Hiperkalsemi

Kandaki kalsiyum iyon miktarının normalin üstünde olması durumu olan Hiperkalsemi, altta yatan nedene bağlı olarak tedavi yapılmaktadır.

Hiperkalsemi Nedir?

Hiperkalsemi kanda bulunan kalsiyum iyonu miktarının belirli bir değerin üstünde olması durumudur. Hiper- kelimesi fazla, -kalse- kelimesi kalsiyum, -emi eki ise kanda bulunduğu anlamına gelir. Kanda kalsiyumun normal değeri 9,5 mg/dl olarak kabul edilmektedir. Bu miktarın 4,5 mg/dl'i kandaki albümin proteinlerine bağlı olarak ve 5 mg/dl'lik kısmı ise serbest iyonlar halinde bulunur.

Kalsiyum iyonu insan vücudu için önemli bir elementtir. Yaşam için çok farklı işlevleri bulunmakla birlikte bunların üçü hayati açıdan son derece kritiktir.

İlk olarak kalsiyumun kandaki miktarı kas ve sinir dokularındaki zar geçirgenliklerini kontrol eder. Yüksek olması bu dokulardaki hücrelerin uyarılmamasına sebep olur. Bu durum kas zayıflığı ve koma ile karşımıza çıkabilir. Tersi olarak düşük kalsiyum değeri bu dokulardaki hücrelerin uyarımında artmaya sebep olarak kas krampları gibi durumlara sebebiyet verebilmektedir.

İkinci olarak kalsiyum iskelet sistemimizin ana yapısını oluşturur. Kalsiyum iskelet sistemimizin mineral yapısında rol alarak kemiklerin sağlamlığını sağlar.

Üçüncü olarak ise kalsiyum hücre içinde sinyal rolü oynar. Bu özelliği nedeniyle kalsiyum dengesi hayati önem taşır. 

Kalsiyumun Vücuttaki Dengesi Nasıl Sağlanır?

Kalsiyum yaşam için çok değerli bir element olduğu için vücuttaki dengesi de çok önemlidir. Kalsiyumun dengesini sağlayan çeşitli etmenler vardır. Bu etmenler Paratiroid hormon (PTH), D vitamini ve Kalsitonin hormonudur. Bu etmenler vücutta bazı organlar ve sistemlere etki ederek kalsiyumun belirli bir dengede kalmasını sağlamaktadır. Bu etmenler barsak, iskelet sistemi ve böbreklere etki ederek kalsiyumun dengesinin devamlılığını sağlarlar. 

Bağırsaklarda Kalsiyum Dengesi: Erişkin bir insan gıda yolu ile günlük yaklaşık olarak 1000 mg kalsiyum alır. Erişkinler 1000 mg'lık kalsiyumun yaklaşık olarak 150 mg'ını barsaklarında emer. Geri kalan 850 mg'lık kısım ise dışkı yolu ile atılır. Paratiroid bezinden salınan PTH hormonu vücutta D vitamininin aktif formunun üretilmesini sağlar. D vitamini bağırsaklara gelen kalsiyumun emilmesini artırır. D vitamininin arttığı durumlarda kalsiyum emilimi artar, azaldığı durumlarda ise az emilim olur. Aynı zamanda gıda yolu ile kalsiyum içeren besinlerin fazla alınması suretiyle emilen kalsiyum miktarı da artmış olur.

Böbreklerde Kalsiyum Dengesi: Böbrekler kalsiyum dengesinde önemli rol oynarlar. Böbreklere gelen kalsiyumun %98,5’i geri emilir. PTH hormonu kanda kalsiyum miktarı azalınca böbrekleri uyarır. Böbreklerden kalsiyum emilimini artırır. Bu sayede denge sağlanır. Normal bir insanda idrarla atılan %1,5’lik kısım 150 mg'a denk gelir. Bu durum insan vücudunda alınan ve atılan kalsiyum miktarının bir denge içinde olduğunu gösterir.

İskelet Sisteminde Kalsiyum Dengesi: Yetişkin bir erkeğin iskelet yapısının yaklaşık 1.2 kg'ı, yetişkin bir kadının ise yaklaşık 1.0 kg'ı kalsiyum içerir. İskelet sistemimiz sabit bir doku değildir, sürekli yapım ve yıkım halinde yeniden şekillenmektedir. Kemik dokumuzda bulunan bazı hücreler aldıkları uyarılarla bu dengeyi sağlamaktadır. Bu hücreleri PTH ve D vitamini uyarır. İskelet sistemimizde bulunan kemikler kalsiyum için bir depo görevi görür. Kanda kalsiyum miktarı azalınca PTH uyarısıyla kemiklerimizden kalsiyum uzaklaştırılır. Bu sayede kan kalsiyum dengesi sağlanmış olur.

Ama genelde kemikte yapım ve yıkım dengesi eşit olup kalsiyum çıkış ve girişi eşittir. 

Kalsiyumun vücuttaki dengesini sağlayan üç önemli etmen var. Bunlar PTH, D vitamini ve kalsitonindir.

Paratiroid Hormonun (PTH) Kalsiyum Dengesindeki Rolü: PTH paratiroid bezinden salgılanan bir hormondur. Paratiroid bezi tiroid bezinin arkasına saklanmış bezelye büyüklüğünde olan 4 adet bir bezdir. Bu bezlerin üzerinde bazı kalsiyum reseptörleri bulunmaktadır. Kalsiyumun kandaki değeri düşünce bu reseptörler sayesinde PTH hormonu salgılanır ve çeşitli mekanizmalar ile kalsiyum miktarı artar. Aynı zamanda kan kalsiyum miktarı artınca da PTH hormonu salgılanması baskılanır.

PTH'ın etki ettiği ikisi doğrudan biri dolaylı olmak üzere üç organ vardır. Bunlardan biri böbreklerdir. PTH böbrekleri uyararak doğrudan kalsiyumun atılmasını engeller ve böbreklerle emilmesini sağlar. Aynı zamanda böbreklerde D vitaminin aktif formunun sentezlenmesini sağlar. PTH'ın doğrudan etki ettiği bir diğer organ kemiklerdir. Kemiklerde yıkım işleminin artmasını sağlayarak kana kalsiyum geçmesini sağlar. 

PTH'ın dolaylı yoldan etki ettiği organ ise barsaklardır. PTH D vitamini üretilmesini artırır ve D vitamini de barsaklardan D vitamini emilmesini sağlar. Bu sayede PTH D vitamini üzerinden dolaylı etki yapar.

D Vitamininin Kalsiyum Dengesindeki Rolü: D vitamini karaciğer ve böbreklerde farklı aşamalardan geçerek üretilir. PTH artması ile D vitamini üretimi de artar. D vitamini barsaklardan kalsiyum emilimini sağlar. Bu sayede kan kalsiyum değerini yükseltmiş olur.

Kalsitonin Hormonunun Kalsiyum Dengesindeki Rolü: Kalsitonin hormonu tiroid bezinden hiperkalsemiye yanıt olarak üretilir. Kan kalsiyum değeri artınca üretimi artar ve kandan kemik dokuya kalsiyum geçişini artırır.

Hiperkalsemi Belirtileri Nelerdir?

Hiperkalsemi belirtileri bir kişide çıkıp çıkmaması kalsiyumun değerine bağlıdır. Genellikle kandaki kalsiyum değeri 13mg/dl'nin üstüne çıkınca belirtiler ortaya çıkar. 

Hiperkalsemi belirtileri ortaya çıkmasını etkileyen başka faktörler de vardır. Bunlardan biri hiperkalseminin ne kadar sürede geliştiğidir. Yavaş yavaş yükselen kalsiyum 15 mg/dl'ye kadar bile belirti vermeyebilir. Hiperkalseminin geliştiği yaş da belirtilerin ortaya çıkmasında etkilidir. Kalsiyumun yavaş yükseldiği bir çocuk hastada belirtiler görülmeyebilirken yaşlı hastalarda 11 mg/dl'de bile belirtiler ortaya çıkabilir.

Kalsiyum yükselmesi hücre zarlarına etki ederek hücrelerin uyarılmasını engelleyebilir. 

Bu durum hastada bazı belirtiler ortaya çıkarır.

Hiperkalsemi aynı zamanda yapılacak olan bazı testlerde de bulgu verebilir. Hastaya uygulanacak olan EKG'de (elektrokardiyografi) hastada uzamış QT aralığı saptanabilir ve bu da hiperkalseminin belirtisidir.

Hiperkalsemi Nedenleri Nelerdir?

Hiperkalseminin çeşitli nedenleri vardır. Farklı nedenler sonucu kalsiyumun kandaki değeri artar. Bu nedenler; kanser hastalığı, birincil veya üçüncül hiperparatiroidi, ailesel hipokalsiürik hiperkalsemi, granülomatöz hastalıklar, hiperparatiroidi dışındaki hormonal hastalık, bazı ilaçlar, süt alkali sendromu, hareketsizlik, kronik ya da akut böbrek yetmezliği gibi nedenlerdir.

Kanser: Hastanede yatan hastalardaki en sık Hiperkalsemi nedeni kanserdir. Hiperkalsemi kanser hastalarında geç dönemde ortaya çıkar. Genelde büyük boyutlu tümörlü hastalarda kanser ortaya çıkar. Fakat bazı küçük tümör boyutlu kanser vakalarında da hiperkalsemi görülebilir. Kolon, prostat, mide tümörlerinde hiperkalsemi çok nadir görülür. Kanserin neden hiperkalsemiye neden olduğunu açıklayan birkaç mekanizma vardır. 

Bunlardan en sık olanı tümörün PTH benzeri protein üretmesi durumudur. Bu PTH benzeri protein vücutta PTH'ın yaptığı etkileri yaparak kalsiyumun kandaki değerinin artmasına neden olur. Bir diğer mekanizma ise tümörün kemiklerde yayılım göstermesiyle kemiklerdeki kemik yıkan hücreler tarafından kemik hücreleri yıkılır. Böylece kalsiyum serbestleşir ve kanda kalsiyum miktarı artar. 

Birincil veya Üçüncül Hiperparatiroidizm: Paratiroid bezi PTH salgılayan bezdir. Bu bezin fazla çalışması sonucu PTH hormonunun fazla üretilmesi ile kalsiyumun kana geçişi artar. Genellikle tek bir paratiroid bezinin fazla çalışmasıyla bu sorun oluşur. Fakat bazen birden fazla bezde de sorun olabilir. Bu durum birincil hiperparatiroidizm olarak tanımlanır. Üçüncül hiperparatiroidizm ise uzun süreli hipokalsemi (Kalsiyum azlığı) durumu sonrası paratiroid bezinin büyümesiyle fazla PTH salınıp kalsiyum değerlerinde artma olması durumu ile karakterizedir. 

Hiperparatiroidi ayaktan gelen hastalardaki hiperkalseminin en sık nedenidir. Hiperkalsemi genelde hafif yükselme gösterir ve sıklıkla hastalarda belirti oluşmaz. Ancak yine de bazı durumlarda hastalarda böbrek taşı ve idrarda fazla kalsiyum bulunması gibi belirtiler oluşturabilir. Hiperparatiroidizm şiddetli seyrederse kemiklerde mineral yoğunluğunda azalmaya sebep olur.

Ailesel Hipokalsiürik Hiperkalsemi: Hipokalsiürik demek idrarda kalsiyum miktarının az olması anlamına gelir. Böbrekler kalsiyumu tutarlar. Bunun sebebi ise paratiroid bezlerinde bulunan kalsiyum düzeylerini ölçüp PTH salınmasına karar veren reseptörlerin mutasyona (değişime) uğramasıdır. Bu nedenle kanda yükselen kalsiyum değerini doğru ölçemez, PTH salınması devam eder.

Bu hastalık iyi seyirli bir hastalık olup tedavi edilmesine gerek yoktur. Hipokalsiürik seyrettiği için böbrek taşı oluşumuna sebep olmaz. Bu hastaların gereksiz paratiroidektomi (paratiroid bezinin alımı) yapmasına gerek yoktur. 

Granülomatöz Hastalıklar: Granülom kelimesi bazı etkenler sonucu iltihaplanmış doku anlamına gelir. En sık etkenler tüberküloz etkeni (verem), mantar hastalıkları ve sarkoidozdur.

Granülomlar vücutta bulunan inaktif D vitaminini, aktif D vitamini formuna dönüştürebilir. Artan D vitamini miktarı da hiperkalsemiye sebep olur. Bu durum ilerleyen dönemlerde böbreğe zarar vermekte ve böbrek yetmezliğine sebep olabilmektedir. Bu nedenle tedavi edilmelidir.

Hiperparatiroidi Dışındaki Hormonal Hastalıklar: Bazı hormonal hastalıklar hiperkalsemiye neden olabilir. Bunlardan biri hipertiroidizmdir. Tiroid hormonunun fazla salgılandığı bu hastalıkta düşük değerli hiperkalsemi görülebilmektedir. Bir diğer hastalık feokromasitomadır. Bu hastalık MEN-2 sendromu olarak adlandırılan bir hastalıklar kümesinin bileşenidir ve bu sendromda hiperparatiroidizm de bulunmaktadır. Ayrıca Feokromasitoma PTH benzeri hormon salgılayarak da hiperkalsemiye neden olabilmektedir. Addison hastalığında da hiperkalsemi bulgularına rastlanmaktadır fakat altta yatan mekanizma bilinmemektedir.

İlaçlar: Bazı ilaçların kullanımı hiperkalsemiye neden olur. Tiazid grubu diüretikler ve lityum böbreklerden kalsiyum geri alımını artırır. D ve A vitaminleri de hiperkalsemiye neden olabilmektedir. D vitamini barsaklardan kalsiyum emilimini sağlar. A vitamini kemiğin yapım-yıkım işlemlerini artırması sebebiyle hiperkalsemiye neden olabilmektedir. Virüslere karşı kullanılan bir ilaç olan foscarnet de hiperkalsemiye neden olduğu bilinmektedir. Meme kanseri tedavisinde kullanılan östrojen ve tamoksifen yaygın kemik yayılımlı tümörü olan vakalarda hiperkalsemiye neden olabilmektedir.

Süt Alkali Sendromu: Geçmişte görülen bu rahatsızlık günümüzde peptik ülser gibi hastalıklarda kullanılan kalsiyum içerikli antiasit ilaçlarının kullanımı sonucu görülebilir.

Hareketsizlik: Çocuk felcinin sık görüldüğü dönemlerde sık görülen bu durum hastada kalsiyum değerinin artmasına neden olmaktadır. Bu durumun oluşabilmesi için haftalar süren tam bir hareketsizlik ya da yerçekimsiz ortam gerekmektedir. Bunun sonucunda kemikte yıkım işlemleri artmakta fakat yapım işlevleri gerçekleşmemektedir. Hastalarda kalsiyum değerinin artması sonucu idrarda fazla kalsiyum bulunması ve böbrek taşı oluşması görülebilir.

Akut ve Kronik Böbrek Yetmezliği: Böbrek yetmezliği sonucu hastada D vitamini eksikliği gelişir. D vitamini eksikliği kalsiyum azalmasına neden olmaktadır. Hastalara verilen D vitamini preparatları sayesinde hiperkalsemi görülebilir. Ayrıca diyaliz sonucunda uzun süreli hareketsizlik de bu durumu destekleyebilir.

Hiperkalsemi Teşhisi

Hiperkalsemi tanısı kan biyokimya testi ile basitçe konabilir. 11 mg/dl ve üzeri değerler hiperkalsemi olarak tanımlanır. 

Hiperkalsemide önemli olan hiperkalsemiye neden olan hastalığın ayırıcı tanısını yapmaktır. Hastane yatışlı olmayan hastalar için en sık neden hiperparatirodizmdir. Hastada bakılacak olan bir hormon testinde PTH saptanması hiperkalsemi nedeni açısından bizi yönlendirir. 

Hastanın kan biyokimya testinde kalsiyum yüksekliği saptandıktan sonra idrar tahlili yapılıp, idrarda da kalsiyum fazlalığı ya da azlığı durumu var mı buna bakılmalıdır. İdrarda kalsiyum miktarının az olup kanda kalsiyum değerinin fazla olması bizde Ailesel Hipokalsiürik Hiperkalsemi düşündürebilir. Bu sayede önemli bir tanı koymuş oluruz. 

Hastanın böbrek taşı şikayeti olup yapılan idrar tahlilinde kalsiyum fazlalığı saptanması ve sonrasında yapılan kan tahlili ile hiperkalsemi saptanabilir. 

Hiperkalsemi tanısı konulduktan sonra ayırıcı tanı yaparken hastanın kullanmakta olduğu veya kullandığı ilaçları da sorgulamak gerekir. 

Hiperkalsemi Tedavisi

Hiperkalsemi tedavisi hiperkalsemiye neden olan altta yatan asıl hastalığın tedavisi ile olur. Bunun yanında kalsiyum düşürmeye yönelik tüm işlemler altta yatan hastalığı tedavi etmek için zaman kazanmak için yapılır.

Kanserli bir hastanın hiperkalsemisinin kesin çözümü kansere yönelik yapılacak olan tedavidir.

Granülomatöz hastalıklar, süt alkali sendromu gibi bağırsaklardan emilen kalsiyum miktarının fazla olduğu hastalıklarda uygulanacak en iyi çözüm düşük kalsiyum içerikli diyet ve D vitamini alımını azaltmaktır.

Sıvı kaybı olan veya azalmış böbrek fonksiyonları sonucu oluşan hiperkalsemide tedavi olarak hastaya serum fizyolojik (damar yoluyla sıvı açığını kapatmak) takviyesi ve “loop diüretikleri” ile sıvı çıkışının sağlanıp kalsiyum atılımı yapılmış olur.

Tiazid diüretiği veya lityum kullanımı sonucu gelişen hiperkalsemide en iyi tedavi bu sayılan ilaçların bırakılmasıdır.

Hareketsizlik sonucu veya kemiklerde yıkımın artması sonucu gelişen hiperkalsemide kemik yıkımını azaltan bifosfonat, pamidronat, zoledronat gibi ilaçların verilip tedavi edilmesi faydalı olacaktır.

Hiperparatiroidizm hastalığı olan hastada uygun yöntemlerle paratiroid bezinin alınması etkili olur.

Ailesel hipokalsiürik hiperkalsemi vakalı hastaya tedavi verilmesi gerekmemektedir. 

Birden fazla mekanizma sonucu gelişen hiperkalsemi de kombine tedavi yöntemleri kullanılabilir. Örneğin hastada birincil hiperparatiroidizm hastalığı bulunup aynı zamanda kalsiyum içerikli ilaç veya besin alımı varsa (süt alkali sendromu, D vitamini alınması, A vitamini alınması) bu iki durumun bir arada düşünülüp paratiroid bezinin alınıp alınmaması ve kalsiyum içerikli diyet durumu birlikte koordine edilmelidir.

Hiperkalsemi Tedavi Edilmezse

Hiperkalsemi tedavi edilmezse vücutta bazı belirtiler ortaya çıkar ve bunların sıklığı artar. 

  • Hastalarda kemik ağrıları, kas ağrıları oluşur.
  • Sinir ve kas uyarımı azaldığı için bilişsel fonksiyonlarda azalma görülür.
  • Hastalarda bağırsak tıkanıklığı, bulantı, kusma, sık idrara çıkma, sık su içme gibi şikayetler oluşur.
  • Fazla kalsiyum böbreklerde taş oluşmasına sebep olup hastanın böbrek ve idrar yolu rahatsızlıkları yaşamasına neden olacaktır.
  • Ayrıca kalsiyum yüksekliğinin ana sebebinin araştırılıp kötü seyirli hastalıkların ekarte edilmesi ve tedavisinin yapılması gerekmektedir.

Hiperkalsemiye Ne İyi Gelir?

Hiperkalsemi hastalarının eğer bir böbrek veya kalp rahatsızlığı yoksa sıvı alımlarını artırıp idrar atılımını artırması faydalı olabilir. 

Kalsiyum içeren diyetlerden uzak durmak ve D vitamini oluşmasını engellemeleri faydalı olabilir. Granülomatöz bir hastalık yaşayan hiperkalsemi hastasının D vitamini oluşumunu engellemesi için güneş ışığı almaması faydalı olabilir. 

Hastanın yaşına ve durumuna göre düzenli egzersiz yapması kemik ve kas sağlığı için faydalıdır. 

Doktor tavsiyesi alınıp söylenilen uygulamaların yapılması daha faydalıdır.

Hiperkalsemiye Ne İyi Gelmez?

Hiperkalsemili hastaların kalsiyum içeren besinleri alması kan kalsiyum değerinin daha da artmasına neden olur. Bu nedenle yoğurt, süt, peynir gibi süt ve süt ürünleri, fasülye, mercimek, badem gibi yiyeceklerin doktor ve beslenme diyetisyen uzmanı eşliğinde düzenlenip kullanılması gerekir.

Ayrıca D vitamini alımı, A vitamini kullanımı, tiazid diüretikleri kullanımı hiperkalsemi için iyi değildir.

Uzun süre hareketsiz kalmak iskelet sistemimizde kemik yıkımını artırıcı etkisi vardır. Bu yüzden hareketsiz kalmak hiperkalsemi için iyi değildir ve önerilen şekilde hareket yapılması faydalıdır. 

Hiperkalsemili hastalarda bağırsak hareketliliği azalması sonucu kabızlık görülebilir. Bu hastaların kabızlık yapıcı gıdalardan uzak durmaları daha faydalıdır.

Hiperkalsemi İlaçları

Hiperkalsemi hastasına serum fizyolojik verilip sıvı desteği sağlandıktan sonra loop diüretiği ile idrar çıkışını artırmak hastanın kan kalsiyum değerini 2 mg/dl kadar düşürebilir. 

Eğer hiperkalsemi hastasının kan kalsiyum değeri 14 mg/dl üzerine çıkmışsa hastaya kalsitonin verilebilir. Kalsitonin kan kalsiyum değerini düşürür.

Bifosfonat, pamidronat, zoledronat gibi ilaçlarla hastada var olan kemik yıkımını azaltabiliriz.

Bu ilaçlar ile kalsiyum değerleri düşer ve bu sayede hiperkalseminin asıl nedeninin ne olduğu bulununcaya kadar zaman kazanılmış olur.

Bu ilaçlar mutlaka doktor tavsiye ve izniyle kullanılmalıdır.

Hiperkalsemi Ameliyatı

Hiperkalsemi tedavisinde ameliyat yoktur. Ancak hiperkalsemiye neden olan bir hastalık olan birincil hiperparatiroidizmde cerrahi işlem yapılabilir.

Kalsiyum yüksekliği miktarı fazlaysa ve buna neden paratiroid bezinin fazla çalışması ise uzman bir genel cerrahi tarafından paratiroid bezi alınabilir. Paratiroid bezi tiroid bezinin arkasında bulunan 4 adet bezelye tanesi büyüklüğünde bezlerdir. Bu bezlerin alınması ile hastada hiperkalsemi sorunları çözülebilir. 

Cerrahi işlem sonrası hastaya gerekli hormon takviyeleri yapılarak hasta yaşamı idame ettirilir.

Hamilelikte Hiperkalsemi

Hamilelikte hiperkalsemiden ziyada genellikle hipokalsemi görülür. Hamile kişiye kalsiyum desteği verilmelidir. 

Eğer hamile kişinin paratiroid bezinde fazla çalışma olabilir. Anne karnında kalsiyum anneden bebeğe geçebilir. Bu yüzden kalsiyum yüksekliği gölgelenebilir. Bakılacak olan bir PTH miktarı ile bu tanı konabilir. Çok yüksek miktarda kalsiyum yüksekliği varsa hastayı hiperkalsemik krizden korumak için paratiroid bezinin alımı yapılabilir. 

Hiperkalsemi ile ilgili bulgu ve şikayeti olan hamile kişinin kadın doğum doktoru ile bu konuyu konuşmasında fayda vardır.

Çocuklarda Hiperkalsemi

Çocuklarda hiperkalseminin ana nedeni genellikle idame olarak verilen D vitamini preparatlarının yanlış ve fazla kullanılması sonucuyladır. D vitamini barsaklardan kalsiyum emilimini arttırır ve bu sayede kalsiyum miktarı artar. D vitamini kullanımının düzenlenmesi çocuk hastada hiperkalsemiden kaynaklı şikayetlerin düzeltilmesi için önemlidir.

Bebeklerde Hiperkalsemi

Bebeklerde kalsiyum yüksekliği, ailesel hipokalsiürik hiperkalsemi genetik olarak geçiş gösterir. Anne veya babadan birinden bu geni almak bu hastalığın oluşmasına neden olur. Böyle bir geçişte hastalık hafif seyreder ve tedavi edilmesine gerek yoktur. Hem anneden hem babadan bu genin alınması sonucunda bebeklik döneminde bu hastalık şiddetli görülebilir. Böyle bir durum oluşması durumunda bebeğin paratiroid bezinin alınması düşünülebilir.

Ayrıca çocukluk yaş grubunda görüldüğü gibi yanlış D vitamini kullanımı da hiperkalsemiye neden olabilmektedir.

Hiperkalsemi için Hangi Doktora Gidilir?

Hiperkalsemi teşhisi basit bir kan biyokimya testi ile konulabilmektedir. Bu test de günümüzde aile hekimliklerinde dahi yapılabilmektedir. Hiperkalsemi tanısı konulduktan sonra ayırıcı tanı için Dahiliye bölümüne başvurulması gerekir. Hastalığın en sık sebebi olan hiperparatiroidizm için dahiliye branşının yan dalı olan endokrinoloji branşına başvurulması faydalı olur.

Çoğu hastada hastalık belirtileri oluşmadan rutin yapılan kan testlerinde hiperkalsemi tespit edilir. Bazı hastalarda ise test sonuçlarından önce hiperkalsemi belirtileri ortaya çıkar. Bu durumda hastanın hiperkalseminin nedeninin araştırılması için doktora başvurmasında fayda vardır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
16
2
Makeleyi Paylaşın

Hiperkalsemi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Kalsiyum Yüksekliği Nasıl Düşürülür?

Kalsiyum yüksekliğini kesin olarak çözmek için önce kalsiyum yüksekliğine sebep olan ana nedeni bulmak gereklidir. Bu nedeni bulmak için teşhisler yapmak için zaman kazanmak için bazı yöntemlerle kalsiyum düşürülür.

Hastaya damar yoluyla serum fizyolojik verilir. Bu sıvı desteği sonrası loop diüretikleri kullanılarak hastanın idrar çıkışı sağlanır. Hastanın böbrekleri, kalsiyumun kandan idrara geçişini sağlar. Bu sayede kan kalsiyum değeri 2 mg/dl azaltılabilir. 

Uzun vade için hastanın kalsiyum içerikli diyeti ve D vitamini alımını azaltması veya bırakması gereklidir. 

Bu yöntemler doktor izni ve kontrolüyle yapılır.

Dr. Veysel Atasoy