Yelken Göğüs

İki veya daha fazla sayıda birbirine komşu olan kaburgaların, iki veya daha fazla bölgesinden kırılmasıyla oluşan yelken göğüs meydana gelir. Hastanede acil bir şekil tedavi edilmelidir.

Yelken Göğüs Nedir?

Göğüs kafesi yaralanmaları basit bir yaralanma olarak karşımıza çıkabileceği gibi, göğüs kafesi içerisinde de ciddi problemlere yol açarak ölüme neden olabilmektedir. Göğüs kafesi yaralanmalarında ikiden fazla kaburganın kırılması durumun ciddi olduğunu göstermektedir. Göğüs kafesi yaralanmalarında en önemli durumlardan bir tanesi ise “Yelken Göğüs” durumudur. 

Yelken göğüs genellikle künt bir göğüs yaralanmasını takiben oluşmaktadır. İki veya daha fazla sayıda birbirine komşu olan kaburgaların, iki veya daha fazla bölgesinden kırılmasıyla oluşan yelken göğüs, hayat açısından ciddi tehlikelere yol açabilmektedir. Özellikle yüksek enerjili olarak gerçekleşmiş trafik kazaları veya yüksek düşme gibi durumların bir sonucu olarak gelişen yelken göğüste acil müdahale oldukça önemlidir. Yelken göğüs travmanın şiddetine göre tek taraflı veya çift taraflı olarak gelişebilmektedir. Ciddi veya yüksek enerjili bazı travmalarda çift taraflı yelken göğüs gelişebilmektedir.

Yüksek enerjili travma, araç içi trafik kazaları veya araç dışı trafik kazaları sonucu gelişebilen yelken göğüs çeşitli sorunlara yol açabilmektedir. Bu sorunların başında pnömotoraks, hemotoraks, şok ve ölüm gelmektedir. Pnömotoraks, göğüs boşluğunda hava birikmesi olarak tanımlanan ve acil tedavi gerektiren bir hastalıktır. Hemotoraks ise göğüs boşluğunda kan birikmesi olarak tanımlanmaktadır. Hemotoraks da pnömotoraks gibi acil müdahale gerektiren bir hastalıktır. 

Yelken Göğüs Belirtileri Nelerdir?

Yelken göğüs genellikle yüksek enerjili travma, darp veya trafik kazaları sonucunda oluşan acil bir durum olarak tanımlanmaktadır. Komşu olan 2 veya daha fazla kaburganın, 2 veya daha fazla yerden kırılması olarak bilinen yelken göğüste, göğüs hareketleri ciddi anlamda etkileneceği için, nefes alma ile ilgili problemler başta olmak üzere çeşitli belirtiler görülmektedir.

  • Travmaya maruz kalan göğüs duvarında paradoksal hareket oluşmaktadır. Normal şartlarda derin nefes alınca göğüs kafesi dışa doğru hareket etmektedir. Derin bir şekilde nefes verince de göğüs kafesi içeri doğru hareket etmektedir. Yelken göğüste meydana gelen paradoksal harekette ise, derin nefes esnasında göğüs kafesi içeri doğru hareket etmektedir. Derin nefes verildiği durumda ise dışarıya doğru hareket etmektedir.
  • Travmatik yelken göğüste, göğüs kafesinin hareketi bozulmaktadır. Paradoksal hareket olarak tanımlanan bu durum sonucunda, hastalar nefes almakta zorluk yaşayacaktır. Dispne veya nefes darlığı olarak tanımlanan bu durum, çift taraflı gelişen yelken göğüs durumlarında daha şiddetli bir şekilde gelişmektedir.
  • Kaburgaların kırılması sonucu, yelken göğüslü hastalar nefes alırken veya nefes verirken nefes darlığı dışında birtakım problemlerle de karşılaşmaktadırlar. Özellikle kırık olan taraf başta olmak üzere “ağrılı solunum” görülmektedir.
  • Yelken göğüslü hastalarda nefes alıp verme durumu oldukça zor olacağı için, insan vücudu bu durumu dengelemek adına daha fazla çalışacaktır. Yeterli nefes alıp veremeyen insan vücudunda, dokulara yeteri kadar oksijen gitmeyecektir. Dokulara yeteri kadar oksijen gitmediği için, vücut daha hızlı soluk alıp vermeye çalışarak bu açığı kapatmaya çalışacaktır. Dolayısıyla yelken göğüslü hastalarda “takipne” olarak bilinen hızlı nefes alıp verme durumu görülmektedir. Bu duruma ek olarak “taşikardi” olarak bilinen hızlı kalp atımı da görülmektedir.

Yelken Göğüs Nedenleri Nelerdir?

Yelken göğüs genellikle yüksek enerjili travmalar sonucunda meydana gelmektedir. Yelken göğüsün bilinen en sık nedeni araç içi veya araç dışı trafik kazalarıdır. Yapılan araştırmalara göre yelken göğüslü hastaların yaklaşık olarak %75’ inde trafik kazası görülmektedir.

  • Yelken göğüsün trafik kazası dışında görülen ikinci en sık nedeni “düşme” durumudur. Özellikle yaşlı hastalarda daha sık görülen veya görüldüğünde daha sık problem yaratan düşme durumu, yelken göğüslü hastaların yaklaşık olarak %15’ inde görülmektedir.
  • Yelken göğüsün bilinen önemli diğer nedeni arasında künttravmalar gösterilmektedir. Özellikle çocuklarda veya genç erişkinlerde künt travma sonucunda yelken göğüs vakası daha sık görülmektedir.
  • Bazı genetik hastalıklarda kemik yapısı ile ilgili birtakım problemler bulunmaktadır. Kemik yapısının yeterince kaliteli olmaması sonucunda, ilgili kemiklerde kırığa meyil artmaktadır. “Osteogenesis İmperfekta” adı verilen genetik kemik hastalığı, yelken göğüsün bir diğer nedenidir. Osteogenesis İmperfekta hastalığı veya diğer adıyla cam kemik hastalığında kemikler kolayca kırılmaktadır. Bu hastalarda aynı zamanda gözün normalde beyaz olan kısmı maviye benzer bir renkte görülmektedir. Bu problemlere ek olarak, bu hastalarda işitme problemi de görülmektedir.

Yelken Göğüs Teşhisi

Tüm göğüs kafesi travması olan hastaların yaklaşık olarak %5 – 15’ inde saptanmakta olan yelken göğüsün teşhisi oldukça kolaydır. Nefes alırken göğüs kafesinin içeri hareket etmesi, nefes verirken ise göğüs kafesinin dışarı doğru hareket etmesi olarak bilinen paradoksal solunum hareketinin görülmesi tanı koydurmaktadır. Paradoksal solunuma ek olarak nefes darlığı veya solunum sıkıntısı olması da tanıyı desteklemektedir. Fakat bazı durumlarda paradoksal solunum hareketi görülmeyebilmektedir. Bu durumlarda ise göğüs grafisi veya akciğer tomografisi ilgili kırık alanlarının görülmesi açısından oldukça büyük bir öneme sahiptir.

Akciğer Grafisi: Akciğer grafisinde, travma sonucunda oluşan kırıklar rahatlıkla görülebilmektedir. Bazı durumlarda ise akciğer grafisinde, çekilme yöntemine bağlı olarak kırıklar görülmeyebilmektedir. Aynı zamanda travma sonucu oluşma ihtimali yüksek olan hemotoraks veya pnömotoraks gibi durumlar akciğer grafisinde de rahatlıkla görülmektedir. Pnömotoraks göğüs boşluğunda hava birikmesi olarak tanımlanırken; Hemotoraks ise göğüs boşluğunda kan birikmesi olarak tanımlanmaktadır. Her iki durum da acil olarak tedaviyi hak etmektedir.

Bilgisayarlı Tomografi: BT yelken göğüslü hastaların tanısı koymada ve bu hastaların takibinde en sık kullanılan yöntemlerin başında gelmektedir. BT görüntüleme yöntemiyle, travma sonucunda hayati bir acil oluşturabilecek durumların başında gelen pnömotoraks veya hemotoraks gibi hastalıklar rahatlıkla saptanabilmektedir. Aynı zamanda akciğerin damarsal yapıları ve soluk borusunun yapısı – devamlılığı bu yöntemle rahatlıkla saptanabilmektedir. 

Yelken Göğüs Tedavisi

Yelken göğüs durumu genellikle yüksek enerjili travma sonucunda veya araç içi – dışı trafik kazaları sonucunda meydana gelmektedir. Yelken göğüs durumu önemli bir acil olduğundan; bu hastaların tedavisinin yönetimi oldukça önemlidir.

Yelken Göğüste Hastane Öncesi Tedavi

Yelken göğüs vücutta çeşitli problemlere neden olabileceği için, bu hastaların olabildiğince hızlı bir şekilde 112 tarafından alınıp hastaneye yetiştirilmesi gerekmektedir.

  • Hastane öncesinde bu hastaların hava – yolunun, nefes alıp vermelerinin ve dolaşımlarının hızlı bir şekilde kontrol edilmesi gerekmektedir.
  • Ambulansta hastaya %100’ lük oksijen ile tedavi edilmeleri gerekmektedir. Bu hastalarda entübasyona hazırlıklı olmak oldukça önemlidir. Özellikle 65 yaş üzeri hastalarda, oksijen değeri düşük karbondioksit değeri yüksek olan hastalarda entübasyon daha acil bir şekilde gerekebilmektedir. Solunumu yetersiz olan hastaların soluk borusuna bir aparat yerleştirilerek, yapay bir şekilde solunumun sağlanması durumuna entübasyon işlemi adı verilmektedir.
  • Yelken göğüslü hastalarda hızlı bir şekilde damar yolu açılarak, %0.9’ luk NaCl veya Ringer Laktatın bu hastalara verilmesi gerekmektedir. Bu hastalarda şok tablosu gelişebileceği için, gerektiği takdirde 1 Litre sıvı verilebilmektedir. 

Yelken Göğüsün Hastanede Yönetimi

Yelken göğüslü hastaların ölüm oranı %10 ile %40 arasında değişmektedir. Yelken göğüse eşlik eden pnömotoraks ve hemotoraks gibi durumlar; hastalığın seyrini oldukça etkilemektedir. Hastane öncesindeki işlemlerin, hastanede de kontrol edilmesi gerekmektedir. Yelken göğüste paradoksal bir şekilde hareket eden göğüs kafesinin sabitlenmesi oldukça önemlidir. Dıştan bantlama veya kum torbası ile bası uygulanması, bu bölgenin sabitlenmesi açısından önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. 

Yelken göğüslü hastalar etken bir şekilde entübe edildiklerinde çeşitli akciğer hasarından korunmaktadırlar. Özellikle oksijen seviyesi düşük, karbondioksit seviyesi yüksek olan hastaların erken bir şekilde entübe edilmesi; hastalığın seyri açısından oldukça önem arz etmektedir.

Ciddi bir şekilde yelken göğüsü olan hastalarda cerrahi sabitleme gerekebilirken, ciddi olmayan yelken göğüslü hastalarda “internal pnömotik sabitleme” işlemi uygulanabilmektedir. Bu işlemde mekanik ventilasyon uygulanmaktadır.  Mekanik ventilasyon hiçbir şekilde soluyamayan veya ciddi solunum güçlüğü çeken hastalara solunum desteği verilmesi durumudur.

Yelken Göğüs Tedavi Edilmezse

Yelken göğüs acil bir durum olduğu için, acil bir şekilde tedavi edilmesi gerekmektedir. Yelken göğüs tedavi edilmediğinde çeşitli problemler ortaya çıkabilmektedir. Göğüs boşluğunda hava olması olarak bilinen pnömotoraks veya göğüs boşluğunda kan birikmesi olarak bilinen hemotoraks durumu bu hastalığın tedavi edilmediği durumlarda ortaya çıkmaktadır. Her iki durumun gelişmesi sonucunda veya bu iki durumdan bağımsız olarak, bu hastalığın tedavisiz kalmasıyla ölüm gerçekleşebilmektedir.

Yelken Göğüse Ne İyi Gelir?

Yelken göğüs acil tedavi gerektiren bir durumdur. Yelken göğüslü hastaların ilk tespiti sırasında, bu hastaların sabitlenmesi oldukça önem arz etmektedir. Aynı şekilde yelken göğüsün gelişmesinin engellenmesi adına özellikle yaşlı bireylerde düşmenin engellenmesi gerekmektedir. Normal bireylerde kırıklara neden olmayan travmalar, yaşlı bireylerde ciddi travmaya neden olabilmektedir.

Yelken Göğüse Ne İyi Gelmez?

Yelken göğüs genellikle bir travma sonucunda ortaya çıktığından dolayı, ilgili travmaların engellenmesi oldukça önem arz etmektedir. Özellikle yaşlı hastaların düşmelerinin engellenmesi adına, yaşlı hastaların görme problemleri düzeltilmelidir. Görmesi yeterince iyi olmayan yaşlı hastaların düşmeye meyili artmaktadır. Düşmeye meyili artan yaşlı hastalarda yelken görüş gelişme ihtimali artmaktadır.

Yelken Göğüs Ameliyatı

Ciddi yelken göğüslü hastalarda cerrahi bir şekilde sabitleme gerekebilmektedir. Ciddi solunum yetmezliği olmayan yelken göğüslü hastalarda ise “İnternal Pnömotik Sabitleme” gerekebilmektedir. Yaygın bir şekilde akciğerde hasar olan hastalarda cerrahi tercih edilmemelidir. Bu hastalara cerrahi dışındaki tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Bu hastaların uzun bir süre içerisinde ventile edilmesi gerekmektedir. Ventilasyondan yani oksijen cihazından ayrılamayan hastalarda ise, akciğer yaralanmasının engellenmesi adına erken cerrahi düşünülebilmektedir.

Cerrahi Stabilizasyon: Orta veya hiçbir şekilde akciğerinde yaralanma olmayan hastalarda erken yapılmış olan cerrahi sabitleme durumu, hastaların daha az yoğun bakımda kalması ve daha az istenmeyen sonuç gelişmesine neden olmaktadır. 

İnternal Pnömotik Sabitleme: İnternal Pnömotik Sabitleme veya mekanik ventilasyon ile göğüs duvarının sabitlenmesi sağlanmaktadır. İnternal pnömotik sabitlemenin esas amacı hastaya yeterli solunumsal desteği sağlamaktır. Hastaya yeterli solunumsal desteği sağlayarak, gelişmesi muhtemel olan akciğer sönmesi durumunun da önüne geçilmektedir.

Yelken Göğüs için Hangi Doktora Gidilir?

Yelken göğüs genellikle araç içi trafik kazası, araç dışı trafik kazası veya yüksek enerjili travmalar sonucunda meydana gelmektedir. Basit bir düşme veya basit bir travma oluşsa bile göğüste ağrı, nefes alıp vermede zorluk çekilmesi halinde acil servis doktoruna derhal başvurmak gerekmektedir. Yüksek enerjili travmalarda veya diğer ciddi travmalarda ambulans eşliğinde acile başvuru sağlanacaktır. Yelken göğüs durumuna ilk müdahaleyi acil uzmanları yaparken; ileri müdahaleyi göğüs cerrahları yapmaktadır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın