Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyete bozukluğu, kişinin hayatının bir çok evresinde kaygı ve endişe içerisinde olması durumu olup tedavisi için ilaç ve terapi tedavileri uygulanır.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedir?

Kişide en az 6 aydır hemen her gün tekrar eden, hayatının pek çok kısmında yoğun kaygı ve endişe hissi içerisinde bulunması durumuna yaygın anksiyete bozukluğu denir. 

Kişinin yaşam kalitesini ve hayattan aldığı zevki oldukça fazla etkileyen ciddi bir durumdur. Bu durumu yaşayan kişiler genel olarak tüm bu kaygılarını kontrol altında tutmakta oldukça zorluk çekerler. 

Yaygın anksiyete bozukluğu, genel olarak kadınlarda daha sık olmakla birlikte erkeklerde de görülen bir durumdur. Ortalama başlangıç yaşları 20-30 yaşları arasındadır. Dünyada değişen toplumsal yapılar, ekonomik, kültürel, bireysel, cinsiyete dayalı sorunlar yüzyılımızda bu hastalığın daha fazla artmasına neden olmuştur. Yaygın anksiyete bozukluğuna sahip kişilerde yaşamsal olaylar ve ilişkilerdeki olumsuz sonuçlara bağlı olarak gelişmiş bir kaygı vardır. Bu kişilerde intihar riski yüksektir. 

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Yaygın anksiyete bozukluğunda fiziksel ve ruhsal pek çok şikayet kişiyi yıpratıcı durumdadır. Fiziksel şikayetler daha çok kasların gerginliğine bağlı oluşur. Ayrıca fiziksel şikayetlerde vücudun tüm sistemlerini etkileyecek aşırı bir uyarılmışlık hali vardır.

Kas gerginliğine bağlı şikayetlerde genel olarak; vücutta genel bir titreme hali ve özellikle sırt ve omuz bölgesinde şiddeti değişen boyutlarda kas ağrıları vardır. Ayrıca gerginlik baş ağrılarına da sebep olur.

Vücut sistemlerindeki uyarılmalara bağlı olarak; nefes almada zorlanma, hızlı nefes alıp verme, kalp çarpıntısı, çabuk yorulma gibi durumlardır. Kişinin doktora başvurma nedeni de genellikle bu şikayetler sonucunda oluşur.  

Psikolojik şikayetlerine bakacak olursak bunlar;

  • Kişide önünü alamadığı bir huzursuzluk durumu hakimdir ve bununla baş edememektedir. Bazen bir duruma karşı aşırı endişe veya korku hissi duyar. 
  • Dikkat eksikliği oluşur ve kişi düşüncelerini yoğunlaştırmada zorluk çeker. 
  • Yaşamındaki hemen her konuda beklentisi artmıştır ve bunlara karşı anksiyetesi gelişir. 
  • Düşüncelerinde oldukça kaygılıdır. Küçük bir soruna dahi oldukça fazla kafa yorabilir.
  • Tüm bu huzursuzluk ve kaygıları günün her saatinde devam eder, uyku sorunları yaşamaya başlar. Ya hiç uyuyamaz ya da uykuya dalma süresi oldukça gecikir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedenleri

Bu hastalık genellikle üzüntü verici belli bir yaşamsal olaydan sonra daha sık görülmektedir. Kişinin bu olumsuz durumla baş edememesi sonucu gelişir. Genellikle kişiler arası ilişkilerdeki olumsuzluklara bağlı olarak da sık gelişir. 

Endişelerin çoğunluğunu günlük yaşamdaki rutin olarak karşılaşılan durumlar oluşturur; ekonomik durum, kişinin kendisinin veya aile üyelerinden birini sağlık durumu, ev işleri, randevulara geç kalma v.b durumlardır. 

Özellikle yaşamı belirlemede çok önemli olan çocukluk dönemindeki yaşanılanlar çoğu psikolojik sorunun esas nedenini oluşturur. Çocuklukta kötü muameleye maruziyet anksiyetelerin oluşumunda oldukça önemlidir. 

Bir diğer neden düşük sosyoekonomik düzeydir. Kişide beklenti anksiyetelerinin oluşmasına neden olur. Sorunlarını dışa vurmaktansa içine atmak da yaygın anksiyete bozukluğunda önemli bir nedendir. Ayrıca çocukluk dönemindeki davranışsal bozukluklar da bu hastalığın oluşumuna neden olabilir. 

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Teşhisi

Yaygın anksiyete bozukluğunun teşhisinde DSM-5 (mental hastalıkların tanısal ve istatistiksel kılavuzu) tanı kriterleri kullanılır. Bu kriterlere göre;

  • En az 6 aylık bir sürenin çoğu gününde birtakım olaylar veya etkinliklerle(iş veya okulda başarı gösterebilme gibi) ilgili olarak, aşırı bir kaygı veya kuruntu vardır.
  • Kişi kuruntularını denetim altına almakta güçlük çeker.
  • Bu kaygı veya kuruntuya aşağıdaki 6 belirtiden üçü(veya daha fazlası) eşlik eder. 
    • Dinginleşememe(huzursuzluk) ya da gergin ya da sürekli diken üstünde olma,
    • Kolay yorulma, 
    • Odaklanmada güçlük çekme ya da zihin boşalması,
    • Kolay kızma,
    • Kas gerginliği,
    • Uyku bozukluğu(uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürmekte güçlük çekme veya dinlendirici olmayan bir uyku durumu)
  • Kaygı, kuruntu veya bedensel belirtiler, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda veya diğer önemli alanlarda işlevsellikte düşmeye neden olur.
  • Bu bozukluk, bir maddenin(örneğin, kötüye kullanılan bir madde veya ilaç) ya da başka bir sağlık durumunun (örneğin hipertiroidi) sonucu olamaz
  • Bu bozukluk, başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz.

Yaygın anksiyete bozukluğunda kullanılabilecek testler de vardır. Bu testlerle kişinin anksiyetesinin şiddeti bazı sorulara vereceği cevaplardan aldığı puanlarla belirlenir. Buna göre hafif, orta veya ağır şiddette anksiyete denebilir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Tedavisi

Bu bozuklukta, kişi psikiyatrik nedenlerden ziyade vücut sistemlerindeki uyarılmaya bağlı oluşan çarpıntı, nefes darlığı gibi nedenlerle doktora başvurur. Daha sonra psikoloğa veya psikiyatra başvurur. 

Bu kişilerde uygulanacak tedavi yöntemi iki aşamalıdır. Kişiye yönelik bilişsel davranışçı terapi yöntemleri ile kişinin psikolojik olarak durumuyla baş etmesine katkıda bulunulur. Bu yöntemde, davranışsal ve bedensel belirtilerin yok edilmesi hedef alınır. Kişiye gevşemesi için terapiler verilir. Tedavi ile kaygı şiddeti azalabilir. Tedavinin ikinci seçeneği de ilaç tedavisidir kişi psikoterapi ile kaygısıyla başa çıkmayı öğrenir, ilaç tedavisi ile ek şikayetlerini dindirir. Ek psikolojik şikayetleri varsa antidepresanlar, anksiyolitikler verilebilir. 

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Tedavi Edilmezse

Yaygın anksiyete bozukluğu genellikle tek başına olmaz, majör depresyon veya panik atak gibi başka hastalıklar da eşlik edebilir. Bu yüzden yaygın anksiyete bozukluğu kişide gözden kaçabilir. Bu da tedavi edilmesini imkansız kılabilir. Eşlik eden hastalıklar olması kişinin tedaviden fayda görmesini azaltan bir durumdur. 

Yaygın anksiyete bozukluğu, süreklilik arz eden ve dönem dönem artıp dönem dönem azalan bir klinik seyir gösterir. Kişi bu bozukluğun yarattığı fazlaca kaygıdan uzaklaşmak için alkol, uyuşturucu gibi bağımlılık yaratabilecek şeylere yönelir, bu maddelere karşı bağımlı olabilir.

Kişinin yaşam kalitesi oldukça düşer ve genellikle tamamen iyileşme ihtimali oldukça düşük bir rahatsızlıktır. Yaygın anksiyete bozukluğunun başlangıç yaşının daha erken dönemler olması kişinin sosyal hayatındaki, okul veya iş hayatındaki işlevselliğini oldukça ciddi etkiler. Bu da kişiyi hem bireysel hem de toplumsal olarak etkiler. 

Bu sebeplerden de anlaşılacağı gibi bu bozukluğun erken teşhisi ve tedaviye erken dönemde başlanması tedavinin faydalı olmasında oldukça etkilidir. Geç dönemde tespit edilen bu bozukluğun iyiye gitmesi daha zordur. Tedavi almayan ve bu anksiyeteyi oldukça ağır geçiren kişilerde intihar teşebbüsleri daha sık görülmektedir. 

Yaygın Anksiyete Bozukluğuna Ne İyi Gelir?

Kişide özellikle yoğun kaygıya bağlı gerginlik durumu vardır. Bu gerginlikten uzaklaştırmak için dönem dönem çevresel değişiklikler yapması önerilebilir. İş hayatının, okulun getirdiği stresten uzaklaşmasının kaygısını azaltmada etkili olabileceği söylenmelidir. Kişiye egzersiz yapmanın da bu durumda kas gerginliğini azaltmada oldukça faydalı olabileceği söylenmelidir. Bilişsel Davranışçı Terapi yöntemlerinde uygulanan hayal etme ile gerginliğin azalacağı terapiler öğretilebilir ve kişinin psikolojik sıkıntısına bağlı vücudunda meydana gelen bozukluklar(kalp çarpıntısı, nefes darlığı, hızlı nefes alıp verme)ile başa çıkması öğretilebilir. 

Yaygın Anksiyete Bozukluğuna Ne İyi Gelmez?

Kişinin gerginliğini, huzursuzluğunu arttıracak her durumda anksiyeteye bağlı belirtiler ortaya çıkar. Kişiliğin gelişiminde en önemli dönem olan çocukluk döneminde ihmal, suistimal veya istismar gibi durumlar da ileriki dönemlerde kişide ciddi kaygısal bozukluklar yapar. 

Özellikle bu dönemde ailelerin tutumunun baskıcı, sert olması ve çevrenin kişiden beklentilerinin oldukça sert olması kişide bu beklentiyi karşılama yönünden baskı hissettirir.

Kişiler arası veya toplumsal ilişkilerde yapıcı olmayan yaklaşımlar da kişiyi kaygıya yönlendirir. Alkol, sigara, uyuşturucu maddeler gibi madde kullanımları kişinin anksiyetesinin yoğunlaşmasına neden olur.

Yaygın anksiyete bozukluğunda, durumun daha da karmaşık hale gelmesinde kişinin tüm hissettiklerini içine atması önemli rol oynar. 

Yaygın Anksiyete Bozukluğunda Kullanılabilecek İlaçlar

Yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisi iki şekildedir. Ve bu ikili tedavinin birbirini desteklemesi ile tedavi etkililiği daha çok artmaktadır. İlaç tedavisine genellikle bu bozukluğun kişinin günlük yaşamını tehdit edecek boyuta gelmesi ile başlanır. Tedavide nüks ihtimali ve tedavinin süresine bağlı nüks etme ihtimali değişse de genellikle 6 aylık düzenli ilaç kullanımı ile şikayetlerin tekrarlama ihtimali daha çok azalır. İlaç tedavisi olarak direkt yaygın anksiyete bozukluğu tedavisi için verilebilecek veya ek şikayetler içi verilebilecek ilaçlar vardır. Yaygın anksiyete bozukluğunda;

  • Benzodiazepinler: Anksiyolitik(anksiyete önleyici) olarak en fazla kullanılan ilaç çeşididir.
  • Antidepresanlar
  • Buspiron: Antipsikotik ve anksiyolitik özelliği olan bir ilaçtır. 
  • Antihistaminikler 
  • Venlafaksin: Anksiyete ve depresyon için ortak kullanılabilecek bir ilaçtır.
  • Beta blokerler: Anksiyetenin vücut sistemleri üzerindeki etkisini azaltıcı etkisiyle kişideki çarpıntı, hızlı soluma gibi şikayetleri azaltır.

Gebelikte Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Gebelikte kişi, fizyolojik olduğu kadar psikolojik olarak da bir değişim ve dönüşüm sürecine girer. Kişide depresyon, anksiyete veya hafıza güçsüzlüğü gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bunda gebeliğin verdiği sorumluluklarının ve gelecek kaygısının yeri olduğu gibi gebelikte değişen hormonal durumların yarattığı sonuçlar da etkilidir.

Özellikle gebeliğinde endişeleri olan ve topluma yeni bir yaşam verecek olmanın getirdiği sorumluluğun yarattığı kaygının büyük etkisi vardır. Kişi değişen fizyolojik durumuyla birlikte gebelikte bu anksiyeteyi daha yoğun yaşar. Gebeliğinden önce yaygın anksiyete bozukluğu yaşayan kişilerin öncelikle bu rahatsızlığını düzeltme amacıyla tedavi görmesi ve daha sonrasında hamilelik yaşamaları daha uygundur.

Ergenlikte Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyete bozukluğu daha çok 20’li yaşlarda başlayan bir durumdur fakat bu sürecin oluşumunda çocukluk ve ergenlik döneminin yaşattığı durumlar etkilidir. Kişinin arkadaşlık ilişkileri, ailesel ve toplumsal ilişkileri ve bu kişilerle olan ilişkilerdeki sorunları kişiliği henüz tam oluşmamış kişide yanlış davranışlara ve yanlış şekillenecek bir karaktere sebep olabilir.

Ergenlik sürecinde oluşabilecek bir anksiyete, kişide genel yaşamını oldukça kötü etkileyebilecek kadar ağır olabilir. Bu bireylerde okula devam edemeyecek boyuta ulaşabileceği de bilinmektedir.

Erişkinlikte Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyete bozukluğunun esas boy gösterdiği dönem, kişinin karakterinin, toplum içindeki rolünün daha net bir şekilde oturduğu erişkinlik dönemidir.

Bu dönemde kişiye yüklenen ekonomik ve sosyal sorumlulukların artışı ile kişide başa çıkamayacağı boyutta bir anksiyete oluşabilir. 

Kadınlarda da sık olarak görülme sebebi de bu süreçte daha çok kadınlara yüklenen sosyokültürel ve toplumsal sorumlulukların daha fazla olmasıdır. Artan kaygısal sorunlar beraberinde daha çok kaygıyı getirir ve olay başa çıkamaz bir karmaşaya dönüşür.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu için Hangi Doktora Gidilmeli? 

Yaygın anksiyete bozukluğundan muzdarip kişilerde genellikle kişi, durumunun bilincinde değildir. Anksiyeteye bağlı psikolojik sorunlarından ötürü doktora gitmez. Daha çok sistemik şikayetlerle başvurur. Kalp çarpıntısı veya nefes şikayeti için başvurdukları bölümlerden psikiyatri bölümüne yönlendirilirler. 

Kişinin başvurabilecekleri; Psikiyatri Poliklinikleri veya Psikologlardır. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Yaygın anksiyete bozukluğu ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Geçer Mi?

Yaygın anksiyete bozukluğu kronik ve ilerleyici bir rahatsızlıktır. Kişide kendini azalmalar ve artmalar ile gösterir. Tedavi edilmezse durum oldukça kötüleşebilecekken tedavi ile kişini şikayetleri ve anksiyete durumu geçebilir. Bunun için özellikle tedaviye devamlılık ve düzenli tedavi çok önemlidir.

Dr. Gülen Bozyiğit

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Ne Kadar Sürer?

Kişide başlama yaşı genç erişkinliğe denk gelen bu rahatsızlıkta tedavi edilmezse yaşam boyu ilerleyerek devam eder. Tedavi ile etkin sonuçlar alınabilir. Tedavi süresini en az 6 ay olarak planlamak daha sonrasında tekrarlama ihtimalini de azaltır.

Dr. Gülen Bozyiğit