Hiperplazi

Hormonlar ve vücuttaki diğer uyaran maddelere yanıt olarak organlarda veya dokularda hücrelerin sayıca artması durumuna hiperplazi denir. Hiperplazi geçiren hücreler bölünebilme yeteneği olan hücrelerdir.

Hiperplazi Nedir?

Hormonlar ve vücuttaki diğer uyaran maddelere yanıt olarak organlarda veya dokularda hücrelerin sayıca artması durumuna hiperplazi denir. Hiperplazi geçiren hücreler bölünebilme yeteneği olan hücrelerdir.

Hiperplaziler fizyolojik veya patolojik olabilirler;

Fizyolojik Hiperplazile rvücutla ilgili normal ve doğal olarak gelişen durumlar sonucu hücrelerin sayıca artmasına verilen addır.

Patolojik hiperplaziler ise vücutta hastalık sonucu veya doğal gidişin aksine negatif sebeplere bağlı olarak ortaya çıkan hücrelerin sayıca artması durumudur.

Fizyolojik hiperplazilere örnek olarak, karaciğerin bir kısmının çıkarılması sonucu kalan karaciğer hücrelerinin çoğalarak karaciğeri yeniden tamamlaması örnek gösterilebilir. Patolojik hiperplaziyeise hormonlar ve hormon dışı uyaran faktörler sonucu oluşan endometrialhiperplazidediğimiz rahimde olan hiperplazi örnek gösterebilir.

Viral sebeplere bağlı olarak da hiperplaziler olabilir, buna örnek olarak siğil yapan papilloma virüs gösterilebilir.

Hiperplazi hücre tarafından kontrol altında olan sürekli hücrenin kendi sinyalleriyle desteklenmesi gereken bir süreçtir, eğer süreci destekleyen bu sinyaller durursa hücrelerin sayıca artış durumu tamamen ortadan kalkar.

Hiperplazileri kanserden ayıran özellik hücrenin kontrol mekanizmasının olmasıdır. Kanserli hücreler kendini kontrol edemezler ve normalden çok çok daha hızlı şekilde büyür ve bölünürler. Fakat hiperplazilerise hücrenin sinyalleri ile hücrenin yöneticisi olan çekirdekten dur komutunu alarak bölünmelerini durdurabilirler. Fakat hiperplazik hücrelerin çekirdekten gelen bu sinyalleri almada,okumada veya uygulamada bir sorun yaşaması durumundakanserli hücrelere dönüşebildikleri gözlemlenmiştir.

Hiperplaziler kanserli hücrelerin öncülleri olabilirler. Örnek olarak rahim ağzı hiperplazisi olan kadınlarda rahim ağzı kanserinin gelişme olasılığı artmıştır. 

Hiperplazi Çeşitleri Nelerdir? 

Fizyolojik hiperplazi: 3 başlık altında incelenebilir.

Hormonal Hiperplazi: 

Ergenlikte ve gebelikte meme bezinin hücrelerinin çoğalması

Gebelikte rahmin hiperplaziye uğraması (uterushiperplazisi)

Kompanzasyon hiperplazi: 

Bir doku veya organın hastalık sonucu veya cerrahi operasyon ile çıkartılması sonucu eksik kısmın tamamlanması olayı örnek gösterilebilir; bu mekanizmayı vücudumuzda en çok karaciğer kullanır. Ayrıca enfeksiyonlar sonucu vücudumuzda bulunan beyaz kan hücrelerini taşıyan lenf bezlerinin büyümesi ya da enfeksiyon sonucunda kemik iliğindeki normoblast adlı kan hücrelerinin hiperplazisi de kompanzatuarhiperplaziye örnek gösterilebilir.

Patolojik hiperplazi: 

Genellikle hormon veya büyüme faktörlerinin hücreleri aşırı uyarımı sonucu ortaya çıkar.

Menapozlu kadınlarda rahmin iç duvarında bulunan ve bebeğin tutunduğu yer olanendometriumdokusunun hiperplazisi

Papilloma virüs enfeksiyonu nedeniyle cinsel bölgelerde oluşan siğiller örnek gösterilebilir.

Hiperplazi Belirtileri Nelerdir? 

Hiperplazinin belirtileri hücrelerin sayıca artışı ve buna bağlı dokuda belirgin kabarıklık, ağırlıkta artış veya patolojik olarak testlerle (kadınlarda endometrial hiperplazinin tespiti için testler kullanılır.) hiperplazinin varlığının kanıtlanmasıdır.

Hiperplazi Nedenleri Nelerdir?

Hiperplazi yani hücrelerin sayıca artışı durumu birçok doku ve organda görülebilen bir durumdur ve çeşitli sebeplere bağlı olabilir. Örneğin;

  • Konjenital adrenal hiperplazi dediğimiz hastalık doğuştan gelen genetik bir hastalıktır ve sebebi enzim eksikliğine bağlıdır.
  • Endometrial hiperplazi yani kadınların rahimlerinin iç duvarının kalınlaşması ise hormonal fazlalığın sonucunda oluşan bir hiperplaziçeşitidir.

Hiperplazi yapan nedenlere başka örnekler de verilebilir;

  • Midenin foveola adlı bölgesinde görülen bir hiperplaziçeşitiolan foveolarhiperplazi ise safra sıvısının mideye reflüsü(safra sıvısının mideye doğru geri kaçışı) sonucu oluşan bir hiperplaziçeşitidir.
  • Enfeksiyonlara bağlı olarak  vücudumuzda bulunan lenf dokuları şişer, bademcik bu durumun en güzel örneğidir. Lenf dokularının şişmesi durumu da hiperplazi sebebiyle olur. Bazen hiperplazi miktarı o kadar fazla olur ki dışarıdan gözle görülebilir elle hissedilebilir hale gelir. Böyle durumlara ise tıptalenfoidhiperplazidenir.
  • Karaciğerde görülen fokalnodüler hiperplazinin ise karaciğeri besleyen arterlerdeki artışa ve artış sonucu fazla kanlanmaya bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir.
  • Timikhiperplazi: Timus bezinin hücrelerinin artışa uğraması durumuna ise timikhiperplazi denir. Timikhiperplazilergerçek timikhiperplazilerve lenfofolikülertimikhiperplaziler olarak ikialt tipe ayrılırlar. Gerçek timikhiperplazilerdebezin yapısı bozulmamıştır fakat bezin büyüklüğünde ve ağırlığında artış vardır.Bu durumla genellikle pnömoni gibi enfeksiyonlar,kortikosteroid tedavisi, radyasyon, kemoterapi,büyük/major cerrahiler veya yanıklar gibi stresten kaynaklı durumlarda görürüz. Gerçek timikhiperplazisinin diğer adı reboundhiperplazidir. Çocuklarda daha sık görülür.

Lenfofoliküler hiperplaziler ise timüs bezinin medulla denilen kısmında hiperplazinin gerçekleşmesi durumudur; gerçek hiperplazideki gibi bezde tamamen ve belirgin büyüme olmayabilir. SLE, Lupus ve Addison hastalığı gibi otoimmün bozukluklarla ilişkilidir.

  • İlaçların sebep olduğu formunagingivalfibromotozis adı verilen gingival hiperplazinin en çok görülen nedeni diş eti enfeksiyonudur. Gingival hiperplazi  tümörler, kistler, diş taşları, diş plaklarına bağlı olarak da oluşabilir.
  • Adenoid hiperplazi ise daha çok enfeksiyonlara bağlı ortaya çıkar çünkü adenoid dediğimiz geniz eti dokusu vücudun savunma sistemi elemanlarından olan lenf dokularının özelleşmiş halidir ve bakteri/virüslere karşı savunma sağlar.

Hiperplazi Teşhisi

Hiperplazinin birçok çeşidi vardır ve birçok çeşide hekim tarafından anamnez ve fizik muayene ile tanı konulur. Hastanın anamnezinde şikayetleri dinlenir, hekim tarafından kilit sorular sorulur ve kullandığı ilaçlar değerlendirilir bu yöntem ile tanıya yaklaşılmaya çalışılır; hiperplazi için ise bu duruma en iyi ve en kolay anlaşılabilir örnek gingivalhiperplazidir.

Hasta hekimine yahut diş hekimine anamnez esnasında diş köklerinde ağrı, diş etlerinde çekilme ve kanama tarifleyebilir ve hekim bu durumu göz önünde bulundurarakgingivalhiperplazi tanısı düşünebilir. Yine Fizik Muayene ile de tanı konulur. Bu duruma en güzel örnek ise kadın hastalıkları ve doğum kliniğinde rutin olarak yapılan ultrason muayenesi ile endometrium dokusunun (rahim zarının) milimetrik olarak ölçülmesi sonucu kalın bulunmasıyla hiperplazi tanısı konulmasıdır.

Fakat hiperplazinin kesin teşhisi daha çok biyopsi alınması ve biyopsinin patologlarca incelenmesi ile patoloji laboratuvarından gelecek rapor sonucunda kesinleştirilir. 

Hiperplazi Tedavisi

Konjenital Adrenal Hiperplazi için tedavi: 

1-Tıbbi tedavi yöntemi olan Hidrokortizon ve hidrokortizon benzeri steroid kullanımı

Not: Tuz kaybı olan KAH’lı (Konjenital Adrenal Hiperplazi) hastalarda ise fludrokortizon kullanılması daha uygundur.

2-Cerrahi tedavi planlanabilir fakat bu tedavi çeşiti sadece kız çocukları için kullanılan bir tedavidir. Ergenlik döneminden önce kız çocuklarının bu operasyonu geçirmesi gereklidir. 

Endometrial hiperplazi için tedavi:

Kadının yaşı, çocuk isteğinin olup olmaması ve hiperplazininçeşitininatipili olup olmaması tedavinin yönünü belirler.

1-Atipisiz EndometrialHiperplazili hastalarda kanserleşme riski düşük olduğundan tedavi genellikle ilaç tedavisi şeklindedir. En çok progesteron preparatları kullanılır. Son yıllarda progesteron içeren ve güvenilir bir tedavi yöntemi olan rahim içi araç kullanımı çok tercih edilen bir ilaç tedavisi protokolüdür.

2-İkinci tedavi yöntemi ise rahmin tamamen alınmasıdır. Bu tedavi yöntemi daha çok kötü huylu kanserlere dönüşebilecek(patoloji sonucu atipikhiperplazi çıkmış hastalar gibi) hastalarda önlem olarak yahut çocuk isteği olmayan ve/veya zaten çocuğu olan hastalarda tercih edilen bir yöntemdir.

Lenfoidhiper plaziler için tedavi:

Lenfoidhiperplazilergibi enfeksiyonlar sonucu oluşabilecek hastalıkların tedavisi ise Antibiyotik tedavisi, düzenli sıvı alımı, düzenli ve güzel beslenme, hayat kalitesini artıran her türlü aktivite/spordan geçiyor. 

Timus hiperplazisi tedavi:

Tedavi gerektirmeyen genellikle kendi kendine gerileyen bir hastalıktır fakat özel durumlarda VATS yöntemi adı verilen kapalı cerrahi bir ameliyatla bezin çıkartılıp patolojik incelemesi yapılmalıdır.

FokalNodüler HiperplaziTedavisi:

FNH'lı hastalar sadece takip edilirler. Çok şiddetli karın ağrıları varsa karaciğer tamamen çıkartılabilir.

Adenoid Hiperplazi Tedavisi: 

Adenoid hiperplaziye, adenoid iltihaplar da ekleniyorsa hem bademcik hem geniz eti ameliyatla alınır. Eğer geniz etinin büyümesi durumuna iltihapsız bademcik büyümesi de eşlik ediyorsa yalnızca geniz eti alınır, bademcikler ise radyo-frekans yöntemiyle küçültülür.

Sadece adenoidin hiperplazisi durumunda ise adenoid bez ameliyat ile alınır.

Hiperplazi Tedavi Edilmezse

KAH’lı hastalarda yeterli kortizol seviyesi yakalanamazsa veya ilaç dozu yeterli gelmezse kan şekeri düşüklüğü anlamına gelen hipoglisemi durumu oluşabilir. Hipoglisemi baş dönmesi, baygınlık, terleme gibi durumlardan tutun şuur kaybı, beyne pıhtı atması, hipoglisemi koması gibi hayati tehlikeye sebep olabilecek yan etkilerle karşımıza çıkabilir.

Ayrıca KAH’lı kız çocuklarında cerrahi tedavi yapılmazsa; ergenlikle birlikte regl kanamasının vücut dışına atılımı mümkün olmaz ve enfeksiyonlar başta olmak üzere birçok kötü duruma sebep olunur.

Bazı endometrialhiperplaziler ise tedavi edilmezlerse kanserli dokulara dönüşebilirler bu durum en istenmeyen ve hekimlerce en çok dikkat edilen konulardan biridir. Unutmayın, erken tanı erken müdahaleyi; erken müdahale ise hayatı kurtarır.

Hiperplazide Kullanılan İlaçları

Konjenital Adrenal Hiperplazi tedavisinde kortikosteroidler kullanılırlar;

  • Kortikosteroidler: Kortizon, prednizon, deksametazon gibi etken maddeler grubu olan kortikosteroidler böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormon olan kortizol hormonuna benzer steroid yapılı ilaçlardır. İlk geliştirilen ve en bilinen preparat kortizondur. Kortikosterodlerin çalışma mekanizmaları genellikle şu şekildedir:
  •  İnflamasyon (enfeksiyon) bölgesine kan hücrelerinden olan lökositlerin akışını baskılar.
  •  Lökositler, fibroblastlar ve endotel hücrelerinin fonksiyonunu negatif yönde etkiler.
  •  İnflamatuar karakterli olaylarda etkili olan humoral faktörleri baskılar.

 Atipisiz (kanserleşme riski daha az olan) endometrialhiperplazilerde tedavide progesteron ve türevleri kullanılır. Bunlar;

  • Progesteron: Yumurtalıkta, testiste ve böbreklerde, hamilelik boyunca yüksek oranda bulunan ve plasental dolaşımdaki kolesterolden sentezlenen bir hormondur.Tedaviiçin progesteron türevleri olarak adlandırılan ve bir çoğu sentetik olan ilaçlar kullanılır.

Sentetik Progesteronlara örnek olarak:

Hidroksi progesteron

Medroksi progesteron

Megestrol (teratojenik etkileri en az olan progesteron ilaçlarından biridir.)

Dimetisteron (testesteron türevidir.)

Gestoden/jestoden (en güçlüsüdür.)

Norgestimat

Dezogestrel (ovülasyonuinhibe edici etkisi vardır.)

Non-opioid  Ağrı Kesiciler 

• Ağrı kesici, yangı önleyici ve ateş düşürücü özellikleri vardır; bağımlılık ve uyuşukluk yapmazlar. Bu sebeple ağrı durumunda ilk tercih edilen ilaç grubudur. Ağrı kesici ilaçlara örnek olarak ;

• Asetil Salisilik Asit (Aspirin)

•Parasetamol (Asetaminofen)

•Salisilamid

•Sülfasalazin

Verilebilirken;

Steroid olmayan ağrı kesicilere örnek olarak:

•Diklofenak

•İbuprofen

•İndometazin

•Naproksen

Verilebilir.

Opioid Ağrı Kesiciler:

NOAK grubu ağrı kesicilere göre daha güçlü ağrı kesicilerdir. Merkezi Sinir Sistemi üzerine etki ederek ağrıyı keserler. Bağımlılık yapma ve suistimal edilme ihtimali yüksek olan ilaç grubu olduğu için çok şiddetli ağrı şikayeti olmayan hastalara reçete edilmez. Narkotik ağrı kesici ilaçlara   örnek olarak;

•Morfin

•Kodein

•Meperidin (dolantin)

•Fentanil

Verilebilir.

Lenfoidhiperplaziler, Adenoidhiperplaziler gibi enfeksiyonların eşlik ettiği durumlarda hekim tarafından uygun görülürse hastalara antibiyotik tedavisi başlanır: Bu antibiyotikler arasında en çok kullanılanlar:

•Beta laktam antibiyotiklerdir;

Azitromisin

Aminoglikozidler

Vankomisin

Linezolid

Seftriakson

Sefotaksim

Ampisilin / sülbaktam

Daptomisin

Gentamisin

İmipenem

Levofloksasin sayılabilir.

Hiperplazi Ameliyatı

Konjenital Adrenal Hiperplazilerde Cerrahi Tedavi: 

Kız çocukları yaklaşık bir yaş civarındayken uygulanan bir cerrahidir. Bu cerrahinin amacı hastalık sonucu vajinaları dış dünyaya kapalı şekilde doğmuş olan kız bebeklerin vajinalarının açılmasıdır. Bazen ilk operasyondatamamen açılma durumu mümkün olmaz ve bu hastalardatekrarcerrahi yapılması gerekebilir.KAH’lı kız çocuklarına yapılan bu cerrahi müdahale; ergenlik(puberte) ve cinsel ilişkinin başlangıcından önce uygulanmalıdır.

Timik Hiperplazi -Kapalı Yöntem (Tek Port Torakoskopi, VATS):

Tek port VATS da denilen ve kapalı bir ameliyat olan Tek Port Torakoskopi ameliyatındagöğüs yan tarafından (yan duvarından) yaklaşık 3cm’lik bir kesi yapılarakbir kamera yardımı ile timüs ve etraf yağlı dokular özel bir torba olan endobag içerisine alınarak dışarıya çıkartılır.Özel eğitim ve tecrübe ile yapılabilecek bir operasyondur. En az zararı olan cerrahi operasyondur. Hastalar hastane yaklaşık olarak 2 gecemüşade altında tutulurlar sonrasında taburcu edilerek 10 gün sonra kontrole çağırılırlar. Komplikasyon oranı çok düşük bir yöntemdir. Güvenilir bir yöntemdir ve kişinin sosyal yaşantısına dönmesi açık yapılan ameliyatlara göre çok daha kısadır.

Hamilelikte Hiperplazi

Hamilelik kuşkusuz bir kadının başına gelebilecek en güzel deneyimlerden biridir ve gebelik sürecesince anne adayının vücudunda bebeğinin de büyümesiyle pek çok değişiklik meydana gelir. Bunlardan bir tanesi bebeğin ana rahmine tutunmasıyla vücutta salınan hormonların artışına bağlı olarak meme dokusunun hiperplaziye uğramasıdır. Meme dokusu hiperplaziye uğrayarak kendini bebeği emzirebilecek olgunluğa getirmeyi hedefler ve süt oluşumu için gerekli olan hücrelerin artması ile de bu vazifeyi tamamlar. Bir diğer durum ise gebelikle beraber annenin uterusu sürekli olarak hem hiperplazi (hücrelerin sayıca artışı) hem hipertrofiye (hücrelerin hacimce artışı) uğrar; buradaki amaç ise anne karnındaki bebeğin aydan aya büyümesiyle daha fazla yer kaplayacağından dolayıana rahmini hem hacim hem de hücre sayısı olarak arttırarak bebeğe büyüyebileceği yer açabilmektir.

Kısacası hamilelikle hiperplazi fizyolojik-olağan bir durumdur ve hem annenin hem bebeğin vücudunun sağlıklı gelişmesi için gerekli bir durumdur.

Hiperplazi İçin Hangi Doktora Gidilmeli?

Hiperplazik durumlar genellikle hasta tarafından gözle görülür bir hale gelene kadar pek de fark edilebilen rahatsızlıklar değillerdir. Bu sebeple hastalara yılda 2 kez yani 6 ayda bir olmak üzere tam bir check-up yaptırmaları Dünya Sağlık Örgütü tarafından tavsiye ediliyor. Bu tam Check-up için erişkinler bir İç Hastalıkları (Dahiliye) uzmanına başvurabilirlerken, 18 yaş altı çocuklarımız için ise bir çocuk hastalıkları uzmanına danışmak yararlı olacaktır. Ayrıca Endometrialhiperplazi gibi kadın hastalıkları için Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanına; dişlerde, ağızda, boğazda yaşanan durumlar için ise bir Kulak Burun Boğaz uzmanına muayeneye gidilmesinde fayda vardır. Fakat her durumda ve her hastada, biyopsi yapılarak hiperplazi tanısı konulur ve biyopsileri inceleyerek tanı koyan hekim/teknisyen grubu ise patologlar ve patoloji teknisyenleridir.


Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın