Antenatal

Doğum öncesinde anne ve bebeğin gelişimi izlenir, sağlıklı bir süreç için ultrasonografi ve ek yöntemler ile takip yapılır.

Antenatal Nedir?

Antenatal, doğum öncesi dönem anlamına gelmektedir. Doğum öncesinde anne ve bebeğin gelişimi izlenir, sağlıklı bir süreç için ultrasonografi ve ek yöntemler ile takip yapılır. Doğum öncesi bakım, rutin olarak bebeğin ve annenin takibinin yapılarak, bazı testlerin uygulanmasını kapsar. Birtakım tanı ve testler bebeğin gelişim sürecinde oldukça önemlidir.

Prenatal dönem doğum öncesindeki hayatı, postnatal dönem ise doğumdan sonrası olarak ayrılmaktadır. Bazı testler sayesinde doğum öncesi gelişim rahat bir şekilde izlenebilir. Bebeğin gelişim evrelerinin yakından takibi anne adayı için de motive kaynağıdır. 

Doğum Öncesi Bebeğin Gelişimi

Bebeğin doğum öncesi gelişiminin izlenmesi sağlıklı bir gebelik için zorunlu hale gelmektedir. Bebeğin gelişimi incelenerek oluşabilecek komplikasyonlar değerlendirilir, bebek ve anneye müdahale gerektiren durumlar erkenden fark edilebilir. 

Doğum öncesi gelişim dönemleri; zigot, embriyo ve fetüs dönemidir. 

  • Zigot dönemi

Döllenme başladıktan sonraki 2. haftanın sonuna kadar geçen zamanı kapsar. Zigot döneminde spermle döllenen yumurta, sürekli bölünerek çoğalır ve gelişmeye başlar. Doğum öncesi gelişim evrelerinin ilki bu dönemdir. Çoğalmaya başlayan hücreler, organ oluşumunun temelini atmış olur ve rahme kadar itilerek burada tutunmaya başlar. Bu evrede zigotun boyutu ancak bir nokta kadardır. 

  • Embriyo dönemi

3. hafta başlayan embriyo dönemi 8. haftanın sonuna kadar sürmektedir. Büyüme ve gelişim süreci hız kesmeden devam eder. Biraz daha şekil almaya başlayan embriyonun, bu evrede beyin kısımları oluşmaya başlar. Damarlar, kalp ve kan hücreleri gelişimini sürdürür. 7. ve 8. hafta bu açıdan kalp atışını duymak için ideal zaman aralığıdır. 

İç organların şekillenmesiyle birlikte el ve yüz gibi organlarda da biçim değişikliği meydana gelir. Hala insan şekline tam olarak bürünmemiş olsa da şekli benzerdir. 

  • Fetüs Dönemi

9. haftadan başlayan ve doğuma kadar geçen dönem ise fetüs dönemi olarak adlandırılmaktadır. Göbek kordonu gelişimini sürdürür ve plasenta oluşur. Cinsel organlar içeride oluşsa da henüz ultrasonda fark edilmesi için erkendir. 12. hafta sonunda göbek kordonu oluşur ve cinsiyet tahmini net olmasa da artık yapılabilir. 

Doğum öncesi bebek gelişimi sürecinin 2. trimester dönemi, 13. haftada yani 3. ayda başlar. Bu ay içerisinde bebeğin yüzü, el ve ayakları tamamen belirgindir. 4. ayda kıkırdaktan oluşan dokular kemikleşmeye başlar. Bazı anne adayları bu haftalarda bebeğin hareketlerini hissedebilir. 

5. ayla birlikte bebeğin iç organları kısmen oluşmuştur hatta hareket kabiliyeti geliştiği için başparmağını emmeye başlayabilir. 6. ayda sinir sistemi gelişmiş, yüzü doğumda alacağı haline benzerlik göstermektedir. Tat alma duyusu geliştiği için farklı tatları algılayabilir, tekmelerle tepki gösterebilir. Anne baharatlı gıdalar tükettiğinde, bebeğin hıçkırdığını fark edebilir. 

7. ayında organ gelişimini tamamlayan bebek, akciğer gelişimini sürdürmektedir. Doğumdan sonra akciğer gelişimi belli bir müddet devam eder. 8. ayda doğum öncesi bebek hareketleri azalmaya başlar. Doğuma az bir zaman kaldığı için yeri azalmış ve hareketleri kısıtlanmıştır. 

32. haftadan önce doğan bebekler erken preterm, 37. haftadan önce doğan bebekler prematüre olarak adlandırılır. Normal doğum zamanı 9 ay yani 40 hafta olarak belirlenmiştir çünkü organ gelişimi tamamen bu dönemde tamamlanır. 

Doğum Öncesi Anneye Uygulanan Testler

Hamilelik boyunca uygulanan testlerin amacı sağlıklı bir gebelik takibidir. Tarama ve tanı testleri bebekteki kromozom anomalilerinin tespiti için önemlidir. Aynı zamanda yapılan kan ve diğer testler anne ve bebeğin sağlık durumu hakkında bilgi vermektedir. Prenatal test bebeğin genetik durumunun incelenmesini sağlar. 

Prenatal tanı ve tanı yöntemleri, gebeliğin birçok döneminde farklı şekilleriyle karşımıza çıkar. Trimesterlere göre, gebeliğin haftasına ve dönemine uygun şekilde gerçekleştirilir. Rutin kontrol içerisine giren tarama testleri tanı koymak için yeterli değildir.

Prenatal test yaptıranlar, yüksek risk çıkması halinde tanı testlerine yönlendirilir. Tarama testlerindeki yüksek riskler, ultrasonda fark edilen anormallikler prenatal tanı endikasyonları bakımından dikkat çekmektedir. 

Doğum öncesi anneye uygulanan testler şu şekilde sıralanabilir;

  • Kan grupları tahlili: Rh uyuşmazlığının incelenmesi için yapılan testtir. Annenin kan grubu öğrenilerek kan uyuşmazlığı hakkında bilgi edinilir. Gebeliğin öğrenildiği ilk zamanlarda hatta gebelik öncesinde bile uygulanabilir. 
  • İdrar tahlili: Doğum öncesi dönem boyunca uygulanan idrar tahlili sayesinde birçok hastalığın önüne geçilebilir ve sürecin sağlıklı bir şekilde ilerleyip ilerlemediği anlaşılabilir. İdrar tahlili ile iltihaplar, böbrek taşları, protein kaçağı ve gebelik zehirlenmesi anlaşılabilir. 
  • Hepatit B testi: Anneden bebeğe bulaşabilen bir hastalık olduğu için virüs ve enfeksiyon tarama testleri, doğum öncesinde sıklıkla anneye yapılır. Daha önce geçirilmişse bir problem teşkil etmez ancak anne adayı pozitif çıktıysa, bebeğe doğumdan sonra aşı yapılır ve gebelik yakından takip edilir. 
  • HIV (AIDS) testi: Yine bebeğe geçebilen hastalıklar arasında olduğu için doğum öncesinde rutin kontrol amaçlı yapılan testlerdendir. 
  • Enfeksiyon tarama testleri: Enfeksiyonlar, doğum öncesi evrede oldukça önemlidir ve bebeğin gelişimini etkilemektedir. Buna bağlı olarak yapılan tarama testlerinde toksoplazma, rubella (kızamıkçık) ve sifiliz (frengi) testleri gebeliğin başında yapılır, antikorlar incelenir. 
  • Ense kalınlığı (NT) testi: İlk 3 aylık dönem içerisinde 11. haftadan sonra bebeğin ense kalınlığı ölçülür. Ense kalınlığı, Down Sendromu ve kalıtsal hastalıklar hakkında bilgi vermektedir. Olması gerekenden yüksek çıkan değerler kesinlik içermez fakat ek tarama testlerini zorunlu kılar. 
  • İkili, üçlü ve dörtlü test: Kromozom hastalıklarının incelenmesinde risk faktörlerini ortaya koyan kan testleridir. İkili test sonuçları, ense kalınlığı ölçümü ile birlikte değerlendirilir. Down Sendromu ve Spina Bifida hakkında bilgi vermektedir. 16. hafta içerisinde üçlü veya dörtlü testler yapılabilir. Çoğu zaman ikili test sonucundaki risk oranı yüksek çıkan anne adaylarına önerilirken, çoğu zaman ise ikili test yapılmadığı için bu tarama testlerine başvurulur. Üçlü testte ek olarak Edward Sendromu, dörtlü testte tekrar diğer kromozomların risk oranları hesaplanır. İkili test sonucu ile birlikte değerlendirilir. 
  • Detaylı ultrason taraması: Normal ultrasondan farklı olarak bebeğin iç organlarının detaylı bir şekilde incelenmesidir. 18-22. haftalar arasında yapılması önerilir, genellikle perinatolog ve radyologlar aracılığıyla yapılır. Bu detaylı incelemede kordon, bebeğin beyin yapısı, damarları, kalbi ve tüm ince detaylar kontrol edilerek tarama yapılır. Doğum öncesi saptanan böbrek genişlemesi genellikle detaylı ultrasonda fark edilir. Antenatal hidronefroz olarak adlandırılan durum sonrası genellikle kromozom hastalıklarının teşhisi için amniyosentez önerilir.
  • Şeker Yükleme Testi: 24 ve 28. haftalar arasında şeker yüklemesi yapılır. Aç karna kan alınarak açlık şekeri ölçülür. Ardından anne adayına glikoz içirilerek 1 saat bekletilir ve tekrar kan alınır. Son olarak 1 saat daha bekletilen anneden son kez kan alınır ve sonuçlar değerlendirilir. 
  • IDC: 28. haftada ebeveynlerde kan uyuşmazlığı olması halinde yapılır. Bebekle anne arasındaki uyuşmazlık incelenir. Sonuca bağlı olarak kan uyuşmazlığı iğnesi yapılır. 

Prenatal tarama testleri; 

  • Amniyosentez: Detaylı ultrasonda farklılık görülmesi veya tarama testlerinin birinde risk oranının yüksek çıkması durumları gibi tanının zorunlu hale geldiği zamanlarda, doktorlar amniyosentez uygulamasını önermektedir. Anne karnından girilerek bebeğin amniyon sıvısından enjektör yardımıyla alınan numuneler, laboratuvara gönderilerek genetik inceleme yapılır. İlk sonuçlar Down Sendromu, Edward Sendromu gibi anomali türleri hakkında bilgi vermektedir. 

Ayrıca 35 yaş üzeri hamilelere, herhangi bir risk faktörü olmasa da amniyosentez yöntemi önerilir. Kromozom hastalıklarının teşhisinde %99 doğruluk payı olması, amniyosentezi tarama testlerinden ayırmaktadır. Riskli bir işlem olduğu için aileye bilgilendirme yapılarak onay alınır. 

  • Kordosentez: Kromozom bozukluklarının belirlenebilmesi için kullanılan diğer bir tanı testidir. Amniyosentezden farklı olarak bebeğin kanı alınarak inceleme yapılır. Nadir olarak uygulanır çünkü düşük ve komplikasyon oluşma riski biraz daha yüksek seyreder. 
  • Koryonik Villus Biyopsisi (CVS): Kromozom hastalıkları için uygulanır ve plasentadan örnek alınmasıyla gerçekleşir. 10. haftadan itibaren yapılabilir ve plasenta dokusundan alınan örnek, bazı genetik bozuklukların kesin teşhisinde kullanılır. 

Doğum Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

Doğum öncesi bazı durumlara dikkat edilirse, daha sağlıklı bir gebelik süreci geçirilebilir. Doğum öncesi bebeğin gelişimini etkileyen faktörler dikkate alınarak hem anne hem bebek doğuma kadar daha rahat ve konforlu dönem geçirirler. 

Doğum öncesi dikkat edilmesi gerekenler;

  • Sağlıklı beslenme programı oluşturulmalıdır.
  • Doğum öncesi süt yapan yiyecekler tüketilebilir. Doğum öncesi süt arttırıcı besinler tüketilmesi aynı zamanda bebeğin gelişimini de destekler. 
  • Sigara, alkol ve kafein tüketilmemesi bebeğin gelişimi açısından önemlidir.
  • İşlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır. 
  • Doğum öncesi genital bölge temizliği dikkat edilmesi gereken noktalar arasındadır. Doğum öncesi vajinal temizlik enfeksiyon riskini azaltır. 
  • Su tüketimi artırılmalıdır. Bol su içmek sindirim sistemi ve ödem gibi problemlerin önüne geçmeyi sağlarken aynı zamanda amniyon sıvısının yenilenmesini destekler. 
  • Stresten uzak durmaya çalışmak, doğum öncesinde bebeği etkilemesi açısından önemlidir.
  • Doğum öncesi egzersizler, sağlıklı bir gebelik süreci için doktor kontrolü ve onayıyla uygulanmalıdır. Doğum öncesi ağrılar bu şekilde azaltılabilir ve doğum öncesi belirtiler daha kolay karşılanır. 
  • Düzenli uyku saatlerinin oluşturulması, bebeğin gelişimi açısından önem arz eder. 
  • Doğum öncesi cinsel ilişki yasağı varsa doktor önerisine uyulmalıdır. Özellikle de riskli gebelerde cinsel ilişki vajinal kanamalara neden olabilir. 
  • Doğum öncesi kanama gibi problemler dikkate alınmalı, antepartum hemoraji olup olmadığı doktor tarafından kontrol edilmelidir. Doğum öncesi kanamalar ilk haftalarda meydana geliyorsa yerleşme kanaması olup olmadığı incelenmelidir. 
  • Kilo kontrolüne hamilelik boyunca dikkat edilmelidir. Çoğu zaman doğum şeklini bile kilo belirleyebilmekte, bebeğin gelişiminde etkili olmaktadır. 
  • Prenatal multivitamin kullanımına özen gösterilerek hem bebek hem de annenin değerleri korunmalıdır. Prenatal vitamin ile çoğu annenin değerlerinde artma izlenir.
  • Doğum öncesi nefes egzersizleri, normal doğum yapacakların doğru nefes tekniklerini öğrenmesi açısından önemlidir. 
  • Prenatal masaj ile rahatlama sağlanabilir. Stresten uzak durmak ve uyku problemlerinin önüne geçmek için birebirdir. 
  • Doğum öncesi depresyon, annenin sağlığı açısından önemlidir. Dikkat edilmesi gereken nokta; hamilelik süresi boyunca tedavinin ne şekilde devam ettirileceği uzman hekimler tarafından belirlenmelidir. 
  • İlaç kullanımına dikkat edilmelidir. Bazı ilaçlar bebeğin gelişimini olumsuz etkileyerek, sakatlıklara ve daha ciddi durumlara neden olabilir. 
  • Doğum öncesi eğitim, gebelik okulu benzeri bilgilendirici aktiviteler uygulanarak psikolojik olarak sürece uyum sağlamak kolaylaşır. Doğum öncesi ve sonrası için bu eğitimler annenin bilgi ve birikim içerisinde olmasına yardımcıdır. 

Sezaryen Doğum Öncesi Yapılması Gerekenler

Normal doğum imkanının olmadığı durumlarda veya isteğe bağlı olarak sezaryen doğum gerçekleşebilir. Sezaryen doğum öncesi öneriler, hazırlıkların tamamlanmasında yardımcı olur. Sezaryen doğum öncesi, belli olan doğum tarihinden 1 gün önce duş alınabilir. Operasyondan önce rahatlamayı sağlarken, bir yandan da enfeksiyon kapma ihtimalini azaltır. 

Aynı zamanda işlemin yapılacağı bölgeyi temizlemek ve tüyleri almak enfeksiyon oluşmasını engeller. 30. haftaya kadar hastane çantası hazır hale getirilerek, kronik rahatsızlığı bulunanlar ilaçlarını yanına almalıdır. Anestezi uygulanacağı için yaklaşık olarak 8 saatlik açlık istenir. İstenilen zaman aralığına uyulması önemlidir. 

Sezaryen doğum öncesi grip ve enfeksiyonlar şiddetli seyrederse erken doğuma neden olabilir. Böyle bir durumda gebenin doktor kontrolünde olmasına dikkat edilmelidir. Doğum öncesi belirtileri sezeryan tarihinden önce görülürse, mutlaka kadın doğum uzmanı tarafından vajinal açıklık ve bebeğin durumu kontrol edilmelidir. 

Doğum Öncesi İhtiyaç Listesi 

Doğum öncesi alınması gerekenler tamamlanarak, doğumdan sonrası için rahat bir süreç geçirmek mümkündür. Çoğu anne adayı doğum öncesi hazırlık sürecinde bir listeye ihtiyaç duyar. Bu sayede bebek daha dünyaya gelmeden tüm ihtiyaçları hazır edilerek, doğumdan sonra telaş ve stres yükü hafifler. Doğum öncesi alınacaklar hastane çantası hazırlama konusunda da yardımcı olmaktadır. Doğum öncesi bebek alışveriş listesi aşağıdaki gibidir:

Anne ihtiyaçları:

  • Emzirme sütyeni
  • Emzirme atleti
  • Lohusa iç çamaşırı
  • Lohusa gecelik
  • Göğüs pedi
  • Göğüs kalkanı
  • Emzirme önlüğü
  • Göğüs pompası
  • Göğüs ucu kremi
  • Süt saklama poşeti
  • Doğum öncesi kişisel bakım ürünleri (çatlak önleyici krem/yağlar)
  • Lohusa pedi/depend
  • Emzirme minderi
  • Bakım çantası

Bebek ihtiyaçları:

  • 10’lu hastane çıkışı
  • 5’li hastane çıkışı
  • Yenidoğan bez
  • Zıbın 
  • Çorap, şapka, eldiven
  • Biberon
  • Emzik
  • Önlük
  • Ağız mendili
  • Havlu
  • Biberon temizleme fırçası
  • Pişik kremi
  • Kişisel bakım ürünleri (şampuan, bakım yağı vs.)
  • Bebek deterjanı ve yumuşatıcısı
  • Islak mendil
  • Bebek arabası
  • Oto koltuğu
  • Ana kucağı
  • Puset
  • Oda takımı veya anne yani beşik
Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın
0