Damar Ağrısı

Damar ağrısı, kan damarları ve sinirler arasındaki iletişim kesildiğinde veya hasar gördüğünde gelişen ağrıya verilen addır. Damar ağrısının altında yatan hastalığı ve sebebi bularak onu tedavi etmek birinci amaçtır.

Damar Ağrısı Nedir?

Kalp attığı zaman dolaşım sistemi adı verilen bir kan damarı sistemi vücuda oksijenden zengin olan kanı pompalar. Damarlar, vücudun her yerine kan taşıyan elastik tüpler olarak görülebilir. Damarların latince ven adı verilenleri dokulardan ve vücudun genelinden gelen kanı kalbe geri döndürürken arterler olarak adlandırılanları ise kanı kalpten vücut dokularına ulaştırır.  

Vasküler (damarsal) hastalıklar, dolaşım sisteminin sağlığını etkileyen herhangi bir durumu içerir. Bu, arterleriniz, damarlarınız ve lenf damarlarınızdaki hastalıklardan dolaşımı etkileyen kan bozukluklarına kadar değişir.  

Damar ağrısı, damar hastalıkları veya damarları da içeren yaralanmalar nedeniyle kan damarları ve sinirler arasındaki iletişim kesildiğinde veya hasar gördüğünde gelişen ağrıya verilen addır.  

Damar ağrısı genellikle kas ve diğer vücut ağrıları ile sıklıkla karıştırılabilen ağrılardandır. Bu tip karıştırılan ağrıların hastaların günlük yaşamını olumsuz etkileyip rutin işlerini engellemesi sebebiyle araştırılması gerekir.   

Bazı bölgelerde dolaşım eksikliği, ağrı veya ağırlık hissi yaşayan kişilerde, damar ağrısı olabilir. Etkilenen bölgede uyuşma, halsizlik veya karıncalanma hissi de olabilir. Bu, bir dokuya veya kaslara kan akışında kesinti olduğunda gelişir. Artık vasküler ağrının ne olduğunu bildiğinize göre, başka önemli bir sorunuz olabilir. 

Damar Ağrısı Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Damar ağrısı meydana geldiği bölgeye göre etkilenen kişilerde çok farklı belirti ve şikayetlere sebebiyet verebilir. Bu kişilerde görülen hastalığa bağlı olarak farklı belirtiler görülse de bazı genel şikayetler bulunabilir. 

Bu belirti ve şikayetler:

  • Parmak uçlarında veya ayak parmaklarında anormal renk değişiklikleri görülebilir. Bu belirtinin sebebi genellikle bu bölgelerde bulunan damarlardaki anormal kasılmalar olabilir. Bu durum vazospazm olarak da adlandırılabilir. 
  • Özellikle ayaklarda iyileşmeyen ülserler veya yaralar damar ağrılarının sonucu veya sebebi olabilir. 
  • Soğuk havalarda veya yerlerde ellerde veya ayaklarda uyuşma ve karıncalanma şikayetleriyle beraber şişme gibi belirtiler de görülebilir. Bu durum ağrılı da olabilir. 
  • Damar ağrıları baş ağrısı olarak da karşımıza çıkabilir. Kişiler şiddetli baş ağrılarının sebeplerinin damar ağrısına bağlı olduğunu ve bunun da altında vasküler bir hastalığın yattığını doktora gittiklerinde öğrenebilirler.
  • Hastalar genellikle bacaklarda yürüme ile ortaya çıkan, ancak hareketsiz durduklarında kaybolan ağrıdan (aralıklı topallama) şikayet ederler.
  • Bazı kişilerde bu durum yavaş büyüyen ayak tırnakları veya bacak kılları şeklinde belirtiler verebilir.  

Damar ağrısı: El üstünde, boyun, ayak üstü, diz arkası, sol kol, ayak, bacak, sol bilek, şah damar, kulak arkası ve dirsek içi damar ağrısı olarak görülebilir. 

Damar Ağrısı Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Damar ağrısının yerine ve bağlı olduğu çok farklı hastalıklara göre farklı farklı sebepleri bulunur. Bu altta yatan hastalık ve sebeplerin bilinmesi tedavi için doktorların ellerini güçlendirir. Bu sebeple damar ağrısının sebebinin bilinmesi son derece önemlidir. 

Damar ağrısına sebebiyet verecekler rahatsızlıklar ve durumlar aşağıdakiler gibi olabilir:

Şeker hastalığı (Diyabet): Bu hastalığa bağlı olarak uzun yıllar boyunca kontrol altında tutulamayan kan şeker düzeyi, damar yapısının yapısını bozarak diyabetin mikrovasküler (küçük damarları tutan) ve makrovasküler (büyük damarları tutan) komplikasyonlarına sebebiyet verebilir. Şeker hastalığı sebebiyle etkilenmiş ve tutuluma uğramış damarlar, damar ağrısına dönüşebilir.  

Ateroskleroz: Halk arasında damar sertliği olarak bilinir. Damarların uzun süre boyunca maruz kaldığı ve damar duvarları için zararlı olabilecek bazı bileşiklerin yine bu damar duvarında birikmesi sonucunda ateroskleroz hastalığı gelişir. Bu hastalık sebebiyle kan dolaşımı sekteye uğrar. Bu sebeple de damar ağrısı ortaya çıkabilir. 

Kronik Venöz Yetmezlik: Toplardamarların düzgün çalışamaması sebebiyle dolaşım sistemi sağlığını kaybeder. Bu venöz yetersizlik kişilerde damar ağrısına yol açabilir. 

Derin Ven Trombozu (DVT): Konum olarak derin bölgede bulunan toplardamarlarda meydana gelen kan pıhtısı oluşumuna derin ven trombozu denir. Derin ven trombozu genellikle bacaklarda şiddetli ağrılar ile ortaya çıkabilir. Bu ağrı damar ağrısı olarak açıklanabilir. 

Varisler: Varisli damarlar, damarlardaki hasarlı kapakçıkların neden olduğu, cildin hemen altında görülen şişkin, şiş, mor, sarkık damarlardır. Kadınlarda erkeklerden daha yaygındır ve genellikle ailelerde genetik geçişli olarak görülür. Ayrıca hamilelik, aşırı kilo veya uzun süre ayakta durmak da varislere neden olabilir. 

Varisler sonucunda damar ağrısı görülebilir. Bu durumda bacak ağrıları şiddetli olabilir. 

İskemi: Kişilerde organlara, dokulara veya uzuvlara kan akışının kesildiği durum iskemi olarak adlandırılır. İskeminin çok fazla ve farklı belirtileri vardır. Bu belirtiler arasında damar ağrısı sebebiyle oluşabilecek çeşitli vücut ağrıları olabilir. Bu ağrılar iskemiye maruz kalmış vücut bölgesinde ortaya çıkabilir.  

Periferik vasküler hastalık: Kalpteki kanı, bacak ve kol kaslarına taşıyan kan damarlarının daralıp damar ağrısına sebebiyet verdiği durumdur. 

Anevrizma: Anevrizma, bir kan damarı duvarında meydana gelen anormal bir çıkıntıdır. Anevrizma herhangi bir kan damarında oluşabilir ancak anevrizmalar en çok kalbi vücuda kan yollamak amacıyla terk eden ana kan damarı olan aortta (aort anevrizması) meydana gelir. Bu durum meydana geldiğinde damar ağrısına bağlı olarak göğüste sıkışma ve ağrı şikayetleri görülebilir. 

Damar Ağrısı Hastalığı Teşhisi

Damar ağrısının sebebi, teşhisin nasıl yapılacağı, hangi testlerin ve muayenelerin yapılacağını etkiler. Doktorlar hastaların tıbbi rahatsızlıklarını ve şikayetlerini dinleyeceği anamnez adı verilen geniş bir sorgu yapabilir.  

Hastanın anamnezi alındıktan sonra doktorlar kişilerin şikayetlerine göre genel bir fizik muayene yapmak isterler.  

Fizik Muayene: Doktorlar hastaların direkt olarak gözlemlerler. Bu gözlem kalpte iskemiyi gösterebilecek nefes darlığı ve şiddetli göğüs ağrısına bağlı olarak huzursuz duran bir hastayı gösterebilir.  

Varislere bağlı olarak görülen bacaklardaki damar ağrıları teşhis edilmek istendiği zaman, bir bacak fizik muayenesinde rahatlıkla varisler görülebilir. Bu varisler bacaklarda morluklar ve damarsal şişlikler olarak kendini gösterebilir.  

Fizik muayene gözlem ardından yapılan palpasyon adı verilen dokunarak muayeneyi takip eder. Palpasyon ağrının meydana geldiği yerleri dokunmayı içerebilir. Kişiler dokunulduğunda ağrıya sebep olan vücut bölgelerinde yüz ekşitme gibi tepkiler verebilir. Doktorlar bu belirtileri ciddiye alırlar.  

Diyabet hastalığına bağlı olarak gerçekleşen damarsal komplikasyonlar  

Kan Tahlili: Kan tahlili hastalığı tam olarak göstermese de damarlarda meydana gelen de bazı fonksiyon bozukluklarını gösterebilir. Kan şekerinin referans değerleri arasında olmaması ve etkilenen böbrek damarlarına bağlı olarak gelişen fonksiyon bozukluklarının bazı değerler ile gösterilmesi bunlardan sadece bazılarıdır. 

Doppler Ultrasonografi: Bazı damar yapısının ve içeriğindeki kan akışının sağlıklı olup olmadığını anlayabilmek için doppler ultrasonografi tetkiki yapılabilir. Bu tetkik hızlı, ucuz ve pratik olması sebebiyle sıklıkla kullanılabilir. Varisler ve çeşitli damarsal bozukluklar doppler ultrasonografi ile teşhis edilebilir.  

Ultrasonografi derin ven trombozu gibi rahatsızlıkların teşhisinde de sıklıkla kullanılan tetkiklerdendir.  

A D-dimer testi: Damarlarda meydana gelen pıhtıların çözüldükleri zaman saldıkları maddeler A D-dimer testi ile ölçülebilir. Bu yöntem de derin ven trombozu gibi damar ağrısına sebebiyet verebilecek durumların teşhisi için doktorlar şüphelendiğinde kullanılabilir.  

Oftalmoskop ile Göz Muayenesi: Diyabete bağlı olarak gerçekleşen diyabetik retinopati rahatsızlığının teşhisi için oftalmoskop ile göz dibi muayenesi yapılabilir. Etkilenen yapılar görülebilir. 

Bilgisayarlı Tomografik Anjiyografi (BTA): Tomografi aracılığıyla damar yapısı incelenebilir. Damarda meydana gelen patoloji görülebilir.  

Manyetik Rezonans Anjiyografisi (MRA): Koldaki damarlara özel ilaçlar verilerek damarların yapısı manyetik rezonans teknolojisi ile incelenebilir. Damarlardaki orta büyüklüklerdeki anevrizmalar rahatlıkla görülebilir. 

Tüm bu testler ve tetkikler damar ağrısının altta yatan sebebini bulmak içindir çünkü damar ağrısı başlı başına bir hastalık değil bir hastalığın belirtisidir.

Damar Ağrısı Hastalığı Tedavisi

Doktorlar damar ağrısı gibi şikayetleri tedavi ederken ilk amaç damar ağrısının tedavi değildir. Damar ağrısının altında yatan hastalığı ve sebebi bularak onu tedavi etmek birinci amaçtır. Bu hastalığın ve sebebin tedavi edilmesi damar ağrısının da giderilmesini sağlar.  

Eğer damar ağrısının sebebi alttaki hastalıklardan birisiyse genel tedavi prensipleri aşağıdaki gibidir:

Şeker Hastalığına Bağlı Damar Ağrısı Tedavisi

Diyabetik Retinopati: Diyabete bağlı olarak gerçekleşen retinopatinin tedavisi geç kalınmadan yapılmalıdır. Aksi takdirde gecikmiş tedavinin olumlu etkisi oldukça sınırlıdır. Göz anjiyosu adı verilen yöntem ile göz damarlarının filmi çekilebilir. Bu anjiyografi sonucunda damar yapılarında bozulmalar meydana gelmişse lazer ile müdahale edilebilir. Retinopati ilerlemeden tedavi edilmesi gereken rahatsızlıklardan olduğu için elde olan tedavi yöntemleri nispeten sınırlıdır.  

Diyabetik Nefropati: Diyabetin tehlikeli komplikasyonlarından olan diyabetik nefropati ileri evrelere varmadan tedavi edilmelidir. Bu rahatsızlık tedavi edilmediğinde hastalarda son dönem böbrek yetmezliği gelişebilir ve hastalar hayatları boyunca diyaliz tedavisine maruz kalırlar. 

Tedavi yöntemleri genellikle etkin kan şekeri kontrolünü sağlayan sıkı bir diyettir. İleri evrelerde olan hastalar için ise kan basıncı seviyesinin kontrol altına alınması amacıyla tedaviler yapılabilir.   

Ateroskleroza Bağlı Damar Ağrısı Tedavisi

Ateroskleroz gelişiminin başında olan kişilerin hayat tarzını değiştirmesi damar sertliğinin ilerlemesinin önlenmesine yardımcı olur. Hayat tarzı değişiklikleri arasında lifli gıdalardan zengin bir diyet, sigarayı bırakma, fazla kilolardan kurtulma ve düzenli egzersiz vardır. 

Ateroskleroz gelişimi ilerlemiş kişilerde bazı ilaç tedavileri uygulanabilir.  

Kronik Venöz Yetmezliğe Bağlı Damar Ağrısı Tedavisi

Kronik venöz yetmezliğe bağlı olarak verilen tedaviler genellikle cerrahi ve cerrahi olmayan tedaviler olarak ikiye ayrılır. Cerrahi olmayan tedavilerde ayağa baskı yapacak varis çorapları ve günlük seanslar şeklinde 30 dakika boyunca bacakları yukarı kaldırma vardır.  

Bu yöntemler dışında cerrahi olmayan tedavilerde bazı ilaç tedavileri de vardır. Hastalar kan akışını sağlayacak ve ülserlerin iyileşmesini hızlandıracak ilaçlar kullanırlar. 

Cerrahi tedaviler ise doktorun tercihine ve hastanın durumuna bağlı olarak birden fazla yöntem ile yapılabilir. 

Derin Ven Trombozuna Bağlı Damar Ağrısı Tedavisi

Bu hastalığa bağlı olarak gelişen kan pıhtısının büyümemesi ve pıhtının parçalanması tedavideki temel amaçlardandır. Bu amaçla hastalarda birtakım ilaçlar kullanılabilir. Bu amaçla kullanılan ilaçlar arasında en yaygın olanlar halk arasında kan sulandırıcılar olarak da bilinmektedir. 

Bazı hastalarda kompres amacıyla dereceli çoraplar kullanılabilir. Ayaktan bacağa doğru bu çoraplar esner. Bu sayede kanın toplardamarlarda birikmesi önlenmiş olur.  

Varislere Bağlı Damar Ağrısı Tedavisi

Varis tedavisi işinde uzmanlaşmış bir girişimsel radyoloji uzmanı ile yapılabilir. Uzman hekim, doppler ultrasonografi yardımıyla varisleri endovenöz lazer ablasyon (EVLA) tedavisi ile tedavi edebilir. Bu tedavi yöntemi ile hayata dönüş açık ameliyatlara oranla çok daha hızlı bir şekilde gerçekleşir. Hastalar yaklaşık olarak 1 saat süren bir işlem sayesinde varislerinden kurtulabilir. 

İskemiye Bağlı Damar Ağrısı Tedavisi

İskemi meydana geldiği bölgeye, hastanın durumuna ve tıbbi geçmişine göre birden fazla yaklaşım ile tedavi edilmeye çalışılan bir durumdur. Bu amaçla hastalara bazı ilaçlar verilebilir. 

Bazı tedavi yöntemleri cerrahi işlemlere dayanabilir. Hastaların daralan damarlarını açma veya stent takma gibi işlemler uygulanabilir.  

Periferik Vasküler Hastalığa Bağlı Damar Ağrısı Tedavisi

Bu hastalığa bağlı olarak gelişen rahatsızlığı ve hastanın konforunu arttırmayı sağlayacak iki temel yöntem vardır. İlki egzersiz olan bu tedavi yöntemleri hastaların egzersiz sürelerini arttırmayı amaçlar. Bu yöntemlerin ikincisi ise ilaç tedavisidir. Bu ilaçlar hastaların yağ seviyelerine karşı verilir. Bununla birlikte damar yapısını koruyan ilaçlar ile birlikte tansiyonu kontrol etmeye çalışan ilaçlar da verilebilir. 

Anevrizmaya Bağlı Damar Ağrısı Tedavisi

Anevrizma meydana geldiği vücut bölgesi, büyüklüğü ve hastanın tıbbi geçmişiyle beraber o anki sağlık durumuna bağlı olarak farklı çeşitlerde tedavi edilebilir. 

Doktorlar değerlendirmeleri sonucunda bazı küçük anevrizmaları takip etmek isteyebilir. Takiple beraber hastalara egzersiz ve sağlıklı bir yaşam için sigarayı bırakma gibi önerilerde bulunur. Günümüzde orta ve büyük anevrizmalar için cerrahi tedavi öne çıkmaktadır. 

Damar Ağrısı Hastalığı Tedavi Edilmezse

Damar ağrısının tedavi edilmediği durumlar hastalar için son derece riskli olabilir çünkü altta yatan rahatsızlık kendini damar ağrısı olarak gösteren ciddi bir tıbbi durum olabilir. Bu rahatsızlıkların erken teşhis ve tedavisi son derece önem kazanır.  

Tedavi edilmeyen vakalarda aşağıdaki komplikasyonlar görülebilir:

  • Hastaların hayat kalitesi düşer. Hastalar uzun süre egzersiz yapamazlar. Nefes alma da problemler yaşayabilirler. Buna ek olarak sürekli yaşanılan şiddetli el, kol, bacak ve ayak ağrısı kişileri son derece zorlar.
  • Diyabetik nefropatiye veya diyabetik retinopati diyabetin vasküler komplikasyonlarındandır. Bu durumlara yakalanan kişilerin tedavi edilmediği takdirde şikayetleri şiddetlenir. Bu kişilerde son dönem böbrek yetmezliği gelişir. Bu sebeple kişiler hayat boyunca diyaliz tedavisi almak zorundadır. Bunun dışında retinopatisi ilerlemiş kişiler ciddi görme bozuklukları ile karşı karşıyadır. 
  • Derin ven trombozu tedavi edilmediği takdirde pulmoner emboli adı verilen durum gerçekleşir. Bu durumda kan pıhtısı akciğere gidip kan akımını engellemiş olur. Bu durum son derece riskli olur ve hayatı tehdit eder. Vücuttaki diğer organlara giden akımı engellenir. Diğer vücut organlarında hasarlar meydana gelebilir. 
  • İskemi tedavi edilmediğinde ciddi problemlere sebep olabilecek bir diğer damar ağrısı sebeplerindendir. Bu durum vücudun neresinde meydana geldiyse o doku ve dokunun fonksiyonları ile ilgili kalıcı problemler meydana gelebilir. Bunlardan bazıları felç, yürüyememe ve zihinsel fonksiyonların bozulması olabilir. 

Damar Ağrısı Hastalığına Ne İyi Gelir?

Aşağıdaki yöntemler ve bazı davranışlar altta yatan bir rahatsızlığa bağlı olarak oluşan damar ağrısı şikayetlerine iyi gelebilir. Hastaların şikayetleri ve belirtilerini azaltabilir.  

Bu yöntemler ve davranışlar

  • Zeytinyağı, büyük porsiyonlarda tüketilirse yağ ve kalori açısından fazla olabilir, ancak ölçülü olarak kullanıldığı zaman iyi bir doymamış yağ asitleri kaynağıdır. Zeytinyağı ve tekli doymamış yağ asitleri, atardamarları temiz tutmaya yardımcı olan düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterolün azaltılması gibi bir dizi vasküler faydaya sahiptir. Oda sıcaklığında katı olan tereyağı gibi yağların yerine zeytinyağı gibi sıvı yağları seçmek önerilmektedir. 
  • Doymamış, omega 3 yağ asitleri bakımından zengin olan somon, birçok damarsal rahatsızlıklar için iyi bir seçimdir. Araştırmalar, bu tür yağların tüketilmesinin, vücuttaki anti-iltihabi etkileri nedeniyle damar ve kalp sağlığının korunmasında hayati bir rol oynayabileceğini göstermektedir. Somon gibi bir gıdada Omega 3 yağlarının tüketilmesi, trigliseridleri (yağ bileşenleri) düşürmeye, kan basıncını düşürmeye, kan pıhtılaşmasını azaltmaya ve ani kalp ölümü riskini azaltmaya yardımcı olabilir. 
  • Egzersiz kalp ve damar sağlığını korumaya yardımcı olacak en önemli ve en kolay hayat değişiklikleri arasındadır. Egzersiz damar koruyucu olup hali hazırda gelişen damarsal rahatsızlıkların hızlanmasını da önlemektedir. 
  • Yulaf, iyi bir diyet lifi kaynağıdır. Diyet lifi, kabızlığı azaltmaya ve bağırsak sağlığını korumaya yardımcı olur, kan şekeri seviyelerini dengeler, tok tutmaya yardımcı olur ve sağlıklı kiloyu korumanın önemli bir parçasıdır. Spesifik olarak, yulaf, bağırsakta dışkıyı birbirine bağlamaya yardımcı olan ve vücuttaki LDL kolesterol seviyelerini azaltabilen beta-glukan adı verilen çözünür bir lif içerir (suda çözünür). Kahvaltıda kullanıldığı takdirde kalp, damar ve vücut sağlığına yardımcı olur.  

Damar Ağrısı Hastalığına Ne İyi Gelmez?

Aşağıdaki yöntemler ve bazı davranışlar altta yatan bir rahatsızlığa bağlı olarak oluşan damar ağrısı şikayetlerine kötü gelebilir. Hastaların şikayetleri ve belirtilerini arttırabilir.  

Bu yöntemler ve davranışlar

  • Sigara damar ağrısına sebebiyet veren aterosklerozun hızlanmasına yol açabilir. Bu durumda sigaranın bırakılması son derece önemlidir. Sigaraya bağlı olarak damar duvarından anormal birikimler artabilir. 
  • Obezite ve fazla kilolar damarsal hastalıkların gelişimini hızlandırabilir. Kişilerde meydana gelen yükselmiş kolesterol seviyelerine sebep olabilir. Bu kolesterol seviyeleri başta kardiyovasküler sistem olmak üzere birçok açıdan tehlikelidir. 
  • Yüksek kan basıncı seviyeleri damar ağrısına bağlı olan rahatsızlıkları şiddetlendirebilir. Kişiler bu amaçla kan basıncını kontrol altına almalı ve kan basıncının artmasına sebep olabilecek tuzlu yemeklerden kaçınmalıdır. Bu hastalar yediği yiyeceklere normalden daha az tuz atılması gerektiğini düşünürler ancak yenilen yiyeceklere hiç tuz atılmaması tavsiye edilir. 
  • Stres kalp ve damar hastalıkları için tehlikeli bir risk faktörüdür. Damar ağrısı herhangi bir rahatsızlığın belirtisi olduğu için fazla stresli kişilerde bu durumu stres şiddetlendirebilir. 

Damar Ağrısı Hastalığı İlaçları

Damar ağrısını tedavi etmek amacıyla direkt olarak kullanılan bir ilaç bulunmamaktadır. Kullanılan ilaç tedavileri altta yatan tıbbi rahatsızlığı veya hastalığı tedavi etmeyi amaçlar. Bu ilaçların kullanımı rastgele yapılmamalıdır. Doktor reçetelendirmesi ve takibiyle yapılması son derece önemlidir.  

Bu ilaçlar:

Hiperlipidemiye Bağlı Damar Ağrısında Kullanılan İlaçlar

Hipolipidemik ilaçlar: Bu ilaçlar yüksek kan yağ profillerini düşürmek amacıyla kullanılır. Hepsinin farklı farklı etki mekanizmaları vardır. Bu ilaçların kullanımı sırasında ay ay düzenli olarak doktor takibi önerilebilir.

Fibrik Asit Türevleri: Trigliserid seviyelerinini düşürme görevini üstlenirler.

Bu ilaçlar:

  • Gemfibrozil
  • Fenofibrat

Safra Asidi Bağlayıcı Reçineler: Normalden fazla miktarda kolesterolün safra asidine dönüşümünü sağlar.  

Bu ilaçlar:

  • Kolestiramin

HMG-CoA Redüktaz İnhibitörleri: Kolesterol sentezini engelleyerek etki gösteren ilaç grubudur. 

Bu ilaçlar:

  • Atorvastatin
  • Fluvastatin

Antibiyotikler: Bağırsaktan emilmeyen bu antibiyotik kolesterolün de emilmesini engelleyerek atılımını sağlar.  

Bu ilaçlar:

  • Neomisin

Diğer ilaçlar: Kolesterolün yıkımını hızlandırırak etki gösterirler. 

  • Dekstrotiroksin 

Hipertansiyon ve Komplikasyonlarına Bağlı Damar Ağrısında Kullanılan İlaçlar

Antihipertansif ilaçlar: Kan basıncının kalp ve damar sistemine verdiği zarar sebebiyle normal seviyelerinden fazla olması istenmeyen bir durumdur. Bu sebeple kan basıncını kontrol altına almaya yarayan bazı ilaçlar bulunmaktadır. 

Diüretikler: İdrarın hacmini ve hızını arttırarak kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olabilir. 

Bu ilaçlar:

  • Hidroklorotiyazid 
  • Klortalidon 
  • Furosemid 
  • Amilorid

Adrenerjik Reseptör Blokörleri: Sempatik sinir sistemi aracılığıyla kan basıncının düzenlenmesini sağlarlar. 

Bu ilaçlar:

  • Prazosin
  • Doksazosin

 Adrenerjik Nöron Blokörleri: Şiddetli hipertansiyon vakalarında kullanılır. Katekolamin adı verilen kimyasalların salınmasını engelleyerek etki gösterirler. 

Bu ilaçlar:

  • Guanedrel 
  • Serpentina

Santral Etkili Antihipertansifler: Kısmen halsizlik yapabilen ve santral sinir sistemini etkileyerek kan basıncı düzenlemesi yapılan ilaçlardandır.

Bu ilaçlar:

  • Klonidin
  • Metildopa
  • Rilmenidin 

Kalsiyum Kanal Blokörleri: Damar duvarında bulunan kalsiyum kanallarını kapatarak kan basıncı düzenlemesi yapabilen ilaçlardandır. 

Bu ilaçlar:

  • Nifedipin
  • Amlodipin
  • Verapamil
  • Diltiazem 

Anjiotensin Dönüştürücü Enzim İnhibitörleri: Kan basıncı kontrolünde önemli rol oynayan anjiyotensin enziminin üretilmesine engel olarak kan basıncı düzenlemesi yapılan ve yaygın olarak kullanılan ilaçlardandır. 

Bu ilaçlar:

  • Kaptopril
  • Pentopril
  • Ramipril
  • Delapril 

Tromboza Bağlı Damar Ağrısında Kullanılan İlaçlar

Antikoagülan İlaçlar: Kanın pıhtılaşmasını engelleme amacıyla profilaktik olarak kullanılabilirler. Derin ven trombozunun büyümesini engellerler. 

Bu ilaçlar:

  • Heparinler: Yüksek veya düşük molekül ağırlıklı olmak üzere iki tipi vardır. Pıhtılaşmanın gecikmesini sağlar. 
  • Oral Antikoagülanlar: Ağız yoluyla alınan ilaçlardır. K vitamininin sentezlenmesini etkileyerek uzun vadede pıhtılaşma faktörlerinin sentezlenmesine engel olurlar. 
  • Varfarin 
  • Dikumarol

Antitrombotik İlaçlar: Pıhtı oluşumunu engelleyen ilaçlardır. Derin ven trombozu gibi damar ağrısı yapan durumlarda kullanılabilir. 

  • Aspirin: Trombosit adı verilen ve pıhtılaşmada görevli olan kan elemanlarının kümelenmesini engeller. 
  • Dipiridamol: Trombositlerin birleşmesini ve damar duvarına yapışmasını engelleyen ilaçlardan birisidir.

Damar Ağrısı Hastalığı Ameliyatı

Damar ağrısı sebebiyle direkt olarak yapılacak bir ameliyat yoktur. Damar ağrısı bir hastalığın belirti veya şikayeti olacağı için altta yatan durumun eğer doktorlar tarafından gerekli görülüyorsa cerrahi ameliyat yapılabilir. 

Bu ameliyatlar aşağıdaki sebeplerden olabilir. 

  • Ateroskleroz Cerrahisi: Bu amaçla yapılan tedaviye anjiyoplasti örnek olarak verilebilir. Bu cerrahi prosedürdeki amaç hastaların etkilenmiş damarlarını genişletmek ve tıkanmaları önlemektir. 
  • Derin Ven Trombozu Cerrahisi: Vena kava adı verilen toplar damara yerleştirilen filtre sayesinde pıhtının akciğere gitmesi önlenebilir. 
  • Kronik Venöz Yetmezlik Cerrahisi: Valvüloplasti adı verilen tedavi yöntemiyle bacaklardaki toplardamarlarda bulunan geriye kaçışı önleyen kapakçıklar tamir edilebilir. 
  • İskemi Cerrahisi: Karotis endarterektomi adı verilen yöntem ile boyundaki pıhtılar parçalanır ve beyne olan kan akışı tekrar sağlanmış olur. 
  • Anevrizma Cerrahisi: Anevrizmanın geliştiği yere cerrahi olarak açık ameliyatla genel anestezi altında ulaşılmaya çalışılır. Anevrizma cerrahisi damarı onarım esasına dayanmaktadır.  

Hamilelerde Damar Ağrısı

Hamilelikte damar ağrısının birden fazla sebebi olabilir.

Bu sebepler aşağıdakiler gibidir: 

Venöz Yetmezlik: Hamile kadınların yüzde 80 kadarı venöz yetmezlik adı verilen durumu yaşayabiliyor. Bu durum kanın ayağa akmasına rağmen kalbe geri dönmede sorun yaşadığı anlamına geliyor. Venöz yetmezliği olan kadınlar bacaklarda şişlik ve damar ağrısı, gece krampları, uyuşma ve kaşıntı fark ederler.

Çoğu zaman bu ilk üç gebelik ayında başlar ve sonraki gebeliklerde daha da kötüleşebilir. Sigara içenler, aile geçmişinde damar problemleri veya kan pıhtıları olanlar veya obez olanlar için riskler artar. 

Mümkün olduğunca ayakları havaya kaldırmak önerilmektedir. Kompresyon çorapları giyilebilir. Şişkinlikler günler boyunca sürüyorsa bir doktora muayene olunmalıdır. 

Varisler: Hamilelik sırasında şişme ve damar ağrısı gibi şikayetleri olanların varis geliştirme olasılığı yüzde 40 daha fazladır. Bazıları ek komplikasyonları önlemek için ilaçla tedavi edilebilir. Bu komplikasyonlar damar iltihabı ve yüzeysel veya derin damarlarda kan pıhtılarına neden olabilir. 

Çocuklarda ve Bebeklerde Damar Ağrısı

Çocuklarda ve bebeklerde damar ağrısı kolayca teşhis edilemeyebilir. Bebekler rahatsız oldukları durumda bu damar ağrısını tarif edecek iletişim becerisine sahip olmayabilir. Çocuklar ise bu ağrıların damarlardan kaynaklandığını fark edemeyebilir. Bu sebeple doktorlar her türlü tıbbi durumu düşünmek zorundadır. 

Nadiren de olsa yeni doğanların, bebeklerin ve büyümekte olan çocukların beyinlerindeki kan damarları herhangi bir sebepten dolayı etkilenebilir. Bu tür sorunlar potansiyel olarak ciddidir ve hayatı tehdit edici olabilir. Ne kadar tehlikeli de olsa fark edilip tedaviye başlandığında çoğu başarıyla tedavi edilebilir. 

Çocuklarda gördüğümüz en yaygın damar rahatsızlığı durumlar arasında arteriyovenöz malformasyon (AVM), vasküler malformasyonlar, Von Hippel-Lindau (VHL) gibi kalıtsal rahatsızlıklar, ve anevrizmalar olabilir. 

AVM durumunda anormal olarak bulunan damarsal kümeler görülebilir. 

Von Hippel-Lindau rahatsızlığında ise birden fazla farklı dokuda iyi veya kötü huylu tümörler ile beraber damarlanma yapıları görülmektedir.  

Bu durumların erken teşhisi ve tedavisi yapıldığı zaman hastalar genellikle yaşamlarına sağlıklı bir şekilde devam edebilir. 

Damar Ağrısı Hastalığı için Hangi Doktora Gidilir? 

Damar ağrısı acilen tedavi edilmesi gereken tıbbi rahatsızlıklar sonucunda meydana gelebilir. Bu sebeple teşhis ve tedavinin gecikmesi hastaların hayatlarını tehlikeye atabilir. Bununla birlikte günlük rutin işlerin yapılması bu ağrılar sebebiyle engellenebilir.  

Aşağıdaki belirti ve şikayetler görüldüğü zaman kişilerin bir kardiyoloji hastalıkları uzmanı ve gerekirse kalp ve damar cerrahisi uzmanına gitmesi gereklidir.  

Kalpte iskemi görüldüğü zaman farklı farklı belirtiler olsa da aniden başlayan ve gittikçe şiddetlenen göğüs ağrısıyla beraber hızlı kalp atımı, terleme ve yorgunluk belirtileri hafife alınmamalıdır. Bu kişilerin hayati tehlikelerinin olması sebebiyle acilen bir kardiyolog ve kalp damar cerrahisi hastalıkları uzmanına gitmesi gereklidir.  

Şeker hastalığına bağlı olarak görülen damarsal komplikasyonlar son derece tehlikelidir. Bu sebeple gerçekleşen komplikasyonlar arasında gözü ve böbreği etkileyen rahatsızlıklar vardır. Kişiler uzun yıllar boyunca kötü kan şekeri seviyeleri sebebiyle görme problemleri ve yüksek tansiyonun meydana getirdiği bacak şişliği, nefes darlığı ve kulak çınlaması gibi belirtiler yaşadıkları zaman bir iç hastalıkları uzmanına gidebilir. İç hastalıkları uzmanı gerek gördüğü takdirde kardiyoloji ile beraber kalp ve damar cerrahisi hastalıkları uzmanı ile görüşebilir. 

 

            

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın