Kafatası Ameliyatı Nedir?

Kafatası ameliyatı, beyne ulaşılabilmesi amacıyla kafatası içerisinden bir tane kemik parçasının çıkarılması şeklindeki işlem için kullanılan isimdir

Kafatası ameliyatı, kraniotomi ameliyatı olarak adlandırılmaktadır. Kraniotomi ameliyatı ise beyne ulaşılabilmesi amacıyla kafatası içerisinden bir tane kemik parçasının çıkarılması şeklindeki işlem için kullanılan isimdir. Hastanın beynine ulaşılmasının ardından patolojiye bağlı olarak gerçekleştirilen pek çok işlem mevcuttur. İçerde gerçekleştirilen işlemler değişik olmasına karşın iyileşme periyodu, bu ameliyatın uygulandığı hasta bireylerde birbirine benzemektedir. Dışarıdan bir gözle bakıldığı zaman ise naylon, ipek ya da metal zımba dikişleri kullanılarak birleştirilmiş olan bir kesi görünmektedir.

Kraniotomi ameliyatı yapılmasını gerektiren durum, kraniosinostoz olarak adlandırılır. Kraniosinostoz ise şu şekilde açıklanır: Bebeklerde 5 tane kemikten meydana gelen kafatasının içerisinde bu kemiklerin bir veya daha çoğunun birleşme noktalarının olması gerekenden daha erken dönemde kapanmasıdır.

Birbirinden ayrı şekilde duran ve sütür ismi verilen oynamaz eklemler ile birbirine bağlanan kafatası içerisindeki kemikler, kraniosinostoz olması sebebiyle kapanıp kişinin beyninin gelişme göstermesini engeller. Söz konusu kraniosinostoz, bazı hastalarda ve hallerde kafa içerisinde olan basıncın yükselmesine de yol açmaktadır.

Doğumda rastlanan kafa şekil bozuklukları içerisinde yer alan kraniosinostoz, kişinin kafatası kemiklerinin normalden çok erken zamanda birleşmesi sonucu meydana gelir. Bu hastalık şekil bozukluğuna, zihinsel gelişim geriliğine ve fonksiyon kayıplarına yol açmaktadır. Bu durumların önüne geçmek amacıyla çok erken dönemde tedavi edilmesi gereklidir. Bebek, anne karnındayken herhangi bir müdahale yapılmamasına karşın doğumun ardından yapılan cerrahi ameliyatlar sayesinde hastalarda iyileşme sağlanabilmektedir.

Kraniosinostoz ve Kraniotomi Kafatası Ameliyatı Çeşitleri

Hastalarda farklı bölgelere göre kraniosinostoz çeşitleri görülebilmekte ve buna göre farklı kraniotomi ameliyatları da yapılabilmektedir. Bu noktada kraniosinostoz çeşitleri ve kraniotomi kafatası ameliyatı çeşitleri şu şekilde sıralanabilir:

Kraniotomi Ameliyatı Çeşitleri

Kraniosinostoz ameliyatları, genel olarak bebekler daha ilk senelerini doldurmadan uygulanmaktadır. Bu ameliyatlarda şekil bozuklukları düzeltilir. Bunun yanı sıra bazı hastalarda rastlanan kafa içi basıncı azaltılır; hastanın beyin gelişim seyri normale döndürülür; zihinsel sorunların oluşmasının engellenebilmesi açısından cerrahi yöntemlerden faydalanılır. Bu amaçlarla gerçekleştirilen kraniotomi ameliyatı çeşitleri ise iki farklı şekilde uygulanmaktadır:

  • Açık Kraniotomi Ameliyatı
  • Kapalı Kraniotomi Ameliyatı

Kraniosinostoz Çeşitleri/Tipleri

Kraniosinostoz tipleri, sütürlerin kapanmış olduğu bölgelere bağlı olarak çeşitlenir. Bu bölgelere göre ortaya çıkan kraniosinostoz çeşitleri şu şekilde sıralanır:

Sagital Sinostoz

Bu türü, kraniosinostoz çeşitleri içerisinde en fazla rastlanan tiptir. U sinostoz, hastada skafosefaliye sebep olmaktadır. Skafosefali ise ön kısımdan arka kısma doğru uzama gösteren bir kafa, çıkık şekilde bir alın ve kafadaki yan kemiklerde çıkıntı ile karakterizedir. Kafatasının orta kısmında ise köprü biçiminde bir çukur yer alır. Ön ile arka kafatası kemikleri de şekil olarak sivri bir durumda olur.  

Metopik Sinostoz

Üçgen kafa veya triganosefali şeklinde de bilinen bu sinostoz tipinde kafa yükseklik kısmı normale göre daha çoktur. Bebek hastalarda gözler arası bulunan mesafe az durumdayken alın ve kafa kısmı çok sivri bir şekle sahiptir.

Koronal Sinostoz

Koronal (kafatası kenarına ait) sütürün normalden erken kapanması sonucu meydana gelir. Bu sinostoz tipi, çift veya tek taraflı şekilde olabilir. Tek taraflı tipte koronal sinostoz türünde etkilenmiş olan taraf üzerinde yer alan göz ile kaş, öbür tarafa nazaran daha yüksekte bir şekilde durur. Aynı zamanda kulak ile burunda da bir kayma olur. Çift taraflı (yani brakisefali) vakalarında da kafa kısmı kenarlardan daha geniş olur v alın çıkıntılı durur. Kafa yükseklik durumu çoğalırken gözler ise birbirine gör daha uzaklaşmaktadır.  

Lambdoid Sinostoz

Bu sinostoz tipi, kraniosinostoz türleri içerisinde çok nadir şekilde görülmektedir. Ön ile arka kısımdan gözle görülebilen şekilde bir kafatası asimetrisi vardır. Sol veya sağa eğik durumdaki kafatası şekliyle karakterize olan bu kraniosinostoz türünde, etkilenmiş olan tarafın arka kısmında bir düzleşmeye rastlanmaktadır.

Kafatası Ameliyatı Ne Zaman Yapılır?

Kraniotomi kafatası ameliyatı gereken durumlar, yeni doğan bebek hastalarda kafa şekil bozukluğu sorunlarının oluşmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Bebeklerde meydana gelebilen bu kafa şekil bozuklukları, birçok sebebe bağlı bir şekilde gelişebilir. Doğum ardından hızlı bir şekilde büyüme gösteren kafatası içerisinde asimetrik bozukluk sorunları görülebilmektedir. Bu noktada bebek kraniosinostoz hastalarında kalıcı olabilen sağlık sorunlarına neden olabilecek bu tip şekil bozukluğu sorunlarının erken dönemde hem teşhis hem de tedavi edilmesi gerekir. Ancak bu şekilde kafatası kemiklerinin gelişimleri henüz tamamlanmamışken cerrahi müdahale edilme şansı yakalanmış olur.

Çok erken dönemde gerçekleştirilen ameliyatlar, daha ileriki dönemler içerisinde yeniden cerrahi ameliyatlara ihtiyaç olmasına yol açabilmektedir. Daha ileri yaşlardaki hastalarda ise cerrahi tekniklerle sağlanacak kazanımlarda azalma olmaktadır. Bu yüzden kraniosinostoz kafatası ameliyatı, genel olarak 3 ila 12 aylık dönem içerisinde yapılmaktadır.

Çocuklarda kraniosinostoz tanısının konulabilmesi, genellikle çocuk doktorunun gerek klinik muayenesiyle gerekse bilgisayarlı tomografi çekilmesiyle olabilir. Yaklaşık olarak 1000 ile 3000 kadar doğum içerisinde bu vaka, 1 tane görülür. Ancak erkeklerde görülme olasılığı ve sıklığı, daha çoktur. Sebebi tam bilinmemekle birlikte burada genetiğin etkisi söz konusudur. 

Kafatası Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Kafatası ameliyatı yapılışı ile ilgili olarak geleneksel (açık yöntem) kraniosinostoz ameliyatı adımları şu prosedürde takip edilir:

  • Geleneksel operasyon yöntemiyle kraniosinostoz tedavisinin yapılabilmesi amacıyla bir kulaktan diğer kulak kısmına doğru kafatası derisi kesilir.
  • Bu noktada kafatası kemiklerinin gerektiği gibi ortaya çıkarılabilmesi amacıyla yeni doğan bebeğin kafatası derisi önce hareket ettirilir ve sonra kafatası kemikleri ya kısmen ya da tamamen kaldırılır.
  • Ardından kullanılan malzemeler ile hastanın kafatasına tekrar bir biçim verilir. Sonrasında da yerine koyulur.
  • Bu şekilde geleneksel yöntemle (açık yöntemle) gerçekleştirilen kafatası ameliyatı, tipik şekilde 3-7 saat arasında tamamlanır. Ardından da hastanın 3-5 gün kadar hastanede kalması gerekir. 

Kraniotomi (Kafatası) Ameliyatı Yan Etkileri

Kraniotomi ameliyatı yan etkileri, yapılan operasyon sonrasında hastalarda görülebilecek komplikasyonlardır. Buna göre erken dönemde gerçekleştirilen kraniosinostoz ameliyatı sonrasında hastalarda gelişebilecek komplikasyon ve sorunlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Ameliyat sonrasında genel olarak yaygın ve geniş bir şişlik (ödem) sorunu meydana gelebilir. 
  • Ameliyat sonrası yan etkiler arasında hastada görülen rahatsızlık hisleri ve ağrı şikâyeti yer alır.
  • Geleneksel ameliyat yöntemiyle varılan sonuçlar, genel olarak çok etkili ve başarılı olsa da hastalarda operasyon sonrası bazen şu komplikasyonlar da meydana gelebilmektedir: Kan kaybı yaşanması, fazla ödem sorunu, kan nakil oranı. 
  • Ayrıca ameliyatın getirdiği bu tip sorunlar yüzünden daha uzun bir zaman hastanede yatış gerekli olabilir. 

Kafatası Ameliyatı Riskleri

Kafatası ameliyatı riskleri, her operasyonda olduğu gibi söz konusu olabilir. Bazı riskler mevcuttur. Bu noktada özellikle de daha gelişim süreçlerinin başlarındaki bebeklere yapılan cerrahi ameliyatlarda risk oranı yükselmektedir. Bu anlamda şu sorunların oluşma riski bulunur:

  • Kraniosinostoz ameliyatı riskleri içerisinde en önemlileri, kan kaybının ve anestezinin yol açtığı problemlerdir. 
  • Yara bölgesi üzerinde enfeksiyon görülmesi ve dikişlerde açılma olması gibi sorunlar, cerrahi sebebiyle oluşabilen risklerdir.
  • Buna karşın operasyonun kafatası üstünden gerçekleştirilmesi sayesinde hastanın beyin fonksiyonlarında herhangi bir problem görülmemektedir.
  • Bütün bu risklere karşın uzman hekimler tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda ciddi komplikasyon görülme riski, çok düşük orandadır. 

Kafatası Ameliyatı Sonrası

Kafatası ameliyatı sonrası süreçte hem iyileşme hem de hastaları ilgilendiren diğer konularda bilinmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilir:

  • Ameliyat sonrası iyileşme sürecinin hızı ve etkisi, pek çok etmene bağlıdır. Bu nedenle iyileşme için tam ve kesin bir zaman verilmesi zordur. Çünkü ameliyat sonrası iyileşme süreci şu faktörlere bağlıdır:
  1. Ameliyat öncesinde hastanın rahatsızlığının süresine ve şiddetine,
  2. Ameliyat öncesi süreçte hastanın nörolojik sorunu bulunup bulunmadığına,
  3. Hastanın beliyle alakalı başka bir sorunu olup olmadığına,
  4. Hastalığın ya da cerrahinin bir yan etkisi bulunup bulunmadığına,
  5. Hastanın yaşına,
  6. Hastanın tüm tıbbi durumlarına,
  7. Son olarak da ameliyat sonrası süreçte yapılan (radyoterapi gibi) başka tedavi yöntemlerine bağlı olarak iyileşme süreci değişmektedir. 
  • Ameliyat sonrasında hastaya yapılacak ilk muayene randevusu, 6.hafta itibariyle olur. 
  • Ameliyat sonrası diğer muayene tarihleri ise ilk muayenenin ardından 6.hafta ve bu süreden de 3 ay sonrası şeklinde devam eder.
  • Ameliyat sonrası ikinci 6.haftalık süreçte hasta artık biraz daha rahattır ve hem işine hem de diğer meşguliyetlerine geri dönme isteği başlamış olur.
  • Ameliyat sonrası 3.muayene tarihi olarak verilecek (ikinci altı haftadan sonraki) üç aylık süreçte, hasta işine geri dönebilir. Ancak işlerdeki yoğunluk durumu, hafiften daha ağıra doğru olacak biçimde ayarlanmalıdır. 
Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın

Kafatası Ameliyatı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Geleneksel kafatası ameliyatı kaç saat sürer?

Geleneksel kafatası ameliyatı, açık yöntemle yapılandır. Bu noktada kraniosinostoz operasyonu, açık yöntemle yapıldığında tipik olarak 3 ila 7 saat arasında tamamlanmaktadır. Hastanın durumuna göre değişen bu süre, sonrasında da hastaya göre değişir. Dolayısıyla hastanede yatış süresi genelde 3 ila 5 gün kadar olmakta; ancak bazı vakalarda daha uzun yatış gerekebilmektedir.

Dr. Hande Erölmez

Kafatası şekil bozukluğu tanısı nasıl konur?

Kafatası şekil bozukluğu olarak bilinen kraniosinostozun tedavi edilmesi, hem hastalığın türüne hem de altında yatan nedenlere bağlı olarak planlanır. Bu noktada kraniosinostoz teşhisi, yapılan kafa grafileri ve uygulanan (BT) 3D beyin tomografisi gibi tıbbi görüntüleme teknikleri sayesinde yapılabilir. Tanısı konulan kraniosinostoz ise doğum sonrasında tedavi edilir.

Dr. Hande Erölmez

Kraniosinostoz nedenleri nelerdir?

Kraniosinostoz nedenleri, çoğu vakada net ve belli değildir. Bununla beraber birtakım risk etmenlerinden bahsedilir. Bazı hastalarda kraniosinostoz nedenleri içerisinde genetik anomaliler yer alırken bazı hastalarda ise çevresel etmenler etkili olmaktadır. Hamilelik esnasında kullanılmış olan ilaçlar, anne beslenme alışkanlıkları, maternal tiroid rahatsızlığı (hamilelikte görülen bir tip tiroid hastalığı) veya bütün bu etmenlerin birleşimi, kişide kraniosinostoz oluşmasına sebep olabilir. Ayrıca bıngıldağın gerekenden erken dönemde kapanması ve olası D vitamini eksikliği gibi durumlarla da ilişkisi olduğu kabul edilmektedir.

Dr. Hande Erölmez

Ameliyat dikişleri nasıl alınır?

Ameliyat dikişleri için bazı hastalarda ipek ya da naylon dikiş kullanılırken bazı hastalarda ise metal zımbalar tercih edilmektedir. Bazı kişilerde ise metal zımbalar, dikiş şeklinde kullanılabilmektedir. Bu noktada eğer dikiş bulunuyorsa ameliyattan sonra 7.günde bu dikişler alınabilir. Eğer bu operasyon, aynı yerden yapılmış 2. bir operasyon ise o zaman dikişler, ameliyat sonrası 10.günde alınabilmektedir. Eğer hastaya dikişleri, metal zımbalar ile atılmışsa o zaman hastane ortamı içerisinde özel bir dikiş alıcı alet kullanılarak alınması gerekir.

Dr. Hande Erölmez