Dil ve Konuşma Terapisi Nedir?

Dil ve konuşma terapisi, konuşma dili patologları tarafından hem de yetişkinlerdeki iletişim sorunlarının ortadan kaldırılması için uygulanabilen bir tedavi yöntemidir.

Dil ve konuşma terapisi hem çocuklar hem de yetişkinlerdeki iletişim sorunlarının ortadan kaldırılması için uygulanabilen bir tedavi yöntemidir. Dil ve konuşma terapisi, dil ve konuşma terapistleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Konuşma dili patologları olarak da bilinmektedir.

Dış dünya, yani çevreyle olan iletişimin her yaş döneminde büyük önem taşıdığı herkesçe kabul görmektedir. İletişim için ise gerekli olan başlıca iki öge dil ve konuşma eyleminde yetkinliktir. Bireyler arası iletişim etkinliğinin başlayabilmesi için bu iki ana ögenin kullanılabilmesi gerekmektedir. Ancak iletişim sırasında bu ögelerden biri ya da her ikisi sorunluysa duyma, anlama, anlaşma vb. imkânlar kısıtlı hâle gelmektedir. Dil ve konuşma terapisi de bütün bu sorunların ortadan kaldırılması adına gerçekleştirilen bir tedavi etkinliğidir. Konuşma terapisi çocuklara ve yetişkinlere yaş grupları için özel olarak düzenlenen farklı içerikler ve süreçlerle uygulanmaktadır.

Dil ve konuşma bozuklukları yaşayan bireylerde iki sorun eşzamanlı olarak yaşanmayabilir. Dil bozukluğu herhangi bir söyleneni anlamakta güçlük çekmek olarak tanımlanabilir. Konuşma bozukluğu ise düşüncelerin ya da duyguların aktarılmasında yaşanan sorunların bütününü tanımlar.

Dil ve konuşma bozuklukları, dil ve konuşma terapisi eşliğinde gerçekleştirilen prosedürler sayesinde tedavi edilebilmektedir.

Dil ve Konuşma Bozuklukları Türleri

Artikülasyon

Artikülasyon kaynaklı sorunlar dil ve konuşma terapisi eşliğinde çözülebilecek dil ve konuşma bozukluğu türleri arasındadır. Artikülasyon bozukluğu belirli kelimeler söylenirken yaşanabilen ses sorunlarını ifade eder. Bu durum, bazı kelimelerin ağızdan çıkması sırasında doğru bir seslendirme yapılamamasına neden olmaktadır.

Akıcılık

Dil ve konuşma terapisi tedavisi gerektiren bir diğer durum ise dilce akıcılık sorunlarıdır. Konuşma sırasında akışın, hızın ve ritmin korunamaması ya da sağlıklı bir şekilde oluşturulamamasına yol açar. Örneğin kekemelik bir konuşma bozukluğu olarak akıcılık probleminin eşlik ettiği bir sorundur. Kekemelik yaşayan bir birey herhangi bir kelimeyi ya da cümleyi ifade ederken bunu “bir çırpıda” yapamaz. Kelimeler, cümleler sekteye uğrar ve iletişim yavaşlar.

Ayrıca kekemeliğin dışında konuşma sırasındaki ritmin aşırı yüksek olduğu durumlara da rastlanabilmektedir. Bir birey, standardın çok üstünde bir hızla konuşuyor ve kelimeleri, cümleleri bu anormal ritimle ifade ediyorsa bu da ciddi bir akıcılık problemidir. Her iki sorun da dikkat dağınıklığına yol açabilir ve kelimelerin, cümlelerin birey tarafından tekrar tekrar söylenmesi gibi durum oluşabilir.

Rezonans

Ağız ya da burun boşluklarındaki sağlıklı hava akışının gerçekleştirilememesi durumunda sesler çıkarılırken birçok sorun yaşanabilmektedir. Ağız ve burnun kaynaklık ettiği bu tür sorunlar ise rezonans bozukluğu olarak ifade edilmektedir. Rezonans bozukluğunda sesin düzgün ve anlaşılır bir biçimde ağızdan çıkması güçleşir ya da büsbütün engellenebilir. Bu sorunun yaşanmasına kaynaklık eden nedenlerden biri de yarık damaktır. Yarık damak konuşma terapisi olarak adlandırılan bir tedavi imkânı bulunmaktadır. Yarık damak probleminin yanı sıra nörolojik bozukluklar ya da aşırı enfeksiyon ile şişmiş bademcikler de rezonans sorunlarına yol açabilmektedir.

Geç Konuşma

Bebeklerde geç konuşma tanı gerektiren bir problemin varlığına işaret edebilmektedir. Çocuğun 1 yaşını doldurması sonrasında öğrendiği sözcükleri tekli bir biçimde kullanabilmesi beklenir. 1.5 ila 2 yaşları arasındayken ise minimum elli adet kelime dağarcığına sahip olması beklenmektedir. Çocuk 2.5 yaşına geldiğinde ise 2 ila 3 sözcüklük cümlelerle konuşabilmesi beklenir. Dil bakımından gelişmeleri standartlardan daha geç gerçekleşen çocuklara sıklıkla rastlanmaktadır. Ancak geç konuşma, basit bir gecikme şeklinde tanımlanamayacak sorunların da var olabileceği ihtimalini düşündürmelidir. Bu yüzden erken tanı ve tedavi imkânlarından faydalanabilmek adına dilde meydana gelebilecek bu tür gecikmeler yakından takip edilmelidir. Bebeklerde konuşma terapisi etkinliklerinin önemli bir kısmını bu problem oluşturmaktadır.

Alıcı Dil Bozuklukları

Bu tür bir sorunun yaşanıyor olması, bireyin söylenenleri idrak etmekte ve dolayısıyla yargılamakta, düşünmekte güçlük çektiği anlamına gelir. Alıcı dil bozuklukları yaşayan kişi, çevresine karşı ilgisiz bir görüntü çizebilmektedir. Söylenenlerin anlaşılmasında yaşanan sorunlar aynı zamanda bireyin geniş bir bilgi ve kelime dağarcığına sahip olmasının da önüne geçer. Alıcı dil bozukluklarına kaynaklık eden sorunları ise genellikle otizm, işitme kaybı, beyin travması vb. durumlar oluşturmaktadır.

İfade Güçlüğü

İfade güçlüğü ya da ifade edici dil bozukluğu olarak tanımlanabilen bu sorun, adından da anlaşılacağı üzere bireyin konuşma sırasında kendini ifade etmekte güçlük çekmesidir. Dil ve konuşma terapisi gerektiren bir diğer durum olan ifade edici dil bozukluğu yaşayanların konuşmalarında anlatım ve söz dizimi yanlışları geniş yer tutar. Anlatım ve ifade güçlüğü yaşanmasına kaynaklık edebilecek nedenler arasında ise Down sendromu ya da işitme kaybı bulunabilmektedir. Bunların dışında nörolojik sorunlara yol açabilecek herhangi bir kafa travması ya da benzer tıbbi problemler de ifade güçlüğüne neden olabilecek durumlar arasında yer alabilmektedir.

Bilişsel İletişim Bozuklukları

Bireyin beynindeki düşünme süreçlerinden sorumlu olan bölümün hasar görmesi bilişsel iletişim bozuklukları yaşanmasına kaynaklık edebilir. Çevreyle iletişim kurmak, problem çözme, çıkarımda bulunma ve yargıya varmada güçlük; hafıza, konuşma ve dinleme güçlüğü bilişsel iletişim bozukluklarının neden olduğu bazı sorunlardır. Bilişsel iletişim bozuklukları yaşanmasının nedenleri arasında genellikle biyolojik, nörolojik sorunlar yer almaktadır. Yine beynin gelişim sürecinde yaşanan anormal etkinlikler ya da herhangi bir beyin hasarı sonrası felç de bilişsel iletişim bozukluklarının diğer nedenleri arasındadır.  

Afazi

Afazi, bireyin iletişim sırasında kendini ifade etme ve söylenenleri anlama yetisine etki eden bir sorundur. Bunların yanı sıra afazi, okuma ve yazma yetisinin de işlerliğini olumsuz etkileyebilmektedir. Afazi konuşma terapisi, tedavisinde kilit rol oynayabilmektedir. Genellikle felç, bir afazi nedeni olarak öne çıkmaktadır. Ancak beynin çalışma süreçlerini olumsuz etkileyen farklı sorunlar da afaziye yol açabilmektedir.

Dizartri

Konuşma hızı ve ritminde yavaşlamaya yol açan dizartri de dil ve konuşma terapisi tedavi süreçlerini gerektiren bir diğer durumdur. Dizartriye kaynaklık eden karakteristik sorunlar genellikle kaslarla ilintilidir. Multipl Skleroz (MS) ya da Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) gibi kas sistemi hastalıkları dizartriye yol açabilmektedir. Bunların dışında yüz felci ve dil kaslarındaki zayıflık da dizartriye neden olabilen diğer durumlardır.

Konuşma Terapisi Nasıl Yapılır?

  • Dil ve konuşma terapisi, bireylerin yaşamakta oldukları iletişim sorunlarının tespitine göre uygulanmaktadır. 
  • Öncelikle bir dil ve konuşma terapisti tarafından muayene süreci başlatılır. Teşhis konulması ve en uygun tedavinin uygulanması için bir dil ve konuşma terapistinden yardım almak en doğrusu olacaktır. 
  • Yapılan ön değerlendirmeler neticesinde bireyin iletişim sorunlarına kaynaklık eden nedenler bulunur ve tedaviye de bu doğrultuda başlanır.

Çocuklarda Konuşma Terapisi

Çocuklarda konuşma terapisi, yapılan klinik değerlendirmeler sonrasında konuşma bozukluğu boyutlarına göre küçük bir grupta ya da bire bir gerçekleştirilmektedir. Dil ve konuşma terapisi aktiviteleri ve bu aktiviteler kapsamında yapılan egzersizler bireyden bireye değişiklik gösterebilir. Çocuklarda konuşma terapisi egzersiz programları konuşma bozukluğu boyutuna, yaşa ve beklentilere göre düzenlenmektedir. Çocuklarda konuşma terapisi genellikle şu süreçler izlenerek yapılmaktadır:

  • Dilde gelişim sürecinin teşvik edilmesine yardımcı olabilmek için çocukların konuşarak, oyun oynayarak, çeşitli materyaller aracılığıyla (kitaplar, resimler) etkileşimde bulunmaları sağlanır. Bu, benzer konuşma bozukluklarını yaşayan çocukların bir araya getirildiği bir grup faaliyeti olarak düşünülebilir. Bire bir gerçekleştirilen terapilerde ise bu etkinlikler daha bireysel hâle getirilmektedir.
  • Çocuklarda konuşma terapisi basamaklarından bir diğeri de belirli seslerin nasıl ifade edileceğinin öğretilmesidir. Çocukların yaş gruplarına uygun oyunlar sırasında bu seslerin nasıl çıkarılacağına ilişkin egzersizler yapılmaktadır. Seslerin düzgün ve tam anlamıyla çıkarılması için heceleme prosedürü de uygulanabilmektedir.

Yetişkinlerde Konuşma Terapisi

Yetişkinlerde konuşma terapisi de tıpkı çocuklarda konuşma terapisi sürecinde olduğu gibi bir dizi tanı işlemini içerir. Tanı süreci tamamlandıktan sonra beklentiler ve konuşma bozukluğu boyutları doğrultusunda tedaviye başlanır. Yetişkinlerde konuşma terapisi daha sonra konuşma egzersizleri, dil egzersizleri ve bilişsel iletişimi destekleyici etkinlikler gerçekleştirilir.

Konuşma terapisi uygulanacak bireylerde, yutma yetisinin zayıflamasına neden olan herhangi bir hastalık mevcut olabilir. Bu durumda terapinin bir bölümünü de yutma yetisini yeniden kazanmak için yapılacak olan egzersizler oluşturacaktır. Yutma yetisinin zayıflamasına Parkinson, ağız kanseri ya da bir başka tıbbi problem neden olabilmektedir.

Bütün bunların dışında yetişkinlerde konuşma terapisi şu egzersiz süreçlerini içerebilmektedir:

  • Hafızayı güçlendirme, problem çözme ve bilişsel iletişimin desteklenmesine yönelik bazı etkinlikler
  • Sosyal çevreyle olan iletişimin desteklenmesi için konuşma etkinlikleri ve stratejileri
  • Kelimelerin doğru bir biçimde ifade edilmesi için rezonans bozukluklarına yönelik nefes egzersizleri
  • Ağızda bulunan ve konuşmada etkin bir role sahip olan kasların güçlendirilebilmesine yönelik egzersizler
Makaleyi faydalı buldun mu?
7
0
Makeleyi Paylaşın

Dil ve Konuşma Terapisi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Konuşma terapisi veren devlet hastaneleri hangileridir?

Günümüzde konuşma terapisi veren devlet hastaneleri birçok ilde bulunmaktadır. Devlet hastanelerinin yanı sıra özel hastaneler, vakıf hastaneleri, özel sağlık merkezleri ve psikoterapi kliniklerinde de konuşma terapisi uygulanmaktadır.

Dr. Deniz Gölgeli

Otizm konuşma terapisi nedir?

Otizm konuşma terapisi adından da anlaşılacağı üzere otizmli çocuklar için özel olarak hazırlanan bir tür terapi türüdür. Dil ve konuşma yetilerinin gelişimini sağlamaya yönelik otizm konuşma terapisi etkinlikleri, bireyin ve/veya ailesinin beklentileri doğrultusunda, tanılar sonrası uzman görüşleri eşliğinde belirlenmektedir.

Dr. Deniz Gölgeli

Felçli hastalarda konuşma terapisi nasıl yapılır?

Felçli hastalarda dil ve konuşma terapisi süreci, konuşma eyleminde kilit rol oynayan bölgelere yönelik olarak düzenlenir ve gerçekleştirilir. Felcin ve dolayısıyla nörolojik hasarın boyutları doğrultusunda konulan teşhisler, konuşma ve kas egzersizleri programlarını şekillendirmektedir. Bu terapi, hastaların iyileşme sürecine olumlu katkıda bulunmaktadır.

Dr. Deniz Gölgeli

Afazi konuşma terapisi nasıl yapılır?

Afazi konuşma terapisi, bireylerde afazi kaynaklı ciddi konuşma sorunlarının tedavi edilmesine yardımcı olmaktadır. Kendilerini ifade etmede oldukça güçlük çeken afazi hastalarına uygulanan konuşma terapisi; yine hastanın yaşına, hastalık kaynağına ve beklentilere göre düzenlenebilmektedir. Bireylere göre özgün olarak değerlendirilen terapi süreçleri hakkında ayrıntılı bilgi almak için konuşma terapistleri ile iletişime geçebilirsiniz.

Dr. Deniz Gölgeli