Lekeli Humma Belirtileri Tedavisi ve Korunma

Lekeli humma (epidemik tifüs), Rickettsia prowazekii bakterisinin neden olduğu, bitlerle bulaşan ciddi bir enfeksiyon hastalığıdır. Tarihte salgınlarla milyonlarca ölüme yol açan bu hastalık, günümüzde hijyen koşullarının iyileşmesiyle nadir görülse de, mülteci kampları veya doğal afet durumlarında yeniden ortaya çıkabilmektedir. İşte lekeli hummanın bulaşma yolları, klinik seyri ve modern tedavi yaklaşımları:

Lekeli Humma Nedir?
Hastalık, insan vücut biti (Pediculus humanus corporis) aracılığıyla bulaşır. Bitten insana geçiş, bitin enfekte dışkısının derideki çizikler veya mukozalara temasıyla gerçekleşir. Özellikle kalabalık ve hijyenik koşulların kötü olduğu ortamlarda hızla yayılır. Tarihte hapishaneler, savaş alanları ve toplama kamplarında ölümcül salgınlara yol açmıştır.

Belirtiler ve Klinik Seyir
Kuluçka süresi 7-14 gün arasında değişir. Hastalık ani yüksek ateş (39-41°C), şiddetli baş ağrısı ve titremeyle başlar. 4-7. günlerde karakteristik pembe-kırmızı döküntüler gövdeden başlayarak kollara ve bacaklara yayılır. Bu lekeler basmakla solmaz ve zamanla koyulaşır. Diğer bulgular arasında kas ağrıları, kuru öksürük, bilinç bulanıklığı ve fotofobi sayılabilir. Tedavi edilmezse böbrek yetmezliği, gangren veya şok tablosu gelişebilir.

Teşhis Yöntemleri
Kesin tanı için serolojik testler (IFA, ELISA) ve PCR yöntemleri kullanılır. Weil-Felix testi gibi eski yöntemler artık önerilmemektedir. Deri biyopsisinde immunofloresan boyama ile bakteri görülebilir. Klinik bulgular ve epidemiyolojik hikaye (bit maruziyeti) tanıda yol göstericidir.

Tedavi Protokolleri

  • Antibiyotik Tedavisi: Doksisiklin (günde 2×100 mg, 7-10 gün) ilk tercihtir. Hamilelerde ve çocuklarda doksisiklin kullanımı risk-beklenti dengesine göre değerlendirilir.
  • Destek Tedavisi: Sıvı-elektrolit dengesinin korunması, ateş kontrolü ve komplikasyonlara yönelik müdahaleler.
  • Yoğun Bakım: Nörolojik komplikasyonlar veya şok durumunda mekanik ventilasyon gerekebilir.

Korunma ve Kontrol Stratejileri

  • Vektör Kontrolü: Permetrin içeren insektisitlerle bit eradikasyonu, çamaşırların 60°C’de yıkanması.
  • Hijyen Eğitimi: Toplu yaşam alanlarında düzenli banyo ve giysi değişimi.
  • Profilaksi: Yüksek riskli bölgelere seyahatte tek doz doksisiklin (200 mg) önerilir.
  • Aşı: Güncel olarak etkili bir aşı bulunmamaktadır.

Risk Grupları ve Komplikasyonlar
Mülteciler, evsizler, doğal afet mağdurları ve cezaevi mahkumları en riskli gruplardır. Komplikasyonlar arasında miyokardit, meningoensefalit ve dissemine intravasküler koagülasyon (DİC) ölümle sonuçlanabilir. Ölüm oranı tedavisiz vakalarda %40’a kadar çıkabilirken, erken tedaviyle bu oran %4’ün altına düşer.

Tarihsel Önem ve Güncel Durum
I. Dünya Savaşı’nda 3 milyondan fazla ölüme neden olan hastalık, Charles Nicolle’nin bitlerin bulaştırıcı rolünü keşfiyle (Nobel 1928) kontrol altına alınmıştır. Günümüzde Etiyopya, Peru ve Ruanda gibi ülkelerde endemik olarak görülür. İklim değişikliği ve insan göçlerinin yeniden salgın riskini artırabileceği öngörülmektedir.

Acil Durum Belirtileri
Bilinç değişiklikleri, nefes darlığı, ciddi kanama veya idrar çıkışında azalma durumunda acil hastaneye başvurulmalıdır. Enfeksiyon hastalıkları uzmanları ve epidemiyologlar, vakaların takibinde kritik rol oynar.

Popüler Doktorlar

0 5 üzerinden

Stj. Dr. Özlem Filiker

Tıp Fakültesi Öğrencisi
0 5 üzerinden

Stj. Dr. Bahattin Kavşut

0 5 üzerinden

Dt. Rojda Bülbül

Benzer İçerikler