Civa Zehirlenmesi

Civa zehirlenmesi, kişinin civa elementine maruz kalması sonucu zehirlenmesi olup acil müdahale gerektiren bir durumdur.

Civa Zehirlenmesi Nedir?

Cıva, sembolü ‘Hg’ atom numarası ise 80 olan kimyasal elementtir. Cıvanın Kimya bilimindeki kısaltması olan Hg Latincedeki Hdyrargyum kelimesinden gelir. Bu kelime eski Yunan toplumunda ‘sıvı, akışkan gümüş’ anlamlarına gelmektedir.

İnsanlara ciddi ölçüde toksik (zararlı) olan cıva hava, su ve toprakta çeşitli formlarda bulunabilir.

Cıvanın doğada bulunuşu başlıca 3 kategori altında incelenebilir.

Bunlar;

  • Metalik cıva
  • İnorganik cıva
  • Organik cıvadır.

Bu formların her birisinin kimyasal özellikleri birbirinden çeşitli yönleri ile ayrılır ve her birisinin oluşturduğu zararlı etki farklı olabilmektedir.

Doğada daha yaygın olarak bulunan türler metalik cıva ve inorganik cıva iken organik cıva daha ziyade bazı tepkimeler sonucu canlı mikroorganizmalar tarafından meydana getirilmektedir.

Cıva maruziyeti ağız yolu ile sindirim sistemine alınımı ya da solunum yolu ile olabilir. Cıva, yapısı itibariyle kolaylıkla buharlaşan ve renksiz kokusuz bir şekilde gaz halini alması nedeniyle sinsi bir şekilde zehirlenmelere yol açabilen bir maddedir.

Cıvanın toksik (zararlı) özelliklerinin insan vücudunda geri dönüşebilir ya da dönüşemez şekilde oluşturduğu zararlı etkilere cıva zehirlenmesi denir.

Cıva zehirlenmesinin seyri ve özellikleri hem maruz kalınan cıva miktarına hem de etkilenmiş olan sistem ve organların hangileri olduğuna bağlıdır.

Günümüzde cıva zararları nedeni ile birçok sektörde kullanımdan kaldırıldı ise de madencilik ve diş hekimliği gibi alanlarda aktif kullanımı halen sürmektedir. Hakeza bazı aydınlatma araçları ile bazı ilaç ve kozmetik ürünlerinde cıva bulunmaktadır.

Civa Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?

Cıva zehirlenmesinde şikayet ve klinik bulgular hem doza bağlı olarak hem de cıvanın birçok organ sistemini etkiliyor olması nedeniyle çok çeşitli olabilir.

Başlıca belirtileri:

  • Öksürük
  • Ateş
  • Ellerde titreme
  • Diş eti iltihabı
  • Halsizlik
  • El ve ayak derilerinde soyulma, egzama benzeri tablo
  • İshal
  • Kas krampları
  • Ağızda metalik tat
  • İdrar yolları ve böbrek tahrişine bağlı idrar çıkışında azalma
  • Merkezi sinir sistemi tutulumuna bağlı koordinasyon bozuklukları
  • Güçsüzlük
  • Bilinç bulanıklığı
  • Koma

Cıvanın belirti ve bulguları çok çeşitli organ sistemlerini etkileyebilen geniş bir yelpazede bulunsa da en sık görülen hasar akciğer hasarıdır. Yüksek doz cıva maruziyeti neticesinde ölümün en sık nedeni akciğer ödemine bağlı akciğer hasarıdır.

Cıvanın toksik (zararlı) etkilerinin temelinde vücuttaki çok sayıda enzim sistemi üzerindeki baskılayıcı etkisi yatar. Vücudumuz için hayati olan mekanizmalar cıva tarafından engellenir ve devre dışı kalırlar. Bu da vücutta ciddi hasarlara ve bu hasarın boyutuna bağlı olarak belki de ölüme yol açar.

Cıva ile yüksek dozda ve ani karşılaşma durumunda akut cıva toksikasyonu denilen tablo oluşur. Bu tablonun özel ismi Minamata hastalığıdır. Minamata hastalığında serebral palsi, sağırlık, körlük, zihinsel gerilik ve böbrek yetmezliği bir aradadır.

Civa Zehirlenmesi Nedenleri Nelerdir?

Cıva zehirlenmesinde neden, cıva maruziyetidir. Bu maruziyet akut (kısa süre zarfı içerisinde) ya da kronik (orta ve uzun vadede) olarak meydana gelebilir.

Günümüzde en yüksek oranda görülen maruziyet cıva kullanılan sanayilerde çalışan işçiler arasında görülen, iş ve çalışma koşullarına bağlı maruziyettir.

Termometre, barometre, floresan lamba, ayna üretimi, altın ve gümüş sanayii gibi dallarda çalışan kişiler risk altındadır.

Hakeza maden aramadaki yeri nedeniyle madenciler ve bazı diş dolguları ve malzemelerinde kullanımı nedeniyle diş hekimleri de görece yüksek risk grubundadırlar.

Çok fazla deniz ürünü tüketimi yapan kişiler de deniz canlılarında biriken cıvayı vücutlarına alacakları için yüksek risk taşırlar.

Civa Zehirlenmesi Teşhisi

Cıva zehirlenmesinde teşhiste;

  • Hikaye ve fizik muayene
  • Kan ve idrar cıva seviyesi ölçümü
  • Ek hasarlar için görüntüleme yöntemleri kullanılır.

Cıva zehirlenmesinde tanı konurken en önemli bileşen hasta hikayesidir.

Hasta hekim başvurusu yaparken muhtemelen birtakım akut (ani) gelişen semptomlara sahip olacaktır. Bunun muhtemel ya da kesin bir cıva maruziyeti ile destekleniyor olması genellikle başka bir tanı aracının kullanımına gerek bırakmaz.

Tanıda en önemli husus cıvayı maruziyet hikayesi ve cıva zehirlenmesinde görülebilen şikayetlerin ani başlangıçlı olarak gelişmiş olmasıdır.

Kan testi ise başvurulabilecek bir başka yöntemdir. Kandaki normal cıva seviyesi kişiden kişiye değişebilmekle beraber yaklaşık olarak 6-10 mikrogram/litre civarıdır.

Kişinin diyet alışkanlığı, mesleki maruziyeti gibi nedenlerle bu değer daha yüksek olabilse de eğer bir bireyde cıva zehirlenmesi varsa elde edilecek seviye normalin kat be kat üstünde olacaktır.

Cıva seviyelerine idrarda da bakılması mümkündür. İdrarda cıva seviyesi bakılacak ise spot (anlık olarak verilen) idrar yerine bir günde biriktirilen tüm idrarda bakılması daha doğru sonuçlar verecektir. Spot idrar seviyesi yanıltıcı olabilir.

Kan ve idrarda cıva seviyesi tayininin birtakım sorunlu yönleri bulunmaktadır. Bunların en başında cıvanın kısa yarı ömrü nedeniyle, kronik olmayan zehirlenmelerde cıva seviyesinin hatalı olarak düşük bulunması gelir.

Aynı zamanda cıva seviyelerini etkileyebilen birçok dış faktörün varlığı da bu testlerin güvenilirliğini etkilemektedir.

Bu nedenle en sık başvurulan ve genellikle doğru sonuç veren tanı yöntemi kısa ve basit haliyle hasta hikayesi ve fizik muayenedir.

Cıvanın çoklu organ sistemlerini etkileyebilmesi ve geniş bir yelpazede hasar oluşturabilmesi nedeniyle ilk müdahalenin ardından oluşan doku ve organ hasarlarını görebilmek amacıyla detaylı kan testleri ve bilgisayarlı tomografi ve MR gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir.

Bunlar cıva zehirlenmesinden çok cıva zehirlenmesine bağlı olarak gelişebilecek hasarların tanınmasına yardımcı olur.

Civa Zehirlenmesi Tedavisi

Cıva zehirlenmesi durumunda tedavi kabaca 3 basamakta ele alınır:

  • Maruziyeti sonlandırma
  • Şelasyon tedavisi (zararlı maddelerin bağlanması)
  • Ek organ hasarlarının tedavisi

Cıva zehirlenmesinde tedavinin başlangıcı zehirlenme kaynağı olan odağın ortamdan derhal uzaklaştırılması olmalıdır.

Eğer odaktan hali hazırda uzaklaşılmış ise hastanın o esnada üzerinde olan elbiseleri ve araç gereçleri çıkarılmalıdır. Kısaca cıva zehirlenmesi esnasında ortamda olan her şeyden kişi uzaklaştırılmalıdır.

Tedavide ilk önce atılması gereken adım budur.

Maruziyet sona erdirildikten sonra şelasyon tedavisi uygulanır. Şelasyon tedavisinde prensip vücuda toksik (zararlı) etkileri olan maddeye karşı bir başka maddenin vücuda verilerek o maddeyi bağlaması, hapsetmesi, etkisiz hale getirmesi ve dolayısıyla bahsi geçen maddenin vücutta oluşturacağı zararlı etkilerin önlenmesidir.

Şelasyon tedavisinde kullanılan maddelere şelatör denir.

Cıva zehirlenmesinde kullanılan başlıca şelatörler DMSA (dimerkaptosüksinik asit), DMPS (dimerkaptopropanesülfonik asit), D-Penisilamin ve Dimerkaprol’dür.

Yetişkinlerde seçenekler daha fazla olmakla beraber çocuklarda kullanılabilecek ilaçlar daha kısıtlıdır. Çocuklarda Amerikan ilaç dairesi tarafından kullanımı onaylanan tek ajan DMSA’dır.

Yine de acil durumlarda ve DMSA’nın bulunmadığı sağlık merkezlerinde yetişkinler için onayı olan ajanlar da kullanılabilmektedir.

Cıva zehirlenmesinde kullanılan bu maddeler oral (ağız yolu ile) ya da damardan verilebilirler.

Cıva zehirlenmesinde erken dönemde uygulanan şelatör tedavisi ile vücutta ciddi geri dönüşsüz hasarların oluşması önlenebilmektedir.

Cıva zehirlenmesinde kullanılan ilaçlar çok hassas, doz ayarı gerektiren, cıva tedavisinde önemli olmakla beraber sistemik (vücudun genelinde) ciddi yan etkiler de oluşturabilmesi açısından kritik ilaçlardır.

Bu ilaçlar mutlaka bu konuda deneyimli bir hekimin gözetimi ve kontrolü altında kullanılmalıdır. Hastane şartları dışında kullanılmazlar.

Şelasyon tedavisinin hassas bir süreç olduğunu ispatlayan birçok örnek yaşanmıştır. 2005 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde 5 yaşındaki bir çocuğun uygun ayarlanmamış ilaç dozu nedeniyle hipokalsemi (kan kalsiyum seviyesi düşüklüğü) geliştirmesi nedeniyle kalbi durmuş ve çocuk hayatını kaybetmiştir.

Cıva zehirlenmesinin kısa süre içerisinde vücutta etki oluşturması mümkündür. Tedavide bu husus da göz önünde bulundurularak bir yaklaşım geliştirilmesi ve muhtemel çoklu organ hasarlarının takip edilerek zamanında tedavi edilmesi önem taşır.

Özellikle erken dönemde sindirim ve solunum sistemi problemleri takip edilmeli, sık rastlanan bir durum olan ani gelişen böbrek yetmezliği tedavisiz bırakılmamalıdır.

Civa Zehirlenmesi Tedavi Edilmezse

Cıva zehirlenmesi acil olarak tedavi edilmesi gereken çok önemli bir tablodur. Cıva, oluşturacağı zararlar açısından hızlı bir şekilde geri dönüşümü olmayan hasarlara ve hatta ölüme yol açabilecek bir maddedir.

Cıva zehirlenmesinde klinik tablo çok değişken olabilmekle beraber akciğer hasarı genellikle mevcuttur. Ölümlerin de en büyük nedeni akciğer hasarıdır.

Akciğerlerle beraber böbrekler, sindirim sistemi organları, göz ve kulak gibi işitme organları sık etkilenen vücut sistemleridir.

Derhal tedavi edilmeyen cıva zehirlenmesi vakalarında çok yüksek ölüm oranları görülebilir.

Cıva zehirlenmesi ihmal edilmemesi gereken çok acil bir tıbbi durumdur.

Civa Zehirlenmesine Ne İyi Gelir?

Cıva zehirlenmesi durumunda hasta derhal en yakın acil servise gitmeli ya da bu imkan yoksa derhal 112 aranarak yardım istenmelidir.

Hastanın olay yerinden uzaklaştırılması faydalı ve gereklidir. Aynı zamanda elbiseleri çıkartılarak kişiden uzaklaştırılmalıdır. Bunlar maruziyetin kesilmesi açısından önemli adımlardır.

Eğer kişi kapalı bir ortamda ise camlar açılmalı ve ortamın havalandırılması temin edilmelidir.

Hasta rahat nefes alabileceği bir pozisyona getirilmelidir.

Telaş ve panikten uzak durularak aynı zamanda çok süratli bir şekilde donanımlı bir sağlık merkezine nakil gerçekleştirilmesi yapılabilecek müdahalenin etkinliğini artıracaktır.

Civa Zehirlenmesi İlaçları

Cıva zehirlenmesinde maruziyet sona erdirildikten sonra ivedilikle şelasyon tedavisine geçilmesi gerekmektedir.

Bu ilaçlar oral (ağız) yoluyla ya da damardan verilebilirler.

Erişkinlerde ve çocuklarda farklı ilaçlar kullanılabilir.

Başlıca cıva zehirlenmesi ilaçları:

  • DMSA (dimerkaptosüksinik asit)
  • DMPS (dimerkaptopropanesülfonik asit)
  • Dimerkaprol
  • D-Penisilamin

Cıva zehirlenmesinde kullanılan ilaçlar etkinliklerinin yanı sıra ciddi yan etki profili olan ve hassas doz ayarlaması gerektiren ilaçlardır.

Bu ilaçlar mutlaka uygun koşullarda ve hastane ortamında kullanılmalıdır. Hekim gözetimi ve kontrolü şarttır.

Hamilelikte Civa Zehirlenmesi

Hamile kadınlarda cıva zehirlenmesinde dikkat edilmesi gereken noktalar artar. Hem hamile kadının kendisinin hem de bebeğin sağlığı cıvadan olumsuz etkilenebilir.

Cıvanın bebeklerde gelişim bozukluklarına ve yapısal anormalliklere yol açabilecek bir madde olduğu akılda tutulmalıdır.

Özellikle hamilelikte kadınların aşırı balık tüketiminden kaçınması önerilir. Hakeza eğer cıva maruziyeti olan bir meslek dalında çalışıyorlar ise hem kendileri hem bebekleri daha büyük risk altında olacaktır.

Bu tür bir durumu olan kadınlar hamilelik planlamadan önce hekimleri ile bu durumu paylaşırlarsa gerekli yönlendirmelerle cıvanın oluşturabileceği etkiler azaltılabilir.

Çocuklarda ve Bebeklerde Civa Zehirlenmesi

Bebek ve çocukların kazara cıvaya maruz kalması yetişkinlere göre görece daha yüksek bir ihtimal olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle çocuk oyun araç gereçlerinde cıva hiçbir şekilde yer almamalıdır.

Kullanımı giderek yerini dijital ateş ölçerlere bırakmış olsa da halen bazı evlerde cıvalı termometreler bulunmaktadır. Bu tür aletler kırılmaları durumunda açığa çıkacak cıva nedeniyle ciddi tehdit oluşturabilir.

Bebek ve çocukların cıva maruziyeti gelişimlerini hem fiziksel hem de bilişsel olarak etkiler.

Ani bir cıva maruziyeti durumunda geri dönüşsüz görme ve işitme kayıpları oluşabilir. Hakeza bebek ve çocuklarda oluşabilecek organ hasarlarının da erken tedaviye başlanmaması halinde geri dönüşü zordur.

Hasarın ciddiyetine göre sekeller kalabilir ya da zehirlenme ölümle sonuçlanabilir.

Bebek ve çocuklarda cıva maruziyeti durumunda kullanımına Amerikan İlaç Dairesi (FDA) tarafından onay verilen tek ilaç DMSA’dır.

Civa Zehirlenmesi için Hangi Doktora Gidilir?

Cıva zehirlenmesini düşündüren öksürük, ateş, solunum zorluğu, idrar çıkışında azalma, iskelet kas sorunları, bilinç ve bilişsel bozukluklar gibi durumlarda hiç vakit kaybedilmeden bir Acil Servise başvurulmalıdır.

Hastanelerin İç Hastalıkları bölümlerinde de cıva zehirlenmesine yönelik müdahale yapılabilir. Ancak durumun aciliyet arz etmesi nedeniyle Acil servis başvurusu daha öncelikli olarak tercih edilmelidir.

İlk bakış ve müdahalenin ardından ihtiyaç duyulması halinde Acil servisten gerekli yönlendirme ve sevkler yapılacaktır.

Cıva zehirlenmesinde oluşan hasar hem doza hem de teşhis ve müdahalenin hızına göre geri dönüşümlü olabilir.

Böyle bir durumda vakit kaybedilmesi hastanın hayatını kaybetmesi ya da kalıcı hasar oluşması gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Müdahalenin hızı çok önemlidir.

Şüphe durumunda vakit kaybedilmeden hekim başvurusu yapılmalıdır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
6
0
Makeleyi Paylaşın

Cıva zehirlenmesi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Civa Zehirlenmesi Öldürür Mü? 

Cıva zehirlenmesi doz ve maruziyet süresine bağlı olarak insan vücudunda hafiften şiddetliye bir çok etki oluşturabilir.

Erken ve etkin müdahale yapılmadığı takdirde istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Bunların arasında hem kalıcı yan etkilerin oluşması hem de hastanın hayatını kaybetmesi olabilir. 

Dr. İsmail Hakkı Şencan

Civa Zehirlenmesi Riski En Fazla Nerededir? 

Cıva, eskiden çok çeşitli alanlarda kullanılan bir maden idi. Antik çağlardan beri bilinen ve kullanılan bir element olduğu bilinmektedir. 

Günümüzde kullanımı azalmış/azaltılmış olsa da hala bazı sanayi dallarında kullanılır. Bu tür yerlerde çalışan kişiler diğer insanlara göre görece daha büyük risk altındadır denebilir. 

Dr. İsmail Hakkı Şencan