Evlilik Sorunları

Evlilik akdinin çeşitli sebeplerden dolayı zarar görme durumuna evlilik sorunları denmekte olup, kişiler; evlilik terapisti ve psikolog gibi uzmanlardan destek almalıdırlar.

Evlilik Sorunları Nedir?

Evlilik; iki insanın her koşulda birlikte olmaya söz vererek bu durumu resmiyete taşıdığı bir beraberliktir. Yeni bir aile olmak için atılan en önemli adımlardan yalnızca bir tanesidir. Bu ikili ilişkinin sağlıklı ve huzurlu bir şekilde sürdürülebilmesi için mutluluğun da olması oldukça önemlidir. Mutlu evliliğin yolu ise her şeyden önce sağlık ve huzurdan geçer ama aynı zamanda da aşağıda listelenmiş olan maddelerin varlığı gereklidir.

  • Çabalar söz konusudur. Her iki tarafın da ilişkisi için çaba sarf etmesi gerekmektedir, doğal bir şekilde ya da kendiliğinden elde edilme durumu yoktur.
  • Hoşgörü gereklidir. Herkesin hata yapacağı unutulmadan karşılıklı olarak anlayış içerisinde olunmalı ve bazı durumlarda görmezden gelmeyi bilmenin gerekliliği unutulmamalıdır.
  • Önemseme olmalıdır yani eşler birbirini önemsemelilerdir.
  • Özlem söz konusu olmalıdır.
  • Israrcı bir tavır izlenmemelidir. Eşlerden herhangi birisinin rahatsızlık duyacağı bir durum var ise bu konuda zorlama yapılmaması daha uygun olacaktır. Böylelikle karşılıklı olarak saygı çerçevesinde davranılmış olunacak ve sınırlar aşılmayacaktır.
  • Eşlerin ikisinin de onayı ve isteği ile cinsellik olmalıdır. Cinsellik, karşılıklı olarak paylaşımı gerektirir ve bu sebeple de evlilik için oldukça önemli bir noktadır. Herhangi bir şekli yoktur, aksine bireylerin birbirlerine karşı kendilerinin rahat hissettikleri her şekilde gerçekleşebilir.
  • Şiddet kesinlikle olmamalıdır. Psikolojik veya fiziksel açıdan eşlerin birbirlerine uyguladıkları şiddet, evliliğe telafisi mümkün olmayan çok ağır hasarlar verir.
  • Eşlik görevlerinin sürdürülmesi önemlidir. Yalnızca anne baba rol üstlenilmemeli, aynı zamanda birlikte geçirilecek baş başa zamanlar için de vakit ayırmanın öneminin farkına varılmalıdır.
  • Kıskanmanın sevgi göstergesi olmadığı unutulmamalıdır.
  • Dokunmak önemlidir. Böylelikle karşılıklı olarak bedensel iletişimde kalınacak ve oluşturulan güven sağlama alınıp desteklenecektir.
  • Eşler arasında karşılıklı güven olmalıdır.
  • Sorgulayıcı bir tavır içerisine girilmemelidir, zedeleyicidir.
  • Eşlerin kendilerinden ödün vermeden fedakarlık yapmaları gereklidir çünkü karşılıklı fedakarlık ilişkinin temelinde vardır.
  • İletişim önemlidir. Amacı veya içeriği çok da mühim değildir ama bazen gün içerisinde telefon veya kısa bir mesaj ile nasıl olduğunu sormak bile yeterli olacaktır.
  • Kendiniz gibi olmak, yani başka bir kalıba bürünmemek önemlidir. Eşlerin kendilerinin birbirleri yanında rahat hissetmeleri ve göründükleri gibi olmaları gereklidir.
  • Karşılıklı övgüler ve iltifatlar gereklidir. Bu şekilde motive edici bir şekilde değerlilik ve yeterlilik hissi sağlanır.
  • İş bölümü yapılmalıdır. Basmakalıp olarak nitelendirilen ve görülen işler, evdeki kişilerin yoğunluk ya da yetenek durumlarına göre değişiklik içerisine girebilmelidir.
  • Özel günler unutulmamalıdır. Şartlar dahilinde ise kutlamalar ile unutulmadığı da karşı tarafa hissettirilmelidir.
  • Ailece geçirilecek zamanlara yönelik sosyal ve kültürel aktiviteler eşler arasında birlikte planlanmalı, bu işin sorumluluğu taraflardan yalnızca bir tanesine verilmemelidir.
  • Üstünlük söz konusu olmamalıdır. Eşler eşittir ve de öyle kalmalılardır.
  • Affedicilik önemlidir. İyi niyet suiistimal edilmediği taktirde, gereklilik olduğunda eşler birbirinden özür dilemeyi bilmeli ve gönül almalıdır. Çünkü özür dilemeyi bilmek ya da af dileyerek hatayı kabullenmek oldukça önemli noktalardan birisidir.
  • Kişinin cinsiyeti gereği sahip olduğu özelliklerine saygı duyulmalıdır.
  • Herhangi bir sorun ile karşılaşıldığında, o sorun daha sonra tartışmak üzere rafa kaldırılmamalıdır. İlk uygun anda konuşulmalı, değerlendirilmeli ve çözümlenerek ortadan kaldırılmalıdır. Böylelikle karşılıklı olarak öfke ve kırgınlık oluşumu önlenmiş olacaktır.
  • Karşılıklı olarak sınırlar aşılmamalıdır, genel olarak mümkün olduğunca anlayışlı olunmalıdır.
  • Bakışlar büyük önem taşır. Sevgi dolu olmanın ilk göstergelerinden birisidir.

Evlilik Sorunları

  1. “Aşk” kelimesinin eşler arasındaki anlam farkı

Evlenmek üzere olan kişilerde “aşk” sözcüğünün kelime anlamı üzerinde durulması hali çok az görülen bir durumdur. Eşler arasında farklı anlamlar barındırabilecek nitelikte olan bu sözcük, evlilikte de sorunların temelini oluşturabilir niteliktedir. Çünkü bazı evli insanların hayatında bu kavrama yer bile yoktur. Aşk olmadan yapılan evlilikler mantık çerçevesinde yürütülse de çok uzun soluklu olmaları ya da gerçek bir evlilik niteliğinde olmaları oldukça zordur.

  1. İhanet

Evlilik sürecinde sadakatsiz olma durumu ile birlikte baş gösteren ya da baş gösterdiği düşünülen ihanet hali, eşler arasında güven eksikliğinin temel göstergesi niteliğindedir. Özgüven ve özsaygı problemi olan, eşi tarafından sevilmediğini düşünen karı ya da koca, kendisinin sevilebilir ya da beğenilebilir birisi olduğunu kendisine, eşine ve diğer insanlara kanıtlayabilmek için üçüncü şahıslarla evliliğine zarar verebilecek ilişkilerde bulunabilir.

  1. Cinsel birleşme ile ilgili sorunlar ve cinsel uyumsuzluk

Gerçek aşk içerisinde sağlıklı ve karşılıklı olarak istenen bir cinsel birleşmeyi yani seksi de gerektirir. Evlilikte yaşanan cinsel uyuşmazlıklar ya da cinsel problemler, sorunların da kaynağı niteliğinde olabilir.

  1. Cinsel rollerin doğru bir şekilde yerleşmemiş olması

Her toplumun kültürünün eşler arasında kadına veya erkeğe yüklediği evlilik rolleri farklıdır. Bu sebeple cinsel rolleri de farklıdır. Kadın ve erkeğin bedenlerindeki farklı cinsel yapı unutulmamalıdır. Bu algı bireylerde çocuk yaştan itibaren oluşmaya başlar. Fakat yaşanılan ya da içerisinde yetişilen toplumların ve kültürlerin farklı oluşu, eşler arasında cinsel rollerin de doğru bir şekilde yerleşmesine olumsuz bir zemin hazırlar nitelikte olabilir.

  1. Kişilik problemleri

Aşırı kıskançlık, alkol bağımlılığı, kumar alışkanlığı, aşırı sinirlilik hali ve azarlama gibi durumlar evliliğin zarar görmesine neden olan durumlardır. Bu durumlar bazı kişilerde evlilik öncesi zamanlarda yokken, evlilik sonrası zamanlarda görülmeye başlar ve tamir edilemeyecek nitelikte sorunlara yol açabilir. Böylesi bir şey ile karşı karşıya kalındığında nedeni iyi bir şekilde tespit edilmeli ve eşlerden diğerinin bu durum ile doğrudan ilgisinin olup olmadığı irdelenerek çözüm yolu aranmalıdır.

  1. İletişim kuramama sorunu

Evlilik sorunlarının temel sebeplerinden birisi de iletişimsizliktir. Evlilik sürecinde eşlerin birbirilerine karşı olan duygularını ve düşüncelerini iletim tarzı oldukça önemlidir. Yanlış bir şekilde, uygun olmayan bir iletişim şekli ile karşı tarafa iletilen duygu ve düşünceler, sorunların da temelinde olabilir niteliktedir. Bu durum büyük çatışmalara, kırılmalara hatta boşanmalara bile sebebiyet verebilir.

  1. Empati kuramama sorunu

Empati, kelime anlamı ile değerlendirilecek olursa kendini karşıdaki kişinin yerine koyarak onun hissettiklerini anlamaktır. Bu sebeple evlilik müessesesinde empatinin yeri oldukça önemlidir. Eşler kendilerini birbirlerinin yerine koyarak yani empati kurarak evliliklerine değer verebilir ve böylelikle de onu güzel bir noktada tutabilirler. Karşılıklı anlayışın temelini oluşturacağı, güven kaynağı niteliğinde olduğu ve de bir gereklilik olduğu kesinlikle unutulmamalıdır.

  1. Davranışlarda açıklık ve dürüstlük eksikliği

Eşlerin birbirlerine karşı olan tutum ve tavırlarında oldukça açık, bir şey gizlemeden ve dürüst davranmaları gerekmektedir. Örneğin herhangi bir konu ile ilgili bir sorun var ise, bu sorun üstü kapatılmadan sıcağı sıcağına konuşulmalı ve çözülerek ortadan kaldırılmalıdır. Aksi taktirde daha da büyüyecek ve çözülemez hale gelecektir.

  1. Sorumluluklardan kaçma

Evlilik içerisinde taraflardan bir tanesi ailenin sorumluluğunu almak için gerekli olan olgunluk ve özgüven seviyesine erişmemiş olabilir. Bu sebeple sorumluluklardan kaçar ve aile içi geçimsizliklere sebebiyet verir.

  1. Farklılıkların varlığı

Eşler arasında dini inançlar ya da toplumsal değer yargıları farklılık gösterebilir. Bu durumların varlığı halinde, evlilik öncesi dönemde konuşularak sorun olmaktan çıkartılması gerekmektedir. Böylelikle evlilik esnasında herhangi bir sorun yaşanmasının önüne geçilmiş olacaktır.

  1. Kültür seviyelerinin farklılığı

Evlilik müessesesi iki farklı birey arasında kurulan bir kurumdur. Bu bireyler farklı ortamlarda, farklı şehirlerde, farklı ülkelerde ve dolayısıyla da farklı kültürlerde yetişmiş olabilirler. Bu sebeple eşler arasında kültür seviyelerinin farklı olması söz konusu olabilir.

  1. İş kaynaklı sebepler

Eşlerden bir tanesi işi ve işinin gereklilikleri sebebiyle ailesine yeterince vakit ayıramıyor ya da işinde istediği başarıyı elde edemediği için mutsuzluk yaşıyor olabilir. Bu durumda karşılıklı olarak anlayış içerisine girilmeli ve bunun da altından birlikte kalkılmalıdır.

  1. Maddi sebepler, aile ekonomisi problemi

Ekonomik şartların yetersizliği eşleri evlilik sürecinde en çok yoran şeylerdendir. Çünkü evlilik yaşantısında para önemli bir noktadadır. Çeşitli sebeplerden kaynaklı olabilecek bu durum anlayışlı ve düzgün bir şekilde kotarılmazsa evlilikte büyük çatlamalara neden olabilir.

  1. Çocuk yetiştirmede görüş ayrılıkları

Eşler arasında çocuk yetiştirme ile ilgili görüş ayrılıkları da önemli noktalardan birisidir. Taraflardan bir tanesine doğru gelen bir şey, diğeri için yanlış olabilir. Bu sebeple de çatışmaların yaşanması muhtemeldir.

  1. Aile bağları, aileye düşkünlük ve aile müdahalesi

Eşler arasındaki en büyük sorunlardan bir tanesidir. Taraflardan bir tanesinin ya da her ikisinin de kendi ailelerine aşırı düşkün olmaları durumu sorunlara sebebiyet verecektir. Bu sebeple karşılıklı anlayış içerisinde olunurken aynı zamanda da yeni bir yuvanız olduğu unutulmamalıdır. Dışarıdan kendi yuvanıza yapılacak olan her türlü müdahale, olumsuzluk yaşamanıza sebep olabilir.

  1. Beklentiler

Evlilik sürecindeki beklentilerin gerçekleştirilebilir nitelikte olması gerekmektedir. Çok yüksek beklentiler içerisinde olmak, kişileri yoracağı gibi aynı zamanda mutsuz da olmalarına neden olacaktır. Bu mutsuzluk da sorunları ardı sıra getirecektir.

  1. Kurallar, netleşmemiş kurallar ve belirlenme şekli

Evlilik içerisinde mutlaka belirlenmiş ve eşler tarafından birlikte koyulmuş kurallar olması gerekmektedir. Bu kuralların çerçevesi net bir şekilde belirlenmeli ve de taraflar tarafından mutlaka onaylanmalıdır. Aksi taktirde, belirlenmemiş kuralların varlığı ile birlikte uyumsuzluk sorunları da ortaya çıkacaktır.

Doğum Sonrası Evlilik Sorunları

Evli çiftlerde, özellikle ilk bebeğe sahip olunan doğum sonrası sorunları yaygın bir şekilde görülmektedir. Birçok kişi evlendikten sonra farklı farklı zamanlar içerisinde bebek sahibi olmak ister. Fakat doğru zamanı yakalamak buradaki en önemli noktalardandır. Çünkü bu süreç hem psikolojik açıdan hem de maddi açıdan hazırlıklar yapılmasını gerektiren bir süreç olacaktır.

Bu süreç içerisinde;

  • Sürekli olarak gidilmesi gereken doktor randevuları
  • Bebeğe ait olarak kullanılacak alanın, odanın eşyalarının alınması ve hazırlanması
  • Bebeğe ait olan kıyafetlerin alınması ve hazırlanması
  • “Hoş geldin partisi, “Baby shower partisi”, “Cinsiyeti söyleme partisi” gibi son dönemlerde oldukça revaçta olan partilerin hazırlanması, yapılması ve hatta yapılıp yapılmayacağı gibi şeyler ve bunlara ek olarak da anne adayında görülmesi muhtemel olan;
  • Bulantılar
  • Kusmalar
  • Halsizlikler
  • El şişkinlikleri, ayak şişkinlikleri gibi şişkinlikler
  • Baş ağrıları
  • Bedensel – fiziksel değişiklikler vesaire durumları ile karşı karşıya kalınacaktır.

Bu süreç herkes için keyifli geçerken aynı zamanda da bir anda dezavantajlarıyla evli çifti, taze anne baba adaylarını gerebilir. Bununla birlikte sorunlar da çığ gibi büyüyerek devam edecektir.

Çekirdek aileye yeni katılan bir bebeğe alışma süreci hem anne için hem de baba için çok da kolay olmayabilir. Özellikle yeni annenin eğer daha önceden çalışıyorsa artık bir süreliğine de olsa işe gitmeyecek oluşu, evdeki sorumluluklarına anneliğin sorumluluğunun da eklenmesi gibi durumlar ile karşılaşılacaktır. Aynı zamanda “mükemmel” olma hisleriyle hareket eden anne, her şeyi tek başına halletme ve her şeye tek başına yetebilme isteği içerisine girerse; mutsuzluk kaçınılmaz hale gelir. Çünkü kendisine ayıracak zamanı kalmayacak, bazen duş bile alamayacak ve bu durumlar da doğal olarak mutsuzluğa yol açacaktır.

Yine bu süreç içerisinde evdeki sorumlulukların ya da görev paylaşımlarının değişmesi söz konusu olabilir. Anne ve babanın farklı farklı yükümlülükleri olacağı için, bu değişikliğin olması da oldukça muhtemel bir durumdur. Yeni doğan bebeği ziyaret etmek isteyecek olan diğer aile bireyleri, buna bağlı olarak evin sürekli olarak temiz ve düzenli tutulmasının gerekliliği, misafirlere karşı misafirperver bir tutum sergilenmesi ve bebeğin yeni doğan bakımı ile ilgilenilmesi gibi durumlar da peş peşe seyredecektir. Bunlar da çiftler arasında sorunlara yol açabilir.

Aynı zamanda bebeğin henüz oluşmamış uyku düzenine bağlı olarak annenin de uyku problemleri yaşaması ve hatta babanın da doğal olarak bu sürece dahil olması da karşılaşılan durumlar arasındadır. Yeni doğan bebekler annelerine bağlı bir şekilde yaşamlarını idame ettirdikleri için, bu süreç baba için zor geçebilir. Kendisini yalnız, dışlanmış ve hatta sevilmiyormuş gibi hissedebilir. Bu sebeple bu süreçte eşlerin birbirine doğru bir şekilde destek olması en önemli noktayı oluşturur.

Erkeğin yani babanın bu hislerine ek olarak karşılaşacağı bir durum daha vardır, cinsellik. Doğum sonrası dönemde annenin “lohusa” olarak tabir edilen dönem içerisinde olması ve yaklaşık 6 hafta yani 40 gün süre ile kanama yaşayacaktır. Bu dönem içerisinde kadının rahim kısmı toparlanmaya girecek ve doğumun izlerini yok edecektir. Cinsel birleşmenin bu süreç içerisinde gerçekleşmesi rahmin toparlanmasını da geciktirecektir ve bu sebeple de önerilmez. Aynı zamanda lohusalık dönemi sonrasında kadında cinsel isteksizlik söz konusu olabilir. Bunun hamilelik sürecinde kilo alınmış olması, bebekle birlikte uyku düzeninin sağlanamıyor oluşu, emzirme, emzirmeyle birlikte hormon seviyelerinde değişikliğin meydana gelmesi ve buna bağlı olarak da vajinada kuruluğa sebep olabilmesi gibi basit ve geçici nedenleri vardır. Erkek için zor bir dönem olsa da karşılıklı anlayış içerisinde kısa sürede atlatılabilecek bir süreçtir.

Evlilikte Yapılan Hatalar

Evlilik sürecinde hem kadın hem de erkek cinsiyet ayırt etmeksizin hatalar içerisine girebilir.

Yaygın görülen hatalar;

  • Geçmiş zamanlarda yapılan hatalar vesaire ile ilgili olarak sürekli bir şekilde söylenmek
  • Bir şeyi birden fazla kez tekrar etmek
  • Eşine olan ilgisini açıkça ifade edememek
  • Eşine olan sevgisini dile getirememek
  • Suçlayıcı bir konuşma tarzı benimsemiş olmak
  • Üçüncü kişilerin yanında partnerlerini küçük düşürücü bir şekilde eleştirmek
  • Üçüncü kişilerin yanında partnerlerini değersizleştirmek ve başkaları ile kıyaslamak
  • Eşine olan duygularını belli edememek
  • Konuşamamak ve bu sebeple de iletişim kuramamak
  • Önemli olarak nitelendirilen günleri unutmak
  • Eleştiren bir konuşma tarzı benimsemek
  • Eşinin cinsel açıdan sık sık değersiz olduğunu dile getirmek
  • Empati kurmamak
  • Aşk odaklı değil seks odaklı olmak vesaire şeklinde sıralanabilir.

Mutlu Bir Evlilik için Neler Yapılmalıdır?

Evlilik müessesinin devamlılığının mutluluk ve huzur içerisinde sağlanabilmesi için;

  • Sürekli olarak iletişimde kalın, asla iletişimi kesmeyin. Çünkü yaşanan herhangi bir sorunda konuşulmaması durumu, olayın çözümlenme sürecini öteleyeceği için daha da kötüye götürecektir. Her koşulda saygı ile konuşun.
  • Sürprizler yapın. Maddi ya da manevi fark etmeksizin şartlar neye uygunsa sürprizler yapın ve ilişkinizi renkli hale getirin.
  • Dinlemeyi ihmal etmeyin. Karşınızdaki partnerinizin size söylediği şeyleri dinleyin ve dinlediğinizi de ona hissettirin. İyi bir dinleyici olmak oldukça önemlidir.
  • Kurduğunuz cümlelere dikkat edin. Yargılayıcı, küçük düşürücü, kırıcı, emreden veya suçlayıcı cümlelerden uzak durun.
  • Ön yargılarınızı bir kenara bırakın. Herhangi bir konuda fikir sahibi olmadan önce kendi kendinize bir yargı sistemi oluşturmayın. Önce dinleyin ve yargılamadan problemin çözümüne odaklanın.
  • Güvenin ve güvendiğinizi eşinize hissettirin.
  • Sevin. Sınırlar koymadan sevin ve bunu rahatça dile getirerek eşinize hissettirin.
  • Saygı gösterin. Çerçeveleriniz ve sınırlarınız olsun ve bunları da birlikte belirleyin.
  • Paylaşımcı olun. Evdeki işleri, sorumlulukları, derdi, sorunu, sevgiyi, mutluluğu yani kısacası her şeyi paylaşın.
  • Cinsel yaşantınıza önem verin. Düzenli bir cinsel hayat evliliğin temel taşları arasındadır. İhmal etmeyin.

Evlilik Sorunları Çözülür mü?

Evet, eşler birbirleri için yeterli zamanı ayırır ve uygun üslubu belirlerlerse bütün sorunların üstesinden gelmek de mümkündür. Çaba göstermek gereklidir. Evliliğin bir çocuk oyuncağı olmadığı unutulmamalı ve karşılıklı olarak belli normlar içerisinde hareket edilmelidir. Böylelikle sağlam temeller üzerine bir yuva kurulacak ve ortaya çıkması muhtemel olan sorunların önlenmesi ya da bir nebze de olsa azaltılması sağlanabilecektir.

Evlilik Sorunları Çözülemezse Ne Olur?

Evlilik sorunları çözülmezse ya da çözülemezse ortaya mutsuz bireyler çıkar ve bu mutsuz bireyler daha fazla bu süreç içerisinde bulunmak istemeyecekleri için boşanma durumu söz konusu hale gelecektir.

Boşanma, kadın ve erkek birey tarafından kurulan evlilik müessesesinin yasal yollarla sonlandırılması durumu olarak ifade edilebilir.

Genel olarak;

  • Geçimsizlik,
  • Mizaç uyuşmazlığı,
  • Şiddet,
  • Cinsel ihanet – aldatma,
  • Güvensizlik,
  • Sadakat eksikliği,
  • Alkol veya madde bağımlılığı,
  • Hakaret,
  • Evliliğin gereklerini yerine getirememek gibi çeşitli nedenlerden dolayı boşanmalar yaygın bir şekilde görülmektedir.
Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın