Çil

Çiller derinin güneşe maruziyeti sonucunda ortaya çıkabilen deri yüzeyinde küçük küçük açık kahverengi ya da kırmızımsı ten renginde bulunabilen çil lekelerdir. Medikal ve lazer tedavisi gibi birçok yöntem kullanılmaktadır.

Çil Nedir?

İnsanlarda özellikle yüz olmak üzere birçok yerde karşılaşılabilen çiller derinin güneşe maruziyeti sonucunda ortaya çıkabilen deri yüzeyinde küçük küçük açık kahverengi ya da kırmızımsı ten renginde bulunabilen çil lekelerdir. Çiller genellikle teni açık renkte olan insanlarda ve renkli gözlü, sarı ya da kızıl saçlı gibi etrafta çok sık karşılaşılmayan insan profillerinde gözlenebilen bir durumdur.

Birçok insanda ortaya çıkabilen çiller sık gözlemlenebilen bir cilt problemidir. Çiller genel anlamda kişilerin güneşe maruz kalması sonucunda renginde daha da koyulaşma içine girerek belirgenleşebilmektedir. Bu sebeple kış aylarına oranla yaz aylarında çiller daha fazla gözle görülebilecek seviyeye ulaşırken kış aylarında ise çiller hafiflemektedir.

Çil genel olarak her yaşta ortaya çıkabilecek bir durumken ortalama 40 – 45 yaşları dolaylarında git gide silinerek kaybolabilmektedir. Ciltte oluşan bu kahverengi leke yapıları insan derisinde bulunan melanosit adlı melanin pigmenti üreten hücre yapılarının güneşe maruz kalınması sonucunda işlevini arttırarak daha fazla melanin pigmenti üretmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır. İnsan cildindeki melanositler güneşten gelen UV ışınlarının insana zarar vermesini önlemek amacıyla daha fazla miktarda melanin pigmenti üretmekte ve bunun sonucunda da kişilerin el, yüz ve kol gibi güneş gören cilt bölgelerinde çil adı verilen kahverengi tonlarında cilt lekeleri oluşmaktadır.

Çil Tipleri (Çeşitleri) Nelerdir?

Çiller insanlarda genellikle çocukluk döneminden başlamak üzere her yaş aralığında ortaya çıkabilmekte ve ortalama 45’li yaş civarlarında kaybolabilmektedir. Kişilerde çocukluk döneminden beri var olan çiller sıklıkla bir problem teşkil etmezken sadece kişileri estetiksel açıdan negatif yönde etkileyebilmektedir. Çiller aslından ephelides ve lentijinler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Buna göre çil tipleri şu şekilde sıralanabilir;

  • Ephelides Tipi Çiller: Ephelides kelimesi köken olarak yunanca bir kelime olup tıbbi anlam olarak çili ifade etmektedir. ephelides tipi çiller tipik olarak güneşli yaz mevsiminde karşımıza çıkan ve boyutu ortalama 1 ila 2 mm arasında değişen küçük düz nokta biçimli lekelenmelerdir. Ephelides tipi çildeki bu küçük noktalanma şeklindeki lekelenmeler açık kahverengi ya da hafif kırmızımtırak renklerde insanlarda gözlenebilmektedir. Ephelides tipi çiller sıklıkla teni daha açık tenkli olan kişilerde bulunmaktadır ve kalıtsal bir kökene sahip olduğu için bazı ailelerde aile boyu gözlenebilmektedir. Yapılan araştırmalarda gözü yeşil olan ve kırmızı saçlı insanların diğer insanlarla kıyaslayınca bu tip çile daha yatkın olduğu gözlenmiştir. Ephelides tipi çillerden korunmada kişinin kendini güneşten sakınması ya da güneş koruyucu materyalleri düzenli kullanarak güneşe çıkmasının faydası görülmüştür. 
  • Lentijinler Tipi Çiller: Lentijinler kelimesi köken olarak latince bir kelime olmakla beraber normalde mercimek anlamında kullanılan bir kelime kökeninden gelmektedir. lentijinler tipi çil sıklıkla güneşe maruziyet sonucunda güneş yanığı oluşmuş ve güneş hasarı gelişmiş bölgelerde hekimlerin karşısına çıkan ephelidis tipi çillere oranla daha büyük pigmente lekelerdir. Lentijinler tipi çiller normalde görmeye alışkın olduğumuz çil tiplerine kıyasla daha koyu bir şekilde görülmektedir ve bu tip çiller mevsimsel olarak kaybolmamakta yani kış aylarında solmamaktadır. Lentijin tipi çiller nadir bir genetik hastalık durumunun deri bulgusu olarak ortaya çıkabilmektedir ancak çoğunlukla önemi belirgin olmayan lekelenmelerdir. 

Çile Eşlik Eden Belirtiler (Semptomlar) Nelerdir?

İnsanlarda oluşan çiller derinin güneşe maruziyeti sonucunda ortaya çıkabilen deri yüzeyinde küçük küçük açık kahverengi leke ya da kırmızımsı ten renginde lekeler şeklinde bulunabilen, semptom verebilen lezyonlardır.

Çiller yapılan araştırmalar sonucunda genellikle teni açık renkte olan insanlarda ve renkli gözlü, sarı ya da kızıl saçlı gibi etrafta çok sık karşılaşılmayan insan profillerinde oluşumu gözlenebilen bir durumdur. Çiller deride gözlenen lezyonlar dışında sıklıkla bir hastalık nedeni olmadığı için eşlik eden sistemik semptomları bulunmamaktadır. 

Çil Nedenleri (Risk Faktörleri) Nelerdir? Çil Neden Olur?

İnsan derisinde bulunan bir hücre olan melanositlerden melanin adında bir pigment maddesi üretilmektedir. Melanin pigmentinin asıl görevi kişinin karakteristik cilt renginin oluşumudur. Ancak bu görevinin dışında melanin pigmeti insan cildini güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korumaktadır. Çilin oluşumunun asıl nedeni melanin pigment birikimine bağlanabilir. Ancak melanin pigmentinin birikmesine yol açabilecek durumlar çeşitlidir. Buna göre çil oluşumu risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir;

  • Güneş Işınlarının Zararlı Etkisi: Güneş ışınlarının zararlı etkisi insan derisinde oluşan bu kahverengi leke yapılarının önemli nedenlerinden biridir. İnsan derisinde bulunan melanosit adlı melanin pigmenti üreten hücre yapılarının güneşe maruz kalınması sonucunda işlevini arttırarak daha fazla melanin pigmenti üretmektedir. Üretilen bu fazla miktardaki melanin pigmenti sonucunda deride melaninlerin birikmesi ile çiller ortaya çıkmaktadır. İnsan cildindeki melanositler güneşten gelen UV ışınlarının insana zarar vermesini önlemek amacıyla daha fazla miktarda melanin pigmenti üretmekte, oluşan bu melanin pigment fazlalığı da insan derisinin başta yüz olmak üzere farklı yerlerinde birikerek çil oluşumuna risk faktörü oluşturmaktadır. 
  • Genetik Yatkınlık Etkisi: İnsan cildinde çillerin oluşumunda genetik yatklınlığın etkisi de yadsınamaz bir gerçektir. Yapılan çeşitli çalışmalarda tek yumurta ikizi olan bireyler ile çift yumurta ikizi olan bireylerin çil sayıları oranlanmış ve sonuç olarak oranlanan çil sayılarının tek yumurta ikizi olan bireylerde eşit çıktığı gözlenmiştir. Çift yumurta ikizi olan bireylerde ise çil sayıları farklı miktarlarda bulunduğu belirlenmiştir. Yapılan bu çalışmalar çevresel etkenlerden etkilenebilecek durumlar içerse de aile boyunda çilin anne ve babadan çocuklara da aktarılması genetik etkinliğinin rolününün en az güneş kadar önemli olduğunu göstermektedir.
  • Sistemik Hastalıkların ve Sendromların Etkisi: Sistemik hastalıklar etkisi nadir de olsa insan cildinde bulunan melanosit hücrelerinin çalışmasını etkileyerek melanin pigmen artışına sebep olabilmektedir. Bu melanin pigmen artışı sonucunda deride biriken melanin pigmenti de çillerin oluşumuna neden olmaktadır.
  • Kojik Asit: Son yıllarda kullanıma giren bir çil tedavi yöntemidir. Mantarlardan elde edilen çeşitli maddelerle çillerin yok edilmesi esasına dayanmaktadır.

Çil Teşhisi

Çilin teşhis edilebilmesi için öncelikle Deri ve Zührevi Hastalıklar (Dermatoloji) bölümüne başvuruda bulunulması gerekmektedir. Deri ve Zührevi Hastalıklar (Dermatoloji) bölümü doktoru hastalarda öncelikle detaylı bir anamnez alarak işe başlamaktadır. Hekim ailede doğumsal çil oluşumu sorunu yaşayan biri olup olmadığı gibi bilgileri de sorgulamaktadır.

Hekim alınan anamnezin ardından hastada fizik muayene yaparak teşhis adımlarına devam etmektedir. Fizik muayene de hastanın altta yatan herhangi bir başka hastalığının mevcut olup olmadığı değerlendirilmektedir. Genellikle çil problemi güneşe maruziyet ya da genetik nedenler sebebiyle ortaya çıktığından teşhisin en önemli adımını anamnez ve fizik muayene deki inspeksiyon (gözle inceleme) kısımları oluşturmaktadır.

Çil Tedavisi Nasıldır? Çil Nasıl Geçer?

Çil genetik kalıtım yoluyla çocukluk döneminde rastlanabilecek bir durum olması yanında çeşitli etkenler sebebiyle sonradan da kişilerde oluşabilen bir durumdur. Bu iki durum dikkate alındığından çilleri tedavi açısından ikiye ayırmak mümkündür. Çünkü çocukluk çağında gözlemlenen çiller sıklıkla yetişkinliğe ulaşıldığı dönemde herhangi bir tedaviye gerek kalmadan kendiliğinden geçecektir. Ergenlik dönemiyle kaybolmayan çillerde ya da sonradan ortaya çıkabilen çillerde uygulanabilecek birkaç tedavi yöntemi bulunmaktadır. Ancak çil için direk kullanılabilecek bir çil ilacı bulunmamaktadır. Çil tedavisinde uygulanabilecek tedavi yöntemleri şu şekilde sıralanabilir;

  • Koruyucu Yöntemler: Çil oluşumunda güneş ışınları ve genetik yatkınlık olmak üzere temelde iki sebebi bulunmaktadır. Genetik yatkınlık sebebiyle oluşan çillerde uygulanabilecek çok da koruyucu bir yöntem bulunmasa da güneş ışınlarının sebep olduğu çillerde uygulanabilecek koruyucu önlemler mevcuttur. Kişilerin çil sorunu yaşamaması adına özellikle yaz aylarında güneşe çıkarken güneş koruyucu krem, çil kremi, çil maskesi, peelingler, kapalı kıyafetler giyilmesi ya da yüze güneş gelmemesi adına şapka takılma ve doktorların kişinin anamnezine göre uygun gördüğü diğer çil giderici koruyucu yöntemler kullanılabilir. 
  • Lazer Tedavisi: Kişilerde özellikle güneş ışınına maruz kalma nedeniyle ortaya çıkan çil tedavisi lazer yöntemi uygulama ile çillerin yok edilmesi tekniğine lazer tedavisi adı verilmektedir. Şu ana kadar yapılan çalışmalar neticesinde çillerin yok edilmesinde lazerle çil tedavisinden daha etkin bir yöntem bulunmamaktadır. Bu sebeple lazer tedavisi çil için kesin çözüm yöntemleri arasında sayılabilir.
  • Kriyoterapi Tedavisi: Kriyoterapi tedavisi tıpta dermatoloji ve jinekoloji alanlarında sık kullanılan ve cerrahi tedaviye ihtiyaç kalmadan deride oluşan lekelenmeleri ve lezyonları bir nevi dondurarak tedavi edilmesini sağlayan bir yöntemdir. Çil tedavisinde gerekli görülürse kriyoterapi tedavisi uygulanabilmektedir. 

Bu tedavi yöntemlerinin hepsi hekimlerin hastalara önerebileceği çil lekesi nasıl geçer, yüzde çil nasıl geçer sorularının birer cevabı olarak verilebilir.

Çil Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar?

Çiller genel anlamda kişilerin güneşe maruz kalması sonucunda renginde daha da koyulaşma içine girerek belirginleşebilmekte, bazı durumlarda ise çiller kalıtsal olarak genler yoluyla çocukluktan başlayarak görülmektedir ancak bu tip çiller sıklıkla kendiliğinden ergenlik dönemi sonrasında geçmektedir. Bu sebeple sıklıkla tedaviye ihtiyaç duyulmamaktadır. Eğer çile sahip kişiler estetiksel olarak bu durumdan rahatsız ise ve tedavi edilmezse kişide psikolojik olarak çöküntüler yaşatabilmektedir. Bunun dışında çillerin çoğu zararsızdır ve tedavi edilmediği takdirde büyük sorunlara yol açmaz.

Fakat bazı durumlarda çillerde görülen değişimler kişilerin doktora başvurup detaylı bir muayene sonrasında tedavi almasını gerektirecek durumları beraberinde getirebilmektedir. Eğer çillerde asimetri gelişmişse, çillerin renklerinde ya da kenarlarında düzensizlik mevcut ise, çillerin çapı büyüme gösteriyor ise, çilin şekli değişip farklı bir şekle bürünüyor ise, çilin etrafında çilden daha küçük olarak gözlemlenen ufak lekeler mevcut ise ve çillerin sert olması, kanaması, ağrı yapması ya da kaşınması gibi durumlar söz konusu ise mutlaka tedavisi yapılması gerekmektedir. Bahsedilen durumlar vücuttaki bir kansere bağlı ortaya çıkabilen durumlar olabilmekte ve gerekli tedavi alınmazsa hasta için kötü sonuçlar doğurabilmektedir.

Çil Lekelerine Ne İyi Gelir? Ne iyi Gelmez?

Çil eğer altta yatan bir hastalığa bağlı kaynaklanmıyorsa çil yok etmede yapılabilecek birçok kolay yöntem mevcuttur. Güneşten korunarak ya da çil lekeleri için maske ve çil için maske yaparak çillerle kolayca mücadele edilebilmektedir. Çil lekesi nasıl çıkar sorusunun cevabı ise doktorlar tarafından verilen leke kremleridir. Bu çil giderici kremler sayesinde ya da çil giderici maskeleri sayesinde güneş sebebiyle oluşan çil lekeleri kolayca çıkmakta ve hastalara iyi gelmektedir. Bu yöntemler ve çil için kremler çil çıkarma yöntemleri olarak sayılabilir.

Çil çıkması için ne yapılmalı sorusu kadar çile neyin iyi gelmediği de bilinmesi gereken önemli noktalardandır.

Bebek ve Çocuklarda Çil Oluşumu

Bebek ve çocuklarda gözlenen çiller sıklıkla ailesel olarak kalıtılan genlerin bir sonucu olarak anne ve babadan aktarılan genlerle ilişkilidir. Bu çiller ilerleyen dönemlerde özellikle ergenlik sonrası büyük ihtimalle kendiliğinden kaybolmaktadır. Eğer kaybolmaz ise çil lazer tedavisi ya da kriyoterapi gibi yöntemlere başvuruda bulunabilir. Ancak çocuklarda gözlenen çillerde yukarı kısımlarda belirtildiği gibi anormallikler mevcut ise mutlaka bir hekime başvurulmasında yarar vardır.

Çilde Hangi Doktora Gidilir?

Çil ile esas olarak ilgilenen, çil gelişimine tanı koyan ve tedavi eden esas bölüm Deri ve Zührevi Hastalıklar (Dermatoloji) bölümüdür. Kişilerin çil problemi ile Deri ve Zührevi Hastalıklar (Dermatoloji) uzmanı hekime şikayetleri ile başvurması gerekmektedir. Uzman hekim hastanın şikayetlerini dikkatlice dinler. Hekim şikayetler üzerine fizik muayeneyi yapar ve gerekli tetkikleri ister. Sonuç olarak da eğer çil oluşumuna neden olan bir hastalık durumu mevcut ise hastalığın tanısını koyar.

Kişilerde çocukluk döneminden beri var olan çiller sıklıkla bir problem teşkil etmezken sadece kişileri estetiksel açıdan negatif yönde etkileyebilmektedir. Kişiler derinin güneşe maruziyeti sonucunda ortaya çıkan deri yüzeyinde küçük küçük açık kahverengi leke ya da kırmızımsı ten renginde lekeler varlığında Deri ve Zührevi Hastalıklar (Dermatoloji)  uzmanı hekime başvuruda bulunabilir. Ancak kişilerin kendi sağlıkları açısından hekime asıl başvuruda bulunması gereken noktalar şu şekilde sıralanabilir;

  • Kahverengi leke şeklinde gözlemlenen çiller asimetri gösteriyor ise
  • Kişilerde oluşan bu çil şekilli lekelerin renklerinde ya da kenarlarında bir düzensizlik mevcut ise
  • Oluşan çillerin çapı gün geçtikçe hızlı bir şekilde büyüme gösteriyor ise
  • Kahverengi leke şeklinde gözlemlenen çil hızlı bir şekilde şeklini kaybedip farklı bir şekle dönüşüyor ise
  • Oluşan çilin etrafında çilden daha küçük olarak gözlemlenen ufak lekeler mevcut ise
  • Çillerin sert olması, kanaması, ağrı yapması ya da kaşınması gibi normalde gözlenmeyen durumlar mevcut ise mutlaka bir doktora başvurulmasında yarar vardır.
Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın