İç Kulak Hastalıkları

İç kulak hastalıkları; iç kulağın ve bu bölgede bulunan yapıların herhangi bir nedenle yada doğuştan hasar görmesi sonucu oluşan durumlardır. Çoğunlukla medikal tedavi ve cerrahi girişim uygulanmaktadır.

İç Kulak Hastalıkları Nedir?

İç kulak hastalıkları; iç kulağın ve bu bölgede bulunan yapıların herhangi bir nedenle yada doğuştan hasar görmesi sonucu oluşan durumlardır. İç kulak özellikle vücudun dengesinden sorumlu olan yarım daire kanalları, çekiç-örs-üzengi (malleus- incus- stapes) adlı kulak kemikçikleri, kulak kristalleri ve işitme siniri (vestibulocochlear sinir) adı verilen yapıları içerisinde barındırır.

Vücudun dengesinin korunması iç kulaktaki yarım daire kanalları ve ense kökünde bulunan beyincik (cerebellum) adlı organın kontrolü altındadır. Bu yapılardan herhangi birinin hasarlanması, kişide denge problemlerinin oluşmasına yol açacaktır.

İç kulak hastalıkları toplumda özellikle kadınları etkileyen hastalıklardandır. Bu hastalıklara özellikle menopoz sonrası kadınlarda çok sık rastlanılmaktadır.

İç Kulak Hastalıkları Belirtileri Nelerdir? 

İç kulak; bünyesinde pek çok damar ve sinir yapısının yanı sıra kendine özgü yarım daire kanalları, çekiç-örs-üzengi kemikleri, kulak kristalleri ve işitme- dengeden sorumlu vestibulocochlear siniri de barındırır. Bu yapılardan herhangi birinde meydana gelen bir problem; hastada çok ciddi semptomların oluşmasına neden olabilir. İç kulak hastalıkları belirtileri kendilerini en sık şu şekilde gösterebilir:

  • Baş Dönmesi: Baş dönmesi iç kulak hastalıklarına bağlı gelişen semptomların en başında gelir. İç kulakta bulunan yapıların çoğu dengeden sorumludur. Bu yapılardan herhangi birinde problem gelişirse baş dönmesi gelişmesi kaçınılmazdır.
  • İşitme Kaybı: İşitme kaybı; iç kulak hastalıklarında sık görülen bir diğer semptomdur. İç kulak içerisinde vestibulocochlear sinir adı verilen işitme ve dengeden sorumlu siniri barındırır. Bu sinirin herhangi bir şekilde zarar görmesi sonucu kişide işitme kaybı gelişebilir.
  • Kulak Ağrısı: Kulak bölgesi; özellikle de iç kulak bölgesi; damar ve sinir yapısı bakımından çok zengindir. Bu durum bu bölgede gelişecek hastalıklarda bu yapıların uyarılmasıyla ağrı oluşumuna yol açar.
  • Baş AğrısıBaş ağrısı; en az baş dönmesi kadar sık rastlanılan bir bir iç kulak yolu hastalığı semptomudur. İç kulaktaki yapıların kafada bulunan ve ağrı oluşumundan sorumlu olan yapılara yakın olması; bu hastalıkların baş ağrısı oluşturma nedenini açıklamaktadır.
  • Mide Bulantısı ve Kusma: İç kulak hastalıkları ve mide bulantısı birbiri ile   çok sık beraberlik gösteren hastalıklardır. Kişide iç kulağın hasarlanması, dengenin bozulması bu bölgedeki kusma merkezini uyarır ve bulantı-kusmayı tetikler.
  • Kulak Çınlaması: Kulak çınlaması; iç kulak hastalıklarında rastlanılan bir diğer semptomdur. İç kulak hastalıklarında sinir iletiminde problem olması; kişide kulak çınlaması oluşumuna yol açabilir.
  • Kulakta Akıntı ve Kaşıntıİç kulak hastalıkları bazen enfeksiyona da yol açabilir. Bu durumda hastada kulakta akıntı ve kaşıntı gözlemlenebilir. 

İç Kulak Hastalıkları Nedenleri Nelerdir?

İç kulak hastalıklarında; kişide semptomlara yol açan nedenlerin bilinmesi; bu semptomların en erken şekilde  ortadan kaldırılmasında oldukça önemlidir. Kişide iç kulak hastalıkları semptomlarına yol açan hastalıklar şöyle sıralanabilir:

  • Meinere Hastalığı: Meinere hastalığı; henüz nedeni açıklanamayan; iç kulak sıvısında ödemin artması sonucu işitme kaybı, baş dönmesi ve çınlamalarla kendini gösteren bir hastalıktır.
  • Otoskleroz: Otoskleroz; iç kulakta bulunan çekiç-örs-üzengi adlı kulak kemikçiklerinin kireçlenmesi sonucu; kişide meydana gelen işitme kaybı ile giden hastalıktır.
  • Vertigo HastalığıVertigo hastalığı; kişide; iç kulakta bulunan yarım daire kanallarının içindeki kulak kristallerinin düzensizce yer değiştirmesiyle oluşan bir hastalıktır. Bu kişilerde saniyeler süren baş dönmeleri gelişir ancak bu baş dönmelerine işitme kaybı eşlik etmez.
  • Enfeksiyöz Labirentit : İç kulakta bulunan yarım daire kanalları (labirentler) bazen enfeksiyon kapıp iltihaplanabilir. Bu durumda kişide enfeksiyöz labirentit denen hastalık oluşur. Enfeksiyöz labirentitte kişide kulak akıntısına ek olarak baş ağrısı ve baş dönmesi de eşlik edebilir.
  • Vestibüler NöritVestibüler nörit; işitme ve dengeden sorumlu vestibulocochlear sinirin virüs ile enfekte olması sonucu gelişen bir hastalıktır. Bu hastalık kişide işitme kaybı ve denge problemlerine yol açabilir.
  • MigrenMigren; beyin damarlarının genişlemesiyle karakterize kronik(uzun süreli) bir hastalıktır. Migren hastalığında; kişide iç kulak yapıları da etkilenebilir.
  • Akustik Nörinom: Akustik nörinom; işitme sinirinin beyinden çıktığı serebellopontin köşe adı verilen bölgede gelişen tümör yapısıdır. Bu tümör iyi huylu olmakla birlikte kişide işitme kaybı ve denge problemlerine yol açabilir.
  • Travmalar: İnsanlık tarihi boyunca var olan travmalar; iç kulak yolu hastalıklarının gelişmesinde de önemli rol oynamaktadır. Travmalar iç kulakta bulunan yapılara geçici yada kalıcı zarar vererek kişide semptomların oluşmasına neden olabilir.

İç Kulak Hastalıkları Teşhisi

İç kulak; ne yazık ki hekim tarafından muayene esnasında dışarıdan bakıldığında görülemeyecek kadar içte kalan bir yapıdır. Bu yüzden iç kulak hastalıklarının teşhisi de genellikle muayeneden çok görüntüleme yöntemlerine dayanır. İç kulak hastalıklarının teşhisinde en çok kullanılan yöntemler;

  • Anamnez: Anamnez; hastanın hastalığı hakkında var olan şikayetlerini, hastalığa bağlı geçirdiği olayları ve kullandığı ilaçları anlatması durumudur. İç kulak hastalıklarına sahip hastalar en sık; baş dönmesi, işitme kaybı, kulak ağrısı ve baş ağrısı gibi şikayetlerden yakınırlar. Anamnezde; hekim hastadan bu şikayetlerinin sıklığını, arttırıp azaltan etkenleri, herhangi bir kronik rahatsızlığı olup ilaç kullanımı olup olmadığını, herhangi bir cerrahi işlem geçirip geçirmediğini sorgular. Ardından fizik muayeneye geçer. 
  • Fizik Muayene (Otoskopik Muayene): Kulak burun boğaz hastalıklarının fizik muayenesi otoskopik muayene ile yapılır. Otoskopik muayenede hekim otoskop adı verilen cihazla hastanın dış kulak yolunu, kulak zarını ve kulak kemikçiklerinin durumunu değerlendirir. Otoskopik muayene iç kulak hastalıkları için pek fazla fikir vermez ancak hastada diğer hastalıkların ekarte edilmesinde oldukça önemli bir muayene yöntemidir. 
  • İşitme Testleri: İşitme testleri; işitme kaybından şikayet eden hastalarda uygulanan ve işitme kaybının tipi hakkında bilgi veren testlerdir. İşitme testinde hasta sesten yalıtılmış bir kabinin içerisine girer ve kuşağına bir kulaklık takar. Hekim kabinin dışından hastaya düşük frekanstan yüksek frekansa doğru sesler gönderir. Hastadan sesi duyduğu an söylemesi istenir. Bu sayede işitme kaybı derecelendirilmiş olur. 
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme(MR): Manyetik rezonans görüntüleme; manyetik alan kullanarak görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Bu görüntüleme yöntemi; özellikle yumuşak dokuların değerlendirilmesinde oldukça etkili bir yöntemdir. Bu yöntem sayesinde kişide iç kulak yapıları değerlendirilebilir, iç kulak hastalıklarına yol açan tümör nedenli oluşumlar saptanabilir. 
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Bilgisayarlı tomografi; X ışınları kullanılarak görüntü oluşturulan bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntem hastada kulak kemikçiklerinin, yarım daire kanallarının ve bu yapıların oturduğu temporal kemik adlı kafa kemiğinin değerlendirilmesinde oldukça önemli bir görüntüleme yöntemidir.  

İç Kulak Hastalıkları Tedavisi

İç kulak hastalıklarının tedavisi öncelikle hastada var olan semptomları düzeltmeyi ve hastayı eski konforlu haline gerin döndürmeyi amaçlamaktadır. İç kulak hastalıkları tedavisi semptomları durdurmaya ve oluşabilecek yeni semptomları önlemeye yönelik Medikal Tedavi uygulamalarını içerebilir. Eğer hastada semptomlara yol açan hastalık cerrahi yoldan düzeltilebiliniyorsa; bu durumda hastaya Cerrahi Girişim uygulanır.

İç Kulak Hastalıkları Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar?

İç kulak hastalıkları özellikle denge problemleri ile kendini gösterir. Bu kişiler tedavi altına alınmadığında denge problemlerine bağlı baş dönmesi, ayağın altından yerin kayması gibi semptomlardan yakınırlar. Bu kişiler zaten denge konusunda sorun yaşadıkları için; kaygan zeminlerden uzak durmalı, evlerinde kaygan halı kullanmamalı, ayakkabılarını kaymaz taban seçmelidirler. İç kulak hastalıklarına sahip kişilerde uyku kalitesi ile baş dönmesi arasında ters orantı vardır. Hastalar geceleri ne kadar kaliteli uyku uyurlarsa gün içinde o kadar az baş dönmesi geçirirler.

İç kulak hastalıklarına sahip kişiler aynı zamanda işitme kaybına da sahip olabilir. Bu durum kişilerde iletişim problemlerine neden olabilir, iş gücü kaybına yol açabilir.

İç kulak hastalıklarına sahip hastalar sürekli baş ağrısı ve kulak ağrısından yakınabilirler. Bu durum hastalarda yaşam kalitesini oldukça düşürür.

İç Kulak Hastalıklarının Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

İç kulak hastalıkları; hastalarda bazen hiçbir semptom göstermeyebilir; bazen de çok çeşitli semptomlara yol açıp yaşam kalitesini düşürebilir. İç kulak hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçların temel etki mekanizmaları hastada var olan semptomları azaltmak ve hastalığı olabildiğince önlemeye yöneliktir. İç kulak hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar şöyle sıralanabilir;

  • Ağrı Kesici (Non Steroid Anti İnflamatuar) İlaçlar: Ağrı kesici ilaçlar; hastada özellikle baş ağrısı yada kulak ağrısı gibi semptomların da eşlik ettiği iç kulak hastalıklarının tedavisinde ilk kullanılan ilaç çeşitleridir. İçerik olarak parasetamol, ibuprofen, naproksen, diklofenak gibi maddeleri barındıran bu ilaçlar; vücut tarafından üretilen ve kişide ağrı oluşumundan sorumlu prostoglandin adı verilen maddenin salgılanmasını azaltarak ağrının azaltılmasına etkilidir.
  • Antibiyotik İlaçlar: Bu ilaçlar özellikle enfeksiyon hastalığı ile giden(bir mikrop etkeni tarafından enfekte edilmiş olan) iç kulak hastalıklarının tedavisinde kullanılır. İçerik olarak amoksisilin, klavulanik asit, siprofloksasin, ofloksasin, moksifloksasin, ampisilin, sülbaktam gibi maddeleri içeren bu ilaçlar yan etki olarak kişide bulantı kusma, baş ağrısı yaratabilir. Bu semptomlar çok şiddetli olduğunda hasta hekime başvurmalıdır.
  • Antiemetik İlaçlar: Bu ilaçlar özellikle bulantı-kusmanın eşlik ettiği iç kulak hastalıklarında bulantı kusmayı azaltma yönünde etki gösteren ilaçlardır. İçerik olarak skopolamin,antihistaminik ilaçlar( difenhidramin, dimenhidrinat), metklopramid, domperidon gibi maddeleri içeren bu ilaçlar yan etki olarak uyuşma, karıncalanma, ağız kuruluğu, görme bulanıklığı ve kabızlık gibi semptomlara yol açabilir. Bu semptomlar hastayı rahatsız edecek düzeye ulaşırsa mutlaka hekime başvurulmalıdır.

İç Kulak Hastalıkları Ameliyatı

İç kulak hastalıkları hastada çok ciddi semptomlara yol açsa da; yalnızca bir kısmı cerrahi olarak tedavi altına alınır. Bunlar arasında cerrahi olarak en sık tedavi edilen hastalık otosklerozdur.

Otoskleroz özellikle yaşla birlikte kulak kemikçiklerinin kireçlenmesine bağlı olarak işitme kaybının yaşandığı bir hastalıktır. Hastaya cerrahi girişimde stapedektomi denen işlem uygulanır. Bu işlemle hastanın kulak zarına yapışan stapes adlı kulak kemikçiği çıkarılarak hastada var olan işitme kaybı en az seviyeye indirilir. Ameliyatı kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı gerçekleştirir. Hastanın genel durumuna göre ameliyat sonrası 1-2 hafta içerisinde toparlanma sağlanır.

Cerrahi olarak tedavi edilen bir diğer hastalık akustik nörinomdur. Bu tümör özellikle ense kökünde bulunan ve beyinciğe yakın olarak seyreden bir boşlukta (serebellopontin köşede) gelişen bir tümör türüdür. Bu hastalığın cerrahi tedavisinde tümör mümkün olan en uygun sınırlar içerisinde çıkarılmaya çalışılır. Ameliyatı beyin ve sinir cerrahisi uzmanı gerçekleştirir, ancak ameliyata kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı da girer. Hastanın genel durumuna göre tam şifa süresi 1-2 ayı bulabilmektedir.

İç Kulak Hastalıklarında Hangi Doktora Gidilir?

İç kulak hastalıkları ve bu hastalıkların tedavisi ile esas olarak ilgilenen bölüm Kulak Burun Boğaz Hastalıkları bölümüdür. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları hekimi hastayı şikayetlerine göre  muayene edip gerekli tetkikleri uygular. Bu şekilde hastanın hastalığına tanı koymuş olur.

İç kulak hastalığına sahip hastalar bazen çok şiddetli baş dönmesi, mide bulantısı, baş ağrısı, kulak ağrısı ve kulak akıntısı gibi şikayetlerle Acil Servise başvurabilir. Acil servis hekimi hastayı muayene edip gerekli tetkikleri uygular. Hastada iç kulak hastalıklarından herhangi birinin varlığını düşündüğünde hastayı kulak burun boğaz hastalıkları uzmanına sevk eder.

Eğer hastalar şiddetli baş dönmesi, işitme kaybı, işitmede azalma, kulak ağrısı, baş ağrısı, bulantı ve kusma, kulak çınlaması, kulak akıntısı gibi şikayetlerden yakınıyorsa vakit kaybetmeden bir kulak burun boğaz hastalıkları uzmanına muayene olmalı ve tedavi altına alınmalıdır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın