Eklampsi

Eklampsi, preeklampsinin şiddetli bir komplikasyonudur ve gebelik sürecinde yüksek kan basıncı sonucu nöbetlerin görülmesidir. Eklampsi hastalığının en etkili tedavisi doğumdur.

Eklampsi Nedir?

Eklampsi, preeklampsinin şiddetli bir komplikasyonudur. Gebelik sürecinde yüksek kan basıncı sonucu nöbetlerin görülmesidir. Nadir görülür ancak sonuçları ciddidir. Tipik olarak gebeliğin 20.haftasından itibaren veya doğum sonrası lohusalık döneminde görülür. 

Nöbetler, bozulmuş beyin aktivitesi nedeniyle uyarılara cevap vermeme, bayılma ve şiddetli sarsılma gibi durumların görüldüğü bir periyottur. Eklampsi her 200 preeklampsi hastasından 1’inde görülür. Daha önce hiç nöbet geçirmemiş birinde de eklampsi görülebilir. 

Preeklampsi, gebeliğin 20. haftasından itibaren görülmeye başlanan yüksek kan basıncı, idrarda protein görülmesi ve tüm vücutta ödem görülmesi ile karakterize bir hastalıktır. Preeklampsi hastası bir gebede nöbetlerin görülmeye başlanmasına eklampsi denir. 

Eklampsi sadece anneyi değil anne karnındaki bebeği de etkiler. Bebekte büyüme kısıtlılığı, amniyotik sıvıda azalma ve bebeğin oksijen almasında problemler görülebilir. 

Eklampsi vakalarının büyük çoğunluğu gebeliğin 3.trimesterında görülmektedir. Eklampsiye bağlı nöbetler gebelikte veya doğumdan sonraki 48 saat içinde görülmektedir. 20.haftadan önce veya doğumdan sonraki 23.güne kadar da çok nadir görülen vakalar olmuştur. 

Eklampsi Nedeni ve Risk Faktörleri 

Eklampsiye neden olan mekanizma halen anlaşılamamıştır. Genetik altyapı, bağışıklık sistemi, hormonal sistem, beslenme, pıhtılaşma bozuklukları, damar bozuklukları, kalp ve damar anomalileri ve enfeksiyon eklampsiye neden olabilecek etkenler olarak düşünülmüştür.  

Risk Faktörleri  

Risk faktörü bir hastalığa yakalanma ihtimalini arttıran herhangi bir şeydir. Risk faktörüne sahip olmak hastalığa kesin olarak yakalanılacağı anlamına gelmemektedir. Bununla birlikte hastalığa sahip olup risk faktörü taşımamak da mümkündür.  

Eklampsi için risk faktörleri şunlardır: 

  • Hiç doğum yapmamış olmak
  • Ailede preeklampsi, eklampsi öyküsü olması
  • Önceki gebeliklerde düşük, ölü doğum, büyüme geriliği öyküsü olması
  • Çoğul gebelik (ikiz, üçüz..)
  • Erken yaşta gebelik
  • 35 yaşından büyük gebelerde
  • Düşük sosyoekonomik düzey  

Tam olarak olmasa da risk faktörü olduğu düşünülen diğer durumlar şunlardır: 

  • Obezite
  • Kronik hipertansiyon
  • Böbrek hastalığı
  • Trombofiliyazis-antifosfolipit antikor sendromu
  • Protein C ve protein S defekti
  • Antitrombin bozukluğu 
  • Vasküler ve bağ doku bozuklukları
  • Gestasyonel diabet
  • Sistemik lupus eritematozis 

Eklampsi Belirtileri

Nöbet geçiren bir kadında, eklampsi her zaman düşünülmesi gereken bir durumdur. Hamile bir kadında nöbete neden olabilecek bir başa önemli neden travma olabilir. Hasta eğer trafik kazası geçirmiş ise eklampsi seçeneğinden uzaklaşılır. 

Eklampsiye ait belirtiler şunlardır:  

Nöbet öncesi şu belirtiler görülebilir: 

  • Baş ağrısı (%83)
  • Hiperaktif refleksler (%80)
  • Proteinüri, idrarda protein olması (%52)
  • Yaygın ödem (%49)
  • Görme bozuklukları (%44)
  • Sağ üst kadran veya epigastrik ağrı (%19)

Fizik Muayene Bulguları 

Birçok hastada eklampsi kendini yüksek tansiyon ve nöbet şeklinde gösterir. Proteinüri (idrarda protein bulunması) ve ödem hastaların büyük çoğunluğunda gözlenir. Bunların yanında şu fizik muayene bulguları görülebilir. 

  • 160’tan büyük sistolik basınç, 110’dan büyük diastolik basınc
  • Taşikardi ( kalp atım sayısının 100’ün üzerinde olması)
  • Takipne ( hızlı soluk alıp verme)
  • Ral (steteskop ile akciğerler dinlendiğinde çıtırtı sesi duyulması)
  • Zihinsel değişiklikler
  • Artmış refleksler
  • Klonus (kas kasılmaları)
  • Papilödem
  • İdrarda azalma
  • Bölgesel nörolojik bozukluklar 

Eklampsi Tanısı 

İdrar örneğinin alınması: Sağlıklı insanların idrarında protein hiç protein bulunmaz. Eklampsi hastalarının idrarında proteinler de tespit edilir. Buna proteinüri denir. 24 saatlik idrarda 300mg’dan fazla idrar bulunur. Ancak 12 saatlik idrar protein ölçümü daha doğru sonuçlar vermektedir. 

Kan örneği: Tam kan sayımı şu sebeplerden dolayı istenebilir: 

  • Kansızlık, 3.boşlukta kan birikmesi 
  • Periferik yayma ( kan hücrelerinin şekillerini görmek amacıyla)
  • Artmış bilirubin (1.2 mg/dL’den fazla)
  • Trombositopeni ( trombosit hücre sayısının 100 binin altına düşmesi)
  • Yükselmiş laktatdehidrojenaz LDH seviyesi (180-600 U/L) 

Pıhtılaşma zamanları normal değerlerde olabilir. Dissemine intravasküler koagülasyon (DIC), küçük kan damarlarında pıhtıların olmasıdır. Nadir görülen bir durumdur ancak dışlanması gerekir çünkü pıhtılar iç organlara kan götüren damarların tıkanıp fonksiyonlarını bozmasına neden olabilir. 

Serum kreatinin seviyesi: Kandaki kreatinin seviyesi eklampsi hastalarında artmaktadır çünkü azalmış kan hacmini bağlı böbreğin süzdüğü kan miktarı azalır.  

Karaciğer fonksiyon testleri: Karaciğer fonksiyon testlerinde eklampsi hastalarının yüzde 25‘inde şu sonuçlar görülebilir: 

  • AST değerleri 72 IU/L den fazla.
  • Toplam biluribin değerleri 1.2 mg/dL den fazla
  • LDH değerleri 600 IU/L den fazla 

Değerler karaciğer hasarına ve HELLP sendromuna bağlı artar. ALP değerleri hamilelikte karaciğer fonksiyonlarını değerlendirmede kullanılamaz çünkü plasentadan salgılanan ALP değerleri doğru bir sonuç alınmasına engel olur. 

BT taraması ve başın MRI taraması: Bilgisayarlı tomografi ile hamilelikte nöbete bağlı beyin kan damarlarında bir hasar, beyin kanaması ve diğer lezyonlar görülebilmektedir. 

Eklampsi hastalarında BT taraması rutin olarak yapılmamaktadır çünkü anormal görüntüler hastaların %50‘sinde görülmektedir. 

Anormal Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ise hastaların %90’ında görülmektedir. Beynin dış kısmında ödem ve kanama rahatlıkla görülebilir MRI taramasıyla. 

UltrasonUltrason ses dalgaları yardımıyla görüntüler elde edilmesidir. Tıpta oldukça sık kullanılır çünkü radyasyon içermez. Özellikle anne karnındaki bebeğin radyasyon görmeden takibi için önemlidir. Eklampsiye bağlı kan akışının normal olup olmadığı, bebeğin büyümesinin normal aralıklarda olup olmadığı, amniyon sıvısının miktarı gibi parametreler ölçülebilir 

Eklampsi Tedavisi 

Eklampsi hastalığının en etkili tedavisi doğumdur. Kan basıncı düşürülene kadar hasta, artmış inme, nöbet ve şiddetli kanama riski altındadır. 

Medikal Tedavi 

Eklampsiye bağlı görülen nöbetler hayati tehlike içeren ve acil müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Aksi takdirde anne sakatlanma veya ölüm riski altındadır. Eklampsinin kesin tedavisi doğum eyleminin gerçekleşmesidir. 

Hastaya, hastalık süresince tavsiyelerde bulunulup eğitim verilmelidir. Sonraki gebelikler için de dikkat edilmesi gerekenler hastaya iyice öğretilir. 

Bazı kuruluşlar tarafından tarama, takip, tedavi ve önleme amaçlı rehberler geliştirilmiştir. Şu gibi durumlarda kısa süreli (48 saatten az) magnezyum sülfat kullanımı halen desteklenmektedir: 

  • Eklampsi veya preeklampsi hastası bir kadında nöbetlerin gelişimini önlemek için
  • 32 haftadan önceki doğumlarda bebeğin beyin fonksiyonlarını korumak amacıyla
  • 7 gün içinde doğum riski olan kadınlarda kortikosteroid alımını mümkün kılmak için 

Destekleyici Bakım 

Acil servise gelen hastada 1. Damar yolu açılmalı 2. Kardiyak fonksiyonlar takip edilmeli ve oksijen verilmeli 3. Hasta sol yana yatırılmalı ve şu destekler uygulanmalı: 

  • Yakın takip 
  • Hava desteği
  • Yeterli oksijenizasyon
  • Nöbet karşıtı tedavi
  • Kan basıncı kontrolü  

Doğumun Gerçekleştirilmesi  

Hastanın durumu stabilize edildikten sonra doğumun gerçekleştirilmesi gerekir. Nöbetin akut fazı veya koma tam olarak geçmeden doğuma yönelik bir adım atılmamalıdır. Doğum şekli uzman bir doktor tarafından belirlenir ancak anne açısından vajinal doğum daha iyidir. 

Doğum eylemi için yeterli doğum sancısının gerçekleşmesi esastır. Bu süreçte bebeğin durumu kötüleşirse bazı ilaçlar ile doğum eylemi hızlandırılabilir. 

Sezaryen doğum uygun olmayan rahimlerde veya 30 haftadan önceki gebeliklerde düşünülebilir. 

Eklampsi Tedavi Edilmezse 

Tedavi edilmeden bırakılan preeklampsi ciddi problemlere neden olabilir. Anne ve bebek için ölüme varan sonuçlar doğurabilir. Eklampsiye bağlı görülebilecek problemler şunlardır:

  • Beyin hasarı 
  • Akut böbrek yetmezliği
  • Bebekte değişiklikler: gelişme geriliği, düşük
  • Karaciğer hasarı
  • Anne ve/veya bebek ölümü 

Eklampsi için Hangi Doktora Gidilir?

Gebe bir kadında baş ağrısı, bulanık görme, şiddetli karın ağrısı, nefes darlığı görülmesi üzerine “acil servise” başvurulmalıdır. 

Kadın hastalıkları ve doğum servisi, jinekoloji ve obstetri olmak üzere iki ayrı branştan oluşur. Obstetri servisi, tüm doğum sürecinde anneyi ve bebeği takip eden bölümdür. Eklampsi için gidilmesi gereken yer “kadın hastalıkları ve doğum-obstetri” servisi ve “obstetri” doktorudur. 

Eklampsiye neyin neden olduğu bilinmemektedir. Sadece bazı kişilerde görülme ihtimalinin daha fazla olduğu bilinmektedir. Eklampsiyi önceden belirlemek için geliştirilen testler olsa da henüz test aşamasındadırlar. Eklampsi, preeklampsinin bir komplikasyonudur. Zaten preeklampsi olduğu bilinen bir hastada nöbet görülmesine eklampsi denir. Böyle bir durumda derhal doktora başvurulmalıdır.  

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın