Yağ enjeksiyonu, vücudun bir bölgesinden alınan yağ dokusunun başka bir bölgeye nakledildiği estetik bir prosedürdür. Özellikle yüz dolgusu, kalça veya meme büyütme gibi uygulamalarda tercih edilir. Bu işlemin ardından yara izi oluşup oluşmayacağı, birçok kişinin merak ettiği bir konudur. İşte detaylar:
Yağ Enjeksiyonu Nasıl Yapılır?
İşlem, genellikle karın veya uyluk gibi yağ dokusunun yoğun olduğu bölgelerden liposuksiyon ile yağ alınmasıyla başlar. Alınan yağ, özel bir işlemden geçirilerek saf hale getirilir ve hedef bölgeye enjekte edilir. Hem donör bölgede (yağın alındığı alan) hem de enjeksiyon yapılan bölgede minimal kesiler oluşur.
Yara İzi Riski Hangi Aşamada Oluşur?
- Donör Bölge: Liposuksiyon sırasında açılan küçük kesiler (genellikle 2-3 mm) iz bırakmadan iyileşir. Ancak ciltte koyu lekelenme veya hafif çöküntü görülebilir.
- Enjeksiyon Bölgesi: İğne giriş noktaları çoğunlukla belirsizdir ve birkaç hafta içinde kaybolur. Nadiren hassas ciltlerde kırmızı izler kalabilir.
Yara İzini Etkileyen Faktörler
- Cilt Tipi: Koyu cilt tonuna sahip kişilerde hiperpigmentasyon riski artar.
- İşlem Tekniği: Deneyimli bir plastik cerrahın kullandığı ince iğneler, iz riskini azaltır.
- Sonrası Bakım: Güneş koruyucu kullanmamak veya bölgeyi travmadan korumamak iz kalmasını kolaylaştırır.
İz Oluşumu Nasıl Önlenir?
- İşlem sonrası ilk 48 saat soğuk kompres uygulayarak şişliği azaltın.
- Enjeksiyon bölgesini güneşten koruyun ve yüksek SPF’li kremler kullanın.
- Sigara kullanımı iyileşmeyi yavaşlattığından, işlem öncesi ve sonrası sigarayı bırakın.
Oluşan İzler Nasıl Tedavi Edilir?
- Lazer Tedavisi: Kırmızı veya kahverengi izlerde fraksiyonel lazer etkilidir.
- Kremler: Silikon bazlı jeller veya kortizonlu kremler iz dokusunu yumuşatır.
- Dermaroller: Ciltte kolajen üretimini artırarak iz görünümünü hafifletir.
Kimler Daha Yüksek Risk Taşır?
- Keloid oluşumuna yatkınlığı olanlar.
- Geçmişte ameliyat izi problemi yaşayanlar.
- Kontrolsüz diyabet veya bağışıklık sistemi sorunları olanlar.
Sonuç
Yağ enjeksiyonu, doğru teknikle uygulandığında kalıcı yara izi riski oldukça düşük bir prosedürdür. İz oluşumunu minimize etmek için deneyimli bir hekim seçmek ve sonrası bakım talimatlarına uymak kritik önem taşır.
