Gebelikte miyom, rahim kas dokusundan kaynaklanan iyi huylu tümörlerin hamilelik sürecinde varlığıdır. Hamile kadınların yaklaşık %10’unda görülen bu durum, özellikle 35 yaş üstü gebeliklerde daha sık karşılaşılan bir sağlık sorunudur. Miyomların gebelik üzerindeki etkileri, boyutuna, sayısına ve rahimdeki konumuna bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Miyom Türleri ve Gebeliğe Etkileri
Miyomlar yerleşimlerine göre üç ana tipe ayrılır. Subseröz miyomlar rahmin dış yüzeyinde bulunur ve genellikle gebeliği doğrudan etkilemez. İntramural miyomlar rahim kas tabakası içinde gelişir, bebeğin büyümesini kısıtlayabilir veya erken doğum riskini artırabilir. Submüköz miyomlar ise rahim boşluğuna doğru büyür ve düşük, plasenta yerleşim anomalileri veya bebeğin ters pozisyonda durması gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Gebelikte Miyom Kaynaklı Riskler
Miyomu olan hamilelerde en sık karşılaşılan sorun ağrıdır. Gebeliğin ikinci trimesterinde miyomlar hızla büyüyebilir ve dejenerasyon adı verilen doku ölümüne bağlı şiddetli karın ağrısı ortaya çıkabilir. Diğer riskler arasında plasenta dekolmanı, erken membran rüptürü ve fetal büyüme kısıtlanması sayılabilir. Büyük miyomlar pelvik yapıyı daraltarak normal doğumu engelleyebilir.
Tanı ve İzlem Süreci
Gebelikte miyom tanısı genellikle rutin ultrason muayenelerinde konulur. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG), şüpheli durumlarda miyomun detaylı lokalizasyonunu belirlemek için kullanılır. Riskli gebeliklerde takip sıklığı artırılmalıdır. Miyom boyutundaki değişimler, bebeğin büyümesi ve plasental fonksiyonlar düzenli olarak izlenmelidir.
Tedavi Yaklaşımları
Gebelikte miyom tedavisi büyük ölçüde konservatif yöntemlere dayanır. Ağrı yönetimi için parasetamol gibi güvenli ağrı kesiciler kullanılır. Miyom dejenerasyonunda hastaneye yatış ve hidrasyon gerekebilir. Cerrahi müdahale sadece torsiyon (miyom sapının dönmesi) veya kontrol edilemeyen kanama gibi acil durumlarda düşünülür. Gebelikte miyomektomi (miyom çıkarılması) yüksek kanama riski nedeniyle çoğunlukla ertelenir.
Doğum Şekli ve Doğum Sonrası
Miyom varlığında doğum şekline karar verirken miyomun büyüklüğü ve yeri kritik önem taşır. Serviksi kapatan veya doğum kanalını tıkayan miyomlar sezaryen gerektirir. Sezaryen sırasında miyom çıkarılması genellikle önerilmez çünkü ciddi kanama riski taşır. Doğum sonrası dönemde miyomlar genellikle küçülür, ancak emzirme dönemi bitiminde yeniden değerlendirilmelidir.
Önleyici Tedbirler ve Gebelik Planlaması
Miyomu olan kadınlar gebelik öncesi mutlaka jinekolojik değerlendirmeden geçmelidir. Rahim boşluğuna baskı yapan submüköz miyomların gebelik öncesinde histeroskopik olarak çıkarılması önerilir. Gebelik boyunca düzenli kontroller, olası komplikasyonların erken tespiti açısından hayati önem taşır.