Bacak Şişmesi

Genelde sıvı birikmesi yani ödem nedeniyle olan bacak şişmesi, sağ ve sol bacakta görülebilir. Nedene yönelik tedavi uygulanan hastalıkta, neden olan durum travma ise en yaygın olarak kullanılan yöntem RICE prosedürüdür

Bacak Şişmesi Nedir?

Bacak şişmesi, toplumda oldukça sık olarak görülebilen bir durumdur. Sağ bacak şişmesi ve sol bacak şişmesi aynı anda görülebileceği gibi altta yatan duruma bağlı olarak her iki bacakta da şişme ortaya çıkabilmektedir. Ayak ve bacak şişmesi de birlikte görülebilmektedir. Bacak şişmesinin birçok farklı nedeni olabileceği gibi ana olarak iki farklı olaya bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.

Bacak şişmesinin ana nedenlerinden biri sıvı birikmesi yani ödemdirBu durum bacaklardaki dokular veya kan damarları olması gerekenden daha fazla sıvı tuttuğunda meydana gelir. Ayakların üzerinde uzun süre durmak veya çok uzun süre oturmak, fazla kilolu olmak ve yeterince egzersiz yapmamak gibi daha basit nedenlere bağlı ödem görülebilse de, daha ciddi durumlarda da ödem oluşabilmektedir. Tüm bunlar bir hekim tarafından incelenmelidir. 

Bacak şişmesinin diğer bir ana nedeni iltihaplanmadır. İltihaplanma veya inflamasyon durumu genelde bacaklardaki dokuların tahriş olması sonucunda ortaya çıkar. Bir kemiğin kırılması, tendonun veya bağın zorlanması gibi durumlara vücut normal bir tepki olarak şişmeyi ortaya çıkarır. Bunun dışında artrit yani eklem iltihaplanması gibi durumlar da bacak şişmesinin daha ciddi nedenlerindendir. 

Bacak Şişmesi Nedenleri Nelerdir?

Bacak şişmesi, birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenlerden bazıları daha basit ve tedavi edilebilir durumlar olsa da bazıları ciddi hastalıkların işareti olabilmektedir. Bu yüzden bacak şişmesi durumunda, bir hekime gözükmekte fayda vardır. Bacak şişmesinin olası bazı nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

Ayak, Ayak Bileği veya Bacaktaki Yaralanmalar 

Ayak, ayak bileğindeki veya bacaktaki yaralanmalar, bacağın veya ayağın şişmesine neden olabilmektedir. Özellikle günlük hayatta en sık görülen durum, ayak bileği burkulmasıdır. 

Basit bir yanlış adımın veya spor, egzersiz yaralanmasının bir sonucu olarak ayak bileği sıkça burkulmaktadır. Bu burkulma sırasında, ayak bileğini ayağa bağlayan bağlar aşırı gerilir ve zorlanma meydana gelir. Bunun sonucunda da vücut duruma doğal bir tepki verir. Bu tepki sonrasında kan damarlarındaki geçirgenlik artar ve ödem oluşur. Ayak bileği burkulan kişilerde, ayak bileği veya ayakta ağrı ve harekette sınırlama gelişir. Bacak şişmesi ve morarması genelde travmalarda ortak olarak ortaya çıkar. 

Enfeksiyon

Bacakta veya ayakta ortaya çıkan enfeksiyonlar, o bölgede ve enfeksiyonun şiddetli olduğu durumlarda çevre dokularda şişmeye neden olabilmektedir. Enfeksiyonda şişmenin yanı sıra, etkilenen bölgede ağrı, kızarıklık, ısı artışı ve fonksiyon kaybı da ortaya çıkabilmektedir. 

Diyabet hastalarının ayak ve bacaklarında enfeksiyon gelişme riski daha yüksektir. Bu nedenle diyabet hastaları, ayak ve bacaklarındaki ufak morarma, kesik ve sıyrıkları düzenli olarak incelemelidir. Bu bölgeler kolaylıkla enfeksiyon kapmaya müsait bölgelerdir.  

Şeker hastalığı olan ve ayak veya bacaklarda tedavi edilmemiş enfeksiyonu olan kişilerde kangren gelişebilir. Kangren, şiddetli enfeksiyon veya azalmış kan kaynağı sonucu vücut dokularının ölmesi durumudur.

Lenfödem 

Lenf düğümleri, vücudun bağışıklık sisteminin bir bölümünü oluşturan bezlerdir. Vücudun çeşitli yerlerinden sıvıların atılmasına yardımcı olmaktan sorumludurlar. Özellikle pelvis yani kalça bölgesindeki lenf düğümlerinin hasar görmesi, bacaktaki şişmelere neden olabilmektedir. Etkilenen bacakta meydana gelen lenfödem belirti ve semptomları şu şekilde sıralanabilir:

  •  Bacakta veya ayakta şişme
  •  Ağırlık veya gerginlik hissi
  •  Kısıtlı hareket aralığı
  •  Ağrı ve rahatsızlık hissi
  •  Tekrarlayan enfeksiyonlar
  •  Deride sertleşme ve kalınlaşma (fibroz)

Lenfödemden kaynaklanan şişlik, bacağın boyutunda hafif ve fark edilemeyecek derecede değişiklik yapabilse de bazı durumlarda bacağın kullanımını tamamen engelleyecek derecede şişebilir. Lenfödemin en sık olası nedenleri şu şekilde sıralanabilir: 

Ameliyat: Lenf düğümlerinin ve lenf damarlarının ameliyat sırasında çıkarılması veya yaralanması lenfödeme sık neden olan durumlardan biridir. 

 Kanser için radyasyon tedavisi: Radyasyon, lenf düğümlerinin veya lenf damarlarının yaralanmasına ve iltihaplanmasına neden olarak lenfödeme ve bacakta şişliğe neden olabilmektedir. 

Kanser: Kanser hücreleri, bir kontrol olmadan çoğalır ve ilerler. Bu hücrelerin lenfatik damarları tıkaması sonucunda da lenfödem ortaya çıkar.  

Enfeksiyon: Lenf damarlarının belli enfeksiyonlar sonucunda tıkanması, bacakta şişmeye neden olabilmektedir. Bu enfeksiyonlar genellikle parazitik enfeksiyonlardır. Enfeksiyonla ilişkili lenfödem en çok tropikal ve subtropikal bölgelerde görülür.

Venöz yetmezlik: Normal kişilerde bacaklarındaki damarlar, kanın geriye doğru akmasını önleyen özel kapakçıklar içerir. Venöz yetmezlik, bu kapakçıkların artık düzgün çalışmadığı bir durumdur. Sonuç olarak, damarlar artık bacaklardan kalbe doğru yeterli miktarda kan taşımaz.

Kişide venöz yetmezlik olduğunda, kan bacaklardan aşağı akar ve alt bacakların ve ayak bileklerinin yumuşak dokularında hapsolur. Buna bağlı da şişmeler meydana gelir. Venöz yetmezliği olan bir kişide ek olarak görülebilecek semptomlar şunlardır:

  •  Cilt ülserleri (yaraları)
  •  Ten rengindeki değişiklikler
  •  Enfeksiyon

Bunların dışında daha nadir görülse de bacak şişmesine neden olabilecek diğer durumlar şu şekilde sıralanabilir:

1-) Bacak damarlarında tıkanma

2-) Böbrek hastalıkları

3-) Karaciğer hastalıkları

4-) Bazı ilaçların yan etkisi 

Bacak Şişmesi Teşhisi

Bacak şişmesinin teşhisi, hekim tarafından uygun bir tıbbi öykü alınmasıyla başlar. Sadece öykü almakla bile durumun nedenini anlamak kolaylaşacaktır. Daha sonra düşünülen duruma yönelik uygun bir fizik muayene yapılır. Fizik muayene ile de durumun ciddiyeti ve nedeni hakkında fikir sahibi olunabilir. Tüm bunlardan sonra da altta yatan duruma bağlı ek tetkikler uygulanır.

Bacak şişmesinin nedeni, ayak burkulması gibi travmalar olabilmektedir. Travmaların teşhisi, alınan tıbbi öykü ve yapılan fizik muayene ile kolaylıkla konabilir. Ancak durumun ciddiyetini belirlemek ve travmanın kontrol edilmesini sağlamak için görüntüleme yöntemleri kullanılır. En sık görülen yöntemler, röntgen ve emardır. Bu yöntemlerle hem travma doğrulanır hem de durumun ciddiyeti anlaşılır. Daha sonra uygun tedavi uygulanabilir.

Bacak şişmesinin nedeni enfeksiyon olduğunda, tanıya yine öykü ve fizik muayene ile yaklaşılabilir. Fizik muayene ile inceleme sonrası, şişme olan bölgede kızarıklık, ısı artışı, ağrı gibi durumların da tespit edilmesi bir iltihabi durumun olduğu hakkında fikir verir. Daha sonra gerektiği takdirde, kan testleri, görüntüleme testleri istenebilir. Bunlara ek olarak akıntılı bir yara veya enfeksiyon bölgesi tespit edilirse, o akıntıdan örnek alınarak kültür yapılabilir. Kültür, o akıntının laboratuvarda incelenerek, hangi mikroorganizmanın enfeksiyona neden olduğunu bulma yöntemidir. Kültür özellikle diyabet gibi enfeksiyonun ciddi ilerleyebileceği hastalarda kullanılır.

Lenfödem sonucu oluşan bacak şişmelerinin tedavisi, özellikle lenfödem açısından riskli bir ameliyat geçirme gibi durumların varlığında hekim tarafından teşhis edilebilir. Ancak lenfödemin nedeni o kadar açık değilse, doktor lenf sistemine bakmak için görüntüleme testleri isteyebilir. Bu testler şunlardır:

 Manyetik rezonans görüntüleme: Manyetik alan ve radyo dalgalarını kullanan emar, 3 boyutlu, yüksek çözünürlüklü görüntüler üreterek tanıya yardımcı olur. 

 Tomografi taraması: Tomografi de vücuttaki yapılarının ayrıntılı, kesitsel görüntülerini üretir. Tomografi taramaları, lenfatik sistemdeki tıkanıklıkları ortaya çıkarabilir.

Doppler ultrason: Geleneksel ultrasonun bu varyasyonu, hücrelerin yüksek frekanslı ses dalgalarını geri yansıtması yöntemiyle kan akışına ve basıncına bakar. Ultrason, lenf damarlarındaki engellerin bulunmasına yardımcı olabilir.

Lenfosintigrafi: Bu test sırasında hastaya radyoaktif bir boya enjekte edilir ve ardından bir makine tarafından taranır. Ortaya çıkan görüntüler, boyanın lenf damarlarınızdan geçerek tıkanıklıkları ortaya çıkarmasına yardımcı olur. 

Venöz yetmezlik teşhisinde ilk öncelikle diğer hastalıklarda olduğu gibi tıbbi öykü alınır ve uygun fizik muayene yapılır. Daha sonra da sorunun kaynağını belirlemek için bazı görüntüleme testleri istenir. Bu testler şu şekilde sıralanabilir:

Venogram: Venogram sırasında hekim damar yoluna kontrast boya enjekte eder. Kontrast boya, kan damarlarının röntgen görüntüsünde opak görünmesine yani belirginleşmesine neden olarak doktorun bunları görüntüde görmesine yardımcı olur. Bu görüntüler sonrasında da damarlarda bir problem olup olmadığı tespit edilebilir. 

Renkli doppler ultrason: Damarlardaki kan akışının hızını ve yönünü test etmek için renkli doppler ultrason adı verilen bir tür alet kullanılabilir. Bu yöntemde hekim cilt üzerine biraz jel sürer ve ardından bu alana küçük bir elde tutulan cihazı bastırır. Bu cihaz, bilgisayara geri dönen ve kan akışının görüntülerini üreten ses dalgalarını kullanır.

Bacak Şişmesi Tedavisi

Bacak şişmesinin tedavisi, altta yatan duruma bağlı olarak değişiklik gösterir. Bunun için ilk olarak teşhis konulmalıdır. Bacak şişmesinin nedeni travma olarak belirlenmesi durumunda tedavide en yaygın olarak kullanılan yöntem RICE prosedürüdür. RICE, ingilizce bazı durumların kısaltması olan harflerdir. RICE prosedüründe uygulanan yöntemler şu şekilde sıralanabilir:

Dinlenme: Etkilenen ayağı ve bacağı dinlendirmek, daha fazla hasarı önlemeye yardımcı olur ve şişliğin azalmasına katkı sağlar. 

Buz: Travma bölgesine buz uygulamak ağrıyı azaltmaya ve şişmeyi azaltmaya yardımcı olur. Buz direkt olarak cilde temas etmemelidir. İlk önce buz uygun bir havluya sarılmalıdır. İdeal olarak, buz uygulaması günde üç veya dört kere, 10-20 dakika arasında uygulanmalıdır. 

Kompresyon: Kompresyon yani sıkıştırma bandajı takmak şişmeyi azaltmaya yardımcı olur.

Bacağı yükseltme: Ayağı veya bileği kalp seviyesinin üzerine çıkarmak şişmeyi azaltmaya yardımcı olacaktır.

Bacakta oluşan enfeksiyonun kontrol altına alınması için genelde ilk uygulana yöntem antibiyotik tedavisidir. Antibiyotik tedavisinin yanı sıra etkilenen bölgenin havaya kaldırılması da önerilebilir. Bu şişmenin azalmasına yardımcı olacaktır. Antibiyotik tedavisine başlandıktan sonraki ilk üç gün içinde, hekim hastanın tedaviye yanıt verip vermediğini inceler. Yanıt varsa, aynı antibiyotiğe devam edilebilir. Ancak yanıt yoksa, akıntı gibi yerlerden örnek alınarak yapılan kültür sonrasında uygun antibiyotik hastaya verilir. Antibiyotikler hekimin önerdiği süre kadar, aksatmadan kullanılmalıdır. Çoğu durumda enfeksiyonun ağrı, şişlik gibi belli başlı bulguları birkaç gün içinde azalma yoluna girer. Ancak bazı durumlarda hastane şartlarında damar yolundan antibiyotik tedavisi uygulamak gerekebilir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Belirtiler ve semptomların oral yani ağız yoluyla alınan antibiyotikler ile azalmaması 
  • Belirtilerin, bacak dışı bölgelerde de görülmesi
  • Çok yüksek ateş varlığı

Lenfödemin kesin olarak bir tedavisi bulunmaz. Ancak tedavi ,şe şişliği azaltmak ve ağrıyı kontrol etmek amaçlanır. Buna yönelik uygulanabilecek tedaviler şu şekilde sıralanabilir:  

Egzersizler: Bacakların hareket ettirildiği hafif egzersizler, lenf sıvısı drenajını teşvik eder ve hastanın en azından günlük işlerini yapabilecek konuma gelmesine yardımcı olur. Egzersizler yorucu olmamalı veya kişiyi aşırı zorlamamalıdır. Bu sırada bacaktaki kasların nazikçe kasılmasına odaklanılmalıdır. Bu egzersizler uzman bir fizyoterapist tarafından da yaptırılabilmektedir. 

Bacağı sarmak: Bacağı uygun yöntemlerle sarmak, lenf sıvısının vücudun gövdesine doğru akmasını sağlar. Bandaj, ayak parmaklarının etrafında en sıkı şekilde olmalı ve bacağın yukarılarında gevşemelidir. Yine bu konuda uzman bir kişi bu bandajlama konusunda hastaya yol gösterecektir. 

Masaj: Manuel lenf drenajı adı verilen özel bir masaj tekniği, lenf sıvısının doğru bölgeye akmasını teşvik eder. Bu masajlar da uzman kişiler tarafından yapılmalıdır. Ayrıca enfeksiyon, aktif başka hastalık gibi durumlarda masajdan kaçınmak gerekebilmektedir. 

Basınçlı giysiler: Bacağı sıkıştırmak için yapılan uzun çoraplar, lenf sıvısının etkilenen uzuvdan doğru bölgeye akmasına yardımcı olur. Özellikle egzersiz yaparken bu kompresyon çoraplarını giymek daha doğru olacaktır.  

Şiddetli lenfödem vakalarında, doktor şişliği azaltmak için bacaktaki fazla dokuyu çıkarmaya yönelik ameliyatlar uygulayabilir. Lenfatik ila venözanastomoz veya lenf düğümü nakli gibi uygun olabilecek daha yeni cerrahi teknikler de bulunmaktadır. 

Venöz yetmezliğin tedavisi, kişinin semptomları, yaşı, durumun ciddiyeti, ilaçları ve tedavi yöntemlerini tolere edebilme gücüne göre değişiklik gösterir. Venöz yetmezliğin en yaygın tedavisi reçeteli varis çoraplarıdır. Bu özel elastik çoraplar ayak bileğine ve bacağın alt kısmına baskı uygular. Kan akışını iyileştirmeye yardımcı olurlar ve bacak şişmesini azaltırlar. Venöz yetmezlik tedavisinde birkaç farklı stratejiler de uygulanabilir. Bu stratejilerin başında kan akışını iyileştirmek bulunur. Bunun için de evde hastanın yapabileceği bazı durumlar bulunur. Bunlar şu şekilde sıralanabilir: 

  •  Mümkün olduğunca bacaklar yüksekte tutulmalıdır.
  •  Alt bacaklara baskı uygulamak için kompresyon çorapları giyilmelidir.
  •  Oturulduğunda bacaklar çaprazlanmamalıdır. 
  •  Düzenli egzersiz yapılmalıdır. 

Venöz yetmezlikte bu yöntemlere ek olarak hekim, belirtileri kontrol altına almak için bazı ilaçlar reçete edebilmektedir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

 Diüretikler: Diüretikler, vücutta biriken fazla suyu çeken ve daha sonra böbrekler yoluyla atılmasını sağlayan ilaçlardır. 

 Antikoagülanlar: Antikoagülanlar, bir çeşit kan sulandırıcı ilaçlardır. Bu ilaçlar genellikle, kan akışı bozulan bacak damarlarında herhangi bir pıhtı oluşmasını engellemek için kullanılır. 

 Pentoksifilin: Bu ilaç da kan akışını iyileştirmeye yardımcı olan bir ilaçtır.

Tüm bunlara rağmen iyileşmeyen ve semptomları şiddetli olan venöz yetmezlik durumlarında, hekim ameliyat önerebilir. Yapılabilecek cerrahi yöntemler şu şekilde sıralanabilir: 

Damarların veya kapakçıkların cerrahi onarımı

Hasarlı damarın çıkarılması (sıyrılması)

Minimal invaziv endoskopik cerrahi adı verilen yöntem ile, varisli damarları görmeye yardımcı olması için üzerinde kamera bulunan ince bir tüp ile damarların belli kısımlarını bağlamak

Vücudunuzun başka bir yerinden sağlıklı bir damarın bacak bölgesine nakledilmesi işlemi olan bypass  

Küçük, özel bir yerde güçlü ışık dalgalanmalarıyla hasarlı damarı ya soldurmak ya da kapatmak için lazer kullanmak

Skleroterapi adı verilen tedavi yöntemi, genellikle ileri düzey venöz yetmezlik için kullanılmaktadır. Skleroterapide, artık kan taşıyamaması için hasarlı damara bir kimyasal enjekte edilir. Kan, diğer damarlardan kalbe döner ve hasarlı damar sonunda vücut tarafından yok edilir. 

Bacak Şişmesi Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Bacak şişmesi tedavi edilmediği takdirde bazı sorunlara yol açabilmektedir.  Ancak bu sorunlar genelde altta yatan duruma bağlı olarak değişiklik gösterir. Travma gibi yöntemlerle oluşan şişmelerde, tedavi edilmemesi durumunda, iyileşme süresi gecikebilmektedir. Enfeksiyon nedeniyle oluşan şişmelerde ise, özellikle diyabet hastası gibi bağışıklık sisteminde problem bulunan kişilerde tedavi gerçekleştirilmediği takdirde, enfeksiyon tüm vücuda yayılıp kişiyi ölüme kadar götürebilmektedir. Bu yüzden bacak şişmesi durumunda bir hekime başvurulmalı ve altta yatan neden tespit edilmelidir. 

Hamilelikte Bacak Şişmesi

Hamilelik döneminde kadınlarda, özellikle ayaklarda, ayak bileklerinde ve bacaklarda bir miktar şişlik olması normal bir durum olarak kabul edilir. Bu şişmeler özellikle ayakta fazla durulması gibi durumlarda artma eğilimindedir. 

Bununla birlikte, bacaklarda, ayak bileklerinde veya ayaklarda ani veya şiddetli oluşan şişlikler preeklampsi yani gebelik zehirlenmesinin bir belirtisi de olabilmektedir. Preeklampsi, gebelikte yüksek tansiyon ile karakterize bir durumdur. Gebelik zehirlenmesi hem annenin hem de bebeğin hayatını tehdit edebilen bir durumdur. Preeklampsinin diğer olası belirti ve semptomları şu şekilde sıralanabilir:

1-) Yüz ve ellerde şişme

2-) Görmede değişiklikler

3-) Baş ağrısı

4-) Seyrek idrara çıkma

5-) Karın ağrısı

6-) Mide bulantısı ve kusma

Preeklampsinin olası bazı tedavileri olsa da, doğumla birlikte esas düzelme ortaya çıkar. Bu yüzden bu konuda bir kadın doğum uzmanıyla görüşülmelidir. Tedaviler ve kontrol altına alma çabaları yetersiz olduğunda gerektiğinde erken doğum düşünülebilmektedir.  

Bacak Şişmesi İçin Hangi Doktora Gidilmeli?

Bacak şişmesi için gidilmesi gereken bölüm altta yatan duruma göre değişiklik gösterir. Travma nedeniyle oluşan şişmelerde gidilmesi gereken bölüm ortopedi veya fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümüdür. Enfeksiyon nedeniyle oluşan bacak şişmelerinde ise gidilmesi gereken bölüm enfeksiyon hastalıklarıdır. Lenfödem için kalp damar cerrahisi veya tedavisinin gerçekleştirilebilmesi için fiziksel tıp ve rehabilitasyon bölümlerine başvurulabilir. Venöz yetmezlik için de kalp damar cerrahisi bölümüne başvurulmalıdır. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
1
Makeleyi Paylaşın