Tat Alamama

Acı, tatlı, ekşi, tuzlu ve umami tatların herhangi bir sebeple algılanamamasına dilde tat alamama denmektedir. Hastalığa neden olan altta yatan sebebe göre tedavi planı uygulanmaktadır.

Tat Alamama Bozukluğu Nedir?

Tat duyusu acı, tatlı, ekşi, tuzlu ve umami tad olmak üzerek 5 farklı tat çeşidinden oluşmaktadır. Bu tatların herhangi bir sebeple algılanamamasına dilde tat alamama denmektedir.

Tat duyusu insan dil organının üst kısmında yerleşen tat tomurcuklarına yiyecek ve içecek gibi gıda maddeleri ile gelen ve tükürük içinde erimeye başlayan tat moleküllerinin, dilin ön kısmı ve dil arka kısmındaki farklı sinirsel iletimler sonucunda beyinde yer alan tat merkezine iletilmesi sayesinde algılanabilmektedir.

Doğada bulunan her gıda maddesinin tadının insan beslenmesi için eşsiz ve çok önemli bir yeri vardır. Tatlı tadını algılamamız sayesinde günlük karbonhidrat alımımızı dengelemek mümkün iken ekşi ve umami tadı protein alımımızı dengeli ve düzenli bir şekilde almamızı sağlamaktadır. Diğer bir tat çeşidi olan acı tadı ise bağışıklık sistemimizin daha güçlü bir şekilde uyarılmasını sağlamaktadır. Ayrıca zehirli gıdaların bir çoğunda istisnalarının olması ile birlikte çoğunlukla acı tadı duyu olarak algılanmaktadır. Bu sebeple insanlar gibi doğada yaşam süren diğer canlı tiplerinde acı tat duyusu zehirli gıda türlerinden korunma açısından bir er uyarı sistemi olarak kullanılmaktadır.

Dilimizin üst kısmında yerleşen ve tat tomurcukları tarafından algılanan bir diğer tat ise tuzlu tadıdır. Tuzlu tadının insan vücut için önemi gerekli elektrolit dengesinin sağlanmasının yanında aynı zamanda elektrolit dengesinin korunmasını da sağlamaktır.

Tüm bu tatlar yediğimiz gıdaların aroması ile birleşip koku duyumuz ile bir arada tadılması halinde ise lezzet denilen kavramın ortaya çıkarılmasını sağlamakta ve beslenmenin yalnızca açlık sinyalleri dışında da sürmesini sağlamaktadır. Bu durum lezzet algısını oluşturarak beyindeki keyif duygusunun oluşmasını sağlamaktadır.

Tat Alamama Bozukluğu Tipleri Nelerdir?

Acı, tatlı, tuzlu, ekşi ve umami gibi tatların alınamaması durumuna tat alamama denmektedir. Tat alma duyusu ile ilgili ortaya çıkan değişiklikleri niteliksel ve niceliksek olarak 2 ayrı grup içinde incelenebilmektedir. Buna göre tat alamama ve diğer tat duyusu ile alakalı değişiklikler şu şekilde sıralanabilir ;

  • Niceliksel Değişiklikler: ölçülebilen, sayılabilen, azlığı ya da çokluğu belirten ve miktarı tespit edilebilen durumlar nicel olarak sınıflandırılmaktadır. Nicel durumlara tat alma fonksiyonunda artış, tat alma fonksiyonunda azalma ve tat alma fonksiyonunun tamamen ortadan kalkması örnek verilebilir. Buna göre tat alamama ve diğer tat duyusu ile alakalı niceliksel değişiklikler şu şekilde ifade edilebilir ;
  • Hiperguzi: tat alma işlevinde gerçekleşen artış durumu.
  • Hipoguzi: tat alma işlevinde gerçekleşen azalma durumu.
  • Aguzi: tat alma işlev fonksiyonunun tamamen kaybı.
  • Niteliksel Değişiklikler: ölçülemeyen, sayılamayan ve miktarı tespit edilemeyen durumlar nitel olarak sınıflandırılmaktadır. Niteliksel durumlara tatları olduğundan farklı algılama, olmayan hayali tatlar algılama ve tatları olduğundan kötü tat olarak algılama örnek verilebilir. Buna göre tat alamama ve diğer tat duyusu ile alakalı niteliksel değişiklikler şu şekilde ifade edilebilir ;
  • Paraguzi: tatları olduğundan farklı algılama
  • Fantaguzi: olmayan hayali tatlar algılama
  • Kakoguzi: tatları olduğundan kötü tat olarak algılama.

Tat Alamama Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?

Tat duyusu insan dil organının üst kısmında yerleşen tat tomurcuklarına yiyecek ve içecek gibi gıda maddeleri ile gelen ve tükürük içinde erimeye başlayan tat moleküllerinin, dilin ön kısmı ve dil arka kısmındaki farklı sinirsel iletimler sonucunda beyinde yer alan tat merkezine iletilmesi sayesinde algılanabilmekte ve bu yolakların herhangi bir yerinde bir problem oluşması sonucu tat almama bozukluğu ortaya çıkmaktadır. Tüm bunlara göre tat almama bozukluğu nedenleri şu şekilde sıralanabilir ;

  • Ağız ve Diş Sağlığı İle İlgili Nedenler: Ağız içerisinin kötü bir hijyene neden olması tat alamama bozukluğuna neden olabilmektedir. dilde pas tabakalarının oluşması sebebi ile tükürük içerisinde eriyen tat moleküllerin tat tomurcuklarına ulaşımı azalmaktadır ve ağızda  tat kaybı bozukluğu karşımıza bu şekilde çıkmaktadır.
  • ReflüReflü boğazdan kaynaklanabilen ya da mide sebepli ortaya çıkabilen reflü olarak 2 şekilde hekimlerin karşısına çıkabilmektedir. Bu hastalık sebebiyle mideden salınan asit salgısı ve safra kesesinden salınan safra içeriklerinin tat tomurcuklarında yapacağı zedelenme sebebi ile tat almama sorunu ortaya çıkmaktadır.
  • Yeme Bozukluğu: Blumia adı ile anılan ve tekrarlayan bulantı kusma bozukluğu ile karakterize olan bir hastalık türünde tat alma da bozukluk görebilmekteyiz.
  • Yaralanma: asit, kireç ve benzeri sebepli kimyasal yaralanma durumlarında ya da ısırma, darbe alma ve benzeri mekanik çeşitli travmalarda tat tomurcuklarını tat duyusunu algılamamızı sağlayan bazı sinir tiplerini veya  beyindeki dokular ve beyin dokuları ilişkili merkezlerdeki tat duygusu ile ilişkili merkezlere zarar verebilir. Bunun sonucu olarak ise tat alma duyusunda değişimler ortaya çıkabilmektedir. Bu travmalar en sık şekilde özellikle ağız içi yanıklardan sonra sıklıkla geçici ya da kalıcı tat almama bozukluğuna aynı zamanda yanığın derecesine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca çeşitli ilaçların kullanımına bağlı ya da zehirli maddeler ve mide reflüsündeki gibi mide asidinin dilde yaptığı durumlarda yaralanmaya yol açarak tat alamama bozukluğuna neden olmaktadır.
  • Cerrahi Travmalar: özellikle kafamızda yer alan ve yüz siniri olarak bilinen facial sinir, glossofaringeal sinir ve hipoglossi siniri ile alakalı girişimler sonrasında, kulak burun boğaz ameliyatları esnasında da çoğunlukla kulak ile ilgili ameliyatlar ve insan bademciği ameliyatları sonrası tat alma yetisinde değişikler meydana gelmektedir.
  • Nörolojik Hastalıklar: nörolojik rahatsızlıklar arasında yer alan özellikle multiple skleroz ya da Parkinsonizm tablosu ile gelen hastalıklarda tat alma bozukluğu sıklıkla hekimlerin karşısına çıkmaktadır. Bu hastalığın şiddeti ile tat alma fonksiyonlarının kayıp olması arasında da bir korelasyon bulunmaktadır.
  • Kanamalar: Burunda meydana gelen kanamalar, ağız içinde meydana gelen kanamalar ve özefagus denilen yemek borusuna ait kanama çeşitleri ya da diş hastalıkları veya diş eti rahatsızlıkları sonrasında gelişen kanama türlerinde tat hissetme duyusunda değişimler ve metalik tat alma gibi durumlar meydana gelmektedir.
  • Kafa Travmaları: Kafa travmları sonucunda beyindeki tat merkezlerini doğrudan etkileyebilen travma tipleri olabileceği gibi, aldığımız tat duyumuzu ileten sinir yapılarında meydana gelen kopma ya da sinir yapılarında meydana gelen zedelenmeye neden olacak travmalarda da tat duyusunun algılanmasında bozukluklar oluşmaktadır.
  • Enfeksiyonlar: enfeksiyonlar dilde yer alan tat tomurcuklarını etkilemek suretiyle çeşitli tat alma bozukluklarına neden olabilmektedir. tat tomurcuklarında geçici olarak meydana gelen fonksiyon kaybı oluşmuş ise bir dönem bu hastalarda tıpta aguzi olarak tanımlanan tat alma işlev fonksiyonunun tamamen kaybı durumu ortaya çıkabilmektedir. Ağız içinde meydana gelen enfeksiyonlar, üst solunum yolunu etkileyen enfeksiyon çeşitleri, kulağı etkileyen enfeksiyonlar, dişte meydana gelen enfeksiyonlar, soğuk algınlığı ve diğer sistemik enfeksiyonlar burunda tıkanıklık ve tat alamama bozukluğunu ortaya çıkaran durumlar olarak sıralanabilir.
  • Çeşitli Tedaviler ve Zararlı Madde Kullanımı: İnsanların alkol bağımlılığı, uyuşturucu madde kullanımı ve sigara içimi gibi zararlı maddelerin kullanımı ya da kemoterapi ve radyoterapi gibi çeşitli tedavi yöntemlerine başvuran hastalarda tat almada bozukluklar ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca birçok antibiyotik, alerji ilaçları, antidepresan ilaçlar ve diğer psikiyatrik ilaçlarda tat almada bozukluğa yol açmaktadır.
  • Çeşitli Hastalıklar: diyabet, sjögren sendromu, böbrek yetmezliği, çinko minerali ve B 12 vitamini eksikliği gibi çeşitli hastalık durumlarında da tat alma duyusunun bozulması söz konusu olabilmektedir.
  • Koronavirüs (Covid – 19): koku ve tat alma duyusunu birlikte etkileyen bir diğer ciddi sağlık sorunu ise koronavirüs ün sebebiyet verdiği covid – 19 enfeksiyonudur. Covid – 19 salgının başlamasında beri birçok farklı semptom ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalar ve covid – 19 enfeksiyonu kapan hastalarda yapılan çalışmalar neticesinde koronavirüs ün birçok kişide koku ve tat kaybınaağ yol açtığı gözlenmiştir.

Tat Alamama Teşhisi

Tat duyusu acı, tatlı, ekşi, tuzlu ve umami tad olmak üzerek 5 farklı tat çeşidinden oluşmaktadır. Bu tatların herhangi bir sebeple algılanamamasına tat alamama olarak ifade edilmektedir ve bu durumu uzman bir kulak burun boğaz hekimi kolaylıkla tespit edebilmektedir.

Teşhis için öncelikle tat alamama hastalığına sahip kişi şikayetleri ile kulak burun boğaz uzmanı hekime başvuruda bulunmalıdır. Hekim öncelikle hastanın şikayetlerini dinlemekte ve anamnez alarak işe başlamaktadır. 

Ardından yapılan fizik muayene ve tat alma fonksiyonunu değerlendirmek için gerçekleştirilmiş tat testleri sonucu hekim tanıyı koyabilmektedir. Tat testleri uygulanımı esnasında dilin üstüne sıkılmak suretiyle uygulanan sprey formlu test çeşitleri olabileceği gibi özel bir kağıda emdirilmiş ve tatlı hale getirilmiş çeşitli tat çubukları ile de uygulanabilmektedir. Ayrıca tat duyusunun uyarılmasının ardından beyindeki elektriksel aktiviteyi ölçüp tat alma bozukluğunun dil üstündeki nedenler dışında beyinde yer alan tat merkezi ile alakalı bir sıkıntı sonucu ortaya çıktığını kanıtlamak amacıyla kullanılan elektro fizyolojik testler de bulunmaktadır.

Tat Alamama Tedavisi

Tat alamama bozukluğu ile hekime başvuruda hekimin uygulayacağı asıl tedavi yöntemi nedene yönelik tedavidir. Hastalığa sebebiyet veren asıl olay ortaya çıkarıldıktan sonra tedavi planını hekim bu nedeni dikkate alarak bu duruma göre çeşitlenebilmektedir. Enfeksiyon gibi durumlar varlığında antibiyotik tedavisi uygulanabilmektedir. Ayrıca tükürük salgısının azlığına bağlı problemler varsa tükürük salgısı arttırılabilir ve eksik olan vitamin çeşitleri yerine konabilmektedir.

Tat Alamama İlerleyen Dönemde Kötüleşir Mi? Tat Alamama Geçer Mi?

Tat alamama bozukluğu ile karşı karşıya kalmış kişilerde tat alamamanın ilerleyen dönemde kötüleşip kötüleşmeyeceğini belirleyen asıl neden tat alamamaya sebep olan etkendir. Eğer kişilerde soğuk algınlığında koku ve tat alamama, koronada koku ve tat kaybı ve gripte tat alamama gibi durumlar sebebiyle ortaya çıkıyor ise gerekli tedavi yapıldıktan sonra tat alma duyusu geri gelebilecektir. Bazı durumlarda ise tat almama duyusu sürebilmektedir.

Gebelikte Tat Alamama

Hamilelikte artan ve azalan hormon düzeyleri anne adaylarının hayatında birçok durumu etkileyebilmektedir. Hamilelikte tat ve koku alma bakımında aşırı bir duyarlılık gözlenmektedir. Bunun sonucunda hamilelikte tat alamama ya da tadı hoşuna gitmeyen yiyecekleri tüketmeme gibi davranış tutumları içine bürünürken lezzetli yiyeceklerin tüketimine olan eğilimleri giderek artmaktadır. Hamilelik süresince yiyecek maddelere karşı oluşan tiksinme ya da şiddetli arzuya neden olan faktörün tat ve koku duyarlılığında oluşan değişim sebebiyle kaynaklandığı uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Gebelik süreci tamamlandıktan sonra sıklıkla tat duyusu eski haline gelecektir.

Tat Alamamada Hangi Doktora Gidilir?

Tat almama ile esas olarak ilgilenen, hastalığa tanı koyan ve tedavi eden esas bölüm Kulak Burun Boğaz bölümüdür. Kişide eğer tat almama ve tat almamaya ek koku alamama gibi belirtiler mevcutsa hastanın kulak burun boğaz uzmanı hekime şikayetleri ile başvurması gerekmektedir. Uzman hekim hastanın şikayetlerini dikkatlice dinler. Hekim şikayetler üzerine fizik muayeneyi yapar ve gerekli tetkikleri ister. Sonuç olarak da hastalığın tanısını koyar.

Kişide eğer tat almama ve tat almamaya ek koku alamama gibi belirtiler mevcutsa mutlaka kulak burun boğaz uzmanı bir hekime görünmesinde yarar vardır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın

Tat Alamama ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Koku ve tat kaybı ne zaman geçer ?

Tat alamama bozukluğu ile karşı karşıya kalmış kişilerde tat alamamanın ilerleyen dönemde kötüleşip kötüleşmeyeceğini belirleyen asıl neden tat alamamaya sebep olan etkendir. Grip, soğuk algınlığı gibi durumlarda hastalık atlatılınca koku ve tat kaybı ortadan kalkmaktadır. Ancak koronavirüs enfeksiyonu geçiren kişilerde koku ve tat duyusunun ortalama 7 – 10 günde geçtiği gözlenmiştir.

Dr. Latif Mustafa Uyguner