Eroin Bağımlılığı

Eroin bağımlılığı, bir defa kullanımı dahi bağımlılık gelişimine neden olabilecek önemli bir sorundur. Kişinin tedavi için istekli olması ve tüm zorlukların sonucunda bağımlılığın aşılacağına olan isteğinin ve inancının bitmemesi gerekmektedir.

Eroin Bağımlılığı Nedir?

Eroin; afyonun morfine, morfinin de diasetil morfin formuna dönüşmesi ile meydana gelen, sentetik, sedatif bir maddedir. Madde bağımlılıklarından opiyat madde bağımlılıkları içerisindedir. 

Eroin bağımlılığı, bir defa kullanımı dahi bağımlılık gelişimine neden olabilecek önemli bir sorundur. Diğer maddelere oranla tolerans gelişme hızı ve riski fazladır. 

Eroin bağımlılığı, gelişmiş ülkelerde daha fazla görülen durumlardan biridir. Eroin maddesi etkisini yaklaşık 6 saat kadar gösterebilmektedir. Kişide başlangıçta güzel hisler oluştursa da zamanla kullanılan doz güzel hislerin oluşumuna yeterli gelmez. Bu aşamada kişi dozu veya kullanım sıklığını arttırarak bağımlılık aşamasına gelmiş olur. Bağımlılık sonrasında da tolerans denilen ve vücudun eski doza yeterli yanıt verememesi ve bu nedenle dozun artışına gidilmesi aşamasına gelinir. 

Eroin Bağımlılığı Belirtileri

Eroin bağımlılığı kişide başlangıçta coşku, neşe, mutluluk gibi hisler uyandırırken tolerans gelişiminden sonra bu hislerin yerini kötü hisler alır. Kişide yorgunluk, yetersiz beslenme ve buna bağlı olarak kilo kaybı, dikkat eksikliği, sinirlilik, huzursuzluk, eroin bulmanın hayat gayesi olmasıyla toplum tarafından saygı kaybı, hijyen eksikliği, durgunluk, hareketlerde yavaşlama gibi çok çeşitli psikolojik ve fiziksel belirtiler görülür. 

Kişide kalp atış hızında artış, solunumsal şikayetler, aşırı terleme, titreme nöbetleri, bulantı- kusma, şiddetli baş ağrısı ve bedensel ağrılar görülebilecek başlıca fiziksel şikayetlerdendir. 

Kişide eroin bulamamanın 36-72 saati içerisinde yoksunluk sendromu gelişir. Yoksunluk sendromunda kişide; karşı konmaz şiddette eroin edinme ihtiyacı, yoğun bir huzursuzluk hali, yeterli uyuyamama, fazlasıyla sinirli olma durumu, sanrılar, vücutta geçmek bilmeyen ağrılar ve kalp atışında hızlanma gibi belirtiler görülür. 

Bu durumda kişide başlangıçta eroin kullanma zaman aralığı daha uzunken belli bir süre sonra bu aralık kısalmaya başlar. 

Kişide yoksunluk çekmeye bağlı bu belirtiler ilk günlerde fazlasıyla şiddetliyken yaklaşık 7-10 gün sonra yoksunluk sendromu belirtileri biter. 

Eroin genellikle damar yoluyla veya ağız- burun gibi solunum yollarıyla kullanılır. Damar yoluyla kullanımda çok kısa bir sürede etki ederken ağız yoluyla kullanımda daha uzun sürede etkisini gösterir. Buna karşın damar yolunda minimal bir yüksek doz eroin ölüm, koma gibi oldukça ciddi sorunlar oluştururken ağız veya burun yoluyla olan kullanımlarda bu doz aşımı tolere edilebilir. 

Eroin Bağımlılığı Nedenleri

Eroin bağımlılığı genellikle tek bir deneme ile başlar. Deneme aşamasından sonra bu süreci kişide belirli zamanlarda kullanma görülür. Kişi henüz maddenin bağımlısı değildir, fakat zaman zaman kullanma aşamasından sonra kişide madenin kullanımı alışkanlık haline gelebilir. Bundan sonra kişi eroini düzenli olarak kullanmaya başlar. Eroin kullanımının düzenli hale gelmesi, uzun süre eroin kullanmadan duramaması ve kişinin sosyal yaşamı ile bireysel yaşamına zarar verici hale gelip eroin bulmak için gün içerisinde ruhsal ve fiziksel olarak efor sarf edip maddi zorlanmalar yaşamasıyla bağımlılık sürecine girmiş olur. Genel olarak uyuşturucu maddelerde bağımlılığın nedeni psikoloji, sosyolojik veya çevresel olmak üzere pek çok nedene bağlıdır. 

Bunlardan bahsedecek olursak;

  • Psikolojik Nedenler: kişide herhangi bir maddeye bağımlılığın sık nedenlerinden biri kendini psikolojik olarak iyilik hali içerisinde görmemesidir. Özellikle depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu, kişilik bozukluklarının çoğu kişide madde kullanımına neden olabilmektedir. 
  • Sosyolojik Nedenler: sosyolojik nedenlerin alt yapısını kişideki sorunlardan kaçmaya yönelik karakter özelliklerinin baskın olması oluşturur. Özellikle ekonomik, kültürel, toplumsal koşullar da buna etki etmektedir. 
  • Çevresel Nedenler: kişinin arkadaş çevresi, toplumdaki konumu da kişiyi madde kullanımına itebilecek etmenlerdendir. Bunda özellikle kişinin karakter yapısında oturmamış kısımların bulunması, bu nedenle de yönlendirilmeye açık olması önemli rol oynar. Özellikle ergenlik döneminde arkadaş çevresinde yer edinebilme kaygısı ile kişide madde bağımlılıkları görülebilmektedir. Aynı zamanda kişinin sorunlarla baş edemeyip uyuşturucuyu bir kaçış metodu olarak görmesinin de etkisi vardır. Bu sebeple ergenlik dönemi ve sonrasındaki genç erişkinliğin madde bağımlılıklarına başlamada kilit dönemler olduğunun unutulmaması gerekmektedir. 

Eroin Bağımlılığı Teşhisi

Eroin bağımlılığının teşhisinde ilk aşama kişiye bağımlılık ile ilgili soruların sorulmasıdır. Psikiyatr tarafından hastaya yönlendirilecek sorular ile bağımlılık süreci hakkında bilgi edinilmeye çalışılır. 

Psikiyatr tarafından kişinin anne ve babası ile görüşmeler de istenebilir. Burada esas amaç kişi ve ailesi arasındaki ilişkinin gözlemlenmesi ile ailenin genel yapısının belirlenmesidir. 

Hastadan ve gerekli görülürse ailesinden/ yakın çevresinden alınacak hasta öyküsü(anamnez) sonrası fizik muayene yapılabilmektedir. Bu aşamada kolda enjeksiyon girişlerinin veya morlukların olması, hastanın yorgun görünmesi, göz altında uykusuzluğa bağlı morluklar gibi durumlar da teşhiste yardımcı olur. 

Kişi madde bağımlısı olduğunu kabul etmiyorsa kişiden alınacak laboratuvar tetkikleri ile eroin bağımlılığının belirlenebildiği de bilinmelidir. Burada kan veya idrar tetkikleri istenebilmektedir. 

Madde bağımlılıklarının teşhisinde kullanılan psikiyatrik ölçeklerden biri de DSM-5 Madde Kullanım Bozuklukları Tanı Kriterleridir. Bu kriterlerde;

Kişide 1 sene içerisinde aşağıdaki maddelerden en az ikisinin olması gereklidir. Bu özellikler kişinin işlevselliğinde azalmaya neden olmaktadır. 

  1. Amaçlanandan daha fazla ve daha uzun süreli madde kullanımı
  2. Madde kullanımını kontrol altında tutmak amacıyla yoğun çaba sarf etmek
  3. Maddeyi elde etmek, kullanmak veya maddenin kullanımından sonraki etkilerinden kurtulmak amacıyla fazlaca zaman harcamak
  4. Maddeyi kullanmak için oldukça büyük oranda istek duymak
  5. Kişinin madde kullanımına bağlı olarak günlük sorumluluklarından uzaklaşıyor olması.
  6. Kişinin kullandığı maddeye bağlı olarak gelişen olumsuzlukların bilincinde olmasına karşın kullanımının önüne geçilememesi
  7. Günlük aktivitelere eskisinden az zaman harcama durumu
  8. Kişinin tehlikeli olacak koşullarda bile madde kullanımını bırakamaması
    • Kişinin madde kullanımına bağlı olarak olumsuz bedensel ve psikolojik şikayetler yaşaması, fakat bunun kullanımı etkilememesi
      1. Kişide maddeye karşı toleransın gelişmesi, buna bağlı olarak eski iyi hissetme haline ulaşabilmek için zamanla daha fazla veya daha yüksek dozda madde kullanması, 
      2. Kişide maddenin kullanımına bağlı olarak yoksunluk belirtilerinin görülmesi,

Eroin Bağımlılığı Tedavisi

Özelde eroin bağımlılığı ve genelde tüm maddelerin bağımlılığında kişiler tarafından yapılan en önemli yanlış maddenin kullanımını azaltmak ile tedavi olunacağını ve bağımlılığın geçeceğini düşünülmesidir. Fakat bu yanlış bir düşüncedir. Kişinin tedavi için istekli olması ve tüm zorlukların sonucunda bağımlılığın aşılacağına olan isteğinin ve inancının bitmemesi gerekmektedir. 

Tedavi sürecinde üç aşama geçerlidir. Bunlar; yoksunluk sendromu ve belirtileri ile mücadele edilecek detoksifikasyon süreci ilk tedavi aşamasıdır. Bu süreçte özellikle ilaç tedavileri ile yoksunluk sendromuyla başa çıkmaya çalışılır. 

Yoksunluk sendromu ve şikayetlerinin atlatılmasından sonra kişide eroin bağımlılığından iyileşme aşamasına geçilir. Bu aşamada kişiye davranışsal terapiler uygulanarak kişide bağımlılık karakteri değiştirilmeye çalışılır. 

Tedavideki son aşamayı da kişide eroin kullanımından korunma aşaması oluşturur. Gerekli görülürse hastanın yatışı yapılarak tedaviye devam edileceği unutulmamalıdır. Ayrıca terapilerde bireysel terapiler, grup terapileri ve aile terapisi gibi çoklu terapi yöntemleri de uygulanabileceği bilinmelidir. 

Eroin Bağımlılığı Tedavi Edilmezse

Eroin bağımlılığı özellikle ergen yaş grubunda, karakterin henüz olgunlaşmaya başladığı dönemde görülen, gerek bireyi gerek çevreyi ve toplumu olumsuz etkileyebilecek potansiyeli olan ciddi bir sorundur. Bu nedenle olabilecek en kısa sürede madde bağımlılığı teşhisinin konması ve tedaviye geçilmesi tedavi başarısında oldukça etkilidir. 

Eroin bağımlılığı tedavi edilmediği sürece kişide maddeye karşı gelişecek bağımlılığa bağlı olarak tolerans gelişimi de görülebilmektedir. Tolerans gelişimi sonrası kişi her seferinde bir önceki kullandığı dozdan daha yüksek dozda madde kullanarak iyi hissetmeye başlar. Maddenin kandaki yoğunluğu arttıkça vücutta fizyolojik(bedensel) ve psikolojik birçok olumsuz etki görülmeye başlar. Bedensel olarak; kalp atımında hızlanma, yorgunluk hissi, terleme- titreme, bulantı-kusma, kilo kaybı, uykusuzluk, ağır durumlarda solunum durması, koma veya ölüm görülürken psikolojik olarak sinirlilik, mantıklı düşünme ve konuşma yeteneğinde azalmalar, şiddete meyil, kötü sanrılar gibi belirtiler açığa çıkar. 

Eroin Bağımlılığına Ne İyi Gelir?

Eroin bağımlılığının genç yaşlarda daha sık görüldüğü göz önüne alınırsa çocukluk döneminde ve liseye geçiş döneminde çocuklara verilen eğitimler arasında madde bağımlılığı ile olumsuzluklarının da olması çocuğun bilinçlendirilmesi açısından önemli bir yere sahiptir. 

Özellikle arkadaş çevresinin aile tarafından bilinmesi, yanlış arkadaş seçiminin olumsuzluklara yol açabileceğinin aileler tarafından unutulmayıp çocuğa yol göstermede bu konu üzerinde doğru bir şekilde durulması da önemli noktalardan biridir. 

Bunun için çocuğun arkadaş çevresinin bilinmesi, ailelerin uygun dozda çocuğun arkadaşlarıyla olan ilişkisine ve arkadaşlarına karışılması da önemlidir. 

Eroin bağımlısı olan kişinin tedaviye yeterli süre ve miktarda devamlılık göstermesi de başarı oranını oldukça fazla arttırmaktadır. Bu nedenle özellikle kişinin kendisi tarafından veya aile, arkadaşları tarafından tedavi için desteklenmesi gerekir. Bu konuda doktorun gerekli gördüğü ölçüde ailenin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi de tedavide başarı sağlayacak noktalardan biridir. 

Eroin Bağımlılığına Ne İyi Gelmez?

Eroin bağımlılığında kişinin eroinin verdiği geçici mutluluğa aldanıp tüm yaşamını olumsuzluklar üzerine kurmasında etkili olan nedenlerin başında bağımlı kişideki karakter yapısının olgunlaşmaması gelmektedir. 

Genel olarak depresif özellikler taşıyan kişilerde madde bağımlılıklarına sık rastlanmaktadır. Burada sorunlarla baş edemeyip geçici mutluluklara dayanmanın etkisi vardır. Bu nedenle özellikle olgunlaşmamış bir kişiliğin eroin bağımlısı olma ihtimali yüksektir. Ailenin, arkadaşların ve hatta doktorun unutmaması gereken durum karşıdaki kişiyi yargılayıcı, küçümseyici ifadelerin kullanılmaması gerektiğidir. İçerisinde bulunduğu durumun olumsuzlukları bağımlı kişiye aktarılırken asla baskıcı olunmamalıdır. Kişide sık görülen durumlardan biri bağımlılığını kabullenmemesi olacaktır. Öncelikle kişinin eroine karşı bağımlı olduğunun açıklanması ve madde bağımlılık kriterlerini karşıladığının belirtilmesi gereklidir. Bu aşamada da kişiye baskı kurmanın doğru olmadığı, hekim- hasta arası güvenin sağlanması gerektiği unutulmamalıdır. 

Eroin Bağımlılığında Kullanılabilecek İlaçlar

Eroin bağımlılığında psikoterapi ve farmakoterapi yani ilaç tedavisi uygulamaları tedavinin merkezini oluşturur. İlaç kullanımında, kişide eroin kullanımının durdurulmasına karşı gelişecek yoksunluk sendromu belirtilerinin azaltılması ve tedavisi esas amacı oluşturur. 

Aynı zamanda kişide eroin kullanımına bağlı akut zehirlenme(opiyat intoksikasyonu) görülebilmektedir. İlk yapılacak şey kişide havayolu açıklığının sağlanması, solunum ve dolaşım sisteminin kontrol altına alınmasıdır. Bu durumda ilkin eroine zıt çalışıp etkisini söndürecek ilaç grupları kullanılmalıdır. Bu ilaçlar naloksan, nalmefen, metadon gibi opiyat antagonisti ilaçlardır. Ayrıca acil tedavide buprenorfin de kullanılabilecek bir diğer opiyat antagonistidir. 

Yoksunluk tedavisinde de metadon, buprenorfin, levo alfa asetilmetadol(LAAM) kullanılmaktadır. 

Eroin Bağımlılığı için Hangi Doktora Gidilir?

Eroin bağımlılığında kişi ya kendisi ya da çevresi tarafından hastanelere başvurmaktadır. Çoğu durumda bu çevrenin desteklemesiyle olmaktadır. Kişi kendi rızasıyla hastaneye başvuru yapmaktan genellikle kaçınır. 

Eroin bağımlılığı olan kişiler genellikle eroinin verdiği geçici mutluluktan kopmak istemezler. Bu nedenle kendi rızalarıyla ve kimseye danışmadan hastaneye gitmeye, tedavi almaya yeltenmezler. Madde bağımlılıkları için başvurulması gereken bölüm Psikiyatri bölümüdür. Kişi bizzat kendisi veya kişinin ebeveyn yahut arkadaş çevresi tarafından kişideki belirtileri doğrultusunda veya direkt madde kullandığına dair edinilen bilgi ile hastaneye başvuru süreci başlar. 

Psikiyatr tarafından belirli değerlendirmeler sonrasında eroin bağımlılığı teşhisi konulan kişide gerekli görülürse yatırılarak veya yatışı yapılmadan takip ve gözlem ile tedavi aşamasına geçilir. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın