Lyme Hastalığı

Lyme hastalığı, genelde kenelerden bulaşan ve enfeksiyonel bir hastalıktır. Tedavisinde, hastalık bakteriyel olduğu için tedaviye antibiyotik uygulamakla başlanılır.

Lyme Hastalığı Nedir?

Lyme Hastalığı, Borrelia Burgdorferi isimli bakterinin sebep olduğu, vektörler aracılığıyla (genellikle kenelerle) taşınan bir enfeksiyondur. Bu vektörlerin insanları ısırmasıyla kişilere bulaşıp rahatsızlık oluşturan bir bakteriyel hastalıktır. 

Kene ısırığıyla bulaşan lyme, deride kızarıklık ve döküntü, eklem iltihabı ve grip benzeri bir rahatsızlık tablosunun yanı sıra sinir sistemlerinde de hasara sebep olur. Kişinin belirli bölgelerinde felç oluşturabilir. Ayrıca Borrelia Burgdorferi bakterisinin beyin omurilik sıvısına geçmesi menenjit hastalığına dahi neden olabilir. 

Lyme Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Hastalık keneler aracılığıyla bulaşır. Hastalık belirtileri ise enfekte kenenin ısırmasından 3-30 gün sonra görülmeye başlar. Bakterinin vücuda girdikten sonra ilk enfeksiyon belirtisi olarak kenenin ısırdığı bölgesinde eritema migrans (EM) tarzı kaşıntısız, kırmızımsı döküntüler gözlenir.

Tipik belirtiler olarak kişide yüksek ateş, kas ve eklem ağrıları, şiddetli baş ağrısı, lenf nodlarında şişlikler ve halsizlik oluşabilir. Sinir sistemini etkileyebilir ve hastada yüz sinir felci (bell) oluşturabilir. Bakteri enfeksiyonunun beyin omurilik sıvısına geçmesi menenjite sebebiyet verebilir.

Sıvı birikmesinden kaynaklı eklemde şişmeler meydana gelebilir. Bu şişlikler ilerleyen aşamalarda artrit oluşumunu tetikleyebilir. Lyme kişinin kalp ritmini de etkileyebilir ve kalpte ritim bozuklukları meydana getirebilir. Hastalığın ilerleyen aşamalarında enfekte bireylerde hafıza ve konstantrasyonla ilgili fonksiyonlarda bozulmalar meydana gelebilir.

Lyme Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Lyme hastalığı etkeni Borrelia Burgdorferi ve Borrelia Mayonni cinsi bakterilerdir. Lyme sebebi olan bakteriler genellikle bir taşıyıcı vektör aracılığıyla (dişi sivrisinekler, ixodes cinsi keneler, kedi, köpek) taşınır. Ve bu bakteriler kenelerin kişileri ısırmasıyla insanlara bulaşır. Yalnız bir kenenin lyme hastalığını insana bulaştırması için 36-48 saat civarı insan teninde kalması gerekmektedir. 

Olgunlaşmamış keneler oldukça küçük boyutta olduğundan (yarım buğday tanesinden daha küçük) çoğu zaman kişiler tarafından fark edilmezler. Ve lyme etkeni bakterileri kişilere bulaştırırlar. Kenenin deriden mümkün olan en kısa sürede çıkarılması lyme hastalığı oluşumunun önüne geçebilir.

Lyme etkeni taşıyan kara bacaklı keneler (geyik keneleri) en çok ABD’nin kuzeydoğusunda, Avrupa’nın doğusunda ve Asya’nın ormanlık alanlarında görülür. Lyme vakaları ABD’de oldukça fazladır. Geyik keneleri bu hastalığı Pasifik sahili boyunca yayar. Bu bölgelere seyahat edecek kişilerin kenelere ve diğer haşerelere karşı dikkatli olmaları önerilir. 

Lyme hastalığı insandan insana bulaşmayan bir hastalıktır. 

Lyme Hastalığı Teşhisi

Lyme hastalığını diğer birçok hastalık taklit edebilir. Bu yüzden teşhis konulurken son derece dikkatli olunmalı ve tedaviye doğru teşhis üzerinden başlanmalıdır. Doktor öncelikle lyme şüphesiyle gelen hastadan detaylı bir anamnez (hastalık öyküsü) alır. 

Daha sonra şüpheli kişiye fiziksel ve nörolojik muayene yapılır. Şüpheliyi enfekte ettiği düşünülen kene elde mevcutsa enfekte olup olmadığını anlamak için laboratuvara gönderilir.

Kişiden kan tahlili istenir. Bu kan tahlilinde çeşitli lyme tanı testleri de uygulanır. Bu tanı testleri arasında ELISA ve Western Blott bulunur. ELISA B testi ilk tanıda kullanılan testtir. Fakat ELISA erken aşamada pozitif çıkmayabilir ayrıca bazı durumlarda da yalancı pozitiflik (hastalık olmadığı halde testin pozitif çıkması) gösterebilir. 

En önemli ve en yüksek doğrulukta sonuç veren test Western Blott testidir. Bu testin belirleme oranı oldukça yüksek olduğundan yalancı lyme tanısında oldukça önemlidir. Western Blott testinin pozitif çıkması durumunda kişide lyme enfeksiyonunun bulunduğu net şekilde tanımlanır ve uygun antibiyotik tedavisine başlanır.

Lyme teşhisinde testlerde çıkan sonuçlara yardımcı olmak maksadıyla şişkinlik olan eklemden iğne yoluyla örnek sıvısı çekilebilir ve eklem sıvısına bazı laboratuvar testleri yapılarak tanı kesinleştirilebilir. 

Aynı zamanda enfeksiyonun beyin omurilik sıvısına geçip geçmediğini anlamak amacıyla lomber ponksiyonu adı verilen yöntemle steril bir iğne yardımıyla bel bölgesinden girilip beyin omurilik sıvısından örnek alınıp biyopsi yapılabilir.

Lyme teşhisi konulurken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta MS ve ALS gibi hastalıklardan farkının ortaya konmasıdır. MS, ALS ve Lyme hastalığının semptomları benzerlik gösterdiğinden hastalık şüphesiyle gelen kişinin ne hastası olduğunu kesin bir şekilde belirlemek için ayırıcı tanı testleri mutlaka yapılmalıdır.

Lyme Hastalığı Tedavisi

Lyme, bakteriyel kökenli bir hastalık olduğundan ötürü başlıca tedavi yöntemi antibiyotiklerdir.

Bu antibiyotikler ile ağızdan alınan ilaç tedavisi süreci kişinin direnci ve bakterinin vücuttaki yayılımına göre 2 ila 3 hafta arası sürebilir. Yüz felci veya artrit semptomları gelişen hastalarda bu süreç 4 haftaya kadar uzayabilir. Antibiyotik tedavisine ne kadar erken başlanırsa iyileşme süreci daha hızlı ve hasar bırakmaksızın ilerleyecektir.

Hastalık merkezi sinir sistemine geçmişse doktor intravenöz (damar içi) antibiyotik tedavisi başlatabilir. Damar içi tedavide hastada gelişen lyme belirtilerinin geçmesi ağızdan alınan tedaviye göre daha uzun sürebilir ama hastalık etkenini ortadan kaldırmada daha etkin bir yöntemdir.

Artrit semptomu olan hastaların bazıları oral antibiyotiklere yanıt vermeyebilir. Bu durumda artritli hastaya damar içi  yoldan antibiyotik tedavisine başlanır.

Lyme enfeksiyonu kapmış olan bazı kişilerde oluşan ağrı, ateş ve şişliklerin tedavisinde ise non steroidal antienflamatuar İlaçlar (NSAID) kullanılabilir. Ancak, bu ilaçların kontrollü kullanılması gereklidir aksi takdirde mide kanaması veya böbrek hasarına yol açabilirler. Ayrıca kan sulandırıcı (aspirin gibi) ilaç kullananların doktor kontrolü dışında bu ilaçları kullanmaması gerekir. 

Tedaviden sonra bazı kişilerde kas ağrıları ve yorgunluk belirtilerinin devam etmesi olağandır. Bu duruma lyme sonrası hastalık sendromu adı verilir. Lyme sonrası hastalık sendromunun tedavisinde antibiyotikler işlev görmemektedir.

Lyme Hastalığı Tedavi Edilmezse 

Lyme hastalığı kısa süre içinde teşhis edilip tedavi edilirse rahatlıkla iyileşen bir hastalıktır. Tedavi edilmediği takdirde kişide aşağıdaki komplikasyonlar görülebilir.

  • Eklemlerin şişmesi ve iltihaplanması sonucu artrit oluşabilir. Eklemlerde şiddetli ağrı ve şişlik oluşur. Özellikle büyük eklemlerde (diz, ayak bileği, el bileği) gözlenir.
  • İlerleyen zamanlarda kişide şiddetli baş ağrılarının yanı sıra boyun sertliği oluşabilir.
  • Kişide sinirlerin hasar alması sonucu yüz bölgesinin bir veya iki tarafında felç görülebilir.
  • Hastada baş dönmesi ve nefes darlığı görülebilir.
  • Lyme enfeksiyon etkeni olan bakterinin beyin omurilik sıvısını geçmesi sonucu beyin omurilik iltihaplanması oluşabilir.
  • Uzuvlarda ağrı, uyuşma ve karıncalanma oluşabilir.
  • Hastalığın ilerleyen evrelerinde lyme carditis adı verilen kalp çarpıntısı ve ritim bozuklukları gözlenebilir.

Lyme Hastalığına Ne İyi Gelir?

  • Kedi Pençesi Bitkisi: Bu bitkinin Lyme hastalığına karşı etkili bir koruyucu olduğu ve aynı zamanda bağışıklık sistemini destekleyerek vücuda direnç kazandırdığına dair birtakım tıbbi çalışmalar mevcut. 
  • Zerdeçal: Zerdaçalın içinde barındırdığı bazı maddeler nedeniyle antioksidan özellik taşıyan bir bitkidir. Zerdeçalın hastalığı tedavi etmediği ama hastalığın hastalık seyri iyileştirdiğini ve ilerleyişini yavaşlattığı yönünde hipotezler mevcut. 
  • Lyme hastalığı tüm vücudu etkileyebilen sistemik bir enfeksiyon olduğundan hastalığa karşı vücut savunmasının direncinin yüksek olması önem arzeder. Vücut direncini arttıran probiyotik içerikli besinlerin tüketimi oldukça faydalıdır. Bu probiyotik içerikli besinler arasında ev yoğurdu, kefir ve ev turşusu sayılabilir.

Lyme Hastalığına Ne İyi Gelmez?

Lyme hastalığıyla mücadelede sağlıklı beslenme oldukça önemli bir yer kaplamaktadır. Bu sebepten ötürü bazı besinlerden uzak durmak ve bazılarını da azaltmak gerekebilir.

  • Gluten bu zararlı besinler arasında önde gelen bir besindir. Kişide hassasiyet varsa gluten alındığında vücut savunma sistemi gluteni zararlı madde olarak algılayabilir. Ve lyme enfeksiyon etkeni olan Borrelia Burgdorferi isimli bakteriyle savaşmak yerine gluten içeren besinlerle savaşabilir. Bu durum vücut savunmasında görevli olan antikorları meşgul eder ve asıl hastalığın vücutta yayılmasını kolaylaştırır. Bu sebeplerden ötürü lyme hastaları gluten barındıran ekmek, makarna, pasta, börek gibi besinlerden uzak durmalıdır.
  • Bağırsak florasının bozulması (flora dengesinin bozulması sonucu vücuda faydalı bakterilerin ortadan kalkması durumu) da vücut savunmasını etkileyeceğinden hastalık ile mücadelede hasta aleyhinedir. Bağırsak florasını etkileyebilecek besinlerin başında şeker ve işlenmiş gıdalar gelmektedir. Lyme teşhisi konmuş bireylerin kesinlikle şekerden ve işlenmiş gıdalardan uzak durmaları gerekmektedir.

Lyme Hastalığı İlaçları 

Lyme hastalığı bakteriyel kökenli bir hastalık olduğundan tedavisinde antibiyotikler kullanılır.

  • Doksisiklin en sık kullanılan antibiyotiktir. Her yaştan çocuk ve yetişkin hasta tedavisinde kullanılır.
  • Seftriakson, doksisikline ek olarak hastalık tedavisinde beraber kullanılırlar.
  • Amoksisilin, bakteri tedavisinde etkili bir ilaçtır.
  • Sefuroksim, amoksisilin ile beraber kızarıklıkların tedavisinde kullanılır
  • Azitromisin 10 günden daha kısa süreli olarak kullanılır. 
  • Sefuroksim Aksetil, lymde gelişebilen artrit tedavisinde etkili bir ilaçtır.

Hamilelikte Lyme Hastalığı

Lyme enfeksiyonunun gebede hangi sorunlara yol açacağı kesin olarak bilinmemektedir. Lyme etkeni bakteriler plasentada enfeksiyona yol açabilir. Bakteriler kalbe ulaşarak bazı konjenital (doğumsal) kalp kusurlarına yol açabilir.  

Bebekte karaciğer yeteri kadar gelişmediğinden bilirübin fazlalığı oluşur. Buna bağlı olarak da sarılık görülebilir. Gebelik esnasında lyme hastalığına yakalanmak bazı doğum kusurlarına ve ölü doğuma sebebiyet verebilir. Hamilelikte oluşan ve tedavi edilmeyen lyme hastalığında bebek doğduktan sonra vücudunda eritema migrans tarzı kızarıklıklar oluşabilir.

Çocuklarda Lyme Hastalığı

Kene ısırması sonucu Lyme enfeksiyonuna yakalanan çocukların büyük bir çoğunluğunda eritema migrans adı verilen ve halk arasında ‘Boğa Gözü’ olarak da adlandırılan pembe ve kırmızı renk değişimleri görülür. Tedavi edilmediği zaman bu kızarıklıklar genişler.

Lyme etkeni bakteri çocuklarda baş ağrısı, ateş, iştahsızlık, yorgunluk, boğaz ağrısı ve lenf nodu şişmesi gibi, grip benzeri semptomlarla da belirti verebilir.  İlerleyen süreçte kızarıklıklar vücudun her yerine yayılmaya başlar. 

Yüz felci yaşanabilir. Etkenin beyin omurilik sıvısına geçmesiyle beraber çocukta lenfositik menenjit gelişebilir. Kalbin enfekte olmasıyla nefes darlığı ve göğüs ağrısı ile kendini gösteren kardit tablosu gelişebilir.

Bebeklerde Lyme Hastalığı

Lyme hastalığının belirtileri genel olarak bebekler, çeşitli yaşlardaki çocuklar ve yetişkinler için benzerlik gösterir. Bebeklerin Lyme etkeni olan bakteriyi kapmaları sonucunda ilk belirtilerinden birisi deride kızarıklık oluşturan ve boğa gözü adı verilen döküntülerdir. Bu döküntüler acısız olduğundan ilk başlarda bebeği rahatsız etmeyebilir. 

Hastalık erkenden fark edilip tedavi edilmez ise kızarıklık tüm vücuda yayılabilir, yüz sinirlerini etkileyebilir, eklemlerde şişlik oluşturabilir, kalp atış ritmini bozabilir ve bebeğin menenjit geçirmesine sebebiyet verebilir.

Lyme hastalığının ilerlemesini durdurmak ve olası ciddi komplikasyonların önüne geçmek için erken teşhis ve tedavi oldukça önemlidir. Tedavide yetişkin insanlara verilen antibiyotikler doz ayarlaması yapılarak kullanılabilir.

Lyme Hastalığı için Hangi Doktora Gidilir?

Lyme, insan vücudunda bakterilerin sebep olduğu bir enfeksiyon hastalığı olduğundan ötürü lyme belirtilerinden bir veya birkaçı fark edildiği zaman vakit kaybetmeden enfeksiyon hastalıkları (İntaniye) bölümüne başvurulması gerekir. 


Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Lyme hastalığı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Lyme Hastalığı Testi Nerede Yapılır?

Kene tarafından ısırıldığınızı fark ettiğiniz anda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Lyme testleri yetkin sağlık kuruluşları tarafından kan örneği alınarak yapılır. Lyme hastalığı testleri, vücutta Lyme etkeni bakterilere karşı oluşan antikorların tespitini yapar.

Int. Dr. Mert Mustafa Aslan

Lyme Hastalığı İnsandan İnsana Bulaşır Mı?

Hayır, lyme hastalığının etkeni olan bakteriler keneler aracılığıyla taşınır ve yayılır. Lyme hastalığının insanlara bulaşmasının yolu kişilerin ixodes cinsi keneler tarafından ısırılmasıdır. Dolayısıyla insandan insana temasla bulaşma söz konusu değildir. Cinsel yolla bulaşıp bulaşmadığı konusunda ise henüz somut bir kanıt bulunmamaktadır.

Int. Dr. Mert Mustafa Aslan

Lyme Hastalığı Ölüme Sebebiyet Verebilir Mi?

Lyme hastalığı yalnız başına kişinin ölümüne sebep olmaz. Uzun süre tedavi edilmediği zaman çeşitli komplikasyonlar (menenjit, hepatit, kardit vb.) oluşturabilir ve bu komplikasyonlar kişilerde ciddi hayati tehlike oluşturabilir.

Int. Dr. Mert Mustafa Aslan

Lyme Hastalığının Tedavisini SGK Karşılar Mı?

Evet, hastalık teşhisi için yapılan testleri ve hastalık tedavi süresince kullanılan ilaç masrafları kişinin sosyal güvencesi olduğu sürece Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. Lyme hastalığı Türkiye’de yaygın değildir. En çok görüldüğü yerlerin başında ABD gelir.

Int. Dr. Mert Mustafa Aslan

Lyme Hastalığı Hamile Anneden Bebeğe Geçer Mi?

Lyme hastalığı etkeni bakteriler hamileleri enfekte etmesi halinde bazı durumlarda plesantada enfeksiyon oluşturabilir. Hastalık tedavi edilmez ise plesenta yoluyla bebeğe geçip doğum kusurlarına ve ölü doğuma dahi sebep olabilir. Bu olumsuz durumlar uygun antibiyotik tedavisi ile kolaylıkla önlenebilir.

Int. Dr. Mert Mustafa Aslan

Lyme Hastalığı Tamamen İyileşir Mi?

Lyme hastalığına erken teşhis ve doğru tedavi uygulandığı zaman hastalık tamamen iyileşir. Hastalık erken teşhis edilemez ve ilerlerse, tedavi yetersiz gelebilir ve hastalık kısmen kronikleşebilir. Mesela eklem sorunları baş gösteren hastalarda tedavi sonrası eklemlerde ağrı devam edebilir.

Int. Dr. Mert Mustafa Aslan