Ter testi, vücuttaki ter bezlerinin fonksiyonunu ölçmek ve kistik fibrozis gibi genetik hastalıkların teşhisinde kullanılan önemli bir tanı yöntemidir. Özellikle yenidoğan taramalarında şüpheli bulguların olduğu durumlarda, bu test ile terdeki klorür ve sodyum seviyeleri analiz edilir. Kistik fibrozis, solunum ve sindirim sistemini etkileyen ciddi bir hastalık olduğundan erken teşhis hayati önem taşır. Bu yazıda, ter testinin nasıl yapıldığını, kimlere uygulandığını ve sonuçların nasıl değerlendirildiğini detaylıca ele alacağız.
Ter Testi Hangi Durumlarda İstenir?
Ter testi, başta kistik fibrozis şüphesi olmak üzere belirli semptomların varlığında doktorlar tarafından talep edilir. Yenidoğanlarda topuk kanı taramasında anormal sonuçlar alındığında, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları veya kronik ishal gibi durumlarda bu teste başvurulur. Ailede kistik fibrozis öyküsü varsa, bebeklerde ve çocuklarda ter testi rutin olarak önerilir.
Ter Testi Nasıl Yapılır?
Test, özel ekipmanlar kullanılarak steril bir ortamda gerçekleştirilir. İşlem sırasında herhangi bir iğne kullanılmaz ve ağrı hissedilmez. İlk adımda, kol veya bacak bölgesine pilokarpin adlı bir ilaç uygulanır. Bu ilaç, ter bezlerini uyararak ter üretimini artırır. Ardından, ter toplamak için bölgeye elektrotlar yerleştirilir veya gazlı bez kullanılır. Ter biriktirme işlemi genellikle 30-60 dakika sürer. Toplanan ter örneği laboratuvarda klorür ve sodyum konsantrasyonları açısından incelenir.
Test Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Testten en az 24 saat önce cilde krem veya losyon sürülmemelidir.
- Bebeklerde test öncesi emzirme veya beslenme yapılabilir.
- Terlemeyi engelleyici ilaçlar kullanılıyorsa doktora bildirilmelidir.
Ter Testi Sonuçları Nasıl Değerlendirilir?
Test sonuçları, terdeki klorür seviyelerine göre yorumlanır:
- Normal Sonuç: Klorür <30 mmol/L – Kistik fibrozis olasılığı düşüktür.
- Sınırda Sonuç: Klorür 30-59 mmol/L – Testin tekrarlanması veya genetik analiz önerilir.
- Anormal Sonuç: Klorür ≥60 mmol/L – Kistik fibrozis tanısı konulabilir.
Testin Avantajları ve Sınırlamaları
Ter testi, kistik fibrozis tanısında altın standart olarak kabul edilse de bazı durumlarda yanlış sonuçlar verebilir. Özellikle yetersiz ter toplanması veya teknik hatalar sınırda değerlere neden olabilir. Bu durumda test tekrarlanmalı veya genetik mutasyon analizi yapılmalıdır. Testin en büyük avantajı, invaziv olmaması ve her yaş grubuna uygulanabilmesidir.
Kistik Fibrozis Dışında Hangi Hastalıklarda Kullanılır?
Ter testi, nadiren adrenal yetmezlik (Addison hastalığı) veya elektrolit dengesizliği şüphesinde de istenebilir. Ancak bu durumlar daha az yaygındır ve genellikle ek testlerle desteklenir.
Ailelerin Sık Sorduğu Sorular
- Test bebeğe zarar verir mi? Hayır, tamamen ağrısız ve güvenlidir.
- Sonuçlar ne kadar sürede çıkar? Genellikle 24-48 saat içinde raporlanır.
- Anormal sonuç çıkarsa ne yapılmalı? Göğüs hastalıkları ve çocuk genetik uzmanları ile konsültasyon yapılır.
Ter Testinin Alternatifleri Var mı?
Kistik fibrozis tanısında genetik testler (CFTR gen mutasyon analizi) ter testine alternatif olarak kullanılabilir. Ancak bu testler daha maliyetlidir ve her merkezde yapılamayabilir.
Ter Testi Sonrası Süreç
Test sonucu anormal çıkarsa, ailelere genetik danışmanlık verilir. Kistik fibrozis tanısı alan hastalar için erken dönemde solunum fizyoterapisi, enzim takviyeleri ve beslenme planlaması gibi multidisipliner bir tedavi süreci başlatılır.