Üreterosel

Böbrekten gelen idrarın mesaneye iletildiği yerde oluşan genişlemeye üreterosel adı verilmekte olup, tedavisi; konservatif (cerrahi dışı tedavi) ve cerrahi tedavi ile yapılır.

Üreterosel Nedir?

Böbrekten gelen idrarı mesaneye (idrar torbası) ileten yapılara üreter denir. Üreterin mesaneye giren bölümünde baloncuk veya kist şeklinde genişlemeye üreterosel adı verilir. Üreterosel, embriyonik gelişim aşamasında meydana gelen bozukluklardan biridir. Üreterin mesaneye giriş deliğinde darlık oluşmayı ile başlayan süreçte idrarın dar olan delikten mesaneye akışında azalma olacaktır. Bu da üreterin mesane içerisinde genişlemesine yol açacaktır. Genellikle 4000 canlı doğumda 1 görülür. Genel olarak kız çocuklarında görülme oranı daha fazladır.

Üreterosele bağlı olarak hem mesane içerisine idrar akımı güçleşecektir hem de mesaneden çıkan idrarın dışarıya akıtılmasını sağlayan üretra adı verilen anatomik yapı baloncuk tarafından tıkanabilir. Böyle bir durumda idrarın mesaneye iletimi veya mesanedeki idrarın dışarıya atımı etkilenir.

Üreterosel, üreterdeki idrarın mesaneye gitmesi gerekirken geriye kaçmasına neden olarak enfeksiyonlara veya böbrek fonksiyonlarında bozulmaya neden olacağından dikkat edilmesi gereken oldukça önemli bir sağlık sorunudur.

Üreterosele sıklıkla vezikoüretral reflü (VUR), böbrek anomalileri, mesane çıkış darlıkları gibi boşaltım yolları hastalıkları eşlik eder.

Üreteroselin yani üreterdeki balonlaşmanın boyutu minimal olabileceği gibi tüm mesane içini kaplayacak kadar genişlemiş de olabilir.

Üreterosel klinik sınıflama olarak intravezikal üreterosel ve ekstravezikal üreterosel olarak sınıflandırılabilir.

İntravezikal üreteroselde; baloncuk oluşturmuş üreter kısmının tamamı mesane içerisindedir.

Ekstravezikal üreteroselde; baloncuk oluşturmuş üreter kısmı üretraya doğru veya mesane boynuna ulaşmıştır.

Üreterosel Belirtileri

Geçmişte üreterosel hastalığı daha çok doğumdan sonra bebekte sık görülen idrar yolu enfeksiyonu ve ateş şikayetlerinin sık görülmesine bağlı olarak kişide hastalık saptanıyorken günümüzde doğum öncesi rutin doktor kontrolleri ile saptanmaktadır.

Çocukta sıklıkla boşaltım sistemi sorunlarına neden olan üreterosel hastalığı nedeniyle; idrar akışında azalma, çocukta sıkça idrar yolu enfeksiyonlarının görülmesi, enfeksiyona bağlı ateş yüksekliği, kusma şikayetleri görülmektedir. Gelişim geriliği de görülebilecek şikayetlerdendir. İdrarın renginde koyulaşma, nadir de olsa kanlı işeme (hematüri) ve idrar yaparken çocukta ağrıya bağlı huzursuzluk ve ağlama görülebilir. Bazı vakalarda idrar kaçırma (idrar inkontinansı) da gözlenmiştir.

Üreterosel Nedenleri

Üreterosel genellikle embriyojenik dönemde meydana gelen gelişim anormalliklerine bağlı olarak oluşur. Üreterin mesane ile birleşim yeri yapısındaki incelmeler idrar akışında zorlanmaya neden olur. Bu da bu bölgede balonlaşmaya sebebiyet verir. Üreterin embriyojenik gelişim evresinde yapısında neden değişim oluşturduğu ise nedeni bilinmeyen (idiopatik) durumlardan biridir.

Üreterosel henüz anne karnında yapılacak izlemlerle tanınabilecek hastalıklardandır. Tanı yöntemleri ileride daha ayrıntılı olarak anlatılacaktır.

Üreterosel Teşhisi

Üreterosel hastalığının teşhisi teknolojinin ve bilimin gelişmesiyle beraber daha erken dönemde yapılabilir hale gelmiştir. Henüz anne karnında yapılacak USG görüntülemesi ile hastalık teşhisi yapılabilmektedir. Fakat küçük hacme sahip üreteroseller anne karnındayken çekilecek USG ile gözden kaçabilir. Bu nedenle bebekte doğumdan sonra görülecek şikâyetlere bağlı olarak doktor başvurusu yapılabilir. Yapılan araştırmalarda çoğunlukla üreterosel teşhisinin 3 yaşından önce yapıldığı bildirilmiştir.

Sık idrar yolu enfeksiyonu şikayeti ile hastaneye başvuran çocuklarda yapılması gereken ayrıntılı bir hastalık öyküsünden sonra yapılacak laboratuvar tetkikleri ile enfeksiyon olup olmadığının belirlenmesi, bunun için tam idrar tetkikinin istenmesi ve USG çekimi ve voidingsistoüretrogram (VCUG) ile mesane ve üretranın incelenmesidir. Tedavi sonrası hasta takibi yapılırken de oldukça faydalı olan ultrasonografi(USG) çekimi ile mesane içerisindeki balonlaşmış üreter oldukça net bir biçimde gözlenebilir. Fakat USG çekimi yapılacakken unutulmaması gereken en önemli konu kişinin aşırı dolu mesane ile çekimi yapıldığında balonlaşmış üreteroselin gözden kaçırılabileceğidir. Bu nedenle USG çekilmeden önce kişinin idrara sıkışık olmaması gerektiği, idrarını yapmış olması gerektiği bildirilmelidir.

Kişide üreterosel hastalığına ek olarak vezikoüreteral reflü de gelişmişse bu durum en iyi VCUG ile teşhis edilebilir. Üreterosel hastalığına bağlı olarak kişide böbrek fonksiyonlarında bozukluklar gelişebilmektedir. Bunların ekarte edilmesi için sintigrafi yapılabilir.

Üreterosel Tedavisi

Üreterosel tedavisinde genel amaçlar; üreteroselin böbrek hasarına neden olmamasının sağlanması, böbrek fonksiyonlarının korunması, kişide meydana gelebilecek idrar yolu enfeksiyonlarının önlenmesi, idrar geri kaçımına neden olabilecek vezikoüreteral reflü durumunun düzeltilmesi, mesanede veya üretrada meydana gelebilecek darlıkların önlenmesi, kişide sağlıklı bir şekilde idrar atımının devam ettirilmesi ve cerrahi uygulamasıyla meydana gelebilecek sorunların en minimal seviyeye indirilmesidir.

Tüm bunlar için öncelikle hastaya uygun tedavi metodunun seçilmesi gerekmektedir. Bu nedenle üreteroselin boyutu, bulunduğu yer, hastanın yaşı, üreterosele vezikoüreteral reflü(VUR) eşlik edip etmediği oldukça önemlidir. Tedavi planlanırken özellikle en az şekilde girişimsel işlem uygulanmaya çalışılmaktadır. Son zamanlarda en popüler olan tedavi metodu endoskopik yöntemlere dayanan tedavilerdir. Endoskopik olarak uygulanacak üreter eksizyonu (balonlaşmış kısmın çıkarılması) özellikle anne karnında teşhis edilmiş ve doğum sonrası tedavisi planlanan hasta gruplarında etkili sonuç vermektedir. Tedavide konservatif (cerrahi dışı tedavi) ve cerrahi tedavi seçenekleri vardır. Bazı hasta gruplarında ise sadece takip yeterli olabilmektedir. Özellikle mesane, üretrada darlığın olmadığı ve VUR eşlik etmeyen hasta gruplarında antibiyotik tedavisi verilerek takip edilebilir. Kişide şikayet oluşturmayan, mesane çıkış darlığı olmayan hastalar için en uygun tedavi antibiyotik verilerek belli aralıklarla üreteroselin takip edilmesidir.

Cerrahi tedavi seçeneği olarak da; parsiyel nefrektomi veya parsiyel nefrektomiyle birlikte çıkarılacak böbrek kısmındaki idrarı ileten üreterin çıkarımı ve üreteroselin kesilip alınması işlemlerinin ortak uygulanabileceği başka cerrahi yöntemler kullanılabilir.

Üreterosel Tedavi Edilmezse

Üreterosel anne karnında, henüz yaşamın ilk haftalarında boşaltım sisteminde meydana gelen anormallikler sonucunda oluşan hastalıklardan biridir. Prenatal yani doğum öncesi dönemde yapılacak ultrasonografik görüntüleme ile teşhisi yapılabilmektedir. Fakat üreteroselin boyutu oldukça minimal olursa teşhisi atlanabilir. Bebek doğduktan sonra sık olarak idrar yolu enfeksiyonu geçirmesi ile veya idrar akışında azalmalar görülmesiyle hastaneye başvuru sonrası yapılacak tetkik ve görüntüleme yöntemleriyle teşhis edilebilir.

Teşhisten sonra kısa süre içinde hastaya uygun olan tedavi metoduna başlanmalıdır. Aksi halde böbrek fonksiyonlarında ciddi bozulmalar ve sık geçirilen idrar yolu enfeksiyonları ile kişinin sağlığı ciddi anlamda tehlikeye düşer. Bu nedenle özellikle kişiye uygun olan cerrahi veya cerrahi dışı tedavi yöntemleriyle kısa sürede tedavisi gerçekleştirilmelidir.

Üreterosel, mesanede darlık oluşturarak idrarın tam boşaltılamamasına neden olabilir. Ayrıca dışarı boşaltımı gerçekleşmeyen idrar geri kaçarak böbreğe doğru ilerleyebilir. Bu da böbrekte fonksiyon bozuklukları ve böbrek yapılarının enfeksiyonuna zemin hazırlayabilir.

Üreterosele Ne İyi Gelir?

Üreterosel teşhis ve tedavisinin kısa sürede yapılması boşaltım organlarının hasarlanmaması için oldukça önemli olan konulardan biridir. Cerrahi veya konservatif tedavi yapılmayıp antibiyotik tedavisi ile izlenecek üreterosel vakalarında takibin aksatılmadan yapılması gerekir. Kişide idrar yolu enfeksiyonu sık görülebileceğinden genitoüriner bölgenin temizliğine daha fazla dikkat edilmesi de önemlidir. Özellikle doğum öncesi dönemde teşhisinin yapılabilmesi için gebelik döneminde doktor kontrollerinin aksatılmaması da önemli olan ve unutulmaması gereken bir diğer durumdur.

Üreterosele Ne İyi Gelmez?

Hemen tüm hastalıklarda olduğu gibi üreterosel hastalığında da geç teşhis oldukça can sıkıcı sorunlara neden olmaktadır. Sadece takip edilerek antibiyotik tedavisi verilen hastalarda antibiyotik kullanımında devamlılığa önem verilmesi gerekmektedir. Tedavisi yapılmayan idrar yolu enfeksiyonlarında kişide böbrek fonksiyonları etkilenebilir. Bu nedenle özellikle bu süreçte antibiyotik tedavisine hekimin uygun gördüğü sürede ve dozda devam edilmelidir.

Teşhis aşamasında USG görüntülemesi yapılırken unutulmaması gereken bir durum da çocuğun idrara sıkışık olmamasının sağlanması gerektiğidir. Aksi halde genişlemiş üreter kısmı yeterince iyi gözlenemeyebilir. Bu da hastalığın olup olmadığı konusunda yanıltıcı olabilir.

Üreteroselde Kullanılabilecek İlaçlar

Üreterosel tedavisinde cerrahi yöntem kullanılmayacaksa semptomatik tedavi uygulanabilir. Yani hastada üreterosele bağlı meydana gelen şikayetlerin tedavisi yapılır. Bunun için öncelikli olarak kullanılması gereken ilaç grubunu antibiyotikler oluşturur. Üreterosele bağlı en sık görülen şikayetler idrar yolu enfeksiyonları oluğu için enfeksiyonun tedavisinde antibiyotik kullanımı oldukça önemlidir, aksi halde enfeksiyon tedavisi yapılamaz. Bu da ileri dönemde boşaltım yolları hasarlarına neden olabilir. Kişide idrar yaparken ağrı oluşuyorsa bunun için analjezik ilaçlar kullanılabilir. Yüksek ateş için de antiinflamatuvar ilaçlar veya antipiretik ilaçlar kullanılabilir. Tüm bu ilaç gruplarının kullanım dozu, süresi hekim tarafından tavsiye edildiği şekilde olmalıdır.

Üreterosel Ameliyatı

Hasta izlemi veya cerrahi dışı tedavilerin yetersiz kaldığı, kişide şikayet oluşturan, mesane çıkış darlığına neden olan veya büyük hacimdeki üreterosellerde uygulanması gereken tedavi yöntemi cerrahi yöntemlerdir.

Cerrahi tedavide birçok farklı yöntem olmakla birlikte sıklıkla uygulanan 4 esas yöntem vardır.

Bunlar;

  • Böbreğin belli bir kısmının çıkarılması
  • Böbreğin belli bir kısmının çıkarılmasına ek olarak çıkarılan böbrek kısmındaki idrarı mesaneye ileten üreterin çıkarılması ve üreteroselin yani genişlemiş üreter kısmının çıkarılması ve sağlam kalan böbreğe üreterin yeniden yapıştırılması
  • Her iki üreterin yeniden yapıştırılması
  • Endoskopik kesim ile üreteroselin çıkarılması

Üreterosel için endoskopik kesi işlemi yapılırken kesinin nereden yapıldığı oldukça önemlidir. Yapılacak kesi işleminin mesane boynundan yapılması tedavi başarısını arttırır. Ameliyat işlemi bittikten yaklaşık 6 hafta sonra USG ile kesi bölgesi kontrolü yapılır. Endoskopik kesi tedavisi ile VUR (vezikoüreteral reflü) ihtimali ortadan kalkar. Kişide gelişebilecek enfeksiyon riski azalır.

Yetişkinlikte Üreterosel

Üreterosel hastalığı doğumdan önceki embriyojenik evrede meydana gelen boşaltım sistemi yapısal bozukluğudur. Bu nedenle sonradan gelişme ihtimali yoktur. Fakat gebelik döneminde USG takibinde gözden kaçırılan veya doğum sonrası üreterosel hacminin küçük olmasına bağlı olarak şikayet oluşturmayan vakalar az sayıda da olsa bulunmaktadır. Bu durumda genellikle kişideki sık gelişen idrar yolu enfeksiyonu nedeni araştırılırken üreterosel teşhis edilebilir. Bu durumdaki kişide böbrekler etkilenebileceği için böbrek fonksiyonlarının titizlikle incelenmesi gerekir. Böbrek hasarı olup olmadığı araştırılıp buna uygun olarak tedavi planlaması yapılmalıdır.

Üreterosel için Hangi Doktora Gidilir?

Üreterosel eskiden çoğunlukla bebeklik veya çocukluk döneminde kişide meydana gelen şikayetlerin ardından teşhisi yapılan bir hastalık olsa da günümüzde tıp alanındaki gelişmeler sonrası henüz anne karnındayken yapılacak basit bir işlem ile teşhis edilebilir hale gelmiştir.

Üreterosel kişide boşaltım sistemi şikayetleri oluşturan hastalıklardandır. Mesane ve üreter arasındaki balonlaşmaya bağlı olarak idrarın böbreklere geri kaçışına neden olacaktır. Bu durum sonucunda dışarı atılamayan idrar sık idrar yolu enfeksiyonu geçirmeye neden olacaktır. Ayrıca bebekte düşmeyen ateş, huzursuzluk, idrar yaparken ağrı, kanlı işeme gibi şikayetlerle Üroloji bölümüne başvurulmasıyla teşhis edilebilir. Çocuk yaşta görülen ürolojik hadiselerle ilgilenen pediatrik ürolog tarafından teşhisi ve tedavisi yapılabilir. Tedavi kısmında cerrahi gerekirse bu ürolog tarafından yapılabileceği gibi Çocuk Cerrahi bölümünde de tedavi planlaması ve hastalık teşhisi yapılır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın