Burun Kanseri

Burun kanseri paranazal sinüsler içinde büyüyen kanser türüdür. Hangi tedavi seçeneğinin hasta için en iyi olduğu multidisipliner bir yaklaşım ile değerlendirilir.

Burun Kanseri Nedir? Burun Boşluğu ve Sinüslerden Gelişen Kanserler Nelerdir? 

Burun boşluğu ve sinüsleri örten tabaka, mukus (balgam) üreten hücrelerden oluşmuştur. Bu tabakaya mukoza denir. Mukoza birkaç tip hücre içerir. Bu hücre tiplerinin hepsi kanserleşebilir ve her biri farklı davranış veya büyüme şekline sahiptir. Tüm bunların geneline burun kanseri denir. Burun boşluğu ve sinüslerde gelişen kanser tipleri şunlardır: 

  • Squamoz hücreli karsinoma: Squamoz (yassı şekilli) epitelyel hücreler mukozanın büyük kısmını oluşturan hücre tipidir. Bu hücrelerden gelişen kanserlere squamoz hücreli karsinoma denir. Burun boşluğundan gelişen kanserlerin yarısından fazlasını oluştururlar.
  • Salgı bezlerinden gelişen kanser tipleriAdenoakarsinoma, adenoid kistik karsinoma ve mukoepidermoid kanserdir.
  • Farklılaşmamış karsinoma: Mukoza hücrelerinden gelişen bir diğer kanser tipidir. Çok hızlı gelişen bir kanser tipidir. Aşırı anormal görüntüsünden dolayı hangi tip kanser olduğuna karar vermek zordur.
  • Melanoma: Cilde rengini veren hücrelere melanositler denir. Bu hücrelerden gelişen kanser tipi melanoma olarak adlandırılır. Hızlıca büyüyüp yayılabilirler. Bu kanserler genellikle güneşe fazla maruz kalan yerlerde görülür ancak burun boşluğundan da gelişebilirler.
  • Esthesioneuroblasoma: Koku alma sinirinden gelişen kanser tipidir. Diğer bir ismi olfaktor nöroblastomadır.
  • LenfomalarBağışıklık sisteminin lenfosit hücrelerinden gelişen kanser tipidir. Burun boşluğundan da lenfomalar gelişebilir.
  • Sarkomalar: Kas, kemik, kıkırdak ve bağ dokunun hücrelerinden gelişen kanser tipidir. Burun boşluğundan veya sinüslerden de gelişebilir.

Tüm bu kanser tipleri kendine has davranışa ve görünüme sahiptir. Aynı şekilde tedavi edilemezler. Tedavide bazı zorluklar vardır bu yüzden bu tip kanserler üzerinde çalışmak zahmetlidir. 

Burun Kanseri Görülme Sıklığı 

Burun boşluğundan ve sinüslerden gelişen kanserler oldukça nadir görülürler. Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl iki bin hastada görülmektedir. Daha sık ileri yaş grubunda görülmektedir. Her beş hastadan dördü en az 55 yaşındadır. Erkeklerde kadınlara göre görülme ihtimali daha fazladır. Dünyada Japonya ve Güney Afrika gibi belli bölgelerde özellikle sık görülür. 

Burun Kanseri Belirti ve Bulguları

Burun kanserinin neden olduğu belirti ve bulgular sayesinde tanı koymak oldukça kolaylaşır. Belirti göstermeden tanı konulan hastalar oldukça nadir olup tesadüfen başka bir nedenden ötürü yapılan testler sonucu tespit edilirler. Burun kanserine ait muhtemel belirti ve bulgular şunlardır:

  • İyileşmeyen hatta daha da kötüleşen burun tıkanıklığı
  • Göz civarında ağrı
  • Burnun bir tarafının tıkanması
  • Burnun arkasına akıntı (ağza veya boğaza)
  • Burun kanaması
  • Burun akıntısı
  • Azalmış veya kaybolmuş koku alma duyusu
  • Yüzün bazı bölgelerinde uyuşma veya ağrı
  • Dişlerde uyuşma veya ağrı
  • Burunda, yüzde veya damakta büyüme
  • Sürekli sulu gözler
  • Gözde şişme
  • Görmede kayıp ya da azalma
  • Duyma kaybı
  • Baş ağrısı
  • Ağzı açmada zorluk
  • Boyunda lenf nodlarında şişlik

Burun Kanseri (Risk Faktörleri)

Risk faktörü kanser gibi bir hastalığa yakalanma şansını arttıran herhangi bir şeydir. Farklı kanserler farklı risk faktörlerine sahiptirler. Ancak risk faktörü her şeyi tam olarak açıklamaz. Risk faktörüne sahip olmak o hastalığa yakalanılacağı anlamına gelmeyeceği gibi hastalığa sahip olmak da risk faktörü taşıdığı anlamına gelmeyebilir. 

İş Yerinde Maruz Kalınan Maddeler

Belirli iş yerlerinde çalışan insanlarda burun kanseri gelişme riski daha fazladır. Artmış risk çalışırken solunan maddeler ile ilişkilidir. Bu maddeler şunlardır:

  • Odunlardan çıkan tozlar (marangozlar, kereste fabrikaları işçileri)
  • Tekstil ürünlerinden çıkan tozlar
  • Deri tozları (kundura)
  • Un (fırıncılar ve değirmen işçileri)
  • Nikel ve krom tozları
  • Hardal gazı (savaşlarda kimyasal zehir olarak)
  • Radyum (nadir kullanılan radyoaktif bir madde) 

Daha az ilişkili olarak şu maddeler de risk faktörü olabilir: 

  • Yapıştırıcılar
  • Formaldehit
  • Organik çözücüler

Sigara 

Bazı çalışmalara göre sigara burun kanseri gelişme riskini arttırmaktadır. 

Human Papillomavirus (HPV) Enfeksiyonu

HPV 100’den fazla virüsün olduğu bir gruptur. Papilloma virüs olarak bilinirler çünkü iyi huylu, siğil olarak bilinen kabartıya neden olurlar. Bazı tip HPVler serviks (rahim ağzı), vajina, anüs, vulva, penis, ağız ve boğaz kanserine neden olurlar. HPV’nin burun kanserine neden olduğu ile ilgili bilgiler de vardır ancak çok nadirdir. 

Herediter Retinoblastoma Tedavisi

Daha çocuklarda gelişen bir tip göz kanseri olan herediter (ailesel form) retinoblastoma tedavisi sırasında radyasyon tedavisi alan çocuklarda burun kanseri gelişme riskinin arttığı görülmüştür.

Burun Kanseri Nedenleri

Burun kanserine neyin neden olduğu bilinmemekte ancak bazı risk faktörlerinin hastalığa yakalanma ihtimalinin arttırdığı bilinmektedir. Tümörler vücudumuzdaki hücrelerin kontrolsüz büyümesiyle ortaya çıkar. Aslında her saniye vücudumuzda kontrolden çıkan hücreler olmaktadır ancak bir takım kontrol mekanizmalarıyla, bağışıklık sistemi hücreleriyle bu hücreler tümörleşmeden yok edilmektedir. Tümörleşme ve tümör karşıtı mekanizmalar DNA boyutunda gerçekleşir. 

DNA, hücrelerimizde bulunan ve hücrede gerçekleşen neredeyse her şeyi kontrol eden genleri barındıran kimyasal moleküldür. Genellikle ebeveynlerimize benzeriz çünkü sahip olduğumuz DNA’nın kaynağı onlardır. DNA sadece nasıl göründüğümüzü etkilemez bunun yanında bazı hastalıklara veya kanserlere yakalanma ihtimalimizi de etkiler.

  • Hücrelerimizin büyüyüp bölünmesine yardım eden genler onkogenlerdir.
  • Kanser hücrelerinin bölünmesini engelleyen ve onların anında ölmesine neden olan genler tümör baskılayıcı genlerdir.

Kanser meydana gelen DNA mutasyonlarından kaynaklanabilir. Onkogenlerin aktifleşmesine veya tümör baskılayıcı genlerin bozulmasına neden olan bir DNA mutasyonunda kanser hücreleri oluşabilir. Bazı insanlar ailesel geçişli, onların bazı hastalıklara yakalanma ihtimalini arttıran DNA mutasyonlarına sahip olabilir. Ancak bu mutasyonlar kalıtsal olmaktan ziyade hayatın ilerleyen zamanları içinde meydana gelir. Bu mutasyonlar radyasyona veya kanserojen kimyasallara maruziyet sonucu olabilir. Ancak birçoğunun nedeni bilinememektedir. 

Burun Kanseri Teşhisi 

Burun boşluğundan gelişen kanserlerin tanısı daha çok hastanın belirti ve bulguları sayesinde teşhis edilir. Doktor tarafından hastadan daha detaylı bilgiler alınır. Eğer kanserden şüphelenilir ise daha detaylı testler alınması için alanında uzman bir doktora gönderilir. 

Öykü ve Fizik Muayene 

Öykü alma işlemine tıpta anamnez denir. Öykü alma işlemi sırasında hastaya şikâyetleri ve hastanın kişisel bilgileri sorulur. Fizik muayenede burun kanserine ait belirti ve bulgular araştırılır. Burunda şişlik, akıntı, ağrı; boyunda veya yüzde şişlik olup olmadığı fizik muayene ile değerlendirilir. 

Ayrıca burun endoskopisi denilen ince, esnek bir tüp ile burun boşluğunu incelemek mümkündür.  

Görüntüleme Testleri

 Görüntüleme testleri X-ray ışınları, manyetik alan gibi teknikler kullanılarak vücudun içinin fotoğraflanmasıdır. Görüntüleme testleri burun kanseri tanısında pek tercih edilmez  

X-ray grafisi (röntgen) 

X-ray ile sinüslerde sıvı birikmesi varsa görülebilir (Normalde hava ile doludurlar). Sıvı görülmesi durumunda yolunda gitmeyen bir durum söz konusudur. Tümör ilk akla gelen hastalıklardan değildir. Enfeksiyon seçeneği daha ön plandadır. Burun kanseri tanısı alna bir hastada X-ray grafisi daha çok tümörün akciğerlere yayılıp yayılmadığına bakmak için istenir. Akciğer burun kanserinin en sık yayıldığı yerdir. 

Bilgisayarlı tomografi (BT) 

Bilgisayarlı tomografide çok sayıda X-ray dedektörü kullanılarak 3 boyutlu görüntüler elde edilir. Burun sinüslerden gelişen kanserlerin tanısında çok yararlıdır. Detaylı görüntüler verir. Ayrıca göğüs BT ile tümörün akciğere yayılıp yayılmadığı görülebilir.

Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) 

MRI güçlü mıknatıslar ve radyo dalgaları kullanılarak vücudun detaylı görüntülerini çıkarır. Burun ve sinüslerden gelişen kanserlerin taramasında oldukça faydalıdır. BT’den daha iyi görüntüler elde eder. Tümörün kanser olup olmadığı hakkında da bilgi verebilir. Tümörün varsa yayıldığı organlar görülebilir. 

Positron Emisyon Tomografisi (PET) 

PET taramasında radyoaktif şeker kullanılır. Tümör hücreleri oldukça hızlı büyüyüp çoğalırlar. Bu büyümeyi karşılayacak enerjiyi şekerden( glukoz) alırlar. Dolayısıyla tümör hücreleri diğer hücrelerde daha fazla şeker tüketirler. Damardan verilen radyoaktif şeker tüm vücudu dolaşır ve tümör hücrelerinin olduğu yerde yoğunlaşırlar. bu radyoaktif şekerleri tespit eden bir kamera yardımıyla tümör hücrelerinin konumu tespit edilebilir. PET taraması özellikle kanserin yayıldığı yerlerin gösterilmesi açısından başarılıdır. 

Biyopsi 

Biyopsi doktor tarafından tümör kitlesinden küçük örnekler alınarak mikroskop altında incelenmesidir. Bir tümörün kanser olduğunun tek kesin yöntemi biyopsidir. Biyopside sadece tümörün kanser olduğu değil, hangi tip kanser olduğu da bakılır. Ayrıca kanserin ne kadar hızlı ilerlediği öğrenilebilir. Bu bilgiler tedavinin nasıl yapılacağını belirlemede oldukça önemlidir. 

Biyopsi yapılan yer doktor tarafından dikkatle seçilir. Kan damarlarından uzak, hayati tehlike yaratmayacak bir yerden örnek alınmasına dikkat edilir. Biyopsiler genellikle doktorun ofisinde veya kliniğinde yapılır. Öncesinde ilaçlar ile o bölge uyuşturulur. Eğer tümör ulaşılması zor bir yerde ise biyopsi alma işlemi ameliyathanelerde yapılır. burun kanserinde birkaç farklı biyopsi alma yöntemi vardır. 

İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi

Bu biyopside, ince uzun bir iğne doğrudan tümöre batırılarak birkaç hücre koparılır. Bu işlem birkaç farklı örnek almak için 2 3 kez tekrarlanabilir. Örnekler mikroskop altında kanser olup olmadıklarına bakılır. 

İnce iğne aspirasyon biyopsisi daha çok boynunda şişlik olan burun kanseri şüpheli hastalarda tercih edilir. Bu biyopsi sayesinde boyundaki şişliğin bir enfeksiyondan mı yoksa kanserden mi kaynaklandığı öğrenilebilir. 

İnsizyonel ve Eksizyonel Biyopsi 

Bu tip biyopside basit cerrahide yapılandan daha fazla tümör çıkartılır. Burun kanserinde en yaygın kullanılan biyopsi tekniğidir. Burundan alınan biyopsilerde özel bir alet burun içine sokulabilir. Tümörün daha derinde oldu durumlarda daha kapsamlı işlemler gerekebilir. 

İnsizyonel biyopside tümörden küçük parçalar alınır. Eksizyonel biyopside ise tüm tümör kitlesi çıkartılır.her iki durumda da alınan tümör laboratuara mikroskop altında incelenmeleri için gönderilir. 

EndoskopikBiyopsi ve Açık Biyopsi 

Kafatasında yerleşmiş tümörlerde biyopsinin nasıl yapılacağını tümörün konumu ve büyüklüğü belirler. 

Endoskopik biyopsi: burun boşluğunda daha derinde yerleşimli tümörlerde ince, ucunda kameralı bir tüp olan endoskop ile örnek alınır. 

Açık (cerrahi) biyopsi: sinüslerin içindeki tümörlerde doktorlar burun kenarındaki deriyi keserek sinüslere ulaşabilir. 

Burun Kanseri Evreleri 

Kanser evrelemesi tümörün ne kadar büyük ve ne kadar yayıldığını derecelendiren bir sistemdir. Tanı aşamasında yapılan testler evre hakkında bilgi verir. Ancak tam olarak hangi evrede olunduğunu cerrahi yapılmayana kadar söylemek zor olabilir.

  • Evre 0 (karsinoma in situ): en erken evre kanserdir. Bazı doktorlar bu evreyi kanser öncesi evre olarak adlandırır çünkü henüz kanser hücreleri bazal membranı aşmamıştır. Bu evrede tedavi edilemeyen ya da tanı konulamayan pre-kanser, kansere dönüşür.
  • Evre 1: bu evrede kanser geliştiği yerin dışına yayılmamıştır. Bun boşluğunu oluşturan kemiğe yayılmış olabilir ancak lenf nodlarına ya da diğer organlara yayılmamıştır.
  • Evre 2: bu evrede kanser burna yakın dokularda tespit edilmiştir ancak lenf nodlarına ya da diğer organlara yayılmamıştır.
  • Evre 3: evre 3 burun kanserine sahip olmak şu anlama gelir. Tümör göz çukur kemiklerine, maxilar sinüs tabanına yayılmıştır ancak lenf nodlarına ya da diğer organlara yayılmamıştır.
  • Evre 4: kanserin ilerlediği anlamına gelir. Herhangi bir boyuttaki tümörün boyunun aynı tarafında 3 cm’den büyük lenf noduna ya da boynun farklı tarafında herhangi bir boyutta lenf nofuna yayıldığı anlamına gelir. Bir başka şekille tümör vücutta uzak bir organa yayılmıştır. 

Burun Kanseri Tedavisi

Burun kanseri tanısı konulduktan sonra, hangi tedavi seçeneğinin hasta için en iyi olduğu multidisipliner bir yaklaşım ile değerlendirilir. 

Cerrahi 

Ameliyat ile tümör kitlesini çıkarmak burun kanserinin tüm evrelerinde en yaygın kullanılan yöntemdir. Tümör kitlesi ve etrafındaki bir miktar sağlıklı doku cerrah tarafından çıkarılır. Eğer tümör ayılmış ise lenf nodları ve boyundaki diğer dokular çıkarılabilir.  

Ameliyat sonrası geride kalan tümör hücrelerini de öldürmek için radyoterapi ve kemoterapi verilebilir. Ameliyat sonrası tedavi verilmesi tümörün yeniden gelişme riskini azaltır.

Radyasyon Terapisi (radyoterapi)

Radyoterapide yüksek enerjili X-ray veya diğer tür ışınlar kullanılarak tümör hücrelerinin öldürülmesi veya büyümesi engellenir. 2 tip radyoterapi vardır:

  • External (dışarıdan) radyoterapi: Bir makine yardımıyla dışarıdan vücuda radyasyon gönderilir. Genellikle verilmesi gereken toplam doz birkaç seansa bölünür.
  • İnternal (içeriden) radyoterapi: Radyoaktif maddeler içeren maddeler doğrudan bir enjeksiyon yardımıyla kanser hücrelerinin bulunduğu yere verilir. 

Hangi tip radyoterapinin kullanılacağını burun kanserinin evresi ve hastanın durumu belirler. 

Kemoterapi 

Kemoterapi kanseri hücrelerini ilaçları ile durdurmak, öldürmek ve bölünmelerini engellemektir. Kemoterapi ilaçları ağızda, damardan veya kastan enjekte edildiğinde tüm kan dolaşımını gezer ve tüm vücudu etkiler. Buna sistemik kemoterapi denir. Bazen de kemoterapi ilaçları direk olarak omurilik sıvısına ya da bir organa enjekte edilir. Buna bölgesel kemoterapi denir. 

Burun Kanseri Ameliyatı 

Burun boşluğu, birçok önemli sinire, kan damarına ve diğer yapılara komşudur. Beyin, gözler, ağız ve şah damarları ameliyatı zor yapan unsurlardır. Ameliyatta amaç mümkün olduğu kadar tüm tümörü ve çevresindeki bir miktar sağlıklı dokuyu, vücudun normal fonksiyonlarını bozmadan çıkarmaktır. Tümörün çıkarıldığı yerin yeniden onarılması da tedavini önemli bir parçasıdır. 

Ameliyatın kompleksliği ve nadiren görülen bir kanser tipi olması, cerrahın tecrübesini ameliyatın başarısında önemli bir faktör kılmaktadır. 

Ameliyat ile çıkarılan tümör ve sağlıklı doku mikroskop altında incelenmek üzer laboratuvara gönderilir. Çıkarılan sağlıklı dokuda kenar uç kısımları tümör hücrelerini bulundurup bulundurmadığına bakılır. Eğer tümör hücreleri bulunmuş ise buna cerrahi sınır pozitifliği denir. Bu ameliyatın tekrar edilmesi veya radyoterapi verilmesi gerektiği anlamına gelir. 

Burun boşluğundan gelişen kanserler geniş lokal eksizyon olarak adlandırılan bir yöntem ile çıkarılırlar. Yani tümör kitlesi ile birlikte bir miktar sağlıklı doku da çıkarılır. Eğer tümör burun duvarında ise medial maxillektomi olarak adlandırılan bir yöntem kullanılır. Cerrah burnun sınırındaki deriyi keserek karşı taraftaki burun duvarına ulaşır.

Burun Kanseri İlaçları

Burun kanserinde kullanılan ilaçlar daha çok kemoterapi ilaçları olmaktadır. Kemoterapi ilaçları genellikle tümör hücrelerinin DNA sentezini bozarak bölünmelerini ve büyümelerini engeller. Kemoterapi ilaçları vücutta hızlı çoğalan hücreleri hedef alırlar bu yüzden tümör hücreleri ile birlikte saç kökleri, kaşlar, kan hücreleri gibi sağlıklı hücrelerde hasar alır. 

En sık kullanılan kemoterapi ilaçları şunlardır:  

  • Sisplatin
  • Karboplatin
  • 5-flurouracil
  • Docetaxel
  • Paclitaxel
  • Methotrexate 

Hedef odaklı ilaçlar: kanserler hakkında bilgimiz arttıkça onlara karşı kullanabileceğimiz yollar da artmaktadır. Hedef odaklı ilaçlar bunlarda biridir. Bu ilaçlar doğrudan kanser hücresinin kendisini hedef alır. Dolayısıyla kemoterapiye göre daha az yan etkiye sahiptir. Burun kanserinde kullanılan hedef odaklı ilaç Cetuximab insan bağışıklık sisteminden üretilen bir antikordur. Cetuximab EGFR denilen epitelyal growth factörü bloklar. Tümör hücreleri böylelikle çoğalamaz. 

Burun Kanser Seyri (Prognozu) Nasıl Olur?

Hayatta kalma oranları, hastalığın hangi evrede ne kadar tehlikeli ve ölümcül olduğu hakkında bilgi verir. Bu oranlar hastalığa yakalanan bir kişi için tanı konulduktan sonraki 5 yıl içinde tedavide başarı şansını gösterir.  

Bu oranlar herkes için aynı olması beklenemez. Herkesin kanser tecrübesi kendine özgü olur.

Burun kanseri için 5 yıllık yaşama şansı evrelere göre şunlardır:

  • Lokalize tümörlerde: %84
  • Bölgesel tümörlerde: %51
  • Uzak organlara yayılmış tümörlerde: %42 

Burun Kanserinde Hangi Doktora Gidilmeli?  

Burun kanseri tipleri birden fazladır. Gelişen tipe göre tedaviyi yapan uzmanlık alanı değişmektedir. Ancak burun kanserine ait belirtiler için ilk olarak “kulak-burun-boğaz” servisine ve “kulak-burun-boğaz” doktoruna başvurulmalıdır.

Burun kanserine ait belirtiler çok çeşitlidir. Burun tıkanıklığı, akıntısı, kanaması; yüzde, başta, dişte ağrı; duyma kaybı, koku alma kaybı gibi çeşitli belirtiler görülebilir. Bu belirtilerden bir veya daha fazlasına sahip olmak burun kanserine sahip olduğunuz anlamına gelmez. Aksine bu belirtilerin çoğu diğer sık görülen hastalıklara ait olabilir. Ancak yine de bu belirtilere sahipseniz nedenini öğrenmek amacıyla doktor tarafından bazı testlerin yapılmasında fayda vardır. Eğer verilen tedaviye (antibiyotik gibi) rağmen belirtiler devam ediyor ise daha fazla test yapılması için bir daha doktora gidilmelidir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
2
0
Makeleyi Paylaşın