktörlerden bir tanesi hastalığın evrelemesidir. Evre 0’ da 10 yıldan fazla yaşam beklenirken, Evre 1 – 2’ de ortalama 8 yıl yaşam beklenir, Evre 3’te ise ortalama 2 yıl yaşam beklenir. 

Unutulmamalıdır ki, bu değerler ortalama değerlerdir, bu değerlerin üstünde de bir yaşam mevcut olabilirken, bu değerlerin altında da aynı şey mümkündür.

Dr. İbrahim Halil Falay