Malnütrisyon

Malnütrisyon, vücudun ihtiyaç duyduğu besin çeşitliliğini sağlayamama sonucu ortaya çıkan bir durum olup vücudun ihtiyaç duyduğu besin değerleri takviye edilerek iyileşme sağlanır.

Malnütrisyon Nedir?

Malnütrisyon beslenmenin olması gereken çeşitlilikten (karbonhidrat, protein, yağ, vitamin, mineral gibi) yoksun olması ve gereken miktardan az alınmasıyla ortaya çıkan klinik bir durumdur. Vücudun ihtiyaç duymasına karşın gereken enerji ve besinlerin yetersiz olması, karşılanamaması bu durumu ortaya çıkarır. Besin alımının yeterli ve dengeli olmasına rağmen malnütrisyon görülmesi vücutta başka bir hastalık, patolojik bir durum olduğunu gösterir.

Çocuklarda günlük enerji ihtiyacının %30-40’ı yağlardan, %30-50’ si karbonhidratlardan, %7-16’sı da proteinlerden sağlanır. Bu enerjinin %50’si bazal metabolizma, %10-15’i fiziksel aktivite, %25-30’u büyüme ve gelişme için kullanılır. Yetersiz enerji alımında büyüme ve gelişme beklenen seviyede olmaz ve normale göre gerilik gözlenir. Günlük besin ve enerji ihtiyacı yaş, boy, cinsiyet, beden ölçüleri, günlük fiziksel aktiviteye göre değişiklik gösterir. Yaşa göre boy ölçüleri büyümeyi gösteren bir ölçüttür. Boya göre ağırlığın düşük olması çocuklarda malnütrisyonu düşündürür. Alınan besinlerin yetersiz gelmesi sonucu vücut bu ihtiyacı karşılamak için dokulardan yıkım yapmaya başlar ve bunun sonucunda belirtiler ortaya çıkmaya başlar.

Beslenmenin yeterliliğinin değerlendirilmesinde yaşa göre ağırlık, boya göre ağırlık, vücut kitle indeksi, biyokimyasal testler ve klinik değerlendirme göz önüne alınır. Tedavi edilmezse büyümede gerilik ve duraksama, hastalığın kronikleşip devamlı bir hal alması gözlenebilir. Sosyoekonomik düzeyin düşük olması ile ilişkili bir durumdur. Her yaşta görülebilen bir klinik durumdur. Yenidoğan dönemi, erken çocukluk dönemi, ergenlik dönemi, hamilelik ve emzirme dönemi, yaşlılar, vejetaryen diyet veya yanlış diyet uygulayanlar, kronik bir hastalığa sahip olanlar, alkol ve ilaç bağımlıları malnütrisyon açısından riskli grupta yer alırlar.

Dünya sağlık örgütüne göre çocuk ölümlerinin %55’ inin nedeni malnütrisyondur. Çocukluk döneminde sık  görülen bu beslenme bozukluğu çocukluk çağının şiddetli akut malnütrisyonu olarak tanımlanır. Çocukluk çağının akut şiddetli malnütrisyonu Kwashiorkor (ödemli tip) ve Marasmus (aşırı zayıflık, ödemsiz tip) olmak üzere iki tipte incelenir. Tedavi edilmediği durumlarda ciddi sağlık sorunlarına ve ölüme neden olabilen bir hastalıktır.

İleri yaşlarda insanların yetersiz beslenmesine, besin alımının az olmasına neden olabilecek durumlar vardır. İştah azalması, diş ve ağız yapısında bozukluk olması, tat ve koku almada sorun olması, başka bir hastalığın sonucu olarak kullanılan ilaçlar veya hastaneye yatışlar, yalnız yaşamak, depresyon,  gıda maliyetlerini karşılayamamak da malnütrisyon gelişmesine neden olabilir. Ciddi riskli durumlara sebep olup hastalıkların ve yaraların geç iyileşmesine, enfeksiyona, ölüme neden olabilir.

Eğer başka bir hastalık, patoloji yoksa yeterli ve dengeli bir beslenmeyle malnütrisyonun önüne geçilebilir.

Malnütrisyon Belirtileri Nelerdir?

Günlük ihtiyacı karşılayacak besin alınmadığında fizyolojik ve metabolik değişiklikler ortaya çıkmaya başlar. Önce enerji için vücudun yağ depoları boşaltılır. Ardından enerjiyi karşılayabilmek için ciltteki ve kaslardaki proteinler kullanılır. Enerjiyi koruyabilmek için vücut, büyümeyi ve fiziksel aktiviteyi azaltır.

Genel anlamda belirtiler;

  • Kilo alımının yavaşlaması, kilo kaybı
  • Boy uzamasının gecikmesi
  • Halsizlik, çabuk yorulma, azalmış fiziksel aktivite, iştahsızlık
  • Cılız, zayıf bir vücut görünümü veya şiş, ödemli bir görünüm
  • Dişlerin çıkmasında gecikme, diş minesinde şişlik
  • Gözlerde kuruluk, konjuktivada (gözün ön kısmını örten mukoza, göz kapaklarının içe kıvrılmasıyla görülen pembe renkli katman) solukluk
  • Angüler stomatit (ağızda yaralar), dudaklarda kanama, dilde şişlik, ağızda kuruluk
  • Saçlarda kırılganlık, solukluk, sertlik, cansız görünüm
  • Alopesi (saçkıran), saçlarda yer yer renk açılmaları
  • Marasmus tip malnütrisyonda kırışık ve gevşek cilt, Kwashiorkor tipte parlak ve ödemli cilt
  • İnce ve yumuşak tırnaklar, tırnaklarda bükülmeler
  • Kaslarda erime, zayıflık
  • Kemiklerde vitamin veya mineral eksikliğine bağlı bozukluklar, raşitizme (d vitamini eksikliğine bağlı görülür) bağlı eğri ve çarpık bacak
  • Kansızlık, sık enfeksiyon geçirme, yara iyileşmesinde gecikme
  • Karaciğer büyümesine bağlı olarak karında büyüme, karında asit sıvısı birikmesi
  • Kalp atışının yavaşlaması, tansiyonda düşüklük
  • Solukluk, peteşi halinde kırmızı küçük kanama odakları, kanamaya yatkınlık
  • Uykuya eğilim, çevreye ilgisizlik, huzursuzluk, aşırı tepki verme
  • Dikkati toplamada, öğrenmede zorluk, uzun süre devam eden malnütrisyonda zeka geriliği

Malnütrisyon Nedenleri Nelerdir?

Malnütrisyon birçok nedene bağlı gelişebilir. Malnütrisyon oluşumunun nedenine göre primer ve seconder olarak incelenebilir. Primerde neden besine ulaşılamaması, savaş, kıtlık, fakirlik veya sosyoekonomik durumun düşük olması, yanlış beslenme ile ilişkilidir. Besin uygun miktarda ve çeşitlilikte alındığı takdirde belirtiler ve hastalık durumu ortadan kalkar. Seconder malnütrisyonda ise vücutta bir bozukluk vardır. İştahsızlık, yemek yemekte ve yutmakta güçlük, ishal, bağırsakta emilimle ilgili sorun oluşturan bozukluklar, pankreasta bir yetmezlik, kusma,  kanser örnek verilebilir. Alınan besinlerin sindirildikten sonra metabolize edilmesinde sorun olması, yanık, travma, ciddi yaralanmalar, stres de sekonder nedenler arasında sıralanabilir.

Genel anlamda malnütrisyon nedenleri;

  • Besin miktarının az olması, besin çeşitliliğinin yetersiz olması
  • Azalmış iştah, diyet kısıtlamaları
  • Sindirimde bozukluk veya malabsorbsiyon (emilimde bozukluk)
  • Artmış metabolizma hızı
  • Vücutta kayıp oluşturabilecek yara, yanık, böbrek yetmezliği gibi durumlar
  • İnsülin direnci gibi endokrin bozukluklar, metabolik asidoz gibi sıvı-elektrolit bozukluğu oluşturan durumlar
  • Kan kaybı, travmalar
  • İshal, kusma
  • Psikiyatrik bozukluklar, anoreksiya nevroza gibi yeme bozuklukları, depresyon
  • Enfeksiyonlar, kalp ve damar hastalıkları, diyabet hastalığı, böbrek yetmezliği, kanser
  • Kronik bir hastalığa sahip olmak ve hastanede uzun süre yatmak
  • İlaçlar

Malnütrisyon oluşumuna yatkınlık sağlayabilecek risk faktörleri vardır. Bunlar;

  • Düşük doğum ağırlığı, prematüre bebek olmak (erken doğmak)
  • Yarık damak, tavşan dudak, yemek borusu yokluğu gibi sindirim sisteminde bozukluk olması
  • Kalp, böbrek, metabolik bir rahatsızlığa sahip olmak
  • Emilim bozuklukları
  • Düşük sosyoekonomik düzey , savaş, kıtlık

Malnütrisyon Teşhisi

Teşhis için fizik muayene, hastanın öyküsü ve bazı ölçümler, testler kullanılır. Gıda alımında yetersizlik, sindirim sistemi bozukluğu, metabolik bir bozukluk, ihtiyaç artışı gibi olabilecek tüm nedenler göz önünde bulundurulmalıdır. Kullanılan birtakım testler ve teşhis yöntemleri  vardır.

Bunlar:

  • Diyet monitörizasyonu: Hastanın bir günlük veya 3-5 günlük aldığı besinlerden aldığı günlük kalori, protein, mineral ve vitamin değerleri hesaplanır. Yaşa göre alması gereken miktarla kıyaslanır. Hastadan ne kadar ayrıntılı bir hikaye alınırsa sonuçta o kadar başarılı olacaktır.
  • Antropometrik ölçümler: Büyümeyi değerlendirmede etkili sonuç verir. Vücut ağırlığı yaşa ve cinsiyete göre hesaplanabileceği gibi, boy uzunluğuna göre de değerlendirilebilirVücut kitle indeksi (BMİ), vücut ağırlığının (kg), boyun (m) karesine bölünmesi ile bulunur. Yaş ve cinsiyet göz önüne alınarak belirlenmiş standart değerler vardır. Bu değerlere göre -2SD’nin altında olmak zayıflıktır ve dolayısıyla malnütrisyonu düşündürür. Boy uzunluğu da cinsiyet ve yaşa göre ortalama değerlerle karşılaştırılır. Deri altı yağ dokusunu değerlendirmek için deri kıvrım kalınlığına bakılır. Calipper denilen cihazla sol kolun triceps bölgesinden ölçüm yapılır. Bu testin yapılma nedeni cilt altı yağ dokusu ile vücuttaki toplam yağ dokusu arasında ilişki bulunmasıdır. Bulunan değer ortalama değerlerle karşılaştırılır. Orta kol çevresi uzunluğu ölçülerek kas kitlesi hakkında bir fikir edinilebilir. Burada elde edilen değer de normal değerlerle kıyaslanır.
  • Biyokimyasal testler: Serum proteinlerinden albumin, transferrin, prealbumin gibi değerler incelenir. Vitamin, mineral veya çinko gibi eser elementler ölçülerek eksikliği tespit edilebilir.

Testler ve ölçümlerin sonucuna göre tanı konur. Yaygın olarak kullanılan sınıflama Waterlow sınıflamasıdır. Bu sınıflamaya göre boya göre vücut ağırlığı ve yaşa göre boy kullanılır. Malnütrisyon derecelerine göre hafif, orta ve ağır olarak derecelendirilmiştir. Bunun dışında yaşa göre standart ağırlığı değerlendiren Gomez sınıflaması da kullanılabilir.

Malnütrisyon Tedavisi

Tedavi süreci ve takip hastanın durumuna, acil bir durum varlığı ve malnütrisyonun derecesine göre planlanır. Acil bir durum varlığında önce o durumun düzeltilmesine yönelik acil tedavi planlanır.

Vücutta sıvı-elektrolit bozukluğu, enfeksiyon, kanda şeker miktarının azalması, vücut sıcaklığının düşmesi, kalp atımının azalması ve tansiyonun düşmesi, şok gibi durumlarda acil olarak bunları gidermeye yönelik semptomatik tedavi uygulanır.

Su ve tuz dengesi bozukluklarında kişi beslenebiliyorsa ağızdan, beslenemiyorsa nazogastrik tüple su ve tuz takviyesi yapılır.

Eğer şokta ise damar yolu kullanılarak tedavi verilir. Enfeksiyon olup olmadığı araştırılır ve varlığında antibiyotik tedavisi başlanır. Ciddi bir kansızlık durumunda, hemoglobinin 6’nın altına düşmesi durumunda acil kan değerleri düzeltilmeye çalışılır.

Acil tedaviden sonra sağlıklı büyüme, gelişme ve beslenme için diyet tedavisi uygulanır. Vücutta eksik olan besin değerlerinin normal değerlere ulaşması, sağlıklı ve ideal vücut kilosu oluşturulması ve diğer bozuklukların giderilmesi amaçlanır. Proteinden zengin, yeterli enerjiyi düzeyi sağlayacak kalorili, vitamin ve mineralleri de içeren bir diyet programı oluşturulur. Hastane koşullarında yapılan acil tedaviden sonra diyetisyen kontrolünde aşamalı bir diyetle tedaviye devam edilir.

Malnütrisyon oluşumundan korunmak için çocuğa uygun besinleri sağlayacak bir diyet, aşılama, enfeksiyonlardan (sepsis, gastroenterit, idrar yolu enfeksiyonu, enfeksiyöz ishal gibi) korunma çok önemlidir.

Toplumda sağlık ve beslenme ile ilgili bilgilendirme, koruyucu sağlık hizmetleri, aile planlaması, halk sağlığı çalışmaları, çevresel ve özel hijyen koşulları, anne eğitimleri malnütrisyon riskini azaltır ve malnütrisyondan korunmaya yardımcı olur.

Malnütrisyon Tedavi Edilmezse

Malnütrisyon tedavi edilmediği takdirde birçok vücut sisteminde bozukluğa, şok tablosuna ve ölüme neden olabilir. Malnütrisyona bağlı gelişebilecek durumlar dehidratasyon (vücudun sıvı ve elektrolit kaybetmesi), enfeksiyonlar, kansızlık, hipoglisemi (kanda glikoz miktarının düşük olması), tekrarlayan ve kronik hale gelen ishal tablosu, ciltte ve ağızda yaralar, dokuların oksijensiz kalması, iştahsızlık, vitamin eksiklikleri, vücut ısısında düşüklük, kalp yetmezliği görülebilir. Büyüme gelişme geriliği, kilo kaybı gözlenir. Acil olarak hastanın durumu düzeltilmeli ve uygun tedavi ve diyet  programı ile devam edilmelidir.

Malnütrisyona Ne İyi Gelir?

Sağlıklı, düzenli ve besin çeşitliliği yeterli bir beslenme tarzı malnütrisyon gelişme durumunu azaltır. Eğer besin alımı yeterli ve dengeli olmasına rağmen malnütrisyon görülüyorsa altta yatan hastalık ve bu duruma neden olabilecek durumlar araştırılmalı, gerekli tedaviler uygulanmalıdır. Uygunsuz ve sağlıksız diyetlerden kaçınılmalıdır. Ailenin ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi ve uygun besinlerle çocuğun beslenmesi oldukça önemlidir.

Malnütrisyona Ne İyi Gelmez?

Sağlıksız, dengesiz ve yetersiz beslenmek malnütrisyon gelişmesine neden olur. Ailelerin ve toplumun beslenme konusunda bilinçsiz olması, yanlış beslenme biçimleri, uygunsuz diyetler malnütrisyon oluşturabilir. Ek başka hastalıkların tedavi edilmemesi, uygunsuz ilaç kullanımları da malnütrisyon oluşumuna neden olabilir. Bazı lifli gıdaların alımı diğer besinlerin emilimini kötü etkilemektedir. Psikolojik sorunlarda iştahsızlığa ve düzensiz beslenmeye neden olabilir.

Gebelikte Malnütrisyon

Gebelik öncesi ve gebelik döneminde sağlıklı ve yeterli beslenme hem anne hem bebek sağlığı için son derece önemlidir. Aksi halde anne ve bebek ölümüne yol açabilecek ciddi sağlık sorunları gözlenebilir.

Ülkemizde gebelerde demir eksikliği, folik asit eksikliği, iyot ve kalsiyum eksikliği sıkça görülür. Düşük doğum ağırlığı ile doğan bebeklerde en büyük sorun annelerde gözlenen beslenme yetersizliğidir. Hamilelik ile beraber enerji ve besin ihtiyacı artar, bebeğin büyümesi ve gelişmesi için gereken bu besin ihtiyacı karşılanmadığı takdirde annenin kendi dokularından alınmaya çalışılır. Bu durum sonucunda annede vücutta birtakım dengesizlikler, bağışıklık sisteminde azalma ve buna bağlı olarak enfeksiyonlara eğilim artacaktır. Bebekte de büyüme gelişme geriliği, zihinsel gerilik, düşük doğum ağırlığı ve ölüm gözlenebilir.

Bu yüzden gebelik öncesi ve gebelik döneminde sağlıklı, düzenli ve yeterli beslenmeye dikkat edilmeli, doktor kontrolünde gerekli tetkikler yapılarak sağlıklı ve takipli bir gebelik süreci geçirilmelidir. Sigara ve alkol tüketilmemelidir. Besin çeşitliliği ve miktarı uygun, vitamin ve minerallerden zengin bir beslenme tarzı benimsenmelidir.

Bebeklikte Malnütrisyon

Bebeklik dönemi beslenme sağlıklı bir gelişim için son derece önemli ve hassas bir dönemdir. Anne sütünün yetersiz alınması, yanlış ek gıda kullanımı beslenmeyi ve gelişimi kötü etkileyecektir.

Bebekte ve annede bu duruma engel bir hastalık yoksa ilk 6 ay sadece anne sütü kullanımı önerilmektedir. Ardından 6-12 aylar arasında uygun ek gıdalarında beslenmeye eklenmesi önerilir. En az 2 yıl boyunca anne sütü verilmelidir. Anne sütü içerdiği besin değerleriyle bebek için en sağlıklı besindir. Herhangi bir engel olmadıkça anne sütü verilmelidir. Bebekte iştahsızlık, büyüme gelişme geriliği, anne sütü ile beslenmeye rağmen yetersizlik gözlenirse bir doktora başvurulmalı, altta yatan bir sorun varsa giderilmelidir.

Çocukluk Döneminde Malnütrisyon

Malnütrisyon vücudun ihtiyaç duyduğu ile alınan besin miktarı arasındaki dengesizlikle meydana gelen bir durumdur. Dünyada her yıl 5 yaş altı çocuklarda 149 milyon çocuğun kronik malnütrisyonlu olduğu ve her yıl 13 milyon çocuğun buna bağlı olarak öldüğü bilinmektedir.

Dünya genelinde çocuk ölümlerinin yarısından çoğunu malnütrisyon oluşturmaktadır. Malnütrisyon hafif, orta ve ağır olarak değerlendirilmektedir ve en korkulan grup ağır tiptir. Çocukluk çağında görülen malnütrisyon “çocukluk çağının şiddetli akut malnütrisyonu” başlığı altında Kwashiorkor (ödemli tip) ve Marasmus (zayıf, ödemsiz tip) olarak iki grupta incelenir.

Marasmus (Ödemsiz Tip Şiddetli Malnütrisyon)

En sık görülen malnütrisyon tipidir. Genellikle 0-12 aylar arasında görülür, en sık 5-6. aylardan sonra gözlenir. Uzun dönemde yetersiz kalori alımı ile meydana gelir. Kalori alımının az olmasından dolayı vücut ihtiyacı olan enerjiyi kas ve yağ dokusundan sağlamaya çalışır. Kas ve yağ dokusundan enerji sağlandığı için kan proteinleri ve kandaki amino asit düzeyleri normaldir.

  • Önce kilo alımı yavaşlar, ardından kilo kaybı başlar.
  • Zayıflama önce kalça, uyluk, kollarda gözlenir. Ardından sırt ve göğüs bölgesindeki kaslar da erir. Kas ve yağ dokusu kullanıldığı için zayıf, kemik ve deriden oluşan bir görüntü olur.
  • Cilt dengesi bozulur, deri altı yağ enerji için kullanıldığından cilt gevşek bir hal alır. Yüz ilk başta normalken zayıf ve ince bir hal almaya başlar.
  • Gözler içeri doğru çöker, tükürük ve gözyaşı bezleri küçülür, gözyaşı yapımı azalır, göz ve ağızda kuruma görülür.
  • Karın düzleşir ve içe doğru çöker. Bağırsak hareketleri dışarıdan görülebilir hale gelir. Ancak karın kasları da azaldığı, bağırsaklardaki bakterilerde çoğalma ve gazdan dolayı karın şiş de görülebilir.
  • Kas sertliğinde azalma, güçsüzlük, halsizlik görülür.
  • Huzursuzluk, aşırı tepki, uykuya eğilim görülebilir.
  • Vücut ısısı normal veya azalmış olabilir, metabolik hız azalır.

Kwashiorkor (Ödemli Tip Şiddetli Malnütrisyon)

Protein eksikliğinin baskın olduğu tiptir. Bu tipte vücutta ödem görülür ve geri kalmış toplumlarda, sütten kesilme döneminden sonra ortaya çıkar. En sık 1-5 yaş arası görülür.

  • En erken belirtiler uykuya eğilim, çevreye ilgisizlik, huzursuzluktur. Hastada iştah kaybı, kas sertliğinde azalma, enfeksiyonlara yatkınlık gözlenir.
  • Genellikle erken dönemde ortaya çıkan ödem önce ayaklarda ve bacağın alt kısımlarında gözlenir. Ardından hızla tüm vücuda yayılarak el, kol ve yüzü de içine alır.
  • Ciltte şişlik ve kızarıklık, pellegraya benzer vücudun bazı bölgelerinde lekeler, solukluk olur. Şiş vücut yerlerinde ciltte çatlama ve soyulma şeklinde lekeler görülür.
  • Yüzde aydede yüz denilen şiş, pembe, kilolu görünüm
  • Saç renginde açılma, saçlarda kaba, cansız, kırılgan bir yapı gözlenir.
  • Karaciğer büyümüştür  ve yağ  toplanması, infiltrasyonu vardır. Karaciğer enzimleri azalmış olabilir.
  • İshal, kusma ve iştahsızlık olur.
  • Çocuk huysuz, duygusuz, çevreye ilgisiz olur.
  • Kalp yetersizliği hastalığın ilerleyen dönemlerinde gözlenir.
  • Bağışıklık sistemi zayıflar ve çocuk enfeksiyonlara yatkın hale gelir. En küçük enfeksiyonlar bile öldürücü olabilir.

Tedavi aşamalı bir şekilde uygulanır. Önce stabilizasyon ile hastadaki hücresel fonksiyonlar, elektrolit, sıvı dengeleri normale getirilir. Enfeksiyon ve şok tablosu varsa acil bir şekilde tedavi uygulanır. Ardından rehabilitasyon ile zayıflayan ve yıkılan dokuların yeniden düzeltilmesi amaçlanır. Bu aşamada günlük kalori ihtiyacını karşılayabilecek, proteinden zengin, gerekli vitamin ve mineralleri içeren diyet verilir. Tedaviye çinko ve demir de eklenebilir.

Malnütrisyon için Hangi Doktora Gidilir?

Belirtiler gözlendiğinde veya şüphe edildiğinde çocuk ise Pediatri uzmanına, yetişkin ise Dahiliye uzmanına başvurulmalıdır. Ağır tip malnütrisyonda komplikasyonlara bağlı ise acil tedavi gerekeceğinden acile başvurulabilir. Geç kalınması halinde ciddi sorunlara yol açıp, kişinin hayatını tehlikeye sokabileceği için erken tanı ve tedavi son derece önemlidir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
4
2
Makeleyi Paylaşın

Malnütrisyon ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Malnütrisyon Belirtileri Nelerdir?

Hastaya, malnütrisyon derecesine ve başka hastalık olup olmamasına göre değişebilmekle birlikte genel anlamda belirtiler;

  • Kilo alımının yavaşlaması, kilo kaybı
  • Boy uzamasının gecikmesi
  • Halsizlik, çabuk yorulma, azalmış fiziksel aktivite, iştahsızlık
  • Cılız, zayıf bir vücut görünümü veya şiş, ödemli bir görünüm
  • Dişlerin çıkmasında gecikme, diş minesinde şişlik
  • Gözlerde kuruluk, konjuktivada( gözün ön kısmını örten mukoza, göz kapaklarının içe kıvrılmasıyla görülen pembe renkli katman) solukluk
  • Angüler stomatit(ağızda yaralar), dudaklarda kanama, dilde şişlik, ağızda kuruluk
  • Saçlarda kırılganlık, solukluk
  • Marasmus tip malnütrisyonda kırışık ve gevşek cilt, Kwashiorkor tipte parlak ve ödemli cilt
  • İnce ve yumuşak tırnaklar, tırnaklarda bükülmeler
  • Kaslarda erime, zayıflık
  • Kansızlık, sık enfeksiyon geçirme, yara iyileşmesinde gecikme
  • Karaciğer büyümesine bağlı olarak karında büyüme, karında asit sıvısı birikmesi
  • Kalp atımının yavaşlaması, tansiyonda düşüklük

Büyüme ve gelişmenin gecikmesi, vücudun bağışıklık sisteminin zayıflaması ve buna bağlı belirtiler sıklıkla gözlenir. Derecesi arttıkça vücutta gözlenen belirtiler de artacaktır. 

Dr. Merve Ergüven

Malnütrisyon Öldürür Mü?

Malnütrisyon tedavi edilmediği takdirde önemli sağlık sorunlarına ve ölüme yol açabilir. Dünyada çocuk ölümlerinin yarısından fazlası malnütrisyon nedenlidir. En sık ağır tip malnütrisyonda ölüm görülmekle birlikte her tip ciddiye alınmalı ve tedavi edilmelidir. Erken tanı ve tedavi edildiği takdirde hastalık iyi seyirlidir.

Dr. Merve Ergüven