İç Kanama

İç kanama, vücut içi boşluklarda kanamaların olması olup tedavisinde bunun için gerekli olan ABC prosedürü uygulanır veya cerrahi operasyon gerçekleştirilir.

İç Kanama Nedir?

İç kanama; dokularda, organlarda veya göğüs boşluğu ve karın gibi vücut içi boşluklarda ortaya çıkan kanamalardır. Diğer potansiyel kanama bölgeleri göz, kalp, kaslar ve eklemlerdir.

Vücudun dışındaki kanamayı tanımak oldukça kolaydır. Ciltte bir yırtılma, delinme veya aşınma ile cilt hasar görürse, kan vücuttan dışarı çıkar ve bunun tanısı oldukça kolaydır. Ancak iç kanamayı tanımlamak çok daha zor olabilir.

İç kanama başladıktan sonra uzun saatler boyunca belirgin bir semptom olmayabilir ve sadece önemli kan kaybı meydana geldiğinde veya bir kan pıhtısı bir organı tıkayıp düzgün çalışmasını engellediğinde belirtiler görülür.

İç kanama, bir atardamar veya toplardamardaki hasar sonucu kanın damar içinden kaçması ve vücudun içinde toplanmasıyla oluşur.

Kanama miktarı, kanamanın olduğu organa, onu besleyen kan damarlarına verilen hasar miktarına ve vücudun kan damarlarındaki hasarı onarma yeteneğine bağlı olarak değişiklik gösterir.

Normalde vücut bir kanamaya cevap olarak pıhtılaşma sistemini aktive eder ve o bölgedeki kan damarlarını kasarak kanamayı azaltmaya çalışır.

Kan sulandırıcı veya pıhtılaşma önleyici ilaç alan kişilerde iç kanama riski almayan insanlarla göre daha fazladır. Bu bireylerde nispeten küçük yaralanma veya hastalıklarla bile önemli kanamalar oluşabilir ve bu durum hekim tarafından değerlendirilir.

Bazı insanlar kan pıhtılaşma sisteminde genetik, doğuştan gelen hatalara sahiptir. Küçük yaralanmalar bu kişilerde büyük kanamalara neden olabilir. Kandaki pıhtılaşma faktörlerinin eksikliğinden kaynaklanan hemofili bu hastalıklara örnektir.

İç Kanama Belirtileri Nelerdir?

İç kanamanın belirtileri kanamanın nerede olduğuna, kanamanın miktarına ve vücuttaki hangi yapıların ve organların etkilendiğine bağlı olarak değişir.

Aslında damar dışına çıkan kan yani vücuttaki diğer organ veya boşluklara yayılan kan dokular için çok tahriş edicidir ve iltihaplanmalara, ağrıya neden olabilmektedir.

Bazı iç kanama durumları ve belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

Travmaya Bağlı Kanama

Travmadan veya sızıntı yapan bir anevrizmadan kaynaklanan kafa içi (intrakraniyal) kanama sıklıkla baş ağrısına neden olur. Ancak aynı zamanda zihinsel fonksiyonların değişmesine de neden olabilir.

Subaraknoid kanama gibi beyindeki bazı zarların arasına olan kanamalar da sıklıkla baş ağrısına ve boyunda sertleşmeye (meningismus) neden olur.

Kafa içi kanamalarda nörolojik muayene normale yakın olabilirken bir yandan hasta komaya da girebilmektedir.

Algıda zayıflık, konuşma bozukluğu ve görme kaybı gibi belirtiler kafa içi kanama ile ilişkili olabilmektedir. Belirtiler, beyinde nerede ve ne kadar kan olduğuna bağlı olarak değişir.

Kanama devam ederse, semptomlar ilerler ve daha kolay anlaşılır hale gelir. Kafa içi kanama omurga kanalına da yansıyabilir ve omurilik fonksiyonları etkilenebilir.

Karın İçi Kanama

Karın içi kanamalar bazı durumlarda hiçbir belirti vermez ve sadece belli belirsiz bir ağrıya neden olur.

Ancak yeterli miktarda kan kaybı varsa, hasta halsizlik, baş dönmesi, nefes darlığı ve kan basıncının düşmesinden şikayet edebilir. Yine belirtiler karın içindeki hangi bölgede kanamanın olduğuna göre değişir.

Midede kanama varsa, hasta kahve telvesi gibi kahverengi renkte kusabilir. Nadiren de parlak kırmızı renkli kusma görülebilir. Dışkıdaki kan, sindirim sisteminin herhangi bir yerinden kaynaklanıyor olabilir.

Hemoroid, dışkıdaki veya anüsten gelen kan nedenleri arasında sıkça görülür. Siyah, katran gibi dışkı genellikle mide veya ince bağırsağın üst kısımlarından kaynaklanan kanamayı işaret eder.

Siyah dışkı ayrıca demir hapları, bizmut ve bazı yiyeceklerden kaynaklanabilir. İç kanama karındaki zar olan peritona kan dökülmesine neden olursa, herhangi bir hareket esnasında ciddi ağrılar hissedilebilir, karın gerginleşebilir ve dokunmakla hassasiyet ve sertlik hissedilebilir.

Bazen karın boşluğundaki kan, dışarıdan görülebilecek şekilde cilt altına ilerleyebilir. Genelde pankreatitte görülen Cullen işaretinde göbek etrafında morarma gözlenir. Kaburgalar ve kalça arasında, vücudun yan tarafında görülen morarma da Gray-Turner işareti olarak adlandırılır.

İdrarda Kanama

İdrardaki kan, idrar yolları içindeki herhangi bir bölgedeki hasara bağlı görülebilir. Genellikle mesane enfeksiyonları idrardaki kanla ilişkilidir.

Ancak böbrek sorunları ve mesane kanseri de dahil olmak üzere diğer nedenlerin, belirli semptomlara, hastanın yaşına ve tıbbi geçmişine göre düşünülmesi gerekir.

Prostat ameliyatı geçirmiş erkeklerde idrarda kan olabilir. Radyasyon tedavisi gören erkekler ve kadınlar, önemli miktarda kanamaya neden olabilecek mesane duvarında iltihaplanma geliştirebilir. Böbrek taşı olan bazı hastaların idrarlarında kan görülebilir.

Kaslarda Kanama

Derin kas yaralanması nedeniyle kanamalar görülebilir. Kaslar genellikle sıkıca kaplanmıştır ve kanamaların dışarı çıkmasına izin verilmez.

Ancak aşırı kanamalar kas bölmesindeki basıncın hastanın kan basıncından daha fazla olmasına neden olursa, kan kas hücrelerine pompalanamaz.

Bu durumda şiddetli ağrı, eklem hareketinde zorluk ve his kaybı semptomları görülebilir.

Eklemde Kanama

Eklemlerde de kanama olabilmektedir ve bu da önemli ağrıya ve hareket açıklığının kaybına neden olur.

Bu durum en sık kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalarda görülür.

İç Kanama Nedenleri Nelerdir?

İç kanama çoğunlukla bir yaralanma veya travma nedeniyle oluşur. Koşullara bağlı olarak da kanamaya neden olmak için gereken kuvvet miktarı oldukça değişken olabilmektedir.

Bazı insanlarda da herhangi bir yaralanma veya travma ile ilişkili olmayan kanamalar görülebilmektedir.

Künt Travma

Yüksekten düşme, araba kazası gibi vücuda büyük bir kuvvet uygulanan künt travmalar iç kanamaya neden olan sık sebeplerdendir.

Künt travma sırasında vücudun dışı mutlaka hasar görmek zorunda değildir. Dışta herhangi bir sorun olmadan iç organlara uygulanan kuvvet iç kanamaya neden olabilir.

Karın bölgesine alınan darbe dalak veya karaciğeri kuvvetle sıkıştırabilir ve organ içinde kanama oluşabilir. Darbe oldukça şiddetli ise de organın kapsülü yırtılabilir ve kanama karın içindeki zar olan peritona dökülebilir.

Bu da kişide oldukça şiddetli ağrılara yol açabilir. Yaralanma böbreğin bulunduğu sırt veya yan bölgede meydana gelirse de, periton zarı arkasında (retroperitoneal) kanama görülebilir.

Göz gibi olduğu yerden bir miktar oynayabilen organlar künt bir darbe aldığında tekrar eski yerine döner. Ancak şiddete bağlı olarak göz içinde de kanamalar meydana gelebilir.

Deselere Darbe

Deselere darbe, organların vücut içinde kaymasına neden olabilen darbelerdir. Bu durum kan damarlarını organdan uzaklaştırabilir ve kanamaya neden olabilir.

Bu genellikle epidural ve subdural kanamalar gibi kafa içi kanamalarda görülür.

Kafaya uygulanan kuvvet beynin kafatası içinde zıplamasına yani bir miktar yer değiştirip eski yerine gelmesine neden olur. Bu, beynin yüzeyindeki küçük köprü damarlarının bir kısmını yırtar ve kanamaya neden olur.

Beyin hacmi sabit bir yapı olan kafatası içinde olduğu için az miktarda kan bile kafa içi basıncı artırarak beyin fonksiyonlarını bozabilir.

Kırıklar

İç kanama, kan üretiminin meydana geldiği kemik iliği içeren kırık kemiklerle de ortaya çıkabilir. Zengin kemik iliği bulunan kemiklerdeki kanama oldukça şiddetli olabilmektedir.

Uyluk kemiği (femur) gibi uzun bir kemiğin kırılması, 350 cc ila 500 cc arasında kan kaybına neden olabilir.  Kırıktan kaynaklanan travma, yapıyı çevreleyen birçok kan damarını yırtarak da iç kanamaya neden olabilir.

Gebelik

Hamilelikte görülen iç kanama asla normal değildir. Hamileliğin ilk üç ayında kanama, potansiyel bir düşük belirtisidir ve diğer iç kanamalara göre oldukça sıktır.

Ayrıca, gebeliğin ilk birkaç haftasında vajinal kanama dış (ektopik) gebeliğin olası bir belirtisi olabilir.

Plasenta büyüdükçe, tüp veya diğer ilgili organlardan aşınır ve dış gebelik tanınmaz ve tedavi edilmezse ölümcül kanamalara neden olabilir.

20 haftalık hamilelikten sonra kanama plasenta previa veya ablasyo plasenta denilen acil tıbbi müdahale gerektiren durumlara bağlı görülebilir.

Plasenta previa, plasentanın rahim ağzının açıklığına yakın yerleşmesi durumudur ve ağrısız vajinal kanamaya neden olabilmektedir.

Ablasyo plasentada da plasenta rahim duvarından ayrılır ve şiddetli kanamalara neden olur.

Ameliyat Sonrası Kanama

Her ameliyattan sonra bir komplikasyon olarak ameliyat esnasında veya ameliyattan sonra kanama riski vardır. Bu yüzden cerrahi operasyon tamamlanmadan önce cerrah bir kanamanın olup olmadığını dikkatlice kontrol eder. Kan damarlarını bazı cerrahi aletler kullanarak bağlar.

Bazı durumlarda ameliyat yapıldıktan sonra iç kanama olabilir. Hasar göre kan damarları çok büyük değilse başta kendini kasarak kanamayı durdurabilir. Ancak saatler, günler içinde kanama devam edebilir.

Vücut kendini onarabildiğinden çoğu zaman kanama kendi kendini sınırlar. Bazen, cerrah kanayan bölgeyi fark ederse tekrar ameliyat yapmak gerekebilir.

Spontan Kanama

İç kanama, özellikle kan sulandırıcı ilaçlar kullanan ve kalıtsal kanama bozuklukları olan kişilerde kendiliğinden yani spontan olarak ortaya çıkabilir.

Günlük hayatta meydana gelen deri altı şişlikler önemli kanama sorunlarına işaret edebilir.

İlaç Kullanımı

Sindirim sistemdeki iç kanamalar, steroid olmayan antienflamatuarlar olarak adlandırılan ilaçların ve alkolün bir yan etkisi olarak ortaya çıkabilir.

Bu maddeler mideyi veya ince bağırsağın baş kısmını tahriş ederek kanamalara neden olabilir.

Bu durumda hasta kahverengi, siyah kahve telvesi gibi kan kusar veya koyu renkli dışkı çıkarır.

Aşırı Alkol Tüketme

Uzun süreli alkol kullanımı, siroz adı verilen hastalığa neden olarak ya da doğrudan sindirim sistemini tahriş ederek kanamaya neden olabilir.

Siroz, karaciğerde üretilen pıhtılaşma faktörlerini bozabileceği gibi karaciğer içindeki basıncı arttırarak portal hipertansiyon denen duruma neden olur.

Portal hipertansiyon sonucunda da yemek borusu gibi organlarda oluşan kan damarları aşırı gerginleşerek iç kanamaya neden olabilir.

Ayrıca, alkol midenin yüzeyini doğrudan tahriş eder ve bu da kanamaya neden olabilecek iltihaplanmaya yol açar.

İç Kanama Teşhisi

İç kanama tanısı, hekim tarafından alınan kapsamlı bir tıbbi öykü ile başlar. Bunu, iç kanamanın meydana gelebileceği vücudun bölgesine konsantre olan bir fizik muayene takip eder. Örneğin, beyinde kanama konusunda endişe varsa, fizik muayene nörolojik sisteme odaklanacak veya karın içi kanama varsa muayene karın bölgesine yönlendirilecektir.

Düşük kırmızı kan hücresi sayısını veya anemiyi kontrol etmek için kan testleri yapılabilir. Bununla birlikte, kanama hızla meydana gelirse, bu değerler normal olarak bulunabilir. İç kanama tanısı için genellikle kanama kaynağını aramak için görüntüleme testleri gereklidir.

Sindirim sisteminde kanama olduğu düşünülüyorsa bir gastroenterolog tarafından yemek ve midenin görüntülenmesi için endoskopi veya kolonun değerlendirilmesi için kolonoskopi yapılması gerekir.

Kanamaya neden olan damarlar bulunursa doktor kanamayı sürdüren kan damarına bazı işlemler uygulayarak kanamayı durdurabilir.

Bilgisayarlı tomografi (BT), beyindeki kanamayı aramak için en yaygın kullanılan testtir. Ayrıca kafatası kırıklarını da tanımlayabilir.

Ultrason karında kan varlığını teşhis etmek için kullanılabilir. Ultrason ayrıca yumurtalık kisti veya dış gebelik gibi kanamaya neden olabilecek gebelikle ilgili ve jinekolojik problemlerin değerlendirilmesinde yararlıdır.

Tomografi ayrıca karın içi kanamayı aramak için de etkili bir araçtır. İç kanamaya neden olan yaralanma bölgesini tespit etmek, etkilenen organdaki hasarın miktarını ölçmek veya kanamanın karındaki zar olan periton zarına değip değmediğini anlamak için kullanılabilir.

Kanama kaynağının hasarlı bir atardamardan kaynaklandığı düşünülürse, kan akışını değerlendirmek için anjiyografi kullanılabilir.

Hastanın iç kanama nedeniyle hayati tehlikesi olduğunda yani acil bir durum oluştuğunda kanama bölgesini bulmak ve onarmak için acil cerrahiye karar verilebilir.

İç Kanama Tedavisi

İç kanamanın ilk tedavisi hastayı stabilize etmek yani hayati fonksiyonlarını normale döndürmektir. Bu açıdan uygun bir stabilizasyon yönetimi yapılmalıdır. Bunu kolaylaştırmak için ABC denilen prosedürler uygulanır.

  • A: A olarak kısaltılan airway yani havayolu açıklığının sağlanması stabilizasyonda önemli bir aşamadır. Çünkü solunum yollarında bir sorun olan kişilerde veya nörolojik olarak problemleri olan hastalarda nefes almak sorun olabilir.
  • B: B olarak kısaltılan breathe yani nefes almak, hava yolu açık olsa bile, akciğerler yeterince çalışmıyorsa hastanın soluk alıp vermesine yardıma olmak gerekebilir.
  • C: C olarak kısaltılan circulation yani dolaşımı düzenlemek oldukça önemlidir. Hastanın hayati fonksiyonlarını düzeltmesi için iyi bir dolaşım şarttır. Vücuttaki dokuların oksijen ve besin almak ve atık ürünleri uzaklaştırmak için kanın tüm hücrelere ulaşacak kadar dolaşması gerekir. Tedavinin amacı kan basıncını ve dolaşımını korumaktır. Genellikle iç kanamada damar içi sıvı tedavileri uygulanır. Bazen kan nakli yapmak gerekebilir.

İç kanama için özel tedaviler, kanamanın kaynağına bağlı olarak değişebilmektedir. Tedavilerin ortak amacı kanamanın kaynağını bulmak ve durdurmaktır.

O anki akut durum düzeldiğinde, tedavi kanamanın altta yatan nedenini düzeltmeyi ve gelecekteki olayların önlenmesini amaçlayacaktır.

İç Kanama Tedavi Edilmezse

İç kanama ciddi hastalıklara bağlı olabileceğinden, tedavi başarısızlığı ciddi komplikasyonlara ve kalıcı hasara neden olabilir. Altta yatan neden teşhis edildikten sonra, aşağıdakiler de dahil olmak üzere potansiyel komplikasyon riskini azaltmak için hastanın tedaviye uyması oldukça önemlidir.

Olası komplikasyonlar şunlardır:

  • Ciltteki his duyusunun azalması
  • Anemi (düşük alyuvar sayısı)
  • Beyin hasarı
  • Organ yetmezliği
  • Felç veya güç kaybı
  • Şok
  • Bilinç kaybı ve koma

İç Kanama Ameliyatları

Cerrahi, iç kanaması olan ve kanamanın daha az agresif tedavi ile kontrol altına alınamadığı hastalarda kullanılır.

İç kanamada ameliyata ihtiyaç duyulan bazı durumlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Beyin cerrahları, beyine baskı yapan kan birikintilerini (epidural veya subdural hematomlar) boşaltmak için ameliyat kararı alabilir. Ancak duruma bağlı olarak cerrahiye başvurmadan hasta izlenebilir.
  • Karında kanama meydana geldiğinde, genel cerrahların kanama kaynağını bulmak ve onarmak için ameliyat yapması gerekebilir. Bazı durumlarda, girişimsel radyologlar, cerrahla birlikte çalışır ve anjiyografi kullanarak kanama kaynağını daha rahat bulabilir. Bu durumda cerrahi yapmaya gerek kalmayabilir.
  • Kalp damar cerrahları, genellikle yırtılan büyük kan damarlarının tedavisi için ameliyat yapar. Aort anevrizması rüptürü olan hastalarda, hayat kurtarıcı cerrahiye ihtiyaç duyabilirken anevrizması genişleyen ancak rüptüre olmayan yani yırtılmayan hastalarda anjiyografi kullanılarak stent yerleştirmek yeterli olabilir.
  • Kırıklara bağlı oluşan iç kanamalarda kırıkları onarmak, kanama miktarını azaltmaya ve gelecekteki kanamaları önlemek açısından oldukça önemlidir.

Çocuklarda İç Kanama

Çocuklarda da tıpkı yetişkinlerdeki gibi iç kanama görülebilir. Hatta çocuklarda oyun oynama gibi olaylar esnasında travmaya bağlı iç kanama olasılığı daha fazladır. Ancak çocukların vücudunun daha esnek olması onları bir miktar travmadan kaynaklanan iç kanama durumundan korumaktadır.

Çocuklarda iç kanama belirtileri yine kanamanın meydana gelen vücut bölümüne göre değişir.

Genel olarak tüm kanamalarda belli miktarda kanama sonucunda ortak olarak baş dönmesi, halsizlik, kalp hızı artışı, tansiyon düşüklüğü, bayılma ve hatta daha ileri aşamalarda şok gibi belirtiler görülür.

Çocuklarda bu belirtiler erişkinlere biraz daha gizli olabilir. Bu yüzden herhangi bir şüphe durumunda hekime başvurmak oldukça önemlidir.

Çocuklarda da iç kanama tedavisi başlıca hastanın hayati fonksiyonlarını normale döndürme ile başlar. Daha sonra kanamanın yerine ve miktarına göre uygun özel tedaviler uygulanır.

Hamilelikte İç Kanama

Hamilelik döneminde yine travma gibi genel sebeplerle kanama olabileceği gibi gebeliğe özel durumlar nedeniyle de kanama görülebilir. Bunlar arasında sayılabilecekler dış gebelik, ablasyo plasenta ve plasenta previa gibi durumlardır.

Dış gebelikte, fetüs rahim yerine fallop tüpü gibi başka bir yerde yerleşim gösterir.

Bu durumda gebenin şiddetli ağrı duymasına ve kanamaya neden olabilir. Kanama şiddetli olabileceği için müdahale gerekir.

Ablasyo plasentada, bebeğin beslendiği yer olan plasenta rahimden bir miktar ayrılır.

Bu ayrılma sonucunda gebelikte aşırı kanlanan rahim şiddetli bir biçimde kanar. Bu durum acil müdahale gerektiren bir durumdur.

Plasenta previa denilen durumda da plasentanın doğum kanalı olan serviksi kapatmasıyla kanama oluşur. Plasenta previada kanama genelde 3. trimesterda yani 6-9.aylar arasında görülür.

Bu durum da hekim tarafından yapılan görüntüleme yöntemleriyle tespit edilir ve hasta bilgilendirilerek zamanı gelince uygun yollarla doğum yaptırılır.

İç Kanama için Hangi Doktora Gidilir?

İç kanama genelde acil görülen bir durum olduğu için ilk aşamada Acil Tıp bölümüne başvurulabilir.

Hekimlerin acil müdahalesinden sonra etkilenen organın veya bölgenin durumuna göre özel diğer bölümler hastaya müdahale eder.

İç kanama ciddi olabilecek sonuçlara yol açabileceği için zaman kaybetmeden hekime başvurmak gerekir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
11
0
Makeleyi Paylaşın

İç kanama ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

İç Kanama Kaç Saatte Belli Olur?

İç kanamanın belirtilerini göstermesi için belli bir süre yoktur. Çünkü bu süre, kanamanın yerine, şiddetine ve kişinin özelliklerine bağlı değişir. Kanama eğer şiddetliyse, baş dönmesi, halsizlik, huzursuzluk hissi, kalp hızı artışı gibi belirtiler dakikalar saatler içinde görülebilir. 

Bundan daha sonra da bir ileri aşama olarak kişi komaya, şoka girebilir. Ancak daha yavaş gelişen iç kanamalarda kişi hiçbir belirti hissetmeyebilir veya günler sonra kan değerlerindeki azalmaya bağlı olarak anemi görülür. Bunun sonucunda da kişi halsizlik, güçsüzlük hissedebilir.

Int. Dr. Ahmet Kerim Demirbaş

İç Kanama Nasıl Durdurulur?

İç kanamayı durdurmak hekimin yapabileceği bir işlemdir. Aslında çok şiddetli olmayan kanamalarda durdurmak da gerekmeyebilir. Sadece kaybedilen kan miktarına bağlı olarak uygun miktarda sıvı takviyeleri veya kan nakilleriyle durum kontrol altına alınabilir. 

Bu süreçte vücudun kendi kendine kanamayı durdurması beklenir. Ancak çok şiddetli olabilecek kanamalarda ameliyat ile kanamayı durdurmak gerekebilir. 

Int. Dr. Ahmet Kerim Demirbaş

İç Kanama Kaç Saatte Öldürür?

İç kanamanın kaç saatte öldürdüğü konusunda net bir cevap yoktur. Zaten iç kanamanın kişiye öldürmesi için kanama miktarının şiddetli olması veya etkilenen organın hayati fonksiyonları bozması gerekir. Bunun haricinde çoğu zaman vücut kanamayı kendi kendine sınırlar. Diğer durumlarda da hekim uygun müdahaleyi kişiye yapar.

Int. Dr. Ahmet Kerim Demirbaş