Diş Sallanması

Diş sallanması, dişleri destekleyen dokuların ve kemik yapısının hasar görmesi sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. Tedavi altta yatan sebebe göre değişkenlik göstermektedir.

Diş Sallanması Nedir?

Yetişkinlerde görülen diş sallanması, dişleri destekleyen dokuların ve kemik yapısının hasar görmesi sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. Çocuklarda ise diş sallanması veya gevşek bir diş, gelişim süreci içerisinde normal olarak görülmektedir. En ufak bir dokunuş, dişin hareket etmesine neden olabilir. Yemek yeme sırasında özellikle de bir şeyleri çiğneme anında sallanan dişte daha fazla gevşeme görülebilir. 

Süt dişlerinin düşmeye başladığı ve yerine kalıcı dişlerin çıktığı dönemde, çocuklarda diş sallanması sıklıkla görülür. Adolesan dönem denilen büyüme ve olgunlaşma dönemine gelindiğinde ise diş sallanması normal olarak kabul edilmez. 

Ergenlik dönemi sonrasında dişler kalıcı ve ömür boyu dayanacak şekilde tasarlanmıştır. Yetişkinlik döneminde ortaya çıkan diş sallanması veya diş gevşekliği panik yaratıcı bir durum olarak görülmektedir. Yetişkinlik döneminde görülen diş sallanması şikayetinin bazı nedenleri ciddi değildir. Bazı nedenler ise ciddi olarak nitelendirilir ve hızlı bir şekilde tedavi gerektiren durumları işaret edebilir.  

Diş Sallanması Belirtileri

Diş sallanması şikayeti gelişen kişilerde başka belirtiler de ortaya çıkabilir. Diş sallanmasının nedeni periodontal hastalıklar (dişeti hastalıkları) ise en yaygın görülen belirtiler şunlardır: 

Açıklanamayan kanama: Periodontal hastalıklar (dişeti hastalıkları) yaşayan kişiler, diş fırçalarken, diş ipi kullanırken veya yemek yerken kanama şikayeti yaşayabilirler. Diş plakları, asit oluşturan bakteriler içermesinden dolayı diş dokularda kanama gerçekleşebilir. 

Ağrı, kızarıklık veya şişlik: Dişeti hastalıkları nedeniyle sallanan diş çevresinde şişlik, kızarıklık veya ağrı yaşanabilir. Enfeksiyonun diş eti dokusuna ve çene kemiğine ilerlemesini engellemek çok önemlidir. Özellikle enfeksiyonuna neden olan bakterilerin kan dolaşımına karışmasını önlemek kritik öneme sahiptir.  

Dişlerin olduğundan daha uzun görünmesi: Periodontal hastalıklar (dişeti hastalıkları), diş eti çekilmesine yol açabilir. Toksin oluşturan bakteriler, destekleyici doku ve kemikleri tahrip edebilir ve bunun sonucunda dişler olduğundan daha uzun (dişlek görünüm) görünebilir. 

Ağız kokusu (halitozis): Dilin arka bölgesi, akciğer veya mide ya da tüketilen gıdalar veya sigara, ağız kokusunun kaynağı olabilir. Ayrıca dişler arasında veya dişeti çizgisinin altında kalan yemek artıkları, bakteri gelişimine ve dolaylısıyla ağız kokusuna neden olabilir. 

Çiğneme problemleri: Hızlı ilerleyen periodontal hastalıkların (dişeti hastalıkları) bir işaretide etkilenen dişin gevşemesidir. Kemik dokusu daha da hasar gördükçe çene kemiğine sıkıca bağlı olan dişlerde gevşeme veya yer değiştirme gelişebilir. 

İltihaplanma: Sallanan diş çevresinde irinli bir akıntı enfeksiyonun bir işaretidir. İrin, vücudun bakteriyel enfeksiyon ile mücadelesinin bir sonuncudur.  

Diş Sallanması Nedenleri

Diş sallanmasında etkili olan faktörler şunlardır: 

Dişeti Hastalıkları (Periodontal Hastalıklar): Periodontal hastalıklar, dişeti ve dişleri destekleyen dokuların iltihaplanması olarak tanımlanır. Genellikle bu durum kötü bir ağız hijyeninin sonucudur. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), 30 yaş ve üstü yetişkinlerin yaklaşık olarak %50’sinde dişeti hastalığı görüldüğünü bildirmektedir. 

Dişteki plak oluşumu düzenli olarak diş fırçası ve diş ipi ile temizlemediği zaman dişeti hastalıkları hızlı bir şekilde gelişebilir. Diş plakları, yumuşak ve yapışkan bakteri tabakasıdır. Zamanla daha da sertleşen plak oluşumu yerini tartar olarak adlandırılan diş taşlarına bırakır. Tartar, ağız içinde yıkım gücü yüksek bakterilerin artmasını neden olur ve dişeti arasında cep olarak adlandırılan oyuklar meydana getirebilir. Bu boşluklar ise dişeti çekilmelerine neden olabilir. Bu süreç, dişleri destekleyen dokuları zamanla zarara uğratarak dişlerin sallanmasına sebep olabilir. 

Ağız ve diş yaralanmaları: Sağlıklı dişler güçlüdür, ancak yüz bölgesine alınacak darbe sonucunda dişler ve çevresindeki dokular zarar görebilir. Bunun sonucunda dişlerde sallanma meydana gelebilir. Benzer şekilde, özellikle stres sonucunda dişleri sıkmak veya geceleri dişleri gıcırdatmak (bruksizm), dişleri destekleyen dokuları hasara uğratarak dişlerin gevşemesine veya sallanmasına neden olur. 

Travma sonrasında dişlerinde hasar oluştuğundan şüphelenen kişilerin, mümkün olan en kısa sürede bir diş hekimine başvurmasında fayda vardır. Özellikle spor yaralanmaları, kaza ve düşmeler diş hasarına sıkılıkla sebep vermektedir  

Osteoporoz (kemik erimesi): Halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz, fiziksel olarak kemiklerin erimesini ifade etmez, kemik yoğunluğun azalmasına tanımlar. Sonuç olarak, en küçük darbelerde dahi kemiklerin kırılması mümkündür. 

Osteoporoz genellikle omurga, kalça ve bilekleri etkilesede, aynı zamanda dişleri destekleyen çene kemiklerini de etkilemektedir. Çene kemiklerinin yoğunluğu azalırsa dişlerde sallanmalar görülebilir. Amerika’daki Ulusal Sağlık Enstitüleri, kemik erimesi ile dişeti hastalıkları arasında ilişkiye dikkat çekmektedir. Ayrıca osteoporoz tedavisinde kullanan Bifosfonat, kişilerde diş sallanmasına da neden olan ve nadir olarak görülen çene osteonekrozuna (kemik hücre ölümü) yol açabilir.  

Diş Sallanması Teşhisi

Diş sallanmasına en sık neden olan faktörler arasında periodontal (diş eti hastalıkları) hastalıklar ve travma yer almaktadır. Diş sallanması şikayeti ile gelen kişilerden başlangıçta detaylı bir anamnez (hasta öyküsü) alınır. Özellikle diş sallanması şikayetinin başlangıç şekli ve süresini öğrenmek tanı koymada çok yardımcı olmaktadır. Diş sallanmasına eşlik eden belirtiler ( ateş, boğaz ağrısı vb), altta yatan bir enfeksiyon hastalığı şüphesini güçlendirmektedir. 

Fiziksel muayene aşamasında ağıziçi (intraoral) muayenesi çok önemlidir. Muayene sırasında ağız içindeki yumuşak dokular ve dişler dikkatli bir şekilde kontrol edilir. Özellikle ağız içi yumuşak dokuların incelenmesinden sonra hekim perküsyon testi, palpasyon testi ve mobilite testi uygulayabilir. Mobilite (hareketlilik) testi dişin yerinden çıkma derecesini belirlemek için uygulanır.  

Mobilite testi sırasında diş, genellikle presel (tutucu) ya da hekimin parmağı ile tutularak sağdan sola veya soldan sağa hareket ettirilerek değerlendirilir. Mobilitenin değerlendirmesinde Miller indeksi kullanılır ve şu şekilde derecelendirilir:  

• 0= Fizyolojik mobilite

• 1= Hissedilebilir hafif mobilite 

• 2= Sağdan sola veya soldan sağa yönde 1-2 mm hareket

• 3= 2 mm den fazla hareket aralığı 

Son yıllarda “Periotest” adı verilen ve daha objektif değerlendirme yapabilen cihazlar kliniklerde kullanılmaktadır.  

Diş Sallanması Tedavisi

Diş sallanması şikayetinin tedavisi altta yatan nedene ve diş mobilitesinin derecesine göre değişmektedir. En uygun tedavinin belirlenmesi ve başarılı bir şekilde sonuçlanması için diş sallanmasına neden olan faktörler dikkatlice tespit edilmelidir.  

Diş sallanmasının temelinde diş eti çekilmesi (periodontitis) varsa diş taşını kazıma, hastalıklı dokuları uzaklaştırma ve dişetini kürete (kazıyıp temizlemek) etme gibi tedaviler uygulanabilir. Diş doktorları, enfeksiyon varlığında kişilere antibiyotik reçete edebilmektedir. Ayrıca dişeti hastalıklarını kontrol altına almaya yardımcı ağız çalkalama suları da hastaların tedavi planına eklenebilir. 

Diş travmalarına bağlı gelişen diş sallanması, dünyada olduğu kadar ülkemizde de sıklıkla görülen ve acil müdahale gerektiren bir durumdur. Özellikle travma sonrası etkili bir müdahale yapılabilmesi ve travmaya maruz kalan dişin tedavi sürecinin iyi bir şekilde planlanması diş sağlığı için çok önemlidir.

Travmadan etkilen diş, özellikle dişeti ve dişleri destekleyen dokularda meydana gelen hasardan dolayı artmış mobiliteyi hafifletmek ve doğru pozisyonu sağlamak için komşu dişlere splintlenir. Splint, diş hekimleri tarafından hastaya özel yapılan sert akrilikten yapılmış apareylerdir (aygıtlar). Bu aygıtlar ile birlikte dişlere etki eden baskı veya kuvvetin yönü değiştirilebilir. Hekimin planladığı tedavi şekline tam uyum sağlanması, splintin uygun kullanılması ve temizliği konusunda hassas olunması ve rutin kontrollerin yapılması cerrahi müdahale zorunluluğunu ortadan kaldırabilir. 

Dişlerdeki mobiliteyi ortadan kaldırmak için dişin splintlenmesinden sonra, gerekli durumlarda bazı cerrahi prosedürler uygulanabilir. Özellikle yumuşak doku ve kemik greftleri (nakilleri) veya dişsiz kısımların uygun restorasyonu gibi müdahaleler uygulanabilir. 

Diş Sallanması Tedavi Edilmezse

Diş sallanmasına ve özellikle erken diş kaybına neden olan diyabet, hiperpitüitarizm veya hipertiroidizm gibi sistemik hastalıkların erken tanı ve tedavisi ilerde oluşabilecek komplikasyonların önlenmesinde çok önemlidir. Bu gibi hastalıkların takibi tedavisi, diş hekimi ile diğer branş doktorları arasında bağlantı ile sürdürülebilir.  

Dişeti iltihabının (gingivitis) tedavisi geciktikçe diş yapısını destekleyen dokularda hasar oluşur ve zamanla dişlerde sallanma şikayeti ortaya çıkabilir. Dişeti iltihabının tedavisinde yaşanacak daha büyük gecikmeler ise diş kaybı gibi komplikasyonlara yol açabilmektedir. 

Diş Sallanmasına Ne İyi Gelir?

Özellikle diş bakımı konusunda takip edilecek bazı ipuçları dişlerin daha uzun ömürlü olmasına katkıda bulunacaktır. Özellikle yapılması gerekenler şunlardır: 

• Florlu su içmek ve florlu diş macunu kullanmak

• Diş ve dişetlerinin bakımı iyi yapılmalıdır. Diş plağını azaltmak için derinlemesine yapılan ağız ve diş bakımı dişeti iltihabını önleyebilir.

• Sigara içmemek hem dişeti hastalıkları riskini hem de ağız içi mantar enfeksiyonu (oral kandidiyazis) gelişimini azaltmaktadır. 

• Alkol tüketiminin sınırlanması ağız sağlığı için önemlidir

• Şekerli veya nişasta ağırlıklı atıştırmalıklardan kaçınılmalıdır.

• Diş hekimlerini her 6 ayda 1 düzenli olarak ziyaret etmek ağız içinde oluşabilecek sağlık problemlerinin erken tanısı ve tedavisi için çok önemlidir.

Diyabet gibi sistemik hastalıkları olan kişilerin düzenli olarak doktor muayenesi yaptırması dişeti hastalıklarının gelişme riskini azaltmaktadır 

Diş Sallanmasına Ne İyi Gelmez?

• Ağız ve diş bakımına gereken özenin gösterilmemesi 

• Sigara ve alkol kullanmak

• Diyabet, yüksek tansiyon veya romatoid artrit benzeri sistemik hastalıkların tedavisinde yaşanılan problemler

• Osteoporoz (kemik erimesi) hastalığının teşhisinde geç kalmak

• Özellikle spor yaparken ağız bölgesini koruyan ekipmanları kullanmamak

• Diş yapısı üzerinde olumsuz etkiler yaratacak ilaçları reçetesiz veya doktor tavsiyesi dışında kullanmak

Gebelerde Diş Sallanması

Hamilelik sırasında yükselen östrojen ve progesteron seviyeleri ağız içinde bulunan kemik ve dokularda olumsuz etkiler bırakabilir. Özellikle bu hormonların vücutta yükselmesi dişi çevreleyen ve destekleyen dokular ile dişlerin yerinde sabit kalmasını sağlayan çene kemiği ve bağların yapısını da olumsuz yönde etkileyebilir. Dişin destek dokuları (periodonsiyum) olumsuz yönde etkilendiğinde bir veya birden fazla diş yapısında gevşeme görülebilir. 

Bu olumsuz değişiklikler hamilelik sonrasında düzelir ve endişe yaratacak sonuçlar ortaya koymaz. Bununla birlikte, hamilelik döneminde diş ağrısı veya diş sallanması şikayeti olan kadınların dişeti hastalığı veya diğer ağız ve diş sağlığı sorunlarını ekarte etmek için bir diş hekimi ile görüşmesi faydalıdır. 

Çocuklarda Diş Sallanması

Çocuklarda spor kazaları, hafif çaplı düşmeler veya çeşitli yaramazlıklar sonucunda dişlerde sallanma veya dişlerde kırılma yaşanabilmektedir. Çocuklarda gelişen diş yaralanmaları acil bir müdahale gerektiren durumlar oluşturabilir. Özellikle küçük çocuklarda, süt dişlerinin kök uzunluğunun kısa olması nedeniyle dişi destekleyen dokularda travma sonrası hasar gelişebilir.  

Çocukların ağız boşluğunda gelişen yumuşak doku lezyonları yaygın olabilmektedir. Bunun temelinde dişeti iltihabı, lokal veya sistemik enfeksiyon ya da sistemik bir hastalık olabilir. Özellikle çocuklardaki bulgular dikkatlice incelenmeli ve nedenler arasında ayrım yapılmalıdır. Çocuklarda görülen diş sallanması veya erken diş kayıpları bağışıklık sistemi yetmezliğini veya metabolik bozuklukları işaret edebilir. Bu durumlarda erken tanı ve tedavi hayat kurtarıcı olabilmektedir. 

Diş Sallanması için Hangi Doktora Gidilir?

Dişlerinde sallanma şikayeti yaşayan kişilerin en kısa zamanda diş hekimine başvurmasında fayda vardır. Özellikle diş eti hastalıklarında diş eti ile birlikte dişleri destekleyen dokularda da yıkım gerçekleşebilir. Bunun sonucunda, dişler sallanmaya başlar ve sonunda diş kaybı gerçekleşebilir. 

Yetişkinlerde gevşek veya sallanan bir diş endişe verici olabilir. Ancak diş sallanmasına neden olan faktörler erken tespit edildiğinde diş kayıplarının önüne geçilebilmektedir. Diş travmasına bağlı gelişen diş sallanması durumunda diş hekimine acil olarak muayene olunması çok önemlidir. 

Çocuklar, 6 yaşına geldiklerinde, süt dişleri sallanıp düşer ve yerlerini kalıcı dişlere bırakırlar. Çocukların 12 yaşına gelmesi ile birlikte kalıcı dişlerin çoğu ortaya çıkmaktadır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
4
0
Makeleyi Paylaşın