Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu

Pasif agresif kişilik bozukluğu, kişinin duygu ve düşüncelerini özgüvenli bir şekilde anlatamaması durumu olup terapi yöntemi ve ilaç kullanımı ile tedavi edilmektedir.

Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu Nedir?

İnsan hayatının normal seyrinde bir takım güvenli davranışlar vardır. Hayatta kalabilmek için, duygularımızı, fikirlerimizi, ihtiyaçlarımızı düşüncelerimizi ifade edebilmek için ve sosyalleşebilmek için bunları güvenli bir şekilde yerine getirebilmemiz gerekir.

Özgüvenli bireyler duygularını açıkça ifade edip ne istediklerini ya da ne istemediklerini iyi bilirler. Gerektiğinde ‘’Hayır’’ deme yetilerine sahiptirler.

Pasif agresif davranış gerçekleştiren kişiler, duygu ve düşüncelerini olumlu ve özgüvenli bir biçimde ifade edemezler, kendi isteklerini saklarlar ya da dolaylı yollarla veya imalarla ifade etmeye çalışırlar.

Gerektiğinde ‘’Hayır’’ diyemezler. Kabul etmiş ve uyum sağlamış gibi göründükleri konularda bile aslında içlerinden kabul etmeyip daha sonra işi sabote etmeye yatkındırlar.

Pasif agresif davranış gerçekleştiren kişiler, engelleyen, ağırdan alan, geciktiren, erteleyen, inatçı ve performansı düşüren tutumlar sergilerler. Geciktirmeleri için her zaman bir takım mazeretler bulurlar ve başkalarının hatalarını bulup çıkarırlar. Kendilerini öne sürüp ortaya koyamazlar.

Mesleklerinde, sosyal hayatlarında başarılı olmayı reddederler, kendilerini eleştirmezler ve başkaları tarafından eleştirilmeye tahammül edemezler.

Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Pasif agresif davranış sergilemek, birçok insanın zaman zaman başvurduğu bir savunma mekanizması olabilir ve az olduğu müddetçe normal kabul edilmelidir.

Ancak bu davranışların aşırıya kaçması ve diğer insanların zararına olması durumu iş ve sosyal ortamlarında sık kullanımının, çalışan ve arkadaşlık ilişkilerini, performansı, verimliliği etkilediği bilinmektedir.

  • Hayır diyemedikleri için kendilerine verilen işleri veya kendisinden istenen şeyleri istemeseler de kabul ederler. Fakat işi yaparken geciktirebilir, bilerek yanlış yapabilirler.
  • Normal şartlarda dahi düşmanca tavır sergileyebilirler, çünkü kendilerini aldatılmış hissedebilirler.
  • Sorumluluklarını yerine getirmediğinde türlü bahaneler üretirler veya başkalarını suçlarlar.
  • Başkalarının istek ve ihtiyaçlarını anlayıp, empati kuramazlar.
  • Kendilerine sorulan fikirleri onaylıyor gibi görünseler de esasında fikrin saçma olduğu düşünüp sabote etmeye çalışır.
  • Yanında başkasının övülmesine tahammül edemezler, çalışma arkadaşlarının eksiklerini ortaya çıkarmaya çalışırlar.
  • Takdir görmeyi, terfi etmeyi daha fazla hak ettiğini düşünüp haksızlığa uğradığını iddia ederler.
  • Bitirmesi gereken iş için net bir süre vermezler, sürekli ertelerler.
  • Herhangi bir problemde yardım ediyor gibi görünür. Ama esasında hiçbir çaba harcamazlar ve ‘’Çok denedim ama olmadı’’ gibi yardım etmiş gibi görünmeye çalışırlar.
  • Bir başkası hakkında yüzüne sorun olmadığı bir konuyu söyler ama sık sık arkasından konuşur.
  • Bir sorun yaşandığında sorunla ilgili tepki almayı sevmezler ve sık sık mağdur durumuna düştüklerini belirtirler.
  • Sorumluluk üstlenmezler.

Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?

Toplumdaki pasif agresif kişiler kendilerini gizlemekte oldukça iyilerdir. Bu durum çalışmaların varlığını kısıtlamaktadır.

Pasif agresif kişilik bozukluğunun tam nedeni bilinmemekle birlikte çocuklukta yaşanan olaylar ve çevresel faktörler oluşumunda etkilidir.

Çalışmalarda bu insanların çocuklukta aileleri tarafından ihmal edildiği, güvensiz bir ortamda büyüdüğü, ailede kararsız ebeveynler tarafından büyütüldüğü görülmüştür. Bu çocuklar kızgınlıklarını ifade edemeden büyürler ve içlerinde büyüyen bu kızgınlık ilerde pasif agresif davranış olarak ortaya çıkar.

Pasif agresif kişide takdir edilme, başarı, onaylanma ihtiyaçları vardır. Kişi diğer insanlarla güven ilişkisi kuramaz ve etrafına şüphe ile bakar.

Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu Teşhisi

Pasif agresif kişilik bozukluğu olan kişiler, genellikle kendileri bir psikoloğa başvururlar. Bu kişilerin psikoterapiye başvurmalarının en önemli nedeni insanları şikâyet etme davranışında bulunma isteğindendir.

Yaşadıkları problemlerin kendilerinden kaynaklı olduğunu düşünmeye pek meyilli değildirler. Bu nedenle tedavi süreci uzun bir dönemi kapsayabilmektedir.

Pasif agresif kişiler insanlara özgü normal kabul edilen bazı duyguları normalden yoğun yaşarlar.

Teşhis koyarken aşağıdaki tutum, davranış ve duyguların varlığı dikkate alınır:

  • Alınganlık, kızgınlık ve pişmanlık duygularının yoğun şekilde hissedilmesi
  • Kişilerle ve sorunlarla yüzleşmekten kaçınma
  • Duygularını direkt değil dolaylı ifade etme.
  • Kendilerini çaresiz hissetme ve hayal kırıklığına uğrama kaygısı taşıma
  • Kendini değersiz, şanssız hissetme, hak ettiği değerin verilmediğini ve haksızlığa uğradığını düşünme
  • İşler istediği gibi gitmediğinde huzursuz olma, öfke yaşama
  • İşbirliği içine girmeme.
  • Bağımlı özellikler gösterme.
  • Kendisine verilen işleri erteleme, geciktirme veya bilinçli yanlış yapma
  • Saldırgan ve öfkeli davranışlarından pişmanlık duyma
  • Çoğunlukla kendini yorgun ve bıkkın hissetme
  • Gelecek ile ilgili endişelerin ve olumsuz düşüncelerin varlığı

Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu Tedavisi

Pasif agresif kişilik bozukluğu görülen kişilerde uzun soluklu terapi uygulanmaktadır. Bu terapide davranışlar, ilişkiler ve olaylara bakış açısı temel alınır.

Kişi ne kadar tedaviye gönüllü ise ve ne kadar çaba harcayıp, tedavide sorumluluk alıyorsa iyileşme süreci o kadar hızlı ve iyi olur.

Pasif Agresif kişilik bozukluğunda EMDR (Türkçe açılımıyla Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme), farkındalık pratiği tedavisi ve Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) uygulanmaktadır. Pasif agresif kişilik bozukluğu genellikle psikoterapiye olumlu yanıt verir.

  • EMDR terapisi: Üç yönlü (geçmiş, şimdi, gelecek) olarak uygulanan bu terapide amaç; geçmişte yaşanan olaylara karşı duyarsızlaştırma, şu anki belirtilerin tedavisi ve gelecekte yaşanabilecek benzer olaylara karşı yeni bir bakış açısı kazandırmaktır.
  • BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi): Bir psikoterapi türüdür. Terapist ve terapi alan kişi sorunları belirleyip, anlamak ve  çözümlemek için çalışırlar. Kişi ve terapist işbirliği içerisinde ‘’ şimdi ve burada’’ üzerine, yani güncel sorunlar üzerine odaklanırlar.

Bunun yanında pasif agresif kişilik bozukluğu tedavisinde antidepresanlar, antipsikotikler ve anksiyolitikler psikoterapiye eklenebilir.

Uygun psikoterapi ve ilaç tedavisi kullanıldığında pasif agresif kişilik bozukluğu çoğunlukla olumlu yanıt vermektedir.

Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu Tedavi Edilmezse

Pasif agresif kişilik bozukluğu bir kişilik bozukluğu türü olduğu için tedavi edilmezse kişide ve kişinin çevresinde daha gerginlik yaratıcı ve huzursuz edici davranışlara yol açabilir.

Bu davranışlar kişinin çevresi tarafından dışlanmasına ve yalnız kalmasına yol açabilir. Bu da kişinin savunma mekanizmalarına bağlı olarak kişiyi başka tür psikiyatrik rahatsızlıklara hatta depresyona sürükleyebilir.

Pasif agresif kişilik bozukluğu tedavi edilmezse kişide erişkin yaşlarda ortaya çıkabilecek bazı rahatsızlıklar:

  • Borderline (Sınırda kişilik bozukluğu): Duygusal olarak tutarsızlığın olduğu, benlik algısının olmadığı, davranış ve duygularda dalgalanmaların olduğu kişilik bozukluğudur. Kişiler arası ilişkilerde ciddi problemler yaşarlar.
  • Histrionik kişilik bozukluğuKişi dikkati sürekli kendine çekmeye çalışır, beden ve yüz hareketlerini abartır, olayları büyüterek dramatize eder.
  • Paranoid kişilik bozukluğuBu kişilerde en önemli belirtiler güvensizlik ve şüphedir. Başkalarının hareketlerini ve söylemlerini gerçeğe uygun olmayacak şekilde tehdit olarak görürler. Bu yüzden sürekli savunma halindedirler.
  • Bağımlı kişilik bozukluğu: Bu kişiler başkalarına aşırı güvenir ve bağlanırlar. Teslimiyetçi bir davranış sergilerler. Bunun nedeni başkaları olmadan hiçbir şey yapamayacaklarına inanmalarıdır.
  • Antisosyal kişilik bozukluğu: Bu kişiler empati kuramayan, öfkeli, saldırgan, acımasız ve umursamazdırlar. Halk arasında psikopat olarak bilinen bu kişiler, suç işlemeye eğilimli, yasalara ve toplum kurallarına karşı çıkan veya zevk için zarar veren insanlardır.
  • Çekingen kişilik bozukluğu: Aşırı utangaçlık ve reddedilmeye karşı aşırı hassasiyet ile karakterize kişilik bozukluğudur. Pasif agresif kişilik bozukluğunda olduğu gibi kişi pasif ve çekingendir. Çekingen kişilik bozukluğundaki fark ise zarar verici olmamasıdır.

Pasif Agresif Kişilik Bozukluğuna Ne İyi Gelir?

Genetik olarak aldığımız veya çevremizden etkilendiğimiz bazı durumlar kötü sonuçlara yol açabilir, bizi ve çevremizi iş hayatımızı etkileyebilir.

Ancak pek çok rahatsızlığın ve hastalığın olduğu gibi pasif agresif kişilik bozukluğu da tedavi edildiği müddetçe olumlu sonuçlanabilir.

  • Günlük tutma ile kişi kendi duygu ve davranışlarının farkına varabilir ve değiştirme eğilimi gösterebilirler.
  • Farkındalık egzersizleri ile davranış ve duygularını biçimlendirebilirler. Yanlış düşüncelerin doğruluğunu sorgularlar.
  • Yoga veya meditasyon gibi rahatlama egzersizleri veya bireyin davranışlarını şekillendirmesi için sosyal, fiziksel veya düşünme egzersizleri yapılabilir.
  • Kişiye terapiden kazanımlarını hayata uygulayacak ödevler verilebilir. Örneğin, pasif agresif kişilik bozukluğu olan, arkadaşının davranışına sinirlenen birinden arkasından konuşmak yerine arkadaşıyla konuşarak bu durumu anlatmasını istemek.

Pasif Agresif Kişilik Bozukluğuna Ne İyi Gelmez?

Pasif agresif kişilik bozukluğunun genellikle ergenlik döneminde başladığı görülür ve tedavinin aksatılması veya uyulmaması durumunda başka türlü kişilik bozukluklarına dönüşebilir. Bu yüzden iç görü, öz disiplin ve farkındalık artırılmaya çalışılmalıdır.

  • ‘’Hayır’’ demekten çekinmek.
  • Psikologun verdiği ödevlere uymamak.
  • Farkındalık egzersizleri ve farkındalık programlarına katılmamak.
  • Kişinin iç görüsünün veya öz eleştirisinin az olması.
  • Empati kurmaktan yoksun olmak.

Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu İlaçları

Psikoterapi tedavinin ana unsuru olmakla birlikte bazı durumlarda ilaç tedavisi kullanılabilir. İlaç tedavisi uygulamasına ve hangi ilaç türü kullanılacağına hastanın durumuna göre karar verilir.

Genel olarak bu ilaçlar özgüveni artırarak, rahatsızlığın temelinde yatan özgüven problemi ortadan kaldırmada yardımcı olurlar.

  • Antidepresanlar: SSRI veya SNRI grubu ilaçlar kullanılabilir, bu ilaçlar vücutta serotonin düzeyini artırarak etki gösterirler.
  • Antipsikotikler: SSRI grubu ilaçlara oranla daha çok yan etkiye sahiptirler bu yüzden ilk tercih ilaçlardan değillerdir.
  • Anksiyolitikler: Kaygı azaltarak ve farkındalık artırarak etki gösterirler.

Bu ilaçlar kesinlikle doktor kontrolü dışında kullanılmamalıdır ve doktor kontrolü dışında bırakılmamalıdır!

Çocuklarda Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu

Pasif agresif kişilik bozukluğu genellikle ergenlik ya da ergenlik sonrası (genç erişkinlik) döneminde başlar. Çocukluk çağı kişilik bozuklukların başlama döneminde kritiktir.

Yapılan çalışmalar pasif agresif kişilerin çocuklukta ihmalkar, kararsız ve güvensiz aile ortamında büyüdüklerini göstermiştir. Bu çocuklar aile ortamında kızgınlıklarını dile getiremezler ve bu kızgınlıkları büyür.

Çocuklarda görülebilecek davranışlarda ise arkadaşlarına ya da anne babasına duyduğu öfkeyi yoğun biçimde oyuncaklarından çıkarma görülebilir.

Sorunlarla (ödev yapmada zorlanma) ve sorumluluklarıyla (oyuncaklarını veya odasını toplama) başa çıkmaya çalışmaz, sorunlarının başkalarından kaynaklandığını (öğretmen zor ödev verdi) düşünürler.

Bu çocuklar girişken değillerdir ve kolay arkadaş edinemezler.

Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu için Hangi Doktora Gidilir?

Pasif Agresif belirtiler görüldüğü anda çok geç olmadan gidilmeli, ancak pasif agresif savunma mekanizması ve pasif agresif kişilik bozukluğu arasındaki fark ayırt edilmelidir.

Pasif agresif kişilik bozukluğu ile Psikiyatri bölümü, psikiyatri uzmanı veya Psikolog ilgilenmektedir. Bozukluğun şiddetine ve durumuna uygun ilaç tedavisini size doktorunuz söyleyecektir.

Doktorunuzun tavsiyesi dışında hiçbir ilaç kullanmayınız. Eğer kendinizde veya bir yakınınızda pasif agresif davranışlar görüyorsanız işte yapmanız gerekenler;

  • Davranışınızı tanıyın.
  • Davranışlarınızı anlamaya çalışın.
  • Davranışınızın neden değişmesi gerektiğini anlayın.
  • Kendinize zaman verin.
  • Kızgınlığın normal olduğunu fark edin.
  • Durumları net bir şekilde açıklayın.
  • Görüşleriniz hakkında açık olun.
  • Yüzleşmekten korkmayın.
Makaleyi faydalı buldun mu?
10
1
Makeleyi Paylaşın

Pasif agresif kişilik bozukluğu ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Her Pasif Agresif Davranış Kişilik Bozukluğu Mudur?

Bazen insanlar savunma mekanizması olarak pasif agresif davranışlara başvurabilir bu her zaman kişilik bozukluğu değildir. Örneğin: İstediği işe kabul edilmeyen bir erkeğin sinirini ailesinden çıkarması bir pasif agresif tutumdur ama bu kişide kişilik bozukluğu olduğunu göstermez.

Dr. Aslı Gülfidan

Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu Diğer Kişilik Bozukluklarıyla Birlikte Görülebilir Mi?

Evet, Pasif agresif kişilik bozukluğunun temel sebebi özgüven eksikliği ve öfke problemi olduğu için diğer kişilik bozukluklarıyla birlikte görülebilir. Birlikte görülmenin yanı sıra pasif agresif kişilik bozukluğu erken tanı alıp tedavi edilmezse yetişkinlik çağında diğer kişilik bozukluklarına dönüşebilir.

Dr. Aslı Gülfidan

Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu Çekingen Kişilik Bozukluğuyla Karıştırılabilir Mi?

İki kişilik bozukluğunda da kişi pasif ve çekingen davranışlar gösterir, hayır diyemez ve özgüven problemi yaşar ancak pasif agresif kişilik bozukluğu olan kişi zarar vericidir, çekingen kişilik bozukluğu olan kişi ise hep çekingendir ve zarar verici davranış sergilemez.

Dr. Aslı Gülfidan