Endokrin Sistem Hastalıkları

En sık görülen endokrin sistem hastalıklarından bazıları arasında şeker hastalığı, tiroid hastalıkları, cinsel işlev bozuklukları ve büyüme sorunları sayılabilir. İlaç ve hormon tedavileri gibi birçok tedavi seçeneği vardır.

Endokrin Sistem Hastalıkları Nedir?

Endokrin sistem yani vücudun hormonal sistemi, vücutta metabolik işlevlerin yerine getirilmesini sağlayan hormonlar üretilmesini sağlayan oldukça karmaşık bir sistemdir. Endokrin sistem, kalp atışının düzenlenmesi, kemik ve dokuların büyümesi, cinsel fonksiyonları yerine getirilmesi, kan şekeri düzenlenmesi gibi birçok farklı görevde rol oynar. 

Endokrin sistem hastalıklarının çok farklı çeşitleri bulunmaktadır. Bunların ortaya çıkışı yaş, cinsiyet, ek hastalıklar gibi birçok risk faktörüne göre değişiklik gösterebilir. En sık görülen endokrin sistem hastalıklarından bazıları arasında şeker hastalığı, tiroid hastalıkları, cinsel işlev bozuklukları ve büyüme sorunları sayılabilir. Bazı endokrin hastalıklar çok büyük sorunlara yol açmadan kontrol altına alınabilse de acil müdahale gerektiren durumlar ölüme neden olabilmektedir. 

Endokrin Sistem Hastalıkları Çeşitleri Nelerdir?

Endokrin sisteminin birçok farklı hastalığı bulunmaktadır. Bu hastalıklar genel olarak iki gruba ayrılabilir. İlk gruptaki hastalıklarda hormonların az veya fazla salgılanması durumu söz konusudur. Buna bağlı sorunlar meydana gelir. Diğer grupta ise hormonların salınma miktarları ile ilişkili bir problem yoktur ancak endokrin organlarda nodül, kist, tümör gibi lezyonlar mevcuttur. 

En sık görülen endokrin sistem hastalıklarından bazıları şu şekilde sıralanabilir:

Şeker hastalığı: Şeker hastalığı diğer bir adıyla diyabet, vücuttaki kan şekerinin (glikoz) düzenlenmesinde anormalliklerin meydana gelmesi ile karakterize bir hastalıktır. Glikoz, dokuların çalışması için hayati önem taşıyan bir maddedir. Glikoz vücudun en büyük enerji kaynaklarından biridir ve beynin ana besin maddesidir. Şeker hastalığında genel olarak kan şekerinin düşmesini sağlayan hormon olan insülinde salınma, üretilme veya etki etme problemi vardır. 

Şeker hastalığının birçok farklı nedeni bulunmaktadır. Genel olarak da 2 tipi vardır. Tip 1 şeker hastalığı çocukluk veya genç erişkinlik döneminde ortaya çıkan, daha çok zayıf kişileri etkileyen ve daha şiddetli olan şeker hastalığı formudur. Tip 1 diyabet tanısı genelde diyabet komasına giren kişilerin hastaneye gelmesi ile tespit edilir ve hayatları boyunca insülin kullanmak zorunda olan gruptur. Tip 2 şeker hastalığı ise daha çok ilerleyen yaşlarda ve obez kişilerde ortaya çıkan formdur. Bu kişiler diyabet ilaçları veya insülin ile tedavi görebilirler. 

Bunların dışında prediyabet denilen kan şekerinin bozulmaya başladığı erken bir dönem de bulunur. Bu dönemde tespit edilen kişilerin şeker hastalığından korunmak için çeşitli önlemler alması gerekir. Son olarak gestasyonel diyabet adı verilen türde, gebelik döneminde şeker yüksekliği ortaya çıkar. Ancak bu durum genelde bebek doğduktan bir süre sonra düzelme eğilimindedir. 

Hipertiroidizm: Hipertiroidizm, tiroid bezinin aşırı çalışarak fazla tiroid hormonu üretmesi durumuna verilen isimdir. Tiroid hormonu vücut metabolizmasını hızlandırdığı için bu kişilerde istemsiz kilo kayıpları, aşırı terleme, kalp atım düzensizlikleri, gözlerde dışarı çıkma gibi semptomlar ortaya çıkar. Hipertiroidizmde çeşitli tedaviler bulunur. Bunun için öncelikle hastalığın türü belirlenir. Ancak genel olarak kullanılan ilaçlar anti tiroid ilaçlardır. Bunun dışında radyoaktif iyot tedavisi ve cerrahi olarak tiroid bezinin bir kısmı veya tamamının çıkarılması da tedavi olarak kullanılabilir.  

Hipotiroidizm: Hipotiroidizmde de tiroid bezi yeterli çalışmadığı için eksik tiroid hormonu üretimi söz konusudur. Hipotiroidizm çok erken dönemlerde belirgin bir bulgu vermeyebilir. Ancak hastalığın ilerleyen dönemlerinde istenmeyen kilo alımları, eklem ağrıları, kısırlık, kalp hastalıkları, hareketlerde yavaşlama, aşırı üşüme gibi durumlar görülebilir. Hastalığın teşhisi tiroid hormonlarının ölçümü ile konulur. Daha sonra da hipotiroidizmin türü çeşitli yöntemlerle belirlenir. Tiroid hormon ilaçları ile de tedavi edilir. 

Cushing sendromu: Cushing sendromu, vücutta üretilen bir hormon olan kortizolün aşırı üretilmesi durumudur. Ancak bazı durumlarda bu durum dışarıdan aşırı kortizol alınması nedeniyle de oluşabilir. Cushing sendromlu kişilerde çoğu zaman omuz arasında ve arkasında yağ içeren bir kamburluk, yuvarlak bir yüz, ciltte pembe, mor çatlaklar gibi bulgular görülür. Ayrıca bu hastalar tansiyon yüksekliği, kemiklerde yıkılmalar ve şeker hastalığı gibi birçok hastalık açısından risk altındadır. 

Akromegali: Akromegali, hipofiz bezinin yetişkinlik döneminde aşırı büyüme hormonu üretmesi durumunda gelişen bir endokrin hastalıktır. Büyüme hormonunun fazla olması durumunda yetişkinlik döneminde de kemikler aşırı büyümeye devam eder. Bu nedenle akromegali hastalarında erişkinlik döneminde ellerde, ayaklarda ve yüzde anormal büyümeler gibi devlik durumları ortaya çıkar. Akromegalideki bu değişiklikler genelde yavaş bir şekilde geliştiği için durumun fark edilmesi de zaman alabilir. Bu hastalarda sorun sadece aşırı büyüme değil aynı zamanda birçok sistemik hastalıktır. Bu yüzden hastalarda erken ölümler görülebilmektedir. 

Addison hastalığı: Adrenal yetmezlik olarak da bilinen addison hastalığı, normalde böbrek üstü bezlerinde üretilen kortizol ve aldesteron hormonlarının oldukça az üretilmesi durumudur. Addison hastalığı tüm yaşlarda ve her iki cinsiyette de ortaya çıkabilir. Bu hastalık oldukça ciddi sonuçlara yol açabilir ve adrenal kriz adı verilen durumda müdahale edilmemesi durumunda ani ölümler görülebilmektedir. Tedavisinde eksik olan hormon dışarıdan vücuda verilerek tamamlanmaya çalışılır.  

Polikistik over sendromuPolikistik over sendromu (PKOS), üreme çağındaki kadınlarda oldukça yaygın olarak görülen bir hormonal hastalıktır. Polikistik over sendromu olan kadınların yumurtalıklarında birçok küçük, iyi huylu kistler mevcuttur. Bu nedenler bu hastalarda adet düzensizlikleri özellikle de seyrek adet görme durumları oluşur. Ayrıca hastalarda erkeklik hormonlarında artışa bağlı olarak sivilce oluşumu, genel tüylenme artışı, aşırı kilo alma gibi durumlar da görülebilir. Hastalığın tam olarak nedeni bilinmemektedir. Bu hastalarda kilo verme gibi yaşam tarzı değişiklikleri uygulanabilir. Ayrıca semptomatik tedaviler de bulunmaktadır. 

Tiroid kitleleri ve kanseri: Tiroid bezinde çeşitli kitleler oluşabilmektedir. Bu kitlelerin çoğu iyi huylu olarak ortaya çıkar ve tiroid hormonlarında bir probleme yol açmaz. Ancak bazı kitleler kanserleşme eğilimi olan kitlelerdir. Bunlar tiroid kanserlerine yol açar. Ancak bu kitlelerde tiroid hormonlarında bir anormallik yaratmaz. Tiroid kanserleri türlere göre değişse de genelde ilk aşamalarda bir belirti vermez. Ancak büyüdükçe boyunda ağrı ve şişlik gibi durumlara neden olurlar. Tiroid kanserlerinden bazıları oldukça agresif olarak ilerleyerek aniden büyüyüp ölüme neden olabilirken çoğunluğu kanser olmasına rağmen iyi bir ilerleyiş gösterir. 

Endokrin Sistem Hastalıkları Belirtileri Nelerdir?

Endokrin sistem hastalıklarının türlerine göre çok farklı çeşitte belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler hastalığa göre şiddetli olabileceği gibi hafif bir seyir de gösterebilir. Endokrin sistem hastalıklarında görülen belli başlı belirtiler şu şekilde sıralanabilir: 

Endokrin Sistem Hastalıkları Nedenleri (Risk faktörleri) Nelerdir?

Endokrin sistem hastalıklarının altta yatan hastalık türüne göre çok farklı nedenleri ve risk faktörleri olabilmektedir. 

Endokrin sistemi hastalıklarının belli başlı neden ve risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir:

Pankreas bozuklukları: Şeker hastalığında insülin eksikliği veya etki etme mekanizmasında bozukluk bulunur. İnsülin de pankreastan salgılanan bir hormondur. Genetik ve çevresel etkenlerle birlikte tam olarak belli olmayan bir sebepler pankreasta insülin üreten bölgelere bir saldırı gerçekleşir. Bu saldırı nedeni ile de organda harabiyet oluşur. Bunun sonucunda da şeker hastalığı ortaya çıkar. 

Fazla kilolu olmak: Fazla kilolu olmak çeşitli mekanizmalar ile hormonal hastalıkları zemin hazırlayabilmektedir. Özellikle tip 2 diyabetin obezite ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Obezite insülin direncine neden olarak hastalığın gelişiminde rol oynar. Hormonal hastalıkların kendisi de kilo artışına neden olabilmektedir.

Graves hastalığı, tiroid nodülleri ve tiroidit: Graves hastalığı, hipertiroidizmin en yaygın nedenidir. Bu hastalıkta bağışıklık sistemi tarafından üretilen antikorlar aşırı tiroid hormonu üretilmesine neden olmaktadır. Toksik adenom, toksik multinodüler guatr gibi tiroid nodülleri de hipertiroidizmin bir nedenidir. Toksik adenomda genelde tek bir nodül aşırı tiroid hormonu üretir. Toksik multinodüler guatrda ise birçok nodül bulunur. Bu nodüller iyi huyludur ve kanserleşmezler. Tiroidit durumunda ise tam olarak bilinmeyen bir nedenle tiroid bezinde iltihaplana gelişir. Bu iltihaplanma sonucunda da tiroid bezinde depolanan tiroid hormonları kana karışarak hipertiroidizme neden olabilir. 

Otoimmün bozukluklar: Otoimmün bozuklar sonucunda üretilen antikorlar çeşitli hormonal hastalıklara neden olabilmektedir. Özelikle hipotiroidizmin en sık nedeni hashimoto tiroiditi olarak bilinen bir otoimmün hastalıktır. 

Tiroid ameliyatı: Tiroid bezinin tamamen alınması durumunda kişide hipotiroidzm gelişir ve hayat boyunca dışarıdan ilaçlar alması gerekmektedir. 

Radyasyon tedavisi: Baş ve boyun bölgesindeki kanserleri tedavi etmek amacı ile kullanılan radyasyon tedavileri tiroid bezlerini etkileyerek hipotirodizme neden olabilir.  

İlaçlar: Birçok ilaç farklı endokrin sistem hastalığına neden olabilir. Genelde belli ilaçlar hormonların çalışma sistemini bozarak aşırı fazla veya eksik üretilmesine sebebiyet verebilmektedir.  

Hipofiz tümörleri: Hipofiz birçok hormonun salınmasını sağlayan maddeleri üreten bir bezdir. Bu bezde oluşan tümörler de direkt olarak hormonal sistemi etkileyerek endokrin sistem hastalıklarına neden olabilmektedir. Örneğin akromegali hastalığının oluşumunda en önemli nedenlerden biri hipofiz tümörleridir. 

Genetik faktörler: Genetik faktörler de çoğu hastalıkta olduğu gibi endokrin sistem hastalıklarında bir risk unsurudur. Polikistik over sendromu, akromegali, şeker hastalığı gibi birçok endokrin hastalıkta genetiğin oldukça önemli olduğu düşünülmektedir. Hatta bazı endokrin hastalıklar direkt olarak bazı genlerin mutasyonu ile ilişkilendirilmiştir. 

Endokrin Sistem Hastalıkları Teşhisi

Endokrin sistem hastalıklarının teşhisi altta yatan hastalık türüne göre değişiklik gösterir. Ancak her hastalıkta olduğu gibi öncelikle hastadan şikayetine yönelik ayrıntılı bir tıbbi öykü alınır. Daha sonra bu öyküye yönelik ya da genel olarak sistemik bir muayene yapılır. Tıbbi öykü alma ve fizik muayene yapma yöntemleriyle hekim çoğu hastalık hakkında fikir sahibi olur. Bundan sonra da tanıyı kesin koymak için çeşitli tetkikler isteyebilir. 

Endokrin sistem hastalıklarının teşhisinde belli başlı kullanılan yanı yöntemlerinden bazıları şu şekilde sıralanabilir:

Kan tetkikleri: Kan tetkikleri birçok endokrin hastalık tanısı için olmazsa olmazdır. Şeker hastalığında 8-12 saat açlık sonrasında kan şekerinin 126 mg/dl üstünde olması söz konusudur. Ayrıca 2 saatlik şeker yükleme testi kan şekerinin de 200 mg/dl üstünde olması diyabet tanısı koydurur. Hipertiroidizm ve hipotiroidizm durumlarında da kanda TSH değerlerinde ve tiroid hormonlarında anormallikler saptanır. Hipertiroidizimde TSH değerleri normalde düşük, T3, T4 hormonlarında da yükseklik söz konusudur. Hipotiroidizmde ise bunun tersi görülür. Cushing hastalığında kanda kortizol yüksekliği, akromegalide büyüme hormonunda yükseklik, adrenal yetmezlikte de kortizol ve aldesteron düşüklüğü tespit edilir. 

İdrar testi: İdrar testleri de birçok endokrin hastalığı tanısında kullanılabilen bir yöntemdir. Şeker hastalığında idrarda glikoz artışı, cushing hastalığında kortizol artışı gibi durumlar görülebilir. Genel olarak mantık aşırı üretilen hormonun idrar yoluyla atılması sırasında ölçüm yapılmasıdır. 

Görüntüleme tetikleri: Görüntüleme tetkikleri de endokrin sistem hastalıklarının bazılarında tanı amacıyla kullanılabilir. En sık kullanılan yöntemler ultrason, emar, röntgen ve tomografidir. Ultrason ile tiroid bezi kitleleri ve pcos için yumurtalık anormallikleri değerlendirilebilir. Emar ve tomografiler ile de endokrin organlardaki tümörler tespit edilebilmektedir. 

Hormon supresyon testleri: Hormon supresyon testlerinde, çeşitli endokrin hormonlar belli maddelerin içilmesi ile baskılanmaya çalışılır. Ancak altta yatan bir tümör gibi dokudan salınan hormon varlığında bunları baskılamak mümkün olmaz.

Endokrin Sistem Hastalıkları Tedavisi

Endokrin sistem hastalıklarının tedavisi çok farklı şekillerde yapılabilir. Bu tedavi yöntemleri altta yatan hastalığa göre değişiklik gösterir. Ayrıca kişinin özellikleri, diğer hastalıklar, hastalığın şiddeti gibi durumlar da tedaviyi etkiler. Endokrin sistem hastalıklarında belli başlı kullanılan tedavi yöntemlerinden bazıları şu şekilde sıralanabilir:

Oral antidiyabetikler ve insülin: Şeker hastalığı tedavisinde oral antidiyabetikler adı verilen haplar ve insülin enjeksiyonları kullanılabilir. Tip 1 diyabet hastalığında ömür boyu insülin enjeksiyonları kullanılır. Çünkü kişinin vücudunda insülin üretimi hiç yapılamaz ve dışarıdan takviyeye ihtiyaç duyulur. Tip 2 diyabet hastalarında ise hastalık başlangıçta çok ağır değilse ilk önce antidiyabetik ilaçlar ile tedaviye başlanır. Hastalığın gittikçe ilerlemesi durumunda veya hastalığın başlangıçtan itibaren şiddetli olması durumunda tedavide insülin kullanılabilir. 

Antitiroid ilaçlar: Hipertiroidizm durumunda aşırı üretilen tiroid hormonu söz konusudur. Bu yüzden bu hormonların azaltılması ve yok edilmesi veya üretilmemesi adına antitiroid ilaçlar kullanılır. 

Hormon replasmanları: Tiroid hormon replasmanları da hipotiroidizm tedavisinde kullanılır. Kortizol ve aldesteron hormon replasmanları da adrenal yetmezlik tedavisinde kullanılır. Buradaki amaç eksik olan hormonların yerine konmasıdır. 

Radyoaktif iyot tedavisi: Radyoaktif iyot tedavisi, tiroid kanseri gibi durumlarda özellikle cerrahi yapılamayan durumlarda veya cerrahi sonrası kalan kanser hücrelerini yok etme amacıyla uygulanabilmektedir. 

İlaçları kesmek: İlaç nedeni ile oluşan endokrin sistem hastalıklarının tedavisinde soruna neden olan ilaç kesilmelidir. Örneğin kortizol içeren ilaçları kullanma sonucunda oluşan cushing hastalığı, ilaç kesilmesi ile düzelir. 

Adet düzenleyiciler: Adet düzenleyiciler, polikistik over sendromunda adet düzensizliği olan hastalara verilebilen bir ilaçtır. 

Yaşam tarzı değişiklikleri: Yaşam tarzı değişiklikleri birçok endokrin hastalık için uygulanması gereken yöntemlerdir. Diyabet hastalarında kilo vermek hastalığın kontrolü için oldukça önemlidir. Ayrıca polikistik over sendromunda da yaşam tarzı değişiklikleri oldukça önemlidir. 

Cerrahi yöntemler: Tiroid kanserleri veya diğer endokrin kanserlerde tümörlerin yok edilmesi amacıyla cerrahi yöntemler kullanılabilmektedir.

Endokrin Sistem Hastalıkları Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Endokrin sistem hastalıklarının tedavi edilmemesi durumunda çeşitli komplikasyonlar oluşabilmektedir. Bu komplikasyonlar altta yatan hastalığa ve bu hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterir. Endokrin sistem hastalıklarında ortaya çıkabilecek olası komplikasyonlar şu şekilde sıralanabilir:

Kalp-damar hastalıkları: Kalp damar hastalıkları endokrin hastalıklarda ortaya çıkabilecek ciddi komplikasyonlardandır. Şeker hastalığı bu hastalıkların başında gelir. Diyabet kalp krizi riskini oldukça arttırmaktadır. Ayrıca felç gibi durumlarda da risk artışı görülür. Bunun dışında akromegali hastalarında da kalp hastalıklarının görülme riski artmıştır.  

Sinir hasarı (nöropati): Özellikle şeker hastalığında uzun süreler boyunca kan şekerinin yüksek seyretmesi durumunda sinirleri besleyen kan damarları hasarlanır. Bunun sonucunda da sinir hasarları gelişir. Sinir hasarı durumunda kişide özellikle ayaklarda hissizlik, güçsüzlük, uyuşma, yanma gibi durumlar meydana gelir. Bunun yanında sindirim sistemi ve cinsel organlarda da sorunlar meydana gelebilir. 

Böbrek hasarı (nefropati): Böbreklerde şeker hastalığı başta olmak üzere komplikasyon açısından risk altındaki organlardır. Böbreklerin zarar görmesi ile kişilerde diyalize kadar giden durumlar ortaya çıkabilmektedir. Diyalize giren hastalarda en sık görülen nedenlerden biri şeker hastalığıdır. 

Göz hasarı (retinopati): Şeker hastalığında optik sinir ve retinanın zarar görmesi ile kalıcı körlükler ortaya çıkabilmektedir.  

Depresyon: Depresyon gibi psikiyatrik hastalıklar, bazı endokrin hastalıklardaki hormon bozuklukları ile ilişkili olarak ortaya çıkabilmektedir.  

Sivilce: Sivilce, polikistik over sendromunda inatçı olarak çıkarak kişiyi oldukça rahatsız edebilmektedir.

İstenmeyen kilo alımları: Hipotiroidi, cushing gibi hastalıklarda fazla yemek yenmemesine rağmen aşırı kilo alımları ortaya çıkabilmektedir. 

Endokrin Sistem Hastalıkları için Hangi Doktora Gidilir?

Endokrin sistem hastalıklar için gidilmesi gereken bölüm dahiliyenin bir yan dalı olan endokrinolojidir. Endokrinoloji alanında uzman hekim hem hastalığın teşhisini yapacak hem de tedavisini uygulayacaktır. Hastalığın hafif formlarında dahiliye hekimi de tedaviyi uygulayabilir. Endokrin sistem hastalıkları ile ilgili herhangi bir belirtinin hissedilmesi durumunda hekime başvurmak gerekir. En azından hastalığın teşhisi için bu gereklidir. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın