Dil Kökü Kanseri

Dil kökü kanseri; hücrelerin kontrolsüz aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkan kanser türü olup cerrahi yöntemler, radyoterapi ve kemoterapiyle tedavi edilmektedir

Dil; ağız içinde bulunan ve tat alma, yiyecekleri çiğneme ve yutmaya yardım etme ve konuşma gibi önemli görevleri olan kaslardan oluşmuş bir yapıdır. Dil kökü ise; yumuşak damak, yutak duvarı, bademcik ve  bademcik köklerinden oluşan yutağın bir parçasıdır. Hücrelerin kontrolsüz aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkan kanser, yutak ve ağız bölgesinde en çok bademcikler ve dil kökünde ortaya çıkar ve dil kökü kanseri olarak tanı alır.

Dil Kökü Kanseri Belirtileri

Dil Kökü kanserinin belirtileri kanserin büyüklüğüne ve ortaya çıktığı bölgeye göre değişiklik göstermekle birlikte hastalar genelde 3 haftadan uzun süredir devam eden yara, kabarıklık ve kitle sikayeti ile doktora başvururlar. 

  • Boğazda ağrı ve yutkunma zorluğuKitlenin oluşturduğu basınca bağlı boğazda ağrı hissedilir. Besin yolunda ortaya çıkan tümör yutkunma zorluğuna sebep olabilir. Tümörün büyümesi sonucu yutma esnasında kanama da meydana gelebilir.
  • Boyun bölgesinde ele gelen kitle: Dil Kökü kanserinin lenf bezlerine sıçraması sonucu Boyun bölgesinde ele gelen kitle sikayeti hastaların en sık doktora başvuru sebepleri arasındadır.
  • Genelde tek taraflı olan kulak ağrısıKulaktan duyu alan sinirler ile dil kökü ve boğazdan duyu alan bazı sinirlerin yolları aynı olduğu için hastaların bazılarında dil kökünden gelen ağrı kulak ağrısı şeklinde algılanabilir.
  • Ağız açmakta zorluk: Hastalarda kitle etkisi ile ve de ortaya çıkan ağrılara bağlı olarak ağız normal şekilde açılamaz. 
  • Ağızdan kan gelmesi: Dil kökünde ortaya çıkan kitlenin yutkunma, yemek yeme gibi fonksiyonlar esnasında tahriş olması sonucu kanaması ile ağızdan kan gelebilir.
  • Konuşma şeklinde değişiklikler görülmesi: Hastalarda kitle etkisine bağlı olarak ve ortaya çıkan ağrılar sebebi ile normal konuşma şekli değişir. Zaman zaman anlamsız kelimeler ortaya çıkabilir.  
  • Kilo kaybıHastalarda kitlenin büyümesi ve yemek yolundaki ağrılara bağlı olarak yemek yemeden kaçınma davranışı gelişir ve buna bağlı olarak kilo kaybı ortaya çıkar.

Dil Kökü Kanseri Nedenleri

Diğer kanserler gibi dil kökü kanserinin de sebepleri net olarak aydınlatılamamıştır ancak bazı faktörlerin dil kökü kanseri gelişimine zemin hazırladığı bilinmektedir. 

  • Tütün kullanımı: Baş ve boyun bölgesini tutan tüm kanserlerde olduğu gibi sigara gibi tütün ürünlerinin kullanımı dil kökü kanseri gelişmesine zemin hazırlamaktadır.
  • Alkol kullanımı: Normalin üzerinde alkol alımı diğer baş ve boyun kanserlerinde olduğu gibi dil kökü kanseri gelişimi riskini de arttırır.
  • Virüsler: Human Papilloma  Virüs (HPV), en sık cinsel yolla bulasan bir virüs olup dil kökü kanseri gelişme riskini arttırır.
  • Genetik faktörler: Diğer tüm kanserlerde olduğu gibi dil kökü kanserinde de genetik faktörler çok etkilidir.
  • Bağışıklık sisteminin düşük olması: Bir çok hastalıkta olduğu gibi dil kökü kanseri de bağışıklık sisteminin düşük olduğu kişilerde ve dönemlerde ortaya çıkar.
  • Beslenme şekli: Hijyenden uzak beslenme alışkanlıkları ve sağlıksız vitaminden fakir beslenme dil kökü kanseri gelişimi riskini arttırır.
  • Radyasyona maruz kalma: Radyasyon maruziyetinin arttığı meslek gruplarında çalışmak ve tedavi gibi başka sebeplere bağlı olarak alınan radyasyon sonucunda dil kökü kanseri gelişme riski artabilir.  

Dil Kökü Kanseri Teşhisi

Dil kanseri şüphesi oluşturan dil kökü ağrısı, dil kökünde yaralar, kabarıklıklar ve renk değişiklikleri şikayetleri ile doktora başvuran hastalardan detaylı bir hasta öyküsü alınır. Diğer kanser türlerinde olduğu gibi aile öyküsünün de alınması önemlidir. Daha sonraki aşamada fizik muayene yapılarak yaraların, kabarcıkların ve renk değişikliklerinin incelenmesi sağlanır.

Bazı görüntüleme yöntemleri ile tümörün tam yeri ve büyüklüğü tespit edilebilirken kesin tanı ise biyopsi ile konur. 

  • Bilgisayarlı tomografi (BT): Baş boyun bölgesinin farklı acılardan görüntülenmesini sağlayarak 3 boyutlu görüntüleme sunan bilgisayarlı tomografi ile tümörün daha net görüntülenmesi sağlanır.
  • Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): Bilgisayarlı tomografi gibi tümörün boyutunu ve bölgesini tespit etmeye yarayan manyetik rezonans görüntüleme yumuşak dokuları göstermede bilgisayarlı tomografiye  göre daha üstündür.
  • Boyun Ultrasonografi (USG): Radyasyonsuz görüntüleme yöntemi olan boyun ultrasonu ile boyundaki nodüller ve genişleyen lenf düğümleri detaylı görüntülenir. Ayrıca biyopsi alınmasında da ultrasondan faydalanılır.
  • Pozitron emisyon tomografisi (PET): Tümörün boyutu ve bölgesinin tespiti için manyetik rezonans görüntüleme ve bilgisayarlı tomografi ile kullanılabilen pozitron emisyon tomografisi tüm vücuttaki kanser yayılım odaklarının görüntülenmesinde faydalıdır.
  • Göğüs direkt röntgen grafi: Baş ve boyun bölgesindeki kanserlerin akciğerlere yayılım yapma eğilimi olduğu için akciğerlerde yayılım olup olmadığının tespiti için kullanılır.
  • Biyopsi: Hastalığın kesin tanısının konması için biyopside dil bölgesinden alınan tümör doku örneği özel boyalar ile boyanarak mikroskop altında incelenir.

Dil Kökü Kanseri Tedavisi

Dil Kökü kanserinde tedavinin planlanması hastalığın teşhis edildiği zaman hangi evrede olduğu, yayılım yapıp yapmadığı ve HPV ile ilişkili  olup olmadığı gibi faktörler göz önüne alınarak yapılır.

HPV ilişkisiz dil kökü kanseri tedavisinde ilk basamak cerrahi yöntemlerle tümörün çıkarılmasıdır. Erken evrede yakalanan ve yayılım göstermeyen dil kökü kanserlerinin tedavisinde bu yeterli olurken, ileri evre kanserlerde cerrahi sonrası kemoterapi ve radyoterapi uygulaması yapılması gerekebilir.  

HPV ilişkili dil kökü kanseri tedavisinde ise öncelikli olarak radyoterapi ve kemoterapinin eş zamanlı uygulanması tercih edilir. 

Dil Kökü Kanseri Tedavi Edilmezse

Vücutta ortaya çıkan diğer tümörler gibi dil kökü kanserlerinde de tanı ve tedavinin gecikmesi tümörün evresinin ilerlemesine, diğer organlara yayılmasına ve tedavi seçeneklerinin daralmasına neden olur. Baş ve boyun bölgesindeki kanserler akciğerlere yayılım yapma eğiliminde olduğu için ölüme sebep olma ihtimalleri yüksektir. Bu sebeple özellikle 3 haftadan uzun süren dil kökünde ağrı, yara, renk değişikliği varlığında en kısa sürede bir kulak burun boğaz uzmanına muayene olunmalıdır.

Dil Kökü Kanseri İlaçları

Dil Kökü Kanseri tedavisinde uygulanan kemoterapide çeşitli kemoterapi ilaçları kullanılır.

Bu ilaçlar:

  • Vinkristin
  • Daunoblastin
  • Kortizon
  • İdarubisin
  • Metotrexate kortizon
  • Siklofosfamid
  • L – asparajinaz
  • Mercaptopurin

Şeklinde sıralanabilir.

Dil Kökü Kanseri Ameliyatı

Dil kökü kanserinde cerrahi tedavinin amacı bütün hastalıklı dokuların geride tümör hücresi bırakmadan çıkarılmasıdır. Bu amaçla transoral robotik cerrahi (robot yardımlı minimal invaziv cerrahi) adı verilen kapalı ameliyat yöntemi ya da açık cerrahi yöntemi kullanılabilir. Ayrıca boyun bölgesindeki lenf düğümlerine yayılım gösteren tümör varlığında boyun diseksiyonu yapılır.

  • Transoral robotik cerrahi (robot yardımlı minimal invaziv cerrahi): Çok dar alanlara ağız yolu ile ve kesi yapmaya ihtiyaç duymadan ulaşmaya yarayan transoral robotik cerrahi ile hastanın ağzına yerleştirilen robotik kollar yardımı ile cerrah ağız bölgesindeki tümörün kesilip çıkarılmasını sağlar.  
  • Açık cerrahi: Açık dil kökü ameliyatında  hastanın çenesinin altında boyun bölgesinde bir kesi açılır. Bu kesiden belirlenen tümör etrafındaki bir miktar sağlıklı doku ile birlikte kesi bölgesinden çıkarılır ve daha sonra acılan kesi dikilerek kapatılır.
  • Boyun diseksiyonu: Boyun diseksiyonu boyun bölgesindeki tümör tutulumu yapmış ya da tutulum yapmış olma ihtimali olan lenf bezlerinin çıkarılması işlemidir. 

Hamilelikte Dil Kökü Kanseri

Hamilelik döneminde dil kökü kanseri şüphesi oluşturabilecek belirtileri olan anne adayları hamile olmayan kişilere göre daha çok stres yasarlar. Bunun sebebi hem teşhis aşamasında kullanılan görüntülenme yöntemlerinin hem tedavide kullanılan radyoterapi ve ilaçların hem de kanserin kendisinin bebeğe zarar vereceği düşüncesidir.

Tanı esnasında kullanılan görüntüleme yöntemlerinin yaydığı radyasyon miktarı sanılanın aksine bebeğe zarar verecek dozun oldukça altında olduğu için bebeklere bir zararı olmamaktadır. 

Tedavi aşamasında dil kökü kanserinin yakalandığı evre oldukça önemli olup erken evrede yakalanan dil kökü kanseri tedavisinde sadece cerrahi yöntem yeterli olabilmektedir. Tedavi amacı ile uygulanan radyoterapi dozu bebeğe ciddi zarar verebilecek düzeylerde olduğu için cerrahi sonrası kemoterapi tercih edilmesi daha uygundur. Kemoterapi için de tedavi planlaması gebelik haftası ile ilişkili olup ilk 8 haftada kemoterapi ilaçlarının bebekte ciddi hasarlara sebep olması dolayısı ile tedavi ertelenmelidir. Ayrıca bu ilaçların kullanılması enfeksiyon oluşmasına zemin hazırladığı için 35. Gebelik haftasından sonra da kullanılmamalıdır. Mecbur kalınan durumlarda radyoterapi uygulanan annelerin bebeklerinde normale göre artmış lösemi riski gözlenir.

Bebeklerde ve Çocuklarda Dil Kökü Kanseri

25 yaş altında dil kökü kanseri görülmesi çok nadir olmakla birlikte bazı durumlarda ortaya çıkabilmektedir. Bebeklik ve çocukluk döneminde dilde geçmeyen yaralar ve sürekli ağrı durumunda doktora gidilmesi gerekir.

Uygun görüntüleme yöntemleri ve biyopsi ile dil kökü kanseri teşhisi konulan çocuklarda yaşa ve kanserin evresine göre tedavi planlaması yapılır. Bebek ve çocuklarda HPV ilişkili dil kökü kanseri görülme ihtimali çok düşük olduğu için tercih edilen ilk tedavi yöntemi cerrahidir. Sonraki aşamada eğer ileri evre dil kökü kanseri ise radyoterapi ve kemoterapi dozları yaşa göre ayarlanıp tedaviye devam edilir.

Bebeklik ve çocukluk döneminde dil kökü kanseri çok nadir olmakla birlikte ortaya çıktığı zaman öldürücülüğü yetişkinlere göre yüksek olduğu için bebek ve çocuklarda dil kökü kanseri düşündürecek belirtiler mevcut ise en kısa surede doktora başvurulmalıdır. Önemli olan dil kökü kanserini erken evrede yakalayıp en kısa sürede tedavisinin yapılmasıdır.

Dil Kökü Kanseri için Hangi Doktora Gidilmeli?

Dil Kökü kanserlerinin en erken belirtileri olan 3 haftadan uzun süren dil kökü ağrısı, dil kökünde meydana gelen yaralar ve renk değişiklikler mevcut ise kulak burun boğaz bölümünde kulak burun boğaz uzmanına muayene olunmalıdır.  

Dil kanseri teşhisi konulması durumunda cerrah tarafından yapılan ameliyatı takiben radyasyon onkolojisi bölümünde radyasyon onkolojisi uzmanı tarafından radyoterapi tedavisi uygulanır. Tıbbı onkoloji bölümünde tıbbi onkoloji uzmanı ise kemoterapi tedavisi planlayabilir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın