Pyelonefrit Hastalığı

Böbrekte gelişen idrar yolu enfeksiyonlarından biri olan Pyelonefrit; antibiyotik ilaçları ve gerekli durumlarda cerrahi yöntemlerle tedavi edilmektedir.

Pyelonefrit Nedir?

Pyelonefrit idrar yolları sisteminin en yaygın hastalığıdır. Bakteriler alt idrar sisteminden yukarıya doğru yayılarak, böbreğe ulaştığında, ortaya çıkan enfeksiyon hastalığıdır. Çoğu durumda, pyelonefrite neden olan, idrarda büyük miktarlarda bulunan Esherihia coli bakterisidir.

Genellikle tedavi edilmeyen akut sistit (mesanenin iltihabı) veya cinsel organlardaki iltihaplı hastalıklar nedeniyle, enfeksiyon yukarı ilerleyerek pyelonefrite yol açar. Enfeksiyon, vücudun başka herhangi bir yerinde, iltihap bölgesinden, kan akımı yoluyla böbreklere girebilir. Bu tip enfeksiyon daha az yaygındır. Kadınlarda hastalık, erkeklerden daha sık teşhis edilir.

Pyelonefritin iki formu vardır: akut ve kronik pyelonefrit. 

Akut pyelonefrit aniden ortaya çıkar (birkaç saat veya gün içinde). Doğru tedavi ile hastalık 10 ila 20 gün sürer (hastalığın etken maddesine bağlı olarak) ve kural olarak tam bir iyileşme ile sona erer.

Kronik pyelonefrit, akut pyelonefritin kronik aşamaya geçmesinin bir sonucu olabilir.  Kronik pyelonefrit, böbrek dokusunun periyodik olarak şiddetli bakteriyel iltihaba uğramasıdır.  

Kronik pyelonefrit, böbrek dokusunun fonksiyonel olmayan, bağ dokusu ile kademeli olarak değiştirilmesine yol açar.

Böbrek, kan oluşumuna yardımcı olan ve damar tonusunu düzenleyen maddeleri yapar. Bu sebeple kronik pyelonefrit sıklıkla arteriyel hipertansiyon ve böbrek yetmezliği ile komplike hale gelerek anemiye de sebep olur. 

Pyelonefritin, çok nadiren ve çok tehlikeli olarak bilinen özel formu - ksantogranülomatöz pyelonefrittir. Bu formda ise, enfeksiyonlu olan böbrekte kitle ile karakterizedir. Bu kitlenin içeriği bol yağ hücreleri ile doludur. 

Pyelonefrit Belirtileri Nelerdir?

Akut pyelonefrit; hastalığın bu formu, böbrekleri idrar sisteminin eksik gelişimi nedeniyle, çocuklar ve genç kadınlar için en karakteristik olanıdır.

Belirtiler aşağıdaki gibidir:

  • Ağrı: Hafif ila çok şiddetli, değişen yoğunluktaki ağrıdır. Ağrı, kural olarak, donuk, bazen periyodik ataklar halindedir. Genellikle ağrı bel bölgesindedir (her iki böbrek etkilendiyse - her iki tarafta).
  • Ateş: Vücut ısısı 38-40 dereceye yükselir. Hastalarda titreme, halsizlik, iştahsızlık, bazen bulantı ve kusma görülür.
  • Sık sık idrar yapma: İdrar yaparken yanma hissi, alt karın bölgesinde ağrı hissedilir

Kronik pyelonefrit gelişiminin  asemptomatik olabileceği gibi, yorgunluk, hafif titreme, belde ağrı, terleme gibi belirtiler verebileceği belirtilmelidir. Hastalar genellikle bu semptomlara önem vermezler ve  geri dönüşü olmayan sonuçlar meydana gelir. Genellikle kronik pyelonefrit, sadece kan basıncında bir artış şikayeti olduğunda teşhis edilir.

Kronik pyelonefritin semptomları, kronik pyelonefritin hangi versiyonda meydana geldiğine bağlıdır:

  • Gizli: Genel halsizlik, 37 dereceyi geçmeyen sabit sıcaklık, baş ağrısı ile karakterizedir.
  • Tekrarlayan: Dalga benzeri olarak ortaya çıkabilir. Bel ağrısı, idrar çıkma bozukluğu, ateş gözlenir. Bu dalgalanan belirtiler ilerleyerek - anemi veya hipertansiyon yapar.
  • Hipertonik: Kan basıncında sürekli artış, baş ağrısı ve kalp ağrıları, nefes darlığı, baş dönmesi, uyku bozuklukları, aralıklı idrara çıkma.
  • Anemi: Halsizlik, baş dönmesi, çarpıntı, gözlerin önündeki morluklar ile karakterizedir

Pyelonefrit Nedenleri Nelerdir?

Pyelonefritin nedeni, vücudumuzda sürekli bulunan mikroorganizmalardır.

 Buna neden olan bakteriler şunları içerir:

  • Esherihia coli: Alt bağırsaklarında yaygın olarak bulunan bir bakteridir. Çoğu E.coli suşu zararsızdır. Ancak bazı suşlar ciddi zehirlenmelerine neden olabilir. Esherihia coli bağırsakta olduğu süreçte hiç bir soruna neden olmaz, ama belli bir mekanizmalar ile üriner sisteme ulaşabilir.
  • Proteus: Bu grubun mikroorganizmaları, az miktarda hem insanların, hem de hayvanların bağırsaklarında ve dış ortamda bulunur.
  • Stafilokok: Bir kişinin bağışıklık savunması düzgün çalışıyorsa, herhangi bir endişe duymadan vücutta stafilokok zarar vermeden bulunur. Bağışıklık sistemi bozuk olursa, stafilokok insan vücuduna saldırabilir. Bu da çok çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur.

 Her zaman üriner sisteme giren bakteriler, hastalığa neden olmaz. 

Aşağıdaki faktörlerin etkisi altında pyelonefrit gelişebilir:

  • Düzensiz idrar çıkışı
  • Böbreklere yetersiz kan akışı
  • Düşük bağışıklık sistemi
  • Kişisel hijyen eksikliği

Mesaneye giren bakteri, zamanla böbreğe taşınır. Enfeksiyon tek başına hastalık yaparak veya mevcut hastalıkların varlığını kullanarak pyelonefrit yapar. 

Örneğin:

  • Ürolitiyazis: Vücuttaki metabolizmanın bozukluğu ile ilişkili bir hastalıktır ve böbrekte taşların oluşumu ile karakterizedir. Son zamanlarda, beslenme değişikliği, hareketsiz bir yaşam tarzı ve çeşitli olumsuz çevresel faktörlere maruz kalma ile bağlantılı olarak ürolitiyazis daha yaygın hale gelmektedir. Bu taşların boyutu değişkendir. Kum şeklinde başlayıp, böbreğin tamamını doldurabilecek kadar büyüyebilirler. Sonuç olarak, idrarın böbrekten dışarı akışı bozulur ve orda bakterilerin çoğalmasına yardımcı olurlar.
  • Prostat adenomu: Prostat bezi (prostat) erkek üreme sisteminin önemli bir parçasıdır: motor aktivite ve sperm canlılığı sağlayan bir sıvı üretir. Prostat adenomu, prostat hücrelerinden gelişen bir iyi huylu tümördür. Bu tümör büyüyerek idrar çıkışına engel olur ve bakteri çoğalmasına sebep olur.
  • Kadın genital hastalıkları: Kadın vücudunun yapısı, idrar sisteminin enfeksiyon sıklığının artmasına neden olur. Kadınlarda pyelonefrit, erkeklerden 5 kat daha sık teşhis edilir.
  • İdrar ve cinsel yolların tümörü: Bu tümörler idrar çıkışını engelleyerek, bakteriler için iyi bir durum yaratır.
  • Vezikoüreteral reflüAtılan idrarın bir kısmının, dışarı akışının engellenmesi nedeniyle, böbreğe idrarın geri kaçması ile oluşan bir durumdur. Bu patoloji en çok çocuklar için tipiktir. Pyelonefritli çocukların neredeyse yarısında, vezikoüreteral reflü teşhis edilir.
  • Diabetes mellitus: Diyabet, vücudun her yerinde enfeksiyona yatkınlık yaratır. Diyabetes mellituslu hastalarda böbreklerin ve idrar yollarının iltihaplı, diyabetli olmayanlara göre 4 kat daha fazla görülür.

Pyelonefrit Teşhisi

Hastalığın tespiti için öncelikle hasta öyküsü ve fizik muayene yapılır.

Fizik muayenede, bir hastayı incelerken, aşağıdakilere dikkat etmek gerekir:

  • Ten rengi, soluk olabilir, anemi nedeniyle
  • Vücut ısısında artış, 38-39 dereceye kadar çıkabilir
  • Kan basıncında artış veya azalma
  • Atılan idrar miktarın sorgulamak gerekir

Çoğu zaman doğru sorgulanan öykü ve fizik muayene doğru teşhis koymaya yardımcı olur. Ancak kesin tanısı için laboratuvar ve enstrümental bulgular istenir.

Laboratuvar Testleri

  • İdrar tahlili: Küçük miktarda protein tespit edilebilir, idrarın dansitesinde azalma ve en önemlisi iltihabi belirleyen lökosit sayısında artış gözlenir. ‘Glitter” hücreleri olarak adlandırılan anormal hücreler bulunur.
  • İdrar kültürü: Normalde, sağlıklı bir insanın idrarı sterildir. Pyelonefritte idrar kültüründe mikroorganizmalar bulunur. İdrar kültürü bakteriyi tanımlamaya ve antibiyotiklere duyarlılığını belirlemeye yardımcı olur.
  • Tam kan testi: Beyaz kan hücrelerinde ve Eritrosit sedimentasyon hızında artış gösterecektir.

Enstrümental Yöntemler

  • Ultrasonografi: Böbrek boyutundaki değişikliği, böbrek içeriğinin yoğunluğunu, üriner sistemin düzensizliklerini ve genişlemesini, idrar yolu tıkanıklığını belirlenmesini sağlar. Mesane duvarının kalınlığını, taşları, tıkanıklık yapan nedenleri görüntülenebilir. Pyelonefrit şüphesinde ilk olarak ultrasonografi yapılmalı
  • 2,3 - dimerkaptosüksinik asit scan DMSA: Böbrek sintigrafisidir. Bu yöntem böbreğin anatomik özelliklerini ve böbreğin fonksiyonel durumunu değerlendirmeyi sağlar. Çalışma sırasında, böbreklerin şeklini, büyüklüğünü, pozisyonunu ve hastalığın lokalizasyonunu, şiddetini belirleyebilir. DMSA her böbreğin boyutunu ve yerini, kan dolaşım hızını ve tüm idrar sisteminin durumunu belirler.
  • Voiding sistoüretrografi: Mesane ve alt üriner sistemin değerlendirilmesi için kullanılan, mesaneye bir sonda ile verilen kontrast madde aracılığıyla, işeme sırasında idrar yollarının görüntülemesidir. Çocuklarda vezikoüreteral reflü şüphesi varlığında VSUG incelemesine gerek duyulmaktadır. Akut pyelonefrit sırasında VSUG asla yapılmaz. Akut dönem geçtikten sonra yapılmalıdır.
  • Dietilen Triamin penta asetik asit (DTPA): Böbrek fonksiyonlarını ve mesaneyi, yansıtabilen radyoaktif madde ile böbreğin ve mesanenin görüntüleme yöntemidir. Verilen maddenin tutulum ve atılımı izlenerek, böbrek fonksiyonları değerlendirilir. Tek ve çift taraflı darlıkları, tıkanıklığı tespit edebilir.
  • Bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans tedavisi (MRI), ultrason ve ürografinin yararlı olmadığı durumlarda veya bir tümör sürecinden şüpheleniliyorsa yapılmalıdır.

Pyelonefrit Tedavisi

Pyelonefrit tedavisi kapsamlı bir şekilde gerçekleştirilir. Tedavi tıbbi ve diyet yöntemleri içerecektir. Sadece bu yaklaşım etki sağlar ve hastanın hızlı iyileşmesini sağlar.

Genel tedavi olarak hastalara yatak istirahati, diyet ve bol sıvı tüketimi önerilir. 

Pyelonefrit için en önemli tedavi antibiyotik tedavisidir. Tedavinin başlangıcında, geniş etkili antibiyotikler ile başlanır. İdrar kültürünün sonucunu aldıktan sonra, en uygun antibiyotik seçilir.

Dolaşımla gelen enfeksiyona, enfeksiyonun birincil odağını ortadan kaldırmayı amaçlamalıdır (kronik tonsillit, çürük dişlerin tedavisi).

Antibiyotiklere ek olarak, doktor vücudun enfeksiyona karşı direncini artırmak için vitaminler reçete edebilir. Ağrı için ağrı kesici ilaçlar ve spazmolitikler verilir. 

Pyelonefritin ilaç tedavisinin başarısız olduğunda, tekrarladığında ve hastanın durumunun ciddi olduğu durumlarda, cerrahi tedavi yapılmalıdır. Kalıtsal düzensizlikler, tıkanıklığa neden olan sebepler ve pürülan komplikasyonlar geliştiği zaman ilaç tedavi etkisiz olur.  

Pürülan komplikasyonlar geliştiği zaman etkilenen böbrekte pürülan dokular çıkarılıp drene edilir, yapısal düzensizliklerde onarım yapılır.

Taşların cerrahi tedavisinde ise  “Ekstrakorporeal şok dalga litotripsi ESWL” veya idrar yollarına girerek lazer litotripsi kullanılarak taşlar çıkarılır.  ESWL ile yüksek  ses dalgaları vücudun dışından  göndererek böbrek veya idrar yollarında bulunan taşlar küçük parçalara ayırarak, idrar yoluyla dışarı çıkmasını sağlar.

Adenom ve tümör gibi durumlarda cerrahi olarak anormal dokular çıkartılır. 

Pyelonefrit Tedavi Edilmezse

Pyelonefrit zamanında tedavi edilmeli, aksi takdirde komplikasyonlar üzerinden böbrek yetmezliği gelişir. 

Pyelonefrit komplikasyonları:

  • Böbrek yetmezliği
  • Paranefrit
  • Sepsis
  • Böbrek karbonkülü, absesi

Tedavisi yapılmayan pyelonefritte, böbrek tamamen irin ve çürük doku ürünleri ile doldurulur, pyonefroz oluşur. Bu durumda, böbrek çıkarılması gerekecek.

Pyelonefrite Ne İyi Gelir?

Akut pyelonefritte diyetin sıkı sınırlamaları vardır. Akut pyelonefrit döneminde yatak istirahati olmalı. Pyelonefritte böbreklerin çalışmasını kolaylaştıran, vücutta biriken  zehirli maddelerin dışarı atılmasını sağlayan ürünler olmalı. Hastalar sıvı alım hacmini arttırmalılar, bu  böbreklerdeki ve idrar yolundaki mikroorganizmaları  temizlemesine yardımcı olur.

Diyette:

  • Taze meyve ve sebzeler bol olmalı
  • Bol sıvı (2,5 litre) tüketilmeli
  • Yeşil ve zayıf siyah çay, bitkisel çaylar
  • Meyve suları, kuşburnu suyu
  • Haşlanmış ve kaynatılmış yiyecekler olmalı
  • Önceden kaynatılan az yağlı et ve balık çeşitleri
  • Kavun, karpuz yemek faydalıdır
  • Kepekli ekmek

Pyelonefrite Ne İyi Gelmez?

Bazı yemekler iltihap sürecinin uzamasına neden olabildiği için, hasta diyetinde bulunmamalıdır. Kronik pyelonefritte, hipertansiyonlu formlarında tuz tüketimi kısıtlanmalıdır. Çünkü fazla tuz tüketimi hipertansiyonu ağırlaştırır. 

Aşağıdaki ürün çeşitleri yasaktır:

  • Baharatlı, yağlı, kızarmış yiyecekler,
  • Güçlü et suyu,
  • Konserve yiyecek,
  • Alkol
  • Kahve
  • Lahana turşusu ve taze lahana
  • Fast food
  • Çok tuzlu yiyecekler
  • Sarımsak ve soğan

Pyelonefrit İlaçları

Tedavi için anti bakteriyel ilaçlar kullanılır.  Anti bakteriyel ilaçlar önce geniş spektrumlu antibiyotikler ile başlanır, kültür sonuçları çıkınca etken mikroorganizmaya göre antibiyotik seçilir. Örneğin: seftriakson, seftazidim, siprofloksasin, levofloksasın vb.

Pyelonefrit tedavisi, bir doktorun gözetiminde  yapılmalıdır.

Pyelonefrit Ameliyatı

İlaç tedavi başarısız olduğunda ve hastanın durumu değişmediyse veya daha da kötüleşirse, cerrahi tedavi gereklidir. Kural olarak, işlem pürülan pyelonefrit veya apse tespit edildiğinde gerçekleştirilir. 

Apse veya başka pürülan pyelonefrit geliştiğinde, açık ameliyatla, etkilenen böbrek kesilir, apse bulunur ve etkilenen bölge antiseptik ilaçlarla dezenfekte edilir. Drenaj tüpleri kullanılarak biriken püy vücuttan dışarı pompalanarak çıkarılır. 

Prostat adenomunun cerrahi tedavisi; idrar yollarına endoskopik tüp ile girerek prostat kesilerek çıkarılabilir. Eğer prostat adenomu büyük boyutlarda ise, açık prostatektomi yapılır. Böbreklerden ve idrar yollarındaki büyük taşları ekstrakorporal şok dalga litotripsi ile tedavi edilir. Yüksek ses dalgaları vücudun dışından göndererek taşları parçalayarak, idrarla dışarı çıkmasını sağlar.  

Hamilelikte Pyelonefrit

Gebe kadınların %4'ünde akut veya kronik formda piyelonefrit görülür. Çoğu zaman hamileliğin ikinci, üçüncü döneminde  gelişir. 

Fetus büyür ve organlara baskı yapar. Sonuç olarak, büyüyen rahim idrar yolunu sıkmaya başlar. Bu durum idrarın çıkmasına engel olarak ve bakterilerin çoğalması için uygun bir ortamın yaratılmasına yol açar.

Vücutta herhangi bir enfeksiyon kaynağı varsa hastalık riski daha yüksektir. 

Gebelik sürecine eşlik eden hormonal değişiklikler piyelonefrit gelişimine katkıda bulunur. Hormonal değişiklikler, üreterlerin kasılmalarına etki eder, bu da idrarın çıkışına engellemesine  yol açar. Fizyolojik özellikleri nedeniyle, hamilelik sırasında, sağ böbrek en çok etkilenir. Tedavisinde penisilin ve sefalosporin gruplarındaki antibiyotikler kullanılır. 

Bebeklerde Pyelonefrit

Genellikle bebeklerde idrar yolu enfeksiyonu gözlenmez. Bu, lokal koruma fonksiyonlarının varlığıyla açıklanabilir. Ancak, oluşması için yapısal bozukluklar ve kalıtsal hastalıklar koşul yaratır. Yaşamın ilk yılında erkek bebeklerde kızlardan daha sık görülür, sebebi idrar yollarının yapısal anomalileri kızlardan daha sıktır. 

İdrar yollarının tıkanması, kalıtsal anormallikler, idrar yolları bileşimindeki değişiklikler, metabolik hastalıklar (taşların oluşumuna katkı sağlar), idrar yollarına kateter sokulması gibi nedenler, hastalığa sebep olur. 

Çocuklarda Pyelonefrit

Çocukluk dönemde kız çocuklarda erkek çocuklara göre pyelonefrit daha yüksektir. Bu, idrar ve cinsel organların yapısındaki farklılıktan kaynaklanmaktadır. Sünnetsiz erkek çocuklarda hastalık sıklığı yüksek olduğu tespit edilmiştir.  Çocukluk çağında, hastalığın en yaygın nedeni, idrarın böbreklere geri kaçağıdır.

Çocukluk çağında ortaya çıkan ana semptom, vücut sıcaklıkta ani bir artıştır. Solunum yolu viral hastalıkları, bulaşıcı hastalıklar, soğuk algınlığı belirtileri gösteren bir belirtiler yoksa, pyelonefrit tanısını dışlamak veya doğrulamak için muayene için kan ve idrar almak gerekir.  Vücut sıcaklığında keskin bir artış ve vücudun genel zehirlenmesi belirtileri, titreme, bulantı, kusma, iştahsızlık, baş ağrısı ve bel ağrısı ortaya çıkar. 

Çocuklarda kronik pyelonefrit, en az 6 ay boyunca iltihaplı bir süreç tespit edildiğinde veya altı ay içinde iki veya daha fazla akut pyelonefrit geçirdiğinde teşhis edilir. Kronik formdaki belirtiler hastalığın evresine bağlı olarak değişebilir. Gizli form semptomsuz olabilirken, böbrekleri olumsuz yönde etkiler ve dokularında geri dönüşümsüz değişikliklerin gelişmesine katkıda bulunur.

Tedavisinde antibiyotikler, anti iltihap ilaçlar ve cerrahi tedavi teknikleri kullanılır.

Pyelonefrit için Hangi Doktora Gidilir?

Pyelonefrit olasılığını gösteren semptomlar ortaya çıkarsa, hemen bir doktora danışmalısınız.  Sırtını ısıtan jeller kullanarak, sadece durumu daha da kötüleştirebilir. Hiçbir durumda kendi başınıza antibiyotik veya diğer anti bakteriyel ajanları almamalısınız.

Şiddetli ağrı ve çok yüksek ateş durumunda, hemen bir ambulans çağırmalı veya kendi başınıza doktora gitmelisiniz. Akut pyelonefrit genellikle hastane ortamında tedavi edilir.

Pyelonefriti iç hastalıkları (dahiliye) yan dalı olarak bilinen nefroloji veya üroloji doktoru tedavi eder.   

Makaleyi faydalı buldun mu?
3
0
Makeleyi Paylaşın