Karaciğer Ameliyatı Nedir?

Karaciğer ameliyatı, türlü hastalıklar sebebiyle bozulmuş durumdaki karaciğer fonksiyonlarının iyileştirilip düzeltilebilmesi amacıyla gerçekleştirilir.

Karaciğer ameliyatı için basit ve kolay diye bir kavram söz konusu değildir. Bütün karaciğer ameliyatları, hem ciddi hem de büyük ameliyatlardır. Bu noktada bu kadar ciddi olmasında haklı gerekçeler de söz konusudur. Öte yandan gerek cerrahi gerekse anestezi tekniklerinde sağlanan gelişmelerle beraber bu karaciğer ameliyatları çok daha güvenilir ve sorunsuz şekilde uygulanabilir bir şekle gelmiştir.

Karaciğer ameliyatları artık çok daha az oranda kan kaybı ile gerçekleştirilebilmektedir. Hatta bu operasyonlarda bir dönemler kural olarak uygulanan kan nakli bile bugün bir istisna durumuna gelmiş gibidir. Büyük karaciğer operasyonlarında yaklaşık %20 oranında olan ölüm riski ise günümüzde %1 oranlarına kadar düşmüştür. Ancak %1 oranlar, elbette deneyimli ve geniş bir hacme durumdaki ekipleri bulunan kurumlarda elde edilebilmektedir.

Karaciğer ameliyatı, türlü hastalıklar sebebiyle bozulmuş durumdaki karaciğer fonksiyonlarının iyileştirilip düzeltilebilmesi amacıyla gerçekleştirilir. Oldukça önemli olan bu operasyonun yapılması, uygulanacak operasyona bağlı olarak değişiklik gösterir. Operasyon ortalama olarak 12-14 saat aralığında tamamlanabilmektedir. Ayrıca büyük bir kesi atılarak yapılır. Ameliyat esnasında tümörün temizlenebilmesi veya karaciğer organının bir bölümünün alınabilmesi gibi türlü işlemler gerçekleştirilir. Nakil ameliyatları ise canlı olan bir insandan alınan veya kadavra kullanılarak alınan karaciğer organları ile yapılmaktadır. Karaciğer operasyonları genel anestezi uygulanarak gerçekleşir. Ayrıca hastaların ameliyat sonrası iyileşme süreci de uzun olmaktadır. Bu noktada karaciğer ameliyatlarının farklı çeşitlerinden ve farklı yöntemlerinden de bahsedebilmek mümkündür. Bu ameliyat SGK kapsamında değerlendirilip karşılanan bir ameliyattır.   

Karaciğer Ameliyatı Çeşitleri

Karaciğer ameliyatı çeşitleri, kişideki rahatsızlığın ne olduğuna ve gerekliliğe göre ortaya çıkmaktadır. Bu noktada karaciğer ameliyatları şu şekilde çeşitlenir ve açıklanabilir:

Tedavi Ameliyatları

Tedavi ameliyatları, siroz, genetik hastalıklar, yağlanma, Hepatit hastalıkları, yetmezlik ve tümörlerin temizlenmesi gibi durumlarda gerçekleştirilen ameliyatları içerir. Tedavi amaçlı ameliyatlarda hastalıklı durumdaki bölgenin çıkarılıp alınması işlemi söz konusu olur. Karaciğer organı, kendini zaman içerisinde yenileyebilir ve eski boyutuna gelebilir olduğundan dolayı bu operasyonların ardından bir iyileşme süreci gerekmektedir. Ameliyat ardından tedavinin sağlanmış olması ise %90 oranında başarı veren bir durumdur.

Karaciğer Tümörleri

Karaciğer tümörleri, genel anlamda cerrahi teknik kullanılarak temizlenmektedir. Bu operasyonlarda tümörlü durumdaki bölgelerin büyük bir bölümü temizlenip alınır. Bu anlamda %70’lik bir alana kadar operasyon gerçekleştirilebilir. Karaciğer organında olan tümörler, iki türde olmak üzere iyi veya kötü huylu görülebilir. Karaciğer tümörleri, çoğunlukla başka organlar üzerinden sıçramış olur. Bunun sebebiyse vücut içerisindeki kanın karaciğerler içerisinde toplanmasıdır. Bu karaciğer organının kendinin meydana getirdiği tümöre rastlanma olasılığı ise çok azdır. Ayrıca bu karaciğer tümörü amaçlı ameliyat gerçekleştirilirken karaciğer yetmezliği, siroz veya karın zarında sıvı birikmesi gibi hâllerin bulunup bulunmadığı da incelenip değerlendirilir. Bu rahatsızlıklar bulunuyorsa ameliyat gerçekleşmez. Çünkü bu noktada hastanın ölüm riski, %5 oranda yükselir.

Karaciğer Parçasının Alınması

Karaciğer parçasının alınması, aynı zamanda karaciğer biyopsisi şeklinde de adlandırılmaktadır. Söz konusu biyopsi işlemi sayesinde karaciğer organından enjektör kullanılarak bir parça alınır ve alınan bu parça ise türlü testler uygulanıp incelemeye alınır. Karaciğer organındaki rahatsızlığın sebebi ve çeşidi, yapılan bu biyopsi işlemi sayesinde belli olmaktadır. Doktorların bu organda gelişen rahatsızlığın teşhisini kesin ve doğru şekilde yapabilmesi ve bu amaçla tedavi yöntemini doğru belirlemesi açısından en uygun teknik, biyopsidir.

Karaciğer Nakli Ameliyatları

Karaciğer nakli ameliyatları, sağlıklı olan insanlardan veya kadavradan yapılabilir. Karaciğer nakli işleminin söz konusu olabilmesi açısından yayılmış bir tümör varlığı, karaciğer yetmezliği ve siroz rahatsızlığının bulunması gerekmektedir. Bu hastalıkların tedavi edilmesinde karaciğer nakil ameliyatları yapılarak hastada iyileşme sağlanmaktadır. Karaciğer organı naklinin gerçekleşmesi açısından vericinin ve hasta kişinin kanının birbirine uygun durumda olması koşulu aranır. Buna ek olarak nakil yapılacak olan/verici kişinin herhangi bir rahatsızlığının olmaması gerekmektedir. Karaciğer nakil ameliyatı öncesi ve sonrası süreçte yapılması gerekenler ile hastalar daha da hızlı bir biçimde iyileşme gösterir.

Karaciğer Yetmezliği Ameliyatları

Karaciğer yetmezliği ameliyatları, akut veya kronik şekilde gelişebilir; bu noktada hasta kişilerde doğuştan görülebileceği gibi daha sonradan da meydana gelebilir. Karaciğer yetmezliği hastalığı, karaciğer organının bütün fonksiyonlarının bozulduğu şekle kadar belirti vermeyebilir ve kişiyi hayati anlamda tehdit edici olabilir. Karaciğer yetmezliği sorununun tanımı, bu organın fonksiyonlarının büyük kısmının hasar görmesi şeklinde yapılabilir. Karaciğer yetmezliği sorununa bağlı gerçekleştirilen nakil ameliyatları, kronik durumdaki yetmezlik durumlarında ve iyileşme göstermeyen akut yetmezlik durumlarında gerçekleştirilmektedir. Bu naklin gerçekleşmesi için karaciğer organının önemli bir kısmının işlevini kaybetmiş olması gerekir.

Yayılmış Tümör Ameliyatı

Karaciğer tümörleri, çok sık görülen durumlardır ve bu kişilerin çoğunluğu da karaciğer kanseri sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Karaciğer kanserleri, duruma göre iyi huylu veya kötü huylu görülebilir. Ancak bu tümörün yayılması, çoğu zaman kötü huylu tümörler neticesinde görülmektedir. Bu durumda da hasta kişilerin karaciğer organlarının tümörlü bölümü ve çevresinde yer alan sağlıklı dokuların bir bölümü alınır. Ancak kişilerin karaciğer organları zaten işlevini yerine getiremediğinden dolayı sağlıklı bir karaciğer organı ile değiştirilmelidir. Çıkarılmış olan dokuların yerine ise tümör üretmeyecek olan sağlıklı bir organ gelmelidir. Bu yüzden yayılmış tümör ameliyatları sonrasında karaciğer organ nakli gerçekleştirilmektedir. Bu nakil işlemi, henüz çok fazla ilerlememiş durumdaki tümörler olduğunda yapılmaktadır.

Siroz Ameliyatı

Siroz ameliyatı, karaciğer ameliyatlarının başında gelmektedir. Çünkü karaciğer rahatsızlıklarının başında bu siroz hastalığı gelir. Siroz hastalığı, karaciğer organının geri dönüşümsüz şekilde hasar görmesi manasına gelmektedir. Siroz olan kişilerin karaciğer organlarında sertleşme, işlev bozukluğu ve küçülme görülür. Siroz hastalarının büyük çoğunluğu için ise karaciğer nakli ameliyatı yapılır. Çünkü bu siroz rahatsızlığı, karaciğer organının tamamını ilgilendirmektedir. Normal koşullarda karaciğer, kendisini hem yeniler hem de bir zaman sonrasında iyileşme gösterebilir. Ancak siroz neticesinde kendini yenileme kabiliyetini kaybetmiş olacağından dolayı nakil işlemi gerekir.

Karaciğer Ameliyatı Alternatif Yöntemleri

Karaciğer ameliyatları yöntemleri, farklı karaciğer hastalıkları ile ilgili olarak tedavi amaçlı gitgide artan bir sıklıkta kullanılmaya başlanmıştır. Tıbbi teşhis için kullanılan araçlarla ilgili çok büyük gelişmeler yaşanmıştır. Bu gelişmelerle beraber çok sayıda karaciğer rahatsızlığının tanısı da, operasyon öncesinde koyulabilmektedir.

Ancak yine de bazı durumlarda kesin olarak bir tanı konulabilmesi için karaciğer organındaki hastalıklı olan bölümden doku örneği alınması, ayrıca özel bazı işlemlerden geçirilerek incelenmesi gerekmektedir.

Hastadan doku örneği alınması ise cilt üzerinden girdirilen iğne yardımıyla gerçekleşir. Doğru bölgeden örnek alınması açısından bu işlem, tomografi ya da ultrason gibi tıbbi görüntüleme tekniklerinin kılavuzluğunda yapılmaktadır. Buna karşın doğru bir doku örneği alınamamış olabilir ya da alınmış olan doku örneği üzerinden tanı konulabilmesi çok mümkün olmayabilir. Ayrıca yine kötü huylu bir rahatsızlık olduğu ve cerrahi şekilde tedavi edilebileceği bir aşamada bulunduğu düşünülen hastalarda, karaciğerdeki tümörün örnek doku alınması esnasında çevre dokular üzerine bulaşabilme riskini kaldırmak açısından ve inceleme bu anlamda cerrahi kararda değişiklik yaratmayacağından doku örneği alınması gibi bir işleme kalkışılmaz.

Tıbbi görüntüleme teknikleri eşliğinde radyologlar tarafından gerçekleştirilen tedavi yöntemleri, türlü karaciğer rahatsızlıklarının tedavi edilmesinde giderek artan bir şekilde uygulanmaya devam etmektedir. Bu noktada karaciğer ameliyatı tedavi yöntemleri ise iki ayrı biçimde uygulanır:

  • Özel cihazlar kullanılarak cilt üzerinden girilip direkt olarak karaciğer organı dokusuna uygulanan tedaviler: Uygulanan bu tedavi yöntemi; genelde hastalıklı olan bölümü, fiziksel ya da kimyasal ajanlar ile tahrip etme mantığına dayanmaktadır. Kriyoterapi (soğuk terapi), radyofrekans tedavisi (sürekli ağrı üreten bölge üzerindeki sinir iletim liflerinin görev dışı bırakılması), alkol enjeksiyonu, bunlar içerisinde en fazla uygulananlardır.  
  • Anjiyografi (özellikle toplardamar, atardamar ve kalp içi bölgesini görüntüleyen tıbbi görüntüleme tekniği) ile hastalıklı durumdaki karaciğer dokusunu beslemekte olan damar üzerinden uygulanan tedaviler: Anjiyografi ile uygulanan tedavi yönteminde ise hastalıklı bölgenin damarı tıkanıp beslenme durumu önlenebilir veya kanser ilaçlarını direkt olarak hastalıklı bölge üzerine zerk etmek hedeflenir.

Ancak bütün bu cerrahi dışı olan tedavi teknikleri, seçilmiş olan bazı vakalarda uygulanmaktadır. Çünkü hem cerrahi hem de cerrahi dışı tedavi yöntemlerinin sonuçları ve başarı oranları aynı şekilde değildir. Ayrıca bir operasyon yapılması söz konusu olmasa bile bu tarz işlemler esnasında ya da daha sonrasında bazı istenmeyen sonuçlar ve yan etkiler olabilir.

Karaciğer Ameliyatı Hangi Hastalıklarda Gerekir?

Karaciğer ameliyatı gerektiren durumlar, doktor kontrolünde tanı ve teşhis konularak belirlenebilmektedir. Bu noktada karaciğer rahatsızlıkları türlü türlüdür. Ayrıca karaciğer rahatsızlıkları genel olarak kendini göstermemekte ve hatta ilk evrelerde belirti vermemektedir. Bu yüzden hastalıklar bir belirti gösterdiğinde genel olarak ileri aşamalara ulaşmış demektir.

İlk olarak ilaçla tedavi denense de genellikle ameliyat yapılarak tedavi gerçekleştirilmektedir. Bu noktada ameliyat gereken karaciğer hastalıkları ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Karaciğer organ nakli gereken durumlarda,
  • Karaciğer yağlanması olduğunda,
  • Karaciğer yetmezliği olduğunda,
  • Safra kanallarında tıkanma olması halinde,
  • Karaciğer tümörlerinin temizlenmesi işleminde,
  • Hepatit (karaciğer organının herhangi bir sebepten meydana gelen iltihabı) hastalıklarında,
  • Siroz hastalığında karaciğer ameliyatı yapılması gerekebilmektedir. 

Karaciğer Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Karaciğer ameliyatı yapılışı ile ilgili iki farklı yöntemde pek çok farklı prosedür gerçekleştirilebilmekle beraber karaciğer ameliyatları işlem ve aşamaları ile ilgili şunlar söylenebilir:

  • Karaciğer ameliyatları, iki farklı yöntem kullanılarak yapılabilir. Bu noktada açık veya kapalı yöntem uygulanabilir.
  • Kapalı yöntem için laparoskopi olarak adlandırılan genel anestezi ile göbek deliği içerisinden karın içine ince bir teleskopun girdirilip karın içi organlarının görüntülenmesine dayanan ameliyatı uygulanmaktadır.

           -Bu laparoskopi yöntemi ise hastanın karın bölgesinden 5 mm-1,5 cm aralığında atılan kesiler ile yapılır. 

           -Karından giriş sağlanarak genelde karaciğer apsesi ve ayrıca kistleri temizlenir. 

  • Bunun dışında açık yöntem kullanılabilir. Karaciğerlerde oluşan tümör ve kanser için ise ameliyatta açık cerrahi yöntemi uygulanır. 

           -Açık cerrahi operasyonları ise sağlıklı durumda doku kaldığında organ nakli işlemi gerçekleştirilmeden de yapılabilir. 

           -Ancak açık yöntemde genelde gereken, nakil işlemi yapılmasına dayalıdır. Bu nedenle genelde nakil yapılır. 

Karaciğer Ameliyatı Yan Etkileri

Karaciğer ameliyatı yan etkileri, operasyon sonrasında görülmesi normal olan komplikasyonlardır. Karaciğer operasyonlarının başarı oranı oldukça yüksek bile olsa her operasyon gibi bu ameliyatlarında birtakım riskleri ve yan etkileri vardır. Ameliyat sonrası görülebilecek olan bu yan etkiler ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Enfeksiyon: Ameliyat, hastaya kesi atılarak gerçekleştiğinden dolayı ameliyatın ardından dikiş yerlerinde enfeksiyon meydana gelme ihtimali vardır. Özellikle de karaciğer nakli gerçekleştirilen operasyonların sonrasında hastalara bağışıklık düşürücü etkisi olan ilaçların verilmesi, enfeksiyon olasılığı da yükseltmektedir. Ancak bu olasılık, hastanede kalındığı zaman boyunca ve daha sonrasında hastaya verilecek antibiyotik ilaçlarla kontrol edilebilmektedir. 
  • Ödem: Karaciğer rahatsızlıkları ödemin meydana gelme olasılığı yükseltmektedir. Özellikle de ayaklar ve ellerde ödem meydana gelmesi çok normal bir durumdur. Ameliyat ardından da ödem/şişlik sorunu görülebilir. Ayrıca bu ödemler için ilaçla bir müdahale edilmesine gerek kalmaz ve kendiliğinden şekilde geçer. Ödemlerin ortadan kalkması amacıyla ameliyat ardından doğru ve sağlıklı şekilde beslenilmesi gerekmektedir. Bu anlamda egzersiz ve spor yapılması da vücuttaki şişliklerin azalmasını sağlar. 
  • Kanama: Bu organ, kanın en fazla olduğu bölgedir ve ameliyat esnasında ve de sonrasında rastlanan en büyük tehlike, kanama olmasıdır. Herhangi bir kanama meydana gelmesi halinde, ameliyat esnasında dikişler uygulanabilir. Ameliyat ardından ise türlü ilaçlar verilerek tedbir alınabilir. Kanama görülmesi durumunda direk olarak müdahale edilmektedir. 
  • Alerjik Reaksiyonlar: Yapılan anestezi etkisi sonucunda bazı alerjik reaksiyonların oluşması çok normaldir. Bunlar ise mide bulantısı, kusma, baş ağrısı ve baş dönmesi biçimindedir. Söz konusu etkiler, ilaçlar ve beslenme ile beraber kontrol altına alınabilmektedir. 
  • Hazımsızlık: Operasyon ardından kullanılan ilaçlar yüzünden hazımsızlık meydana gelmesi normaldir. Bunun engellenebilmesi açısından hastalar, operasyondan 8 saat kadar sonrasında sıvı besinler tüketerek beslenir. Ameliyattan 12 saat kadar sonrasında ise sıvı besinler ile katı besinler beraber alınır. Daha sonraki günler içerisinde de yavaş yavaş bir şekilde katı besinler tüketilmeye başlanabilir. Ancak hazımsızlığın giderilmesi açısından bu noktada lifli gıdalar yenmesi oldukça önemlidir. 
  • Kusma – Bulantı: Ameliyat ardından hastaya verilmiş olan ilaçlar ve bir de anestezi sebebiyle kusma ile bulantı görülebilir. Bu durum, bazı ilaçlar ve doğru beslenme ile kontrole alınabilmektedir. Ayrıca bu sorunlar, geçici şekilde görülmektedir.
  • Ateş: Ameliyat ardından hafif derecede ateş olması çok normaldir. Bu sorun, doktor tarafından müdahale edilip kontrol altına alınacaktır. Zaten ateş sorunu, geçici şekilde yaşanmaktadır. Ayrıca eğer enfeksiyon söz konusu ise yüksek derecede ateş de meydana gelebilir. Bu durumda ise hastaya hemen müdahale edilecektir. 
  • Ağrı: Operasyon ardından hastanın türlü bölgeleri üzerinde ve özellikle de operasyon bölgesi üzerinde ağrı şikayeti meydana gelmesi normaldir. Bu tip ağrı sorunları, hafif ya da orta şiddette görülebilir ve ağrı kesici ilaçlar kullanılarak tedavisi sağlanır. Şiddetli şekilde ağrı olması, aslında zayıf bir olasılıktır. Ancak böyle bir durum olması halinde direkt ağrı kesiciler kullanılarak müdahale sağlanır. 
  • Anestezi Komplikasyonları: Uygulanan anestezinin ardından kusma, bulantı, baş ağrısı, baş dönmesi gibi komplikasyonlar gelişebilir. Bu komplikasyonların oluşması da normaldir. Genel olarak da ilk gün sonunda bu yan etkilerde azalma olur. Söz konusu etkilerin meydana gelmemesi açısından bol bol şekilde sıvı tüketilmesi gerekmektedir. 

Karaciğer Ameliyatı Riskleri

Karaciğer ameliyatları riskleri, bir yandan ameliyat sonrası bazı yan etki ve komplikasyonların görülmesi iken bir yandan da daha ciddi durumların oluşması şeklinde açıklanabilir. Bu durumda ameliyat sonrası riskler şu şekilde sıralanır:

  • Ölüm Riski: Karaciğer operasyonlarının başarı yüzdesi çok yüksektir ve gelişen top teknolojisi sayesinde de bu ameliyatlardaki ölüm riski, %1 oranın altına kadar düşürülmüştür.
  • Nakil Yapılan Karaciğerin Uyum Sorunu Riski: Karaciğer operasyonu ardından nakil yapılan karaciğer organının uyum göstermesi için türlü ilaçlar kullanılmaktadır. Bu yeni karaciğer organının hastaya uyum sağlamaması çok ender şekilde yaşanır. Bunun yaşanmaması amacıyla kadavra üzerinden alınmış organ yerine canlı kişiden alınan organ nakli yapılmaktadır.
  • Karaciğer Rahatsızlıklarının Nüksetmesi Riski: Karaciğer rahatsızlıklarının operasyon ardından yeniden nüksetmesi olasılığı çok düşüktür. Ama yine de bazı durumlarda tekrarlayabilir. Rahatsızlıklar tekrarladığı zaman hastalar doktor kontrolünde olacağından dolayı erken olarak teşhis konulur. Türlü tedavi yöntemleri uygulanarak da hemen hastaya ek tedaviye başlanır. Bu hastalıkların yinelemesi için ilaçlar verilerek gerekli tedavinin yapılması ise operasyon ardından olur. 

Karaciğer Ameliyatı Sonrası

Karaciğer ameliyatı sonrası süreç, hastalar açısından dikkat ve özen isteyen bir süreçtir. Bu süreçte bakımdan beslenmeye, türlü şikayetlerin giderilmesinden dikkat edilmesi gereken noktalara kadar pek çok kurala riayet etmek gerekir. Buna göre karaciğer ameliyatı sonrası süreç ile ilgili bilinmesi gerekenler şu şekildedir:

  • Ameliyat günü, kişinin en fazla zorluk çekeceği gündür. Operasyon sonrasında birtakım komplikasyonların engellenmesi açısından hastaların bir süre kadar yoğun bakımda kalması gerekmektedir. Eğer operasyon kapalı cerrahi ile gerçekleştiyse hasta, 1 gün kadar; eğer operasyon açık cerrahi ile gerçekleştiyse hasta 2 gün kadar bu yoğun bakım içerisinde tutulacaktır.
  • Ameliyat sonrası süreçte hastalar 1 veya 2 hafta süre boyunca hastanede kalabilirler.
  • Karaciğer ameliyatı sonrası ağrılar, mutlaka görülecektir. Operasyon sonrası oluşan bu ağrılar, enjektörler aracılığıyla verilen ağrı kesici ilaçlar sayesinde tedavi edilmektedir. Hasta, hastanede olduğu süre boyunca bu ilaç tedavisi devam eder. Hastane sonrası süreçte ise yine verilen ağrı kesici ilaçlar ile ağrı tedavisi yapılmaya devam eder.
  • Karaciğer ameliyatı sonrası iyileşme süresi, kullanılan yönteme göre de değişmektedir. Açık cerrahi yöntemle gerçekleşen operasyonlar ardından iyileşme süreci ve normal hayata dönme için gerekli süre, biraz daha uzun olmaktadır. Hatta yara bölgesi üzerinde ağrı tetikleneceğinden dolayı günlük etkinliklere geçilmesi günler sürebilir. Ancak hastanın yarası üzerinde problemsiz bir iyileşme gerçekleşse bile ağır fiziksel etkinlikle yapmaktan 3 ila 6 ay kadar süre boyunca uzak durulması gerekmektedir.  
  • Karaciğer ameliyatı sonrası bakım, direkt olarak yara bölgesi ve atılan dikişlerle alakalıdır. Bu noktada eriyen ve erimeyen dikişlerle ilgili bakım süreci farklıdır:

           -Yara kendiliğinden eriyebilecek türde ipler kullanılarak dikilmişse bu dikişlerin aldırılması işlemine gerek kalmaz. Bu dikişler, dışarıdan                   görünmeyebilirler veya görünseler bile 10.gün civarında müdahalesiz şekilde düşerler. 

           -Eğer yara erimeyen ipler kullanılarak dikilmişse, bu dikişler çoğunlukla operasyon sonrasındaki 7 ila 10.gün civarında alınmaktadır. Atılan               dikişlerin alınması için gerekli zamanlama ise doktor tarafından belirlenip söylenir.  

  • Karaciğer operasyonu sonrasında hastada ne kadar bir iz oluşacağını belirleyen ise hastaya dair ve işleme dair pek çok etmen bulunmaktadır. Bu anlamda hastanın alışkanlıkları, kullandığı ilaçlar, bünyesinin özellikleri ve ek hastalıkları gibi etmenler, yara bölgesinin iyileşmesini negatif açıdan etkileyebilir. İşleme dayalı etmenler içerisinde en önemlileri de operasyonun hangi teknikle gerçekleştiği ve enfeksiyon oluşup oluşmadığıdır. Örneğin; açık cerrahi ile gerçekleşen karaciğer operasyonlarının ardından belirgin ölçüde biraz daha büyük olarak yara izi oluşur. 
  • Karaciğer ameliyatı sonrası beslenme konusu da önemlidir. Aslında operasyondan sonraki gün hastalar normal bir beslenme şekline geçebilirler. Ancak bu durum bazı hastalarda ciddi bir rahatsızlık meydana getirebilir. Bu problem açık cerrahi teknikle gerçekleşen operasyonlar ardından daha belirgin olmaktadır.  
  • Ameliyat ardından 48.saat bitiminde, sorumlu olan doktor aksi halde bir bilgi sunmadığı sürece, kişi duş almaya da başlayabilir. Hasta duş alma esnasında yara bölgelerine su değmesi noktasında ya da yara bölgelerini sabun kullanarak nazik şekilde ovalamanızda bir sakınca bulunmaz. Ancak kese ya da tırnak kullanılarak temizlik yapılmaması gerekir. 
Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Karaciğer Ameliyatı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Karaciğer ameliyatı kaç saat sürer?

Karaciğer ameliyatı yapılırken belli aşamalar takip edilir. Bu aşamaların her bir tanesi ameliyattan ameliyata ve hastadan hastaya göre değişiklik göstermektedir. Ancak söz konusu süreçler içerisinde en değişken durumdaki de belki bu cerrahi işlemlerin gerçekleştiği süreçtir. Çünkü bir karaciğer operasyonunda bu süreç, minimum olarak 1 saat kadar kısa bir süreyi de bulabilir, 10 saat kadar uzun bir zamanda da tamamlanabilir.

Dr. Hande Erölmez

Karaciğer nakli ameliyatı sonrasında hastaya ek bir tedavi uygulanması gerekir mi?

Karaciğer nakli sonrası ek bir tedavi uygulanması, daha çok hastanın da durumuna bağlı olarak ilaç tedavisi şeklinde gerçekleşebilir. Karaciğer nakli ardından vitaminler ve mide koruyucu ilaçlar haricinde, bağışıklık sisteminde baskılama yapabilecek ilaçların da alınması gerekmektedir. Kişinin bağışıklık sisteminde baskılayıcı etki gösterecek olan ilaçları kullanması, sadece karaciğerin kişiye uyumu açısından gereklidir ve bu ilaçlar da bir süre geçmesi ardından azaltılır. Bunun haricinde hastaya ek bir tedavi uygulanmasına gerek duyulmamaktadır.

Dr. Hande Erölmez

Karaciğer ameliyatlarının başarılı olması hangi etmenlere bağlıdır?

Karaciğer ameliyatlarının başarılı sonuçlanması, kişinin hastalığının türüne bağlı olarak değişiklik gösterir. Nakil operasyonlarında karaciğer organının uyum göstermesi, bu operasyonun başarılı sonuçlandığını göstermektedir. Bununla beraber operasyon ardından yaşanan iyileşme süreci de operasyonun ne derece başarılı olacağını etkileyecektir. Ayrıca ameliyatın başarı oranını etkileyen, hastanın yaş aralığı, rahatsızlığın durumu gibi etkenler de söz konusudur.

Dr. Hande Erölmez